Baskıcı ve Otoriter Tutum
Anne-baba tutumları çocukların kalıtımsal özelliklerini ile birlikte kişiliklerini
besleyen, güçlendiren ve şekillendiren en önemli faktördür. Genellikle çocukların
davranışlarının %80'inin 0-6 taş arasında %20'sinin ise 6 yaştan sonra kazanıldığı göz
önünde bulundurulacak olursa, anne-baba tutumlarının ne kadar önemli olduğu anlaşılabilir.
Aşırı baskıcı ve otoriter tutum sergileyen anne-babalar daha çok geleneksel aile yapılarında
görülmektedir. Uygulanan bu çok katı disiplinde çocuklar kendilerini hayatın her
aşamasındaki kurallara sorgulamadan uymak zorunda hissederler. Baskıcı tutumlarla yetişen
çocuklar insan ilişkilerinde çekingen, sessiz ve başkalarının düşüncelerini kolay kabul eden
bireyler olurlar. Başkaları onları denetler, yönlendirir. Hayata karşı duruşları onların
istedikleri ve içlerinden geldiği gibi değil, olması gerektiği gibidir.
*****
Güven Verici, Desteleyici ve Demokratik Tutum
Anne-babanın çocuklarına hoşgörülü davranmaları, onları desteklemeleri, çocukların
isteklerini bazı kısıtlamalar dışında diledikleri biçimde gerçekleştirmelerine izin vermeleri ve
demokratik olmaları anlamına gelir. Çocuk kabul görmek, desteklenmek, onaylanmak ister.
Eğer çocuğa kendi benliğini ifade etme fırsatı veriliyorsa uyumlu, mutlu ve sağlıklı
olgunlaşma yolunda gelişir. Demokratik, güven verici ve destekleyici bir ortamda büyüyen
çocuk kendine güvenen, olgun, yapıcı, yaratıcı, özgür, sosyal, sınırlarını bilen, girişimci,
sorumluluk sahibi bireyler olarak yetişirler. Anne ve babası tarafından ikna yoluyla
denetlenen çocuk, ebeveynlerin kendisi ile ilgili duygu, düşünce ve beklentilerini bilir, buna
göre davranır. Ancak aşırı demokratik tutumlar çocukta her alanda sınırsız özgürlük, her istediğini
yapma gibi bir anlayışın gelişmesine neden olabilir. Demokratik tutum aynı zamanda
başkalarının özgürlüğüne saygı, dürüst olma ve bazı durumlarda çoğul düşünebilme
davranışlarının oluşturulmasını da sağlayabilecek şekilde dengelenmelidir. Güven verici ve
destekleyici tutumun dengeli verildiği ailede büyüyen çocuklar katılımcı, kendilerini kolay
ifade eden ve toplumsal problemlere duyarlı yetişkinler olurlar.
****
İlgisiz ve Kayıtsız Tutum
İletişim kopukluğu olan ailelerde, ebeveynlerin çocuğu dışlaması, çocuğu
görmezlikten gelmeleri ilgisiz ve kayıtsız tutumun göstergeleri olabilir. Bu durumda çocukta
bir yere ait olma ve güven duygusu sarsılır. İlgisiz ve kayıtsız tutumla karşı karşıya kalan
çocuklarda saldırganlık eğilimi görülmektedir. Çocuklar eşyalara, arkadaşlarına ve yakın
çevresine zarar verirler.
****
Aşırı koruyucu tutum daha çok anne-çocuk ilişkisinde rastlanan durumdur. Aşırı
koruyucu tutumda anne çocuğuna fazla güvenemez ve onun tek başına birey olarak bir
şeyleri başarmasına izin vermez. Koruyucu yaklaşımda çocuklar öz bakımlarından sosyal
ilişkilerine kadar anne-babalarından destek beklerler. Öz güvenleri az gelişmiş, diğer
insanlarla ilişki kumada güçlükler yaşayan ve başa çıkabileceği halde sorunlarını çözemeyen
bireyler olurlar. Bazı durumlarda da aykırı davranışlar gösteren yetişkinler olabilirler.
Koruyucu yaklaşım çocuğun kişisel gelişimini her açıdan(psiko-sosyal) olumsuz etkileyen
tutumlardandır.
****
Dengesiz ve Kararsız Tutum
Anne-baba tutumları içerisinde çocuğun gelişimin en çok olumsuz yönde etkileyen
tutumlardandır. Tutumlardaki dengesizlik anne-babanın çocuk eğitimindeki görüş
ayrılıklarından ya da ruh durumlarının değişkenlik göstermesinden kaynaklanabilir. Annebabanın
aynı davranışlara farklı zamanlarda farklı tepkiler göstermesi, çocukla ilgili
eleştirilerini onun yanında yapmaları, davranışlarına birinin olumlu diğerinin olumsuz tepki
göstermeleri çocukta dengesizlik ve kararsızlık duyguları ve davranışlarının gelişmesine
neden olur. Dengesiz anne-baba tutuma ile büyüyen çocuklar iç dengeleri oturmayan,
huzursuz ve olaylar karşısında nasıl davranacağına kolay karar veremeyen yetişkinler olurlar.
****
Aşırı Hoşgörülü ve Gevşek Tutum
Genellikle tek çocuklu ailelerde ve geç yaşta anne baba olmuş ailelerde rastlanan
tutumlardır. Bu ailelerde çocuğun hataları, yanlış davranışları sürekli kabul görür.
Davranışları anne-baba tarafından sorgulanmaz ve çocuk sonsuz özgürdür. Evde kuralları
çocuk koyar ve ailenin hayatı ona göre şekillendirilir. Bu abartılı özgürlük ve sevgi onun
doyumsuz kişilik geliştirmesine neden olur. Bencil, kural tanımayan ve çevresinde bulunan
bireylerin (anne-baba, arkadaş ve diğer yetişkinler) onun isteklerini yerine getirmekle
yükümlü olduklarını düşünen bireyler olurlar. Toplumsal hayata uyum sağlamakla güçlük
çekerler ve sosyal ilişki kurmakta güçlüklerle karşılaşırlar.
ALINTIDIR
Güzel konu, teşekkür ederim.