dolmuş diyalogları

Başlatan siyah-beyaz, 23 Ocak , 2007, 22:32:14

« önceki - sonraki »

siyah-beyaz

kadın: ....oteline gidcem, oradan geçer mi?
şöför: geçer abla...
kadın: ama ben oraları pek bilmiyorum beni gelince indirirmisiniz.
şöför. olur abla...
kadın: unutmayın ama...
şöför: ya belki unutabilirim siz yakın bi yerlere gelince beni haberdar edin


saat sabah 8:00 cenahında, bolu şehrinden gelmişim, otogar-bakırköy minibüsüne binmişim, gece yolculuğu yaptığımiçin tek derdim ve de düşüncem uyumak. o gece minibüs fiyatlarına zam gelmiş ve her ücreti uzatandan gerekli açıklamalar yapılarak ek ücret talep edilmekte. herkes mırın kırın ederek ek ücreti öderkene bir dirençli şahsiyet diyaloğun şu şekilde gelişmesine neden olur (bu arada şofer karadenizlidir):
şofer- yüzbinlira taha vereceksinuz.
yolcu- ne yüzbini be tamam işte
ş- zam celdi
y- ne zammı duymadık biz zam falan
ş- gece yarisu yaptilar daa
y- ne zammı kardeşim zam olsa tlevizyondan duyardık
ş- oldu deyrum ne uzataysun,
y- televizyon demedi be
ş- ula cit o zaman televizyona bin ne pineysun minibuse, televizyon dememişmiş, sançi televizyona bineyi (söylenir durur bizde tebessümlere neden olarak)


kemer tur minibüslerinden birinde yaşanmıştır;

hareket saatine 10 dakika kala minibüse yerleşilir sadece şoför ve ben varım..
5 dakika sonra..

-sen uzaylılar niye gelmeyi biliyin mi?
-ha????
-uzaylılar deyin uzaylılar.. niye gelmeyi biliyin mi?
-uzaylılar? niye gelmiyorlar abi?
-türk halkı hazır değil ondan..
-türkiyeye gelmek için mi bekliyorlar abi?
-hindi ben uzaylı ossan önce türkiyeye geliridin
-ne desem bilemedim abi..
-gelcekler gelcekler... hadi kalmasın.. daaat daaat


fazla oss çalışmaktan beyni sulanmış öğrenci dersne dönüşü minibüse biner, lakin aklı büyük ihtimalle o gün çözdüğü testlerde takıldığı herhangi bi soruyla meşgul.
-müsait bi yerde inebilir miyim?
diyerek arka kapıya yönelir fakat şöför durunca arka kapıyı açmamıştır. genç, şöföre seslenir:

-arka sayfayı açar mısınız?


teyze:halil ibrahim sofrasinda oglum
sofor:orasi neresi teyze?
teyze:su kosede lokanta gorunuyo ya.oraya halil ibrahim sofrasi derler.
sofor:biz karnimiz ac gezdigimizden lokanta mokanta bilmeyiz teyze.sayende ogrenmis olduk

fi tarihinden kalma, kısa mesafe çalışan bir minubus yol ortasında arıza yapar. şofor ve muavin sinirlenir, aşağı inerler. durumun ciddiyeti anlaşılınca muavin o hışımla minubuse biner, ilk gördüğü cep telefonuyla mesaj yazmakla meşgul olan bir gençtir.
- arkadaşım! demiyo muyuz size telefon kullanmayın diye yeaaa! bak kayışı koptu işte arabanın!!


- ya kardeşim toparlan biraz, iyice yayıldın !!!
- ben az ilerde ineceğim zaten !! (ne alakaysa)

pardon abi bir kisi iletir misiniz
- ben yarı iletkenim ancak yanımdakine iletebilirim
- ??!???
- saka yaw saka, ver


ücretlerin kısa veya uzun mesafe diye belirlendiği bir şirin ilimizde, parası çıkışmayan garip öğrenci ; "abii çooook kıssa mesafe ne kadar".



-müsait bi yerde ine bilir miyim şoför bey!!
(ısıkları geçince indirmek için devam etmektedir şoför)
-kardeşim incek var dedik yaaaaaaaaaaaa
-yaw hem müsait dersiniz hem müsait olmasını beklemezsiniz insanın yaaa sus da bekle işte
-hönkkk..kusura bakmayın..tamam beklerim ben uhuh


dolmuş, insanların kafaları camdan çıkacak kadar doludur. ancak şoförümüz daha da yolcu almak için yavaşlayarak durağa yanaşır.
sıkışıklıktan bunalmış bir yolcu, sinirlenerek;

- kaptan sen ineceksin galiba!


- dönmeden!
- döndük artık...

ranişim

Bir yildiz sec kendin icin gökyüzünden
gözlerin gibi parlak,
senin gibi tatli olsun,
bir yildizda bana sec,
parlakligi önemli degil yeterki sana yakin olsun!

mia

Alıntı yapılan: siyah-beyaz - 23 Ocak , 2007, 22:32:14
dolmuş, insanların kafaları camdan çıkacak kadar doludur. ancak şoförümüz daha da yolcu almak için yavaşlayarak durağa yanaşır.
sıkışıklıktan bunalmış bir yolcu, sinirlenerek;

- kaptan sen ineceksin galiba!

:toothy10: :toothy10: :ehi: :ehi: :ehi:

Emine


oozge

- ya kardeşim toparlan biraz, iyice yayıldın !!!
- ben az ilerde ineceğim zaten !! (ne alakaysa)