30 Nisan , 2024, 00:59:39

Haberler:

www.herseyibilen.co Durma! Merak ettiğin her konuda her soruyu sen de sor!


Başörtüsünün İslam Dinindeki Hükmü Nedir

Başlatan hüzünden_gelme, 10 Eylül , 2011, 00:04:59

« önceki - sonraki »

hüzünden_gelme

Bu hususta Kur'an-ı Kerimde iki ayet mevcuttur. Bu ayetlerde Cenab-ı Hak gayet açık bir şekilde mealen şöyle buyurmaktadır:


"Ey Peygamber! Hanımlarına kızlarına ve mü'minlerin hanımlarına söyle evlerinden çıktıklarında dış örtülerini üzerlerine alsınlar."(1)

"Mü'min kadınlara da söyle gözlerini haramdan sakınsınlar namuslarını da korusunlar zinetlerini açmasınlarbunlardan görünen kısmı müstesnadır. Başörtülerini de yakalarının üzerini kapatacak şekilde iyice örtsünler."(2)



Ayetlerde mü'min kadınların nasıl örtünecekleri hangi yerlerini açabilecekleri açıkça belirtilmiyor. Fakat şu mealdeki hadis-i şerif ayetleri tefsir ediyor. Peygamberimiz (a.s.m.) baldızı Hz. Esma'ya hitaben "Ey Esma! Bir kadın adet görmeye başlayınca el ve yüzünden başka yerini yabancılara göstermesi caiz değildir."(3)

Demek ki büluğ çağına gelmiş olan Müslüman bir hanımın başını kapatması hem Allah'ın hem de Peygamberin emridir. Yani yüz kısmı açık kalacak şekilde başın kalan kısmını boyun ve göğüsleri örtmek farz-ı ayndır. Açmak ise bir farzın terki sayıldığından haramdır. Allah ve Resulünün emrini dinlemediği için günahkar olmakta büyük bir mes'uliyet altına girer. Günahkar olan kimse bu günahından kurtulmak için tevbe istiğfar eder Allah'tan affını diler.


"Ve bir günah işledikleri veya nefislerine zulmettikleri zaman Allah'ı anarak günahlarının bağışlanmasını isteyenlerhem de yaptıkları günahta bile bile ısrar etmemiş olanlar. İşte onların mükafatı Rablerinden bir mağfiret ve ağaçları altında ırmaklar akan Cennetlerdir. Orada ebedi olarak kalacaklardır. Güzel amel yapanların mükafatı ne güzeldir."(4)



Demek ki bir tevbenin kabul olması bir günahın affa liyakat kazanması için hiçbir mazeret yokken o günahta ısrar edilmemesi şartı aranmaktadır.

Bu husustaki bir hadisin meali şöyle:


"Mü'min bir günah işlediği zaman kalbinde siyah bir nokta belirir. Eğer o günahtan el çeker Allah'tan günahının affını dilerse kalbi o siyah noktadan temizlenir. Eğer günaha devam ederse o siyahlık artar. İşte Kur'anda geçen 'günahın kalbi kaplaması' bu manadadır."(5)



"Her bir günah içinde küfre gidecek bir yol vardır" sözü mühim bir gerçeği dile getiriyor. Şöyle ki bir günahı işlemeye devam eden insan zamanla o günaha alışır terk edemez bir hale gelir. Bu alışkanlık onu gün geçtikçe daha büyük manevi tehlikelere sürükler. Günahın uhrevi bir cezasının olmayacağına inanmaya hatta Cehennemin bile olmaması gerektiğine kadar gider. (6)

Böyle bir tehlikeye maruz kalmamak ve şeytanın telkinlerine kanmamak için bir an önce tövbeyi icap ettirecek günahı terk ederek insanın kendine çeki düzen vermesi gerekir.

1) Ahzah Suresi 59
2) Nur Suresi 31
3) Ebu Davut Libas 33
4) Al-i İmran Suresi 135-136
5) İbn-i Mace Zühd 29
6) Lem'alar s7 Mesnev-i Nuriye s115.