Show posts

This section allows you to view all posts made by this member. Note that you can only see posts made in areas you currently have access to.

Topics - akrep79

1
Rahim içindeki endometrium denilen dokunun, batın içinde başka dokulara yerleşmesine endometriozis denir. Hastalığın nedeni tam olarak bilinmemektedir. Ancak hastalığın meydana gelmesini açıklayabilecek bazı tahminler vardır.

Bu hastalığa kadınların hemen hemen yarısında rastlamak mümkündür. İlk adetten önce ve son adetten sonra hastalık görülmez. Genel olarak doğurganlık yaşlarında görülmektedir.
Batın içinde, tubalarda, overlerde, periton yüzeyinde, bazen barsaklarda görülebilir.

Endometriozis infertilite (kısırlık), kasık ağrısı ve kasıklarda dolgunluk olmak üzere başlıca üç önemli belirtisi vardır.

Ağrılar çok tipiktir. Adet kanamalarından bir gün önce başlar kanama günlerinde devam eder ve adet kesilmeden de biter. Bu tip sancıları olanlarda büyük ihtimalle bu hastalık araştırılmalıdır.
Eğer endometriozis, batın alt tarafına yerleşirse, cinsel ilişki halinde de bayanlar ağrı duyarlar. Hem adetleri sancılı hem de cinsel ilişkide sancısı olanlarda, endometriozis akla gelmelidir.

Endometriozis, daha çok infertiliteye neden olmaktadır. Çocuğu olmayanların %20 - 50'sinde endometriozis olabilir.
Bu hastalık, batın içinde yapışıklık yaparak, tubaların ve yumurtalıkların fonksiyonu bozarak, yumurtlamayı engelleyerek, yumurtanın tuba tarafından yakalanmasına mani olarak ve immünolojik nedenlerle infertilite (kısırlık) yapabilir.

Normal şahıslarda aylık gebe kalma oranı ortalama yüzde 15-20 arasında olduğu halde, endometriozisli kadınlarda aylık gebelik oranı %2-10 arasındadır.

Tüplere yerleştiği zaman ya tüpü tamamen kapatır ya da iyice daraltarak spermin ve yumurtanın geçişini engeller. Ayrıca bir madde salgılayarak tuba hareketlerini ortadan kaldırır ve tuba yumurtayı yakalayamaz.
Öte yandan batın içine yerleştiğinde bazı maddeler salgılanır. Salgılanan bu maddeler hem spermlerin hareketlerini azaltır hem de spermin oosit (yumurta) içine girmesini engeller.

Tüm bunlara ilave olarak bu hastalık düşüklere de neden olabilir.

Endometriozis yumurtalıklara yerleştiğinde, yumurtalık içinde kistlere neden olur. Bu kistlerin içinde, çikolata (koyu kahverengi) renginde sıvı toplanır. Kist tedavi edilmeyip büyük hacimlere ulaşırsa, kist yırtılabilir ve içindeki sıvı batın boşluğuna yayılır bu da ciddi komplikasyonlara neden olur.
Endometriozisin tanısı, laparoskopi yapılarak konur.

Endometriozisin tedavisi, infertilite, (kısırlık) veya ağrıyı azaltmak için yapılır. Bu nedenle de kısırlık için tedavi başka türlü, ağrı için tedavi başka türlü planlanır. Ağrı için tedavi yapıldığında, bunun fazla önemi yoktur. Ama kısırlık tedavisi yapılacaksa, bu durum önem arzeder ve bu işi bilenler tedavi etmelidir.

Kısırlık tedavisinde, hastanın yaşı, kısırlığın süresi, kısırlık yapan başka patolojilerin olup olmadığı, pelvik ağrı ve endometriozisin yaygınlık derecesi çok önemlidir. Tedavi bu bilgilerin ışığı altında yapılmalıdır
Bu hastalarda öncelikle laparoskopi yapılarak, endometriozisin yaygınlık derecesi tespit edilmelidir. Buna göre, 1-11 derecede olan ve genç hastalarda kendiliğinden bebek beklenebilir veya aşılama yapılabilir. Ama 35 yaş ilerisinde olanlar ve 3-4 gibi ağır endometriozisi olanlarda vakit kaybetmeden tüp bebek uygulamasına geçilmelidir.

Endometriozisin ilaçla tedavisi varsa da, ilaç tedavisi radikal bir tedavi değildir.




2
HAYIT, kışın yapraklarını döken, oldukça baharatlı bir kokuya sahip, beyaz-mor çiçekli çalımsı bir ağaççıktır. Çiçekleri yaz sonu açar ve sonbaharda minik yemişler verir. Yaprakları 5-7 yaprakçıktan oluşur. Aynı zamanda 'beşparmak otu' olarak da bilinir. Akdeniz bölgesinde bolca bulunur. Kökü, yaprakları, yemişleri şifa için, sapıysa sepet yapımında kullanılır. Hayıtın bilimsel adı Yunanca'da namus anlamına gelen agnos-castus'tan gelir.

--------------------------------------------------------------------------------


Bir çok hastalığa iyi gelen hayıt, en çok erkeklerdeki cinsel isteği azaltmasıyla ünlenmiştir. "Namus ağacı", "rahip biberi" adları bu özelliğini anlatır. Homeros'un İlyada destanında namus simgesi olarak geçer. Hayıtın şifası için kullanımı yaklaşık 2500 yıl geriye gider. İ.Ö. 450 yılında Hipokrat'ın hayıtın yaraları iyileştirici özelliğine değinmesinden beri bu otun erkeklerde cinsel isteği azaltıcı, kadınlarda hormon dengeleyici etkisi ön plana çıkarak, kullanımı günümüze kadar gelmiştir. 1200 tarihli Fars tıp kitaplarında hayıtın 'zaptedilemez rahim enerjisi' olarak tanımlanan, isteriyi iyileştirici özelliklerine değiniliyor. Mısır'daki pazarlarda hala bu rahatsızlığa karşı satışı yapılıyor.

Almanya'da, 1930 yılında, Dr. Cerhard Madaus'un hayıt üzerine yürüttüğü ilk bilimsel araştırmalar, bu bitkinin kadınların hormon dengesi üzerindeki olumlu etkilerini onaylar. O günden bugüne hayıt, bir 'kadın otu' olarak tanımlanmaya başlamıştır. Bilim adamları, hayıtın, vücutta hormon dengesini sağlayan hipofiz bezini düzenleyerek, hormon dengesizliğinden kaynaklanan kadın hastalıklarını iyileştirdiğini düşünüyorlar. Biz hayıtın diğer şifa özelliklerini bir kenara bırakıp kadın hastalıklarına etkisi üzerinde duracağız.

:love9:  :love9:  :love9:  :love9:  :love9:  :love9:  :love9:  :love9:  :love9:  :love9:  :love9: MENEPOZDAN KANSERE...

- Doğal olarak yaşanan menopozun dışında ameliyat, radyasyon veya uyuşturucu kullanımının neden olduğu erken menopoz tedavisinde de kullanılır.Vücuttaki pro-jesteron üretiminin azalmasıyla ortaya çıkan rahatsızlıkları bu hormonun üretimini çoğaltarak yok eder. Menopozda görülen ter basmalarına, başdönmesine, döl yolu kuruluğuna, sinir bozukluklarına, isteriye, kabızlığa, hazımsızlığa, osteoporosis'e (kemik içlerinin koflaşarak zayıflamasına neden olan bir hastalık) iyi gelir. Rahmin ameliyatla alınmasından sonra vücudun dengelenmesine yardımcı olur.

-Adet öncesi görülen, adetin başlamasıyla kesilen, alınganlık, kızgınlık, duygusal çöküntü, göğüslerde şişme ve hassasiyet, tatlı yiyeceklere aşırı istek, kabızlık veya ishal, karın şişmesi, başağrısı gibi rahatsızlıkların tedavisinde kullanılır.

-Düzensiz adette, özellikle endometriosis (rahim içindeki salgıfi zarın bulunmaması gereken yerlerde bulunması) ve olağandışı rahim oluşumlarının bulunduğu durumlarda.

-Rahim kistlerinde; yumuşak adele dokusunda oluşan lifsi kistlerin tedavisinde.

-Bazı rahim iltihaplarında

-Projesteron ağırlıklı doğum kontrol haplarının kullanımı sonrasında adet döngüsünün düzenlenmesinde.

-Emziren annelerde süt üretimini arttırmada kullanılır. Almanya'da yapılan bir araştırmaya göre hamilelikte kullanılmasının bir sakıncası yoktur ancak 3. aydan sonra kullanımı sütün erken gelmesine neden olabilir. Sütü fazlalaştırmak için kullanılıcaksa doğum ertesi hemen hayıta başlanılır.

-Buluğ çağındaki gençlerde veya yetişkin erkeklerde görülen aknenin tedavisinde, iki-üç aylık bir kullanım sonucunda başarılı sonuçlar elde edilmiştir.

-Adet döneminde dizde oluşan ödemlerde.

-Buluğ çağında, emzirme dönemi ya da menopozda ortaya çıkan çene kemiği hastalığında.

Düzenli hayıt kullanımı östrojeni düşürür ve böylece üreme organlarındaki dokuları kanserden korur. Projesteronu arttırarak kemikleri ve rahim duvarlarını güçlendirir.

Hayıtın toplanması ve hazırlanması

Hayıt hapını, bitki ilacı satan eczanelerde, vitex agnus-castus adı altında bulabilirsiniz. Kendi ilacınızı kendiniz yapmak istiyorsanız önce hayıtı topladığınız yere dikkat etmeniz gerekir. Bitkiyi, araba yollarından ve ilaçlı tarım arazilerinden uzak yerlerden toplayın. Yemişleri toplamak için en uygun zaman Eylül ayıdır. Tentür yapımı için topladığınız yemişler önce ezilip, sonra alkolün içinde birkaç hafta bekletilir. 35-40 derecelik iyi cins votka bu iş için idealdir. 300gr. ezilmiş hayıt yemişi 1 litre alkolde en az iki hafta bekletilir. Karışımı arada bir sallamak gerekir. Tentür yapımında iki değişik görüş vardır; biri alkol-hayıt karışımını renksiz camda bir hafta güneşte bekletmek, diğeri ise karanlık, serin bir yerde birkaç hafta bekletmek. İki yöntemi de deneyip size uygun geleni yapmanızı öneririz. Bekleme süreci sonunda elde edilen bulamaç süzülür ve koyu renkli bir şişede saklanır. Bu şekilde yaptığınız ve serin bir yerde sakladığınız tentür iki-üç yıl bozulmadan dayanır. Hayıt kullanmanın bir diğer yolu da yemişlerini öğütmektir. Elde ettiğiniz tozu kapsüllere koyarak veya çay yaparak kullanabilirsiniz. Ancak yemişlerin öğütülür öğütülmez kullanılması gerekir. Aksi halde öğütülmeyle açığa çıkan bazı maddeler oksijenle temas sonucu bozulurlar.

Kullanım süresi ve dozu

Hayıt, bitkibilimciler tarafından yavaş bir ot olarak tanımlanır.Bazı araştırmalara göre iyileşme belirtileri 10 gün içinde gözükmeye başlasa da tam bir tedavi için en az 6 ay boyunca günlük kullanımı gerekir. Hastalık belirtileri tamamen ortadan kalktıktan sonra 3-6 ay daha hayıtın kullanımına devam edilmelidir. Yoksa geriye dönüş yaşanır. Akne tedavisinde üç aylık kullanımın yeterli olduğu görülmüştür.

Hayıt tentürü için doz, sabahları aç karına 40 damladır (bir damlalık dolusu). Bazı otacılar 3 damlalık dolusu kullanılmasını önerirler. Taze öğütülmüş yemişlerinden günde 3-6 kapsül veya 400mg tozundan demlenmiş çay.

Bibliyografya

-Baytop, Turan. 1999.'Türkiye'de Bitkilerle Tedavi'. Nobel Tıp Kitapevi, istanbul. -Bremness, Lesley. 1988. 'The Complete Book OfHerbs'. Dorling Kindersley. London. -Chevallier, Andrew. 1996. 'The Encyclopedia Of Medicinal Plants'. Dorling Kindersley. London.

-Hobbs, Christopher. 1990. 'Vitex, The Wo-men's Herb'. Botanica press. Santa Cruz. -Ody, Penelope. 1993. 'The Complete Medicinal Herbal'. Dorling Kindersley. London. -Tierra, Michael. 1988. ' Planetary Herbology'. Lotus Press. USA.

-Weed, Susun. 1992. 'Menopausal Years, The Wise Woman Way'. Ash Tree Publishing. NY.

Sentetik hormon tedavisine karşı hayıt

SENTETİK hormon tedavisinin 60 yıllık geçmişine baktığımızda elde edilen pek çok başarıya karşı pek çok soruna da yol açtığına tanık oluruz. Yan etkileri arasında; mide bulantısı, göğüslerde hassasiyet,vücutta sodyum ve su depolanmasından kaynaklanan kalp ve böbrek rahatsızlıkları, ender olarak rastlansa da kist oluşumları, bunalım, kilo alma, kanser, damar hastalıkları sayılabilir. Uzun süreli kullanımında ise hipofiz bezindeki hormon dengesini sağlayan alıcıların hassasiyetini azaltarak kalıcı bir zarara neden olduğu görülmüştür. Sentetik hormonların molekül yapısı vücûdun salgıladığı doğal östrojen ve projesterondan çok farklı olduğundan, hormonları dönüştürmekle görevli karaciğer onları tanımakta ve işlemekte zorlanır. Bu da uzun süreli kullanımlarda karaciğer kanseri ve rahatsızlıklarına neden olabilir. Kısa dönemli sentetik hormon tedavilerinin hastalık belirtilerini ortadan kaldırdığı yadsınamaz. Uzun süreli hormon dengesizliğinin neden olduğu ilerlemiş hastalıklarda tek çare sentetik hormon tedavisi olabilir. Bu gibi ilerlemiş durumlarda hayıtın etkisi olmaz. Böyle durumlarda sentetik hormon tedavisi kadar doğal ilaçlar konusunda da bilgili doktorlara başvurmanız önerilir. Alman doktorlar, doğal ilaçların kullanımında ve bunların araştırılmasında dünyada öncü durumundadırlar. Bu araştırmaların sonuçlarını* aşağıda özetleyebiliriz:

-Hayıt sentetik hormon tedavisine alternatif bir tedavidir.

-Hayıt, hormon dengesizliğini doğrudan hipofiz bezine etki ederek düzenler. Böylece sorunu kaynağından çözümler.

-Hayıtın kendisi bir hormon olmadığından etkisi dolaylıdır. Bu nedenle yumuşak ve yavaş bir tedavi sağlar.

-Hayıtın yan etkisi %2 gibi düşük bir orandadır. Ciltte karıncalanma dışında bir yan etkisine rastlanmamıştır. Hayıt kullanımı bırakıldığında karıncalanmanın da geçtiği gözlenmiştir.

-Hayıt, adet döngüsünün her döneminde kullanılabilinir. (Döngünün yalnızca ikinci döneminde kullanıl-masi gerektiğini söyleyenler de vardır).**

-Sentetik hormon tedavisinde emziren annelerin tedaviyi kesmeleri gerekirken, süt üretimini arttırdığından hayıt tedavisine devam edebilirler.

-Uzun süreli sentetik hormon tedavisi gerektiren bazı hastalıklara bir yıllık hayıt tedavisi yeterli gelebilir.

-Hayıtın arkasında 2000 yıllık bir deneyim ve kullanım varken, sentetik hormon tedavisinin 60 yıllık bir tarihi vardır.

-Hormon tedavisinin maliyeti hayıta göre çok yüksektir.

KIZLAR HAYIT OTUNUDA ARAŞTIRDIM KULLANANLAR BAYA MEMNUN HABERİNİZ OLSUN  :flowers:
3
Prematür retinopatisi nedir ?    Bebeğin gözünün içindeki damarlarda anormal bir büyümedir.Genellikle prematür (erken doğan ) bebeklerde görülür.Gözün arkasında damarlar merkezden çevreye doğru büyürler. Normalde bu büyüme doğumdan birkaç hafta önce tamamlanır. Prematür bebeklerde bu büyüme tamamlanamaz. Eğer damarlar normal gelişmeye devam ederse prematür retinopatisi gelişmez. Ancak damarlarda anormal büyüme oluşursa prematür retinopatisi gelişir.  Neden bebeklerde prematür retinopatisi gelişir ? Henüz bu durumu ortaya çıkaran tüm faktörleri tam olarak bilemiyoruz.Bebek ne kadar küçük ve ne kadar fazla problemi var ise prematür retinopati riski o kadar fazladır. Doktorum prematür retinopatisini nasıl anlayabilir ? Eğer bebeğiniz risk altında ise bu işde uzmanlaşmış bir göz hekimi tarafından bebeğiniz kontrol edilir.Bu muayeneler 4-6 haftada başlayıp göz damarları gözün en kenarına ulaşıncaya dek devam eder. Bebeğimde prematür retinopatisi varsa ne olur ? Bebeğinizde eğer anormal bir damar büyümesi varsa bunun derecesi (evrelenme) saptanır ve ilerleme açısından daha sık olarak izlenir. Prematür retinopatisi nasıl tedavi edilir ? Evre 1 ve evre 2 genellikle tedavi edilmez.Bu evreler genellikle kendiliğinden geriler.Evre 3 damarların büyümesini engellemek açısından tedavi edilir ve anormal büyüyen bu damarlar kurutulmaya çalışılır.Böylece aşırı büyümüş damarların gözün iç tabakasını (ağ tabaka ) çekerek bu tabakanın ayrılması (dekolman) engellenmiş olur.Ancak lazer veya dondurma tedavisi damarların büyümesini durdurmaz ve hastalık evre 4 veya 5 e ilerlerse cerrahi tedavi yapılması gerekir.Bu bebeklerde cerrahi tedavideki başarının azığı tarama çalışmalarının ve zamanında lazer veya dondurma ile koruyucu tedavinin önemini daha çok ortaya çıkarır. Prematür retinopatisinin uzun dönem etkileri varmıdır ? bu çocuklar diğer sağlıklı çocuklardan ( miyopi %2 ) daha fazla gözlük takmak gereksiniminde olabilir ( miyopi %24-80 ).bu çocuklarda göz tembelliği ( %4 ) veya şaşılık da ( %10 ) daha fazla görülebilir. İlerlemiş evrelerdeki olgularda göz tansiyonu gelişebilir (evre 5 de %30 ). Ayrıca ilerlemiş prematür retinopati körlüğe yol açabilir.Tedavi körlük olasılığını azaltır ancak her zaman bu durumu engelleyemez.
4

Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu kadınlardaki vaginal akıntıya karşı uygulanacak soğan suyu kürünü anlattı:

Vajinal akıntıyı gidermek için soğan suyu kürü :

1 orta boy beyaz soğanı ( kırmızı ve mor soğan olmaz ) dörde bölün. önceden kaynatılmış 2 su bardağı klorsuz suya koyarak 5 dakika kaynattıktan sonra içine başka bir şey katmadan öğle ve akşam yemeklerinden önce 1er bardak suyunu için.

Soğan kürünü adet döneminde uygulamanın bir sakıncası yoktur. Ancak, etki bakımından en uygun zaman adet bitiminden en erken 7 gün sonra başlamaktır.

Kür uygulandıktan sonra 2. adetinizi görmeden 10 gün önce tekrar 5 gün veya 7 gün bu soğan suyu kürünü uygulamalısınız.

Hamile kalmak için bu kürün üzerine kuru incir kürünü uygulamalısınız.

Uyarı: Bu soğan suyu kürünü 15 günden fazla uygulamayın.

Bu kürü uygulamaya başladığınızda 2. - 3. günden itibaren akıntılarınızın çözüldüğünü ve ne kadar fazlalaştığını hayretle göreceksiniz.

Bu kür erken menopoz , çikolata kisti, 3 cm. den küçük miyomlar, adet düzensizliği ve polikistik over şikayeti olan olan bayanlar için de mükemmel bir çözümdür.Yumurtalıklardaki kisti tamamen ortadan kaldırmaktadır.


:muzz:  :muzz:  :hieyt:  :hieyt:  :muzz:  :muzz:


Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu'dan Yumurta sayısı yeterli olmadığı için hamile kalamayan bayanlarda yumurta sayısını artırarak hamile kalınmasını kolaylaştıran kuru incir kürü:


Yarım litre kaynayan klorsuz suyun içine onbeş-onaltı adet kuru inciri ilave ederek yirmi dakika ağzı kapalı olarak kaynatın. Yirmi dakika dolduktantan sonra ılıması için bekleyin. Ilıdıktan sonra süzün. Üçe ya da ikiye bölerek öğünlerden on-onbeş dakika önce aç karnına için.



Bu kürün uygulama şekli:

Kuru incir kürü, iki kez yirmibir gün uygulanır ve her yirmibir gün tamamlandığı zaman yedi gün ara verilir. Toplam uygulama süresi kırkiki gün olmalıdır.

Uygulama sürelerine yedi gün verilen aralar dahil edilmez. Her seferinde günlük olarak hazırlanması gerekmektedir.

Kuru incirleri ikiye kestikten sonra kaynamakta olan suya ilave edin. Kuru incirlerin üzerlerinde beyaz pudrası varsa, önce soğuk su altında yıkadıktan sonra ilave edin.


Kuru İncir kürünü yumurta çatlatmak için kullanmak isterseniz:

Önce kuru incirleri 6 dakika kaynattıktan sonra içine orta boyda,taze ve gevrek bir havucu dilimleyerek içine atarak 4 dakika daha kaynatın. Bu şekilde hazırlandığında yumurtaların kolay çatlamasına yardımcı olacaktır.

*** Bu kürün etkisini artırmak için yumurta büyüklüğünde beyaz kuru soğanı (Mor-kırmızı soğan olmaz) ince ince kıyıp üzerine 1 yemek kaşığı sumak serperek yemekten 10-15 dakika önce yiyin.Bunu haftada 4 kez tekrar edin.Bu sizi yumurtalık kisti-polikistik over 'den de koruyacaktır.


KIZLAR DENEMEKTE FAYDA VAR NE DERSİNİZ ?
5
arkadaşlar tülin arkadaşımız için tefriciye ve 100 yasin-i şerif başlıyoruz katılmak isteyenler lütfen (anne olmak istiyorum )bölümündeki sayfalara ne kadar okuyabileceklerse yazsınlar.şimdiden teşekkürler
6

arkadaşlar tülin arkadaşımız için tefriciye ve 100 yasin-i şerif başlıyoruz katılmak isteyenler lütfen (anne olmak istiyorum )bölümündeki sayfalara ne kadar okuyabileceklerse yazsınlar.şimdiden teşekkürler
7
arkadaşlar tülin arkadaşımız için tefriciye ve 100 yasin-i şerif başlıyoruz katılmak isteyenler lütfen (anne olmak istiyorum )bölümündeki sayfalara ne kadar okuyabileceklerse yazsınlar.şimdiden tewşekkürler
8
merhaba arkadaşlar ben elif aranıza yeni katıldım, sizinle güzel şeyler paylaşacağıma inanıyorum :flowers:tabi sizde isterseniz