Show posts

This section allows you to view all posts made by this member. Note that you can only see posts made in areas you currently have access to.

Topics - βαlκιz

41
doğum günün kutlu olsun canım  :occasion5: :occasion5: :occasion14: :occasion14: :occasion14: :occasion14: :occasion5: :occasion5: :binkybaby: :binkybaby: :binkybaby:
42
   İnek sütü, çocukların normal büyümesi ve gelişmesi   için gerekli iyi bir protein ve kalsiyum kaynağı bir gıdadır. Annelerin   en merak ettiği konu ise; sütün kansızlık yapıp yapmayacağıdır. Gelin   hep birlikte bu sorunu netleştirelim!
  Çok Fazla Süt İçilmesi Zararlı mıdır?
 
  Çok süt tüketen çocukların diğer gıdalar için iştahları kalmaz. Yeterli   kaloriyi almalarına rağmen dengeli bir diyet almamış olurlar. Bu nedenle   çocukların günde 500 ml süt içmeleri, 750 ml yi aşmamaları   önerilmektedir.
 
  Çok süt içmek demir eksikliğine de neden olmaktadır. Demir büyüme ve   gelişme için olduğu kadar kan yapımı için de gereklidir. İnek sütü   yeterli demir içermemektedir. Var olan demir de barsaktan iyi   emilmemektedir. İnek sütü hassasiyeti olan çocuklarda ise yavaş yavaş   sızıntı barsaktan kanamaya neden olarak kansızlık yaratabilir.

Çok süt içerek diğer gıdaları tüketemeyen ve az demir alan çocuklar   soluk renkli olur, çabuk yorulurlar, ilk yaşlarda psikomotor gelişme   geriliği olabilir.
 
  Süt, içinde bulunan yağ ve kalori, beyin ve sinir gelişmesi için   elzemdir. Bu nedenle iki yaş altındaki çocukların yağsız süt içmesi   doğru değildir.
 
  Çözüm Önerileri Nelerdir?
 
  İnek sütü çocukların büyümesi için yararlı bir gıdadır.
 
  Anne sütünde daha fazla demir bulunduğu ve bu demir barsaktan iyi   emildiği için, bebeklere ilk yaş içinde anne sütü vermek daha uygundur.
 
  Çocukların günde tüketeceği inek sütü miktarı 500-750 ml olmalıdır. Eğer bu miktar aşılırsa süt, kansızlığa yol açabilir.
 
  Marmara Üniversitesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Elif Dağlı
 

alıntıdır
43
  Bebeklerde, en sık karşılaşılan ve en çok korkulan tiroid hastalığı,   tiroid hormonunun yetersiz salgılanmasıdır. Neonatal hipotiroidizm   olarak adlandırılan bu hastalıkta, bebeklerin tiroid bezesinden yeterli   tiroid hormonu salgılanmaz ve bebeğin fiziksel ve zeka gelişimi geri   kalır. Bu bebeklerde başarılı tedavi genellikle tam sonuç verirken   tedavi edilmeyen  bebeklerde dramatik gelişme geriliği kaçınılmazdır.   İşte bu nedenle erken teşhis çok önemlidir.
1981 yılından beri gelişmiş ülkelerde yeni doğan bebeklerde "neonatal   tarama testi" yapılarak bebek kılcal kan damarı kanında (topuktan   alınan bir damla kanda) bulunan neonatal TSH ve T4 hormonu ölçümü   yapılmaktadır. Bu tarama testi gelişmiş ülkelerde doğum sonrası yapılan zorunlu testlerdendir. Bu sayede bu ülkelerde  troit kökenli gelişme geriliği ortadan kalkmıştır.
Ne tür Sonuçları Olur?
Tiroid hormonu yetersiz (hipotiroid) olan bebeklerde tedavi   yapılmazsa zeka geriliği ve boy kısalığı dikkat çekmektedir. Zeka düzeyi   düşüklüğünün nedeni, troid hormon eksikliği (hipotiroidizm) sonucunda   beyinde oluşan hasara bağlıdır. Zeka düzeyi belirteci olan IQ çoğunlukla   85'in altında olmakta, ancak bazen 55'in bile altına inebilmektedir.   Aynı şekilde boy kısalığı aile tarafından farkedildiğinde artık geçen   süreyi geriye döndürmek mümkün olamamakta, sadece ondan sonraki dönemde   beklenen gelişme tedavi ile önemli ölçüde sağlanabilmektedir.  Zeka   geriliği ve boy kısalığı, kandaki hormonun düşüklüğü ile paralel   gitmektedir; hormon düzeyine kadar düşükse zeka geriliği ve boy kısalığı   da o kadar düşük olmaktadır.
Doğumda yapılan Tarama Testi çok önemlidir, çünkü tarama testi ile   ortaya çıkan tiroit hormon yetersizliği vakalarının bir kısmında muayene   ile hiç bir anormallik gözlenmemektedir. Bebek büyüdükçe   hipotiroidizmin diğer belirtilerine ilave olarak tiroid bezesinin   büyümesi (guatr) da görülebilir.
Hangi sıklıkta Görülür?
Bu hastalığın görülme sıklığı ülkeden ülkeye ve kullanılan tarama   testinin hassasiyetine göre değişmektedir. Avrupa'da her 3300 bebeğin   birinde tiroid hormon yetmezliği olduğu kabul edilmektedir.  Düşük doğum   ağrılıklı bebeklerde bu hastalık daha sık görülmektedir.
Nedenleri Nelerdir?
Bu hastalığın nedeni çoğunlukla doğuştan tiroid bezesinin   gelişmesinde ve normal fonksiyon göstermesinde ortaya çıkan   aksamalardır. Bu durum bazen tiroid bezesinin normalde olması gereken   yerde olmayıp başka yerlere yerleşmesi ve orada yeterli düzeyde   gelişememesine bağlıdır. Bu duruma ektopik tiroid denir. Bunun yanında   bazen tiroid bezesi normal yerinde ve büyüklüğünde olmasına rağmen   beyinden salgılanan TSH hormonunun eksikliği normal bir tiroid   fonksiyonu oluşumunu engelleyebilir. Bebekte bazen doğumdan sonra ortaya   çıkan nedenlerle de hormon yetersizliği olabilir. Bunların en yaygını   'tiroidit' denilen tiroid bezesinin iltihabıdır.
Belirtileri Nelerdir?
Doğum sonrasında uzayan sarılık, vücutta şişlik (ödem), doğumun   gecikmesi, doğum ağırlığında düşüklük, vücut ısısında düşüklük, kafa   arkasının büyük olması, emme güçlüğü, beslenme zorluğu, kilo almada   yavaşlık, yavaş hareket, uykuya eğilim çok fazla olması, kabızlık, karın   bölgesinin gergin ve şiş görünümü, solunum zorluğu, cilt kuruluğu, dil   büyüklüğü, ağlarken sesinin kalın ve bozuk çıkması gibi belirtilerin bir   kısmı görülebilir. Bu belirtilerin tümünün bir bebekte olması şart   değildir. Eğer tiroid hormon yetmezliği uzun sürerse hastanın tiroit   bezesi büyüyerek guatr gözle görülür hale gelebilir.
Tanı Nasıl Konulur?
Yeni doğan bebeklerdeki hipotiroidizm tanısının en kolay yolu doğum   sonrası tarama testi yapılmasıdır.Bu tarama testinde neonatal TSH ölçümü   yeterlidir. Daha sonraki dönemlerde ise kanda tiroid hormon düzeyi ile   neonatal TSH ölçümü yapılır. Bu ölçümlerden elde edilen sonuca göre   sintigrafi ve ultrasonografi gerekebilir. Sintigrafi, özellikle   ultrasonda tiroid bezesi görülmemiş ise (ektopik tiroid) yapılmalıdır.   Aksi halde 15 yaş altındaki hastalarda  sintigrafik inceleme tavsiye   edilmez.
Yeni Doğan Bebeklerde Zorunlu Tiroid Yetmezliği (Hipotiroidizm) Taraması şart!
Ortalama her 3500 yeni doğan bebeğin birinde tiroit hormon yetmezliği   görülmektedir. Batı ülkelerinde bu nedenle yeni doğan bebeklere tiroid   hormon yetmezliği taraması yapılmaktadır. Ortalama her 3500 yeni doğan   bebeğin birinde görülen fenilketanürü hastalığı için Batı ülkelerinde ve   ülkemizde tarama testi yaklaşık son 15 yıldır zorunlu hale gelmiş   durumda. Fenilketanüri hastalığında bu tarama testini yerleştirmeyi   başaran Türkiye, en az onun kadar yaygın tiroid hormon yetmezliğinde de   yeni doğan bebeklerde, aynı Avrupa ülkelerinde olduğu gibi, bu tarama   testini uygulamaya koymalıdır.
Nasıl Tedavi Edilir?
Yeni doğan bebeklerdeki hipotiroidizm tedavisinde, eksik olan tiroid   hormonunu bebeğe ağız yoluyla vermek esastır. Tedavinin takibi önemli   olup verilen dozun yeterli olup olmadığının devamlı takibini gerektirir.   Yeterli verilmezse gelişim geriliği devam ederken fazla verilmesi   durumunda yan tesirler ortaya çıkabilir.

alıntıdır
44
Diş Çürüğü Sizden Bebeğinize Bulaşabilir   
Günümüzde birçok hastalık gibi diş çürükleri de çocuklara bulaşabiliyor. Diş Hekimi Protez uzmanı Çağdaş Kışlaoğlu, anne-babaları bu konuda uyarıyor. 1 yaş ile 2,5 yaş arasındaki çocukların ağız ve diş sağlığından ebeveynlerin sorumlu olduğunu söyleyen Dr. Çağdaş Kışlaoğlu, diş çürüğünün, anne ve babadan çocuğa bulaşabilen bir hastalık olduğuna dikkat çekti.

Bebek doğduğunda ağız ortamı çürük yapıcı bakteri içermez. Bu bakteriler büyük olasılıkla dişler sürmeye başladığında, sıklıkla da anneden bebeğine bulaşır.

Diş Hekimi Protez uzmanı Çağdaş Kışlaoğlu, çok bileşenli bir iltihap hastalığı olan diş çürüğünün bulaşıcı özellik taşıdığını söyledi. Bu bulaşmada anne-babanın (özellikle annenin), dikkat etmesi gereken belli özellikler olduğunu ifade eden Dr. Kışlaoğlu, "Bulaşmanın olmaması için anne, bebeğini beslerken kaşık, emzik, biberon gibi araçları kendi ağzıyla temasta bulundurmadan kullanmalıdır. Aksi halde anne, çürüğe yol açacak organizmaları kendi ağzından bebeğine aktarır" dedi. Dr. Çağdaş Kışlaoğlu, anne bulaşmayı üç yaşına kadar kontrol ederse bu süreden sonra olabilecek aktarımın çocukta çok şiddetli çürük enfeksiyonu yaratma olasılığının düşeceğini vurguladı.

Ebeveynlere, çocuklarının ağız ve diş sağlığı konusunda uyarılarda Dr. Çağdaş Kışlaoğlu, şu bilgileri verdi:

"İlk süt dişlerinin sürmesini takiben anne ve baba, bebeklerinin dişlerini ya bu iş için üretilen özel fırçalar ya da temiz bir tülbent, gazlı bez parçası yardımı ile düzenli olarak fırçalamalıdırlar. Bebeklerin beslenmesi sırasında ballı emzik, şeker içerikli sıvı gıdaları içeren biberonun kullanımları biberon çürüğü olarak adlandırılan üst ön kesici dişlerde çürüklerin oluşmasına neden olmaktadır. Bebeklerin uykuya şekerli süt vs. içeren biberonlarla yatırılmaları ağızlarında kalıcı sorunların oluşmasına neden olur"

Anne-baba iyi model olmalı

Diş Hekimi Protez uzmanı Çağdaş Kışlaoğlu, anne-babaların, bebeklerini bir sorun olsun ya da olmasın 6 ayda bir diş hekimine kontrole götürmelerinin önemini vurguladı. "Anne ve baba, çocuklarını diş sağlığına önem veren bireyler olarak görmek istiyorsa, onun önünde düzenli olarak ağız bakımına dikkat eden doğru bir model oluşturmalıdırlar" diyen Dr. Kışlaoğlu, bu konuda doğru ödüllendirmede alışkanlığın yerleşmesinde yardımcı olabileceğini vurguladı.

Dr. Kışlaoğlu, ağızlarında yılda 2'den fazla yeni çürük oluşan çocukların, çürük gelişimi açısından oldukça yüksek bir risk altında olduklarına dikkat çekti.

Diş Hekimi Çağdaş Kışlaoğlu


   
ALINTIDIR
45
Bebek Sağlığı ve Eğitimi / KLİP SENDROMU
28 Şubat , 2011, 10:18:40
  Psikiyatristlere göre; televizyon kanallarındaki müzik kliplerini sürekli izleyen 0 ile 3 yaş arası bebekler, hayata ilk adımı atamıyor.

Sosyalleşme temellerinin atıldığı bu dönemde uğradıkları, "Klip bombardımanı" nedeniyle minikler isimlerini bile öğrenemiyorlar.

Ses ile ağız hareketleri arasında bağlantı kurarak, dış dünyaya ilk adımlarını atmaları gereken, 0-3 yaş döneminde aldıkları hasarla, "hayata başlama" şansı azalan çocuklar, ancak "özel" eğitimle en başa dönebiliyorlar. Tıp literatüründe Klip sendromu olarak yerini alan bu "gerileme" ile ilgili Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Prof. Dr. Yankı Yazgan, "Çocuklara bu dönemde klip seyrettirmek şeker hastası bir çocuğa şeker yedirmeye benziyor" yorumunu yapıyor. Televizyon karşısına oturtulup, "Müzik kulağı gelişsin" diye klip seyrettirilen tüm 0-3 yaş arası bebekleri etkisi altına alan bu sendrom, kimi çocuklarda hafif, kimi çocuklarda ağır tahribat yaparak kendini gösteriyor. Her kesimden yüzlerce aile çocuklarındaki konuşamama, tepkisizlik, ilgisizlik, konsantrasyon bozukluğu gibi şikayetlerle doktorların kapısını aşındırıyor.

Çocukların oyalanması ya da sakinleşmesi için sürekli televizyonlardaki kliplerin karşısına oturtulduklarına dikkat çeken Prof. Dr. Yazgan, "Sosyalleşmenin temelleri üç yaşına kadar atılır. Klip karşısında bırakılan çocuk, yalnız başına hiçbir şey yapılmadan bırakılan çocukla eşdeğerde büyütülüyor demektir. Televizyon hiçbir zaman çocuklar için iletişim aracı olamaz. ıletişim kurmaktan uzak büyüyen çocuklar sonraki dönemde özel eğitim görmek zorunda kalıyorlar" diyor.

ıFADE GÜÇLÜĞÜ YARATIYOR

Genetik olarak risk taşıyan çocuklarda kliplerin bu riski çok daha yukarı taşıdığını vurgulayan Prof. Dr. Yankı Yazgan'a göre kliplere maruz kaldıkları için iletişim becerileri gelişemeyen çocuklar bir noktadan sonra gözetim altına alınmak zorunda kalınıyor. Televizyonun ilişkiye girilebilen bir araç olmadığının altını ısrarla çizen Yankı Yazgan, "Çocuklar görsel olarak öğrenmeye daha yatkın oldukları için kliplere ilgi duyuyorlar ancak, bu onların anlama ve ifade güçlüğüne kapılmasına neden oluyor" diyor.

Genetik olarak risk taşıyan çocuklarda kliplerin iletişim becerileri konusunda ciddi hasarlar bıraktığına değinen Prof. Dr. Yankı Yazgan, "Çocukların bu dönemde anne ve babalarıyla, çevreleriyle iletişim kurmaya ihtiyacı vardır. Kliplerle baş başa bırakmak onların bu ihtiyaçlarını durdurmak anlamına gelir" diyor. Prof. Dr. Yankı Yazgan, hastalığın teşhisinin ardından çocukların durumlarının incelenerek tedavi sürecinin başlatıldığını kaydediyor; "Genetik riski düşük olan çocuklarda tedavi sonrası olumlu gelişme sağlanıyor ancak yüksek olanlarda sıkı bir özel eğitim programı gerekiyor. Çocuklar bu dönem içinde kliplerden tamamıyla uzaklaştırılıyorlar"

DOKTORLAR UYARIYOR

Doktorların da bu konuda uyarıları var. "Klip bebekleri"nin "Otizm"e giden süreçte mutlaka bazı işaretler verdiklerini ifade ederek anne- babaların duyarlı olmaları gerektiğini belirtiyorlar ve kolayca fark edilebilecek bir kaç , "işaret" sıralıyorlar.

* Göz göze gelmemeye çalışır.

* Yüz ifadesi ciddidir, donuktur ya da hüzünlü gibidir

* ılgilendiği şeyi parmakla göstermez

* Yaşıtlarından uzak durur, yanlarına sokulmaz

* Aşırı utangaç gibidir, anne babasına yapışır

* Garip parmak hareketleri yapar ya da ellerini uzatıp çevirerek bakar.

* Orta derecedeki ağrıları umursamaz görünür.

* Yeni ortamlarda bulunmak istemez, alışkın olduğu ayrıntıları arar.

* Kendi kurduğu düzenin bozulmasından çok rahatsız olur.   

 
::) :icon_scratch:
alıntııdır
46
Çocuklarda şeker hastalığı görülme sıklığı artıyor  Uzmanlar, hastalığın 5 yaşın altında görülme sıklığının giderek arttığını belirtiyor. DEÜ Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk Sağlığı Ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Endokrin Ve Metabolizma Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ece Böber, ''Eskiden yılda 2-3 tane çocuk diyabet vakamız olurdu. Şimdi ayda 2-3 tane oluyor'' diyerek aileleri uyarıyor.  - Çocukluk çağı diyabetinin sebebi nedir?  Halk arasında şeker hastalığı olarak bilinen diyabet 1.5-2 yaşındaki çocuklarda dahi görülüyor. Bu rahatsızlığın 5 yaşın altında görülme sıklığı giderek arttı. Bağışıklık sisteminin yanlış yönde çalışması'' sonucunda bu rahatsızlık görülür. Çocukluk çağında görülen diyabetin, kiloyla çok tatlı, şekerleme yemeyle bir ilgisi bulunmaz. Bu rahatsızlığın en önemli bulgularının çok su içme, çok idrara çıkma, yediği halde zayıflama, kilo kaybı, bitkinliktir. Anne babasında ya da ailesinde herhangi bir şeker hastası olmadığı halde birçok çocukta bu rahatsızlığa rastlanır.  - Ülkemizde çocukluk çağı diyabetinin görülme sıklığı nedir?           Türkiye'de 2000 yılında yapılan bir araştırmada 15 yaşın altında diyabet  görülme sıklığının her 100 bin çocukta 2.5 olduğunu gösteriyordu. Bu rakam gün  geçtikçe tırmanmaktadır. Bağışıklık sistemi hücreleri, pankreasın ürettiği insülini yabancı madde olarak algılıyor ve onları parçalıyor. Bağışıklık sisteminin  yanlış çalışmasından dolayı diyabet oluşuyor. Mutlaka bu rahatsızlıkta  çevresel faktörler, iklimsel faktörler var. 3. dünya ülkelerinde diyabet görülme oranı çok seyrek. Ülke geliştikçe artıyor. Ekvator kuşağındaki ülkelerde diyabet çok az. Dünyada en sık diyabet görülen ülke Finlandiya. Bu ülkede 15 yaşın altındaki her 40 çocuktan birinde diyabet görülüyor.  - Son zamanlarda size gelen vakalara baktığınızda siz de artış olduğunu bir hekim olarak gözlemleyebiliyor musunuz?    Türkiye'de eskiden yılda 2-3 vakamız olurdu, şimdi ayda 2-3 vakamız oluyor. Diyabet görülme yaşı da aşağıya kaydı. Eskiden 12-14 yaş grubunda çok görüyorduk. Şimdi 5 yaş altında görme sıklığı giderek artıyor. 1.5-2 yaşında hastalarımız var. 18 yaş altında yalnızca bizim hastanemizin 200-250 civarında kayıtlı hastası var. 18 yaş altında sürekli tedavi gerektiren kronik hastalıklar arasında astımdan sonra diyabet ikinci sırada yer alıyor. Diyabetin görülme sıklığı, lösemililerden çok daha fazla. Bu rahatsızlığın genetik bir yanı yok. Anne de ya da babada varsa çıkar gibi kaide yok. Hastalarımızın yüzde 95'ininin ailesinde diyabet yok.  -Bu çocuklar çikolata, şeker gibi yiyecekleri yaşamları boyunca yiyemeyecekler mi?   Diyabet hastalığına karşı insülinsiz bir tedavi yoktur. Maalesef diyabetli çocukların hayatları boyunca artık tatlı, çikolata yiyemeyecekler. Aileler çocuklarının diyabet hastası olduğunu öğrenince büyük bir şok yaşıyorlar. O süreci kolaylaştırmak ve hastalığı öğretmek bizim için çok önemli. Çünkü hasta ile aile işbirliğinin önemi burada büyük önem taşıyor. Diyabet hastası çocuklar, artık hayatları boyunca tatlı, çikolata, şekerleme yiyemeyecek. Kan şekerini ani yükselten her türlü tatlı besinler, pasta, çikolata yiyemeyecek. Çocukluk çağı olduğu için bunlardan hiç yemeyeceksin diyemiyoruz. Doğum günü gibi çok özel durumlarda sınırlı miktarda ancak bunlardan yiyebilirler. Çok özel durumlar haricinde belli saatlerde yemek zorunda. Çünkü insülin iğnelerinin etki süresine göre öğünleri ayarlıyoruz. Amacımız, çocuğun olabildiğince normale yakın bir hayat sürmesi. Kendini diğer çocuklardan ayrı hissetmemesi, insülin iğnelerini kabul etmesidir.

 
  ALINTIDIR
47
DOGUM GÜNÜN KUTLU OLSUN DİLEK
 
   Bir yıl daha bitti, ama sakın üzülme zaman çabuk geçiyor diye... Unutma ki herkes aynı şeyi yaşıyor. Bu yılın sonunda geriye baktığında umarım "harika bir yıldı" dersin .iyiki dogdun :flowers:
48
  1- Diş macununu ıslatmayın...
2- Kalp... krizi ve Aspirin
( ÖNEMLİ )...


1-Diş macununu ıslatmayın


Diş macununu ıslatmayın
Türkiye, ağız-diş sağlığı konusunda sınıfta kalan ülkeler arasında ilk
sıralarda...

Doğru bilinen yanlışlar ve önemsenmeyen detaylar ağız sağlığının
bozulmasına neden oluyor.

Yemeklerden hemen sonra dişleri fırçalamak besinlerdeki asitlerin ağızda
dağılmasına neden olduğu için dişleri zayıflatıyor. Dişleri yemeklerden en
AZ bir saat sonra fırçalamanın daha uygun olduğunu söyleyen Memorial
Etiler Tıp Merkezi Diş Hastalıkları Bölümü'nden Dt. Hacer Esved
Alireisoğlu, Türkiye'de ağız ve diş sağlığına yeterince önem verilmediğini
söyledi ve bu konuda sık yapılan hataları şöyle sıraladı:

DİŞ MACUNUNU ISLATMAYIN

Diş macununun bilinenin aksine suyla ıslatılmaması gerekir. Islanan diş
macunu etken maddesini kaybeder. Diş macunu leblebi tanesi büyüklüğünde
kullanılmalıdır. Unutmayalım ki diş macunu sadece diş fırçalamayı
kolaylaştırıcı bir ajandır.

"NE KADAR UZUN FIRÇALARSAM O KADAR İYİ" DİYE DÜŞÜNMEYİN
Diş temizliği hakkında bilinen yanlışlardan biri de dişleri uzun süre ve
sert şekilde fırçalayarak daha çok bakteri öldürüldüğü inancıdır. Yapılan
araştırmalar iki dakikayı aşan fırçalamanın daha çok bakteri öldürmediğini
gösteriyor. Dişlerin günde en AZ bir kez iki dakika süreyle çok sert
olmadan fırçalanması ve diş ipi kullanımıyla ideal bir diş temizliği
sağlanabilir. Sigara, çay ve kahve tüketimi fazla olanlarda meydana gelen
dil pası kokuya neden olabilir. Bu durumda dişler fırçalandıktan sonra
dili de fırçalamak
gerekir.

ARITICI GIDALAR TÜKETİN

Doğal diş fırçası olarak bilinen elmanın yanı sıra çiğ havuç, patlamış
mısır ve kereviz özellikle yemek aralarında tüketildiğinde mekanik bir
temizlik sağlayacaktır.


ELMA SİRKESİYLE GARGARA YAPIN

Sabahları elma sirkesiyle gargara yapın ve sonra dişlerinizi fırçalayın.
Sirke, lekelerin yok olmasına, dişlerinizin beyazlamasına ve
dişetlerinizdeki mikropların ölmesine yardım eder.

AĞIZ KOKUSU İÇİN KAHVE ÇEKİRDEĞİ
ÇİĞNEYİN

Ağız kokusu gündelik yaşamda insanı sosyal ve psikolojik olarak etkileyen
bir rahatsızlıktır. Kötü ağız kokusu, hem kişiyi etkiler hem de çoğu zaman
mahçubiyete sebep olur. Ağız boşluğunda yaşayan bakterilerin artıkları
olan sülfürlü bileşikler kötü kokuya yol açar. Kahve çekirdeği çiğnemek bu
sülfür bileşenlerini ortadan kaldırır.

KEYİFLİ BİR KEŞİF "KAKAO"

Kakao çekirdeğindeki antibakteriyal içerik nedeniyle, çikolata dişlere
zarar vermiyor. Şekerlemeler ise dişlerin baş düşmanı. Meyve sularındaki
asit ise her türlü dişe zararlı. Aynı şekilde laktoz içeren süt de, diş
çürüklerine yol açıyor.

YEMEĞİ PEYNİRLE
SONLANDIRIN
Meyve suları, tatlılar, sert kıvamlı şekerler, karamel, muz gibi
yiyecekler dişlerde çürük oluşturma riskini artırıyor. Tatlı yedikten
sonra süt, ayran içmek ve peynir yemek, şekerin ve ortaya çıkan asidin
zararlı etkilerini önler. Ph seviyesini kontrol ettiğinden dişler için
koruyucu kalkan
oluşturur.

2-Kalp krizi ve Aspirin ( ÖNEMLİ)


Neden yatağınızın başucunda aspirin olsun?
Kalp krizleri hakkında


Sol kol ağrısı dışında başka işaretleri de var kalp
krizinin..

Yoğun ense ağrısı, kusma, terleme de daha seyrek ama gözardı edilmemesi gereken belirtilerden.


Not: Kalp krizinde göğüste illa ki ağrı olacak diye bir şey yok!!.
Uykularında kalp krizi geçiren çoğu (yaklaşık 60%) insan, bir daha uyanamadı. Yine de, yoğun göğüs ağrısı ile de uyanabilirsiniz.
Diyelim ki başınıza geldi, derhal ağzınıza iki aspirin atın bir damla su ile yutun
Sonra da

- Yakında oturan bir akraba ya da arkadaşınızı arayın.

- "kalp krizi!" deyin
- 2 aspirin aldığınızı da söyleyin .
- Mutfak ya da holden bir sandalye alıp giriş kapısına yakın bir yere oturun ve, yardımın gelmesini bekleyin.
~Sakın yere uzanmayın!!!~

Bir kalp cerrahına göre, eğer bu mesajın ulaştığı herkes, en az 10 kişiye dağıtırsa, muhtemelen bir kişini hayatı kurtulabilir. 
49
  yarışma programı çember bu akşam Showtv ekranlarında başlıyor

Kendi iradenizle özgürlüklerinizden, alışkanlıklarınızdan, isteklerinizden vazgeçebilir misiniz? 3 gün; kameralar önünde 5 kişi ile bir ÇEMBER'in içinde yaşarken ne kadar dirençli olabilirsiniz? Kazanmak ve kaybetmek arasında bir yarış...Ödül 100.000 TL! 'Çember' 8 Şubat Salı akşamı Show Tv'de başlıyor!

3 tam gün boyunca çapı 3.5 metre uzunluğunda olan Çember'in içinde birbirinden ilginç 5 kişinin tabiri yerindeyse yaşam mücadelesine şahit olacaksınız. 5 kişinin burun buruna, sınırları kati olarak çizilmiş bir Çember'in içinden hiç çıkmadan yarıştıkları 3 günlük uzun bir maratona hazır mısınız? Çember, ödülü 100.000 TL olan bir dayanıklılık, dirayet, sabır yarışmasıdır. Yarışmacılar açlık ve susuzluklarını gidermek için ederi anaparadan düşülmek üzere ihtiyaçlarını ekibimizden satın alırlar, ancak bu yarışmada her şey kulağa geldiği kadar kolay değil.



Tabii Çember yarışmacılarının yüzleşmek zorunda olduğu tek zorluk bu değil. Yarışmacılar ekibimizin zamansız olarak kendilerine sunduğu bilmeceleri çözmek, yarışmaları kazanmak ve bir çoğu için artık iyice yorulmuş olan hafızalarını zorlamak zorunda kalacaklar. Kazandıkları her oyun karşılığında ekstra hediyeler, avantaj ürünleri ya da ödüllerine eklenecek fazladan para kazanma şansı yakalayacaklar. Oyunların zorluk derecesine ve çıkardıkları yarışmanın niteliğine bağlı olarak ödüllerin değeri değişecek. Belki rakiplerinden birini eleme kudretine sahip olacaklar, belki de burunlarında tüten, desteğine ihtiyaç duydukları bir yakınlarıyla görüntülü görüşme hakkı kazanacaklar
 
50
[ 2 kişilik ]
2 yumurta
2 çay bardağı yoğurt
tuz
2 diş sarımsak
3 su bardağı su
1 tatlı kaşığı tereyağ - 1 tatlı kaşığı zeytinyağ
1 çay kaşığı tatlı kırmızı toz biber
Soğuk suyu tencereye boşaltın.su kaynayınca içine tuzu atın.yumurtaların sarılarını patlatmadan içine kırın 3-5 dk kaynadıktan sonra delikli kepçe yardımıyla sudan alın.yoğurda sarımsağı ezerek ve tuzunu ekleyin. yumurtaların üzerine döküp dileğe göre yağ ve toz biber karışımı kızartıp üzerine dökülebilir. Afiyet olsun.. 


Uploaded with ImageShack.us
51
canım arkadaşım doğum günün kutlu olsun
nice yaşlara inşallah
herşey gönlünce olsun
eşin oğlun ailen ile bir ömür mutlu ol :occasion5: :occasion14: :occasion14: :opucuk: :occasion14: :occasion5: :occasion5: :occasion16: :occasion16:
52
cimcime doğum günün kutlu olsun
yeni yaşında hep mutlu ol hiç hasta olma anneyi üzme uslu ol  :occasion14: :occasion5: artık sende 3 yaşını bekleyen bebekler kervanına katıldın  :occasion14: :hello2: :hieyt: iyiki doğdun canımm :binkybaby: :love9: :love9: :love9: :occasion16: :occasion16: :occasion16: :occasion16: :occasion16: :occasion16: :wav: :wav: :wav: :wav: :wav: :wav:
53
doğum günün kutlu olsun miray su
iyiki doğdun
kendin gibi bahtında güzel olsun  :amin: :nazar: :nazar: :nazar: :nazar: :nazar: :occasion16: :occasion16: :occasion16: :occasion16: :occasion16: :occasion16: :wav: :wav: :wav:



          miray su emine hanımın kızı bilmeyenler için söylim :k06:
54
Mamalar - Bebek Yemekleri / Ekmek balığı
22 Ocak , 2011, 03:10:29
  Kullanılan Malzemeler:
1.2 yumurta

2.¾ su bardağı süt

3.1 tatlı kaşığı vanilya

4.1 tatlı kaşığı pekmez

5.4 dilim tost ekmeği
Hazırlık

Tarifin Hazırlanışı
1.Bir kasede yumurtaları iyice çırpın. Sütü, vanilyayı ve pekmezi yumurtalara ekleyip iyice karıştırın. Ekmek dilimlerini bu karışıma batrıp iyice ıslatın. Isıtılmış teflon tavada dilimlerin önce bir yüzünü sonra da diğer yüzünü pembeleşinceye kadar pişirin.
55
.Yalancı difteri olarak da adlandırılan bu hastalığın belirtileri oldukça belirgindir. Hafif bir nezle ve öksürükle yatan çocuk, gece yarısı boğulur tarzda bir öksürükle uyanır<Öksürük, köpek havlaması şeklindedir. Krup, ses tellerini tutan virüslerin neden olduğu bir tür enfeksiyondur. Nefes alan ya da ağlayan çocukta ıslık şeklinde ses­ler duyulabilir. Gırtlakta şişmeler oluşur ve solunum yolları tıkanır. Çocuk solu­num güçlüğü çekerek paniğe kapılır



Krup hastalığı için önerilen modern tıp tedavileri

Buhar banyosu önerilir. Hastalığa neden olan etken bakteri ise, antibiyotik kullanımı­na başlanır. Antienflamatuar etkisi olan asetaminofen hapları da kullanılabilir



Doğal sağlık tedavileri

Lobelya ve homeopati literatürüne "black cohosh" adıyla geçen yılan otu adlı bitki spazmı dindirir, balgamı tedavi eder ve akciğerleri temizler

Yaban kirazı spazmı giderir, balgama iyi gelir

Lavanta ve papatya çiçeklerini kaynar su dolu bir leğenin içine karıştırın. Ço­cuğunuzun leğenden çıkan havayı teneffüs etmesini sağlayın

Papatya, kedi annesi ve yaban kirazı bitkilerini demleyin. Çocuğunuza gece yatmadan önce ya da hastalığı yoğun olarak yaşadığı anlarda bu karışımdan azar azar içirebilirsiniz

Çocuğunuza kekik ve okaliptüs yağlarını kullanarak ayak banyosu yaptırabi lirsiniz



Homeopati tedavileri oldukça etkilidir

Hastalığın nöbetler halinde görüldüğü anlarda her 20 dakikada bir deniz süngeri kullanabilirsiniz. Deniz süngerini nasıl elde edebileceğiniz ve nasıl kullanabileceğiniz konusundaki bilgileri homeopati uzmaojnızdan elde edebilirsiniz

Soğuk su isteyen ve su tüketiminden sonra kusan çocuklar için "fosfor" maddesi kullanılabilir

Derinden gelen, at hırıltısına benzeyen öksürük vakaları için "drosera" ad­lı bitkiyi kullanabilirsiniz

Bach çiçek esansları çocuğunuzu rahatlatır ve nefes almasını kolaylaştırır. Ço­cuğunuzun sırtını ve göğüs bölgesini Bach çiçek kremi ile ovabilirsiniz

Kaya gülü (rock rose) adlı bitki korkup paniğe kapılan çocuklar için kullanıla­bilir.

Çocuğunuz öksürük nedeniyle aşırı bir şekilde yorulduysa, zeytin işe ya­rayacaktır

Okaliptüs, lavanta, çam, tarçın, papatya ve kekik yağlarını karışım haline geti­rin. Elde ettiğiniz karışımı buharlaştırıcı bir tüpe (inhalatöre) koyun ya da ayak banyosu için kullandığınız suya ilave edin

Birkaç damla okaliptüs ya da lavanta yağı damlattığınız mendili çocuğunuzun yatağının yanında bir yere koyun. Bu yağlar çocuğunuzun nefes almasını ko­laylaştırır

Birkaç damla lavanta yağını birkaç damla zeytin yağı ile karıştırın. Elde ettiği­niz karışımı, çocuğunuzun göğüs ve sırt bölgesine yaptığınız masajlarda kul­lanabilirsiniz

Bal ve limon karışımı ile hazırladığınız sıcak içecek çocuğunuzda görülen be­lirtilerin hafiflemesini sağlayacaktır. Balın içindeki antibakteriyei özellik, bak­teriler nedeniyle ortaya çıkan krup vakalarının tedavisinde kullanılabilir



Faydalı terapiler

Geleneksel Çin terapileri, homeopati, aromaterapi, akupunktur, herbaîizm

Evde yapabilecekleriniz

Çocuğunuzun, bir leğenin içine doldurduğunuz sıcak suyu teneffüs etmesini sağlayın.

Bu sırada çocuğunuzun başını bir havlu yardımıyla örtebilirsiniz.

Çocuğunuz bu tavsiyemizi uygulamayı reddediyorsa, banyoya gidin ve tüm sı­cak su musluklarını açın.

Banyonun buharla dolmasını sağlayın.

Çocuğunu­zun banyodaki buharı teneffüs etmesi de işe yarayacaktır

Çocuğunuzun baş kısmını ya da vücudunun üst kısmını bir yastık yardımıyla yükseltin.

Bu şekilde soluk alıp vermesini de kolaylaştırmış olursunuz





Uyarı Çocuğunuz morarırsa, acilen doktor çağırın




56
doğum günün kutlu olsun nice yaşlara güzel kızın annesi :hello2: :hello2: :hello2: :opucuk:

57
Tebrikler - Kutlamalar / EZGİ NİCE YAŞLARA
08 Ocak , 2011, 01:05:58
DOĞUM GÜNÜN KUTLU OLSUN EZGİ NİCE YAŞLARA
HERŞEY GÖNLÜNCE OLSUN  :flowers: :hello2: :hello2: :hello2: :hello2: :hello2: :hello2: :hello2:
58
varmı kullanan ne için verdi doktor ne işe yarıyo bu
59
hoşgeldin yağmur bebek sefalar getirdin :hello2: :hello2: :hello2: :hello2: :hello2: :nazar: :nazar: :nazar: :nazar: :nazar: :nazar: :nazar: :nazar: :nazar: :nazar: :nazar: :nazar:
60
canım senin doğum günün geçmişti sanırım ama burda bugün diyo
neyse
nicee yaşlara doğum günün kutlu olsun canım :opucuk: :hieyt: :hieyt: :hieyt: :flowers: