EVLİ KADINLAR DONDURMAYI NASIL YERR...?

Başlatan sevda, 21 Aralık , 2007, 14:33:45

« önceki - sonraki »

sevda

İki gün önceki Hürriyet gazetesinde,oldukça kilolu olup ta sonradan Doktor Muzaffer Kuşkadaryediren(!) beyefendinin diyetiyle nasıl kilo verip,manken gibi görünmeyi başardığını anlatan bir genç kızın,her beş cümlede bir "Kiloluyken evli kadınlara benziyordum" diye bir laf etmiş olması oldukça dikkat çekiciydi.

Bunu üzerine basa basa,ritmik olarak tekrar etmesinin altında kesin gizli bir mesaj var diye düşündüm önce.Bu Doktor Muzaffer Kuşkadaryediren beyefendinin,bir de zayıflama kampı var malumunuz.Zamanın birinde,bir tanıdığım,dünyanın parasını dökerek bu merkeze gitmişti.Evet kilo vermiş olarak döndü ama,anlattıklarına bakılırsa,buzdolabına yemek,cebine de para koymadığı takdirde ve günde beşer kilometreden sabah ve akşam o kadar yol teptiğinde,sıradan yurdum insanının da bedavadan üstelik,daha fazla kilo vermesi bile mümkündü.Ama başınızda eğitimli ve tıp okumuş bekçileriniz olunca,insanın daha bir hevesle para harcayası geliyor herhalde ki,bilumum kalça ve göbek yağı stoğu yapmış ünlüler,harıl harıl buraya akın ediyorlardı.

Mevzuyu dağıtmayalım,işte bu evli kadınlara benzediği için kilo vermeye karar veren kızımıza sanıyorum bu cümleyi iki şey söyletmiş olabilir.

Bir; Kızı iyi bir reklam pazarlama uzmanının eline verirsin ve bu uzman,kıza söyleyeceği cümleleri ezberleterek,hem Doktorun gizli reklamını yaptırır bilinçaltından,hem de evli ve şişman kadınların yine bilinçaltını uyarıp,"Evliyim ve şişmanım" kompleksi yaratarak,alttan alttan bu merkeze gitme ve zayıflama güdüsü oluşturur.

İki; Kızcağız çevresine bakıp bakıp,evli barklı bütün hatunların 3B sinin,yani bel-basen-baldır bölgesinin evlilik süresine orantılı bir şekilde genişlediğini görmüş ve kendisi evli olmadığı halde neden bu hatunlar ile aynı genişliğe sahip olduğunu bilinçaltından merak etmiş ve sırf bu yüzden sokakta evli sanılıp,olası kısmetlerinin kapandığına kanaat getirmiştir.

"Hele bir kilo verip,koca bulayım,sonrasında nasıl olsa,aldığım kilolar hoşgörülür,ne de olsa evli olucaaaam!"

Ha bir de üçüncüsü var ki,kızcağız tamamen doğuştan embesil olabilir...diyceem ama o azimle o kadar kiloyu verdiğine göre bu ihtimali şimdilik göz ardı ediyorum.

Biliyorsunuz ülkemizde,sekreterlerle ilgili kötü bir karakter oynasa bir filmde veya dizi filmde,sekreterler birliği ayağa kalkar,yapımcıyı,yönetmeni protesto eder.(Bkz;Hülya Avşar başrolündeki Sekreter filmi)

Kötü kapıcı oynasa,kapıcılar derneği kazan kaldırır.(Bkz;Ercan Yazgan'ın hayat verdiği Kapıcı Cafer tiplemesinin yer aldığı Bizimkiler dizisi)

Hamamda bir faaliyet filme alınsa,hamamcılar tas kaldırır,kese eylemi yapar(Bkz;Mehmet Günsür başrolündeki Hamam filmi)

Bir popçu literatürde gerçekten de var olan bir deyimi,Bakkal müziği deyimini kullandı diye bakkallardan özür diletilmek durumunda bırakıldı,Güldür Bakalım adlı saçma salak yarışma programına konuk iken.

Lafı nereye getirdiğimi anladınız siz,işte diyorum ki,hani nerde evli kadınlar derneği,evli kadınları yaşatma,iyileştirme ve güzelleştirme dernekleri,"Evliyim ama mutluyum" , "Yaşasın evli kadın olma baskısı" gibi adlarla kurulması muhtemel derneklerimiz?

Türkiyede,kadınlar ikiye ayrılmıyor mu medeni hali bakımından?Evliler ve evli olmayanlar diye?

(Bu medeni hal de ne demekse...parmağındaki yüzüğün varlığı ile yokluğu,eşittir medeniyet)

Hani evli olanların dernekleri,birlikleri,toplaştıkları kurumlar nerde?

Şimdi bu lafın altında kaldık mı yani?

Paneller,toplantılar,basın bültenleri falan yapıp ortalığı ayağa kaldırmayacak mıyız?O lafı o kıza yedirtip,canlı canlı yayınlarda,kıza "Türk Halkından ve tüm evli kadınlardan özür dilerim" dedirtmeyecek miyiz?Pööh! Yazıklar olsun bize öyleyse.Karısını aldatıp ta videoları basına çıkan ünlü adamlar bile,karılarından önce, Türk Halkından özür diliyorken bu ülkede!Türk halkı incinmesin sonra?

Evli kadınlar hakkındaki naçizane tesbitlerimi sıralayayım müsaadenizle;

*Bir kadın evlendikten ve paralı kocaya gittikten sonra,saçlarını sarıya boyatıyorsa,o kadın Türk'tür!

Hadi bakın etrafınıza,yalan mı?Var mı evlendiği saç rengiyle dolaşan?Varsa,gidip alnından öpün,tarz sahibiymişsin bacım,helal olsun,diyin,hak etmiştir.

*Bir kadın evlendikten ve doğum yaptıktan sonra,gelinliğinin içine en az üç beden fazla geliyorsa,o kadın Türk'tür!

Bu da mı yalan?

*Bir kadın genç kızlığında baskılar nedeniyle giyemediği ne kadar açık,kısa veya dekolte kıyafeti varsa,evliliğinin ilk beş ayında giymeye başladıysa,o kadın Türk'tür.(Niye ilk beş ay?Çünkü sonralarda eş durumundan kapatılmaya başlanacaktır,cicim ayları bir bitsin...)

*Bir kadın evlendikten sonra,annesinde eleştirdiği ne kadar davranış biçimi varsa,hepsini teker teker yapmaya başlıyorsa,bu kadın Türk'tür!(Bkz=şişmanlama,işi bırakıp ev hanımı olma,bakımsızlaşma,dedikodu,dırdır,vb...)

*Bir kadın doğum yaptıktan sonra,,denize girerken,oturup kalkarken,hatta sesli kahkaha atarken,üstüne üstlük dondurma bile yerken;

"-Evli barklı çocuk sahibi kadınsın,bu ne hal!" diye azarlanıyorsa,kocası tarafından,bu kadın mutlaka ama mutlaka Türk'tür.

Milli Eğitim Bakanlığının okullarda okutulabilecek 100 seçme eseri içinde bir bilmece kitabı da var "Türk bilmecelerinden seçmeler" diye.Bu kitaptaki bilmecelerden bir tanesi ne biliyor musunuz?

<< Plajda üç kadın dondurma yiyorlarmış.Biri dondurmayı ısırarak,biri emerek,biri de yalayarak yiyormuş.Bu kadınlardan hangisi evlidir?>>

Bunun adı Türk bilmecesiymiş.Sen ucuz ve bayağı Amerikan esprilerini al,tavsiye edilmiş bir kitabın içine koy,sonra da adını Türk Bilmecesi yap.Hani şu bilmece bildirmece,dil üstünde kaydırmaca diye masum masum çocukluğumuzun sıkıcı gecelerini süslediğimiz Türk bilmeceleri gibi yani.

Diyorum size diyorum...yok bu ülkede bir evli kadınlar derneği.Çıkartacaksın bir evli kadınları tanımlama bildirisi;bu tanımlamaları her şekilde karalayacak,rencide edecek,ayaklar altına alacak sataşmaları,konuşmaları,söylemleri caaart diye vereceksin mahkemeye.Çatır çatır da özür dileteceksin Türk Halkı'ndan.Oldu bitti işte!

Ne demekmiş kardeşim,şişmanken evli kadınlara benziyordum.Türk kadını zayıftır!

Ne demekmiş,sesli gülme,bikini giyme,sen evlisin falan? Türk kadını gülmez ki! Türk kadını denize bile girmez!

Ne demekmiş dondurmayı yalamak,emmek falan...Türk kadını dondurmayı,eritir,kaşıkla yer!Hatta evladına yedirip,külaha akmış olanlarla yetinir!

Yarından tezi yok başvuruyorum valiliğe derhal bir evli kadınlar dayanışma derneği açmaya.Şişmansanız,saçınızı evlendikten sonra en az bir kez sarıya boyattıysanız(bkz; yazarın ta kendisi),parmağınızdaki alyans dondurmayı yalayarak yemenizi engelliyorsa ve bikini giymek evli kadını bozar lafını en az bir kez işitmişseniz,ne duruyosunuz,dernekte yeriniz hazır.Hadi!

Not=Bilmecenin cevabı; Parmağında alyansı olan!

(Tuliş...dondurma yalarken de düşünebilen kadın)