OKUL ÖNCESI EGITIM’DE ALTERNATIF ÖGRETIM ILKELERI VE ÇOKLU ZEKA TEORISI

Başlatan мiŁenα., 06 Eylül , 2010, 10:01:33

« önceki - sonraki »

мiŁenα.

Özet
Okul öncesi egitimin ne kadar önemli oldugu egitimciler tarafindan kabul edilen bir gerçektir. Gelismis ve egitimli bir toplum için temelin saglam atilmasi gerektigi, yani çocugun degerinin anlasilarak uygun egitim verilmesi gerektigi anlasilmistir.
Bu makalede çocuk gelisimi ve egitimi, dolayisiyla okul öncesinin önemi hakkindaki düsüncelerden sonra uygulanmasi gerektigine inanilan ögrenme ilkelerinden, çoklu zeka teorisinden ve egitim anlayisindan da kisaca bahsedilecektir. Daha sonra bahsedilen alternatif modele ait bir uygulama örnegi aktarilacaktir.

OKUL ÖNCESI EGITIM'DE ALTERNATIF ÖGRETIM ILKELERI VE ÇOKLU ZEKA TEORISI
Okul öncesi dönemde çocugun ömür boyu sürdürecegi temel kisiligi olusur. Bu temel kisilik, çocugun okul ve okul sonrasi hayatinda ne ölçüde basarili olacagini, baska insanlarla iliskilerinin nasil gelisecegini, cinsel tavrinin ne olacagini, ne tür bir yetiskinlik dönemi geçirecegini, ne tip
biriyle evlenecegini ve bu evliligin hangi ölçüde basarili olacagini
belirler (Dodson,1995,s.20;Dodson,1997,s.20). Gelisen ve ilerleyen teknoloji ve bilimin isiginda elde edilen bilgiler günden güne artmaktadir. Bu bilgilerden hareketle çocuk gelisimi iyi bilinerek çocuk egitimi çalismalarina olumlu katkilar saglanmalidir. Çocugun anne karninda iken bile bazi ses isaretlerine tepkide bulundugu arastirmalarla gösterilmistir (Özcan,1995,s.20). Yani ögrenme çok erken baslamaktadir ve sürekli devam etmektedir. Ögrenmelerin çogu bilinçli ve amaçli olsa da farkina varmadan ve
bilinçsiz olarak ögrenilenler de vardir. Ögrenme sadece okulda konularin ögrenilmesi süreci degildir. Bütün hayati kapsayan bu süreç ancak davranislarda degisiklikler oldugu zaman gözlenebilmektedir.

