İnsanın kalbinden geçen, yüzünden belli olur mu?

Başlatan இܓiڪے†∂ηßﺙuℓ இܓ, 24 Mayıs , 2010, 04:50:39

« önceki - sonraki »

இܓiڪے†∂ηßﺙuℓ இܓ

24 Mayıs , 2010, 04:50:39 Son düzenlenme: 24 Mayıs , 2010, 04:54:49 ♥♥♥PaRisLiM SiB€L ♥♥♥
Öncelikle şu anatomik bilgiye bakalım: İnsan yüzünde kırk üç adet kas vardır. Bu kasların kasılma çeşitliliği sayesinde on binin üzerinde yüz

ifadesi oluşturabilir. Bu ifadelerin üç bin kadarı diğer insanlar tarafından tanınabilir. Yedi temel duygumuz: üzüntü, kızgınlık, şaşırmak, korku, keyif,

tiksinme ve küçümseme bütün kültürlerde yüzümüze aynı şekilde yansır. Bu ifadeleri öğrenmemiz gerekmiyor, doğuştan itibaren kullanabiliyoruz. Bu

durum doğuştan kör insanların bile aynı yüz ifadelerini kullanabilmesini açıklıyor.


Beden dili denen şey işte bu. Bizler daha doğduğumuzda duygularımızı yüz ifadesi ile yansıtmayı öğreniyoruz. Yine daha doğduğumuzda, başkasının

duygularını yüzünden okuyabilecek donanıma sahip oluyoruz, yani yüz ifadesini okuyabilmek için tahsil gerekmiyor. Duygularımızı isteğimiz kadar

gizlemeye niyet etsek de, karşımızdakiler bunu yutmuyorlar.

Yüzdeki sahte ifadeyi belki çocuklara ve saf denecek kadar temiz insanlara yutturmak mümkün olabilir. Bir yetişkin, yüz ifadesinden, kişinin kalbinden
geçeni muhakkak sezer.

Bir belgesel kanalında, evlilik danışmanı bir vakasını anlatıyordu. Evliliklerinde sorun yaşayan bir çift bunun nedenini anlamak için evlilik danışmanına

başvurmuşlardı. Kadın, kocasına çok iyi davrandığını, buna rağmen eşinden benzer karşılık göremediğinden şikâyet ediyordu. Danışman durumu

araştırıyor. Eşleri ayrı ayrı dinliyor, sonra birlikte dinliyordu. Kadın konuşurken gerçekten çok kibar, hoş ve sevecen kelimeler kullanıyor ama yüz ifadesi

konuşması ile paralel değildi. Danışman bunu fark edip, eşler konuşurken kamera ile kayıt yapıyor ve bu çifte kendilerini izlettiriyor.

Adam karısına bir şey söylediği esnada, kadının yüzünde bir tiksinti ifadesi beliriyor. Fakat kadın yine de kendini toparlayıp yumuşak bir üslup kullanmaya

çaba gösteriyor. Danışman, kadının yüzünde beliren tiksinti ifadesinin olduğu anı dondurarak, kadına kendini iyice izlemesini öneriyor. Sonra kadına şöyle soruyor:

Sen olsan bu yüz ifadesi karşısında ne hissederdin?


adam, karısının yüz ifadesinden, kendisinden tiksindiğini fark ediyor. Kadın ne derece kibar ve hoş sözler söylese de, adam kadının kalbinden geçeni

bildiğinden, kadına hoş davranmıyor. Kadın kalbinden geçenleri yansımak istemiyor, sözleri ile durumu kurtarmaya çabalıyordu. Kadın kendini izleyip,

durumunu fark ettiğinde, yüz ifadesinden hatasını anlamış ve mahcup olmuş olduğu anlaşılıyordu.


Çevresindekilerle iyi ilişkiler arzu edenler, sanırım kalbinden geçen olumsuz duyguları olumluya döndürmenin yollarını aramalıdır. 'Kalpten gelmeyen

mesajlar, kalplere ulaşamaz' derler. İnsanlar sevildiğini bilir ve sevildikleri insanlara yakın olurlar. Belki şöyle söylemek mümkün, ne kadar seviyorsanız, o

kadar sevilirsiniz.

cemre58

canıım paylaşım için teşekkürler ellerine sağlıkkk

இܓiڪے†∂ηßﺙuℓ இܓ


✿گสЯเ_ќĮż✿


  
Kalem eğri dilli; mürekkep siyah yüzlü; kağıt iki yüzlü!

Şimdi kalkıp arzuhalimi yazmaya kimi mahrem kılayım?

Balböceği

Oluyor hemde siritiyor  :cildir: :cildir:

Cevremde bi kac kisi var onlari gorunce baska yoldan gidiyorum  :cildir: