29 Mart , 2024, 17:08:40

Haberler:

www.herseyibilen.co Durma! Merak ettiğin her konuda her soruyu sen de sor!


Show posts

This section allows you to view all posts made by this member. Note that you can only see posts made in areas you currently have access to.

Topics - AککORTįє

1
Sivas'ı Unutma!



Değerli Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi Hakimleri,

Size adaletin gerekliliğine yürekten inanan genç akademisyenler
ve farklı mesleklerden gelen Türkiyeliler olarak sesleniyoruz. Mahkemenizden,
13 Mart'ta yapılacak duruşmada Sivas Katliamı'nın insanlığa karşı suç teşkil
ettiğinin kabul edilmesini, ve dolayısıyla zamanaşımı kuralının
uygulanamayacağının karara bağlanmasını talep ediyoruz. Bizler insanlığa karşı
işlenen suçların zamanaşımı kavramı ile değerlendirilemeyeceğini; dahası böyle
bir kararın yeni katliamların önünü açacağı gibi, zaten yaralı olan toplumsal
barışa ve adalet duygusuna büyük bir darbe vuracağını düşünüyoruz.

2 Temmuz 1993'te Sivas Madımak Oteli'nde gözlerimizin önünde
katledilen sadece 35 canımız değil, aynı zamanda insanlıktır. Geçen 19 yıl
süresince katliamı örgütleyen, göz yuman ve destek olan sorumlular ortaya
çıkarılmadığı gibi şimdi de kalan birkaç şüphelinin zamanaşımı ile
salıverilmesi ihtimali ortaya çıkmıştır. 13 Mart'ta yapılacak duruşmada Sivas
davasının zamanaşımı dolayısı ile düşmesi ve tamamen kapatılması tehlikesi
vardır. Davanın savcısı Hakan Yüksel, son duruşmada eylemlerin "Anayasal düzeni
zorla değiştirmeye teşebbüse iştirak" suçu olduğu gerekçesiyle zamanaşımı talep
etmiştir. Oysa Sivas katliamında asıl suç, insanların düşünce ve kimliklerinin
yok edilmesi maksadıyla katledilmesi, ve dolayısıyla insanlığın katlidir. Bu
katliam Türk Ceza Kanunu'nun 77. maddesince düzenlenen 'insanlığa karşı
işlenen' suçlar başlığı altında değerlendirilmelidir. Aynı kanun bu suçlarda
zamanaşımı olamayacağını da hüküm altına almaktadır.

Değerli hakimler,

Madımak Oteli'nde diri diri yakılan Asım Bezirci, Nesimi Çimen,
Muhlis Akarsu, Metin Altıok, Hasret Gültekin ve Behçet Aysan'ın da aralarında
bulunduğu 35 canımızı ne tarih unuttu; ne de onların yakınları, dostları,
sevenleri. Bilmelisiniz ki, tıpkı 1978'de Maraş'ta yahut 1980'de Çorum'da
olduğu gibi Alevi ve sol görüşlü vatandaşlarımızı hedef alan bu saldırıda
öldürülen insanlarımızın katillerini zamanaşımıyla aklarsanız, tarih sizi de
unutmayacak, katliamın failleriyle birlikte anacaktır. Sivas davasında
sanıkları savunan yirmi bir avukatın iktidar partisinde görev alması; bunlardan
beşinin milletvekili olması; ve avukat Hayati Yazıcı'nın geçtimiz dönem
Başbakan Yardımcısı ve bu dönem Gümrük ve Ticaret Bakanı olarak kabinede yer
alması iktidarın yargı üzerindeki kontrol ve etkisini tekrar sorgulamamıza yol
açmaktadır.

Size, zamanaşımının tarihe ve toplumsal belleğe işlemediğini,
ve Sivas katliamı davasının genişletilerek tüm idari ve siyasi sorumluların
yargı önünde hesap vermesinin önünün açılması gereğini hatırlatmak bizim
boynumuzun borcudur. Hrant Dink davasının akıbetinden sonra, Türkiye'de adalet
sisteminin adil olarak işleyebileceğini bizlere hatırlatmak da sizin borcunuz
olsun.

Saygılarımızla



ALINTIDIR
2

Oyun dışı duran.
Anne olmayınca anında buharlaşıp havaya karışan.
Para verince babalık yaptığını sanan.
Çocuklarını taciz eden. Çocuklarını döven.
Eşlerini döven, sözlü ya da fiziksel şiddeti evden eksik etmeyen.
Alkolden burnunun ucunu göremeyen.
Bağımlılıkları uğruna çocuklarının geleceğini yerle bir eden.
Bir baltaya sap olamadığı gibi bütün suçu karısına ve çocuklarına yükleyen.
Aile kavramının farkına varamayan.
Sözünde durmayan.
Çocuklarının en güzel, en önemli, en anlamlı günlerini bile isteyerek kaçıran.
"Kızım nasılsın?", "Oğlum bir ihtiyacın var mı?" gibisine soruları sormayı akıl edemeyen.
Baba gibi baba olamayan.
Çocuklarına korkudan ve üzüntüden başka bir şey veremeyen.
Annemiz gibi bize "Seni seviyorum" diyemeyen.
Evin içinde bir yabancı gibi dolanan.
Dinlemeyen.
Sevgisini belli etmeyen, çoğunlukla da sevmeyen.
"Ben istiyorum işte o kadar"cı.
Çınar ağacı gibi değil sanki dekor çam ağacı babaların Babalar Günü'nü kutlamıyorum.
Daha ilk günden bütün sorumluluğu annelerin omuzlarına yükleyen babaların Babalar Günü'nü kutlamıyorum.
Evden gidince evlatlarından da giden babaların Babalar Günü'nü kutlamıyorum.
Küçük kızların kahramanını öldüren, genç delikanlıların hayallerini kıran babaların Babalar Günü'nü kutlamıyorum.
Anneler hem anne hem baba olabiliyorlar. Anneler kendilerinden bile vazgeçseler çocuklarından asla vazgeçemiyorlar.
Ben vazgeçen babaların Babalar Günü'nü kutlamıyorum.
Çünkü Babalar Günü öyle her babayiğidin günü olamaz.
Çünkü her adam baba gibi baba olamaz.
İşte bu yüzden; çocukları olmasa da sadece baba gibi adamların Babalar Günü kutlu olsun.
Çevresindeki herkesin sevgisini, saygısını kazanmış. Büyükle büyük küçükle küçük olabilen. Sarıp sarmalayabilen, karşılık beklemeyen, dürüst, aslan gibi, özü sözü bir, can gibi, her şartta sevdiklerinin yanında dimdik durmayı beceren o güzel adamların Babalar Günü kutlu olsun.
Benim canım babamın da Babalar Günü kutlu olsun. İyi ki varsınız.
Gerisi sussun, kutlama falan beklemesin, kaybolsun. Zaten hiç olmadılar ki.


Ayşe Özyılmazel-SABAH



http://www.sabah.com.tr/Yazarlar/ozyilmazel/2011/06/19/babalar-gununu-kutlamiyorum   

ALINTIDIR
4
Çocuğumuz düşüp kafasını masaya çarpınca biz
hemen masayi döveriz, eh masa
ehhhh... sen niye orada duruyorsun! diye,

Çocuk masa orada durmasa kafasini carpmayacağını
sanır ve büyüdükçe yaptiği her hatayi yükleyecek birini veya bir seyi mutlaka bulur."
Malum...

Kızının mezuniyetini izlemek için Balıkesir'den Erzurum'a gelen Başörtülü anne, tören salonuna alınmamıştı.
Vicdanı olan herkesin yüreğini Cız eden bu olayın sorumlusu kimmiş?
Kapıcı..

Şimdi oldu işte...Kara Kuvvetleri Komutanı "Rektör iyi çocuktur, Yapmaz öyle şey" falan demeye getirmişti.
YÖK Başkanı da, "Rektörün haberi yokmuş" dedi, çıktı işin işinden...Kimmiş suçlusu?
Kapıcı.

Mesela, bizim Balkan harbinden kalma, dandik vagonlara 160 Kilometre hız yaptırdılar.
Ilk virajda sizlere ömür...Kimin üstüne kaldı?
Makinist'in.

Mersin'de bayrağımız yakıldı, yırtıldı.Askere taş attılar, panzere
molotof...Memleket ayağa kalktı. Kimin yüzündenmiş?.........

Iki veled...

Gelene geçene ayran tost falan satan, kendi halinde sakin bir kasabaydı,
Susurluk... Içişleri Bakanlığı, MIT, Jitem, generaller, özel tim polisleri,
kumarhaneciler, bakanlar, milletvekilleri, işadamları...
Bin kişi falan yargılandı.Her şey kimin başının altından çıkmış?

Yeşil'in.

Deprem oldu... 7 vilayette 50 bin kişi öldü. Binlerce bina yıkıldı, on binleri
ağır hasarlı. Hepsinin sorumlusu olarak kimi kulağından tutup hapse tıktık?
Veli Göçer'i.

Edirne'de bebeler şakır şakır öldü...Hiç utanmadan bisküvi Kolilerine koyup, gömdüler.

"Araştırdık, ihmal yok" dediler. Peki neden öldü bu yavrular? Klima'dan...

Dikkat isterim, klimacı bile değil, klima.

Rakıdan öldük. O gün ile bu gün arasında ne değişti?.....

Kapağın rengi...

Sanal "sorumlumuz" bile var...

Yollarda her gün 20 insanımız heba oluyor.
Trafik Canavarı'ndan...

Dolar patlarsa?
Enflasyon Canavarı'ndan...

Hatta "sorumlu olmayan sorumlumuz" da var...
Milli takım oynayıp yeniliyor.
Suçlusu kim?
Takıma alınmayan Hakan...

Domatesleri Ruslara kakalayamıyoruz...
Sinekten...

Deli dana geliyor.
inekten...

Millet hormonlu diye tavuk yemiyor.
Erman Toroğlu'ndan.

Evleri su basıyor.
Yağmurdan.

Ormanlar yanıyor.
Sigaradan.

Gemi batıyor.
Dalgadan.

Iyi de kardeşim, uçak neden düşüyor?
Rahmetli pilottan...

Peki bu şartlarda hayatta kalmayı nasıl başarıyoruz?

Allah'tan..
5
DOĞUM GÜNÜN KUTLU OLSUN TATLIM  :love9:

RABBİM DAHA NİCE SENELER GÖSTERSİN;

AİLENLE VE SEVDİKLERİNLE BERABER..

İYİKİ DOĞMUŞSUN İYİKİ TANIMIŞIZ SENİ
:flowers:




6
facede bi grupta paylaşılmış aynen alıntı yapıyorum




Arkadaşıma,kocasının kendisini aldattığını söylemeli miyim?
bir arkadaşımın kocasını başka kadınla gördüm,çok samimilerdi
yani sevgili gibiydiler
şimdi çok rahatsızım arkadaşıma bunu söylesem mi bilmiyorum
...ama uyuyamıyorum geceleri hiç içimden çıkmıyor
söylemezsem arkadaşımı kandırmış gibi olacam
söylesem belki olaylar kötüye gidecek
çok çaresiz kaldım .....


gördüklerim biraz fazla ve iki defa
1.cisinde bir dondurmacıda gördüm kızla
2.cisinde ise kırmızı ışıkta çok kötü gördüm ben yaya karşıya geçerken
arabada kızda yanındaydı ve kızın yanağına dokunduğunu g...ördüm
ya bende ihtimal vermiyorum önceleri ama ne bileyim kafamda rahat etmedi
faceden aradım arkadaşımıda kocasınıda tanıyorum
kocasının listesinde o kızı gördüm hatta kız adamın sayfasında bir sürü şey paylaşmıştı
şiirler şarkılar felan
arkadaşım çok iyidir sessizdir ne bileyim yaa ....

arkasaşımın evinde interneti yok olaylardan bi haber...





siz olsanız ne yapardınız ?


7
SÜPER SÜPER SÜPER  :laughing7:

EMİNİMKİ KAHKAHALARLA İZLİCEM  :laughing7:


http://www.youtube.com/watch?v=2xqNp94GMJw
8
Fıkralar / METRES
21 Nisan , 2011, 18:13:06
Karι koca yemek yiyor... O sιrada masaya yaklasan heykel gibi güzel bir esmer, a...damι selamlayιp geçiyor.
Adamιn karιsι soruyor: Kim bu afet?
Adam: - Eger mutlaka bilmek istiyorsan söyleyeyim, metresim!
Kadιn: - Bir de bu kadar pervasιzca söylüyorsun. Bosanιyorum senden!
Adam: - Yani Etiler'deki apartmanι, Kandilli'deki yalιyι, Göcek'teki tekneyi ve Nice'deki villayι bιrakιyorsun...
Uzun bir sessizlik olur. Çift yemegini çatallarken kadιn birden sorar:
- Su arkada oturan Fuat degil mi? Yanιndaki kadιn kim?
Adam: - Fuat'in metresi.
Kadιn: - Ay bizimki çok daha güzel!
9
BENİM OĞLUM YARIN TAM 15 AYLIK OLACAK

ŞİMDİYE KADAR NE UYKU NE DE YEMEK SORUNUMUZ HİÇ OLMADI ÇOK ŞÜKÜR  :nazar:

MERAK ETTİĞİM DİĞER ANNELERİN ÇOCUKLARININ GÜNLÜK ÖĞÜNLERİ DÜZENLERİ NASIL

BEN BİR GÜNÜMÜ SİZİNLE PAYLAŞIYORUM

DENEYİMLİ ANNELERDEN DE PAYLAŞIM BEKLİYORUM


SABAH 9/30 GİBİ KALKIYOR KAHVALTI KARIŞIMI HAZIRLIYORUM AĞIRDAN ALIYORUM İYİCE ACIKSIN DİYE

1 SAAT SONRA YEDİRİYORUM (MUZ ELMA (EVDE MEYVE NE VARSA) CEVİZ PEYNİR YUMURTA BAL  PEKMEZ )

ÖĞLEN 13:00 GİBİ UYUYOR ORTALAM 1 SAAT UYUYOR  14:00 DE KALKIYOR

14:30 DAN SONRA ÇORBASI HAZILANMIŞ SOĞUMAYA BIRAKILMIŞ OLUYOR

15:00 GİBİ BİR YEMEK TABAĞI EKMEKLİ ÇORBA YİYOR

17:30 DA MEYVE PÜRESİ HAZIR OLUYOR 1 KASE  18:00 A KADAR AĞIR AĞIR YEDİRİYORUM

18:00 DE 2. UYKUYA GEÇİYORUZ

45 DAKKA SONRA KALKIYOR ( TABİ BU ÖĞÜNLER ARASINDA DA ANNE SÜTÜ ALIYOR)

SONRACIMA BİZİMLE YEMEĞE OTURUYOR 8 GİBİ TABİ TOK OLDUĞU İÇİN PEK YEMEK İSTEMİYOR AĞZINA Bİ KAÇ LOKMA SOKUŞTURUYORUM

SON ÖĞÜNÜ 21:30 DAN SONRA HAZIRLIYORUM YAVAŞ YAVAŞ 1 YEMEK TABAĞI EKMEKLİ SEBZE ÇORBASINI YEDİRİYORUM

22:30 DA DA UYKUYA GEÇİYORUZ   :sleepy1:








10
İZEL _ ADAK  ::)

Bİ BAYRAM SABAHI BAYRAM HARÇLIKLARINI TOPLAYIP KOŞA KOŞA GİDİP KASETİ ALMIŞTIM  :laughing7:

ÖFF AMMA MUTLU OLMUŞTUM  :k06:
11
Doğduğunda

Bulutları açarak güneş gibi aydınlık saçarak girdin hayata

Rabbim nice yaşlar göstersin sana

Gül yüzün hiç solmasın



İLK DOĞUM GÜNÜN KUTLU OLSUUN  BEBEĞİM  :nazar: :opucuk:









12
Aynı konunun 3 versiyonu...
1- Kadin/Erkek
2- Kadin/Kadin
3- Erkek/Erkek

...1.Versiyon Kadin / Erkek: Bir erkegin hayati nasil karartilir?

Kadin: Saçimi kestireyim mi?
Erkek: Olur.
Kadin: Ama kiyamiyorum.
Erkek: Öyleyse kestirme.
Kadin: Canim degisiklik istiyor...
Erkek: O halde kestir.
Kadin: Bana akil vermeyi birak, delilere verir gibi.
Erkek: Eger nasil hosuma gittigini bilmekistiyorsan, sana derimki uzun saçli. Bunu biliyorsun.
Kadin: Beni tanidiginda kisaydi.
Erkek: Ve sana tam olarak ne dedigimi hatirliyorum: 'Ne güzel olurdun uzun saçla'.
Kadin: Ama herkes kesmemi söylüyor.
Erkek: Bu durumda kuaföre git ve birak uyuyayim lütfen. Bunu senden Allah rizasi için istiyorum.
Kadin: Peki nasil kestireyim? Kat kat mi yoksa perçemli mi?
Erkek: Kat kat.
Kadin: Bana yakisacagini sanmiyorum, çünkü saçim çok düz.
Erkek: Birak perçemli olsun.
Kadin: Çok yorucu.
Erkek: Yordugu zaman tekrar kestirirsin.
Kadin: O zaman asla uzatamam.
Erkek: Uzatmak istiyorsan kestirme güzelim.
Kadin: Bana güzelim deme!!!!!!!
Erkek:?!?!?!?!!

2.Versiyon Kadin / Kadin:

1.Kadin: Ah sekerim saçini mi kestirdin? Ne kadar güzel olmussun!!!
2.Kadin: Ay sahi mi söylüyorsun? Ben pek emin olamiyorum. Ay çok mu kisa oldu acaba...??
1.Kadin: Amaaan ne alakasi var. Benim yüzüm bu kadar genis olmasa ayni kesimi bende denerdim. Benim su saçim klasik oldu artik, yeni bir modele hiç cesaret edemiyorum.
2.Kadin: Ay yapma Allah askina nesi varmis yüzünün.... Bak söyle suralarindan kat verdirsen, harika olur!! Benim de boynum uzun olmasa ayni seninki gibi bir model yaptirirdim.
1.Kadin: Ah sekerim sende bir alemsin. Keske benimde boynum seninki gibi olsa. En azindan su çökük omuzlarimin dikkat çekmesini engellemis olurdum.
2.Kadin: Ayol sen ne diyorsun?.. Senin gibi omuzlari olsun isteyen bir sürü kiz var... Giydigin her sey sana öyle yakisiyor ki.. Birde benim su kisa kollarima bak. Omuzlarim seninkiler gibi olsaydi, giydigim bluzlar üstümde emanet gibi durur muydu? Vir vir vir, dirdirdir...

3.Versiyon Erkek / Erkek:

1.Adam: Saçini mi kestirdin?
2.Adam: Evet
1.Adam: Sihhatler olsun abi!..
2.Adam: Sagol Kardeşim...
Olay budur !
13
Istersen Dostun olurum senin , kalbimin kapilarini ardina kadar açarim sana ..
Son damlaya kadar veririm sevgimi
Yanimdayken Maske takmak zorunda degilsin,
Seni Sen oldugun için severim , tüm artiklarinla ve eksiklerinle..

Mutlulugun benim de mutlulugum olur , Kanatlanir uçarim seninle birlikte ..
Mutlu ol hep , gözlerinin içi gülsün isterim!

Derdin benim derdimdir , daglar yüregimi ..
Omzunda aglayacak birini ararsan , beni bulursun Yani basinda
gözyaslarim gözyaslarina karisir , hiç birakmam elini ..

Sadakatimdan kusku duymazsin , asla bosa çikarmam güvenini
Bir gün herkez sana sirtini dönse bile , bir tek ben yanliz birakmam seni!



İYİKİ DOĞDUN


DOĞUM GÜNÜN KUTLU OLSUN

:opucuk:   :love9:











15
Protesto / KURAN DA RECM YOKTUR !
08 Nisan , 2011, 00:05:28
KURANDA RECM HANGİ AYETTE (#236)



İşte Kurana dayalı islamiyeti savunanlarla diğerlerinin yani gelenekçi islami kesimin tamamının zıtlaştığı bir konu; recm, yani zina edenin taşlayarak öldürülmesi olayı. Allah Kuran`ın eksiksiz bir şekilde tamamlandığını Kuran`ın Enam 38de şöyle diyor"... Biz bu kitapta, herhangi bir şeyi ne eksik bıraktık ne fazla yaptık... "Bütün mezheplerin ortak görüşü şudur ki (not=ortak görüşün ender olduğu bir konu)zina edenler taşlanarak öldürülür. Oysa Kuran`da zinanın cezası belirtilmiştir. Nur Suresi 2de "Zina eden kadınla zina eden erkek. Yüz vuruş vurun herbirinin ciltlerine... " Allah Kuran`da zinanın cezasının ne olduğunu şöylemişken gelenekçi islam grupları zinanın cezasının Kuran`ın aksine taşlayarak öldürme olan recm olduğunu savunmuşlardır. Hatta bu kesim daha da ileri gidip kendilerini haklı çıkarmak için Kuran`ın eksik olduğunu çünkü zina ayetlerinin keçi (yalnış okumadınız)keçi tarafından yenildiğini söylerler. Recm olayından yola çıkarak aslında bütün mezheplerin ya da geleneksel islamın nasıl yanlış yolda, Kuran`dan ne kadar uzak olduğu ortaya çıkar. Kuran ve gelenekçi İslam temelde bu denli zıttır. Alah Kuran`da Kuran`ın yeterli olduğunu ve dinin tek kaynağının Kuran olduğunu söyler. Kuranı okuyan herkesin bildiği şu ayetlere ne demeli Kalem Suresi 36-37-38
"Neyiniz var sizin, nasıl hüküm veriyorsunuz? -Yoksa sizin bir kitabınız var da ondan ders mi görüyorsunuz? -Onda keyfinize uyan herşeyi rahatça buluyorsunuz. "



O gün ALLAHA nasil cevap wercekler, taslamayi icat eden we taslamayi gerceklestirenler, ALLAH kurani kerimde diyorki. (4 sure ayat105, ) Allah`ın sana gösterdiği şekilde insanlar arasında hükmedesin diye sana Kitab`ı hak ile indirdik; hainlerden taraf olma! (5 sure ayat49)Aralarında Allah`ın indirdiği ile hükmet ve onların arzularına uyma. Allah`ın sana indirdiği hükümlerin bir kısmından seni saptırmamalarına dikkat et. Eğer (hükümden) yüz çevirirlerse bil ki (bununla) Allah ancak, günahlarının bir kısmını onların başına belâ etmek ister. İnsanların birçoğu da zaten yoldan çıkmışlardır. (5 sure ayat47)İncil`e inananlar, Allah`ın onda indirdiği (hükümler) ile hükmetsinler. Kim Allah`ın indirdiği ile hükmetmezse işte onlar fâsıklardır. (5 sure ayat45) Tevrat`ta onlara şöyle yazdık: Cana can, göze göz, buruna burun, kulağa kulak, dişe diş (karşılık ve cezadır). Yaralar da kısastır (Her yaralama misli ile cezalandırılır). Kim bunu (kısası) bağışlarsa kendisi için o keffâret olur. Kim Allah`ın indirdiği ile hükmetmezse işte onlar zalimlerdir. (5 sure ayat48)Sana da, daha önceki kitabı doğrulamak ve onu korumak üzere hak olarak Kitab`ı (Kur`an`ı) gönderdik. Artık aralarında Allah`ın indirdiği ile hükmet; sana gelen gerçeği bırakıp da onların arzularına uyma. (Ey ümmetler!) Her birinize bir şerîat ve bir yol verdik. Allah dileseydi sizleri bir tek ümmet yapardı; fakat size verdiğinde (yol ve şerîatlerde) sizi denemek için (böyle yaptı). Öyleyse iyi işlerde birbirinizle yarışın. Hepinizin dönüşü Allah`adır. Artık size, üzerinde ayrılığa düştüğünüz şeyleri(n gerçek tarafını) O haber verecektir. (5 sure ayat 44)Biz, içinde doğruya rehberlik ve nur olduğu halde Tevrat`ı indirdik. Kendilerini (Allah`a) vermiş peygamberler onunla yahudilere hükmederlerdi. Allah`ın Kitab`ını korumaları kendilerinden istendiği için Rablerine teslim olmuş zâhidler ve bilginler de (onunla hükmederlerdi). Hepsi ona (hak olduğuna) şahitlerdi. Şu halde (Ey yahudiler ve hakimler!) İnsanlardan korkmayın, benden korkun. Ayetlerimi az bir bedel karşılığında satmayın. Kim Allah`ın indirdiği (hükümler) ile hükmetmezse işte onlar kâfirlerin ta kendileridir. SIMDI ZINA EDEN EWLI KADININ CEZASINI ALLAH KURANI KERIMDE WERMIS (4 sure ayat 15) Kadınlarınızdan fuhuş yapanlara karşı aranızdan dört şahit getirin. Eğer şahitlik ederlerse, o kadınları ölüm alıp götürünceye yahut Allah onlara bir yol açıncaya kadar evlerde hapsedin. BU CEZA KIMIN HOSUNA GITMIYOR BUNU UYGULAMAYANI ALLAHIN ayetlrini gecersiz sayip uygulamayana ALLAH kafir oldugunu söylüyor, birde TUTUP ÖLDÜRÜYÖRLAR WE ALLAHA IFTIRA ATIYORLAR; ALLAH DA ONLARA SUNU DIYOR (4 sure ayat93) Kim bir mümini kasden öldürürse cezası, içinde ebediyen kalacağı cehennemdir. Allah ona gazap etmiş, onu lânetlemiş ve onun için büyük bir azap hazırlamıştır. (17 sure ayat33)Haklı bir sebep olmadıkça Allah`ın muhterem kıldığı cana kıymayın. Bir kimse zulmen öldürülürse, onun velîsine (hakkını alması için) yetki verdik. Ancak bu velî de kısasta ileri gitmesin. Zaten (kendisine bu yetki verilmekle) o, alacağını almıştır. (5 sure ayat32) kim bir can kurtarirsa sanki bütün insanligi kurtarmis kim bir can öldürürse sanki bütün insanligi öldürmüs. (6sure ayat 114)(De ki): Allah`dan başka bir hakem mi arayacağım? Halbuki size Kitab`ı açık olarak indiren O`dur. Kendilerine kitap verdiğimiz kimseler, Kur`an`ın gerçekten Rabbin tarafından indirilmiş olduğunu bilirler. Sakın şüpheye düşenlerden olma(6 sure ayat 115)Rabbinin sözü, doğruluk ve adalet bakımından tamamlanmıştır. O`nun sözlerini değiştirecek kimse yoktur. O işitendir, bilendir. (ALLAH KURANDA DIYOR KI, (6 sure ayat 116) Yeryüzünde bulunanların çoğuna uyacak olursan, seni Allah`ın yolundan saptırırlar. Onlar zandan başka bir şeye tâbi olmaz, yalandan başka söz de söylemezler. YAZDIKLARI KITAPLARA BAK (31 sure ayat 6) İnsanlardan öylesi var ki, herhangi bir ilmî delile dayanmadan Allah yolundan saptırmak ve sonra da onunla alay etmek için boş lafı satın alır. İşte onlara rüsvay edici bir azap vardır. KURANIN DEDIGINI SÖYLEMIYEN ALLAHIN LANETI ÜZERINDE OLSUN (2 sure ayat159)

ALINTIDIR



http://toplumvetarih.blogcu.com/islami-recm/2956661

http://www.muhabirturk.com/haber/Kadinin-Recm-cezasina-/40635


BU BAĞLANTILARI PAYLAŞTIM AMA BEN İZLEYEMEDİM NEFESİM KESİLDİ



16
İlişkiler / EVLİLİK
06 Nisan , 2011, 23:56:44
Pırıl pırıl ütülü giysili, misler gibi parfüm kokulu, saçları
taralı, dişleri fırçalanmış adamı / kadını sevmek kolaydır. Aslında
aşk, aynı insanı, sabahın körü uykudan uyandırdığındaki en sinirli hali
ile de kabul edebilmek, aynı tuvaleti bir dakika arayla
kullanabilmek, diz yapmış pijamalarla kanepede yastıklara sarılıp sızmışken
bile şefkatle okşayabilmektir. Buna katlanamayanlar zaten âşık değillerdir.
Bu durumda evlilik hoşlandığın insana karşı olan duygularını
öldürüyor diyebiliriz. Zira âşıksan, aynı havayı solumak bile zevk
verir. Hep beraber olmak istersin. Banyodan gelen su sesi bile onun evde
olduğunun işaretidir ve huzur verir. Ütülediğin gömleğin ona ne kadar
çok yakışacağını düşünürsün. Pişirdiğin yemeği ne çok seveceğini
hayal edersin. Bin tane ayakkabısı varken bin birinciye sahip
olmaktan mutlu olacak diye, istediğin gömleği satın almaktan
vazgeçersin.
Zamanla almaktan çok, bir şeyler vermekten mutluluk duyduğunu
keşfedersin. Eğer kadın evlilikte ikinize yemek pişirecek,
dolabı düzenleyip ütüyü yapacak bir anne olacak görülüyorsa, o
kadının saçlarının hiç yağlanmadığı ve adamın geceleri terlemediği
düşünülüyorsa, asla kavga edilmeyecek ve lavabo tamir
edilirken dahi gülüşüp öpüşülecek zannediliyorsa zaten beklenti bir
evlilik değil, bir amerikan filmini yaşamaktır. Bu hayallerle yola
çıkıldığında, damat ilk gece gelinin saçlarından onbin firkete
sökmeye çalıştığında, gelin ise damat firketeleri çıkaramayıp
"s....m böyle kuaförü" diye söylendiğinde zaten evlilik sandıkları şey
çatırdamaya başlayacaktır. Evlilik; sadece aşk değildir.

Evlilik; ev arkadaşlığı, kankalık, sırdaşlık, ortak hesaba sahip mudilik,
ayrı kökenlerin birleşmesi, başı hatırlanmayan bir akrabalık
ilişkisidir. Aşk bu ilişkide tutkuyu sağlar ama zaten tek başına ayakta
tutamaz.
Âşıksanız ateşli sevişmeler yaşarsınız ama kış akşamları evde
konyak içip geyik yapamayabilirsiniz. Hala canınız sıkıldığında onu
değil de annenizi arıyorsanız, yalan olmuştur o evlilik.
Aşk evlilikte gider gelir. Halıya kola döktüğünde aşk biter,
ama o, halıyı temizleyebilirse gene aşık olunur. O aradaki sinir
evresini aşabilenler ellinci yıla kadeh kaldıranlardır. Tahammül
edemeyenler ise ikinci evlilikten sonra artık evliliğin yalan
olduğuna inanacaklardır.
Zafer, direnenlerin olur.

CAN DÜNDAR



17
Bu zamana kadar bana zincir e-posta gönderen tüm dost ve arkadaşlarıma teşekkürü bir borç bilirim;

Sayelerinde tuvalet temizlemekte kullanıldığı öğrendiğim kolayı içemez oldum.

Aids virüsü taşıyan iğneler kıçıma batar korkusuyla sinemaya gidemez oldum.

Deodorantlar kanser yapıyor diye sayelerinde artık bir domuz gibi kokmaya başladım.

Telefon hattımı kullanıp bana borç takarlar korkusuyla telefonlara da cevap vermiyorum.

İçinden fare ya da fare zehiri çıkar diye hiçbir kutu içeceği içmiyorum.

Çok sevdiğim içkime ilaç koyup beni uyuturlar,organlarımı çalarlar ve buz dolu bir küvetin içinde
uyanırım diye bana yaklaşanları da tersliyorum.

Neyim var neyim yoksa satıp hastanede yatan ve büyük ihtimalle ölmek üzere olan çocuklara yatırmayı düşünüyorum.

Mail listesine katılırsam alacağım söylenen para, bilgisayar, cep telefonu ya da gezileri beklemekten de evden dışarı çıkamaz oldum.

Tuz Gölü'ne Konya'nın katkılarından dolayı yemeklerim tuzsuz tatsız.

Msn paralı olacak;Adam yeşerecek mi,sararacak mı beklemekten de gına geldi.

Excel hala ne zaman emekli olacağımızı da bildirmedi.

Bir maili forward etmedim, başıma ne belalar gelecek diye korkuyla beklemekten ruh sağlığımı da
kaybettim.

Multipl skleroz olunuyormuş diye diyet ürünleri düşmanıma bile tavsiye etmiyorum.

Yerli malı kullanacağım derken marketlerde barkodu 869 ile başlayan ürünleri aramaktan da gözlerimin
biraz daha bozulduğunu farkettim.< BR>
Sevgili dost ve arkadaşlarımdan gelen;
'lütfen okuyunuz', 'çok önemli', 'aman virüse dikkat', 'bilmem kim para dağıtıyor', 'en az beş kişiye yolla', 'inanmadım ama doğruymuş', 'kişiliğini test et', 'tıkla para yolla, tıkla yardım et', 'bilmemkim seni gözetliyor', 'bilmem kime mail at, haddini bildir', 'onu yeme bunu ye' şeklinde başlayan kerameti kendinden menkul, nev'i şahsına münhasır bu mailler sayesinde hep beraber 'kafayı çizme'ye ne kadar yakın olduğumuzu da müşahade etmiş oldum.

ŞİMDİ: Eğer bu maili 60 saniye içinde 1200 kişiye göndermezsen;
Bilesin ki bir kuş sabah akşam kafana siçacak ve hayatı sana dar edecektir.

Bir Dost...
18
Protesto / EN UZAK MESAFE ?
30 Mart , 2011, 00:21:18
Bir Nepal töresi.... Aileler kutsanabilmek için çocuklarını kurban ediyorlar.   



11 yaşındaki Afganlı Gulam Hader 40 yaşındaki eşiyle yanyana. Kendisini nasıl hissettiğini soran gazeteciye; Bu adamı tanımıyorum. Kendimi nasıl hissedebilirim ki? cevabını veriyor. Bu Fotoğraf 2007 yılında Unicef tarafından yılın fotoğrafı seçilmiş.




9 yaşında evlendirilen Marzia Bazmohamed televizyonu bozduğu için eşinden korkarak kendini yakmaya kalkışmış. Derin yanıklar içinde yaşam mücadelesi veriyor ve henüz 15 yaşında.



Roshan Kasem 8 yaşında... Yanında oturan 55 yaşındaki adamla nişanlandığını bilmiyor. Nişanlanmanın ne olduğunu bilecek yaşta değil ama çetin bir gelecek onu bekliyor



Majabin 13 yaşında. Babası kumar borcunu onu 45 yaşındaki bu adama kuma vererek kapatmış


Ailesine kaçmak isteyen karısını öldüresiye döven bu adamı haklı bulanların sayısı çok. bir yaşında nişanlandırılan ve 10 yaşında evlendirilen bu kadını ise kimse anlamak istemiyor.


Çocuk yaşta evlendirme geleneği Hıristiyanlar arasında da yaygın. 11 yaşındaki Destaye Amare Ortadoks kilisesinin rahibiyle evleniyor. Etyopya'da Ortadoks rahipler çocuk yaşta kızlarla evlenmek zorundalar.
   
Çocuk yaşta evlendirilen bu kızlar eşleri tarafından şiddete maruz kalıyorlar. Vucutları gelişme seyrini tamamlamadan hamile kaldıkları için sürekli sağlık sorunları yaşıyorlar.

Bu kötü gelenek büyük trajedilerle sonlanabiliyor. Evliliğini bitirmek isteyen kadınlar çoğunlukla kadın tüccarlarının eline düşüyorlar ve fuhşa zorlanıyorlar.

Stephanie Sinclair... 1973 doğumlu Fotoğraf sanatçısı bu insanlık dramını dile getirdiği Fotoğraf dizisiyle FreeLens ödülünü aldı.

VE ŞU ANDA TÜRKİYEDE 14 YAŞINDA EVLİLİĞE ONAY VEREN YASA TASARISI MECLİSTEN GEÇİRİLMEYE ÇALIŞILIYOR
(daha sonra 8 yaşına düşmeyeceğini kim garanti edebilir?)     








En uzak mesafe ne Afrika'dır,
Ne Çin, Ne Hindistan,
Ne seyyareler
Ne de yıldızlar geceleri ışıldayan...
En uzak mesafe iki kafa arasındaki mesafedir..
Birbirini anlamayan..

Can Yücel


19
Oğlunun 18.000 YTL kredi karti borcu oldugunu ögrenince;
'Keske korunsaydim'. diyen babaya,
-------------------------------------------
Misafir odasinda baca deligi olmadigi halde 'Anne sobayi bu sene misafir
odasina kuralim mi?' diyen abime, 'Olur, boruyu da k.çina sokariz, kafani
camdan çikarirsin, sorun olmaz.' diyen anneye,
-------------------------------------------
Kaza mahalinde elinde cep telefonuyla kosturup '112'nin numarasi neydi?'
diye bagiran sarisina,
--------------------------------------------
Birbirlerine ana avrat küfür eden iki kisinin arasina girip ikisine de
birer tokat atan ve 'Analar kutsaldir, analara küfür etmeyin, o ... çocuklari!!'
diyen Karadenizli agir abiye,
----------------------------------------------
Annesine kizip,buharli ütünün içine isemeyi akil eden! Annesini buram
buram çis kokulariyla isyerine yollayan! Annesi; ancak arkadaslari
''acayip kokuyorsun'' dediginde isi çözen anneye ve cocuguna,
----------------------------------------------
Banyonun lambasi yanmayinca elektrikler kesik zannedip yarim saat
gelmesini bekleyen. Beklerken de canim sikilmasin diye televizyon seyreden
kisiye,
--------------------------------------------------
Ailecek televizyon izlerken üst komsu küçük oglunu göndermis. Çocuk anneme
''X teyze, annem dedi ki, bari haberleri açsinlar da, biz de dinleyelim''
Biz de kirmadik, açtik. Ailecek çok iyi niyetli oldugumuzdan,
televizyonlari bozuk sandik. Yüksek sesten dolayi bize laf soktuklarini
anlamamiz çocugun ikinci gelisinden sonra oldu. Bu olayi yasayan aileye,
--------------------------------------------------
Lisedeki Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi ögretmenimiz Aids' in açilimini
yapiyor: (A)llaha (İ)syaneden (D)eyyusların (S)onu... diyen hocaya,

BİRER ALKIŞ İSTİYORUMMM...
20
Protesto / KURTARIN HASAN'I !
24 Mart , 2011, 11:25:42


5 YAŞINDAKİ ÇOCUĞA 17 BIÇAK DARBESİ




Bursa'da, 5 çocuk annesi bir kadın, kolundaki tek bilezik için 6 yaşındaki çocuğunun gözleri önünde boğazı kesilerek öldürüldü. Küçük çocuk ise 17 yerinden bıçaklanmış halde ağır yaralı olarak bulundu.


Bursa Merkez Osmangazi ilçesi Alemdar Mahallesi Sümbül Sokak'ta 35 yaşındaki bir kadın, boğazı kesilip, vücudunun çeşitli yerlerinden bıçaklanarak öldürülmüş halde bulundu. Cinayetin işlendiği evde, kadının 6 yaşındaki oğlu ise annesinin cesedine sarılmış halde baygın ve ağır yaralı bir durumda bulundu.

Edinilen bilgiye göre, Alemdar Mahallesi Sümbül Sokak'ta tek katlı evde, ayrıldığı ikinci eşinden olan 6 yaşındaki oğlu Hasan ile yaşayan Ayşe Gökçe (35), bu sabah evinde ölü bulundu. Katil, dehşete şahit olan küçük çocuğu 17 yerinden bıçakladı. Küçük çocuğu öldü diye olay yerinde bırakan katil, öldürdüğü kadının kolundaki bileziği alarak kaçtı.

Bu sabah çalıştığı düğün salonuna gitmeyen Ayşe Gökçe'yi merak eden patronları durumu yakınlarına bildirdi. Alemdar Mahallesi'nde bir düğün salonunda temizlik işlerinde çalışan Gökçe'nin işe gitmemesi üzerine iş yeri sahipleri, komşularını arayarak hakkında bilgi almak istedi.

"ANNESİNİN CESEDİNE SARILMIŞ VAZİYETTE BULUNDU"

Zili çalmalarına rağmen kapının açılmaması üzerine arka bahçe kapısını kırarak içeri giren yakınları ve komşuları, evin oturma odasında Ayşe Gökçe'yi boğazı kesilmiş ve vücudunun çeşitli yerlerinden bıçaklanmış şekilde ölü olarak buldu. Ayşe Gökçe'nin 6 yaşındaki oğlu Hasan ise annesinin cesedine sarılmış halde ağır yaralı bulundu.

Haber verilmesi üzerine olay yerine gelen polis ekipleri geniş güvenlik tedbirleri aldı. Eve gelen sağlık ekipleri ise durumu ağır olan Hasan'ı 112 ambulansı ile Dörtçelik Çocuk Hastalıkları Hastanesi'ne götürdü.

"ENİŞTEM BİZİ BALTA İLE KOVALADI"

Küçük Hasan, buradaki ilk müdahalenin ardından Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne sevk edildi.

Ağır yaralı halde bulunan minik Hasan'ın buradaki hemşire ve polislerin sorusu üzerine, ''Eve en son eniştem geldi ve bizi balta ile kovaladı.'' dediği belirtildi. Bunu üzerine harekete geçen cinayet büro ekipleri, Ayşe Gökçe'nin ilk kocasından olan büyük kızı Nuriye'nin eşi Güner O.'yu gözaltına aldı.

Bu arada, 4'ü ilk eşinden olmak üzere 5 çocuk annesi Gökçe'nin, kolundaki bir bileziğin kayıp olduğu da anlaşıldı. Ayrıca, edinilen bilgiye göre bir kaç gün önce Damat Güner O.'nun, kayınvalidesi Ayşe Gökçe'den bileziklerini istediği belirtildi.

Olay yerine gelen cumhuriyet savcısın incelemesi ardından, Ayşe Gökçe'nin cenazesi, otopsi yapılmak üzere Bursa Adli Tıp Kurumuna getirildi. Bu arada, eve akın eden ailenin acılı yakınları gözyaşı dökerken, minik Hasan'ın yaşaması için dua ettiler. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.


UZUN TEDAVİ SÜRECİ
Geçtiğimiz hafta başına mermi isabet eden İbrahim Tatlıses'in yaşadığı sorunlarla benzer problemlerle mücadele eden Hasan'ın durumu ciddiyetini korurken, acılı ailesi, Acıbadem Hastanesi'nden destek istedi. Aile, "Tatlıses'i kurtaran hastane yavrumu da kurtarsın" ifadesini kullandı. Aşırı şiddete maruz kalan çocuğa tedavinin ardından psikolojik desteğin şart olduğuna dikkat çekildi.

İBO' YU KURTARAN DOKTORLARA ÇAĞRI
Minik yavrunun kafatasının çatladığı ve durumunun çok riskli olduğuna dikkat çekiliyor. Uludağ Üniversitesi doktorları, Hasan için tüm imkanların seferber edildiğini açıkladı.