27 Nisan , 2024, 19:42:20

Haberler:

www.herseyibilen.co Durma! Merak ettiğin her konuda her soruyu sen de sor!


Show posts

This section allows you to view all posts made by this member. Note that you can only see posts made in areas you currently have access to.

Topics - neşe

1
Tanışma Bölümü / TEKRAR MERHABA
14 Ekim , 2008, 09:36:44
 :wave:

uzun bir süredir yokum diyordum. artık  yine varım arkadaşlar.  makyaj ve cilt bakımıyla ilgili her tür soru ve sorununuz için tıklayın beni . elimden geldiğince, bildiğimce yardım ederim.
sevgiler, herkese öpücükler






2
El ve Ayak Bakımı / 8 adımda mutlu ayaklar
22 Temmuz , 2008, 18:02:11
Ayak tırnaklarınızda bulunan eski tırnak cilasını "Tırnak Cilası Temizleyici" ile temizleyin. Aseton ile değil.


Ayaklarınızı geniş bir kapta sıcak suyla iyice ıslatın ve ayaklarınıza masaj yaparak vücudunuzdaki tüm stresi atın.


Ayak tırnaklarınızı yanlardan ortaya doğru kesin.


Yumuşak hareketlerle ayak tırnaklarınızı törpüleyin ve şekillendirin.


Ayak parmaklarınızın tırnak etlerine "Tırnak ve Tırnak Etleri için Vitamin Kompleksi"  uygulayın. Birkaç dakika bekledikten sonra tırnak etlerinizi geriye doğru itin.


"Ayaklar İçin Arındırıcı" kullanarak olü ve sertleşmiş deriyi uzaklaştırın, ponza uygulayın ve yıkayın.


Ayak Bakım Kremi" ile ayak parmaklarınızdan başlayarak tüm ayağınıza masaj yapın.


Güzelce kurulayıp, "Deodorantlı Ayak Pudrası"  ile pudralayın.
3
Derinin, vücudun diğer kısımlarına kıyasla, dirseklerde daha kuru olması normaldir. Ama, eğer fazla kalınsa, yediklerinize dikkat edin. Acaba, yeterli A vitamini alıyor musunuz? Yumurta sarısı, havuç, kabak ve tereyağı A vitamini açısıdan zengin.

1-Dirseklere, banyo ya da duş sırasında, lif eldiven, sert ve doğal kıllardan yapılmış bir banyo fırçası ya da bitkisel liflerden bir sünger ile masaj yapabilirsiniz. Böylece, renkleri açılacak ve yumuşayacaklardır; tabii ki, krem ya da bonya sonrası yağı ile nemlendirmek de gerekli.

2-Haftada iki kez, doğal yollardan elde edeceğiniz yumuşatıcı bir kimyasal aşındırma uygulayabilirsiniz. Ilık badem yağı batırılmış bezi diseklerinize sarın (dirseklerinizi direk olarak yağın içerisine de batırabilirsiniz). Bu uygulamanın ardından, üzerine bol miktarda bol miktarda sofra tuzu döktüğünüz yarım limonla dirseklerinizi ovun. Duruladıktan sonra, bolca krem sürün.

3-Aynı miktarda krem ve baldan oluşan bir karışıma bir kaç damla zeytinyağı ilave edin. Dirseklerinize masaj yapabileceğiniz besleyici bir krem elde edeceksiniz.

4-Dirsekleriniz çatlayacak kadar sertleşmişse, maydanoza başvurun. 50 gr maydanoz üzerine 100 gr kaynar su dökün. İki hafta boyunca her gün, bu suya yıkama yaparak ya da buna batırılmış bezleri dirseğe sararak sonuca ulaşabilirsiniz.
4
El ve Ayak Bakımı / tırnak batması
22 Temmuz , 2008, 17:58:56
Batık tırnak uğraşılması zor bir sorun. İleri derece tırnak batması olanlar (yaralı, kırılmış ya da tırnak yatağından batarak çıkan tırnaklar) hekime başvurmalı.

Ayak parmağınızda aşırı ağrı, enfeksiyon, şişme, kızarıklık ve bazen iltihap gelmesi gibi şikayetleriniz varsa artık ayağınızı denk alma zamanı gelmiş demektir. Tırnak batması genellikle başparmaklarda meydana gelir.

Tırnak büyürken bir veya iki taraftan derinin içine doğru batar, bu esnada tırnak kenarındaki doku da tırnağın üzerine doğru ilerler. Bazen tırnağın uç kısımları yan taraflardan deriye batar ve bir yabancı cisim gibi reaksiyon başlatır. Bazen tırnak yalnızca köşelerde değil, tümüyle tırnak yatağına batık hale gelebilir. Her iki durumda da ilk bulgular ağrı ve şişmedir.

Batma bölgesinde kanama olabilir veya enfeksiyon gelişip iltihap gelebilir. Tedavi edilmediğinde iltihabın kemiğe ilerlemesi (osteomyelit) ve sistemik enfeksiyonlar oluşturması ile parmağın hatta ayağın kaybedilmesine kadar varan sonuçlar ortaya çıkabilir.


Tırnak batmasının en sık rastlanan nedeni yanlış tırnak kesimi. Tırnağı çok derin, tırnak uçlarını içeriye doğru çok kıvrık kesmek en sık yapılan yanlışlar. Diğer nedenleri:

• Tırnağın kalınlaşması

• Çok dar veya sivri burunlu ayakkabı giymek

• Tırnağın dış kısım yerine içeriye doğru büyümesi

• Parmağa veya direkt olarak tırnağa zarar veren çarpma, ağırlık düşmesi gibi travmalar

• Şişmanlık

• Mantar enfeksiyonları

• Aşırı ayak terlemesi

• Bazı doğumsal anomaliler

• Hipertiroidizm, şeker hastalığı, romatoid artrit, gut gibi bazı başka hastalıklar

• Yatalak hastalarda yorgan, battaniye gibi örtülerin çok sıkı sarılması

Baş etmenin yolları
Tırnak batması sorunu bulunanlar çoğunlukla doktora gitmekte gecikiyorlar. Bu durumda cerrahi müdahale kaçınılmaz oluyor. Ancak erken dönemdeki batık tırnak rahatsızlıkları için yeni, cerrahi dışı tedaviler de bulunuyor. Örneğin tırnak yumuşatıcısıyla batık tırnağa neden olan deri kalınlaşmasını hızla ve acısız bir şekilde yumuşatmak mümkün. Ayrıca:

• Tırnak sıcak tuzlu su banyosuyla yumuşatılabilir.

• Ufak bir gazlı bez parçası antibiyotikli kremle birlikte batık kısmın altına yerleştirilebilir.

• Ayakkabı giymekten kaçınılarak, sandalet veya açık terlikle tırnak üzerine baskı azaltılabilir.

• Enfeksiyon varsa, doktor kontrolünde antibiyotik kullanılabilir
5
Bakımlı olmanın ön şartlarından biri de manikür ve pedikürdür.Günlük hayatımızda bütün vücudumuza oldugu gibi el ve ayak bakımınada önem verme-liyiz.Kişinin yaşına, sezona ve moda renklere göre oje uygulanmalıdır.

Sürekli kırılan ve ayrılan tırnaklar ,besleyici ilaçlar ile güçlendirilmelidir.Pedikür özellikle yazın büyük önem taşır. Kışın sürekli kapalı ayakkabılar içinde hava almayan ayaklarımızın sağlıklı ve hoş görünmesi için pediküre ihtiyaç vardır. Batan ayak tırnakları kapalı ayakkabılar içinde kaldıkça büyük problemlere yol açar.Uzman kişiler tarafindan tedavi edilmelidir.

AYAK SAĞLIĞI

Tabii ki tıp her zaman en etkili tedavi yöntemlerine sahiptir.Ama bazı küçük problemlerde doktora gitmeden önce evde yapılabilecek tedavi yolları vardır.

NASIR:Ayaklarınızı,içerisinde şampuan bulunan 2lt'lik ılık suda 10 dakika bekletin.Ayak derisini yumuşatmak için,sudan çıkardığınız ayaklarınıza bitkisel yağlar ya da kremlerle masaj yapın.Daha sonra pomza taşı ile ayaklarınızı ovun.Nasırınızı görebileceğiniz şekilde ayaklarınızı bir yastığın üzerine koyun.Nasırın üzerine vazelin sürün.Nasırı pamuklu kadife bir kumaş parçası ile sarın.Her banyodan sonra kumaşı değiştirerek,1 hafta boyunca bu şekilde kapatın.Nasır yenilenirse aynı işleme devam edin,eğer acı devam ediyorsa mutlaka bir doktora görünün.

BAKIMLI ELLER VE AYAKLAR

Her türlü dış etkene maruz kalan ellerimizin itinalı bir bakıma htiyacı vardır.Zarif,düzgün,bakımlı el ve tırnaklar için yapılması gerekenleri şöyle sıralayabiliriz.İlk iş ellerinizi yıkadıktan sonra yumuşatıcı krem kullanmak ve haftada bir gün manikür ideal.

MANİKÜR

Kuaförünüzde yaptırabileceğiniz gibi,evde kendinizde yapabilirsiniz.

1.Öncelikle tırnaklarınızdaki ojeyi temizleyin,tırnak diplerine yumuşatıcı krem sürün.

2.Sıcak suya birkaç damla şampuan ve yarım limon suyu ekledikten sonra ellerinizi iki dakika bu suda bekletin.

3.Daha sonra tırnak dipindeki etleri itin,yüzeyde kalan ölü dokuyu alın.

4.Tırnaklarınızı törpüleyin,ellerinize krem ile birlikte masaj yapın.

5.Önce tırnak koruyucusu daha sonra oje sürerek manikürünüzü tamamlayın.

EL BAKIMININ PÜF NOKTALARI

-Bakım kremleri tırnak etlerini yumuşatır.

-Tırnaklarınızın nefes alması gerekiyor,bu yüzden sürekli ojeli olmamasına dikkat edin.

-Ellerinizin yumaşacık olmasını istiyorsanız;iki çay kaşığı bal ve yarımlimon suyunu karıştırarak ellerinize sürün.

-Elleriniz çok fazla terliyorsa soğuk suyun altına tutun,soğuk su kan dolaşımını kısa sürede düzenler ve terlemeyi önler.

AYAKLAR:Vücudun bütün yükünü çeken ayaklar ihmal edilmemeli.İlk adım ayakların yorgunluğunu gidermek.Daha sonra pedikür ile son noktayı koyabilirsiniz.

PEDİKÜR

1.Tırnak diplerini yumuşatmak için krem veya jel uygulayın.Daha sonra ayaklarınızı sıcak su dolu bir kapta dinlendirin,yumuşamalarını bekleyin.Suyun içine bitkisel maddeler atabilirsiniz.

2.Daha sonra tırnak diplerini iterek ölü dokuyu alın.

3.Tırnaklarınızı törpüleyin,üst kısmınıda törpülemeyi ihmal etmeyin.

4.Krem sürdükten sonra bir kat tırnak güçlendirici sürün.

5.Ponza taşı ile ayaklarınızdaki ölü hücreyi temizleyin,terlemeye karşı kokulu ayak pudralarını kullanın.

ETKİLİ AYAK BAKIMININ PÜF NOKTALARI

-Ayaklarınıza özellikle topuk kısmına losyon ve nemlendirici ürünlerle masaj yapın.

-Krem sürerken tırnak etlerine sürmeyi ihmal etmeyin.

-Topuklarınız sert ise yatmadan vazelin sürün ve pamuklu çorap giyin.

-Ayaklarınızı dinlendirmek için sıcak su içine lavanta çiçeği yağı ekleyin,yorgunluğu alır.

-Ayaklardaki ölü deriler için peeling yapan bakım ürünleri kullanabilirsiniz.

PROBLEMLİ TIRNAKLARA ÇÖZÜMLER...

Kırılan ya da ayrılan tırnaklarınızı kuvvetlendirmek için ne yapmalısınız? Çoğumuz buna kalsiyum eksikliğinin, ya da düzensiz beslenmenin neden olduğunu sanırız.

University of Alabama at Birmingham'dan Dermatolog Prof. Boni Elewski'ye göre beslenmenin tırnakların kırılması üzerinde çok az etkisi var. Bunun esas nedeni kuru tırnaklar. Kırılan tırnaklar için en iyi çözüm yağlar ve losyonlarla onlara iyi bir bakım sağlamak.

Tırnaklara derin bir terapi vermek için 10 dakika süreyle ılık zeytin yağında bekletebilirsiniz. Yüzeysel uygulanan tırnak güçlendiriciler de hiç bir işe yaramıyor ve nemlendiricilerin nüfuz edilmesini engelliyor. Soya proteininin de tırnaklar üzerinde çok faydalı etkileri mevcut, özellikle soya sütü ve tofu ya da günlük olarak B Vitamin ailesinden gelen 'biotin' alabilirsiniz.

Ya 80 mg'lık haplar halinde ya da yumurta sarısı veya maya yiyerek bu ihtiyacı karşılayabilirsiniz.

EL ESTETİĞİ

Hava kirliliği, güneş ışınları, kötü hava koşulları gibi olumsuz etkenlerden ellerinizin de etkilendiğini biliyor muydunuz?

Bakımına dikkat edilmeyen ve hoyratça kullanılan eller, yüzünüzden daha çabuk yaşlanıyor. Yaşlanmasının en önemli belirtisi ise derisinin diriliğini kaybetmesi ve üzerinde açık kahverengi lekeler oluşması. Ancak kozmetik cerrahide bunun da çaresi var. Lazer operasyonuyla, ellerin üzerinde oluşan lekelerin tümü yok edilebiliyor.

Bu aşamaya gelmeden önlem alınması da olası. El derisinin kırışmasına ve leke oluşmasına karşı üretilmiş birçok özel ürünü piyasada rahatlıkla bulabilirsiniz. Temizlik için nemlendirici ya da krem içeren el sabunlarını tercih edin. Ellerinizi yıkadıktan sonra kuruluk hissediyorsanız, nemlendirici bir kremi masaj yaparak uygulayın.

Doğal ürünlerin yanı sıra markaların da el nemlendirici ürünleri bulunuyor. Güneş ve kötü hava koşullarına karşı koruyucu krem sürün. El derinizde sertleşme varsa, AHA'lı ürünlerle bu sorunu ortadan kaldırabilirsiniz. Leke oluşumunu engellemek için retinol, A, C ve E vitaminleri içeren bakım kremlerini kullanın.
6

1-Doğru parfümü nasıl bulursunuz?
Bir parfüm satın almanın en doğru zamanı sabah saatleridir. O süreçte henüz koku alma duygusu uyanıktır ve gündelik kokular henüz havaya karışmamıştır. Ama yine de burnun çok kolay yorulduğunu belirtmekte fayda var. Öyle ki, sadece üç koklamanın ardından aradaki farkı ayırt etmekte zorlanmaya başlar. Bu yüzden uzmanlar koku duyunuzu temizlemenin en iyi yolunun taze bir kahveyle mümkün olabileceğini belirtiyor. Kahve aroması diğer tüm kokuları nötralize ediyor ve sonraki seçimleriniz için size yeniden fırsat yaratıyor. Denediğiniz parfümü el bileğinizin içinde değil aynı zamanda yanınızda taşıyabileceğiniz deneme çubuklarından koklayın. Böylelikle aralarından seçim yapamadığınız farklı kokuları evde yeniden test etme imkanı bulabilirsiniz.

2- Parfüm ne zaman ve nasıl kullanılmalı?
Uzmanlara göre, parfümün en ideal sürülme zamanı duş sonrası. Hızlı kan dolaşımı dolayısıyla oluşan vücut ısısı, kokunun cilde daha kalıcı bir şekilde alınmasını sağlıyor ve aromasının değişmesini önlüyor. El bileğine sürülen parfüm ise ovuşturmanın etkisiyle molekülleri zarar gördüğü için koku kimliğini kaybediyor. Parfüm gurusu Estee Lauder'ın parfüm sürmeyle ilgili efsane bir yöntemi var; kokuyu önce havaya sıkın ve daha sonra oluşan koku bulutunun altında durun...

3- Parfümün en kalıcı olduğu bölgeler
Kokunun kalıcılığını uzatan en ideal vücut bölgeleri arasında şakaklar, iki göğüs arası ve kol içleri öne çıkıyor. Vücudun bu belirtilen bölgeleri kan damarlarının cilde en yakın olduğu yerler, dolayısıyla buralarda ısı daha yüksek. Bu da kokunun bu bölgelerde mükemmel şekilde tende hapsedilmesini sağlıyor. Kulak arkasına koku sürme alışkanlığını derhal değiştirin! Çünkü bu bölgede cilt daha fazla yağ üretiyor, o da kokuyla bir araya geldiğinde içeriğinin değişmesine yol açıyor.

4- Parfüm nerede saklanmalı?
Hepimizin parfümlerimizi sergilemeyi en sevdiğimiz yerlerden biri banyolar. Ancak bu aydınlık, sıcak ve nemli ortam, parfümün ömrünü kısaltıyor. En iyisi kapağı kapalı olarak nemsiz, serin ve karanlık bir yerde, örneğin dolapta ya da çekmecede saklamak... Hatta buzdolapları, parfümler için ideal yerler olarak tavsiye ediliyor.

5- Kokuları karıştırabilir miyiz?
Aslında her kokunun kendi içinde bir uyumu söz konusu. Birkaç farklı kokunun aynı anda kullanılması, hafif bir uyumsuzluk yaratabilir. Dolayısıyla her parfümün kendi kişiliği zarar görür ve ortaya kötü kokular da çıkabilir. Parfümlerinizi karıştırarak kullanmak istiyorsanız, en azından aynı koku ailesinden olmalarına dikkat edin.

6- Neden parfümler her tende farklı kokar?
Parfümler alkol, bir dizi aromatik yağ ve sudan oluşmaktadır. Bu yağlar ciltle buluştuğunda her ten tipine göre farklı reaksiyon gösteriyor. Bir tende hafif diğer tende güçlü reaksiyonlar da farklı şekilde kokmalarına neden oluyor.

7- Gün içinde parfümü değiştirmek mümkün mü?
Bunun için önceden mutlaka duş alınmalı mı?
Duş almak parfüm değiştirmek için mutlaka yapılması gereken bir eylem değil. Kokular yaklaşık dört saat içinde notalarının büyük kısmını kaybettiklerinden, bu süreden itibaren başka koku kullanmanızda sakınca olmayacaktır.

8- Hangi koku ne zaman kullanılmalı?
Ağır, oryantal kokular özel gecelerde hoş durabilirken, bir iş yemeği için fazla kaçabilir. Dolayısıyla gün ne kadar erken başlarsa, parfüm de o kadar hafif olmalı. Gecenin ilerleyen saatlerinde ise daha ağır kokular kullanabilirsiniz.

9- Bir kokunun kalıcılığı ne kadardır?
Genel kural; bir parfümün alkol içeriği ne kadar fazlaysa kalıcılığı da o kadar uzundur. Saf bir parfümün koku konsantrasyonu yüksektir, ancak düşük alkol oranına sahip kokuların en geç altı ay içinde tüketilmesi gerekmektedir. Eau de parfum ve eau de toilette, alkol oranı yoğun kokular olduğundan üç yıla kadar dayanabilir. Eğer parfümünüzün kokusu ve rengi değişmişse yapacağınız tek şey onu atmaktır.

10- Parfümün tendeki kalıcılığı nasıl sağlanır?
Parfümün kalıcılığı cildin tipiyle yakından alakalıdır. Kuru ciltler kokunun aromatik içeriklerini yağlı ciltler kadar iyi muhafaza edemez. Bu yüzden parfüm denerken, cildinizin küçük bir bölgesine hafif yağlı ve kokusuz vücut losyonu sürüp parfümü bunun üzerine sıkın.
7
Saç Bakımı / Güzel saçlar için 44 ipucu
22 Temmuz , 2008, 17:54:19
Saçlarınız kabusunuz olmasın! Ufak ipuçları ile istediğiniz görünüme kavuşabilirsiniz.


1. Çok kuru saçlar

Şampuanı sadece ellerinizle, ıslak saçın diplerine dağıtın ve hafifçe yedirin. Durularken incelerek saçın içinden akacak olan şampuan, saçları temizlemek için yeterlidir. Böylece saçlarınızın biraz daha kurumasını önlemiş olursunuz.

2. Normal saçlar

Şampuanı dairesel hareketlerle saça yedirin, hemen ardından iyice durulayın. Eğer başınızda şampuan artığı kalırsa, saçlarınız matlaşır ve kurur. Kural şu: Şampuanlamak için harcadığınız sürenin üç misli süreyi durulamak için kullanın. Saçlarınızın durulandıktan sonra gıcırdar gibi olması gerekiyor.

3. İkisi bir arada

Bu ürünler hem yıkar hem de bakım yapar. Pratiktir ama her gün kullanılmaya uygun değillerdir. Çünkü bu ürünlerin çoğunda silikon yağı vardır. Önce saçları yumuşak yaparlar. Fakat uzun vadede saç tellerinin yüzeyinde birikerek, saçı ağırlaştırabilirler. Haftada sadece 1 kez kullanın.

4. Ilık su ile durulayın

Kaşmir kazağınızı sıcak suyla tı****mazsınız. Saçlarımız da aynı derecede hassas olduklarından, çok sıcak suyu sevmezler. Ilık su, saçların zarar görmemesi için ide3aldir. Hatta başarabilenler, saçlarını soğuk su ile yıkamalıdır. Soğuk su , saçlara mükemmel bir parlaklık verir.

5. En iyi fön stratejisi

Saçları yıkadıktan sonra dikkatle ayırın. Isıtılmış bir havluyla önden kurutun. Fön makinesini en düşük ayara getirip, saçları çok fazla karıştırmadan tam kuruyana kadar fönleyin: sonra fönü daha yüksek ısıya getirip, yuvarlak bir fırçayla şekillendirme işine girişin. Fön makinesini saçınızdan en az 15 santim uzak tutun.

6. Nazik olun

Islak saçlar, hafifçe şişmişlerdir. Dolayısıyla çabuk kırılabilirler. Taramak için ayrık dişli, mümkünse kauçuk veya ahşaptan, el yapımı bir tarak kullanın (Cinsi üstünde yazar. ) Ucuz plastik tarakları tercih etmeyin.

7. Çok mu streslisiniz?

Saçlarınızı yıkarken başınıza masaj yaparsanız, mutluluk hormonlarınızı aktive edersiniz. Parmak uçları ile daireler çizerek, şakaklardan saç diplerine doğru masaj yapın. Oradan tekrar kulaklara doğru inin. Sonra ensenize doğru devam edin. Bunları yaparken derin derin nefes alıp verin.

8. Ön yargıları unutun

Yağlı saçların her gün yıkandıkları zaman daha çabuk yağlandıklarıyla ilgili masalları unutun. Eğer kendinizi daha bakımlı hissedecekseniz, her gün duş alabilirsiniz. Önemli olan, yumuşak bir şampuan kullanmanız. Şampuanı saçınızda bekletmeyin ve hemen yıkayın.

İnce mi yoksa asi mi? Kürleri en etkin nasıl kullanacaksınız?

9. Saç kremi

Kremi özellikle saçın aşağı sarkan kısımlarına ve uçlarına sürün. Saç diplerindeki ilk 3 santime gelmemesini sağlayın. Diplerde çıkan yeni saçların ek bir bakınma ihtiyacı yoktur.

10. Çok ince saçlar

İnce telli saçlar, yağlı ürünleri kaldıramazlar. En iyisi, nemli (veya kuru) saçlara nemlendirici sprey sıkmaktır. Sprey, statik elektrik oluşmasını ve saç tellerinin 'uçuşmasını' engeller.

11. Tatilde bakım

Tatildeyken saçlarınız şekle girmiyorsa, bu durum bulunduğunuz yerdeki suyun içerdiği mineral oranından kaynaklanıyor olabilir. Çözüm için saçlarınızı yıkadıktan sonra içme suyu ile durulayın.

12. Koruma ve tamir:

Omega-6 yap asitleri gibi lipit ve seramit içeren ürünler, saçların kırılmasını önler. Çünkü bu maddeler, saç lifleri içindeki çatlakları doldururlar ve fönden gelen sıcağa karşı korurlar.
Saç kürleri yumuşacık yapar. Ama hangisini kullanmalı?

13. İnce telli saçlara kür uygulamak

Yoğun kür, ince telli saçları aşırı derecede yorabilir. Fakat yine de ara sıra böyle ekstra bir bakım uygulayabilirsiniz. Çözümü: Kürü saça, yıkamadan önce yedirin ve 10 dakika beklettikten sonra bildiğiniz şekilde saçlarınızı şampuanlayın.

14. Saç maskeleri

Maskeler, özellikle sıcak ortamlarda saça daha iyi nüfuz ederler. En ideali, kür maskesini, havluyla nemini aldığınız saçınıza, ince demetler halinde sürerek yedirin. Sonra saçınızı sıcak fönle ısıtın ve başınızı alüminyum bir folyoyla sarın, üstüne de ısıtılmış bir havlu dolayın. En az yarım saat etki etmesini bekleyin. Çok etkili bir başka yöntem de, buharlı ortamda saç maskesi uygulamaktır (yine aynı şekilde havlu altında)

15. Sarı, kızıl ya da kahve

Boyanın ömrünü özel bakım ürünleriyle uzatabilirsiniz. Yıkama sırasında, bakım kürlerinde ya da şekillendirici ürünlerde bulunan maddeler sayesinde saçlardaki renk pigmentleri tazelenir.

16. Çabuk kür uygulamak için

Saçınız uzunsa ve kürler çok vakit alıyorsa, artık dert değil! İnci proteini içeren çabuk kürleri uyguladığınızda saçınızı yıkamanıza gerek yok. Saçlarınızı ipek gibi parlak yapıyor.

17. Doğuştan güçlü ve kalın telli saçlar

Bu tip saçlar şekil aldıklarında adeta rüya gibidir. Fakat şekil almak istemezler ve asidirler. Doğru stratejiyle onları hükmünüz altına alabilirsiniz: a) Her gün yıkamayın, hatada 1-2 kez yıkamak yeterli.b) Her yıkamadan sonra saç kremini sürün ve her dört yıkamada bir maske uygulayın.

Doğru yöntemleri bilenler kötü saç günü yaşamazlar

18. Vaks nasıl kullanılır?

Genellikle fönle şekil verilen katlı kesim, sürülen vaks yüzünden gene sarkmaya başlar. İste bu yağ krizine karşı bir yöntem var: Önce saçınıza sprey sıkın, biraz kurumasını bekleyin, sonra uçlara vaks sürün. Mükemmel olacak.

19. Çok fazla jöle kaçırdıysanız

Eğer saçlarınızı çok fazla jölelediyseniz ve taradıysanız, saçlarınız yağlı gözükebilir. Bunu önlemek için ürünü kabında (ya da tüpünde) önce fönle kısa bir süre ısıtın. Ürün daha iyi dağılacağından dolayı otomatik olarak dozu fazla kaçırmanızı da önlemiş olursunuz.

20. Saç spreyi ve parlatıcı

Havalandırıcı etki yaratmak için spreyi yukarıdan aşağıya doğru sıkmayın. Yoksa saçlarınızın üstünde ağırlık oluşur ve saçlarınız düzleşir. Onun yerine, saçları bukle bukle elinizle biraz yukarı kaldırın ve spreyi alttan yukarı olarak püskürtün. Uzun saçlarda: Başı geriye atın ve sprey bulutu aşağı doğru düşerken, saçlarınızı hafifçe silkeleyin.

Hacim vermek için ideal yardımcılar fön, fırça ve köpüktür

21. Zamanlama sorununuz varsa:

Örneğin, sabah sabah 06:30'da uçağınız kalkacaksa, saçlarınıza akşamdan uygulayacağınız doğru bir şekillendirme ile zaman kazanabilirsiniz.saçlarınızı yıkayın ve yuvarlak fırçayla kabartarak fön çekin. Biraz saç spreyi sıkın. Yatmadan önce yarım saat bekleyin. Ertesi sabah hafifçe tarayın.

22. Saçınızı yıkamadan yattınız

Eğer sabah da saçınızı yı****cak vaktiniz yoksa ve saçınızın yıkanması gerekiyorsa, saçlarınızın diplerine transparan pudra sürün ve iyice fırçalayın. Ayrıca buklelerinizi de nemlendirici sprey veya köpükle canlandırırsanız, saçlarınız tertemiz görünür.

23. Güçsüz kalmış kuru saçlar

İçinde alkol barındıran ve bu yüzden saçı iyice kurutan jöle köpük gibi ürünlerden vazgeçerdeniz; bunların yerine yumuşak ürünleri kullanırsanız saçlarınız çabucak eski haline kavuşur.

24. Sabah hiç vaktiniz yoksa

Bir gün önceden sürdüğünüz saç jölesini ıslak ellerinizle yeniden aktif hale getirebilirsiniz. Ama saçlarınızı uzama yönünün aksine doğru parmaklarınızla taramalısınız.

25. Uzun saçlara ellerinizle köpük sürmeyin

Eğer saçlarınıza ellerinizle köpük sürerseniz, eşit dağılım olmayabilir. Bunu yerine bunu yerine geniş bir tarağa saç köpüğünü sıkın ve saçlarınızı diplerden ortaya kadar güzelce tarayın. Böylece köpüğü saçınıza eşit dağıtmış olursunuz.

28. saç diplerinizin daha dik olmasını istiyorsanız

Uzun saçlarınızı üst kısımlarda kısmet krapeyle kabartıp, sprey sıkabilirsiniz. Böylece saçlarınız kabarık durur. Kısa saçları, üstten birkaç bukle ile ayırıp yandan klips tokalarla tutturun, yumuşak bir şekillendirici sürün ve fönleyin. Son olarak saçlarınıza sprey sıkın ve parmaklarınızla şekil verin

Uzun, omuz hizası ya da kısa modellerin hangisi bana uyar?

27. Hayal ettiğiniz model

Kuaföre giderken hayalinizdeki saç modelini bir dergiden keserek yanınızda götürün. Resme bakan uzman, ne istediğinizi daha iyi anlayacaktır. Ama şunu da unutmayın: Herkesin saç cinsi aynı değildir. Üstelik o fotoğraflar çekilmeden önce saçlar epeyce kuaför elinden geçmiş olur. Yeni alternatiflere açık olun. Saç uzmanları, neyin mümkün olup neyin olamayacağını bilirler.

28: Yuvarlak yüz

Yuvarlak yüzlü kişilerin, çene ya da kulakmemesi hizasındaki kabarık saçlardan uzak durması gerekir. Onun yerine başın üst kısımlarında kabaran ve aşağıya doğru ince perçemli dökülen kart kat modeller daha uygundur. Saçların uzunluğu omuzlara kadar olabilir.

29. Sık ve güçlü saçlarınız varsa

Pek çok kesime cesaret edebilirsiniz. Saçınızın rengi ne olursa olsun, orta uzunluktaki köşeli küt modeller ile düz kısa saçlara çok yakışır. Ama keskin hatlı bu saçları sık sık kuaföre düzelttirmeniz ve parlaklıklarını korumak için her gün bakım yapmanız gerekir.

30. Yeni bir kısa model mi denemek istiyorsunuz?

Yeni bir kesimde,alıştığınız tarzdan farklı şekillendirmek durumundasınız. Eğer çok erkeksi görünmek istemiyor, seksi olmak istiyorsanız, göz ve dudaklarınızı daha çok çıkarın. Ayrıca dikkat çekici küpeler, her zaman kadınsı bir hava yaratır.

Yumuşak dökümlü perçemler her yüz tipine gider

31. Saç, boy ve ölçüler

Birbirleriyle orantılı olmalıdırlar. Örneğin boyu 1.60m'nin altındaki kadınlara uzun saç yakışmaz. Uzun boylu iri kadınlarda kısa saçlar başın küçük, bedenin iri görünmesine neden olur.

32. İnce hafif perçemler

Özellikle ince saçlarda çok idealdir. İnce perçemler en fazla çene hizasına kadar ve kakülle birlikte kullanılırsa. Daha hacimli durular. Becerikli kuaförler araya birkaç kısa bukle yerleştirerek, saçın alttan destek alıp kabarmasını sağlar.

33. Kısaltmak ya da uzatmak?

Kesin karar veremeyenlerin, zamanla saçları uzadığında bile, şekli bozulmayacak bir modele ihtiyaçları vardır. En ideali, ince perçemlerle ensede daha uzun, yanlarda daha kısa dökülen kat kat bir modeldir. Bu model çene hizasında da güzel durur. Kısa kesimler ince saçlar için idealdir.

34. Elbise ve bluz dekolteleri saçınızla uyumlu olmalıdır

Çeneye kadar gelen saçlarda yuvarlak ve çok açık olmayan dekolteler idealdir. Kıvırcık saçları V şeklinde derin dekolte veya ince askılı bluzlarla daha kadınsı hale getirebilirsiniz. Kısa saçlarla hemen her şeyi giyebilirsiniz. İster derin dekolte olsun, ister balıkçı yaka kazak...

35. Kakül ve alında perçem

Uzun yüzleri dengeler. Çene hizasında biten küt kesimler de çeneye ekstra denge sağlar.
Kıvır kıvır saçlar şimdi çok moda

36. Sıcaktan korunun

Maşa ve fön sık kullanıldıkları zaman saçlara zarar verebilirler. Termo şekillendirici ürünler, ısıya dayanıklıdırlar ve aletlerin üstünde kalıntı bırakmazlar.

37. Düz saçlı kadınlar

Düz saçlı kadınlar yalancı ya da gerçek perma yaptırmayı severler. Ama suni kıvırcıkların şekillendirmesinin daha uzun sürdüğünü de hesaba katmak gerek. Kıvırcıklarınızın mükemmel görünmesini istiyorsanız, açık havada kurumaya bırakmak pek çözüm olmaz. Bunun yerine, saçlarınıza uygun bir şekillendiriciyle, parmaklarınızı kullanarak saçınızı biçimlendirin.

38. Periyodik soruna özel çözüm

Doğal kıvırcık saçlar, reglden birkaç gün önce düzleşir. Nedeni de büyük ihtimalle hormonlardır. Ama kıvırcık saçlar için özel spreyler sayesinde saçlarınıza eski havalarını geri kazandırabilirsiniz.

Kabarık saçlara kat kat kesimle hava kazandırabilirsiniz

39. Dipleri düzleşmiş kıvırcık saçları canlandırmak için

İnce bukleler alın, bunları maşaya diplerden beş parmak uzak kalacak şekilde, içe doğru sarın (uçları dışarıda bırakın). Kısa süre böyle tutun, dikkatle maşayı ayırın ve soğumasını bekleyin. Son olarak da tarayın.

40. Daha hacimli saçlar mı istiyorsunuz?

O zman saçlarınızı normal uzaman yönlerinin tersine doğru sarın. Daha sağlam kıvırcıklar elde edersiniz. Daha kabarık ve güzel dökülürler. Ayrıca o kadar da çabuk düzleşmezler.

41. Eğer doğaz kıvırcıklarınıza egemen olamıyorsanız

Saçlarınızı evcilleştirme işlemine yıkadıktan hemen sonra başlayın. Nemli saçlarınızı sıkı bir kuyruk yapın, sprey sıokın ve kurumaya bırakın. Sonra ayrık dişli bir tarakla tarayın ve isterseniz parlatıcı sürün.

42. 20'li yılların dalgalı saçlarına sahip olmak

önce saçlarınızı spreyle biraz ıslatın ve alnınıza uzun bir klips takın. Altındaki saçları da klipsle tutturun. Parçaları fönle kuruttuktan sonra klipsleri çıkarın, yumuşak bir şekilde tarayın.

43. Sarı saçlara parlaklık gerek

Çünkü perma sarı saçı renksiz ve solgun yapabilir. Rengi tazelemek için soğuk küllü renk boyalar kullanmayın, kıvırcıklarınızı sağlıksız ve mat gösterirler. En ideali altın sarısı veya bakır gibi parlak sıcak renklerdir.

44. Saç kesimi her şeydir

Güçlü doğal dalgalarda çok kısa ve küt kesimler doğru olmaz. Üstelik saçlara belirgin olmayan katlar verilmelidir. Öyle ki, saç aşağıya incelerek dökülsün ama optik olarak eşit uzunlukta gibi görünsün.
__________________
8
Saçlarınız kırılıyor mu, hiç parlamıyor mu, şekle mi girmiyor, yoksa kepeklendi mi? İşte belli başlı 13 saç problemine 13 pratik çözüm önerisi. Saçlarım çok uzun, hiç şekle girmiyor Uzun saçlara şekil vermek zordur. Biraz daha hacimli ve dalgalı görünmesini istiyorsanız saçlarınızı yıkayıp nemini aldıktan sonra bolca köpük sürün. Ardından kalın bigudilerle saçınızı sarın. Yarım saat beklettikten sonra bigudileri açın ve parmaklarınızla şekil verin. Saçımı yı****cak vaktim yok Dert etmeyin. Talk pudranızı saç diplerine serpiştirin. Bu, çok eski bir taktik. Bir tane de yeni taktiğimiz var. Yüz temizleme toniğini bir parça pamuğa dökün ve saç diplerinizi bununla temizleyin. Ardından saçınıza birkaç damla parfüm sürün. Bir öneri daha: Saçlarınızı iyice fırçalayın. Ardından diplerine az miktarda saç köpüğü sürün ve kalın bigudilerle sarın. 15 dakika sonra saçlarınızı açın ve istediğiniz şekli verin.

Saçımı birden kepek bastı

Muhtemelen şu sıralar yoğun stres altındasınız. Saç derisi aynen cildinizin diğer bölgeleri gibi strese karşı tepki verir. Cildinizi yormayacak bir kepek şampuanı sorunu çözebilir.

Saçlarımı uzatmak istiyorum

İşini çok iyi bilen bir kuaförle geçiş dönemini kolay atlatabilirsiniz. Çeşitli ışık oyunlarıyla gölgelerle geçiş dönemini iyi bir saç modeliyle
geçiştirebilirsiniz.

Permamın zamanı doldu

Saçı permalı olan kadınlar genelde kremli şampuanlar kullanır. Permanızın süresi dolmaya başladığında bunlardan uzak durun. Çünkü kremli şampuanlar saçı ağırlaştırır, bukleleri çeker. Saçlarınızı normal bir şampuan ile yıkadıktan
sonra bukleleri koruyan kremlerden sürün.

Saçlarım çok cansız ve dökülüyor

Saçların cansız olmasının en büyük nedeni yetersiz kan dolaşımı. Bu, aynı zamanda saçların dökülmesine de yol açıyor. Kan dolaşımını artırmak için günde iki kere saç derinize parmaklarınızla masaj yapın. Faydasını göreceksiniz. Taramak da farklı bir masaj yöntemi.

Saçlarım çok mat, parlamıyor

Saçlarınız birkaç ayda bir, ekstra bakım yapmalısınız. Çeşitli kozmetik firmalarının yoğun bakım maskelerini kullanabilirsiniz. Saç tipinize en uygun olanını kuaförünüze danışın. Ancak yoğun bakımı yaparken dikkat etmeniz gereken noktalar var. Mesela asla bakımı saçlarınızı yıkadıktan sonra yapmayın. Çünkü fazla bakım kremi saçları daha da matlaştırıyor.

Saçımın boyası hemen akıyor

Kına, boya, ya da geçici boya, mutlaka her yıkamada biraz kan kaybediyor. Bunu engellemek için son durulama suyuna bir miktar sirke karıştırın. Ekşi, boyanın akmasını engelliyor.

Saçım çok uzun, tararken zorlanıyorum

İnce telli ve uzun saçlar yıkadıktan sonra birbirlerine dolanırlar. Tararken de kişiye cehennem azabı çektirirler. Bunu önlemek için kayısı özlü şampuanlar ve saç kremleri kullanın. Kayısı özünün içindeki yağ, saçların içiçe geçmesini önler.


Saçlarım çok elektrikleniyor

Saçların elektriklenmesi çeşitli nedenlere bağlı. Ancak en önemli neden, yanlış yıkama ve tarama. Saçınızı çitileyerek yıkıyorsanız, elektriklenmesi ve kabarması normal. Aynı zamanda metal saç fırçaları ve kuru fırçalama saçı
elektriklendiriyor. Kullandığınız saç fırçası kıldan ya da ahşaptan olmalı. Bunu önlemek için saçınızı yumuşak bir şekilde yıkayın. Tarama aşamasında ise fırçaya bir miktar saç kremi sürün. Krem, saçın elektriklenip kabarmasını
önler.

Saçım hiç fön tutmuyor

Gerçekten de bazı saçlarda uzun fönlerden sonra bile model hemen kayboluyor. Çok ince telli ya da çok kalın telli olanlarda böyle bir sorun olabilir. Eğer saç teliniz çok inceyse hacim katan şampuanlardan kullanın. Ayrıca yıkamada saç kremini ya hiç kullanmayın ya da çok ekonomik kullanın. Kalın telli saçlar da şekle girmekte zorlanırlar. Şampuandan sonra durulama gerektirmeyen saç kremleriyle bakım uygulayın. Fön çektirmeden önce saçınızı bir miktar
köpükleyin.

Büroda saçıma kötü kokular siniyor

Sürekli kapalı mekanlarda çalışanlar böyle bir sorunla karşı karşıya kalıyorlar. Odada sigara içildiğinde saçlara bu kokunun sinmemesi olanaksız. Ancak bu kokuyu yoketmek mümkün. Saçınızı biraz ıslatın, ardından güçlü bir
şekilde tarayın. Başınızı öne doğru eğin ve enseden tarayın. Saçınızı iyice havalandırdıktan sonra bir miktar parfüm sıkın.

Saçlarım kırıldı

Mutlaka bir-iki santim kestirmelisiniz. Bunun dışında özel saç bakım kremleri
kırık uçları tamir eder. Saçlarınızın kırılmasını önlemek için çok sıcak kurutmamalı. Ve havluyla nemini alırken dikkatli olmalısınız.
Ayrıca saç tokaları da saçları kırıyor.
9
Saç Bakımı / saç bakımında püf noktaları
22 Temmuz , 2008, 17:50:38
Kadınların birçoğu bedenlerinde en çok saçlarıyla ilgileniyor. Ama ilgilenelim derken bazen öyle zararlar veriyoruz ki saçlara, farkında değiliz! İşte bu hem bu zararları en aza indirecek hem de saçınızın daha iyi görünmesini sağlayacak birtakım hileler mevcut...

1. Saçlarının sağlıklı uzamasını isteyen her insan her on ya da oniki haftada saçlarını uçlarından kestirmeli.

2. Saçlarınızın gür gözükmesini istiyorsanız saç modelinize dikkat etmeniz gerekiyor. Bunun için uçlarına jöle sürmeniz iyi olur.

3. Saçlarınızı kuruturken başınızı öne eğmek en iyi yöntemdir. Böylece altttaki saçların kabarmasını sağlarsınız. En üst tabakalar en son kurutulması gereken yerlerdir.

4. Saç spreyi kullanırken spreyi saçın üst tabakasına sıkmamak gerekir.

5. Yüzünüzde oturmuş kırışıklıklar varsa saçları koyu renkte boyamamak gerekir. Ayrıca dalgalı modeller daha iyi duracaktır.

6. Saçlarınızda dalgaları uzun süre korumak için yıkamadan bir gece önce hint yağı masajı yapın ve yağı bütün gece kafanızda tutun.

7. Saçtaki kırıklara karşı jojoba yağı ile dört damla kekik esansını karıştırmak ve
şampuandan önce saçta tutmak çok iyi gelir.

8. Kepeğe karşı 300 gram taze ısırgan otunu kökleriyle birlikte üç litre su içinde 15 dakika kaynatın. Sonra da saçınızı şampuanlayın.

9. Saçlarınızın çabuk uzaması için bir dilim taze zencefili blender'dan geçirin ve kaynatın. Sonra da suyu ile 15 masaj yapın. 15 dakika sonra saçlarınızı sabunlayabilirsiniz.

10. Saçlarınıza parlaklık vermek için son durulama suyuna bir kaşık limon suyu ve sirke ekleyin
10
Vücut Bakımı / Vücudunuza özen gösterin
22 Temmuz , 2008, 17:48:44
Asla unutmayın: güneş sayesinde elde ettiğiniz bronz ten zamanla kaybolacaktır ancak güneşin verdiği zararları cildiniz asla unutmayacaktır. Güneşin tadını çıkartın ancak fazla da güneşin altında kalmayın!

Çocukların ciltleri, yetişkinlerin ciltlerinden daha incedir ve bu nedenle güneşe karşı daha hassastırlar. Çocuklarınızda her zaman yüksek bir güneşten koruma faktörüne (SPF 15 veya daha yukarısı) sahip ürünler kullanın ve bu ürünleri de çocuklarınıza sıkça uygulayın.


Güneşten koruma faktörü, ilgili ürünü kullanırken güneş yanığına maruz kalmadan güneşin altında ne kadar süreyle kalabileceğinizi belirtir. Güneşin altında yanmadan yaklaşık 10 dakika kalabileceğinizi tahmin edersek SPF 6, güneşin altında 10x6=60 dakika yanmadan kalabilmenizi sağlar.


Birçok insan, mümkün olan en iyi korumayı elde etmek için kullanmaları gereken güneş kremi miktarının genelde yarısını kullanmaktadırlar. Yetişkin bir insan, yüzü ve vücudunda yaklaşık bir desilitre güneş kremi kullanmalıdır!


Güneş ürünleri, uzun süre dayanıklı ürünler değillerdir ve bu nedenle her yıl yenileriyle değiştirilmelidirler.


Ayrıca kilonuzun sıkça değişmesi cildinize hasar vereceğinden kilonuzu kontrol etmeniz gereklidir.


Bunların yanısıra düzenli bir vücut masajı da vücudunuzun tonlanmasına ve kan dolaşımının iyileşmesine yardımcı olacaktır.
11
Son yıllarda ozon tabakasındaki delik nedeniyle daha zararlı güneş ışınlarının süzülmeden yeryüzüne geçtiği bilinmektedir. Bir yandan bronz bir tene kavuşmak isterken bir yandan da güneşin zararlı ışınlarından cildinizi korumanız gerekiyor. Bronz bir tenle daha hoş ve çekici görünmek isterken eğer sağlıklı bir bronzlaşma sağlanmazsa sonuç kısa vadede çok çirkin soyulmalar, uzun vadede ise deride oluşan çiller, güneş lekeleri, kırışıklıklar ve hatta deri kanserine yakalanma riski taşımaktadır. Sağlıklı bir bronzluk yakalamak için yalnızca tatilde değil günlük hayatta da güneşin zararlı ışınlarından korunmanın önlemlerinin alınması gerekiyor. Özellikle çocukların, yaşlıların ve açık tenlilerin güneşten korunmaları ve koruyucu önlemler almadan sokağa çıkmamaları gerekiyor. Çünkü çocukluk ve ergenlik döneminde oluşan güneş yanıkları yaşamın ileri döneminde deri kanserinin gelişme riskini artırıyor.

Cildinizin güneşe karşı direncini ve bronzlaşma süresini cildinizin, saçınızın ve gözünüzün rengi belirlemektedir. Güneşin zararlı ışınlarına karşı korunmak için cilt tipinize uygun ürün seçmeniz gerekiyor. Bronzlaşmada 6 farklı cilt tipi bulunmaktadır:

Tip 1- Kolay yanar, asla bronzlaşmaz. Açık renk gözler, sarı ya da kızıl saçlar, süt beyaz tene sahip olup kolay çillenenler. SPF 50 + olan ürünler kullanmalıdır.
Tip 2- Genellikle yanar, çok az bronzlaşır, kolay açılır. Kumral saçlar, ela gözler ve açık tene sahip olup çillenmeye meyillidirler. SPF 50 + olan ürünlerle başlayıp biraz bronzlaşınca SPF 35-25 olan ürünler kullanabilirler.
Tip 3- Hafif yanar, genellikle bronzlaşır ve uzun süre kalıcı değildir. Açık kahverengi gözlü, koyu kumral veya kahverengi saçlı, kumral tenli, çok az çillenir. SPF 30 olan ürünlerle başlayıp biraz bronzlaştıktan sonra SPF 15-20 olan ürünler kullanabilirler.
Tip 4- Çok nadiren yanar, her zaman iyi bronzlaşır. Kahverengi göz ve saç rengine sahip olup esmer tenli olurlar. Kısa zamanda bronzlaşırlar ancak bronzlaşmaları kalıcı değildir. SPF 20-15 ile başlayıp SPF 15-10 ile devam edebilirler.
Tip 5- Çok nadiren yanarlar, çok koyu bronzlaşırlar. Koyu kahve veya siyah gözlü, buğday tenli olurlar. SPF 15 ile başlayıp SPF 10 ile devam edebilirler.
Tip 6- Yanmazlar, tenleri ve gözleri siyahtır. Zenciler ve koyu tenli ırklar bu gruba girerler.

Güneş koruyucuları seçerken cilt tipinin yanı sıra cildin kuru veya yağlı oluşuna göre de seçim yapmak gerekmektedir. Örneğin, yüzünde sivilceleri olan bir kişi yüzünde yağlı bir güneş koruyucu kullanırsa sivilcelerde artış görülür. 6 aydan küçük bebekler için titanyum dioxside içeren güneş koruyucular daha az tahriş yaptıkları için tercih edilmelidir. Güneş koruyucular güneşe çıkmadan en az 30 dk önce sürülmeli, su ve terleme ile etkinliğinin azalacağı düşünülerek 4 saat ara ile yenilenmelidir. İyi bir güneş koruyucu kokusuz ve renksiz olmalı, suya ve terlemeye dayanıklı olmalı, tahriş edici ve alerji yapıcı özellikleri olmamalı, UVB ve UVA ya karşı koruyucu olmalı ve antioksidanlar içermelidir.

Koruyucu ürün seçerken dikkat etmeniz gerekenler nelerdir?
· Seçiminizi çinko oksit ve titan dioksit içeren ürünlerden yana kullanın. Birleşiminde bu maddeleri içeren ürünler size daha uzun süreli ve kaliteli koruma sağlayacaktır.
· Günlük bakımda en az 15 faktörlü SPF kremler kullanın. Bu sayede UVB ışınlarını yaklaşık % 90 oranında engellenmiş olursunuz. Hassas, alerjik ve açık ten rengine sahip iseniz daha yüksek faktörleri tercih edin.
· İçeriğinde etkili maddeler bulunduktan sonra pahalı ile ucuz güneş koruyucu arasında büyük fark yoktur. Cebinize uygun olanı seçin ve cildinize bu sihirli kremden bol bol sürün. Unutmayın yetersiz kullanmak veya etki süresi geçtikten sonra yeniden krem sürmemek size gereken yararı gösteremez.
· Makyaj yapıyorsanız sıra ile nemlendirici, güneş koruyucu ve fondöteninizi uygulayın. Bazı SPF ürünler nemlendirici özelliği taşıdığı gibi bazı nemlendiriciler de güneş koruma faktörü içerebilir. Birçok zaman hem nemlendirici hem de güneş koruyucu kullanmanız gerekirken zor durumda kaldığınızda her 2 özelliği taşıyan tek ürün de kullanabilirsiniz.
· Su, deniz, kar UV ışınlarını şiddetli yansıtırlar. ****k yaparken veya plajda uzun süre kaldığınızda daha fazla koruyucu kullanın. Sakın gölgede oturduğunuz için koruyucu sürmeyi ihmal etmeyin.
· Ürün seçerken üzerine "water proof" veya "water resistant" yazanları tercih edin. Uzun süre suda kaldığınızda, terlediğinizde, güneş koruyucu etkisini kaybedebilir. "Water proof" yani suda çıkmama özelliği olanlar terleme ve su ile akmazlar ve etkilerini sürdürürler.
· Güneş koruyucu kullanmanın yaş sınırı yoktur. Bebek, yaşlı, genç, herkes güneşin risklerinden etkilenir. Bebeklere 6-8 aylıktan itibaren koruyucu uygulanmalıdır. 16 yaşın altındaki çocuklarda deri ince ve hassas olduğundan uzun süre dışarda oynamak ve gezmek ciltlerini tahrip edebilir ve kanser riskini artırabilir.

Plaja gitmeden önce
UVA ve UVB ışınlarına karşı koyan bir güneş ürünü seçin. İlk günler için yüksek koruma faktörü kullanın, daha sonraki günlerde ise derinizin yapısına uygun bir koruma faktörüyle devam edin. Açık renk giysiler, kenarlı bir şapka ve güneş gözlüğü, plaja giderken unutmamanız gereken temel giysilerdir.

Saat 11.00'den önce
Her zaman gölgede durması gereken 3 yaşından küçükler dışında herkes güneşten faydalanabilir. Aşırıya kaçmamak koşuluyla, ilk günden sonra gittikçe artan süre ile güneşte kalabilirsiniz. Güneş koruma ürününüzü, sık sık ve her deniz banyosundan sonra yeniden kullanınız. Bol bol su içiniz. Saat 11.00-16.00 arası Güneşin tehlikeli saatleri ve herkes gölgede kalmalıdır.Saat 16.00 - 18.00 arası UV'lerin % 80'i bulutlardan geçebilir. Bulutlu bir gün olsa da koruma tedbirinizi alın. Bronzlaşmak derinin korunması anlamına gelmez. Özellikle UVA'lara karşı, güneşlenmenin son günlerine kadar tedbir alın. Her zaman şapka, güneş gözlüğü ve şemsiye kullanın ve bol suyu ihmal etmeyin.

Saat 18.00'dan sonra
Hem kendinizin, hem de çocuklarınızın cildini sık sık kontrol edin. Kızarıklık varsa telaşlanmayın. Güneş sonrası koruma ürünlerini kullanın ve gelecek günlerde uygun giysi ve şemsiye ile gölgede kalın.
12
Vücut Bakımı / Ayın her günü güzel
22 Temmuz , 2008, 17:46:01
SİVİLCELER
Regl döneminin yaklaştığının habercisi olarak çenemizde, alnımızda ya da yüzümüzün herhangi bir bölgesinde beliren sivilceler, sinirimizi nasıl da bozar! Daha kendileri ortaya çıkmadan acılarıyla bizi rahatsız etmeye başlayan bu sivilceleri engellemek için maalesef bir şey yapılamıyor. Burada tek önemli nokta sivilceleri kesinlikle sıkmamak. Çünkü eğer onları sıkarsan daha da büyüyebilirler. Regl dönemi öncesinde ve regl sırasında sabah-akşam cildini antiseptik solüsyonla temizleyerek bu sorunu hafifletebilirsin. Görüntüleri seni çok rahatsız ediyorsa, kapatıcı stickler ile onları görünmez hale getirmen de mümkün!

YAĞLI SAÇLAR
Regl döneminin saçları etkilediği bir gerçek. Su dönemde saçlarımız hem şekil almaz hem de çabucak kirlenerek bizi çileden çıkarır. Bu durumda en iyi çözüm saçlarımızı hergün yıkamak. Ama bu işlem için saç tipine uygun bir şampuan seçmelisin. Eğer bu dönemde saçların tepene yapışıyor ve hacimsiz görünüyorsa, saçlarını öne atarak kurutman, bu sorunu çözebilir. Ayrıca saçlarını bigudiyle sararak olduğundan da hacemli görünmesini sağlayabilirsin


ARTAN TER KOKUSU
Bazı insanlar normal zamanlarda terleme ve ter kokusuyla ilgili bir problem yaşamazken, regl döneminde bu konuda sıkıntıya düşerler. Bunun nedeni olarak hormonel dengenin değişmesi ve bu durumun ter bezleri üzerinde etkili olması gösteriliyor. Bu durumda en iyi çözüm her gün duş almak. Duştan sonra vücuduna hoş kokulu bir nemlendirici sürebilir, ter kokusunu önleyici koltukaltı sticklerinden kullanabilirsin.

13
Makyaj / Yüz kusurlarını gizleyelim
22 Temmuz , 2008, 17:43:46
pigment lekelerini kapatmak mı istiyorsunuz? Önce hafif bir arındırma yapın. Cilt tonunuza çok yakın bir kapatıcıyı lekelerin üzerine hafifçe vurarak uygulayın. Bu işlemi lekeler hafifleyene dek uygulayın. Kapatıcıyı uygularken lekelerin sınırını belirginleştirmemek için etrafına doğru biraz taşırın. Fondöteninizi sürüp, pudralanın.

- cildinizde kızarıklık ve sivilce varsa... Yeşil renkte bir kapatıcıyı kızarıklık veya sivilcelerin üzerine hafifçe yayarak sürün.

- kırışıklıkları gizlemek... Cilt tonunuzdan 1-1,5 ton açık bir kapatıcıyı kırışıklık boyunca sürün. Kapatıcıyı parmağınızla veya bir fırçayla yayıp teninize yedirin. Fondöteninizi ve pudranızı uygulayın.

- burnunuz uzunsa... Burun ucunuza koyu renk fondöten uygulayın. Fondöteniniz kompakt fondöten olursa ve nemli süngerle uygularsanız çok daha iyi sonuç alırsınız. Fondöteni sınır yapmayacak şekilde iyice yedirdikten sonra küçük dokunuşlarla pudralayın.

- burnunuz genişse... Gölge ve ışığı kullanın: burnunuzun üzerine (burun kemiğiniz boyunca) daha açık tonda; burun kanatlarınıza ise daha koyu tonda fondöten sürün. Parmağınızla fondöteni iyice yayın ve 2 ton arasındaki sınırları yedirip yok edin, mat bir pudrayla pudralanın.

- çeneniz çok küçük ve içeri doğruysa... Çenenize (dudak altınıza kadar) açık renk bir fondöten sürün. Bu çenenizin hacmini artıracaktır. Koyu ve parlak renkte rujlar kullanmayın, göz makyajınıza önem verin.

- çeneniz çok çıkıksa... Çenenizin ucuna koyu renk bir fondöten uygulayıp pudralayın. Dudaklarınızı öne çıkaracak canlı renkte rujlar tercih edin, böylece çeneniz belirginliğini yitirecektir.

- birbirine yakın gözler... Açık tonda bir farı gözün iç köşesinden ortasına dek sürün. Ortadan dış köşeye kadar ise koyu tonda bir far uygulayın. Sınırları yok etmek için iki rengi birbirine iyice yedirin.

- birbirinden uzak gözler... Koyu tonda bir farı gözün iç köşesinden ortasına dek sürün. Ortadan dış köşeye kadar ise açık tonda bir far uygulayın. Sınırları yok etmek için iki rengi birbirine iyice yedirin.

- yuvarlak yüzü uzun göstermek... Yüzünüzün daha ince görünmesi için, şakaklarınıza, elmacık kemiklerinize ve çene altınıza büyük bir allık fırçası yardımıyla bronz allık sürün. Daha açık renk pudrayla alnınızı, burnunuzu ve çene ucunuzu vurgulayın.

- göz çevresindeki çizgileri kapatmak... Kapatıcı bir kalemle veya ince bir fırçayı kapatıcınıza bulayarak çizgilerin üzerinden dikkatle geçin ve parmak uçlarınızla üzerlerine hafifçe vurarak cildinize yedirin. Dikkat: kapatıcınız fondöteninizden daha açık tonda olmalı.

- yorgun ve uykusuz musunuz? O halde, alt kirpiklerinizi rimellemeyin; daha yorgun görünürsünüz.

- dudaklarınız çatlamışsa... Ruj sürmeden önce nemlendirin ve çok koyu tonlar kullanmayın.
14
Ciltteki lekeleri gizlemek ve tüm yüzün aynı renkte olmasını sağlamak için etkin bir yol olan fondötenini ne tür bir cilde sahip olursanız olun mutlaka az miktarda sürmelisiniz. Belirginleşmesi gereken noktalar gözler ve dudaklar olmalıdır. Yağlı ciltlilerin yarı sıvı bir fondöten, cildi kuru olanların ise krem şeklinde bir fondöten kullanmaları makyajın daha güzel görünmesini sağlar.

Fondöten nasıl kullanılmalı
Krem, sıvı ya da jöleleri yüzünüze daha ince ve düzgün bir tabaka halinde sürebilmek için, önce elinizin içinde yumuşatabilirsiniz. Yumuşattıktan sonra ise bundan burnunuza, yanaklarınıza, çenenize ve alnınıza birer nokta kondurun. Çubuk halinde bir krem kullanıyorsanız bu saydığımız yerlere bununla küçük birer çizgi çizin. Fondöteni parmak uçlarınıza iyice yayın.

Çenede: Yukarıya, dışa doğru

Yanaklarda: Dışarıya doğru

Alnınızda: Bir yandan öbür yana

Burunda: Aşağıya, burun ucunun altına

Göz Etrafında: Hafifçe bir daire halinde gözkapaklarına doğru iyice yayın.

Fondöteni boynunuza sürmenize gerek yok. Ancak boyun ile yüzünüz arasındaki geçişin sert olmaması için bu bölgeye biraz daha özen gösterin ve fondöteni iyice yayın. Ayrıca fondöteni sürdükten sonra yüzünüzde sünger dolaştırıp fazlalıkları almayı unutmayın.

Ömrü ne kadardır?
İyi kalitede üretilmiş bir fondötenin ömrü, açılmadan 1-1,5 sene, açıldıktan sonra ise 5-6 aydır. Pudra fondötenler akıcı kıvamlılara kıyasla daha uzun ömürlüdür. Açıldıktan sonra 1 yıl kadar kullanılabilirler.

Bozulduğu nasıl anlaşılır?
Kıvamı eskiye oranla daha koyudur, uygularken topçuklar oluşur, renginde ve kokusunda değişiklikler meydana gelir. Yukarıdaki durumlardan herhangi biri bile oluştuysa kesinlikle o fondöteni kullanmamanız gerekir. Cildinizde tahriş ve alerjiye yol açabilir. Uzun süredir duran bir fondöteniniz varsa yüzünüze sürmeden önce mutlaka elinizin üzerinde deneyin.

Nasıl saklamak gerekir?
Her kullanımdan sonra ağzını silin ve kapağını sıkıca kapatın. Işıklı, sıcak ve nemli ortamlarda saklamayın.
15
Makyaj / Makyaj çantanızda ne var
22 Temmuz , 2008, 17:39:25
Gittikçe ağırlaşan makyaj çantalarına el atma zamanı çoktan geldi. Yapmamız gereken içindekileri bir masaya boşaltmak ve içlerinden yalnızca beş tanesini seçip çantaya geri koymak.

1.Rimel:

Sabah sürdüğün rimelden gün içinde ne kadarı kalabilir ki? Bu yüzden olmazsa olmazların ilki rimel. Gün içinde yapacağın küçük bir rötuş gözlerine canlılık katacaktır.

2.Ruj:

Özellikle kış aylarında kuruyan dudaklarımızı nemlendirmesi için sıksık ruj kullanırız. Aplikatörle uygulanan sıvı rujları tercih edebilrisin. Hem dudağının nemlilik süresini uzatır hem de aplikatörle dudak çevreni rahatça belirlersin.

3.Pudra:

Doğru seçilmiş kaliteli bir pudra pürüzsüz görünen bir cildin vazgeçilmezidir! Kış aylarında kuruyan cildinin üzerinde pul pul bir görüntü olmasını istemiyorsan toz pudra kullanmamalısın. Olabildiğince kompakt, kremsi ya da süngeri ıslattığında fondöten kıvamına gelen pudraları tercih edebilirsin.

4.Nemlendirici:

Yaz aylarında pudradan önce en faydalı makyaj altı bazı nemlendiricidir. Cilt tipimize uygun nemlendiricimizi bütün kış yanımızdan ayırmamalıyız. Üzerine süreceğin pudranın rengini kuvvetlendirmek ve daha pürüzsüz bir görüntü vermek için ten rengindeki nemlendiricileri deneyebilirsin.

5.Allık:

Cildin pul pul olmaması için kremsi allıklar kullanabilirsin. Eğer iki farklı rengin olduğu allıklardan kullanıyorsan diğer rengi de gözlerinin üzerine far olarak uygulayabilirsin. Parfümerilerde hem ruj, hem allık, hem de far olarak kullanılabilen ürünler satılmaktadır. Bunlar çok amaçlı olması bakımından son derece pratiktir.
16
Araba kullanırken asla makyaj yapmayın. Sadece araç kullanımının daha güvenli olmamasından değil, seyir halindeyken yoldaki çukur ya da tümseklerde, sürdüğünüz makyaj malzemesi gözünüze kaçabilir ve enfeksiyona neden olabilir.

Makyaj malzemelerinizi asla paylaşmayın. makyaj ürünleri seçerken her zaman yeni pamuklar kullanın.

Görevliden deneyeceğiniz ürünün şişesini ya da kapağını alkolle temizledikten sonra açmasını isteyin ve sonrasında cildinize
uygulayın.

Kullanmadığınız ürünlerin kutu veya şişelerini sıkıca kapatın.

Güneşten ve aşırı sıcaktan koruyun. Aydınlık ve sıcaklık bakteri ile savaşan koruyucuları öldürür. Kozmetik ürünlerinizi
uzun süre arabada taşımayın.

Eğer göz enfeksiyonunuz varsa, ENFEKSİYON GEÇENE DEK makyaj ürünleri kullanmayın. Bunun gibi herhangi bir probleme neden olan makyaj ürünlerinizi de atın, kullanmayın.

Hiçbir makyaj ürününüze etiketinde yazmadığı sürece sıvı eklemeyin.

Makyaj ürünlerinizin rengi değiştiyse ya da kokmaya başladıysa atın.

Sıcakta ya da sigara içerken aerosol spreyleri kullanmayın, yanabilirsiniz.

Saç spreylerini solumamaya dikkat edin. Akciğerlerinize zarar verebilir.

Makyaj malzemelerinizi çocuklarınızdan uzak tutun.
17
KURU CİLT:

• İnce gözenekli
• Yanak kısımları pul pul ve kırmızı renkli
• Hassas
• Özellikle ağız ve göz çevresinde kırışıklıklar

Neler Yapabilirsin?

• Geceleri yüzün için yumuşak, sabun içermeyen likit temizleyiciler ya da BAL ve SÜT içeren krem şeklindeki temizleyiciler kullanabilirsin.

• BAL VE SÜT ile formüle edilmiş nemlendiricileri seçebilirsin, bunlar nem kaybını geciktirir, daha fazla kurumayı önler.

• Yüzünü ve vücudunu hala nemli iken nemlendirici kullanmalısın.

• Yağ bazlı fondöten ve krem allık kullanmalısın. İçerdikleri yağ, çizgi ve kırışıklıkları yumuşatmaya yardımcı olacaktır.

• Her gün SPF 15 faktörlü bir koruyucuyu yüzüne ve boynuna uygulayabilirsin.

Neler Yapmamalısın?

• Yüzünü asla sert bir sabunla yıkamamalısın.Yumuşak bir temizleyici kullanmalısın .Tonik ile temizleyicinin bir arada olması yüzünü rahatlatır.

• Pütürlü temizleme ürünlerinden ve peelinglerden uzak durmalısın.

YAĞLI CİLT:

• Büyük gözenekler
• Parlama (özellikle T-bölgesi)
• Saf olmayan bir cilt eğilimi

Neler Yapmalısın?

• Yüzünü günde iki kez yağlı ciltler için formüle edilmiş yumuşak bir likit temizleyici ile temizlemelisin. ÇAY AĞACI ÖZÜ içeren ürünler bu iş için çok uygundur.

• Yağ içermeyen bir nemlendirici kullanabilirsin.

• Yağı, pırıltıyı ve sivilceleri önlemek için yağsız ya da yağı kurutan fondöten, pudra ve toz allık kullanabilirsin.

• 15 SPF koruma faktörlü bir koruyucuyu ara sıra uygulayabilirsin.

Neler Yapmamalısın?

• Yüzünü fazla ovalayıp fırçalamamalısın. Çünkü yağ cildin koruyucu bariyeridir.

• Cildini günde iki kereden fazla temizlememelisin.ÇAY AĞACI ÖZÜ içeren ürünler uygundur.

• Yağı yok etmek için yüzünü pudralamamalısın. Bu cildinin tebeşir gibi görünmesine yol açar.

KARMA CİLT:

• Yanak bölgesi kuru
• T-bölgesi yağlı

Neler Yapmalısın?
• Karma ciltler için formüle edilmiş ALOE VERA ÖZLÜ temizleyiciler ve nemlendiriciler seçebilirsin.
Yağsız formüle edilmiş SPF 15 koruma faktörlü bir ürün seçebilirsin.

• Su bazlı ya da yağsız fondöten kullanmalısın.

Neler Yapmamalısın?

• Yüzünün değişik yerleri için farklı temizleyiciler kullanmamalısın. Zaman ve para kaybıdır bu.
18
18-21 yas arasi:

Temizleme

Her sabah: Yüzünüzü yatıştırıcı ve nemlendirici bir losyonla temizleyin. Alkollü losyonlardan kaçının.
Her akşam: Yüzünüzü ve boynunuzu temizleyici bir krem ile yıkayın. Ilık suyla durulayın ve yüzünüze bastırmadan hafifçe kurulayın.
Göz çevrenizi bir göz makyajı temizleyicisi ile temizleyin.

Nemlendirme ve Koruma

Her sabah: Cildinizi beslemek; hava kirliliği, rüzgar ve güneşten korumak için koruma faktörlü bir nemlendirici kullanın.
Eğer fondöten veya pudra kullanacaksanız, nemlendiriciden sonra bir makyaj altı sürün, daha sonra makyajınıza geçin.
Göz çevrenizi bir göz çevresi kremi ile nemlendirin.
Her akşam: Nemlendiricinizi tekrar uygulayın.

Yenileme

Genç ciltlerde yenileyici bakımlara gerek yoktur.


Hatırlatma

Güzel bir cilde sahip olmak için her şeyden önce sağlıklı bir yaşam sürmek gerekir:
- Dengeli beslenin.
- Spor yapın.
- Düzenli uyuyun.
- Alkol, kahve, çay ve sigaradan uzak durun.
- Soğuk hava, rüzgar, kireçli su ve korunmasız güneşlenmekten kaçının.


30-45 yas arasi:

Temizleme

Her sabah: Yüzünüzü yatıştırıcı ve nemlendirici bir losyonla temizleyin. Alkollü losyonlardan kaçının.
Her akşam: Yüzünüzü ve boynunuzu temizleyici bir krem ile yıkayın. Ilık suyla durulayın ve yüzünüze bastırmadan hafifçe kurulayın.
Göz çevrenizi bir göz makyajı temizleyicisi ile temizleyin.

Nemlendirme ve Koruma

Her sabah: Cildinizi beslemek; hava kirliliği, rüzgar ve güneşten korumak için koruma faktörlü bir nemlendirici kullanın.
Eğer fondöten veya pudra kullanacaksanız, nemlendiriciden sonra bir makyaj altı sürün, daha sonra makyajınıza geçin.
Göz çevrenizi bir göz çevresi kremi ile nemlendirin.

Yenileme

Her akşam: Bir anti-âge yani yaşlanmayı önleyici ürün kullanın. Bu ürünler, A, C, E vitaminleri ve hafif dozda AHA (meyve asitleri) içeren, cildi yenileyici ve besleyici bakımlardır. Erken yaşlanmaya karşı cildi güçlendirir ve korurlar. Ürünü gece yatmadan önce sürün çünkü cilt geceleri kendini daha iyi yeniler.
Yılda 2 kez (yaz ve kış sonlarında) canlandırıcı bir serum kürü uygulayın. Bu sayede cildiniz daha diri ve canlı olacaktır.


Hatırlatma

Güzel bir cilde sahip olmak için her şeyden önce sağlıklı bir yaşam sürmek gerekir:
- Dengeli beslenin.
- Spor yapın.
- Düzenli uyuyun.
- Alkol, kahve, çay ve sigaradan uzak durun.
- Soğuk hava, rüzgar, kireçli su ve korunmasız güneşlenmekten kaçının.



46 ve ustu:

Temizleme

Her sabah: Yüzünüzü yatıştırıcı ve nemlendirici bir losyonla temizleyin. Alkollü losyonlardan kaçının.
Her akşam: Yüzünüzü ve boynunuzu temizleyici bir krem ile yıkayın. Ilık suyla durulayın ve yüzünüze bastırmadan hafifçe kurulayın.
Göz çevrenizi bir göz makyajı temizleyicisi ile temizleyin.

Nemlendirme ve Koruma

Her sabah: Cildinizi beslemek; hava kirliliği, rüzgar ve güneşten korumak için koruma faktörlü bir nemlendirici kullanın.
Eğer fondöten veya pudra kullanacaksanız, nemlendiriciden sonra bir makyaj altı sürün, daha sonra makyajınıza geçin.
Göz çevrenizi bir göz çevresi kremi ile nemlendirin.

Yenileme

Her akşam: Önce bir anti-âge ürün daha sonra ise bir anti-rides ürün uygulayın.
Anti-âge yani yaşlanmayı önleyici ürünler A, C, E vitaminleri ve hafif dozda AHA içeren, cildi yenileyici ve besleyici bakımlardır. Erken yaşlanmaya karşı cildi güçlendirir ve korurlar.
Anti-rides yani kırışık giderici ürünler A vitamini türevi olan retinol içerirler. Bu yaşlarda vücuttaki biyolojik değişimler sonucu ciltte sarkmalar başlar. Anti-rides ürünler hem bu sarkmaları toparlayıp cilt tabakalarını derinlemesine yeniler hem de kırışıklıkları azaltır.
Yılda 2 kez (yaz ve kış sonlarında) canlandırıcı bir serum kürü uygulayın. Bu sayede cildiniz daha diri ve canlı olacaktır.


Hatırlatma

Güzel bir cilde sahip olmak için her şeyden önce sağlıklı bir yaşam sürmek gerekir:
- Dengeli beslenin.
- Spor yapın.
- Düzenli uyuyun.
- Alkol, kahve, çay ve sigaradan uzak durun.
- Soğuk hava, rüzgar, kireçli su ve korunmasız güneşlenmekten kaçının.
19
Göz çevresi , yüzümüzün en nazik ve en zayıf bölgesidir. Dış etkenlere karşı aşırı duyarlı olan bu bölge yıpranmaya müsaittir. Özellikle güneşten çok etkilenir. Çünkü göz çevresindeki deri yüzün diğer kısımlarından 7 kat daha incedir. Kas yapısı da zayıftır. Göz çevresini saran ve o bölgeyi gergin tutan sadece bir tek yuvarlak kas vardır.

Göz çevresi için bakım ürünleri

Yüzümüze sürdüğümüz kremler ya da maskeler göz çevresindeki ince deri için uygun değildir. Göz çevresini nemlendirirken de temizlerken de fazla yağlı olmayan, tahriş etmeyen ve anti allerjik özel ürünler kullanmamız gerekir. Çok yağlı ve aşırı besleyici kremler bu nazik deriye tozların yapışmasına neden olup yağ butonlarına yol açarlar. Ama uygun kremler, göz çevresini nemlendirir ve elastikiyetini korumasına yardım eder. Gözaltı kremlerini kullanmaya ne kadar erken başlanırsa, o kadar iyidir. Kırışıklarınız, göz altı morluklarınız varsa AHA'lı ve K vitaminli ya da bileşiminde östrojen bulunan kremleri kullanabilirsiniz. Göz kremlerini sürerken çok dikkatli olun. Kremi, parmak uçlarınızla yumuşak hareketler yaparak uygulayın. Göz makyajını temizlerken de aynı şekilde özen gösterin. Zorunlu olmadıkça suda erimeyen makyaj malzemeleri kullanmayın. Çünkü bunları ancak yağ bazlı ürünlerle çıkarabilirsiniz. Yağlı temizleyiciler ise göz çevresine zarar verir.

Yorgun ve şiş gözler

Sabah kalktığınızda gözleriniz şiş mi oluyor? Eğer uykusuz kaldıysanız ya da sabah çok geç kalktıysanız bu durum normaldir. Özellikle gece alkol aldıysanız gözlerinizin şişmesine hiç şaşmamak gerekiyor. Fazla kahve içiyorsanız, saatlerce televizyon seyrediyorsanız ya da bütün gün bilgisayar başında oturuyorsanız, yataktan şişmiş gözlerle kalkmak için elinizden geleni yaptığınızı söyleyebilirim! Yine de göz çevresinde bir parça buz gezdirerek rahatlayabilirsiniz. Özellikle yorgunluk ve uykusuzluğa bağlı oluşan şişkinlikler doğal kompreslere çok iyi cevap verirler. Örneğin, çiğ veya kaynamış maydanoz suyu, ıhlamur, zambak, yeşil veya siyah çaylarla yapılan kompresler göz çevresindeki yorgunluk belirtilerini sakinleştirirler. Eğer sorununuz kronik bir hale geldiyse ve ne yaparsanız yapın şiş gözlerle uyanmaktan kurtulamıyorsanız, kalp-damar sisteminde veya böbreklerde bir sorun var mı diye araştırmak gerekir. Bu durumda bir doktora görünün ancak hafif sporların size yardımcı olacağını da bilin. Yürüme, koşma, bisiklet ve aerobik vücutta ödeme yol açan tuz ve toksinlerin atılmasını sağlarlar. Şişen gözleri makyajla kamufle etmek için ten renginizle uyumlu bir kapatıcı kullanabilirsiniz. Kapatıcıyı elmacık kemiklerinize kadar geniş bir bölgeye ince bir kat halinde sürün. Biraz koyu renkli bir far kullanın sonra da sadece üst kirpiklerinizi rimelleyin.

Gözaltı torbaları

Gözaltı torbaları ayrı bir sorundur. Bunlar bazen yağ torbalarından, bazen de göz altındaki kasın yıllarca kullanılmasında dolayı oluşur. Yorgunluk, uykusuzluk, gerginlik, düzensiz yaşam, alkol ve beslenme sorunları göz altı torbalarını arttırabilir. Bazı insanlarda bu torbalanma adet dönemlerinde belirginleşir. Göz altındaki torbalar kimi zaman böbrek, kalp, tiroid bozuklukları veya büyüme hormonu eksikliğinin belirtisi olabilir. Göz altındaki torbalar yağdan oluşuyorsa, lipoliz tedavisi veya operasyonla düzeltilmeleri mümkündür. Hafif yağ torbalanmaları var ise çevresine dolgu yapılarak görünüm düzeltilebilir.

Özellikle orta yaş sonrasında göz altında oluşan bu torbalar, genellikle göz altındaki kasların yıpranmasıyla ilgilidir. Botox enjeksiyonu bu durumda çok etkilidir. Kasları rahatlatarak şişkinliği giderir.

Göz altındaki mor halkalar

Bu sorunun nedeni, göz altındaki derinin incelmesiyle görünmeye başlayan kılcal damarlardır. Görünümü düzeltebilecek en etkili kozmetik önlem ise 'lazer peeling'dir. İkinci sırada, duruma göre kullanılabilecek dolgular gelir. Göz altı bir dolgu maddesi ile hafifçe yükseltilerek mor gölgeler giderilir. Gözaltı morluklarına karşı, papatya veya lavanta çayları ile kompres yapmak size az da olsa yardımcı olur. Çiğ patates dilimleri de göz altındaki morlukları giderir
20
YÜZDE YÜZ DOĞADAN:

Kleopatra, güzelliğini muhafaza etmek için süt ve bal içinde banyo yapıyordu. O kraliçe tabii, biz sütü genellikle içmek için, balı da ekmeğimize sürmek için kullanıyoruz. Ama Kleopatra'nın deneyimi doğal ürünlerin cilt bakımındaki önemini ortaya koyuyor bir bakıma. Şimdi biz de yaza uygun kimi doğal bakım ürünleri verelim...



Salatalığın gücü

Salatalığın cildi gerginleştirip güzelleştirdiğini büyükannelerimiz bile biliyordu. Salatalık suyunun içinde kükürt bulunur, bu da yüzdeki gözenekleri temizler ve sıklaştırır. Salatalıklardan ince dilimler halinde kesin, yüzünüze ve boyun bölgenize yerleştirin ve 20 dakika kadar bırakın.


Üzümün gücü

Cildinizin direncini artırmak için üzümden yararlanabilirsiniz...

10 büyük üzüm tanesini iyice ezin ve 1 yemek kaşığı yulaf ezmesi ile karıştırın. Meydana gelen lapayı yüzünüze sürün, 10 dakika beklettikten sonra yıkayın.



Kırmızılıklara karşı

Yazın yüzünüzde kırmızı lekeler oluşuyorsa bunun da çaresi var. Dinlenin ve cildinizi de dinlendirin. Bunun için, 3 kaşık bal ile üç kaşık süzme yoğurdu karıştırın, yüzünüze sürün ve 10 dakika beklettikten sonra ılık suyla yıkayın. Etkisini görceksiniz.

Doğrudan kendi yaptığınız doğal yoğurdu da cilt maskesi olarak kullanabilirsiniz. Bunu yüzünüze sürüp 20 dakika bekletin ve ılık suyla yıkayın. Cildinizin zindeleştiğini göreceksiniz