Show posts

This section allows you to view all posts made by this member. Note that you can only see posts made in areas you currently have access to.

Messages - Emine

2926
Hobilerimiz / Örgü
11 Ocak , 2007, 18:09:47

Babaannesi ve anneannesi kızıma durmadan birşeyler örüyorlar güzel örgü modelleri olan hanımlar buradan paylaşalım  :)
2927

Benimki de sağolsun çok yardımcı.Altını alıyor gazını çıkarıyor ihtiyacım olursa bazen kızım çok yoruyor babası gelsin diye 4 gözle bekliyorum :)
2928
kısa zamanda müjdenizi alırız inşallah yasoo cum
2929
Anne Olmak İstiyorum / Ynt: 2.MESAJDA BENDEN
11 Ocak , 2007, 18:01:20
inşallah canım
2930
Öyküler / Sol Kolu Olmayan Çocuk
11 Ocak , 2007, 17:59:04
Japonya'da bir çocuk 10 yaşlarindayken bir trafik kazasi geçirmiş ve
sol kolunu kaybetmiş.

Oysa çocuğun büyük bir ideali varmiş. Büyüyünce iyi bir judo ustası
olmak istiyormuş.
Sol kolunu kaybetmekle birlikte, bu hayali de yıkılan çocuğunun büyük
bir depresyona girdiğini gören babası, Japonya'nin ünlü bir Judo
ustasına gidip yapilacak bir şeyin olup olmadığını sormuş..
Hoca: Getir çocuğu ..bir bakalim, demiş.
Ertesi gün baba-oğul varmışlar hocanın yanına.. Hoca çocuğu süzmüs ve:
Tamam demiş.. Yarın eşyalarını getir, Çalışmalara basliyoruz.
Ertesi gün çocuk geldiğinde hocası ona bir hareket göstermiş ve "bu
hareketi çalış" demiş.
Çocuk bir hafta aynı hareketi çalısmış.. Sonra hocasınin yanına
gitmiş. Bu hareketi ögrendim baska hareket göstermeyecek misiniz?" 
diye sormuş.
Hocanın cevabı: - Çalışmaya devam et olmuş...
2 ay,3 ay,6 ay derken çocuk okuldaki bir yılını doldurmuş.. Çocuk bu
bir yıl boyunca hep o aynı hareketi tekrarlamış.
Hocanın yanına tekrar gitmiş: Hocam bir yıldır aynı hareketi yapıyorum
bana baska hareket göstermeyecek misiniz?
- Sen aynı hareketi çalış oglum. Zamanı gelince yeni harekete geçeriz..
2 yıl ,3 yıl, 5 yıl derken çocuk judodaki 10. yılını doldurmuş.
Bir gün hocası yanına gelip. ..."Hazir ol ! "  demiş.. "Seni büyük
turnuvaya yazdırdım. Yarın maça çıkacaksın!"..
Delikanlı şok olmuş.. Hem sol kolu yok hem de judo da bildigi tek
hareket var.
Ünlü judocuların katıldığı turnuvada hiçbir şansının olmayacağını
düşünmüş; ama hocasına saygısından ses çıkarmamış.
Turnuvanın ilk günü delikanlı ilk müsabakasına çıkmış. Rakibine
bildiği tek hareketi yapmış ve kazanmis. Derken.. ikinci ,üçüncü
maç....çeyrek, yari final ve final...
Finalde Delikanlının karşısına ülkenin son on yılın yenilmeyen
şampiyonu çıkmış. ....
Tam bir üstat, delikanlı dayanamayıp hocasının yanına kosmuş.. "Hocam
hasbelkader buraya kadar geldik ama rakibime bir bakın hele.. Bende
ise bir kol eksik ve bildiğim tek bir hareket var.. Bu kadar bana
yeter.. Bari çıkıp ta rezil olmayayım izin verin turnuvadan çekileyim.."
Olmaz demiş hocası. Kendine güven, çık dövüş. Yenilirsen de
namusunla yenil.
Çaresiz çıkmış müsabakaya. Maç baslamış. Delikanlı yine bildiği o tek
hareketi yapmış ve tak.! Yenmiş rakibini şampiyon olmuş. Kupayı
aldiktan sonra hocasının yanına koşmuş:

-Hocam nasıl oldu bu iş? Benim bir kolum yok ve bildiğim tek bir
hareket var.

Nasıl oldu da ben kazandım ?
-Bak oğlum 10 yıldır o hareketi çalışıyordun. O kadar çok çalıştın ki,
artık yeryüzünde o hareketi senden daha iyi yapan hiç kimse yok.
Bu bir,
İkincisi de o hareketin tek bir karşi hareketi vardir. Onun için de
rakibinin senin sol kolundan tutması gerekir.!
Bunu anlatan kişi bir de şunu ekledi:
"İnsanlarin eksiklikleri bazen, aynı zamanda en güçlü tarafları olabilir:
Ama yeter ki bu eksiklik kafalarinda olmasin..!!"
2931
Hoşgeldin Şeyda.orada tam olarak kaç aylıkken yapılıyor bu aşı?
2932
Valla bilmiyorum ışılcım yaptırırsan haber ver.Yeni bi aşı bi de başımıza iş açmasında sonradan yeni doktora gidince bir danışıcam bakalım.
Sevdecim Nursimanın bandanasını nerden almıştın :)
2933
 
0-3 yaş için TV bazı durumlarda ciddi sıkıntıların kaynağı olabilmektedir. Ailelerin sosyoekonomik zorlukları , çalışan annelerin durumu , çocuğun-ilgilenilmesi gereken - ek kardeş durumu , anne babaların kendilerine ait sorunları ,yapılması gereken  ev işleri , anne babaların sosyoekonomik zorluklardan dolayı ek işlerde çalışmaları , anne babalardan birinin veya ev içerisindeki bireylerden birinin kronik hastalığı , ailelerin kendi psikososyal ihtiyaçları için  zaman ayıramaması , anne babaların kendilerinin psikiyatrik sorunları , istenmyen hamilelik sonucu bebeğin doğmuş olması  , çocuğun bedensel bir hastalığının olması ve buna benzer sayacağımız onlarca  etken nedeni ile anne ve babalar çocuklarına yeterince zaman ayırmamakta veya ayıramamaktadırlar. Bu nedenlerden dolayı anne babalar isteyerek veya istemeyerek çocuğu ile fazla ilgilinememekte çocuğu ile ilgilenme fiziksel bakım ( karnını doyurma , altını temizleme vb. ) ötesine çok fazla geçememektedir.
        Bu dönemde çocukların duygusal doyum sağlaması ve onun ile her bakımdan ilgilenilmesi onun sağlam ve güçlü bir psikolojik yapısının oluşmasına zemin hazırlar. Bu dönem için bebeği okşamak , kucaklamak , onun ile konuşmak ,  sevildiğini hissettirmek  , onun ile oynamak, onun ile birlikte vakit geçirmek , onu gezdirmek, psikomotor ve  psikososyal yönünün  gelişimine çok büyük katkılarda bulunur. Bebek ile birlikte vakit geçirmek , onun insanlar arası ilişkilere yabancılaşmasını engeller ve ilgilenen bakıcısı vasıtası ile önce karşısındaki bireyi , aile ortamını ve yavaş yavaş sosyal çevresini tanımasına yol açar . Bu bağlanma yolu ile önce anneye karşı bir ilişki gelişir . Bu durum anne karnında başlar ve bebeklik döneminde devam eder. Çocuk bu bakım veren aracılığı ile iletişim geliştirmeye , kendini ifade etmeye , ihtayaçlarını anlatmaya çalışmaya , kısacası sosyal ortamın gereklerini yaparak yanında ve çevresinde bulunan insanlar ile iletişim ve etkileşim   içerisine girmeye başlar.
        Çocuk sosyal ortamda iletişimin temel esası konuşma olduğu için konuşmayı öğrenmek zorundadır. İnsanlar tarafından sevilmek için onları anlamak onların duygusal uyarılarına cevap vermek zorundadır. Çocuk sosyalleşmek ve iletişimini kurmak için etrafındakilerden özelliklede bakım veren kişiden teşvik almak zorundadır. Bu  çocuğun ihtiyaçlarını karşılamak ( yiyecek , giyecek , temizlik , koruma vb) , onun dertleri ile ilgilenmek , onun ile birlikte vakit geçirmek , onu öpmek , okşamak, konuşmak , oynamak vb gibi yapılan girişimler ile çocuk sevildiğini hissettirerek , onun için , psikososyal gelişim için bir teşvik oluşturmalıdır. Konuşma , etraf ile ilgilenme , sosyal ortamların gereklerini yerine getirme , insanlar ve yaşıtları ile ilgilenme , ihtiyaçlarını insanlara anlatma , insanlara duygusal yakınlık kurma ,cansız varlıklardan çok canlı varlıklar ile ilgilenme gibi bir çok psikososyal faktör çocuklarda bu iletişim ve etkileşim ortamında kendileğinden   meydana gelmeye başlar .
        Bütün bunlardan bahsetmemizin nedeni , bizim meselemiz ile yakından ilgili olmasından dolayıdır. Çocuk cansız bir varlığın karşısında , duygusal ve sosyal uyarıdan mahrum , sevgiden ve bağlandığı kişiden uzak ,çocuğun konuşmasına , bakışına , gülümsemesine karşılık vermeyen , gönderdiği iletişim ve etkileşim mesajlarına cevap vermeyen,  sert , soğuk  bir cismin karşısında kaldığında ( ne kadar ses ve görüntü olursa olsun çocuk onları yorumlayacak ve kabul edecek durumda ve psikososyal seviyede değildir ) biraz önce saydığımız sosyalleşme ve bireyselleşme ve kendiliğinden gelişecek olan psikososyal yönlerin hepsi eksik veya yetersiz kalacaktır. Neden küçük çocuklar için bu biraz daha sıkıntılı bir durum ? çünkü çocuğun busosyal ve duygusal eksikliği telafi edeceği arkadaş ve sosyal ortamı , konuşmak veya vakit geçirmek için gideceği ikinci bir ortam  ve bunu telafi edebilecek psikomotor ,psikososyal   yeterlilik henüz gelişmemiştir ayrıca alternatif bir gelişim ortamı yoktur .
        TV karşısında 0-3 yaş arasında  aşırı miktarda  kalan (günlük 1-2 saatin üzerinde ) çocuk , ailede ve özellikle de bakım veren kişide eşlik eden yukarıda saydığımız diğer etkenler de varsa , sosyal gelişim (duygusal etkileşim ve karşılık verme, sosyal ortamlara uyum , insanlar ile ilgilenme , onlara yakınlık gösterme , yaşıtlarına ilgi vb) , ve iletişim ( konuşma , anlamlı jest ve mimikler , heceleme , agulama , ses çıkarma , cümle kurma vb.) için gerekli olan fonksiyonların gelişiminde gecikmeler veya yetersizlikler görülür. Bu duruma yani iletişim ve etkileşim bozukluğuna yol açabilecek diğer nedenlerin olup olmadığı incelenmelidir. Bütün bu nedenlerden dolayı bebekler için sevgi ,duygusal ilgi ve birlikte geçirilecek vakit yerine çocuğun TV karşısında kalması son derece sakıncalıdır.
        Bu dönemde uzun süre çok aşırı miktarda TV karşısında kalan çocuklarda başka hazırlayıcı nedenler yok ise , başka nedenler de eklenerek bazı psikiyatrik tablolar gelişebilir. Bu tür çocuklarda etrafa karşı ilgisizlik , seslenince bakmama , göz kontağı kurmama , insanlara ve yaşıtlarına ilgisizlik , onlarla duygusal ve sosyal iletişime geçmeme , kendi halinde olmaya çalışma , kendi etrafında dönme , sallanma , aşırı derecede cansız nesneler ile ilgilenme , konuşmama , cümle kurmama  , iletişim ve etkileşimde problemler , duygusal olarak karşılık verememe vb. bir çok belirti görülebilir. Bu nedenle ane babaların özellikle bu yaş için TV izleme konusunda sınırlamalar ile birlikte durumu yönlendirmeleri , normal psikomotor ve psikososyal gelişim için uygun olur.
    Aynı zamanda bu yaş içindeki bir bebek veya küçük çocuk ile hem anne hem babanın , mümkün olduğunca fazla vakit geçirme ,onunla oyun oynama , konuşma , sevdiğini belli etme , duygusal yakınlık gösterme , onun ile gezme , onun fiziksel bakımını ihmal etmeme , onun normal gelişim basamakları konusunda dikkatli olma , onun diğer çocuklar ile etkileşim ve iletişimine zemin hazırlama , sadece onun için belli zamanlar ayırma , ona masal anlatma vb. bir çok faaliyeti günlük hayat içerisinde yapmaları uygun olur.
2934
Daha yeniymiş.Allah isteyen herkese nasip etsin
2935
Profil kısmında kimlik bilgisi var onun içinde imza yazan yerin sağ tarafında boş kısım var oraya yapıştıracaksın canım
2936
Sevdecim doğum lekeleri hakkında bir soru sormuştun.Bu lekelerden bazıları kalıcı bazıları geçici oluyormuş eğer bebeğin teniyle aynı hizadaysa yani elinle sürtünce bir kabartı hissetmiyorsa birkaç yıl içinde geçermi
ş.
2937

Evliliğimizin başından beri bebek istiyordum ama eşim henüz erken falan diyordu.Kullandığım doğum kontrol hapı kanamaya neden olmuştu doktor 1-2 ay ara verin dedi hapa.O ara da sinüzit, fibromiyalji vs rahatsızlıklarım için doktora gitmiştim.Röntgen vs çekildim bir sürü antibiyotik aldım.Tekrar kontrole gittiğimde hazır hastaneye gelmişken bir de hamilelik testi yaptırayım dedim 1 hafta falan geçmişti adet tarihimin günü.Çalıştığım için ayrılmam zor oluyordu iş yerinden.Test pozitif çıktı.Eşime hamileyim dedim.Suratıma şaşkın bir ifadeyle bakıp şaka yapıyorsun dedi.Ben ağlamaya başladım şaşkınlık sevinç karışımı eşim ağlama vs dedi ama bir gram mutluluk belirtisi yok onda şaşkınlık var.Bende hep türk filmlerinde görürdüm baba oluyorum diye eşlerini kucaklayıp döndürürler falan öyle canlandırmışım hep kafamda hayal kırıklığı oldu biraz  Sonra eve gelince test yaptım ben yine hafif silik 2. çizgi çıktı.Sonra polikliniğe gittik kayınvalidemle orada da pozitif çıktı.Sarmaş dolaş falan olduk.Oradaki doktor özel muayenehanesine gitmemizi istedi ultrasonla bakarız dedi.Eşimle oraya da gittik 4. kere teyit için  Orada da kese göründü.Sonra 6. hafta falandı sanırım tekrar gittik doktor vajinal ultrasonla baktı bu kese boş kürtaj olman lazım dedi.Başka doktora gittik Şifa hastanesine orada vajinal ultrasonda acayip işkenceye uğradım  ağla ağla perişan oldum.Ultrasona bakan kadın beni masada bıraktı gitti uğraşamam seninle diye.Oradaki doktor da biraz daha bekle dedi.Sonra özele gittiğimiz doktora gittik tekrar alınmazsa zehirlenebilirsin dedi.Aldırdık mecburen sevgililer gününde tam.Nedenine birşey söylemedi stres vs herşey olabilir dedi.İlk gebelikte doğal çoğu insanda oluyor işte doğurabilir olduğunu öğrendin mutlu ol vs dedi.Sonra uzun bir süre korunduk böyle bir şoktan sonra insan hemen cesaret edemiyor 1 sene falan geçti.Eşim çocuk için zaman geldi vs demeye başladı bende çok sevindim tabi.Geçen sefer iş stresi vs neden olmuştur diye çok yoğun ve stresli olan 7 yıldır satınalma müdürü olarak çalıştığım bilgisayar şirketinden ayrıldım.Dişlerime bakım yaptırdım dolgu vs hamilelikte yapılmıyor dediler.Bademciklerimde iltihap vardı onun tedavisini oldum.Sinüzit,fibromiyalji vs hamilelikte karşıma çıkabilecek ilaç tedavisi gerektiren ne varsa hepsinin kontrolünü yaptırdım.İşi şansa bırakmamak için.Hamileliğe engel bir durum varmı diye kadındoğumcuya gittim tekrar ssk ve özele.Folikasit kullanmamı önerdiler folikasite başladım hamile kalabileceğim günleri tesbit ettim  .İlk ay hamile kalamayınca çok moralim bozuldu 1-2 gün gecikmişti 5-6 tane test almışımdır saatlerce beklettim 2. çizgiyi görebilmek için.Adet oldum hala belki sıradan bir kanamadır vs umut ediyorum ama sonradan adet olduğumu anladım.2. aya geldik yine adet olmam gereken gün geçti bir haftayı zor ettim.Sonra test aldım hemen bir sürü birkaç gün geçti yok 2. çizgi kafayı yiyecem.1 hafta geçti hafif bir çizgi belirmeye başladı.3-4 tane denedim hepsinde 2. çizgi hafif olarak var eşim hala inanamıyor tabi değildir vs diyor sürekli elimde test gezdiğim için 1 aydır hemen ssk ya gittik ilk olarak.Orada sonuç negatif dediler.Şok oldum resmen.Günler geçiyor adet olmuyorum hala.Kürtajımı yapan doktoruma gittik sonra keseyi gördü.Hamilesin dedi.Eşimin gözlerindeki o anki sevinci hayatta unutamam.Bin cümleye bedeldi.Sonra doktor ama bir sorun var dedi.Bu da boş gebelik şu ana kadar kalbinin atması lazımdı 6 haftalık gebe olman lazım bu görüntü 4 haftalık kadar dedi.2 gün sonra gel alalım 3. de aspirine başlarsın onda da olmazsa genetik testler yaparız vs dedi.Ne kadarda rahat konuşuyordu ! Yaptığım onca hazırlıktan sonra bir sorun olmaması lazım diye düşündüm hiç kendimi yormadım strese sokmadım ilaç kullanmadım vs..Oradan çıktık çok kötü olmuştum.Eşim hayır o kese boş değil bebeğimiz olacak ben eminim dedi.Eşimi bu kadar istekli görmek beni çok duygulandırdı.Kayınvalideme gittik onlarda haber bekliyor bizden yine aynı şey oldu dedik.Kimseyle birşey konuşmak istemiyordum internete girdim yine bunun gibi bir sitede forumda bayanlara olanları anlattım çok moral verdiler bana bekle falan dediler.Bir de doktorumonline.net diye bir site var oradaki bir doktorda çok yardımcı oldu rahatlattı beni bekle daha 6. hafta çok erken vs diye.10 gün bekledim başka bir hastaneye gittik,Orada bir asistan doktor baktı ultrasonda.Emriyo göründü.Haftaya tekrar gelin dedi.Nasıl geçti o hafta bir allah bir ben biliyorum.Hep inandım içeride bebeğimin olduğuna.Gittik aynı yere.Ben ultrasona bakamıyorum.Doktor bak annesi burada kim var dedi.Bir baktım pıt pıt atan minik bir nokta o an yaşadığım sevinci kelimelerle anlatamam.Hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım.Eşim kapının önünde bekliyordu koştum hemen dışarı.Doktor eşime baba oluyorsun gözün aydın dedi.Tam hayalimdeki gibi sarmaş dolaş olmuştuk bu kez.hayatımın en mutlu anıydı.Geç döllenme olmuş bu nedenle gelişimi 2 hafta geriden geliyordu.Sonradan yakaladı teyzeleri gününü.Şu an kızım 4 aylık .Bir doktorun teşhisiyle hareket etmemek gerektiğini öğrendim arkadaşlar.Belki ilk aldığı bebeğimde yaşayacaktı şimdi kocaman olacaktı.Herşeyde bir hayır vardır diyorum yine de..Şu an çok mutluyum.
2938
Doğum Hikayeleri / Doğum Hikayeleriniz
11 Ocak , 2007, 17:04:15

Doğum yapan arkadaşlar doğum hikayelerimizi burada paylaşalım.
Eveeet kızlar.Doğum Hikayemizi yazıyorum..
Bir gece önceden sabaha kadar uyuyamadım :) Sabah 5:30 da duşumu aldım.Makyajımı yaptım.Kocacım, annem, anneannem, kayınvalidem, kayınpederim, kardeşlerim, teyzem, eniştem, cümbür cemaat sabah 6:30 da hastanedeydik.Eşimle beni hazırlanmam üzere başka bir odaya aldılar.Ameliyat yerinde kıl tüy var mı kontrolü yapıldı,tansiyonum ölçüldü.Ameliyat kıyafeti giydirildi.Sonra yakınlarımızı kalacağım odaya getirmişler.Onlarla hellalleşip eşimle ameliyathaneye kadar geldik orada onunla vedalaştım kamerayı bir personele verip çekmesini rica ettik.Beni aldı bir heyecan.İçeride 10 kişi falan vardı.İlk olarak kolumdan kan aldılar,serum taktılar sonra herkes kendini tanıttı belimden iğne vurdular sonra epidural anestezi oldu.Çok acı çekeceğimi düşünüyordum.Bir kadın elimden tuttu ve benimle muhabbet etti bu sürede.Ben bildiğim tüm duaları okumaya başladım.Kadın hatim ettin bırak artık geçti bitti dediHiç ama hiç bir acı hissetmedim.Sonra uzan dediler önüme bir perde gerdiler ayaklarım ısınıp uyuşuncaya kadar bekledik sonra doktorum geldi.Ben herzamanki çok bilmişliğimle dikilecek ipliğin markasını falan sordum.Herşey istediğim gibi gelişiyordu.Sonra bir baktım bir ağlama sesi ve simsiyah saçlı beyaz tenli bir bebek yanımda.Kameraya falan çektiler sonra babasının yanına götürmüşler.Kontrolleri yapılmış.Bu arada beni diktiler yarım saat sonra odamdaydım.3.450 gr 50 cm doğdu Ceylinim.1 gece kaldık sürekli kontrole hemşireler hasta bakıcılar doktor psikolog kendi doktorum geldi.Herşey yolundaydı ve evimize döndük.Şu an kızım 4 aylık.Darısı hamişlerin başına..Hepinizi öpüyorum.
2939
04 Aralık 2006 20:56

ABD'nin Colorado eyaletinde iki aylık bir bebek, kanında aşırı alkol nedeniyle hastaneye kaldırıldı. Yapılan ölçümlerde, bebeğin kanındaki alkolün, bir yetişkin sürücünün kanında bulunmasına izin verilen miktarın dört katı olduğu belirlendi.

Polis, bebek ve annesini hastaneye bırakan annenin erkek arkadaşının arandığını, annenin ise çocuğunun kanına bu kadar alkolün nasıl karıştığı konusunda çelişkili ifadeler verdiğini söyledi.

Halen yoğun bakımda olan bebeğin velayetinin annesinden alınarak çocuk esirgeme kurumuna verildiği belirtildi. Colorado'da kanındaki alkol miktarı kan miktarının yüzde 0,08'ini bulan bir sürücü, yasal olarak sarhoş olarak kabul ediliyor.

InternetHaber
2940
Doğum / Sezeryanla Doğum Videoları
11 Ocak , 2007, 16:58:08
http://www.kadinsagligi.com/sezerfilmi.htm
http://www.kadinsagligi.com/terssezeriyan.htm

Ben normal isterken sezeryanla doğum yaptım.Korkacak hiçbirşey yok hamişler rahat olunn