Çocuk kisiliginin bütünlügü içinde iç ve dis çevreden algiladiklarini
isleme tabi tutar (Özcan,1995,s.27). Dis çevreden aldigi uyaricilara anlam verebiliyorsa bu bilgiler artik çocugun olur. Anlam verilemeyen bilgiler ise kolaylikla unutulur.
Ögrenme islemini kisaca inceleyecek olursak; duyu organlarindan gelen duyumlar yorumlanarak davranis deposunda tecrübe olarak biriktirilir. Çevreyle olan etkilesim içinde ise bir çok aliskanliklar kazanilir. Ayrica sezgi ve kavrama da ögrenme yoluyla artar. Tecrübe kazanildikça davranislardaki hatalar ayirt edilebilir. Tecrübe kazanilmasi ve hatalarin azalmasi ögrenme yoluyla olur. Bunun yaninda ögrenmeyle birlikte çocugun tavir ve beklentilerinde de degismeler olur.
Çocuk nasil ve hangi sartlar altinda ögrenir, seklinde yöneltilecek
sorularin cevaplari ise aynidir. Çocuk; herhangi bir konuda görünce, isitince, söyleyince, yazinca, okuyunca, düsününce, hissedince, tasavvur edince, çizince, tadinca, koklayinca, bir seyler yapinca, faal olunca; kisaca yaparak, yasayarak, ögrenme olayina katilarak ögrenir diyebiliriz (Özcan,1995,s.32). Ayrica çocuk için iyi bir ögrenmenin gerçeklesebilmesi için iyi bir ögrenme çevresi gereklidir. Bunlarin yaninda çocugun
ögrenmesinin gerçeklesebilmesi için ögretilecek konulara ihtiyacinin olmasi gerekir. Çünkü ihtiyaçlar, ögrenme esnasinda motivasyon vazifesi görür. Çocuk,herkesin kendisi için ögrendigi, kendi gelecegi için ögrendigi noktasinda çok erken yaslarda bilinçlendirilmelidir. Ilk egitimine ailede baslayan çocuk, çevresiyle etkilesimde bulunarak ögrenir ve egitilir. Okul öncesi dönem itibariyle bu egitim sürecine okul da katilir. Egitim, bireyin davranislarinda, kendi yasantisi yoluyla ve kasitli olarak istenilen yönde (egitim amaçlarina,hedef ve davranislarina uygun)
degisme meydana getirme sürecidir. Ögrenme ise, bireyin olgunlasma düzeyine göre, çevresiyle etkilesimi sonucunda davranislarda olusan kalici degismelerdir. Ögretim de ögretmeler ve ögrenmeye yönelik faaliyetler toplami ya da kurumsallasmis ögretmeler toplamidir. Yapilan etkinligin ögretme olarak kabul edilmesi için bir ögretmen tarafindan gerçeklestirilmesi gerekir. Ayrica egitim ve ögretim isi programli olarak yapilmasi gereken önemli bir istir. Çünkü toplumlarin ideal olarak benimsedikleri egitim hedeflerine ulasabilmeleri, bu alandaki çalismalari belli programlara uygun olarak sürdürmelerine baglidir (Büyükkaragöz,1997,s.1). Okul öncesi program gelistirme çalismalarinin istenen düzeyde olmamasi ve kaynak yetersizligi egitimcileri, egitim planlarini hazirlarken zor durumda birakmaktadir (Korkmaz,2000,s.5). Fakat bu alanda yetismis olan egitimciler okul öncesinin "kritik dönem" oldugunun bilinciyle kendilerini gelistirmeli ve gelisen egitim yöntem ve stratejilerini kullanarak uygun metotlar gelistirebilmelidir. Çocugun gelisimsel ihtiyaçlarina uygun egitsel deneyimler kazandirmanin üzerinde
dikkatle çalisilmalidir. Bir çocugun kafasinda yaklasik on milyar beyin hücresi yer almaktadir (Dodson, 1997,s.10). Bu ise düsünebilinecek en karmasik bilgisayardaki parçalardan bile daha karisik bir sistemdir. Çocuk yetistirmek, hem zor, hem
de sade; ama beceri, yetenek isteyen bir istir ve çocuklar elestirmenden ziyade bir modele ihtiyaç duyarlar. Çocuk için hayattaki her sey nasil yeni ise yetiskinler için de çocuk öyledir. Bilgi çagi insani, çocugu anladigi ölçüde aslini kesfedecektir. Gelismis ve egitimli bir toplum için temelin saglam atilmasi gerektigi, yani çocugun degerinin anlasilarak uygun egitim
verilmesi gerektigi anlasilmistir. Çocuk egitiminde aileden hemen sonra hatta aileyle beraber çalismasi gereken kisiler okul öncesi ögretmenleridir. Okul öncesi ögretmenleri, çocuk gelisiminin ve egitiminin önemini kavrayarak, kendisi uygun metotlari
kullandigi gibi ailelere de bu konuda bilgi vermeli ve destek olabilmelidir. Hemen herkes tarafindan elestirilen ögrenme ve ögretme süreci, bilgilerin ögrencilere aktarilmasi ve onlar tarafindan ezberlenmesi seklinde devam edegelen ezberci süreçtir. Ezberci egitim sürecinde ögrencilerin kendilerini, düsünme sistemlerini ve problem çözme yeteneklerini
gelistirmeleri beklenemez. Demokrasi düsünebilen insanlarin rejimidir (Özden,1999,s.90). Yani demokratik bir dünyada yasamak isteniyorsa, düsünen insanlar ile çepeçevre bir hayata ihtiyaç var demektir. Egitimciler olarak düsünen insanlarin çogalmasi için gayret göstermeli ve çalismalar en büyük
birimlerden en küçük birimlere kadar bu yönde arttirilmalidir. Bilinmektedir ki, ancak düsünme ile parça parça olan bilgiler bütün haline getirilebilir ve uygun ortamlara uyarlanabilirler. Düsünme "mevcut bilgilerden baska bir seye ulasma" ve "eldeki bilgilerin ötesine gitme" seklinde de tanimlanmaktadir (Özden, 1999,s.89). Diger bir deyisle, düsünme, bireylerin kisisel gözlem, deneyim ve duyularla ulastiklari bilgileri kavramasallastirmalari, analiz etmeleri, degerlendirmeleri ve farkli durumlara uygulamalari için gerçeklestirdikleri zihinsel bir etkinliktir
(Saban,2000,s.117).
Düsünme esas alindiginda ögrencinin ögrendiklerine göre yorum yapabilmesi,
konulari ve olaylari açiklayabilmesi, ders konulari çerçevesinde problemi kesfedebilme ve problemi çözebilme yeteneklerinin gelistirilebilmesi dersin (ve okulun) odak noktasi olmalidir. Konunun yüzeysel aktarilmasi yerine konularin özünün aktarilmasi gerçeklestirilmelidir. Yani ögrenmede derin
bilgi kazandirimi esas alinmalidir. Konularin islenmesi sonucunda ögrenci aldigi bilgilerle ayrintilari yakalayabiliyor, konuya tartisma
getirebiliyor, problemleri çözebiliyor, olay ve olgulara açiklama
getirebiliyor ise kazandirilan bilgi "derin bilgi"dir.
Egitimin istenilen düzeyde gerçeklesebilmesi için sinif (ve okul) ortaminda saglikli bir etkilesim saglanmalidir. Siniftaki ortam ögrencilere kendi aralarinda ve ögretmenleriyle fikir alis verisi sagliyorsa, ortak anlamlar olusturuluyorsa, bir konu hakkindaki ögrenmeyi zenginlestirmek ya da derinlestirmek için karsilikli diyalog olusuyorsa sinifta saglikli bir etkilesim var denilebilir.
Ögrenilenlerin kalici olabilmesi ve düsünmeyi gelistirmesi isteniyorsa, ayrica, ögrenilen konularin hayata yansitilmasi gerçeklestirilmelidir. Ögretilenlerin hayatla iliskisi kurulmali ve ögrencinin ögrendiklerinin degerini görmesi saglanmalidir. Bütün bunlarin gerçeklesebilmesi için en önemli sart ise, ögretmenin ögrencilerine dair yüksek ve pozitif beklentilere sahip olmasidir. Ögretmen bu beklentilere sahip ise; tesvik edici, ögrencilerinin hepsinin korkmadan ve çekinmeden, en uç fikirleri dahi
ifade edebildikleri bir ortam saglayabilir.Ögrenmenin herkes için doyurucu ve anlamli olmasini savunan yeni ögrenme anlayisina göre temel ögretim ilkeleri su sekilde özetlenebilir:
*Yüksek düzeyde düsünme
* Konunun özünün aktarilmasi
* Konunun derinligine islenmesi
* Ögrenilenlerin gerçek hayatla iliskilendirilmesi
* Ögrenmenin karsilikli etkilesim ortaminda gerçeklestirilmesi.
Egitimde devrim niteliginde bir etki yapan "çoklu zeka tanimlamasi" ile
Gardner (1985,1993) aslinda birer yetenek olarak kabul edilen dil zekasi, matematiksel zeka, uzamsal zeka, bedensel zeka, müzik zekasi, sosyal zeka, benlik zekasi, doga zekasi ve duygusal zeka gibi alanlari zeka türü olarak ifade eder. Böylece sayisal ve sözel zeka gelisimine odaklanmis olan egitim anlayisi degismis olur. Kisaca bu zeka türlerinden bahsetmek gerekirse, söyle özetlenebilir:
* Dil Zekasi: Bireyin anadilini veya baska bir dili kullanma kapasitesi ve
düsüncelerini anlasilabilir bir sekilde ifade edebilme yetenegidir.

Dil zekasi güçlü olan birey, kavram ve kelimelerle düsünür. Okumayi, yazmayi,hikaye anlatmayi, kelime oyunlarini ve dinlemeyi sever. Kitap, kagit, kalem, ses kasetleri, hikayeler, konusma, tartisma-müzakere bu bireyler için önemli
egitim araçlaridir.
* Matematiksel Zeka: Neden-sonuç iliskisi kurabilme, bir seyin çalisma ilkelerini ortaya koyabilme ve sayilarla oynama yetenegidir. Bu bireyler, muhakeme ederek, sorgulayarak ve neden-sonuç iliskisi kurarak düsünürler. Soru sormayi, hesap yapmayi, mantik bilmeceleri çözmeyi, varsayimlari,
sorgulamayi ve tecrübe edinmeyi severler. Materyaller, bilimsel müze gezileri, bulmacalar ve zihin oyunlari matematik zekasi için önemlidir.
* Uzamsal (Sekil-Uzay) Zeka: Boslugu zihinde canlandirabilme yetenegidir
(Özden,1999, s.45). En önemli özellikleri üç boyutlu düsünebilmeleridir. Bu
bireyler imgeler, simgeler, resimler ve sekillerle düsünürler. Resim
çizmeyi, harita, grafik ve desen olusturmayi, tasarimlamayi severler. Uzamsal zeka için videolar, slaytlar, filmler, sanat eserleri, resimli kitap
ve dergiler, sanatsal müze gezileri önemlidir.
* Bedensel Zeka: Bedeni bir bütün olarak son derece duyarli ve etkili kullanabilme yetenegidir. Zihin ve beden baglantisi çok basarilidir. Bu bireyler dokunarak, duyularla ve hareket ederek düsünürler. Dans etmeyi, kosmayi, ziplamayi, dokunmayi, hareket etmeyi, insa etmeyi, jest ve mimikleri kullanmayi severler. Egitimde rol oynamaya, drama ile ilgili
çalismalara, hareket etmeye, sportif etkinliklere, fiziksel beceri
gerektiren oyunlara ve el becerilerini kullanmaya ihtiyaç duyarlar.
* Müzik Zekasi: Ritimleri algilama ve tekrar yeni seyler ortaya koyma yetenegidir. Ritimlerle, melodilerle ve seslerle düsünürler. Sarki söylemeyi ve dinlemeyi, ayak ve elleriyle vb. tempo tutmayi, mirildanmayi severler. Egitimde sarki söylemeye, konserlere gitmeye, enstrümanlara ve müzikle ugrasmaya ihtiyaçlari vardir.
* Sosyal Zeka: Kendisi disindaki insanlari algilayabilme yetenegidir. Baskalarinin düsünce ve duygularini bagdastirarak düsünürler. Liderlik etmeyi, organize etmeyi, iliskilendirmeyi, uzlastirmayi, kontrol etmeyi ve sosyallesmeyi severler. Egitimde arkadaslara, gruplara, sosyal etkinliklere, iletisim ve etkilesime, danismanlara ve kulüplere ihtiyaç duyarlar.
* Benlik Zekasi: Bireyin kendi duygu ve düsüncelerini fark etmesidir. Kim oldugu ne yapabilecegi, neyi yapamayacagi ve sinirliliklarinin farkindadir (Özden,1999,s.46). Kendi ilgileri, ihtiyaçlari ve amaçlariyla iliski kurarak düsünürler. Amaç belirlemeyi, hayal kurmayi, plan yapmayi, iyice düsünüp
tartmayi ve uzlastirmayi severler. Egitimde gizli yerler, yalniz kalmak, bireysel projeler, seçenekler ve önemsenmek benlik zekasi için önemlidir.
* Doga Zekasi: Dogayi taniyabilme, anlayabilme ve bu noktada üretkenliktir. Ekolojik çevre, doga ve doga formlariyla düsünürler. Evcil hayvanlarla oynamayi ve beslemeyi, toprakla ugrasmayi, bitki büyütmeyi, çiçek bakmayi, doga ve doga olaylarini arastirmayi, ekolojik çevre ve dünyayi önemsemeyi
severler. Egitimde doga gezileri, arkeolojik kazilar, toprakla ugrasma, bitki yetistirme, hayvan besleme, kamplar önemli ve etkilidir.
* Duygusal Zeka: Özdenetim, azim, sebat ve kendi kendini harekete
geçirebilme gibi yetenekleri ifade etmek için kullanilmaktadir
(Özden,1999,s.46). Duygusal zeka bes ana baslik altinda toplanabilir:
1. Özbilinç
2. Duygulari Idare Etmek
3. Kendini Harekete Geçirmek
4. Empati
5. Iliskileri Yürütebilmek
Çoklu zeka teorisinin kabulü egitim alaninda insanlari sadece iki temel alanda siniflandirmaktan kurtararak, bireylerin sahip olduklari yetenekleri kesfedebilme gibi önemli bir katki saglamistir. Bu zeka türlerinin hepsi birlikte insani hayatta basarili yapan yetenekler olarak kabul edilmektedir. Katkilari göz önüne alinarak ögrenme etkinliklerinin yeniden düzenlenmesine
çalisilmalidir. Yapilan çalismalarda bu nokta baz alinirsa daha iyi nesiller yetistirilebilecektir.Çoklu zeka teorisinin uygulanmaya konmasi için olusturulmus standart bir ögretim modelinden, standart bir tarzdan ve yaklasimdan bahsetmek mümkün
degildir. Aslinda çoklu zeka teorisi, ögretmenlere fazlasiyla seçenek sunarak farkli ögretim modellerinin bir arada uygulanabilmesini saglayan çoklu ögretim yaklasimi için zorlamaktadir. Bu açidan bakildiginda, çoklu zeka teorisi, çok kapsamli bir ögretim modeli ortaya koyarak ögretmenlerin
sinifta daha fazla sayida ögrencilere ulasabilmek için egitimde
kullandiklari ögretim yöntemlerini gözden geçirmelerini zorlamakta ve ögretimde yöntem zenginligine gitmeleri hususunda onlara yardimci olmaktadir (Saban,2001,s.64).

ALTERNATIF BIR UYGULAMA ÖRNEGI
DÖNEM: Okul Öncesi
KONU: Renkler
AMAÇLAR: 1. Ana renkleri kavrama
2. Ara renkleri kavrama
ETKINLIKLER:
Sinif ortami ve köseler, ögretmen tarafindan, çocuklara kazandirilmak istenen kavrama uygun olarak düzenlenir. Kullanilacak materyaller ve yapilacak faaliyetler önceden planlanir. Çoklu zeka teorisi temel alindigi için gün içindeki uygulamalarin bütün alanlari kapsamasina dikkat edilmelidir.
* Serbest Zaman Faaliyetleri: Okul öncesinde "serbest zaman faaliyetleri" çoklu zeka alanlarinin hepsine hitap edebilen bir etkinlikler toplulugudur. Bu zaman zarfinda; yogurma maddeleri, kagit isleri, artik materyal, masa oyuncaklari ile istenilen kavramlar rahatlikla verilebilir. Yogurma maddelerinde ögretmen, mesleki bilgisini de kullanarak, üç ana renkten hamur yapar (mavi-sari-kirmizi hamurlar). Bir masaya bu üç büyük hamur parçasini ayri ayri koyar. Hamur ile oynamak isteyen çocuklari bu masaya yöneltir. Bu masa genellikle yogun talep alan bir masa olmaktadir. Bundan istifade ederek ögretmen, üç ana renkten hazirladigi hamur parçasindan diger çocuklara su sekilde vererek ana renkleri de göstermis olur; bir çocuga biraz kirmizi ve
biraz sari hamur, bir digerine biraz mavi ve biraz sari hamur, digerine biraz mavi ve biraz kirmizi hamur. Ayrica bu masaya çesitli kalip ve sekiller de ekleyebilir, daha zevkli ve egitici bir ögrenme için. Boya islerinde ögretmen üç ana renkte sulu boya hazirlar. Boyalari cam ya da plastik ama seffaf kaplara koyar, daha sonra bunlari da çocuklarin gözü önünde hamur islerinde oldugu gibi ara renkleri de olusturacak sekilde altiya böler. Çocuklarin boyalar ile serbest resim yapmasini ister. Kagit
islerinde de üç ana renkten doküman hazirlar. Bunlarin mat kagit degil de seffaf olmasina özen gösterir. Ayni sekilde bu masada da ögretmen, diger masada oldugu gibi ara renkleri de ifade edebilecek sekilde bir dagitim yapar. Artik materyalde ise önceden kalmis olan ve yine planli olarak masaya getirdigi renkli kartonlardan (ana ve ara renklerin hepsi) bir rüzgargülü yapabilirler. Masa oyuncaklarinda ana ve ara renklerden olusan renkli tahtalar ve yine bu renklerle boyanmis nesnelerin bulundugu tahta oyuncaklar masaya konur. Fakat bu oyuncaklardan çifter sekilde hazirlanir. Su sekilde
bir oyun kurulur; çocuklarin diyelim ki mavi tahta ile mavi top bulunan tahtayi eslestirmeleri beklenir. Oyun bu sekilde devam eder. Ayrica ilgi köselerine de dikkat çekecek sekilde ana ve ara renklerde esyalar yerlestirilir.
* Hikaye Saati: Hikaye öncesinde ögretmen içinde renklerin geçtigi tekerleme ya da siir ("Boyalar"-Fazil Hüsnü Daglarca) ile dikkat çekerek hikayesini anlatmaya baslar. Hikaye saatinde sinifin sessiz olmasina ve çocuklarindinlemeye uygun bir oturus tarzi almalarina özen gösterir. Anlatacagi hikayenin konusunu ve içerigini de kazandirmak istedigi konuya uygun olarak
düzenler; "Renkli Hediyeler". Hatta bu uygulamali bir hikaye olursa daha akilda kalici ve ilgi çekici olur. Hikayenin anlatimindan sonra kisa bir özetleme ile birlikte dramatizasyon çalismalari yapilir.
* Oyun: Oyun saati içerisinde de ögretmen, isindirici oyunlari, hareketli ve dinlendirici oyunlari hep kazandiracagi kavramlara yönelik ayarlar. Isindirici oyunlar ile çocuklarin oyun saatine hazirlanmasi saglanir. Hareketli oyunlara geçis ile çocukta aktif halde bulunan beden enerjisinin harcanmasi saglanir. Dinlendirici oyunlarla ise oyun saatinden sonraki diger
etkinlige geçis gerçeklestirilir. Hava durumu da dikkate alinarak özelikle hareketli oyunlarin bahçede oynanmasina özen gösterilir. Isindirici oyun olarak "esini bul" oyunu oynanir. Ögretmen alti renkten de renkli karti-onlardan çifter tane keser ve çocuklarin boynuna iple asar. Müzik esliginde çocuklar dans eder, müzik sustugunda ögretmen bir renk adi söyler ve eslerin el ele tutusmasini ister, bu sekilde her renk eslesmis olur.
Hareketli oyunlarda bahçede, çocuklarin her birisine bir renk adi verilerek "bezirganbasi" oynanir. Bu oyunun ardindan üzerinde ana renkler olanlar bir grup, ara renkler bir grup olusturur ve bu sekilde "halat çekme" oyunu oynanir. Dinlendirici oyunlarda ise "rengini bul" oyunu oynanir. Bir meyve veya sebze adi söylenerek hangi renk olmasi gerektiginin bilinmesi istenir.* Deney: Uygun ortam ve materyaller hazirlanarak "prizma deneyi" yapilir. Deney üzerinde konusularak degerlendirme yapilir. Hangi renklerin ortaya çiktiginin bulunmasi istenir.
* Müzik: Ögretmen,ritim aletlerini ve küçük enstrümanlari çocuklarin kullanmalarini saglar. Küçük bir düzenleme ile ritim aletleri esliginde önceden ögrenilmis birkaç sarki tekrari yapilir. Daha sonra yeni ögretecegi sarkiyi ögretmen kasetten dinletir. Bu sarkinin da konuyla ilgili olmasi gereklidir. Eger bu sekilde uygun sarki yok ise ögretmen uygun bir parça ortaya çikarir. Önce kendisi bu sarkiyi (elbiselerim) çocuklara söyler. Sonra hep birlikte tekrar etmelerini ister. Çocuklarla birlikte bu yeni
parçayi tekrar ederler. Diger bir etkinlik olarak yeni ögrenilen parçayi söylemek isteyen çocuklardan bir mini koro olusturulabilir ve söylemek isteyenlerin hepsinin söylemesi saglanmis olur.
* Bilissel Etkinlik: "Uygun renklere boyayin." yönergesi uygulanir. Ana ve ara renklerin hepsinin kullanilacagi sekilde bir yönerge hazirlanir. Bu yönerge çocuklarin ebatlarina uygun bir sekilde büyütülür. Yönerge,sinif içinde musambali bir zemin yanindaki duvara veya bahçenin iç cephe duvarina monte edilir. Eger çocuklara bir tanesi yeterli degilse çogaltilarak,çocuklarin hepsinin katilimi saglanir. Sonra çocuklara yapmasi istenen anlatilir. Sagliga ve kullanima uygun boyalar ile yönergenin ve
faaliyetin gerçeklesmesi saglanir. Bu etkinlik ayni zamanda gün içinde yapilan çalismalarin da özeti seklinde bir çalismadir. Etkinlik esnasinda yeni ögrenilen sarkinin da dinlenmesi ya da hep birlikte mirildanmasi gerçeklestirilebilinir.Bütün bu etkinlikler esnasinda ögretmen, sinif ortamindaki çocuklarin hepsinin faaliyetlere katilimina dikkat etmelidir. Özellikle uygun zeka türü
ile uygun etkinliklerin birlesmesine özen göstermelidir; sarki söyleme, dinleme ve ritim aletleri ile müzik zekasi, boyama ve serbest zaman etkinlikleri ile uzamsal zeka, deney ile matematiksel zeka, yogurma maddeleri ile bedensel zeka, hikaye ile dil zekasi, dramatizasyon ile bedensel zeka ve sosyal zeka, oyun ile bedensel zeka, kagit isleri ve artik materyal ile benlik zekasi, bahçe etkinlikleri ile doga zekasi, etkinliklerin tümüyle duygusal zeka gibi. Yukaridaki siniflama sadece küçük bir örnektir. Yapilan pek çok etkinlikte zeka türlerinin hemen hepsine uygun
olanlar bulunmaktadir.Yeni ögretim ilkeleri ve çoklu zeka teorisi egitimin özellikle okul öncesi asamasina her yönüyle uygundur. Programin ve ögretmenin esnekligi de dikkate alinirsa çok farkli ve verimli pek çok uygulamanin ortaya çikmasi muhtemeldir. Önemli olan uygun ortam düzenlemesi ve ögretmenin uygulamaya istekli olmasidir.

BILGI YAPRAGI
SIIR: BOYALAR
Yesil çaliskan
Kirmizi yaramaz.
Sari uykucu
Beyaz yikanmis
Kara korkak
Ben erkenden
Anaokuluna gelirken
Yesil gibiyim.
Fazil Hüsnü Daglarca

SARKI: ELBISELERIM

Hep mavidir elbiselerim
Ben bu rengi pek çok severim
Ben denizi cicim çok sevdigim için
Hep mavidir elbiselerim.
Hep saridir elbiselerim
Ben bu rengi pek çok severim
Sari gülleri cicim çok sevdigim için
Hep saridir elbiselerim
Hep kirmizidir elbiselerim
Ben bu rengi pek çok severim
Karanfilleri cicim çok sevdigim için
Hep kirmizidir elbiselerim
Hep yesildir elbiselerim
Ben bu rengi pek çok severim
Ilkbahari cicim çok sevdigim için
Hep yesildir elbiselerim
Hep mordur elbiselerim
Ben bu rengi pek çok severim
Patlicani cicim çok sevdigim için
Hep mordur elbiselerim
Hep turuncudur elbiselerim
Ben bu rengi pek çok severim
Portakali cicim çok sevdigim için
Hep turuncudur elbiselerim
Hep rengarenktir elbiselerim
Ben renkleri pek çok severim
Gökkusagini cicim çok sevdigim için
Hep rengarenktir elbiselerim
Uyarlayan: Elif Konar


HIKAYE: RENKLI HEDIYELER (UYGULAMALI)
Renkli Ailesi anne, baba ve çocuklardan olusan sekiz
kisilik bir ailedir. Anneler gününde çocuklar annelerine ilginç bir hediye vermek isterler. Alti kardes düsünürler ve "kendimizin yaptigi bir seyler verelim" diye anlasirlar. Resim yapmayi çok seven en büyük abla der ki;" Buldum! Annemizin dikislerinden arta kalan alti tane düzgün kumas parçasi bulalim ve isteyelim. Sorarsa lazim deriz. Sonra bende mavi, sari ve kirmizi
kumas boyalari var. Onlarla boyayalim." Hemen plani uygulamaya baslarlar. Abla kendi kumasini maviye boyar. Ikinci kardes sariya boyar. Üçüncü kardes ise kirmiziya boyar. Bir de bakarlar üç kumas parçasi boyanmis ve üçü boyanmamistir. "Bunlari ne renge boyayacagiz?" der diger kardesler. Abla bir düsünür;"Tamam, telaslanmayin. Simdi bir kapta maviyle sariyi karistiralim
yesil olsun. Diger kapta sariyla kirmiziyi karistiralim, turuncu olsun. Son olarak da maviyle kirmiziyi karistiralim, mor olsun." der ve hepsi bir bunu da yaparlar. Artik bütün kumaslar boyanmistir. Kumaslar kurudugunda alti tane renkli kumas parçasi vardir ellerinde ve bunlari kendileri yaptigi için kardesler çok mutludurlar. Küçük paketlere sararlar ve annelerine hep
birlikte verirler. Bir yandan da nasil yaptiklarini anlatirlar. Anne bu ise çok sevinir ve aklina söyle bir fikir gelir; "Çocuklar! Bakin simdi ne yapalim, bunlari ben birbirine dikeyim ve sirin bir örtü yapalim. Masamizin üstüne serelim. Aksama babaniz geldiginde sürpriz yapalim. Ona da yeni masa örtümüzü nasil yaptigimizi anlatiriz. Tamam mi?" Çocuklar da annelerinin bu fikrini çok begenir. Hepsi annesine yardim eder. Birlikte masa örtüsünü bitirip, sererler. Karsisina geçip, gülümseyerek seyrederlerken kapi çalar.
Babalari bu aksam eve erken gelmistir ve elinde rengarenk bir buket vardir. Bu buketi annelerine verir. Renkli Ailesi hep birlikte aksam yemegine oturur. Masada babalarina "renkli hediyeler"in hikayesini anlatirlar.

*Bu ödevi hem bilgi paylaşımı açısından, hem de evde de (anne, baba vd. tarafından) uygulanabilecek olan kısımları için paylaşıyorum.



:love9: :love7: :love9:


özgemm

staj günlerim aklıma geldi ne güsel günlerdi
konu ile ilgili şarkı oyun değişik faaliyet bulmak için az sabahlamadım
ahhh ahhh

Rabbim banada bebiş nasib etsin inşallah tek tek onada faaliyet şarkı şiir oyun hazırlarım sabahlara kadar
amin amin amin

мiŁenα.

sen okul öncesimi okudun ne güzel ,lerde bebişin olursa hem güzel güzel ilgilenirsin ve bol bol oyun ve şarkılar sölersin. ;D


:love9: :love7: :love9:


özgemm

evet canım meslek lisesi sonra ünv devam 7 yılımı verdim ama mesleğimi yapmıorum şuan
inşallah ALLAHIM nasib etsin şu mübarek günlerde bebişimide onunla dönücem mesleğe

мiŁenα.



:love9: :love7: :love9:



мiŁenα.



:love9: :love7: :love9:


özgemm


мiŁenα.

forumda izmirli özge vardıda o sandım :k06:

inş en kısa zamanda rabbiim hayırlı haberi verir canım :amin:


:love9: :love7: :love9:


özgemm

amin canım inşallah hayırlısıyla tüm olmayanlara isteyenlere nasib etsin rabbim

aysunege

okul öncesi eğitim yani aile eğitimine önem veriyorum kesinlikle
hatta oğlum için aylık eğitim kitaplarımız gelir,aktivite,oyunlar vs....

мiŁenα.

Tabiki ilk ailede başlicak eğitim..

ben kreşe vermek çok istiyorum lakin eşim sıcak bakmıyor. :dontknow: Arşatırma yaparız eğer ikna olursa ben çok yararlı olduğunu düşünüyorum kreşlerin ::)


:love9: :love7: :love9:


özgemm

haklısın yararı var tabi çok büyük hemde ama ii araştırmak lazım kesinlikle
işin içinde olan biri olarak gördüm meslekten sogutanda var gerçekten hakedende

aysunege

kreşteki öğretmenlerin çocukların herbiriyle tam anlamıyla ilgilenebildiğini düşünmüyorum

мiŁenα.

Tabiki iyice araştırmak lazım.. :icon_thumright:

Verme kararı verirsem bir müddet bden gider icelerim hem oğlumun haraketlerinide incelerim.. 8)

Çok dikkat etmek lazım.Bakalım.. :D


:love9: :love7: :love9: