26 Nisan , 2024, 02:48:20

Haberler:

www.herseyibilen.co Durma! Merak ettiğin her konuda her soruyu sen de sor!


Show posts

This section allows you to view all posts made by this member. Note that you can only see posts made in areas you currently have access to.

Topics - βαlκιz

102
video paylaşmak istiyorum ama olmuyo yapamıyorum nasıl oluyo  :dontknow:
103
doğum gününüz kutlu olsun
allah sizi sevdiklerinizden ayırmasın
herşey gönlünüzce olsun nice seneler  :D :occasion16: :occasion16: :occasion16: :occasion16: :occasion16: :occasion16: :occasion16: :icon_flower: :icon_flower: :icon_flower: :icon_flower: :icon_flower: :icon_flower: :icon_flower: :icon_flower:
104
İKİZ BEBEKLERİN UYKU DÜZENİ


İkiz bebeklerin uyku rutini tek bebeklere göre farklı mıdır? Farklıdır


İkiz bebekleri uyutmakla ilgili pek çok merak edilen konu vardır



1. Bebekler aynı anda mı uyutulmalı

2. Bebekleri nasıl uyutmalı? Bebekler aynı aytakta mı ayrı yatakta mı uyutulmalı

3. Bebekleri aynı odada mı yatırmalı ayrı odada mı yatırmalı

4. Uyku düzenimi ne zaman kuracağım

5. Günkül uyku düzeni ne olmalı

6. Uyku rutinini nasıl kuracağım




gibi sorulardır.

bebekler aynı andamı uyutulmalı


Bebekler aynı anda uyursa anneye dinlenecek ve daha doğrusu nefes alacak daha fazla zaman kalacaktır. Aynı anda uyutma bebekleri ancak aynı anda uykuya vermekle mümkün olur. Ancak yenidoğan ikizlerde uykuya eğilim daha fazla olduğundan (günde 16 saat kadar!) aynı anda uyutma çabasına girmeye gerek yoktur. Yendoğan bebekler genellikle kısa bir beslenme sürecinin ardından uyurlar. Anne diğer bebeği beslerken ikizi mışıl mışıl uykuda olacaktır. Ancak 3. aydan sonra bebekleri bir düzene koymak adına besleme sonrası uyutmadan bekletip iki bebeği de aynı anda uyutma eğitimi verilebilir

2. Bebekleri nasıl uyutmalı?

Bebekleri uyuıtmanın geleneksel ve modern yöntemleri vardır. Geleneksel yöntemler kucakta sallama, tıpışlama ve ayakta sallayarak uyutma şeklindedir. Bebeklerin pek çoğu sallama hareketinden dolayı rahatlar ve kolayca uykuya dalar. Bu hareketin anne karnındaki salınım hareketini andırması ve bunun bebeğe rahatlık duygusu vermesi bir fikir olarak sunulur. Ancak sallayarak ve kucakta uyutma bir zaman sonra alışkanlığa dönüşeceğinden anne/bakıcı bu yöntemden rahatsızlık duymaya başlaybilirler. Bebekle annenin/babanın ten teması bebeklerin çocukluk ve yetişkinlik dönemindeki duygusal tatmini olumlu etkiledği blinmektedir. Bu nedenle erken bebeklik döneminde (0-3 ay) kucaklamak, sarmalamak bebeklere sakinlik verip uykuya dalmada kolaylık sağlayabilir. 3. aydan itibaren bebekleri yatağa brakıp kısa bir tıpışlamadan sonra yataktan uzaklaşılmalı bebeğin kendi başına uyuması sağlanmalıdır



3. Bebekleri aynı odada mı yatırmalı ayrı odada mı yatırmalı

İkiz bebeklerin aynı odada uyumasındabir sakınca blunmamakla birlikte ayrı oda seçeneği aileye artı bir yük getirmeyecekse daha uygundur. Yaşama anne rahmini paylaşarak başlayan ve pek çok şeyi paylaşmak durumununda kalan ikizlerin bireyselleşme sürecinde bazı özerklikle yaşamsı gerekir. Odalarının ayrı olması bireyselleşmeye olumlu katkı yapacağı kanaati vardır. Tek yumurta ikizlerinin uykuya dalma davranışı benzer olmakla birlikte çift yumurta ikizleri ve diğer çoğul bebeklerin tamamen bağımsız karakterde oldukları unutulmamalıdır. Bu nedenle, uykudan erken uyanma, uykuya ağlayarak dalma, uykuda ağlama gibi nedenlerle odalarını ayırmak gerekebilir.

4. Uyku düzenimi ne zaman kuracağım?

Bebeklerinizin genel uyumuna göre 3. haftadan itibaren uyku düzeninizi kurmaya koyulabilirsiniz. Ancak 12. haftaya kadar bir düzen kuramadıysanızda üzülmemelisiniz. Bebekleriniz daha çok minik.



5. Günkül uyku düzeni ne olmalı

Bebekten bebeğe değişmekle birlikte ,

0-6 ay bebekler için uyku periyodu

Bebekler istedikçe 2 -3 saat arayla kısa uykular



6-12 ay yaşındaki bebekler için uyku periyodu

07.00 uyanma

9.00 sabah şekerlemesi (30 dk.-1 saat

12.00 öğle uykusu (2 saat

16.00 ikindi şekerlemesi (30 dk-1 saat

20:00 Akşam uykusu (sabaha kadar, gece mama alma arası uymanmalar dahil edilmemiştir)



12-18 ay yaşındaki bebekler için uyku periyodu

07.00 uyanma

9.00 sabah şekerlemesi (30 dk.-1 saat)

14.00 öğle uykusu (2 saat)

20:00 Akşam uykusu (sabaha kadar, gece mama alma arası uymanmalar dahil edilmemiştir.



6. Uyku rutinini nasıl kuracağım?

Uyku rutini oluşturmanın en kolay yolu her uyku öncesi aynı hazırlıkları yapıp aynı şekilde uyumasını sağlamaktır. Yani kısacası bebeğiniz alışacağı bir uyku düzeni sağlamaktır.



Bazı ipuçları :

 
Uyku öncesi yatıştırıcı banyo iyi fikirdir ! Rahatlatır.

Midesi çok doluyken uyutmamalı, uyandırır !

Pijamlarını giyme (bebekleriniz çok minik iken bu ayrıca uyku pijaması giydirilmesine gerek yoktur)

Kitap/ninni okuma uyku öncesi alışkanlıklardır

Loş ışıklı ortam oluşturma gibi.

Her uyku vaktini aynı saatte uygulama

Ayakta, kucakta, battaniye içinde sallama teknikleri günü kurtarsa da uzun vadede anneye sıkıntı veren uygulamalardır.



Neler yapacaksınız?


bebeklerinizi kucaklayın

Rahat giysiler giydirin

Çok minikseler bir bebe battaniyesi ile sarmalayın kollarını hareket ettirip kendini uyandırmaması için)

Bebeğinizin sevdiği aktiviteyi yapın (ninni, kitap okuma gibi)

Bebekleriniz ardınızdan ağlar ise, sırtını tıpışlayıp "şimdi uyumalısın" deyip odadan çıkılmalı. Odada 5 dakikadan daha uzun kalmamalıdır.

Bebekleriniz yeniden ağlar ve sizi isterse onu kucaklayın ve sakinleştiğinde yeniden odadan çıkın.

Bu teknikler, bebeklerin kolayca kendi başına uykuya dalmasını sağlayacaktır çünki Alışacaktır !

 
105
İkiz olmak benzersiz ve olumlu bir ilişki olarak tanımlanır. Bu ilişki anne karnındayken başlar.

Dar alanda var olmaya çalışırlarken aslında bireysel kimlikleri de oluşmaya başlamıştır. İkizler anne karnından itibaren farklı birer bireydirler. Bu nedenle bireyselleşme sonradan kazanılacak bir özellik değildir insan olmanın doğasıdır. Önemli olan anne-babanın ve ikizlerin hayatındaki diğer bireylerinde bugerçeği hatırlaması ve ona göre davranmasıdır. Adalet ve Eşitlikİkiz çocuk sahibi olmak ebeveynlik becerilerinin sınanması için zorlu bir sınav gibidir. İlgiyi, sevgiyi paylaştırmak, ihtiyaçları karşılamak, ebeveynler farkında olmadan bir eşitlik girdabına kapılmış bulurlar kendilerini. Alınan hediyeler, kıyafetler, hatta saç kesim modelleri bile aynı olduğunda eşitliği sağlamak ve rekabet ile baş etmek daha kolay gibi görünür. Eşit davranmak ikizlerin ayrı birer birey olduklarını kabul etmenin önündeki enbüyük engellerden biri haline gelebilir. İkizlerden her biri, ayrı bir birey olarak farklıilgi ve kişilik özelliklerine sahiptir. Kardeşlerin farklı zamanlarda farklı ihtiyaçlarıvardır ve hayat her zaman herkese eşit olanaklar sunmaz. Bu nedenle ikizlereaynı/eşit davranmaya çalışmak aslında adil değildir. İkizlerden biri üzülmesin diye diğerinin başarılarına yeterince ilgi göstermemek, ya da aynı anda ikisine birdenkızmak ikizlerin kişilik ve güven gelişimini olumsuz etkileyebilir. Adil olmak hak edene hak ettiği şekilde davranmak, ya da hak ettiği fırsatları sunmaktır. Tabi ki bu ikizlerden birini önemsememek, geri planda kalmasına neden olmak demek değildir.Tam tersi her ikisinin bireysel özelliklerini tanımak ve bu özelliklerine göre geliştirebilecekleri becerileri desteklemek demektir. İkizler arasında kardeşlerden biri bazen diğerinin başarılarının gölgesinde kalabilir, rekabete girmek istemediği için ikizinin olduğu ortamlarda geri çekilmeyi tercih edebilir, ya da "kötü/yaramaz" ikiz etiketlemesini kabul ederek bunu pekiştirmeye odaklanabilir. Anne-babalar için zor olan bu gibi durumlarda dengeyi sağlamaktır. Ama dengeyi sağlamanın yolu ikizleretek bir bütün gibi davranmak, ya da onları birbirleriyle kıyaslayarak aynı olmalarınıbeklemek değildir. İkizler söz konusu olduğunda anne-baba ya da çevredeki yetişkinler farkında olmadan ya da olarak ikizleri birbirleriyle kıyaslarlar, bunun en büyük nedeni ikizlerin birbirinin aynısı olması şeklindeki yanlış düşünceden kaynaklanır. İkizler her birey gibi birbirlerinden farklı gelişim özellikleri gösterirler. Biri diğerinden daha hızlı olabilir. Kardeşler arasında da kıyaslama oldukça sık rastlanır ancak söz konusuikizler olduğunda her ne kadar anne-baba bu tuzağa düşmemeye çalışsa da ikizlerarasında karşılaştırma kaçınılmaz gibidir. Anne-baba olarak kıyaslama yapmasalar da ikizler kendilerini ikizleri ile kıyaslarlar. Çünkü daha aynada kendilerinin farkına varmadan önce aslında ikizinin varlığının farkına varmıştır. Tek yumurta ikizlerinde bu durum daha da karmaşık hale gelebilir. Ama araştırmalar anne-babaların en çok çift yumurta ikizlerini birbirleriyle kıyasladıklarını göstermektedir. Okula başlamaylabirlikte evdeki kıyaslamaya bir de okul ortamındaki kıyaslama eklenebilir. İkizleri birbirlerine göre değil genel yaş dönemi gelişim özelliklerine göre değerlendirmek, becerilerinin gelişmesi için bu yönde desteklemek daha verimli olacaktır. Rekabet ve Kıskançlıkİkizler daha doğmadan önce paylaşmak zorundadırlar. Tek doğan çocuklardan çok önce rekabet, kıskançlık, paylaşmak hayatlarının bir parçası olur. İkiz kardeşlerhayatlarının ilk gününden itibaren temel ihtiyaçlarının karşılanması, anne-babanın ilgisi ve sevgisi için rekabet içine girebilirler. Her kardeş bir diğerini kıskanır, ancak ikizlerin durumu biraz daha karışıktır. Özellikle birinin diğerinden daha başarılıolması, ön plana çıkması durumunda ya da bir ikizin özel gereksinimleri olduğunda rekabet ve kıskançlık artar. Yapılan araştırmalarda ikizlerinin birbirleriyle en çok fiziksel gelişim, başarılı olma ve yetişkinler tarafından beğenilme alanlarında rekabet yaşadıkları belirtilmiştir. Özellikle okula başladıktan sonra bir ikizin diğerinden daha çabuk okumayıöğrenmesi, daha yüksek notlar alması farkında olmadan hem anne-babanın hem deöğretmenlerin ikizleri kıyaslamasına ve dolayısıyla da ikizler arası rekabetinartmasına neden olabilir. Rekabet ve kıskançlık günlük hayatın parçasıdır, ancak ikizlerin bu duygularla nasıl baş edeceği, nasıl tepkiler verecekleri büyük ölçüde anne-babanın ve diğeryetişkinlerin tepkileri ile ilgilidir. Birey olarak ikizlerAnne karnından itibaren ikizlerin farklı bireyler oldukları, gösterdikleri farklıtepkilerden bellidir. Biri daha hareketliyken diğeri daha sakin olabilir. Tek yumurta ikizleri genetik özellikler nedeniyle birbirlerine çok benzerler ama bu fiziksel benzerlik kişilik özelliklerinin de birbirine benzeyeceği anlamına gelmez hatta tam tersine bazen ikizler iki zıt kutup gibidirler. Genetik özellikler kadar çevresel etkenlerin de kişilik oluşumundaki etkisi artık bilinmektedir. İkiz olmak ayrı bir bağ, birliktelik ve paylaşım anlamına gelebilir ama aynı olmak, birbirinin eşi olmak demekdeğildir. Anne-baba olarak ikizleri bir bütün olarak görmek, onlara bir bütünü oluşturan parçalar gibi davranmak ikizlerin bireyselleşmesi, kendi kişiliklerini geliştirmeleri,etkin olarak hayatlarını sürdürmeleri üzerinde olumsuz etkiler bırakacaktır. İkizleri kendi isimleri, kişilikleri, alışkanlıkları, istekleri ve ihtiyaçları ile birer birey olarak algılamak, birbirinin ikizi olarak değil ayrı ayrı kişiler olarak var olmalarınıdesteklemek önemlidir. Aynı kıyafetleri giymeleri, saç modellerinin aynı olması diğer insanların onları ayırt etmesini, isimlerini doğru şekilde öğrenmelerini zorlaştıracaktır. Bu gibi durumlarda ya "ikizler" olarak anılacak ya da bir kardeşin adı (Can ve ikizi) ve diğeri olarak tanınacaklardır. Bizi biz yapan, diğerlerinden ayıran en önemli özelliklerden birinin adımız olduğu düşünülürse ikizlerin bireyselleşmesinde isimleri ile çağrılmalarının ve fark edilmelerinin önemi ortaya çıkacaktır. İkizlerin hem kendileri hem de başkaları tarafından bir çiftten çok ayrı ayrı birer birey olarak algılanması oldukça zor olabilir, bu yüzden anne-babanın bu konuda dikkatli olması ve çaba göstermesi önemlidir. Birlikte çok vakit geçirmek, bir bütünün iki yarısıymış, birbirinin yerine geçebilirlermiş gibi davranmak ikizlerin bireyselleşmesini zorlaştıran etkenler olabilir. İkizlerin bireyselleşmesi konusu daha çok okul dönemi ile birlikte gündeme gelir.Ayrı okullar, sınıflar mı olmalı yoksa ikizleri bir arada mı tutmalı anne-babaların sık sordukları sorulardandır. Bu soruya genel olarak ikizlerin bireysel özelliklerini dikkate alarak ve bireyselleşmelerine fırsat tanımak adına ayrı okullara ya dasınıflara vermek şeklinde cevap verilebilir. Buradaki en önemli nokta ikizlerin doğdukları andan itibaren hatta doğumdan önce de ayrı birer birey olduklarınıhatırlamak, bebeklik ve çocukluk dönemlerinde bu şekilde yetiştirilmelerine çabagöstermektir. Okul döneminde sınıfları ayırmak tek başına bireyselleşmek için yeterli ve etkili bir çözüm olmayacaktır. Hatta eğer okul öncesi dönem dahil yoğun olarak bir arada olan, birbirlerinde hiç ayrılmamış olan ikizleri bir anda okula başladıklarında ayırmak işleri daha da zorlaştırabilir. İkizlerden birinin diğerini yönettiği, baskıladığı, yerine konuştuğu durumlarda ikizleri birbirinden ayırmak kişilik gelişimi için gereklidir. Bunun yanı sıra ikizininbaşarılı olduğu alanlara, etkinliklere katılmamayı tercih eden, geri çekilen ikizinkendini göstermesi için uygun fırsatlara sahip olacağı ve destek alabileceği ortamların sunulması önemlidir. İkizler arasında rekabetin çok yoğun ve yıkıcı olduğu durumlar da ikizleri için farklı ortamlarda eğitim almak yararlı olabilir. İkizler arasında rekabet olsa da genel olarak ikizler arasında bulunan özel bir bağ, ilişki, dış dünyaya karşı birlikte bir grup oluşturmalarına neden olabilir. İkili bir grupolarak başka kimseye ihtiyaçları yokmuş gibi davranabilirler, bu da sosyal ve duygusal gelişimleri üzerinde olumsuz etkilere neden olacaktır. Bununla birlikte bir arada olduklarında yıkıcı davranışlarda bulunan ikizlere de farklı ortamlar sunmak etkili olabilir.

İkizlerin bireyselleşmesini desteklemek adına ilgi alanlarını tamamen birbirinden ayrı olmasını beklemek de sorun yaratabilir. İkizler aynı etkinliklere katılmak isteyebilirler, her ikisinin de yüzmeden, ya da futboldan hoşlanması oldukça normaldir. Bu gibi durumlarda farklılaşma adına çocukların etkinliklerinideğiştirmelerini beklemek uygun olmayabilir. Sonuç olarak ikizler okul öncesi ya da ilköğretim kurumuna başlarken ayrı okul ya dasınıf kararı ikizlerin özellikleri, anne-babanın gözlemleri ve eğitimcilerin önerileri dikkate alınarak verilmelidir. İkizleri Büyütürkenİkizleri yetiştirmek ebeveynler için maddi ve manevi anlamda yorucu, zorlayıcıolabilir. Ama aynı zamanda gurur kaynağıdır ve ilgi çekicidir ikizleri büyütmek. Ebeveynler ikiz bebekleri olacaklarını öğrendikleri andan itibaren farklı düşüncelere ve duygulara kapılırlar. Kaygılar, heyecanlar, beklentiler, hayaller, hesaplar birbirinitakip eder. Bebeklerin ikiz olduğunu öğrendikleri andan itibaren aslında anne-baba duygu ve düşüncelerini paylaşmaya, daha önce ikiz bebek sahibi olan anne-babalardan deneyimlerini öğrenmeye, uzmanlara danışmaya ihtiyaç duyabilirler. İkiz yetiştirmek bir çok yönden tek çocuk yetiştirmekten farklıdır. Her şeyden önce anne-baba için daha yorucu ve yoğun bir süreç olacaktır. Aynı anda acıkan aynı anda ağlayan, aynı anda anne-babanın ilgisini bekleyen ikizleri ile ilgilenmek enerji, zaman ve sabır gerektirir. İkiz bebeklerin erken doğum olasılıkları tek doğanlara göre daha yüksektir. Bunun yanı sıra gelişimsel farklılıkların ortaya çıkma sıklığı da daha fazladır. Her ikiz için genelleme yapmak yanıltıcı olsa da bu çocukların hassas yanlarını bilmek anne-babanın kendilerini daha donanımlı hale getirmesi için önemlidir. İkizler anne karnından itibaren birliktedirler, bazen anne-babalarından çok birbirlerine bağlıdırlar. Bu bağlılık yaşıtlarıyla ilişkilerini, sosyalleşmelerini olumsuzyönde etkileyebilir. Anne-babalar ikizlerin birbirlerine bağlı olmalarından, birbirlerini dış dünyaya karşı korumalarından, sahiplenmelerinden dolayı mutluluk duyabilirler, ancak bu bağlılık kişisel gelişimleri, benlik algıları ve temel güvenduygusu üzerinde yıpratıcı etkiler bırakabilir. İkizlerin yaşıtları ile arkadaşlık kurmaları (bazen farklı arkadaşları olur bazen de ortak arkadaşlar edinirler), farklıortamlarda sosyalleşmeleri için desteklenmelidir. Bazen ikizlerden biri okula başladığında daha güçlü sosyal ilişkiler kurar, arkadaşları tarafından tercih edilir, bu durumda diğer ikiz kendisini dışlanmış, reddedilmiş hissedecektir. Bu nedenleikizlerin kardeş ve ayrı ayrı bireyler olarak gelişmelerini desteklemek önemlidir. İkizler birbirlerine bağlı oldukları kadar yoğun rekabet ve kıskançlık duygularını da yaşayabilirler. Bu noktada anne-babanın dikkat etmesi gereken nokta ikizlerdenbirinin baskın ve yöneten rolünde olması diğerinin ise geri çekilip, etkinliklerden uzak durmayı tercih eder hale gelmesidir. Bu durum her iki kardeşin de gelişimini olumsuz olarak etkileyecektir. Bazı durumlarda ikizlerden biri diğerini kollama,sahiplenme rolünü fazla abartır, onun sorumluluklarını da üstlenir. Örneğin ikizi çok dağınık olduğu için kendi eşyalarını topladıktan sonra ikizinin eşyalarını da toplar. Bu davranış uzun vadede birinin sorumluluk alma ve yetkin bir birey olma özelliğini geliştirememesine diğer ikizin ise fazla sorumluluk altında kalarak ezilmesine, duygusal olarak yıpranmasına neden olabilir. İkiz çocuklar yetiştirirken; • İlk günden itibaren onların ayrı bireyler olduklarını hatırlamak ve onların bireysel özellikleri ile var olmalarına fırsat vermek önemlidir. • İsimleri ile hitap etmek, kendi giyim tarzları, oyuncakları, ilgi alanları olmasınıdesteklemek bireyselleşmeye yardımcı olabilir. • Her ortamda her zaman bir arada olmak zorunda olmadıklarını hatırlayın, bu konuda esnek olun, ayrı ayrı ortamlarda zaman geçirmelerine fırsat verin. • Adil olmak adına her zaman eşit olmaya çalışmayın, bireylerin ihtiyaçları, istekleri farklıdır, hayat her zaman herkese eşit davranmaz. Evde yaratılmışsuni bir eşitlik olduğunda dış dünya ile baş etmek daha da zorlaşacaktır. Ödülleri, cezaları, övgüleri, başarıları eşit olarak paylaştırmak mümkün değildir. • İkizleri ayrı ayrı bireyler olarak tanıyın, ilgi ve istekleri keşfedin, onların da kendilerini tanımaları ve keşfetmeleri için fırsat verin. Farklı ortamlar, farklıkoşullar altında farklı beceriler sergilediklerini göreceksiniz. • İkiz olmak aynı ve bir bütün olmak değildir. Bunu beklerseniz kardeşlerarasında istemeden kıyaslama yapmaya ve rekabetin artmasına neden olabilirsiniz. Çocuklar anne-babalarının kendileri ile beklentilerini, gizlimesajları yakalamakta çok başarılıdırlar. • İkizi olan başka ebeveynler ile deneyimlerinizi, duygularınızı, endişelerinizi paylaşın.



106
     İkiz gebelik en sık görülen çoğul gebelik şeklidir. Daha eskilerde oran 1/85 iken son yıllarda tüp bebek yöntemleriyle kazanılan ikiz gebeliklerin sayısının artması ile bu gebeliklerin takibi daha bir önem kazanmıştır.



İkizlerin 2/3 ü çift yumurta(dizigotik),1/3 ü tek yumurta ikizidir.(monozigotik).Tek yumurta ikizlerinde riskler daha yüksektir. Gebeliğin 6. haftasında ultrasonla ikiz tanısı konduktan sonra keseler ve plasentalar incelenir, tek veya çift yumurta ikizi olduğu belirlenir.



İkiz bebelik hem anne hem de bebek için tekil gebeliğe göre daha risklidir. Gebelik boyunca daha sıkı bir şekilde ve 2 haftada bir takip edilmesi gerekir.



İkiz Gebelikte Kansızlık Daha Sık Görülüyor



Gebeliğin ilk üç ayında düşük riski daha yüksektir. Bulantı ve kusmalar daha fazladır. Başdönmesi, baygınlık hissi gibi şikayetler artmıştır. Bu haftalarda tekil gebeliklerdeki rutin tetkiklerin aynısı yapılır. Bulantılar biter bitmez kan hapı alınmaya başlanır. Zira kansızlık daha sık görülmektedir.

Kansızlığın ilerlememesi için kan hapı desteği artırılır. Kalsiyum başlanır. Anomali oranı yüksek olduğu için rutin ultrason takipleri ve de 21. haftadaki 2. düzey ultrason tetkiki özenle yapılır. Bu arada gebelik şekeri dediğimiz gestasyonel diabet ikizlerde daha sık görüldüğü için 25. haftada gizli şeker bakılmalıdır.



Hangi Testler Yapılır?



İkiz gebelikte 11-14 haftalarda ikili test(double test) yapılır. Üçlü(triple) test kullanılmaz. 32 yaşından büyük hamilelerde 16. haftada amniosentez uygulanır.



İkinci trimester dediğimiz 4.aydan itibaren anne karnının daha hızlı büyüdüğü görülür. Annenin kalori ihtiyacı tekil gebeliğe göre 300kcal/gün artmıştır. Besin takviyesi yapılır. Gerekirse diyetisyen takibine alınır.



İkizler 30. haftaya kadar tekil gibi onlarla aynı gelişimi gösterir ancak 30. haftadan sonra tekile göre kilolarının geri kalmaya başlaması normaldir. 30. haftadan sonra takip daha sık olmalıdır. Zira kilo artışı hızlı olduğu gibi preeklampsi ve tansiyon problemleri daha sıktır. Plasentanın önde olması veya yerinden ayrılması daha sık görülür. Bebeklerde gelişme geriliği görülebilir. Bir bebek diğerinin kan akımını alabilir. Amniotik sıvı miktarı çok artabilir. Bebeklerin doğum kanalına giriş şekilleri problemli olabilir.



Tüm bu sebeplerden dolayı erken doğum riski 10 misli artmıştır. Ortalama doğum haftası 36-37 haftadır ve de müdahaleli doğum ve doğum sonrası kanama riski de artmıştır.



107
Tek yumurta ikizliği ister bebek olsun ister yetişkin herkesin ilgisini cezbeden bir durumdur. İkizler kendi dillerine mi sahiptirler; ikizler birbirlerine diğer yaşıtlarına göre daha mı yakındırlar; ikizler birbirleriyle ilgili şeyleri hisseder mi? Tüm bunlar merak edilen sorulardır. Yalnız bir gerçek vardır o da ikizler özeldir ve çok fazla ilgi beklerler. İkizlerin doğumdan itibaren evlilikten bile daha samimi olan çok karmaşık ve yakın ilişkileri vardır.

Bireyselleşme ebeveynlerin ikizlere sonradan kazandırabileceği bir olgu değildir. İkizlerin fiziksel olarak ayrı beden ve beyne sahip olduğu baştan kabul edilmelidir. Aile ikizlerin bireysel gelişimini desteklemelidir. Doğumun ilk aylarından itibaren onlarla ayrı ayrı konuşarak ve onları tek tek besleyerek bireysel ilgi gösterilebilir. Ancak yapılan bilimsel araştırmalar bu davranışın ve ikizlere ayrı deneyimleri yaşatmanın 18 ay üç yaş arasında önem kazandığını ortaya koymaktadır.

Birbirlerinden ayrı aktivitelerde bulunan ikizler için bu ayrılık herhangi bir rekabet ve yardım olmadan diğer insanlarla etkileşim fırsatı yaratır.Özellikle ikisinden birinin daha konuşkan, etkileyici ve daima diğeri adına konuştuğu eşlerde ayrılık diğeri için 'kendi adına konuşmayı öğrenme'fırsatıdır. Böyle deneyimler dilin ve bireysel sosyalitenin gelişmesine yardımcı olur.Ancak birbirlerinden farklı ortamlara erken tanıştırılan ikizler birbirlerinin nerede olduğu ve durumları ile ilgili devamlı huzursuzluk duyarlar ve bu yüzden öğrenme ve sosyalleşme gibi konulara konsantre olamazlar. İkizlerin aynı hobileri, sporu ve dersleri takip etmek istemeleri eğer gerçekten istedikleri buysa engellenmemelidir. Herbirinin kendi istediği alana -diğeri ile aynı ya da farklı - yönelmesini desteklenmeli ve bu konuda ona güvenilmelidir





   
108
Televizyon Kanalları Yayın Akışları / DOKTORUM
30 Eylül , 2010, 10:47:00
hiç kaçırmıyorum izliyorum
2 gündür konuşulan şeyler bendede var yaa aaaaa  :ehi:depresyon kronik yorgunluk belirtiler fazlasıyla var bende  :-ooo bugun izledi ya hemen doktora gitcem baştan sona baksın  :ehi: eşim izleme şunları herşeyi kendinde var sanıyosun diyo  :ehi: :ehi:

ama çok güzel program valla ne güzel seda sayan izliceme bunu iziyorum
109
Teknik Yardımlaşma / ŞİFRE
30 Eylül , 2010, 10:18:12
şifremi yazıyorum ama yanlış diyo ikinci kez yazınca giriş yapabliyorum
yanlış yazmıyorum ama neden yanlış diyo  :dontknow: her defasında her girişte oluyo  :cildir:
110
allah analı babalı büyütsün canım
uzun zamandır forumda yoksun facede takılırken gördüm senin resimleri doğum yapmışın
niye haber vermiyosun  :caca: :caca:
:occasion16: :occasion16: :occasion16: :occasion16: :occasion16: :occasion16:
111
   ‎0 212 440 14 407 nolu telefonunu arayarak ücretsiz çoçugunuzun yetenegi kesfedin kitabına sahip olun 
112
dogum günün kutlu olsun canım
:occasion16: :occasion16: :occasion16: :occasion16: :occasion16: :occasion16: :occasion16: :occasion16:
113
1. Sabah Öğünü (06:00-08:00 arası)
- 1 yumurta sarısı
- Beyaz peynir (3x3 cm'lik dilim)
...- 2-3 çorba kaşığı tahıllı mama veya ekmek içi
- 1 tatlı kaşığı pekmez
- 1çay kaşığı tereyağı
- Anne sütü veya formül süt

2. Ara Öğün (10:00-11:00 arası)
- Meyve püresi

3. Öğle Öğünü (12:30-13:00 arası)
- Karışık sebze maması (1 kase; 200-250 gram)
- Anne sütü

4. [. İkindi Öğünü (15:30-16:00 arası)
- Yoğurt (100-200 gram) veya anne sütü

5. Akşam Öğünü (18:30-19:30 arası)
- Muhallebi (200-250 gram)
- Anne sütü

6. Gece (uyanırsa)
-Anne sütü

/b]
114
iVillage Türkiye'nin internet sponsoru olduğu, Anne-babalar için hazırlanmış bir internet rehber sitesi olan www.cocukrehberi.com adına Lea Yayıncılık tarafından Şişli Belediyesi'nin katkılarıyla, Algida ve Keskinoğlu'nun co sponsorluğunda düzenlenen "1. Çocukrehberi.com Şenliği" 25-26 Eylül 2010 tarihlerinde Dolmabahçe Küçükçiftlik Park'ın 4500 metrekarelik açık alanında gerçekleştirilecek.



0–12 yaş çocukların ücretsiz olarak katılacağı etkinliğin yetişkin giriş ücreti 10 TL. "1.Çocukrehberi.com Şenliği"nin biletleri etkinlik öncesinde www.biletix.com adresinden ve etkinlik sırasında Küçükçiftlik Park gişesinden temin edilebilecek. www.cocukrehberi.com üyeleri ise, site üzerinden alacakları yüzde 50 indirim kuponuyla "1.Çocukrehberi.com Şenliği"ne giriş yapabilecekler.

ÇOCUK REHBERİ ŞENLİĞİNDE NELER VAR?

AYLA ALGAN ÇOCUK ŞENLİĞİ'NDE SÖYLEŞİYAPACAK, DERS VERECEK!

KÖTÜ KRAL KAZARUT TİYATRO OYUNUNU İZLEYİN!

iViLLAGE TÜRKİYE ÇOCUKLARLA BULUŞUYOR!

KENDİ KONSERİNİ KAÇIRMAYIN!

GÖRKEM YELTAN MASAL OKUYACAK

Şenlik konseptine yeni bir soluk getirerek, şehrin en merkezi yerinde ve Maçka Küçükçiftlik Lunaparkı'nın yanında firmaları tüketiciyle bir araya getiren "1. Çocukrehberi.com Şenliği" tekstilden gıdaya, kozmetikten temizlik ve sağlık ürünlerine, mobilyadan oyuncağa kadar çocuklara yönelik ürünleriyle firmaların tüketiciyle buluşacakları bir etkinlik olacak.

Etkinliğin önemli bir kısmını oluşturan aktiviteler, fuarın Şenlik ve Söyleşi Alanında gerçekleştirilecek. Şenlik Alanında "çocuk" kelimesinin içerdiği tüm güzellikleri kapsayacak, çocukların keyifli vakit geçirmelerini sağlayacak özel etkinlikler ve oyun alanları bulunacak; çocuklar için kahkaha yogası, illüzyon gösterisi, karaoke show, ritim-masal-boyama-yaratıcı sanat atölyeleri gibi birçok etkinlik yer alacak.

Aileler için kurulacak söyleşi alanında, bebek ve çocukların sağlıklı yetiştirilmesine katkı sağlamak ve bilgilendirmede bulunmak adına uzmanlar ve ünlü isimlerle söyleşiler ve workshop'lar düzenlenecek. Çocuklara yönelik sağlık taramaları da yapılacak.


ivillage türkiye..............
__________________
115
Gece terörü çocuğun uykudan tam uyanmadan, yarı uyanık bir şekilde çığlık, tekmeler, panik, uykuda yürüme, vurma hareketleri veya mırıldanma gibi davranışlar göstermesidir. Çocuğun gözleri açıktır ancak aslında halen uyumaktadır. Gece terörü genellikle çocuk uyuduktan sonraki yaklaşık iki saat içerisinde meydana gelir. Gece terörleri zararsızdır. 6 yaşına kadar normal olarak değerlendirilir.

Gece terörünün özellikleri

Gece terörünü normal uyanmalardan ayıran özellikler şunlardır:

Çocuk korkmuştur ancak uyanamaz veya sakinleştirilemez.

Çocuğun gözleri açıktır ancak sizin yanında olduğunuzu bilmez.

Çocuk odadaki nesne ya da kişilerin korkunç olduğunu düşünebilir.

Gece terörü 10 dakika ile 30 dakika arasında sürer.

Genellikle sabah uyandığında olan bitenleri hatırlamaz.

Gece terörü sırasında çocuğa nasıl yardım edilmeli?

Çocuğunuzun normal uykuya dönmesine yardımcı olmaya çalışın. Çocuğu uyandırmanız çok güçtür, bu nedenle uyandırmaya çalışmayın. Işıkları açarak çocuğun gölgelerden dolayı yaşadığı kaygıları azaltın. Rahatlatıcı şeyler söyleyin. Sarıldığınızda kendini daha iyi hissediyorsa, sarılın. Çocuğu sarsmak ya da bağırmak daha da korkmasına ve öfkelenmesine neden olabilir.

Çocuğunuzu yaralanmalara karşı koruyun. Gece terörü sırasında çocuk merdivenlerden düşebilir, duvara hızla çarpabilir ya da camı kırabilir. Çocuğunuz ayağa kalkmışsa, yumuşak ve sakin bir şekilde yeniden yatağına yöneltin.
Çocuğunuza geceleri sizden başka birilerinin de bakması gerekiyorsa, onlara durumu anlatın. Gece terörünün ne olduğunu ve neler yapmaları gerektiğini açıklayın.

Gece terörlerini önlemeye çalışın. Çocuğunuzun her gün düzenli ve uykusunu almasına yetecek kadar erken bir saatte yatmasına özen gösterin.

Birkaç gün boyunca çocuğunuzun uykuya dalmasından ne kadar süre sonra gece terörünün başladığına dikkat edin. Gece terörünün başlaması muhtemel saatte her 15 dakikada bir çocuğunuzu uyandırın ve 5 dakika boyunca tam uyanık vaziyette ve yatağın dışında tutun.

Bu şekilde bir hafta boyunca çocuğunuzu uyandırmaya devam edin. Çocuğunuzu uyandırmayı bıraktıktan sonra gece terörü yine devam ediyorsa, doktorunuza başvurun.

Ne zaman doktora başvurmak gerekir?

Gece terörleri çoğunlukla zararsızdır. Ancak aşağıdakilerden herhangi birini fark etmeniz durumunda, doktorunuza başvurun:

Çocukta salyalanma, sarsılma ve katılma varsa,

Yedi gece boyunca çocuğu uyandırdığınız halde gece terörleri devam ediyorsa,

Gece terörü 30 dakikadan daha uzun sürüyorsa,

Çocuk gece terörü sırasında tehlikeli bir şey yapmışsa,

Gece terörü gecenin ikinci yarısından sonra meydana geliyorsa,

Çocuk gündüz de normal faaliyetlerini etkileyecek ölçüde korkular yaşıyorsa,

Ailede yaşanan bir stresin etkili olduğunu düşünüyorsanız,
116
Önce anne mi yoksa baba mı diyecek sohbetleri yapılır.Bebeğin ilk sözcüğü heyecanla beklenir.Ancak bu bekleme süresi uzadıkça anne babalar telaşlanır.Yoksa konuşamayacak mı?İşte bu sorunun cevabını sizler için araştırdık
Çocuğum henüz konuşmuyor
4 yaşına geldi ama tıpkı bebek gibi konuşuyor....
Benim kızım da geç konuştu.Bekleyin konuşur...Okula başlayınca düzelir...
Konuşurken duraklıyor bazen nefesi daralıyor...
Konuşması hiç anlaşılmıyor,yalnızca ben annesi olduğum için anlıyorum

...
Ne zaman çocukların konuşmasından söz açılsa sık sık bu tip konuşmalara tanık olursunuz.Eğer sizin de böyle bir sorununuz varsa eş dost sohbetinden önce lütfen yazımızı dikkatle okuyun.Bu bilgiler ışığında ne yapmanız gerektiğine karar verin.
Her insan yavrusu için konuşmak doğuştan gelen bir yetenek.Ancak bu yetenek tek başına yeterli değil.Bir bebeğin konuşması için öncelikle çevresinde bazı sesleri ve konuşmaları duyması gerekir.İşte yeni doğan bir bebeğin de doğal olarak ilk duyacağı annesinin dilidir.Bebekler doğdukları andan itibaren ana dilini oluşturacak sesleri duyar,anlamlandırır ve çok geçmeden isteklerini kendilerince ifade etmeye başlarlar.Yemeğini gördüğünde mama diye bağırır,suya kendince isim verir;(bu),(du).Teyze (titi) olur,kapı (tapı) olur.
Bebeğin doğru bir dil gelişimi için anne babaların doğumdan itibaren bebeklerine özen göstermeleri ve özel olarak ilgilenmesi gerekir.Çocuklar dil gelişimlerini yaşamın ilk 3 yılı içinde büyük ölçüde tamamlarlar.Özellikle 0-6 yaş gelişim için kritik bir dönem olduğundan bu yaşlardaki çocuklarda öğrenim hızı önemlidir.Anne babalar çocuklarıyla konuşarak,konuşmayı eğlenceli hale getirerek çocuklarının konuşmasına yardımcı olmaları gerekir.Neden mi?Çünkü çocukla konuşmak onun sesleri daha kolay ve daha kısa zamanda algılamasına ,taklit etmesine,düşündüklerini doğru gramerle telaffuz etmesine neden olur.Ancak bazen bu eğlenceli uğraş sekteye uğrar ve çocuğun konuşması gecikir.Anne babalar bu gecikme ya da olağandan farklı bir durum karşısında endişeye kapılır.Oysa bu her zaman endişeye kapılacak bir durum değildir.Bazı çocuklar konuşmaya yaşıtlarına göre daha geç başlarlar.Konuşmaya geç başlayan çocukların pek çoğu belli bir zaman diliminde yaşıtlarının dil düzeyine erişirler.Bazı çocuklar ise yaşıtlarının dil düzeyine erişseler bile konuşma ile ilgili sorunlar yakalarını bırakmaz.Uzmanların karşısına gecikmiş dil ve konuşma,erken ifade edici dil gelişiminde gecikme ile çıkarlar.Bazılarında ise bu şansı yakalamak bile zordur.
Şimdilerde " özgün dil bozukluğu" olarak tanımlanan belirli dil yetersizlikleri,dil öğrenme güçlüğü,gelişimsel disfazi gibi terimlerle anılan olgularla yaşamlarını sürdürmek zorunda kalırlar.Sonuç olarak anne babaların gecikmiş konuşma olgusunun oldukça değişken bir tablo olduğunu akıldan çıkarmamaları gerekiyor.
__________________
117
BEBEĞE SİZDEN BAŞKA KİMSE SU VERMEZ

HALK arasında bebeklere meleklerin su verdiği şeklindeki yanlış bir düşünceye bağlı olarak su verilmemektedir. Oysa bu çoğu zaman bebeklerin hayatını yitirmesine yol açabilen tehlikeli bir durumdur. Çünkü yeni doğan bebeklerin bütün canlılar gibi su ihtiyaçları giderilmelidir. Bütün bebeklere beslenmeden sonra bir kaşık temiz su verilmesinde yarar vardır, özellikle ishal olduğu zamanlarda bu ihtiyaçların çok arttığı bilinmektedir.
Anne sütü ile beslenen bebeklerin kolay kolay ishal olmadıkları bilinmektedir. Temiz su hiçbir zaman dışarıdan alınmış menba suyu ya da temiz olduğu düşünülen çeşme sulan değildir. Temiz su yeterince kaynatıldıktan sonra soğutulmuş ılık sudur. Bebekler için kaynatılmamış hiçbir suyun temiz su anlamına gelmediğini unutmamalısınız.
Bebekler genellikle beşinci aydan sonra bardaktan su içebilir. Bu aylarda bebek bardağa benzeyen oyuncaklarla tanıştırılırsa su içmesi daha da kolaylaşır. Bir yaş dolaylarında bardaktan rahatlıkla su içer.
 
118
Ekonomik sınıf takılanlar için: Mühendis çocuklar için... Zamane çocukları çok şanslı... Nerde o eskiler, bizim daha güzel tahta kaşıklarımız vardı.. 



119
Hobilerimiz / haydi anneler karton almaya...
18 Eylül , 2010, 00:36:03
Haydi anneler rengarenk kartonlar alalım.Bıcırıklarımız ile aşağıdaki örnekleri yaparken ve onlarla oynarken çok keyif alacaklarını düşünüyorum...
1. Haydi trafik ışıklarını ve taşıtları bir de evde çalışalım... 



2. kar ile yeterince haşır neşir olamamışlar için kardan adam temalı bir kaç örnek...
 




Uploaded with ImageShack.us
Uploaded with ImageShack.us
120
Pastalar - Kekler / Ağlayan Kek
17 Eylül , 2010, 22:05:34
MALZEMELER-4 yumurta

1 su bardağı tozşeker

1+1/2 su bardağı un

2 yemek kaşığı süt

1 yemek kaşığı sıvıyağ

1/3 su bardağı kakao

1 paket kabartma tozu

Kekin Üstüne: 2 su bardağı süt

Sosu için:

1 paket kremşanti+1 su bardağı soğuk süt

1 su bardağı süt

1/3 su bardağı tozşeker

1 çorba kaşığı un

1 çorba kaşığı nişasta

2 yemek kaşığı kakao

1 su bardağı su

Yapılışı:

Yumurtaları tozşekerle iyice kabarıp krema gibi olana dek çırpın.

Sütü ilave edip karıştırın.

Un, kabartma tozu ve kakaoyu birlikte karışımın üstüne eleyip hafif karıştırın.

En son sıvıyağıda ekledikten sonra hafif yağlanmış dikdörtgen yayvan kalıba döküp 170 derecede pişirin.

Fırından çıkar çıkmaz kürdanla heryerinden delip 2 bardak soğuk sütü üstüne gezdirin.

Kremşantiyi soğuk sütle çırpıp hazır hale getirin.

Un, nişasta ve şekeri ufak bir tencerede karıştırın.

Su ve sütü yavaşça ekleyip mıhallebi gibi pişirin.

Kek soğuduktan sonra önce kremşantiyi kekin üstüne yayın. Ardından sosunu dökün.

Buzdolabında 1-2 saat beklettikten sonra dilimleyerek servis yapın.