çok guzel bır yazı...yorum sızlere kalmışş..

Başlatan serra_emine, 27 Ağustos , 2010, 16:19:14

« önceki - sonraki »

serra_emine

Monotonlaşmış ilişkileri canlandırmak eşlerin elinde...
Ama çekinmeden... Olmaz yapamam demeden...
Cesurca... Denemekten korkmadan...
Her şeyi konuşarak...

Kadın arkadaşlarımla konuştuğumda,
çoğunda bir bıkkınlık,
"boş vermişlik" hali görüyorum.
Hani evliler ya...
Çoluk-çocuğa karıştılar ya...
Çoğuna göre artık öyle
"çılgın" cinsellik tuhaf kaçar.
Yakışmaz...
"Başına vurmuş" der kocam...
"Azdı" der karım sendromu yani!!!
Kimi de artık vücuduna güvenmez
evliliğin üzerinden geçen yılların içinde...

Bakıyorum da, uzun yıllar evli olan arkadaşlarım
birbirleriyle nerdeyse "ahbap" gibi olmuşlar!!!
Onlardan daha yeni evli olanlara bakıyorum,
onlar da "arkadaş" gibiler maşallah!!!
Ortak ev paylaşan arkadaşlar sanki!!!

Dikkat ediyorum, duygular geri plana düşmüş,
maddiyat birinci sıradaki yerini almış!!!
Koca çalışıyor, hele de bol para kazanıyorsa
kadın reklamlarda, arkadaşlarında,
komşuda, orda-burda ne görse almak istiyor.
Kendini, evini yenilemek arzusu içine düşüyor.

Kadın çalışıyor, hele de erkekten
daha çok para kazanıyorsa,
o zaman da çoğu erkek komplekse giriyor.
Kompleksini de kadını aşağılayarak,
bazen şiddet uygulayarak yenmeye çalışıyor.
(Tabii bu arada kadın parası yemeye
bayılanlar da yok değil)

Eşler birbirlerini tam olarak tanımadan,
cinselliği keyfiyle doğru dürüst yaşamadan
hemen çocuk yapmaya kalkıyorlar.
Hamilelik zaten araya mesafe koyuyor.
Doğum sonrasında kadın çocuğuna veriyor kendini.
Koca ikinci planda kalınca da,
ister istemez gözler dışarıya kaymaya başlıyor...

Hele şimdi günümüzde internette konuşma-tanışma olayı var...
İşler daha da kolay yani.
Kadın çocuğundan başını kaldırana kadar
karşı taraf "atı alıp hooop Üsküdar'ı geçiyor" bile!!!!

Kadın "aman evliliğim bozulmasın" diye sustukça,
ya da kıskançlık krizlerinin dozunu arttırdıkça,
kocalar da kendilerini kapana sıkışmış gibi hissedip
mümkün oldukça iş icat edip,
maç icat edip evden kaçıyorlar.

Hemen çocuk yapmanın alemi yok!!!
Hele bir tanıyın birbirinizi...
Baş başa olmanın keyfini,
özgürce seks yapmanın zevkini tadın...
Maddi olanaklarınıza göre gezin-dolaşın...
Biraz bu şekilde geçirin yılları.
Sonra düşünün çocuk yapmayı...


Evlenir evlenmez çocuk yapmayınca,
aile baskısı altında kalıp
"boğulduklarını" hissedenler de var tabii.
Burada da kabahat ailelerde!
Aman çocuğumuz mu kısır,
ya da karşı taraf acaba kısır mı diyerek
ne kendinizi, ne de çocuklarınızı
gam ve tasalarınızla yiyip bitirmeyin.
Bırakın onları kendi başlarına...
Kendi bildikleri gibi davransınlar.

Ayrıca kısırlık varsa da var.
Ucunda ölüm yok ya...
Zaten bu devirde doğan bebecikleri
ileride kimbilir ne gibi zorluklar bekliyor olacak...
Küresel ısınma, kuraklık, seller, işsizlik, pahalılık...
Yeni yeni hastalıklar, insanları tehdit eden virüsler...

Bunları düşünerek dünyaya getirin o masum yavruları...
Çünkü onlar kendileri gelmek istemiyor ki....
Siz getiriyorsunuz onları bu gün geçtikçe bozulan,
yaşaması zorlaşan dünyaya...

Ölüm gerçi yaşa bakmıyor ama
normal bir sıra düşünecek olursanız,
siz gideceksiniz, bırakacaksınız onları arkanızda,
bu zor dünya koşullarıyla baş başa...

Çocuk olduktan sonra,
eşler birbirlerini artık sevgili gibi değil,
hatta karı-koca gibi bile değil
sadece "ebeveyn" gibi görmeye başlıyorlar.
Seviştikleri gecelerin, günlerin sayısı gittikçe azalmaya
performanslar düşmeye başlıyor.
Taraflar birbirlerinden cinsel olarak uzaklaşıyor.

Zaten uzmanlar;
"Evli çiftler 1 ile 3 yıl arasında
sorunlarla karşılaşıyorlar.
Cicim yılları bitip de gerçekler kendini
iyiden iyiye göstermeye başladıkça,
seks yaşamı da düşüşe geçiyor" diyorlar.

Onlar böyle deyip duruyor,
bizler yazıp duruyoruz ama
evlenenler hemen çocuk yapma yolunu seçiyor.
Sonra da şikâyetler başlıyor.
"Eskiden şöyledi, böyleydi" diye diye,
eşler, özellikle de kadınlar kendilerini yiyip bitiriyorlar.
Bunu yaparken de asık suratlı olmaya başlıyor,
kocaya kızıp onunla cinsel ilişkiye girmeyerek
sözde onu "cezalandırıyorlar".

Böyle düşünenlerin hepsine "Geçmiş olsun"!!!!
Çünkü sizler asıl kendinizi cezalandırıyorsunuz
da bunu fark etmiyorsunuz.
Erkek sizin sahada cezayı yiyince,
o da gidip cezasız sahada
performans göstermeye başlıyor!!!
Üzülen yine siz oluyorsunuz!

Birçok konuyu yazmak, konuşmak
benim yaşıtlarımın anneleri zamanında ayıp sayılırmış.
Onların çocukları olan bizler daha açık fikirliyiz.
Bizim çocuklarımızsa, daha rahatlar birçok bakımdan...

Ama hala pek değişmeyen bir konu var.
O da cinselliği, seksi konuşmak...
Daha doğrusu TV programlarında rahatça konuşuluyor.
Bazı yazarlar da bu konuyu
daha rahat kalem sallayarak yazabiliyor...

Ama gel gelelim, eşler arasında bu rahatlık
bir türlü uygulanamıyor.
Eşler birbirlerine açık olmadıkça,
cinsellikle ilgili her şeyi konuşamadıkça
aralarında gün geçtikçe açılan
bir mesafe oluşmaya başlıyor...
Bu da seks yaşamının
"düşüşe geçmesi" demek oluyor.

Eşler birbirlerine seks sırasında istediklerini,
hoşlandıkları ya da hoşlanmadıkları şeyleri,
merak ettiklerini çekinmeden sormalılar.
Bu sistemi evliliğin en başında rayına oturtursanız,
inanın bana, cinsel yaşam çok daha uzun sürüyor,
daha renkli oluyor ve sık arayla da devam ediyor.

Ama taraflar çekimser olup,
"yanlış anlaşılırım" düşüncesiyle tutuk davranıp,
İstediklerini-istemediklerini birbirlerine söylemedikçe,
açık açık konuşmadıkça,
fantezilerini birbirleriyle paylaşmadıkça,
görünmez bir duvarın her geçen gün
çiftler arasında yükseleceğini bilmenizi isterim.

Kadın anne olabilir,
ev işlerini kendi yapıyor olabilir.
Ama erkeği ile baş başa kaldığında
her türlü "atraksiyonu" denemelidir.
Seksi kelimeler kullanarak konuşmalı,
hatta (amiyane tabirle) yatakta
"o...u" gibi davranabilmelidir.
"Ay böyle davranırsam
kocam nerden öğrendi bunları der" diye
korkar, çekinirseniz
o zaman sonuçlarına da katlanırsınız.

Gazeteci Ayşe Arman'a bayılıyorum.
Hala evli olduğu halde, çocuğuna rağmen
kocasıyla heyecan yaşamak için
elinden geleni yapıyor.
Kocasından hala "sevgilim" diye bahsediyor.

Unutmayın "beyin",
yüksek sesle söylenen her şeyi
"komut" olarak algılayıp uyguluyor.
(Bunu ben değil, tıp bilimi söylüyor)

Ayşe, beynine olabildiğince
seksi komutlar vermeyi başarıyor.
Böyle davrandıkça da
kendini daha seksi hissediyor.
O öyle hissettikçe,
bu durum kocasına yansıyor.
Ömer de uçtukça uçuyor...
Karısını da uçuruyor...

Öyle karanlıkta el yordamıyla davranıp,
kısa sürede işi bitirmekle cinsellik olmaz!
Olsa da bence oldu sayılmaz.
Çünkü özellikle kadınlar uyarılmak ister.
Bu da erkeğe düşer.
Erkek sadece kendini düşünüp çabucak işi bitirirse
kadın o ilişkiden hiçbir zevk almaz.
Onun için de öyle sevişmeler, sevişme sayılmaz.

Ön sevişmeler uzun olmalıdır ki kadın havaya girsin...
Seks sırasında açık-saçık kelimeler kullanarak konuşmak,
birbirinin yüzünü, yüzündeki ifadeleri,
vücutların hareketlerini görmek
belki pornografik sayılabilir.

Birlikte porno filmler seyredebilir,
bir yandan da birbirinize
seksi dokunuşlarla dokunabilirsiniz.
Eşler bunlara da açık olmalı bence...

Giyiminizle, davranış ve bakışlarınızla,
hatta ses tonunuzla erotik olabilirsiniz.
Bundan da kaçmayın.
Bence eşler arasında
erotizm de, pornografide,
fanteziler de olmalı...

Zamanla hayat şartları, iş koşulları,
çocuklarla artacak olan sorumluluklar,
evin yükü, şu-bu derken
monotonluk başlayacaktır zaten...

Bunu geciktirmek sizin elinizde...
Ya bu deveyi güdeceksiniz,
Ya da vazgeçip "olanla" yetineceksiniz.
O zaman da demedi demeyin...

O MİNİCİK ELLER O MINICIK BEDEN GÜN BEGÜN BÜYÜYOR BEBEGİM BENİM..AMA SEN HEP BIZIM MİNİCİK BEBEGIMIZSIN TATLIM..

serra_emine

O MİNİCİK ELLER O MINICIK BEDEN GÜN BEGÜN BÜYÜYOR BEBEGİM BENİM..AMA SEN HEP BIZIM MİNİCİK BEBEGIMIZSIN TATLIM..

βαlκιz

çook güzel paylaşım çok doğru şeyler yazılanlar
ya çocuk olunca eskisi gibi olmuyo ya benim için öyle yani
eskisi gibi kocama vakit ayırmıyorum o kendini işe verdi ben çocuklara
daha bugun konuştuk dışarı çıkmıştık yolda konuştuk
eskiden gittimiz çocuksuz yeni evliyken yaptıklarımızı konuştuk özlemişiz o günleri
birbirimizi özledik yani ozaman sadece bana veriyodu sevgisini şimdi 3 kişi paylaşıyoruz
uzun zaman çocuk yapmayalım diyo eşim birbirimize zaman ayıralım diyo doğru valla
eskisi gibi cinsellik yok aman oldu bitti hadi aman çocuk uyancak
aman çocuk çocuk çocuk herşey çocuga baglı yani bende böyle bilmiyorum 2 çocuk var diyemi belkide ondan bilemiyorum  :dontknow: bazen çok manotonlaşıyoruz bazen toparlıyorum ama sonuçta eskisi gbi değil yaa  :-\ eskisi gibi olmak içinde uzuuun zaman çocuk yapmaman lazım  :ehi: :ehi: :ehi:
:love3: güηвє güη вüуü∂üηüz ιçιм∂є,güηвє güη вüуüуσяѕυηυz şιм∂ι gözüмüη öηüη∂є  :love3:

serra_emine

ayyynen katılıyorum canım
o yuzdende ıyıkı ılk bır yıl çocuk falan düşünmemeişiz var ya çok dolu geçtı allaha şükur guzel geçtı
şimdıde o gunlere hasret kaldık.senın dedıgın bı bızde o gunlerı yaad eder dururuz arada..evet uzun sure çocuk olmamalı bencede yaa
çok farklı boyut alıyo herşey
ne kadar bızım elımızde olsada olmıyor işte..dedıgın gıbı çocuk uyuyor aha uyandı aha uyanacak derken herşey yarım oluyor :k06:
bende ıkıncıye baya ara vermek ıstyorum ama bakalım nasıp tabı.
gerçekten ılk yıldakı evlılıgımı çok ozledım yaaa :caca: :caca: nerde o gunleer..şimdıde guzel gunler tabı kı yanı şimdı amaa..işte herşey tamamen yarı yarıya dü şü yorrrr.!..........
O MİNİCİK ELLER O MINICIK BEDEN GÜN BEGÜN BÜYÜYOR BEBEGİM BENİM..AMA SEN HEP BIZIM MİNİCİK BEBEGIMIZSIN TATLIM..

இܓiڪے†∂ηßﺙuℓ இܓ

çok guzel paylasım emınecım  :icon_thumright:
yıllar geçtıkçe ınsan hep geçmişi ozluyor  :-\ :-\
benım çocugum yok bende arada sırada gecmısımı ozluyorum hey gıdı  gunler dıyorum
en çokda çocuklugumu ozluyorum  :( :(

can yine cannnn

Kimi de artık vücuduna güvenmez
evliliğin üzerinden geçen yılların içinde,,,


hiçte bilem taş gibiyim taş  :ehi: :ehi: :ehi: :ehi: :ehi: :ehi:
can dediklerim....

♥♥ElMa ŞeKeRİm♥♥

 :ehi: :ehi: :ehi: :ehi: :ehi: :ehi: :ehi:
güzel konu ama gercekten cocuk olunca herşey 2.plana gecıyor :icon_thumright:

can yine cannnn

şaka bir yana  malesefki öyle 2. çocuk olunca 2 plan 3 plana dönüşüyo :toothy10: :toothy10: :toothy10:
can dediklerim....

♥♥ElMa ŞeKeRİm♥♥


serra_emine

kesınlıkle çok etkıleyıcı bı yazı evet sagolun :icon_thumright: :icon_thumright:
yenı evlı varsa içimızde onların okuması lazım  :D
O MİNİCİK ELLER O MINICIK BEDEN GÜN BEGÜN BÜYÜYOR BEBEGİM BENİM..AMA SEN HEP BIZIM MİNİCİK BEBEGIMIZSIN TATLIM..

βαlκιz

bu konuya daha fazla yorum yapmak lazım
gerçek olan şeyler çünkü
:love3: güηвє güη вüуü∂üηüz ιçιм∂є,güηвє güη вüуüуσяѕυηυz şιм∂ι gözüмüη öηüη∂є  :love3:

serra_emine

hakaten demi dobra dobra gerçekten çok yaşamış görmüş geçirmiş bırı tarafından yazılmış belli..
valla hakkaten her kelımesı her harfı dogru şimdı yenıden okudum daa :-\
O MİNİCİK ELLER O MINICIK BEDEN GÜN BEGÜN BÜYÜYOR BEBEGİM BENİM..AMA SEN HEP BIZIM MİNİCİK BEBEGIMIZSIN TATLIM..

Balböceği

Aslinda yazilan bu yazi bir nevi dogru ama bazi sacmaliklarda var
Cocuk icin evt dogru acele etmemek lazim  :icon_thumright:
Kari-Koca iliskisi belki guclenecegi yerde seviyesi git gide dusuyor  ::)
Ayseyi buraya yazmis ama her gece ne halt ettigini nerden bilecez ayse her gece seksi
olabilir kocasinin iligini somurabilir Cocuguna iyi bir anne kocasina iyi bir es olur veyaz olamaz

Ayse aysedir Ben benim Cocuk benim cocugum ve ERKEK her zaman ERKEKtir anlayisli es lazim olan
Kocadir kadini ve cocugunu Koltugunun altina cekip sevgi gostercek olan kadindir Esine ve cocuguna iyi bir es, anne olmasi gereken bu ...



Simdi aysenin hayatinda ornek verilmis ama ayse calisan bir kadin parasal sorunu yok evinde hizmetcisi vardir dadisi ivir ziviri vardir 3 5 cocuk yapip bakicida buyutmek var Kimse kimseden asagida degil cok sukur