Show posts

This section allows you to view all posts made by this member. Note that you can only see posts made in areas you currently have access to.

Topics - ertl

21
----------------------------------------Evlilik Yorumları--------------------------------------------------------------------------

Bir adam evlenene kadar eksik sayılır evlenince tam bitmiş olur.

-Bir genç babasına sorar "Baba evlenmek kaça mal olur? Baba cevap verir" Bilmiyorum oğlum,ben hala ödüyorum."

-Evliliğin ilk yılında adam konuşur kadın dinler, İkinci yılında kadın konuşur adam dinler,üçüncü yılında her ikisi de konuşur, komşular dinler.

-Bir kavgadan sonra kadın kocasına bağırır: "Seninle evlendiğimde tam bir aptalmışım." adam cevap verir: "Evet çok asıktım fark edemedim."

-Bir adam gazeteye ilan vermiş:"Es arıyorum" Ertesi gün yüzlerce mektup almış. Hepsi ayni şeyi söylüyormuş" Benim eşimi alabilirsin."

-Bir adam karısına arabasının kapısını tutuyorsa emin olabilirsiniz: "Ya arabası yenidir,ya da karisi!


22
Biz mi istedik yoksa hak mı ettik ?


Benim çocukluğumda annelerimiz çalışmazdı.
Okuldan eve geldiğimde boynumdaki anahtarla kapıyı hiç açmadım.
Hatta babamın bile anahtarı yoktu.
Annem evimizin bir parçası gibiydi, hep evdeydi.
Her yere birlikte giderdik, zaten öyle çok da gidilecek bir yer yoktu ki.

En büyük eğlencemiz sokaklarda oynamaktı.
Sokakta oynamak diye bir kavram vardı yani.
Cafelerde, alış veriş merkezlerinde buluşmazdık.
Okula arkadaşlarımızla gider,
birlikte çıkar, oynaya, zıplaya yürüyerek gelirdik.
Servis falan yoktu. Ayakkabılarımız eskirdi.
Hatta öyle olurdu ki; çantalarımızı kaldırımlara koyar oyuna bile  dalardık.
Annelerimiz bu durumu bildiklerinden,  kardeşlerimizle bizlere ekmek arası bir şeyler hazırlar gönderirdi.
Mahallemizdeki teyzeler annemiz gibiydi. Susayınca girer evlerine su  içerdik.
Ya da pencereden bir sürahi bir bardak uzatır, hepimiz aynı bardaktan  kana kana içerdik.
Kısacacı evine girip gelen (ki sadece çişi gelen giderdi evine) elinde  mutlaka yiyecekle dönerdi.
Anneleri o arada çocuğuna verdiği şeyden bizlere de gönderirdi.
Bu bazen bir kurabiye bazen bir meyve olurdu.

Cebimizde harçlığımız olduğunda düşmesin diye çıkarır çantamızın  üstüne koyar oyun bitince geri alırdık.
Çok garip ama kimse almazdı. Sokaklarımız evimiz kadar güvenli idi.
Düşünce kaldırılır, kavga edince barıştırılırdık. Polisler gelmezdi
kavgalarımıza, zabıtlar tutulmazdı.
Sonra kavgalarımız da öyle ustura, falçata ile olmaz, onlar nedir bilmezdik bile, asla kanla falan da bitmezdi,
en fazla saçlarımızdan çeker, hayvan adları sayar, tekme atar, yine oyuna dalardık.
Birbirimizin suyundan içer, elmasına diş atardık.
Misket oynamaktan parmaklarımız kanar yine de mikrop kapmazdık.
Azar işitip, acillere taşınmazdık.
Düşerdik ekmek çiğner basarlardı alnımıza, oyuna devam ederdik.
Röntgenlere, ultrasonlara girmezdik.

Ben bizim çocukluğumuzu çok özledim.
Sokaklarımız ruhsuzlaştı sanki..
Komşumu tanımıyorum ama evinin camında temizliğe gelen kadını haftada bir görür kolay gelsin der konuşurum.
Onun dışında orada kim oturur hiç bilmem.
Evimizi kendimiz temizlerdik, kapı silmece; bilmem kaç kuruş hepimizin elinde bezler güle oynaya bitirirdik işleri.
Evlerimiz var içinde yaşayan yok. 
Parklarımız var içinde oynayan çocuk yok.
Ama her yıl sökülüp yenilenen kaldırımlar, lüks binalar, ışıl ışıl vitrinler, girip çıkan yapay insanlar...
Ruh yok, buz gibi buz, bu biz değiliz..

Tahta iskemlelerimiz de oturan yaşlılarımız, onlara dede, nene diye hatırını soran çocuklarımız yok oldu.
Ben kapılarında '' vale '' lerin, '' body '' lerin beklediği yerlerden hep korkmuş çekinmişimdir.
Kapısını çarparak örtüyor diye çocuğuna kızıp, taksidini bitiremediği arabanın anahtarını, hiç tanımadığı birine vermek ters gelir bana.
Benim değildir bu kültür.
Ne ruhuma, ne kültürüme ne de cüzdanıma hitap eder.
Nedir bunlar?
Reklamlarla desteklenen beyni, ruhu ele geçirilmiş insanlar olduk.
Birbirimize yabancı, yalnızlıklarımızla yaşar olduk.
İyi de neden böyle olduk?
Biz mi
istemiştik? Yoksa hak mı ettik?

Ya
sizce?
23
Sizin Seçtikleriniz / Benden Size Sevgiler
12 Mart , 2010, 10:58:25
aşağıdaki linki tıklayın
açılan boş sayfaya istediğiniz kadar tıklayın
:flowers: :flowers: :flowers: :flowers: :flowers:


http://www.procreo.jp/labo/flower_garden.swf
24
Sizin Seçtikleriniz / Asker Uğurluyoruz
10 Mart , 2010, 01:17:49
kardeşimi askere gönderdik
BENDE ARTIK ASKER ABLASIYIM

askerimiz



annem  kızımında bir kısmı çıkmış  :toothy10:


buda geleceğin askeri  oğlum
26
Fıkralar / çamaşır makinesi
29 Aralık , 2009, 19:58:10
kadının poposu çok büyükmüş
kocası popon aynı çamaşır makinesine benziyor demiş
akşam olunca adam karısına yanaşmaya başlamış
hadi yatak odamıza gidelim demiş
kadında demiş ki  ;D
kusurabakma ufacık bişe için çamaşır makinasını çalıştıramam elinde çitile
27
Sizin Seçtikleriniz / kızlar bide bunu okuyun
29 Aralık , 2009, 16:51:08
yengem hemşire ona kadın doğumcu bir arkadaşı anlatmış

yeni evli bir cifti ilk gece kanaması durmadığı için acil gtirmişler
dr dikiş atmak zorunda kalmış ve bir ay ilişki yasak demiş bir ay sonra gelin bidaha bakim demiş
bir ay bile olmadan kadının kanamaları devam ettiği için tekrar gelmiş
dr bakmışki kadın hamile düşük tehlikesi var bu bebeği istiyosan doguma kadar yatacaksın demiş ve ilişkiyi yasaklamış
doguma kadar yatmış tabi 40 gün lohosalıktan dolayı yine ilişki yasak
40.gün kontrole gitmiş dr muayeneden sonra yara görmüş yarayı yakmış ve yine iyileşene kadar ilişki yasak demiş
adamın kafası atmış
senin gibi dr un ben............ senin gibi kadını ............. diyerek  küfürleri sayarak karısını orda bırakarak çıkıp gitmiş
28
Kuran hiç tükenmeyen mucize isimli kitaptan çıkardığım notları sizinle paylaşmak istedim daha birçok mucizenin anlatıldığı kitabı okumanızı tavsiye ederim
1.)Gerçektende insanı  karışımlı bir damla sudan yarattık onu deniyoruz bu  yüzden onu işiten  ve bilen yaptık
                          (insan suresi; 2.ayet

Yapılan Analizler sonucu meninin birçok ayrı merkezde üretilen ayrı maddelerin karışımı olduğu anlaşılmıştır., seminal keseciklerden, prostat bezinden İdrar yollarına bağlı Cooper ve mery bezleri gibi salgı bezlerinden salgılanan maddelerin bileşimidir
2.)Gerçektende o,akıtılan meninin bir damlasından  erkek ve dişi olarak iki çift yaratandır
                       (necm suresi 45-46)

Günümüzde hala cinsiyet oluşumunda kadınların rolü olduğunu sanan toplumlar vardır. İnsanda 46 tane kromozom vardır bunların iki tanesi cinsiyet kromozomudur . erkekte xy kadında xx olarak tanımlanır. Spermlerin kimisi x kimisi y kromozomlarını içerir. Erkekteki x kadındaki x le birleşirse kız, erkekteki y kadındaki x le birleşirse erkek çocuk olur. 45 ve 46. Ayettede söylediği gibi cinsiyet belirlemede erkeklerin rolu vardır
3.)Sizi bayağı bir sudan yaratmadık mı? Ve sonra bilinen bir süreye kadar dayanıklı bir yere yerleştirdik   
  (mürselat suresi 20,21,22. ayetler)
Rahim , kadının leğen kemiği boşluğunun tam ortasında gayet güvenli bir yerdir. Rahim sık ve kalın kaslarıyla cenini tüm dış darbelerden korur
4.)Sonra onu dayanıklı bir yerde  bir damlacık haline getirdik sonra o damlacığı asılıp tutunan bir şeye dönüştürdük        (mümin suresi 13-14. Ayetler)
Sperm follop tüpünden rahme doğru ilerler embriyo bu yolculuğunda follop tüpüne tutunmaya kalkmaz. Embriyo rahme doğru yol alır. Rahme ulaştığında kan damarlarının yoğun olduğu bir yere asılıp tutunur. Artık kuranın bahsettiği asılıp tutulma başlamıştır
5.)Sonra o damlacığı asılıp tutunana dönuştürdük, sonra asılıp tutunanı bir çiğnemlik et haline getirdik (mümin suresi 14. Ayet)
Embriyo hem ufaklığından hem de kemiklerinin olmamasından dolayı bir çiğnemlik et görünümündedir. Ayrıca ilginçtir ki embriyo geçirdiği belli aşamada üzerinde diş izleri varmış gibi bir şekle sahiptir. prof.dr. keith l.moore ; ( embriyo 28 günlükken sanki üzerinde diş izleri varmış gibi görünür  embriyonun plastikten bir modelini yaptık ve onu çiğnedik ve embriyonun 28 günlük halinin çok benzeri olduğunu hayretle gördük)
6.).......Sonra bir çiğnemlik et parçasını, kemik olarak yarattık. Sonra kemiğe et giydirdik                     (mümin suresi 14. Ayet)
Embriyo başlangıçta kemiksiz bir et formundadır. Embriyodaki kıkırdak doku ayette söylendiği gibi sonradan kemikleşmeye başlar. Yine aynen ayetin söylediği gibi sonra da kas etleri oluşarak kemikleri sarar
7.)Sizi annelerinizin karınlarında üç karanlıkta bir yaradılıştan diğer yaradılışa geçirerek yaratmaktadır (zümer suresi 6)
Anne karnındaki cenin çok hassas bir varlıktır. Özel bir koruma olmasaydı soğuk,sıcak,darbeler ona çok zarar verirdi. Anne karnındaki üç bölge onu tüm tehlikelerden korur
1-follop borusu; spermle yumurta birleştikten sonra burada ilerler ve bölünerek çoğalır
2-rahim duvarı; burada asılıp tutunur
3-amniyon kesesi; özel bir sıvı ile doludur. Doğuma kadar gelişimini burada tamamlar
İşte bütün bunları kitabımız  kuran-ı kerim 1400 yıl önce bizlere bildirmiş bilim  ise yakın bir tarihte bulabilmiş
29
Unutulan sünnetlerden bazıları şunlardır:
1- İki kişi de olsa, farz namazı cemaatle kılmak.
2- Namazları sarık veya takkeyle kılmak,
3- Abdestte, eli ve ayakları üç defa yıkamak,
4- Abdest alırken başı kaplama mesh yapmak [Maliki ve Hanbeli'de farzdır],
5- Misvak kullanmak,
6- Kuşluk, Evvabin, Teheccüd, Tehiyyet-ül-mescid, Sübha namazı kılmak,
7- İstişare ve istihare yapmak,
8- Aksırınca Elhamdülillah demek.
9- Ödünç verirken iki şahit bulundurmak veya senet yazmak. Buna vacib diyen âlimler de olmuştur,
10- Sünnete uygun selam vermek,(selamunaleyküm demek)
11- Cuma günü gusletmek,
12- Duada elleri sünnete uygun açmak,
13- Faydalı işe başlarken Besmele çekmek,
14- Yatağa abdestli girmek,
15- Ölüm veya kötü bir haber duyunca, (İnna lillah ve innâ ileyhi râci'ûn) demek.
(UNUTULAN SÜNNETİ YAPAN 100ŞEHİT SEVABI ALIR)
30
Din Bilgisi / bir başörtü öyküsü
04 Aralık , 2009, 10:01:01
Burası bir kumaş pazarı Ben de bir zamanların gözde bir kumaşıydım Ama şimdi eskisi gibi bana rağbet etmiyorlar Modam geçmiş Renklerim canlı değilmiş Yaşlı işiymişim Bu yüzden diğer parlak renklerin altında kalmış, ezilme tehlikesiyle karşı karşıyaydım O karanlık ve tozlu yerde yıllardan beri bekliyordum Üstümdeki top kumaşların parçaları bitiyor, yenileri geliyordu Ustam kumaşları düzlerken bazen bana gözü çarpıyor esefle "Yer kaplıyorsun yıllardan beri burada Seni artık buradan kaldırmak gerekiyor" diyordu kendi kendine

"Hayır" diye avazım çıktığı kadar bağırmak istiyordum "Bir gün elbet beni de alan biri bulunacak"

Diğer havalı renkler alay ederek "Komik olma, artık senin yüzüne bakan bile yok" dediler "Bir de bize bak Ne kadar da güzeliz! Renklerimiz şeker gibi Desenlerimiz göz alıcı Oysa sen ne kadar da iç karartıcısın!"

Kendimi savunarak "Hiç de iç karartıcı değilim! Bir zamanlar ben de yok satıyordum Aranan bir kumaştım!"

"O bir zamanlardı şekerim, şimdi bayanlar kendilerinin farkına vardılar Daha güzel olmak istiyorlar Daha çekici, daha göz kamaştırıcı olmak istiyorlar Ama sen mahkeme suratlısın!" dedi uçuk bir pembe kumaş

İşte her gün böyle sözler duyuyor, gittikçe daha derinlere doğru kayıyordum Doğru söylüyorlardı Benim çoktan modam geçmişti Oysa önceden bayanlar dikkat çekmemek için beni tercih ederlerdi Benden genellikle başörtüsü yaparlardı Ben bunları düşünürken içeriye genç bir bayan girdi Ağır tavırlarıyla, sade giyimiyle vakarlı birine benziyordu Ben bütün olanları diğer kumaşların altındaki küçük bir aralıktan izliyordum

Ustam müşteriyi görünce "buyurun küçük hanım, yardımcı olabilir miyim?" dedi

Genç kız sakin bir edayla bakışlarını kumaşların üzerinde gezdirip "başörtülük bir kumaş arıyorum" diye bir kuş gibi şakıdı Bunu duyar duymaz kalbimden vurulmuştum Bizim bulunduğumuz yere doğru geliyorlardı Üstümdeki uçuk renkli kumaşlar güzellik yarışına girmiş gibiydiler Benim duyduğumu onlar da duymuş, üstümde debelenip duruyorlardı Fısıldayarak "susun geliyorlar" dedim

Portakal rengi bir kumaş "Eee sana ne oluyor? Biz varken senin hiç şansın yok!" dedi eğlenerek

"Şans mı, kader mi göreceğiz!" dedim Genç kızın beni görmesini çok arzu ediyordum Ama nasıl? O kadar derinlerde kalmıştım ki, ustam beni zahmet edip çıkarır mıydı?

Ustam eline fıstık yeşili bir kumaşı alıp "Küçük hanım bu renk size çok yakışır Şimdi genç kızlar hep bu renklerden alıyor" dedi

Genç kız kumaşa göz ucuyla bakıp pek tenezzül etmedi Diğer kumaşları inceliyor gittikçe gül yüzüne bir kaygı gelip oturuyordu Ustam da genç kıza yardımcı oluyordu "Yine siz bilirsiniz ama bence yaşınıza şu pembe, turuncu rengi çok uygun" dedi

Renkli kumaşlar hep bir ağızdan "Eveeet!" dedi

Kendimi göstermek için büyük bir çabaya girmiştim Ama diğerleri beni itekliyor, kendileri öne geçmek için beni eziyorlardı İyice bunalmıştım "Ahh boğuluyorum, çekilin üstümden be!" diye bağırmak istiyordum Mutlaka beni arıyordu

Genç kız hayal kırıklığıyla "Aradığım burada değil galiba!" dedi

"Buradayım küçük hanım, ne olur devam edin!" diye bağırmak istiyordum O kadar altta kalmıştım ki, gördüğüm tek şey karanlıktı "ALLAH'ım ne olur bana yardım et!" dedim debelenerek

Genç kız kumaşlara üzgün bir şekilde bakıp "Teşekkür ederim" dedi ustama İşte gidiyordu Ustam desen beni unuttu "Usta! Duymuyor musun beni? Bak ben buradayım!" dedim çaresizlikle Biliyordum ki beni duymayacaktı Kaderimin gül yüzü gidiyordu işte

Ustam üstümdeki kumaşları düzlerken bir şey hatırlamış gibi birden "Küçük hanım bir dakika!" deyip üstümdekileri boşaltmaya başladı Aman ALLAH'ım, giderek rahatlıyordum Ferahlıyordum Diğer kumaşlar mızmızlanıyordu Kıvrak bir hareketle beni hızla çekip "Seni tamamen unutmuşum" dedi kendi kendine yine "Alıştık usta artık bu unutmalarına!" dedim ben de

Genç kız beni görünce hızla yanımıza geldi Gözleri ışıldıyordu Bana sevgiyle dokundu İşte birbirimize ilk sevdalandığımız an Gözlerini benden alamıyordu Ben de onun gül yüzünden Kader bizi bir araya getirmişti sonunda Diğer kumaşlar bize gıptayla bakıyordu

Bilge bir kumaş "Eyvah" dedi "Eyvah, çok gözyaşı göreceksin!" "Evet," dedim "mutluluk gözyaşları..."

Eve geldiğimizde genç kız dakikalarca aynanın karşısında benden gözünü alamadı Yıllardan beri böylesine değer verilmemişti bana Beni başına örtüp namaz kılıyor, Kur'an okuyordu Hiç böyle duygular yaşamamıştım Dışarıda gül yüzlümü bir kalkan gibi koruyor, kem gözlerden saklıyordum Onunla çok güzel günlere şahit oldum Arkadaşları tarafından çok sevilen bir kızdı Bazen dostluklarını kıskanıyordum Benim onu sevdiğim gibi acaba o da beni seviyor muydu?

Sürekli ders çalışıyor, kitaplar okuyor, uzun uzun düşünüyordu Bazı geceler masanın başında uyuyakalıyordu Kimi zaman uzaklara dalar, akşam olduğunda bir nilüfer gibi kendini iç dünyasına kapatırdı Sonra gözleri bana kayar, gül yüzü gerçekten bir gül rengini alırdı

Bir gün ikimiz de korkunç bir şeyle sarsıldık Mutlu günler sona ermişti artık Gül yüzlüm artık okuyamayacaktı Okuluna devam edemeyecekti Okuma hakkını elinden almışlardı Çünkü beni tercih etmişti Başörtüsünü Olmadık hakaretlere uğruyor, herkes geleceğini bilir gibi karanlık masallar uyduruyorlardı Artık bizim için yeni bir süreç başlamıştı Gül yüzlüm baskılara direnecek, kendisiyle aynı yasaklara maruz kalanlarla yeni ve anlamlı dostluklar kuracaktı

Zulme, sürgüne dûçar edilmişti Bu bir başörtüsü sevdası olmalı Sabret gül yüzlüm, sabret! Şu an karanlık Belki gecenin en koyu olduğu bir vakit Şafak yakındır gül yüzlüm, şafak yakındır Başak başak olacak bir gün ümitlerimiz ALLAH'ın rahmet kanadının altında buluşacak bir gün ellerimiz

31
merhaba arkadaşlar biobellinda temizlik ürünleri
yeni bir firma olması avantaj amwey in ilklerini düşünün şuan nekadar aylık alıyolar neden bizde öyle olmayalım
evde kullanabileceğiniz her şey
mikrofiberli bezler şampuanlar
EĞER DÜŞÜNÜRSENİZ  ÖZEL MSJ LA  TLF GÖNDERİN BEN ARAYIP ANLATİM
emin olun çok karlı bir iş
üstelik
BU AYA ÖZEL ÜCRETSİZ ÜYELİK
32
Tanışma Bölümü / merhaba arkadaşlar
27 Kasım , 2009, 09:28:19
merhaba arkadaşlar bende aranıza katılmak istiyorum yazdığınız msjları okudum acaba birbirlerini çok öncedenmi tanıyorlar diye düşündüm sohbetleriniz çok güzel sevincinizi de üzüntünüzüde paylaşa biliyosunuz inş artık bende katılırım hepinizi öpüyorum :flowers: