Show posts

This section allows you to view all posts made by this member. Note that you can only see posts made in areas you currently have access to.

Topics - ĸﻪгﻪოεl

1
Sizin Seçtikleriniz / NOLUR YARDIMCI OLUN
14 Aralık , 2009, 13:01:07
SSK LIYIM ILK DONEMLERDE EŞİMDEN BANA GEÇMIŞ SIMDI SSKLI OLDUM AMA KIZLIK SOY ADIM VAR BI SORUN OLURMU ACABA  :sad1:
2
slm arkadaşlar bende 6 aylık bebegımı kaybettım sorum syum bıtmıştı ve bebegımı sunı sancıyla dogurttular cok canım yandı bebegımden bana kalan tek sey resmıydı hala saklı oglumun resmı aradan 2 sene geçtı ve  gıne hamıle kaldım suanda 5 aylık olduk bebegım de erkek ama ben korkuyorum buda duser dıye ılk bebekte bobrek sorunu yasamıştım bundada başladı agrılarım bu konu hakkında bılgısı olan  varsa bana yardımcı olsun
3
slm arkadaşalar benım ılk bebegımın olme sebebı bobrek rahatsızlıhı bu sabah kalktıgımda bobrek agrısızla uyandım 5 aylık hamıleyım acaba bı sorun olurmu doktora gıtmedım
4
arkadaşlar bende 18+5 hafta 191gr bebegim acaba normalmi
5
Bebeğinize koyacağınız isim, hayatının sonuna kadar onu etkileyecek. Eğer hala ne isim koyacağınıza karar veremediyseniz, 2009 yılının en popüler 100 ismine bir göz gezdirin. Kim bilir belki aradığınız ismi bu listede bulursunuz! Hamilesiniz, doğuma da fazla bir şey kalmadı. Artık yeni doğacak bebeğiniz için bir isim düşünmeye başladınız. Bir ihtimal aile büyüklerinin ismi düşünülecek ama bu 'aile baskısı'nı kavgasız gürültüsüz atlatabilen şanslı çiftlerdenseniz, o zaman bebek isimlerini konu alan kitapları karıştırmaya başlayacaksınız. Gerçi bir önerim de mezarlık ziyareti. Yani sağınıza solunuza baktığınızda, isimlerin taşlardan fışkırdığı başka neresi var ki? Eğer bu seçeneği de beğenmediyseniz, ya da mezarlıklar sizi ürkütüyor, kitaplara bakmak sıkıcı geliyorsa, o zaman bebek.com sitesinin derlediği 2006'nın en popüler isimlerine bir göz atmanızı öneririz.

İsim, insan hayatının önemli unsurlarından ve her anne baba çocuğuna güzel bir isim bulmak için çaba gösterir. Ancak anlaşılan o ki, 2009'un en beğenilen isimleri televizyonlarda yayınlanan dizilerdeki karakterlerden. Ayrıca erkek çocuklarda eski Türk isimleri son derece popüler. Bir de tabii Kağan, Mert, Zeynep, Ece gibi isimler giderek klasikleşiyor.

Peki 2009,un en popüler isimleri hangileri? Buyrun okuyun!

KIZ İSİMLERİ
ceren-ece -naz-su-melis
talya-yaren-duru-ela-zeynep
berra-ecem-sena-azra-irem
dilay-idil-ipek-nazlı-eylül
kayra-begüm-ilkin-tuana-beril
ilgi-pelin-simay-beren-mira
yazmira-selin-simge-bade-rana
şimal-damla-melike-pına-başak
özüm-ilayda-elçin-minel-arzum



ERKEK İSİMLERİ
emir-ege-cem-çagan-sarp
kerem-yagız-yigit-deniz-emre
kaan-görkem-meriç-burak-mert
berke-kutay-baran-efe
onur-doruk-bortu-emirhan
derin-dağhan-toprak-arın
aşkın-çınar-arhan-bora-canberk
atakan-berk-alı-polat-göktürk
serhan utku-berkay-güney-özat,


:muzz: :hello2: :hieyt: :flowers: :love9: :love7: :occasion14: :occasion5: :hello:
:honk: :icon_thumright: :basardim: :-ooo :aferin: :sunny: :director:
:k06: :ehi: :toothy10: :muzz: :occasion5: :occasion14: :flowers: :love7: :love7:
6
Kız yada erkek?
Bebeğin cinsiyetini tahmin etmenin 36 eğlenceli yolu!
Cinsiyet tahmini yapmak gebeliğin erken dönemlerinde hep merak konusu olan bir durumdur. Hepimiz gebe kaldığımızda bir anne adayı olarak ilk merek ettiklerimizden "acaba bebeğim kız mı? yoksa erkek mi?" sorusunun cevabını bulmaya çalışmaktır. Evet, bebeğin cinsiyetini tahmin etmeye çalışmaktan daha eğlenceli ne olabilir?Yıllardır farklı kültürlerdeki insanlar buna ilişkin farklı  tahminler yapmıştır. Cinsiyet tahmini için aşağıda verilmiş ve bu tahminler tamamen eğlence amaçlıdır.
Bebek  erkektir,eğer;
-Erken gebelikte sabah bulantıları yoksa
-Bebeğin kalp atım hızı dakikada 140'ın altındaysa
-Karnınız sivri ise
-Karnınız basketbol topu gibi üst tarafta şişmiş ve büyümüşse
-Meme ucunuz karardıysa
-Bebeği aşağıda taşıyorsanız
-Tuzlu yada ekşi gıdaları canınız çekiyorsa
-Et,süt, peynir gibi proteinli gıdaları yemek istiyorsanız
-Gebelik öncesine kıyasla ayaklarınız üşüyorsa
-Gebelikte bacaklarınızdaki kıllar hızla uzuyorsa
-Elleriniz kuruyorsa
-Uyuduğunuzda yastığınız kuzeye yönleniyorsa
-Eşiniz de sizinle birlikte kilo alıyorsa
-Gebelik size güzellik katmışsa
-İdrarınız açık sarı çıkıyorsa
-Burnunuz uzayıp genişliyorsa
-Nikah yüzüğünüzü karnınızın üstünde asılı tuttuğunuz zaman dairevi hareket çiziyorsa
-Baş ağrısı çekiyorsanız.
Bebek kızdır,eğer;
-Erken gebelikte sabah bulantıları çekiyorsanız
-Bebeğin kalp atım hızı en az dakikada 140 ise
-Kiloyu kalça ve baseninize alıyorsanız
-Sol meme sağ memeden daha büyükse
-Bebeği yukarıda taşıyorsanız
-Karnınız karpuza benziyorsa
-Tatlılara düşkünseniz
-Canınız meyve çekiyorsa
-Portakal suyunu seviyorsanız
-Çirkinleştiyseniz,eskisi gibi iyi görünmüyorsanız
-Yüzünüzde sivilceler çıkıyorsa
-Ekmeğin kabuğunu yemek istemiyorsanız
-Memeleriniz büyümüşse
-Uyurken yastığınız  güneye yönleniyorsa
-İdrarınız koyu sarı renkte ise
-Nikah yüzüğünüzü karnınızın üstünde asılı tuttuğunuz zaman bir yandan diğer yana doğru hareket ediyorsa
-Gün ışığında saçlarınız kırmızı görünüyorsa
7

Gebelikte Kilo Alımı

Doktorunuzla kilo kontrolünü ve ne kadar kilo alabileceğinizi konuşun. Fazla kilo almaktan endişelenmeyin, çünkü bu gebelikte kontrolünüz dışında gelişebilir.
Hamilelikte kilo ile ilgili genel bilgiler;
Gebelik öncesi normal kiloda olan kadınların gebelik esnasında  10-12 kg almaları önerilmektedir.
Gebelik öncesi zayıf olan anne adaylarının takip eden doktorun başka bir önerisi olmadığı takdirde hamilelikte  en az 15 kilo almaları tavsiye edilmektedir.
Fazla kilolu olan anne adaylarının takip eden doktorun başka bir önerisi olmadığı takdirde  8-10 kilo almaları tavsiye edilmektedir.


Gebelikte alınan kilolar nerede depolanıyor?
3500gr bebekte
700gr plasenta
800 gr büyümüş olan uterus (rahim)
1800 gr anne kan dolaşımındaki artış
4500gr  annede biriken yağ,ödem ve kas kitlesi
700 gr amnios sıvısı
Toplam 12 kilogram
Önerilen hafta başı gebelikte kilo alımı,
Birinci üç ay: Her hafta ortalama 400 gr
İkinci üç ay : Her hafta ortalama 250 gr
Üçüncü üç ay: Her hafta ortalama 400 gr
8
Dökülen saçlar, kuruyan bir cilt, sürekli yorgun bakan gözler... Hamilelikte güzellik sorunları ve çözümleri...

Bu günlerde cildiniz sürekli parlıyor olabilir. Ancak bu mutluluktan mı, yoksa cildinizin yağ salgısından mı kaynaklanıyor? Genişleyen bedeninizin yanısıra, muhtemelen cildinizin, saçınızın hatta tırnaklarınızın görünüşünde bile bir takım farklılıklar görmeye başlamışsınızdır. Hormonların harekete geçmesi ve hamilelikle gelen kilo alımı bu bölgelerde değişimlere neden olur ve bu değişimler şimdiye kadar uyguladığınız kendinize özel bakımları bir tarafa bırakıp yenilerini bulmanızı gerektirecektir.

Cildiniz her zamankinden daha yağlı ya da daha kuru, saçlarınız her zamankinden daha düz veya elektrikli, tırnaklarınız da daha çok kırılıyor olsa bile hamileliğin son aylarında güzel görünmeniz mümkün. Öncelikle bu değişikliklerin çoğunun geçici olduğunu söyleyelim. Bebek doğduktan sonra vücudunuz eski haline dönmeye başlayacaktır.

Ciltte meydana gelen değişimler bazı hamilelerde çok yoğun ve belirgin olur. Bazı hamilelerin cildinde kuruma ve çatlamalar oluşurken, bazılarında ergenlik sivilcelerine benzeyen sivilceler çıkar. Eğer sivilce problemi yaşıyorsanız doktorunuzun önereceği bir antibiyotik krem kullanabilirsiniz. Sorununuz devam ediyorsa ve ağızdan antibiyotik almanız gerekiyorsa, bunu bebeğinizin doğumundan ve emzirilmesinin sona ermesinden sonra yapmalısınız.

Bir çok kadın hamileliği sırasında cildinin kuruluğundan şikayet eder. Yüzü sürekli nemli tutmak iyi bir çözüm olabilir. Boyun aşağısı için ise vitaminli vücut losyonlarını sık sık kullanabilirsiniz.

Bazı hamile hanımlar melesma çıkarabilirler, (buna hamilelik maskesi de denir). Melesma, genelde yanaklarda, dudak kenarlarında ve alın bölgesinde farklı renklerde lekelerin oluşmasıdır ve uzmanlar bu lekelere östrojen hormonu ile ultraviole ışınlarının neden olduğu konusunda hemfikirdirler. Bu sorunu önlemek için hamileliğiniz boyunca hava şartları ne olursa olsun dışarı çıkarken SPF 30 korumalı güneş kremleri kullanmalısınız. Uzmanlar, hamilelik ve emzirme süresince özellikle kimyasal madde içermeyen koruma kremlerini önermektedirler. Eğer melesma olmuşsanız koruma faktörlü kremler çoğalmasını önleyecektir. Ancak endişelenmenize gerek yok, çünkü bu lekeler doğumdan hemen sonra kaybolacaktır. Bu yüzden bu dönemi fondöten veya kapatıcılarla lekelerinizi kamufle ederek de geçirebilirsiniz.

Çatlaklar birçok hamile kadının karşılaştığı ve önleyemediği bir sorundur. Uzmanlara göre, çatlaklar ırsidir ve derinin çok içerisinde oluştuklarından çatlak önleyici kremler istenilen sonuçları veremeyecektir. Doğum sonrasında çatlak eğer hala pembe ise doktorun vereceği bazı ilaçlar belki yararlı olabilir, ancak kahverengimsi ya da beyazımsı bir renk aldıklarında maalesef yok etmek imkansızlaşıyor. Lazer teknolojisi bu konuda çok ilerlemeler kaydetmiş olsa da çatlakların tamamen ortadan kaldırmak için henüz yeteri kadar iyi bir yöntem değil. Göbekten aşağı doğru inen kahverengi çizgi ise doğumdan sonra kendiliğinden kaybolacaktır.

Varis Damarları, kan akışındaki artış nedeniyle damarlara yapılan ek basınç ve şişmeler sonucunda oluşur, ve hemen her hamile kadının şikayetçi olduğu bir durumdur. Varis çorapları giymek bu damarların şişmesini engeller. Bu rahatsız edici şişmeleri azaltmak için fırsat buldukça ayakları yukarı kaldırmak ve bir süre bu pozisyonda asılı tutmak iyi gelecektir.

Hamilelikte tırnaklar genelde daha çabuk uzar ancak bazı hamile hanımlar tırnaklarının çabuk kırıldığından şikayet ederler. Tırnaklarınızın doğumdan sonra eski haline döneceğinden emin olabilirsiniz, tabii bu arada yoğun nemlendiriciler kullanmak da faydalı olacaktır.

Artan hormon dengelerine bağlı olarak pek çok hanım hamilelikte saçlarının daha sağlıklı olduğunu söyler. Ancak maalesef, bu dengeler doğumdan sonra düştüğünden genelde doğum sonrası hanımlar yoğun bir saç dökülmesi yaşarlar. Buna rağmen genelde dökülen saç oranı, hamilelikte çıkan saç oranıyla doğru orantılı olduğundan aslında bir kaybınız olmadığını düşünmek yanlış olmaz. Bu durum kalıcı olmasa da sinir bozucu olabilir. Belki bu dönem için saçlarınızı kestirmeyi düşünmelisiniz böylece işiniz kolaylaşacaktır.

Makyajla Güzelleşin. Eğer hamilelik sırasında yüzü ışıl ışıl parlayan, güzelleşen birkaç şanslı kadından biri değilseniz makyaj kesinlikle işinize yarayacaktır. Bunun için iyi bir nemlendirici başta olmak üzere cildi kurutan toz pudralar yerine nemlendircili fondöten, rimel ve dudak parlatıcısı işinizi görecektir.

Bebeğiniz dünyaya geldikten sonra kendinize ayıracağınız zamanın azalacağından endişe etmemelisiniz. Bu dönemde hafif renkli bir nemlendirici ve bir rimel yeterli olacaktır. Özellikle hafif bir fondöten hem yüzünüzdeki yorgunluğu kapatacak, hem de kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlayacaktır. Daha sonra hafif bir rimel ve parlatıcı ruj ile çok iyi bir görünüme kavuşabilirsiniz.

Vaktinizi artık çok değerli olacağından makyaj işini bir kaç kısa adımda halledecek bir formül geliştirmelisiniz. Önce nemlendiricinizi, sonra da göz altı kapatıcısını ya da fondöteninizi sürün. Uykularınız düzensiz olabileceği için özellikle göz altı kapatıcısına çok ihtiyacınız olabilir. Sonra da yüzünüzde beğendiğiniz çizgileri maskara göz kalemi allık ve ruj ile belirginleştirin. Kullanacağınız makyaj malzemesini mümkün olduğunca azaltmak size zaman kazandıracaktır. Yine de arada bir yüz bakımı, manikür ve pediküre vakit ayırarak kendinizi şımartmayı da ihmal etmeyin. Ara sıra eşinizden size masaj yapmasını isteyin. Bu kadarını hakkediyorsunuz, ne de olsa. Çok yakında bebeğiniz hayatınızı ele geçirecek ve bütün bunlar için vakit ayırmanız daha da zor olacak.

Egzersiz şekilleri

Hamilelik sırasında yapacağınız hafif egzersizler hem kendinizi iyi hissetmenizi sağlayacak, hem de enerjinizi artıracaktır. Ancak herhangi bir spor aktivitesine başlamadan doktorunuza danışmayı unutmamalısınız.

Sakıncalı Spor Aktiviteleri: Vücudunuzdaki hormon artışı eklem yerlerinizin daha serbest hareket etmesine neden olur, ve bu da sakatlanma riskini arttırır. Bu yüzden tenis ve aerobik gibi zıplama gerektiren sporlardan kaçınmalısınız. Bunun yanısıra büyüyen göbeğiniz vücudunuzun ağırlık merkezini değiştireceği için dengenizi rahatlıkla kaybetmeniz de mümkündür. Kayak, rüzgar sörfü, bisiklet gibi kolay düşebileceğiniz sporlardan uzak durmalısınız.

Deneyebileceğiniz Spor Aktiviteleri: Yürüyüş hemen her hamile bayan için çok iyidir. Yüzme, hem fazla kilolarınızın ağırlığını size çok hissettirmeyeceği için, hem de suyun kaldırma kuvveti sizi rahatlatacağı için iyi bir seçenek olabilir.

Yoga ve bazı kolay gerinme hareketleri vücudunuzun esnek kalmasına yardımcı olur. 1 kg'a kadar olan el ağırlıkları ile yapacağınız kol egzersizleri de bedeninizin üst kısmını güçlendirecektir.

Vücudunuz su kaybedeceği için egzersizlerden önce, egzersizler sırasında ve sonrasında bol bol su içmelisiniz. Herhangi bir sancı, vajinal kanama, vajinal akıntı, baş dönmesi veya nefes darlığı çekiyorsanız derhal yaptığınız sporu kesin ve doktorunuzla görüşün.

Saç Bakımı

Östrojen ve diğer hormonların yaptığı etkinin dışında, hamilelik sırasında kullandığınız vitaminler ve özenli beslenme sonucu saçlarınız bu dönemde daha canlanır ve güçlenir. Ancak bebek doğduktan sonra, hormonlarınız eski seviyelerine indikçe hamilelik sırasında çıkan saçlar da dökülecektir. Tekrar incelmeye başlayan saçlar için saçlarınızı yukarıdan aşağıya doğru kurutmanızı öneriririz. Hamilelik sırasında vücudunuzda tüylenme fark edebilirsiniz. Bu durum doğumdan sonraki 6 ay içinde kaybolacaktır.

Anne Adayları için Hareket Önerileri

İşte formda kalmak için haftada birkaç kez uygulayabileceğiniz bir kaç ufak egzersiz: Bunları uygulamaya başlamadan önce doktorunuza danışmayı unutmayın.

1. Egzersizlere başlamadan önce uzanarak esneme hareketleri yapın. Resimde görüldüğü gibi, dizlerinizi, eklem yerlerinizi ve sırtınızı gerin. Her uzanma hareketinde 10'a kadar sayın.

2. Yarım saatlik normal bir yürüyüş yapın. Eğer dışarıda yürüyorsanız korunma kremi sürmeyi ve rahat bir spor ayakkabısı giymeyi unutmayın. Susuzluğa karşı yanınıza bir şişe su almanız iyi olacaktır.

3. Kaslarınızı güçlendirici, çok ağır olmayan bir-iki hareket deneyebilirsiniz. Yanda gördüğünüz hareket kol kaslarınızı çalıştırmak için birebirdir.

Hareketin aşamaları:

Bir bank kenarına oturun, dizlerinizi bükün ve ayaklarınız yere tam bassın. Elleriniz, kalçalarınızın yanında, oturduğunuz bankı kavrasın. 40 cm. kadar öne doğru adım atın ve kalçalarınızı havada tutun.

Sırtınızı bankın kenarına yakın tutarak, dirseklerinizin yardımı ile kalçalarınızı 15 cm. kadar aşağı hareket ettirin.

Ellerinize dayanarak vücudunuzu hafifçe yukarı kaldırın, bu hareketi oturmadan 8 kere tekrar edin. Dinlenip ikinci ve son kez tekrar deneyin.

4. Bir-iki dakika gerinme hareketleri yaparak sporunuzu tamamlayın. Bu balerin hareketi sırt ve bacaklarınıza iyi gelecektir. Bu egzersizlerin faydasını kısa sürede belirgin biçimde hissedeceksiniz.

9
Hamilelikte Kilo Önerileri 
Eğer bir kilo problemi varsa öncesinde çaresine bakılmasıdır. 
| | | 

Gerekli durumlarda anne adayına uygun diyet uygulaması tavsiye edilir.
Normal kiloya sahip kadınlarda da, hamileliğin yarattığı kötü sonuçlar olabilir.
Hamilelik süresince alınan ortalama 12 kg, doğumdan sonra kolayca verilebilir.
Bu kilonun çoğunu bebek, plasenta ve sıvı kaplar ki; bunlar doğumdan sonra kolayca gider. Geri kalan vücudun tuttuğu su ise, doğumdan sonra idrar yoluyla vücuttan atılır. Asıl zorlukla giden kilolar vücutta cilt altında yerleşen yağlardır. Bu yaklaşık 2-3,5 kg arasıdır. Doğum sonrasında egzersiz yaparak bundan rahatça kurtulunabilir. Ayrıca, emzirme de kilo vermeyi kolaylaştırır.

HAMİLELİKTE RİSK
Hamilelik öncesi kilo durumu bir risk faktörü müdür?
Hem çok düşük, hem de çok yüksek kilo hamilelik için risk faktörüdür. Yine de standart bir oran yoktur.
45 kg en düşük - 80 kg ise en yüksek normal kilo olarak nitelendirilir. Bunun aşağısı veya yukarısı normal dışıdır. Tabi bu oranlar kadının boyuna göre de değişir.

DÜŞÜK KİLO
Düşük kilo nasıl olur?
Genelde bu sorun, anoreksi, nervosa ve bulemi gibi yeme bozuklukları sonucunda gelişir. Bu tip problemleri olan kişiler hamile kalmakta zorlanırlar fakat bazıları başarabilir.
Bir de diğer bir düşük kilo sebebi ise; aşın uyuşturucu kullanımıdır. Az beslenme sonucu düşük kilolu olurlar. Yemeğin bu insanların hayatlarında çok önemli bir yeri yoktur.
Ayrıca fakir ülkelerde, iyi beslenmeme sonucunda da düşük kilo sorunu görülür.
Neden hamilelikte düşük kilo bir risk faktörüdür?
Düşük kilolu kadınlar hamilelikle daha zor başa çıkarlar. Bu durum bebeğin gelişiminin kısıtlanmasına ve düşük kilolu olmasına neden olabilir. Düşük kilolu bebekler risk altındadırlar - düşük kan şekeri, beslenme sorunu, virütik enfeksiyonlar, aşırı düşük vücut ısısı gibi - ve perinatal dönemde bebeği kaybetme riski vardır.
Annenin düşük kilolu olması düşük için bir risk faktörü müdür?
Bununla ilgili bir kanıt yoktur.
Erken doğum hakkında ne söylenebilir?
Yine bununla ilgili bir kanıt yoktur.
Bu tip kadınlar yardım alırlar mı?
İdeal olanı; yeme bozukluğu yeme bozukluğu - anoreksi, bulemi, nervosa - yaşayan kadınların hamile kalmadan önce tedavi görmeleri ve hamile kalana kadar normal kiloya ulaştırılmaları gerekir. Fakat zaten hamile ise, kadına normal hamilelik bakımı uygulanır. Kadının kontrollerine diyetisyen ve psikiyatr da katılabilir.
Uyuşturucu bağımlılarına ekip olarak yardım gerekir.
Uygulamaların asıl amacı; gerekli besinin alımının sağlanmasıdır.
Eğer anne düşük kilolu ise, doğumda uygulanan özel bir yöntem var mıdır?
Pek değil. Eğer fetus gelişimi yeterli olmamışsa elektronik denetime
devam edilmesi gerekir. Tabi fetusun gelişimindeki kısıtlanma sezaryeni mecbur kılabilir. Bunlar dışında, doğumda diğerleriyle aynı uygulama yapılır.
Doğum sonrası için özel uygulama yapılır mı?
Problemin giderilmesi için yapılan uygulamalar doğum sonrası için de geçerlidir.

AŞIRI KİLO
Obezite hamilelikte risk faktörü müdür?
Obezite, bir risk faktörü olması dışında, çeşitli hamilelik sorunlarıyla alakalıdır. Bunlara; hipertansiyon, preeklampsi, gebelik diyabeti, iri bebek, doğum sonrası aşın kanama ve idrar yollan enfeksiyonları dahildir. Tromboz ve trombofelibitis riski olduğuna dair iddialar vardır.
Obezite durumunda, hamilelik bakımı nasıl olmalıdır?
Obez bir hamilenin karnının incelenmesi çok zordur. Bu durumda, riskli bir durumun (sıvı artışı, bebeğin ters duruşu gibi...) gözden kaçınlması mümkündür.
Bu zorluklar, ultrason gibi teknolojik yardımları da etkiler mi?
Maalesef evet. Belirgin bir obezite durumunda, ultrason görüntüsü çok net alınamayabilir.
Doğum için ne söylenebilir?
Obez kadınlarda, doğum öncesi problemlerde artış olduğundan, sezaryen doğum olması riski de olabilir.
Obez kadınlarda anastezik (genel anastezi, epidüral) uygulamalar da zordur.
Tromboz riski artar.
Her şey yolunda gitse bile, ameliyat sonrası yara enfeksiyonu oluşumu obezlerde yaygındır.
Doğum öncesi kontrolde, aşırı kilolu kadının, kilo vermesi için desteklenmesi gerekir mi?
Hiç de değil. Her ne kadar kadın kilolu hamile kalsa da, kilo verme işi doğum sonrasına bırakılmalıdır. Tabi ki düzensiz beslenme yüzün-
den kiloluysa, uygun bir beslenme tarzı öğütlenmelidir. Kilo verme amaçlı değil ama sağlıklı olma amaçlı egzersizler uygulatılabilir.
Sorunları en aza indirgemek için yapılması gereken şeyler var mıdır?
Doktorun sorundan haberdar olması ve sorunla ilgili konularla yakından ilgilenmesi gerekir. Mesela yükselen tansiyon, idrar yolları enfeksiyonu ve diyabet sürekli kontrol edilmelidir. Sezaryen durumunda koruyucu antibiyotikler verilebilir. Bazı durumlarda trombozu önlemek amacıyla heparin verilebilir.
Eğer normal doğum yapılacaksa, potansiyel problemler nelerdir?
Genelde çok kilolu kadınlar iri bebekler doğururlar. Bazen daha zor doğum yaptıkları gözlemlenir.
Eğer bebek normalden iri ise, ilk birkaç saat içinde kan şekeri ölçülmelidir.

HAMİLELİKTE KİLO ALIMI
Hamile kaldığında [tirnak]normal[tirnak] kilolu olan bir kadın, hamilelikte kaç kilo almalıdır?
Ortalama olarak 12 kg. almalıdır. Bu 8-16 kg arası değişebilir. Hatta bazen daha fazla da olabilir. Bu oranlar tekli bir hamilelik için geçerlidir. İkiz, üçüz gibi durumlarda daha fazla kilo alınması mümkündür.
Alınan kiloyu hangi faktörler etkiler?
Yeme alışkanlığı en önemli faktördür. Tabi diğer faktörler de önemlidir. Hamile kalmadan önceki kilo önemlidir. Annenin yaşı önemlidir.
Hamileliğin herhangi bir döneminde kilo alışının maksimum olduğu görülür mü?
İlk dönemde çok az kilo alınır. Bu 1-1,5 kg. gibidir.
14 haftadan sonra, haftada 0,5 almak mümkündür. Yani bu her ay 2 kilo anlamına gelir. 30. haftadan sonra kilo alımı yine düşer. Son haftalarda ya çok az kilo alınır, belki de hiç alınmaz.
Ayrıca unutmamak gerekir ki; alman kilonun çoğunluğunu su tutumu ve rahim içeriği teşkil eder. Ve bunlar doğumla hemen gider. Ama tabi yağ olarak kazanılan kilolar da vardır. Evet. Bazı yağlar karın, kalça ve sırtta deri altında birikir. Bunların yok olması için doğum sonrasında egzersiz yapılması çok iyidir.
Doğumdan sonra ne olur?
Alman kilonun büyük bir kısmı su tutumudur. Bu hamilelik hormonlarının yarattığı direkt bir etkidir. Doğumdan sonraki 10 gün içinde tutulan su gider. Geri kalan 3 kg. kadar bir miktardır.
Yağ nasıl vücuttan atıbr?
Genelde aktif olan bir kadının ekstra bir çaba sarf etmesine gerek kalmadan, bunlar kendiliğinden gider. Emzirme de kilo vermeyi hızlandırır. Kilo vermede aceleci davranan kadınlara ise egzersiz yapmaları önerilir.
Hamilelikte kilo almayan kadının endişelenmesi gerekir mi?
Hamilelikte kadm vücudu kilo almaya müsaittir. Bunun asi durumu araştırılmalıdır. Bazen aşın kusma buna neden olur. Eğer neden bu değilse, beslenme tarzı araştırılmalıdır. Kilo alamama ve iyi beslenmeme, fetusun gelişimini de kısıtlar. 
10
slm arkadaşlar bende burdayım artık adım gül :nazar: :hello: