Gece yavaş yavaş örtmüştü kentin üstünü. Karşı kıyının ışıkları çırpınıyordu denizin yüzünde. Ve ay yaralı yüzüyle izliyordu dünyayı yukarıdan. Genç adam uykuya açtığı delikten oğluna bakmaktaydı. Oğlu uyanmış, beslenmiş ve tekrar uykuya dalmayı bekliyordu. Uzandı, genç kadının kucağından aldı yavaşça oğlunu. Usul usul sardı kollarını küçücük bedenine. Oğul öylesine küçüktü ki kolları arasından yalnızca uykulu gözleri görünüyordu. Gözleri öylesine büyüktü ki genç adamın gözü başka birşey görmüyordu. Uykulu gözler kapanmaya başladıkça büyük bir huzur kollarının arasından vücuduna yayılıyordu. Gözleri öylesine büyüktü ki kapandıkça ışıldıyordu. Gözleri, gözler, göz.... Kapandı. Genç adam uykuda açtığı deliği huzur ipiyle dikti. gözleri kapandı. Hala aynı ışığı görüyordu...Masal kendini yazmaya devam ediyor ve az sonra şafak sökecek..........