18 Mayıs , 2024, 22:34:52

Haberler:

www.herseyibilen.co Durma! Merak ettiğin her konuda her soruyu sen de sor!


Show posts

This section allows you to view all posts made by this member. Note that you can only see posts made in areas you currently have access to.

Messages - kırmızıbaşlıklıkız

1
Tesettür giyim firmalarında tarzıma uygun kıyafet bulamıyorum' diyenler bu fikrini bir kez daha gözden geçirmeli. Çünkü firmalar çalışan kadına özel tasarımları koleksiyonlarına dahil etti. Yeni kombinler alışık olduğumuz abartılı tesettür tasarımlarından oldukça uzak. Sezon modasına uygun, sade ve şık.

Uzunca bir süredir tesettür giyimdeki eksiklikleri tartışıyoruz. Sektördeki firmaların üretimlerinin benzer olması, renklerin ve kesimlerin sezon trendlerini yakalayamayışı, kumaş ve dikim kalitesinden yoksunluk, kombin sorunu, katalog çekimlerinin amatörlüğü eleştirilerimizin başındaydı. Fakat temel sorun bu firmaların çalışan kadınlara yönelik tasarımlar yapmayışıydı. Hatta birçok kişinin zihninde bu firmalar öyle bir imaj oluşturmuştu ki, artık bazılarının kapısından içeri adım atmaz hale gelmiştik. Dolayısıyla yalnızca ev hanımlarına hitap eden firmalar, çalışan kadının giyebileceği kıyafetler üretse bile, fark edeni olmadığı için tüketiciye ulaşamıyordu. Yöneticiler ve tasarımcılar da bu kıyafetlerin beğenilmediğini düşünüp çizgisini farklı bir yöne kaydırıyordu. Gerçi çalışan kadına hitap etmek birçok firmanın çok da arzu ettikleri bir şey değildi; çünkü tesettür giyimin zaten oldukça kalabalık bir alıcı kitlesi vardı. Yine de "Fatih'ten alışveriş yapmam." diyen kitle hiç de azımsanacak gibi değildi ve giderek artıyordu. Buna rağmen bahsettiğimiz kısır döngü uzunca bir süre devam etti.

Tesettür firmalarından tam ümidimizi kesecektik ki geçtiğimiz ay ilk kez bir tesettür firmasının imaj kataloğu hazırladığını gördük. Üstelik çekimler de sıradan değildi. Kayra Giyim'in bu kataloğundaki kıyafetlerde sezon trendleri, tesettüre en güzel şekilde uyarlanmıştı. İçinde, çalışan kadının giyebileceği birçok kıyafet buluyordu. Bu açılım Aker'le devam etti. Marka doğrudan "Aker kadını iş dünyasında fark edilecek." diyordu. Halkaya bu hafta Armine katıldı. Armine'nin yeniliği yalnızca bununla da sınırlı değildi. Bu sezon ilk kez bir modacıyla çalışmış ve sonbahar-kış koleksiyonunu Rabia Yalçın ile birlikte hazırlamıştı. Biz de üç firmanın bu sezonda çalışan kadına tasarım yapması tesadüf müydü merak ettik, firma yöneticileri ve tasarımcılarla görüştük. Tesettür giyimin sonbahar-kış renklerini, desenlerini, kesimlerini kısacası tüm trendlerini öğrendik.

Tesettürlü çalışan kadınlar her geçen gün artıyor

Aker'in bu çizgide üretim yapma nedenini firmanın Genel Koordinatörü Ahmet Erdem açıklıyor: "Bizim müşteri kitlemiz daha çok muhafazakâr kesim. Bu müşterilerimize baktığımızda her yıl hem eğitim düzeylerinde hem de çalışma hayatına dâhil olmalarında artış gözlemliyoruz. Üstelik çalışma hayatına dâhil olmakla kalmıyor, konum ve pozisyonları da her geçen yıl daha iyileşiyor ve üst düzey mevkilerde görev alıyorlar. Dolayısıyla bu kesime hitap edecek ürün ihtiyacı giderek artıyor. Biz de geçtiğimiz sezon çalışan kadına hitap eden küçük bir ürün grubu oluşturduk. Baktık ki bu grupta satışlarımız çok iyi, müşterilerden çok olumlu dönüşler alıyoruz, o zaman bu açığı değerlendirmemiz gerekiyor diye düşündük ve çalışan kadın üzerine yoğunlaşarak güzel bir koleksiyon hazırladık."

Kayra Giyim'in tasarımcısı Serap Cebeci'nin cevabı da Erdem ile benzer. O da çalışan muhafazakâr kadınların iş hayatına dâhil olmalarıyla böyle bir ihtiyacın doğduğunu söylüyor. Elbette ki bu ihtiyaç yeni değil. Fakat Kayra, uzun bir süredir bu konu üzerinde önemli çalışmalar yapıyor. Geçtiğimiz ilkbaharda tesettür giyimin eksikliklerini sorgulamak için yaptığı toplantı bu çalışmanın ilk adımıydı. Dolayısıyla bu sezon toplantıda dile getirilen eleştirileri dikkate almışlar ve eleştirilerden biri olan çalışan kadına hitap eden kıyafet olmayışı sorununu çözüme kavuşturmuşlar.

Cebeci'ye göre yalnızca çalışanlara kıyafet tasarlamak da yetmiyor. Çünkü tesettür giyimdeki en önemli problemlerden biri de kombin sorunu. "Bugüne kadar, biz de dâhil olmak üzere, tesettür firmaları kıyafetleri bir bütün olarak sunmuyordu. Müşterinin en çok şikâyet ettiği şey de 'Ben bunu neyle kombinleyeceğim?' oluyordu. Hatta çoğu zaman bir ürünle tamamlayamayacağını düşündüğü parçayı almıyordu. Bu sezon özellikle bunu dikkate aldık. Koleksiyonumuzda tam bir bütünlük hâkim. Birçok parça birbiriyle tamamlanabiliyor." diyor Cebeci.

Çalışan kadının kıyafeti artık yalnızca etek-ceket değil

Tasarımcı Serap Cebeci'nin dikkat çektiği bir diğer nokta ise çalışan kadın kıyafetlerindeki değişim. Muhafazakâr olsun olmasın, iş kıyafetlerinin artık her sektörde değiştiğini söylüyor. Ona göre renkli, rahat ve aynı zamanda şık kombinler çalışan kadın için ideal. Yani işyerinde ille de ceket-etek-pantolon giyilmesi gerekmiyor. Çünkü insanlar artık çalışırken giydiği kıyafetle akşam bir yemeğe ya da toplantıya da gitmek istiyor.

Armine'nin sahibi Mehmet Dursun ise "Çalışan kadınların uzun süredir talebi olduğu bir tasarım anlayışını nihayet hayata geçirebildik." diyor. Onlar da sade kıyafetleri küçük ayrıntılarla şık hale getirmişler. Dursun, özellikle kumaş seçimine çok önem verdiklerini ifade ediyor ve "Tüm gün işyerinde olan kadınlar kıyafetlerin içinde kendilerini rahat hissetmek istiyorlar. Bu yüzden özel pamuklu ve esnek kumaşlar kullandık. Bir de ev hanımları daha renkli ve canlı olmayı isterken çalışanlar mümkün olduğunca sade görünmeyi tercih ediyor. Bu talebi göz önünde bulundurarak çok sade tasarımları ufak ayrıntılarla şıklaştırdık." diyor.

Tesettürlü kadını lacivert kiremit ve bejli bir sezon bekliyor

Tesettür firmalarının renk ve desen tercihleri şimdiye kadar dünya modasıyla uyum sağlayamazken bu sezon tam aksi. Sezonun tüm trendleri tesettür giyimde de görülebiliyor. Özellikle bakır tonları, saks mavileri, kiremit renkleri hemen her firmanın koleksiyonunda. Kayra'nın çeşitli renk ve desendeki elbiseleri özellikle çok şık. Korsajlı kap, tunik ve pardösüler de öyle. Sezonun modası kloş kesimler, hem eteklerde hem de kap ve pardesülerde görülebiliyor. Firmanın turuncu ve saks mavisi kombinleri kışa renk katarken bordo etekleri de asil görünmek isteyen kadınların tercihi olacak gibi. Firma tüm bu koleksiyonu bakır ve "gold rose" diye tabir edilen aksesuarlarla kombinlemiş.

Aker'de de yine lacivert, bej ve kiremit renkleri ön planda. Yünlü etek, ceket, pantolon ve bluzlar dantel ve fırfırlarla süslenmiş. Deri tasarımların detayları da çok sıcak.

Armine'de ise deri ve süet tasarımlar ön planda. Dantel ve satenlerle süslenen gömlekler, yılan derili kombinler de dikkat çekici. Yine Armine'de de deve tüyü, lacivert, taba, kahve ve vizon renkleri kıyafetlerin öne çıkan renkleri. Markanın bu sezon ilk kez ürettiği çanta, cüzdan, kemer ve aksesuarlarına göz atmanızda fayda var.
2
rica ederim :flowers:
3
hayırlı olsun n e güzel haber buu :hello2:
4
benim arkadaşım derinceye gelin gitmişti bir kaç kez gitmiştim bide annemin arkadaşı kocaelinde oturuyordu yıllardır görüşmedik
5
birşey görünmüyor ama
6
evet biraz uzun olmuş göz yorucu duruyor
7
Tanışma Bölümü / Ynt: Merhaba !!!
30 Eylül , 2011, 15:19:55
merhaba hoşgeldin aramıza
9
Tanışma Bölümü / Ynt: merhaba kızlar :)
30 Eylül , 2011, 15:19:02
merhaba hoşgeldin
10
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından her yıl kutlanagelen "Camiler ve Din Görevlileri Haftası" bu yıl da 1-7 Ekim tarihleri arasında ülke çapında düzenlenecek etkinliklerle kutlanacak.

Son yıllarda her kutlamada farklı bir konunun öne çıkarıldığı hafta için bu yıl "Cami-Çocuk Buluşması" ve "Din Hizmetlerinde Gönüllülük" temaları tercih edildi. Din Hizmetleri Genel Müdürü Dr. Yaşar Yiğit, bu temaları tercih etmelerindeki amacı "Din hizmetlerinin sunumunda gönüllü olmak esastır. Gönüllülüğün bulunmadığı bir din hizmeti sunumunda başarılı olmak mümkün görünmemektedir. Din hizmeti kavramı, resmiyetin ötesinde, gönüllü olmayı da gerektirmektedir. Bu nedenle 'Din Hizmetlerinde Gönüllülük' ana başlığını tercih ettik." dedi.

Peygamberimiz döneminde toplumun bütün fertlerinin camilerden faydalandıklarını, ancak zamanla birtakım yanlış değerlendirmeler sonucu kadınların ve çocukların camilerden tecrit edildiklerini vurgulayan Yiğit, bu uygulamanın yanlış olduğunu ifade ederek "Camiler, toplumun bütün fertlerinin manevî havayı soluması gereken kutsal mekânlardır." diye konuştu.

Camilerin, toplumun inşasında önemli görevler üstlendiğini bildiren Yiğit, camilerin mihrabıyla mabet, kürsü ve minberleriyle de mektep olduğunu belirterek, yaşlı genç, kadın erkek, engelli engelsiz hemen herkesin camilerden ilim, irfan, adap ve ahlak öğrenebileceğini kaydetti.

İl ve ilçelerde, köy ve mahallelerde din görevlilerinin camiye gelen çocuklara camiyi bütün yönleriyle tanıtacaklarını ifade eden Yaşar Yiğit, "İnsanımızın evlatlarını, çocuklarını maneviyat menbaı camilerimizle tanıştırmalarını arzu ediyoruz." dedi. Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nün organizasyonunu üstlendiği Camiler ve Din Görevlileri Haftası nedeniyle "Cami ve Çocuk Buluşması" ve "Din Hizmetlerinde Gönüllülük" panelleri de düzenlenecek. AİLE-SAĞLIK
11
Dr. Sami Ulus Kadın Doğum, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Birinci Bebek Klinik Şefi Doç. Dr. Can Demir Karacan, ailelere, yürüteçlerin doğurduğu tehlikelerle ilgili uyarılarda bulundu.

Dr. Karacan, yürüteçlerin bebeklerin yürümeyi öğrenmesini kolaylaştırdığı kanısının yanlış olduğunu söylüyor. Karacan, çalışmaların birçoğunun bu araçların yürümeyi birkaç hafta geciktirdiğini ortaya koyduğunu ifade ediyor. Karacan, "Yürüteç kullanan bebekler, önce anormal bir yürüme biçimi kazanabilirler, fakat bu durum kısa süre içinde düzelir." diyor. Asıl sorunun bu araçların güvenilir olmamasından kaynaklandığına işaret eden Karacan, "Yürüteçler, çok sayıda bebeğin hastane acillerine getirilmesine yol açıyor. Çocuk, basamak/merdivenden düşüyor, boğulma ve zehirlenmeler yaşıyor. Bunların bir kısmı ne yazık ki ölümle sonuçlanmaktadır." uyarısını dile getirdi.

Karacan'a göre aileler bebeklerinin güvenliği için yürüteçten uzak durmalı. Bebek yürüteçleri yerine, yürütece benzeyen ama tekerlekleri olmayan, oturağı dönebilen, eğilebilen, yukarı aşağı hareket edebilen araçlar kullanmalı. Bebeklerin oturup, kalkıp, emekleyip yürüyebileceği emniyetli oyun alanları da uygun bir seçim. AİLE-SAĞLIK
12
Bayındır Hastanesi Söğütözü İç Hastalıkları Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mustafa Artvinli, her 4 kişiden birinde ağız kokusu problemine rastlandığını ve pek çok insanın da ağız kokusu olmamasına rağmen ağzının koktuğu endişesi ile yaşadığına dikkat çekti.

Ağız kokusunun bireysel bir sorundan ziyade toplumsal bir problem olduğunu söyleyen Artvinli, ağzı kokan bir kişinin, kendi ağız kokusunu algılayamadığı için kokunun farkında olmadığını, ancak bundan rahatsız olan insanların rahatsızlıklarını belli etmenin tedirginliği ile kişiye pek yaklaşmak istemediklerini ifade etti. Artvinli, ağız kokusu olan kişiler ile yakınları arasında sosyal davranış bozuklukları ortaya çıktığını belirtti. Ağız kokusu genellikle ağız kuruluğu, açlık, kötü ağız ve diş bakımı, burun, sinüs ve boğaz problemlerinden kaynaklanmakta, sanıldığının aksine çok seyrek olarak da yemek borusu, mide, şeker, böbrek hastalıklarına bağlı olarak ortaya çıkmakta.

AİLE-SAĞLIK
13
keçmiş olsun canım
14
6 haftalık bende kaybetmiştim çok zor
15
Sizin Seçtikleriniz / Ynt: İçinizi Dökün :)
20 Temmuz , 2011, 11:15:23
elif ii fikirmiş :D