Show posts

This section allows you to view all posts made by this member. Note that you can only see posts made in areas you currently have access to.

Topics - Balböceği

181
Sizin Seçtikleriniz / Sizce tutku nedir?
16 Ağustos , 2011, 01:08:43
Sizce tutku nedir?
182
bayanlarda evlilik için ideal yaş kaç olmalı????
183
sizce forumun en sempatik üyesi kim ?
184
Bebegim online Üyeleri Ne Tür Müzik Dinliyor?
185
Çantanızı Taşıma Şeklinize Göre Kişiliğiniz Hangisi?
186
Sizin Seçtikleriniz / eski sevgiliden dost olur mu ?
16 Ağustos , 2011, 00:53:09
Dusuncelerinizi bekliyoruz  :occasion14:
187
 :)
188
Teknik Yardımlaşma / forumdan dusme
16 Ağustos , 2011, 00:30:38
foruma girdikten epey bi sure sonra dusuyorum

tekrar nick ve sifre istiyor acaba bendemi oluyor sadece.  :icon_scratch:
189
bebegimonline
youtube
internethaber
haber7
hotmail
190
Din Bilgisi / Bebekleri nazardan koruma
15 Ağustos , 2011, 14:45:21
Güzel yüzlü, güzel gözlü, tombul bebekler için adettendir "maşallah" denilir. Biz Türklerin inanışına göre bebeğe "maşallah" denilerek onun kem gözlerden, nazarlardan, kaza ve belalardan korunması sağlanır. Anne ve babalar, kısacası aile büyükleri, özellikle kilolu bebeklere nazar değmesinden çok korkarlar. Dikkat çeken bebeklere, çocuklara halk arasında "göz değer" veya "nazar değer" denilir. Özellikle bebekleri nazardan korumak için nazar duası ve nazar boncuğu kullanmak en sık tercih edilen yöntemlerdir. Yenidoğan bebeklerin yakasına hemen bir nazar boncuğu iliştirilir. Diğer yandan evlerin girişlerine nazarlık asılarak hem ev, hem de evdekilerin kem gözlerden korunması istenir. Nazar boncuğu genellikle mavi renkte ve tam ortasında göz şekli bulunan bir camdır. Akla gelebilecek her şekilde nazar boncuğu bulmak mümkün. Biz Türkler, nazar boncuğunun kötü göz, kötü ruh ve tüm kötülüklerden koruduğuna inanırız. Diğer yandan dinimizde nazarın olup olmadığı hala tartışılıyor. Akla gelebilecek tüm canlılara nazar değdiğine inanılır. Çocuklar, özellikle de süt emen bebekler en fazla nazardan etkilenen canlılar. Peki bebeğimize veya çocuğumuza nazar değdiğini nasıl anlarız? Daha doğru nazarın belirtileri nelerdir: Nazar değen çocuğun donuklaştığı, bebeklerde gaz benzeri sancıların başladığı, nedensiz ağlamalar yaşandığı, uykusunda, iştahında, kilosunda gerileme başladığı ifade edilir. Nazardan korunmanın en iyi yolu dua okumaktır. Okunacak sure ve dualardan bazıları Fatiha Suresi,Ayetü'l-Kürsî,Felâk Suresi,Nâs Suresi.

Peygamber Efendimizin kötülüklerden korunmaları için

torunları için okuduğu dua şöyle


                                             

"Uizukuma Bi Kelimatillahi't-Tammeti Min Kulli Şeytanin ve Hâmmetin ve Min Kulli Aynin Lâmmeh "

Anlamı
"Sizi, her şeytan ve haşereden, her kötü gözden Allah'ın noksansız kelimelerine sığındırırım"

*****

Nazar Duası ise şöyle

Euzü bikelimâtillahittammâti min şerri mâ haleka

Anlamı:
Bütün yaratıkların şerrinden Allah'ın kusursuz kelamlarına [âyetlerine yani Kur'ana] sığınırım. [Zira âyetlerinde gizli açık her ilim, her ihsan, her tedbir vardır.]

****

Nazar değmiş kişi için okunması gereken dua

Euzü bi-kelimatillahittammati min şerri külli şeytanin ve hammatin ve min şerri külli aynin lammetin (Bu dua her sabah ve akşam üç defa okunup kendi üzerine veya hastanın üzerine üflenirse, göz değmesinden ve şeytanların ve hayvanların zararından korur.)

Anlamı:

Şeytanların, haşaratın ve kem gözlerin şerrinden Allah'ın kusursuz kelamlarına [âyetlerine yani Kur'ana] sığınırım. [Zira âyetlerinde gizli açık her ilim, her ihsan, her tedbir vardır.
191
Hobi ve Oyun / Bilgisayar oyunlari
14 Ağustos , 2011, 15:07:02
Kizlar uzun zamandir bilgisayarda oyun oynamiyor..

Bugun bi arayisa girdim hosunuza giden oyunlar varmi merlininkazani'ninda cok guzel oyunlar var

ordanda tavsiye eedermisiniz?
192
Televizyon Kanalları Yayın Akışları / Firar
14 Ağustos , 2011, 14:33:59


Aklı firar, gönlü firar, hayattan firar...

Yeni sezonun en iddialı dizilerinden FİRAR yakında Star Tv ekranlarında seyirciyle buluşacak.
Yapımcılığını Koliba Film'in üstlendiği Firar'ın senaryosunu Ozan Yurdakul kaleme aldı. Cemal Şan'ın yönettiği dizinin oyuncu kadrosunda Türk televizyon ve sinema seyircisinin yakından tanıdığı ve sevdiği isimler yer alıyor. Caner Cindoruk, Ece Çeşmioğlu, İsmail Hacıoğlu ve Engin Şenkan Firar'da başrolleri paylaşıyor.
Çekimleri Mardin'de devam eden dizide onuruyla hayatta kalmak isteyenlerin mücadelesi anlatılıyor. Bir yanda Mardin'in en güçlü ve zengin aşireti Bahtiyanlar diğer yanda aşiretin, ağanın en güvendiği adamı, en sadık kulu Nadir... Bir yanda töreler, intikam ve büyük güç diğer yanda onur, aşk ve büyük haksızlık... Düzen düzendir, söz sözdür, kural kuraldır. Yıllardan beri nesilden nesile devam eden bu düzene ne eksiğiyle ne fazlasıyla ağa da uymak zorundadır onun kulu da. Bu zamana kadar ne bir kul bunun karşısında durmuş ne de bir ağa bunun bozulmasına izin vermiştir. Taa ki.. Gün gelir öyle bir şey olur ki...

Haksızlığın ve aldatmanın en büyüğünü yaşar Nadir. Artık ne ağalık kalır onun için, ne kulluk. Ömrünce iman edip bağlandığı tüm gerçekler bir anda alt üst olur. Nadir'in ve ona inanan bir avuç insanın FİRAR'ı başlar
Boyun eğmeyen, haksızlığa ve ihanete karşı gelen, onurunu korumaya çalışan insanların hikayesi FİRAR yakında Star Tv'de
193
Din Bilgisi / Mümkün Olmayan Mûcizeler Deryâsı…
13 Ağustos , 2011, 00:59:47
AŞK ;Her gece "uykuya" diye koyarken başımı yastığa, günümü geçirdiğim dostum gelir aklıma... Uykularım kaçar; harfler, kelimeler, cümleler...

Hiçbir harf böyle sırlarla dolu, hiçbir kelime böylesi şerefli ve hiçbir cümle, böylesi sonsuz ikrâm sahibi olamaz...

Her harf-i âlâsı, sonsuz esrâr sonu acz; her kelime-i şerîfi sonsuz mânâ sonu acz, her âyet-i kerîmesi sonsuz kerem sonu idrâki mümkün olmayan mûcizeler deryâsı...

Öyle bir Kitap ki, Şân-ı Azîm, Kur'ân-ı Azîmü'ş-Şân!
Bir harfine on ecir; sonu sonsuz rıza! Tekrarlanan her âyet-i kerîme, hıfzı için dökülen her gözyaşı, her ter damlasına paha biçilmeyen inciler deryası...

Dediler ki, şeytan hafızlığın başında, ortasında dikilir ve oturur doğru yolunun üstüne...
Öyleyse önü Aşk, ortası Aşk, sonu Aşk!

Hıfza gönül vermiş zihinler! Diller, "gönüllü zihinlere" tercümân sadece...Ey hâfız, sen artık yürüyen Kur'ân-ı Kerîm'sin! Gönderilen Gönderen'in kadrince olduğuna göre;

Gönderilen'i yüklendin sen, Gönderen'i sakın unutma!
Unutma!

Sana; "işte şu yürüyen bir Kur'ân-ı Kerîm'dir" denildiğinde aşktan İmâm-ı A'zam gibi uykuların kaçmalı, Mevlânâ gibi aşkın sarhoşluğu seni senden alıp O'na döndürmeli!

Sakın unutma!
O'nu hıfzeden zihnin değil, yalnız gönlündür aslında... Kalbini başka şeylerle doldurma ki, gönlün her dâim bu şerefli hazîneye temiz, şanlı bir mahfaza olsun... Ve zihninden, yüreğinden diline aksın bu hazînenin incileri, mercanları İnsanlar da nasiplensin bu hazineden ki, hakkını veresin bu cevherin!

Sırrına denizler mürekkep olup yetişemiyorsa, yüklendiğin yükü anla da sakın hafif zannedip gönlünü, zihnini boşlama ey hâfız!
Sen hâfızsın, yürüyen Kur'ân-ı Kerîm! Hıfzın yalnız zihninde kalmasın, önce yüreğine, sonra diline insin inşâAllâh!

"Ne yücedir o Allâh ki, bütün alemlere bir uyarıcı olarak kuluna Furkân'ı (Kur'ân'ı) indirmiştir" (el-Furkân, 1)


Alintidir...
194
Din Bilgisi / Duâ aynı duâ ama okuyan ağız
12 Ağustos , 2011, 01:39:50
Muhyiddîn-i Arabî (kuddise sırruh) hazretlerinden:
Fakirin biri bir ağaç dibinde gölgelenmekte olan Hz Ali (ra)'ye gelir ihtiyaçlarını arz eder:
- Çoluk-çocuk sıkıntı içindeyim ne olur bana biraz yardımda bulunun der
Hz Ali (ra) hemen yerden bir avuç kum alır üzerine okumaya başlar Sonra da avucunu açar ki kum tanecikleri altın külçeleri hâline gelmiş
- Al der fakire İhtiyacını karşıla!
Fakirin gözleri yerlerinden fırlayacak gibi olur:
- aşkına söyle yâ Emîre'l-mü'minîn! Ne okudun da kum tanecikleri altın oluverdi? der Hz Ali (ra) anlatır:
- Kur'ân-ı Kerîm Fâtiha sûresine gizlenmiştir Bende Kur'an-ı Kerîm'i okudum yani Fâtiha sûresini okudum bu kumlara
Bunu öğrenen fakir durur mu? O da bir avuç kum alır ve başlar okumaya Okur okur okur Ama kumlarda bir değişiklik yoktur Altın filan olmuyor aynen duruyortekrar gelir ve İmam Ali kerremallâhü vechehû hazretlerine:
- Ben de okudum ama birşey değişmiyor; kumlar altın olmuyor der Emîrü'l- Mü'mînin Hz Ali (ra) boynunu büker mahcup bir edâ ile cevap verir:
- Ne yapayım der Duâ aynı duâ; ama okuyan ağız aynı değildir! Duâ tamam; lâkin okuyanın ihlâsı ve teveccühü tamam değildir!
İşte bütün mesele buradadır Okuyanın ihlâsında ve teveccühünde Aynı duâ; aynı îman aynı İhlâs ve aynı teveccühle okunacak ki aynı netice elde edilebilsin Yoksa kumu altın yapmak gibi bir iksire sahip olabilmek mümkün olmaz
Dua Aynı Ama Okuyan Ağız Başka...
195
Resûlüllah (s.a.v.) Efendimiz bir gün, ihlâsla söylenmiş bir kelime-i şehâdetin, âhirette mü'minin terâzisinin sağ kefesini nasıl yükselteceğini şöyle anlatmışlardır:

'Azîz ve Celîl olan Allah Teâlâ kıyâmet günü, ümmetimden bir adamı halkın içerisinden alır ve onun için doksan dokuz adet büyük defter açar. Her defter, gözün alabildiği kadar büyüktür. Allah Teâlâ adama sorar:

' Bu defterde yazılı olanları inkâr ediyor musun? Muhâfız kâtiplerim (olmadık şeyler yazarak sana) zulmetmişler mi? Kul:

' Ey Rabb'im, hayır, (hepsi doğrudur!) der. Allah Teâlâ sorar:

' (Bunları işlemenden dolayı beyan edeceğin) bir özrün var mı? Kul:

' Hayır, ey Rabb'im, der. Azîz ve Celîl olan Allah Teâlâ:

' Evet, senin bizim yanımızda (büyük ve makbul) bir de hasenen (iyiliğin) var. Biz bugün sana zulmetmeyeceğiz! buyurur. Hemen bir kart çıkarılır. Üzerinde, 'Eşhedü enlâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden Resûlüllah (Şehâdet ederim ki, Allah'tan başka ilah yoktur. Ve şehâdet ederim ki, Muhammed Allâh'ın Resûlü'dür)' yazılı.

Sonra Allah Teâlâ buyurur:

' Ağırlığını (yani amellerini) hazırla! Kul sorar:

' Ey Rabb'im! Bu defterlerin yanındaki şu kart da ne? Allah Teâlâ ona:

' Sana zulmedilmeyecektir! buyurur.

Hemen defterler mîzânın bir kefesine konulur, kart da diğer kefesine. Tartılırlar. Neticede defterler hafif kalır, kart ağır basar. Esasen Allâh'ın ismi yanında hiçbir şey ağır olamaz!'
196
Şibli hazretleri bir gün Hicaza gitmek için yola çıkar, yolu Bağdattan geçer. O zamanın halifesi Harun Reşid Şibli hazretlerinin Bağdata geldiğini duyar. Biz mi ziyaretine gelelim yoksa o mu bizim sarayımıza şeref verir? diye haber gönderir. Şibli hazretleri biz halifenin yanına geliriz der. Ve saraya gider.

Halife, Şibli hazretlerine, Bana bir nasihat eder misiniz efendim der. Şibli hazretleri de Bana bir bardak su getirin der. Halifeye, Eğer çölde susuz kalsanız, ölmek üzere olsanız, biri elinde bir bardak su ile çıkıp gelse, dese ki bu bir bardak suyu sana veririm ama servetinin yarısını isterim, verir misin? Halife düşünür ve elbette veririm der.

Şibli hazretleri, Peki bu suyu içtin, çıkaramıyorsun [vücudundan dışarı çıkmıyor, bir hastalık var], bir doktor gelse, ben o suyu dışarı çıkarırım fakat servetinin diğer yarısını isterim, verir misin? Harun Reşid düşünür ve elbette veririm der.

Şibli hazretleri, O halde bir bardak su bile etmeyen servetine güvenme der. Halife ağlamaya başlar. Bana bir nasihat daha eder misiniz der.

Şibli hazretleri, Siz suyun başındasınız, ALLAHü teâlâ Peygamberimizden beri akıp gelen bu İslamiyet suyunun bekçisi olmayı size nasip etti, bu suya pislik karıştırmayın, karıştırılmasına da müsaade etmeyin, bidat karıştırmayın onu tertemiz olarak koruyun.
197
Başrollerinde Kıvanç Tatlıtuğ ve Buğra Gülsoy'u izleyeceğimiz yeni sezonun iddialı dizisi "Kuzey ve Güney"in ilk fragmanı yayınlandı..
Kanal D'de Eylül ayında ekrana gelecek "Kuzey Güney" adlı dizinin önceki gece yayınlanan fragmanı büyük ilgi gördü...

Yeni yayın döneminde Kanal D'de ekrana gelecek ve başrollerini Kıvanç Tatlıtuğ, Buğra Gülsoy ve Öykü Karayel'in paylaştıkları "Kuzey Güney" adlı dizinin önceki gece ilk kez yayınlanan fragmanı izleyicilerden büyük ilgi gördü. Fragmanın yayınının ardından izleyiciler, diziyle ilgili bilgi almak için Kanal D çağrı merkezini telefon yağmuruna tuttular. Aynı anda kanald.com.tr forum sayfalarında, kanal d facebook'ta ve twitter'da diziyle ilgili yoğun yorumlar yer aldı. Kuzey Güney, gecenin sosyal medya gündemine damgasını vurdu.

Dizide, Kuzey ve Güney isimli iki kardeşten, deli dolu, isyankâr, öfkesini kontrol etmekte güçlük çeken, gözü kara, haksızlığa tahammülü olmayan, sabırsız ve sözün yetmediği yerde yumruklarıyla konuşan, bu yüzden de küçüklüğünden beri başı bir türlü dertten kurtulmayan "Kuzey" karakterine Kıvanç Tatlıtuğ hayat verecek.

"Kuzey"in tam zıddı karaktere sahip "Güney"i ise Buğra Gülsoy canlandıracak. Güney, kardeşi Kuzey'in tam tersine; sakin, sabırlı, düşünmeden adımını atmayan, çalışkan bir genç.
Zıt karakterlere sahip bu iki erkek kardeşin en onemli ortak noktaları ise; aşkları Cemre.
Her iki kardeşin de ölesiye aşık oldukları Cemre rolünde ise Öykü Karayel'i izleyeceğiz.
Yapımcılığını Ay Yapım'ın üstlendiği "Kuzey Güney", güçlü oyuncu kadrosu ve sürükleyici hikayesiyle yeni sezonun en merakla beklenen dizisi.

198
Resulullah Sallallâhü Aleyhi Vesellem akşam namazını kılmazdan önce birkaç tane taze hurma ile orucunu açardı. Eğer taze hurma yoksa kuru hurma ile açardı. Kuru hurma bulamazsa da bir kaç yudum su yudumlardı....

Her yerde her zaman hurma bulunmayabilir, belki su da olmayabilir. Çünkü dünyanın her tarafında oruç tutan insanlar olabileceği gibi, her ülkenin ve bölgenin de kendine göre şartları vardır. Bunun için orucu başka bir yolla açmak da sünnette yer almaktadır. Bu konuyu da Peygamberimiz açıklıyor: "Peygamber Sallallâhü Aleyhi Vesellem üç hurma ile veya ateş dokunmamış bir şeyle iftar etmeyi severdi." Orucu rahat tutmanın dört yolu Deylemî'nin Enes bin Mâlik Radıyallâhü Anhtan rivayet ettiği bir hadiste ise Resulullah Sallallâhü Aleyhi Vesellem orucu rahat yolunu tavsiye ederek şöyle buyuruyor: "Dört şey yapan kişi orucu gayet rahat tutar: İftarı su ile açması, sahuru terk etmemesi, öğle istirahatını terk etmemesi, güzel koku kullanması." İftar için acele etmeli? Sehl bin Sa'd Radıyallâhü Anh anlatıyor: "Resulullah Sallallâhü Aleyhi Vesellem buyurdular ki: "İnsanlar iftarda acele ettikleri sürece hayır üzere devam ederler."

Ayrıca İmam Mâlik de Abdulkerim bin Ebi'l-Muharik'in şöyle söylediğini işitmiştir: "Peygamberlik amellerinden biri de iftarda acele edilmesi, sahurun da geciktirilmesidir." Vakit girince Peygamberimiz Sallallâhü Aleyhi Vesellem iftarını hiç geciktirmez, hemen orucunu açardı. "Kullarımın içinde en çok sevdiklerim iftarlarını çabuk yapanlardır" kudsî hadisini hatırlatırdı. Bir hadiste de "Ezanı işittiğiniz zaman bir elinizde su dolu bardak bulunsa, içip orucunuzu açmadan yere koymayın" buyurmuşlardır. Bu ifadeler, Ramazan'da akşam ezanı okunur okunmaz iftar yapılmasını, orucun açılmasını tavsiye etmektedir.

199
Sağlık Haberleri / Normal doğuma teşvik
06 Ağustos , 2011, 17:07:32
Sezeryan doğumun artması dolayısıyla Sağlık Bakanlığı harekete geçti.

Sağlık Bakanlığı, son 3.5 yılda tam 1 milyon 858 bin 354 kadının sezaryenle doğum yapması üzerine, normal doğumu teşvik için kampanya başlatma kararı aldı.

Hürriyet'te yer alan habere göre, Eylül 2011-Haziran 2012 arasındaki kampanyayla, yüzde 40'lara varan sezaryen ile doğumun, Dünya Sağlık Örgütü'nün öngördüğü yüzde 15 seviyesine indirilmesi amaçlanıyor. Bu amaçla anne adayları ve sağlık personeli normal doğum konusunda bilinçlendirilecek. Normal doğuma özendirmek için "Medya Kampanyası" da düzenlenecek.



200
Yapılan bir araştırma sonunda sakız çiğneyen insanların sindirim sisteminin daha iyi çalıştığı ortaya çıktı.

Günde en az 3 kez 1 saat şekersiz sakız çiğneyen hastaların sindirim sistemlerinin normalden çok daha hızlı işlediği belirtiliyor.

Sakızın sezaryenle doğum yapan ve midesinden ameliyat olan hastaların da çabuk iyileşmesini sağladığı kaydedildi.Ayrıca sakız çiğneyenlerin evine 2 gün daha önce gittiği ortaya çıktı.