28 Nisan , 2024, 01:17:27

Haberler:

www.herseyibilen.co Durma! Merak ettiğin her konuda her soruyu sen de sor!


Show posts

This section allows you to view all posts made by this member. Note that you can only see posts made in areas you currently have access to.

Topics - meldayildizcocuk

1
-Onun Bir Birey Olduğunu Kabul Edin.
-Onu Sık Sık Sevdiğinizi Söyleyin.
-Duygularını Ve Düşüncelerini İfade Etmesi İçin Teşvik Edin.
-Onun Fikirlerine Değer Verdiğinizi Hissettirin.
-Anlattıklarını Aktif Dinleyin.
-Sorularını Önemseyin Ve Cevaplandırın.
-Göz Teması Kurun Ve Onunla Aynı Seviyede Olun.
-Onu Başka Çocuklarla Kıyaslamayın.
-Olumlu Özelliklerini Övün.
-Tutarlı Ve Dengeli Davranın.
-Yapabileceği Her şeyi Ona Yaptırın.
-Ödül Veya Ceza Yöntemlerine Başvurmayın, Geribildirim Verin.
-Ona Özel Mutlaka Zaman Ayırın.
-Ona Rol Model Olduğunuzu Unutmayın.
-Ona Sık Sık Söz Hakkı Verin.
-Duygularını ''Ne Düşünüyorsun, Nasıl Hissediyorsun? '' Gibi Sözlerle Anlamaya Çalışın.
-Onun Olumlu Davranışlarını Kesinlikle Takdir Edin.
-Konuşurken Onun Yüzüne Bakın Ve Ciddiye Alındığını Hissettirin.
-Onun İçin Zaman Ayırın.
-Sorumluluk Vermekten Kaçınmayın.
-Yaşına Uygun Görevler Verin Ve Daha Sonra Başarısını Takdir Edin.
-Onun İle Değişik Konularda Sohbet Etme Ortamı Oluşturun.
-Onun Korku Ve Endişelerine Saygı Duyun.
-Aşırı Eleştirici Olmaktan Ve Yargılayıcı Olmaktan Çekinin.
-Hatalı Davranışlarını Konuşarak Uyarın Ve Ona Doğru Olanı Anlatın.
-Başkalarının Yanında Onu Küçük Düşürmeyin.
-Onun Başarısızlıklarını Büyütmeyin.
-Kabiliyetlerini Fark Edin Ve Teşvik Edin.
-Topluluk İçerisinde Söz Almasını Teşvik Edin.
-Onun İçin Önemli Olan Şeylere Sizde Önem Verin.

ÇOCUKLAR İÇİNE DOĞDUKLARI AİLENİN, KÜLTÜRÜN AYNASIDIRLAR.
ÇOK EMEK İSTER ÇOCUK YETİŞTİRMEK.
YUKARIDA SIRALAMAYA ÇALIŞTIĞIM NOKTALARA DİKKAT EDEN ANNE, BABA, EĞİTİMCİLERİN DÜNYAYA ÇOK ÖNEMLİ VE PAHA BİÇİLMEZ ESERLER BIRAKTIKLARINI DÜŞÜNÜYORUM.

SAĞLIKLI VE MUTLU NESİLLER YETİŞTİRMEK DİLEĞİYLE ,                                                                                             Psk.Melda Çalışkan 
2
Çocukluk dönemi -özellikle 0-6 yaş dönemi- insan yavrusunun çok hızlı geliştiği bir dönemdir.
Büyümek –olgunlaşmak belirli dönemlerden geçerek gerçekleşir.Hızla büyüyen çocuğumuzun davranışlarının da değişmesi normaldir.Normal ile anormal arasındaki fark ise bir davranışın yapılma sıklığıdır.Yani bir davranış aşırılık boyutunda gerçekleşiyorsa orada problem var demektir.

Dikkat edilmesi gereken;
Çocuklar için bazı dönemlerde bir  davranış normal olarak kabul edilirken, söz konusu davranışın süre,sıklık ve zaman açısından değerlendirilmesi gerekir. Yani bir davranışın yapılma sıklığı , süresinin artması ve ne zaman ortaya çıktığı veya hangi şartlarda tetiklendiği gibi faktörlerin doğru tespiti çözüm için yol gösterici olacaktır. Örneğin 0-1 yaş döneminde parmak emme davranışı normal olarak kabul edilirken 5 yaşında parmağını emen bir çocuk için bu problemli bir davranıştır.
Erken çocukluk döneminde sıklıkla karşılaşılan davranış problemleri;
Parmak Emme
Alt Islatma
Uyku Problemleri
Tırnak Yeme
Öfke ve Saldırganlık gibi konulardır.
Yaşa bağlı  gelişimsel özellikleri bilmek bir çocuğun davranışlarını anlamak için önemlidir.Beklenen gelişimsel  dönem dışında ortaya çıkan davranışların nedenlerini ve yaşanan olayları doğru analiz etmek, istenilir davranışları edindirmek  sağlıklı bir çocuk yetiştirmek için yol gösterici olacaktır. Unutulmaması gereken her çocuk kendine özeldir. Bu konuda çözüm arayışında olan anne ve babaların çocuklarla çalışan psikolog, pedagog ve çocuk gelişim uzmanlarına danışmalarını tavsiye ederim.

                                                                                               Psk.Melda Çalışkan
3
Günümüzde teknolojinin hayatımızın her alanında olması çocuklarımızı nasıl etkilemekte?Bir yandan hayatımızı kolaylaştıran teknolojik ürünler acaba bir yandan da zararlı olabilir mi?Aslında hepimizin tahmin edebileceği üzere özellikle çocuk gelişimi açısından bakıldığında multimedya araçları ile ne kadar geç tanıştırırsak çocuklarımızı, o kadar onların gelişimlerinekatkı sağlamış oluruz.Bebeklik Dönemi olarak tanımladığımız 0-2 yaş döneminde özellikle televizyon gibi tek taraflı iletişimin olduğu bir araçtan çocuklarımızı uzak tutmamız gerektiğini uzmanlar söylemektedir. 2 yaşından sonra ise sınırlı zaman diliminde ''doğru'' programlar seçilerek izletilebilinir.Yapılan araştırmalar sonucu, pek çok çocuğun TV başında geçirdikleri zamanın, sınıfta bulundukları süreye yaklaştığı saptanmıştır. Televizyon izlemenin en yoğun olduğu dönemin 11-14 yaşları olduğu belirlenmiştir. Ortalama bir çocuğun 16 yaşına kadar TV'de 13 bin şiddet eylemine tanık olduğu saptanmıştır. Şiddet eyleminin izlenmesi, çocukta ruhsal gerginliği artırabilmekte; dengesini daha kolay değişebilen, öfke eğilimli çocuklarda, dürtüsel ve duygusal kontrolü zayıflatmaktadır. (Haluk Yavuzer, Çocuğu Tanımak ve Anlamak)Sürekli televizyon izleyen bir çocuğun pek çok psikolojik sorun yaşayabileceği bilinmektedir. Dikkat sorunları, akran ilişkilerini ve sosyal gelişimini olumsuz etkiler. Okul başarısı üzerinde de negatif etkisi vardır.Programların niteliği ve sürede seçici davranıldığı taktirde, televizyon izleyebilir çocuklar. Okul öncesi çocuklar için en fazla bir saat, okul çağı çocukları için ise iki saatin altında bir süre, televizyon seyretmek yeterlidir.

Psk.Melda ÇALIŞKAN
4
Değerli anne ve babalar;
Bir çoğumuz çocuğumuz dünyaya geldikten kısa bir süre sonra eğitimi ile ilgili bir takım endişeler yaşamaya başlarız. 0-18 aylık dönemde bire bir çocuğumuzun gelişimine ve eğitimine tanıklık eder,yön veririz.
18 Aydan sonra hızla bebeklikten çocukluğa geçen yavrumuz için artık ev ortamının yeterli olmadığını fark ederiz. Bu ''yeterli olamama''durumu kişiden kaynaklanmaz, çocuğun bakımını üstlenen kim olursa olsun (anne, anneanne, babaanne, diğer akrabalar veya bakıcı), onun gelişen ve çeşitlenen ihtiyaçlarından kaynaklanır.
Bir çocuğun;
* Sosyalleşmesi ve dünyayı tanıyabilmesi için mutlaka başka çocuk ve kişilerle iletişim halinde olması gerekir.
*Dil gelişiminin sağlıklı desteklenmesi için kendisini ifade edebileceği doğal ortamların oluşturulması gerekir.
*Bilişsel  ve psikomotor gelişimi için uygun ve yeterli uyarıcı desteği sağlanmalıdır.
*Sosyal-duygusal alanda gelişmesi için duygularını ifade etmesine imkan sağlamalı söz ve davranışlarımızın çocuğa doğru  temas etmesi için rol model olmak gerekir.
*Yapabileceği her şeyi çocuğun kendisi yapabilmesi için cesaretlendirilmelidir.
*İhtiyaçları zamanında giderilmeli ve bunun için bir rutin oluşturulmalıdır.

Anne ve babalar, okul öncesi dönemle başlayan eğitim sürecinde çocuklarına nasıl bir eğitim aldırmaları konusunda tereddüt yaşayabilirler.
Bir uzman olarak, anne ve babalara samimiyetle tavsiye etmek ve hatırlatmak isterim;
*Çocuğunuzun okul öncesi dönemde en önemli ihtiyacının Oyun Oynama olduğunu unutmamalısınız.
*Güven, Sevgi olmazsa olmazdır.
*Bir şeyi bilmemek yanlış öğrenmekten daha iyidir. Örneğin sırf yabancı dil öğrensin diye çocuğunuza uzman olmayan, ana dili İngilizce olmayan bir yabancı uyruklu  öğretmenden İngilizce edinmesini beklemek ne kadar sağlıklıdır tartışılır. Erken yaşta yabancı dil ediniminin gerekliliğine inanmakla birlikte ülkemizde yetersiz ve yanlış uygulamalara dikkat etmenizi öneririm.
*  Okul öncesi dönemde çocuklar için  kocaman binalara da gerek yoktur, gerçek sevgi, bireysel farklılıklara duyarlı, sınırlı tutulan grup sayıları ile -tercihen maksimum 10 kişilik -
çocuğunuzun sağlıklı, mutlu, kendi ile barışık, değerleri olan bireyler olabilmesini sağlayabilirsiniz.
Eğitimde marka, materyal, oyuncak değil içerik ve gerçekliktir aslolan.


Sevgili Anne ve babalar;
Okul Öncesi Dönemde bir takım yaklaşımlar vardır;
Montessori, Reggio Emilia, Waldorf, High Scope, Çoklu Zeka gibi. Dikkat edilmesi gereken bir alanda birden çok yaklaşım var ise her yaklaşımın güçlü ve zayıf yönleri var demektir. Sizin kültürünüzle, yaklaşımınızla sözünü ettiğimiz yaklaşımların örtüşmesi önemlidir. Dünyada kabul görmüş yaklaşımların başarılı sonuçlar vermesi, mutlaka kültüre uyarlanmış olması ve kazandırdıklarının sizin gerçeğinize uygun olması gerekir.
Sağlıklı  çocukların öğrenme hızı ve kapasitesinin çok yüksek olduğunu gözlemlemekteyiz. Yani istediğiniz her şeyi öğretebilirsiniz. Burada önlenmesi gereken, çocuğun kendi özelinde değerlendirilmeden yapılan  ya da  yetişkinleri memnun edecek- çocuk dünyasından uzak- etkinliklerdir.
Her çocuğun bireysel farklılığını gözeten ve gelişimine uygun, ilgi ve merak uyandıran, kendi başına yapabilirken paylaşmayı da öğreten bir yaklaşımda eğitim ortamı tasarlanmalıdır.
Okul öncesi yaklaşımlarının güçlü bir sentezi ile; çocuğun yapabileceği her şeyi kendisinin yapabilmesine rehberlik ederken yoğun sanat ekinlikleri ile yaratıcılığını destekliyoruz. Bunu yaparken eğitim ortamının, materyalin, kullanılan dilin, yaklaşımın  gerçekçi ve doğal akışında gerçekleşmesini sağlıyoruz.

Sonuç olarak;
Sağlıklı her anne babanın istediği evladının mutlu olmasıdır. İyi bir eğitim almasıdır. Bu süreçte çocuklarımıza fırsat vererek, onlara rehberlik ederek sağlıklı nesiller yetiştirmeyi diliyorum.

Psk.Melda Çalışkan