27 Nisan , 2024, 22:35:01

Haberler:

www.herseyibilen.co Durma! Merak ettiğin her konuda her soruyu sen de sor!


Show posts

This section allows you to view all posts made by this member. Note that you can only see posts made in areas you currently have access to.

Topics - zhr38

1
Koç burcu çocuğu dünyaya gelir gelmez çığlığı basar. Büylece daha doğduğu andan itibaren ilgiyi üstüne çeker. O daha ilk andan itibaren evin hakimi olduğunu anlatmaya çalışmaktadır. Çocuk, biraz büyüyüp mama yiyecek çağa geldiği zaman da idareyi tamamiyle ele almaya kalkar. Oku kısa süre yanlız bırakacak olursanız avaz avaz haykırır. Daha o çağda zevklerini de kesinlikle belirtir. Aceleci, sabırsız Mars'ın etkisindeki çocuk çok erken çağdaayağa kalkar ve yürür. Onda her şeyi kendi başına yapma yapma arzusu vardır. Sanki hayatta geç kalmış gibi çabucak yürümesi de bundandır. Bir an önce harekete geçerek bildiklerini yapmalıdır.Biraz büyüyünce derin sevgisini ortaya koyacaktır. Gelip size sıkı sıkı sarılacak ve bırakmak istemeyecektir. Mars'ın etkisindeki küçük, sevme ve sevilme arzusunu böylece ortaya koyacaktır. Bu sevgiyle birlikte müthiş bir inat da ortaya çıkacaktır. Koç burcunun çocuğunun inadını geçirmek hemen hemen imkansız gibidir. Ona ceza da verilmemelidir. Çünkü ceza, ne kadar hafif olursa olsun o kişilik sahibi küçüğe indirilen ağır bir darbe sayılacaktır. En iyisi yumuşaklıkla ve tatlı sözlerle onu yola getirmektir.Koç burcunda doğan çocuk öfkelenip bağırır ve yüzü bir anda mosmor kesilebilir. Kısa süre sonra sakinleşecek ce eskisi gibi melek yüzlü olacaktır. Ancak, onun epey muzip, hareketli, gürültücü bir melek olduğuda unutulmamalıdır. Çok erken çağda okuma ve yazma ya merak duymaya da başlayacaktır. Dahi çocukların en fazla bu burçtan çıktıkları söylenebilir. Cazibeli, çok gururlu, inatçı, cesur, atılgan ve hayalperesttir.

Boğa burcundan doğan çocuk, sessiz ve sakindir. Onun diğer bebekler gibi ağlamadığını, huysuzluk etmediğini düşünerek memnun olursunuz. Fakat ummadığınız bir anda o feryadı basar. Hem inanılmayacak kadar yüksek sesle haykırmaya başlar. Bu ağlamada sebepsiz değildir. Bebek, daha bir kaç aylıkken rahatsız edilmek istemediğini size açıklamaktadır. Boğa burcundan olan çocuğa ısrar etmek, kendisini zorlamak hiç de iyi netice vermez. Çünkü o bütün Boğalar gibi inatçıdır. Yalnız Boğa burcunda doğan çocukların çok da güzel oldukları söylenebilir. Hem daha kücük yaştan itibaren de inanılmayacak kadar kuvvetlidir onlar.Boğa burcunda doğan çocuk, çok sevgi ister. Ona daima şevkat ve sevgi göstermeniz şarttır. Azarlamak, tenkid etmek, cezalandırmakla bebeği terbiye edemezsiniz. Fakat sevgi ve şevkatiniz sayesinde ona her istediğinizi yaptırmanız mümkündür. Çocukla aranızdaki ahenk pek çok problemi önlemenizi sağlıyacaktır. Boğa burcundan olan çocuk çalışmayoı sevmez. Okumaya da pek meraklı değildir. Onu bu konuda teşvik etmeli, kafasını geliştirmesi için güzel resimler, çiçeklerden yararlanmalı, merakını, tahrik etmelisiniz. Çocuk güzelliklere düşkün olduğu için böylece bunlarla ilgili şeyleri okuyacak, öğrenecek ve yavaş yavaş eğitime de alışacaktır.

Çift karakterli ikizler burcunda doğan çocuk sizi hem mutlu edecek hemde şaşırtacaktır. Çünkü onu anlamakta güçlük çekeceğiniz için ne yapmanız gerektiğini bilmeyecek, fakat neşeli neşeli güldüğünü görünce büyük zevk duyacaksınız. Merküri'nin idaresindeki çocuğun çok hareketli olacağını söylememize bile gerek yok. O daha bebekken beşiğinin kenarına tırmanıp dışarıya atlamayı deneyecektir. Kendisine daima dikkat edilmelidir.İkizler burcunda doğan çocuk küçük yaşlarda resim, dans veya müzik kabiliyetini de ortaya koyacaktır. Okulda da zekası sayesinde öğretmenlerini memnun edecektir. Yalnız ikizler burcunda doğan çocuğu fazla hareketli, sinirli ve kolay kolay rahat edip dinlenemeyen bir tip olduğunuda bilmelisiniz. Sinir sistemi hassas olduğu için onu sevgi ve şevkatle yatıştırmak lazımdır. Bu arada çocuk, geniş hayali yüzünden mübalaya kaçacak ve yalan da söyleyecektir. Ona tatlılıkla yalanın iyi bir şey olmadığı anlatılmalıdır. Ayrıca o herşeyden çabucak sıkılıp bıkacaktır. Ona dikkatli olması öğretilmeli ve sevdiği bir konuya ilgisi çekilerek yavaş yavaş sabretmesi de aşılanmalıdır.

Yengec burcunda doğan çocuk, çok hassas, içli, neşeli, kah kederli, sevilmeye büyük ihtiyacı olan bir tiptir. Ona gereken şefkati gösteriri, böylece güven duymasını sağlarsanız kolaylıkla terbiye edip büyütürsünüz. Aksi halde çocuk hislerini içine atacak, bir kenara çekilecek ve kandisini yalnız hissedecektir. Bu da onun küçük alemini altüst edecek mutsuz olmasına yol açacaktır. Bu çocuğun hayal gücü fazladır. Özellikle annesinin anlatacağı güzel masallar onu çok etkileyecektir. Zaten o daima anne şefkatini ve ilgisini atayacaktır. Ona hakettiği sevgiyi vermez, ilgiyi göstermezseniz çocuk büyüyünce, insanlardan çekingen şüpheci bir tip olur. Anne ve babasından görmediği sevgiyi eşinde arar. Ama hislerini gizlemeye alışık olduğu içinde arzularını, sevgisini açıklamaktan çekinir. Sevdiğini şiddetle kıskanır ve onu da kendisinide mutsuz eder. Kişilik sahibi olabilmesi için bu burcun çocuğuna yol göstermeniz şerttır.

Aslan burcunda doğan çocuk cesaretli, başkalarını idareye kalkan, çok hareketli, gözü pek, cana yakın, konuşkan, zeki bir tiptir. O açık havayı, sporu, gezip eğlenmeyi çok sevecektir. Daha küçük yaşta arkadaşlarınınbaşına geçip onları yönetmeye kalkacaktır. Bu fazla kabiliyetli ve kendini beğenen çocuk başı boş bırakılırsa kibirli, etrafındakileri aşağı gören, kendini beğenmiş, gürültücü haşin bir tip olabilir.Daha erken çeğlarda onu iyi eğitmeniz, doğruyla yanlışı öğretmeniz lazımdır. Çalıştığı, verilen görevleri iyi yaptığı zaman da onu övmelisiniz. Böylece çocuk, övülebilmek için kendine düşen işleri dikkatle yapacak ve tembel olmayacaktır. Çocuğun büyük enerjisini ziyan etmemesi için gayret göstermelisiniz. Onunla arkadaş olun. Dertlerini dinleyin ve hayallerini paylaşarak kendisini teşvik edin. Böylece vakti gelince hayatta çok ilerliyecek, başarıya erişecek ve ideal bir insan olacaktır.

Başak burcunda doğan çocuk, daha çok küçük yaşlarda zekasını ortaya koyar. O her şeyi merak edip sorarak sizi bezdirir. Fakat küçüğün her sorusuna cevap vermek ve doyduğu ilgiyi sarsmamak lazımdır. Okulda da merakı ve zekası sayesinde başarılıdır. Üstelik fazla çalışmadan başarı gösterir.Yalnız o sabırsız, çabuk bıkan huzursuz bir tiptir. Duyduğu ilgi çabuk söner. Çocuğun parlak zekası bu duruma yol açmaktadır. Onun içinde anne ve baba, çocuğun kafasını oyalıyacak konular bulmalı, onun derslerini sevmesi için çareler düşünmelidir. Başarılı olduğu zaman da onu mükafatlandırmalıdır. Daha küçük yaşta paranın değerini anlayan çocuk böylece kendisini şevkle derslerine verecektir. Dersleri dışında da yine onu oyalıyacak şeyler bulmak şarttır. Çocuk, doğayı çok sever. Bu arada bakıp besleyeceği bir kedi, köpek, kuş gibi bir hayvan alın. Başaklar ev hayvanlarını severler. Böylece onun duygularını da geliştirirsiniz. Başak burcunda doğan çocuk, küçük yaşta sevgiyi öğrenirse uygun şekilde gelişir. İleride sevgiden de korkmaz.

Terazi burcunda doğan çocuk çok yönlü ve epey çekingendir. O hislerini kolay kolay açıklamaz, fakat çok sevilmeyi ister. Anne ve babanın çok anlayışlı ve sabırlı olması çocuğun yavaş yavaş mahçupluktan sıyrılmasını sağlar. Çocuk güzelliklere düşkün, hisli, kafasını kullanabilen, nazik, terbiyeli bir tiptir. Erken yaşta onun hangi konuya kabiliyeti olduğunu anlamak ve onun bu yönünü geliştirmek çok yararlıdır. Özellikle anne, çocuğuna çok itina etmeli ve gelişme çağında ona sevgi, sex vs. gibi konularda bilgi ve öğüt vermelidir. Böylece çocuk hisleriyle kafası arasında daha iyi denge kurabilir. Bu sayede yeni geliştiği yaşta his konularında hata yapması da önlenir. Terazi burcunda doğan çocuk iyi yetiştirilirse övünülecek bir insan olur.

Akrep burcunda doğan çocuk, neşeli hareketli, enerjik, cana yakın bir tiptir. Zekası sayesinde herşeyi çabuk kavrayıp öğrenir. Onun için eğitilmesi de zor değildir. Tam aksine bu cesur çocuk problemlerden, zorluklardan hoşlanır ve bunları ortadan kaldırmak ister. Onun için derslerinde başarılı olur.Ancak o gizlilikten hoşlanan ve biraz da sinsi bir tiptir. Kendisine verilmeyen şeyi hileye kaçarak elde etmeyi ister. Buna da yine fazla zeki ve cesur olması yol açar. İşte çocuğun bu zeka ve cesaretini uygun alanlara yöneltmek gereklidir. Böylece o hislerini daha kolay açıklar ve gizli kapaklı işlere de kalkmaz. Böylece ileride hayatta çok başarılı olur. Ona haşinlik, çekingenlik, ve içine kapanmanın doğru olmadığını öğretirken büyük bir sevgi ve şevkat gösterin. Çocuk sevildiğini anlayınca kendisine de size de güvenir ve bu sayede mutlu olur.

Yay burcunda doğan çocuk ailesi tarafından çok sevilir. Bu güzel, neşeli, cana yakın, hareketli çocuk ayrıca çok da dürüsttür. O daja çok küçük yaşta farkına varmadan doğru hareket etmesini öğrenir. Yalnız daima güler yüzlü, neşeli olan çocuk asla emir dinlemez. Ona ısrar etmek, cezalandırmaya kalkmak hatadır. Çünkü bu çocuk doğuştan bağımsızdır. Bu bağımsızlığıda korumyaya kararlıdır. Onun için çocuğa, güler yüz, sevgi, ve şevkatle davranılmalı ve yumuşaklıkla her şeyi öğretmelidir. Çocuk, kendisine ısrar edildiğini görünce büyük bir ciddilikle sorumluluklarını anlar. Böylece eğitim konusunda da zorluk çıkarmaz. Bütün mesele onun fazla enerjisini uygun bir alana yöneltebilmektir. Bu çocuğun bol bol oynaması, spor yapması ve böylece oyalanması da şarttır.

Oglak burcunda dogan çocuk, çekingen, içine kapalı, kolay kolay gülmeyen bir tiptir. Zaten bu burçta doğanlar çocukluk çağlarından itibaren olgunlaşırlar ve orta yaştan sonra da gençleşmeye başlarlar. Çocuk hırslı, dikkatli, sabırlı ve inatçı olacaktır. Bu yüzden derslerine dikkat etmesi ve sabırla çalışması mümkündür. Çok daha zeki öğrencilerden daha da fazla başarı gösterecektir o. Kafası gelişince de daha planlı ve metodlu hareket etmeye başlayacaktır. Ancak bu çocugun hislerini anlamak, onu duyduğu güvensizlikten kurtarmak lazımdır.Anne ve baba, ona sevgi, anlayış ve sefkat göstererek her problemiyle ilgilenirlerse çocuk değişebilir. Hislerini daha kolay açıklayabilir. Oğlak burcunda doğan çocuk, küçüklüğünde epey sıhhatsizdir ve kızamık, su çiçeği, kabakulak gibi hastalıkları sırayla geçirebilir. Onun sağlığına itina edilirse daha sonra hemen hemen hiçhastalanmaz ve çok sağlam olur. Bu çocuğun, büyük ilgi, şevkat ve sevgiye ihtiyacı olduğuda hiç unutulmamalıdır.

Kova burcunda doğan çocuk daha erken yaşlarda sizi bilgisi, başkalarının kinden farklı görüşleriyle şaşırtabilir. O diğer çocuklar gibi her gün okula gitmeyi de istemeyebilir. Uygun bulmadığı şeyler yüzünden sizinle ciddi tartışabilir. Yalnız çocuk, dünyayı, insanları çok seven bir tiptir. Ona, ileride insanlara yardım edebilmesi için okuması, iyi bir eğitim görmesi gerektiği anlatmalı ve ilgisini çekecek misaller verilmelidir. Bir hayli meraklı olan çocuk, ünlü kimselerin hayatlarını incelemeye başlayacak ve sonra kendi kendine hayaller kuracaktır. Onu daima desteklemeli, cesaret vermelisiniz. Zamanla okulu, arkadaşlarını çok sevecektir. Çünkü konuşmak, arkadaşlık ve oyundan zevk alacaktır. Kısa süre içinde de bütün arkadaşlarını etkilemesi mümkündür. Çocuk daha erken çağda yapacağı iş veya seçeceği meslek hakkında karar verecek kadar kafalıdır. Onu sevin ve şefkat gösterin ama daha önemlisi kendisine yaşıtınızmış gibi davranarak problemlerini halledin. Böylece çocuk, kendisine güvendiğinizi de anlayacak ve buna daima layık olmaya çalışacaktır.

Balık burcunda doğan çocuk, çekingen, mahçup ve utabgaçtır. Aslında resim, müzik, edebiyat gibi konularda kabiliyetli olan çocuk bir hayal aleminde yaşar. Onun için her masal bir gerçek sayılabilir. Çocuk kendi haline bırakılırsa daha da içine kapanır ve hayalleriyle başbaşa kalmayı tercih eder. Anne ve babanın ona büyük sevgi göstermesi, yaşına uygun çocuklarla arkadaşlık etmesini ve dışa dönmesini sağlamaları lazımdır. Çocuk neşeli ve dostluk seven bir tip olduğu için böyle ilişkiler onun yavaş yavaş mahçupluktan sıyrılmasını sağlar.Çocuk, okulda zekası sayesinde derslerini çabuk kavrar. Ama sert bir söz veya bakış onun kırılmasına ve derslerden soğumasına yeterlidir. Öğretmenin da çocuğu anlayarak yumuşak davranması lazımdır. Böylece çocuk hem öğretmenini hem derslerini sever. Çocuk küçük yaşta güzelliklere olan düşkünlüğünü de blirtecektir. Resim yapması, kitap okuması, müzik dinlemesi için onu teşvik etmek çok yerinde olur. Böylece çocuk, güzellik arzusunu tatmin eder ve yeteneklerini de yavaş yavaş ortaya koyar. Bu çocuk aynı zamanda kıskançtır. Kardeşlerini ona tercik etmek de onun huzurunu kaçırır
2
Bir süre eski kıyafetlerinizle idare etmeye çalışabilirsiniz. Çünkü bebeğiniz dünyaya geldikten hemen sonra karnınız inmez ama kilo kaybınız olur. Bunun için hamileliğinizin ilk başlarında giydiğiniz kıyafetlerden yararlanabilirsiniz. Bazıları bol geliyorsa, hamilelik öncesi kıyafetlerinizle ve hamileliğinizin ilk aylarında kullandığınız kıyafetleri karıştırabilirsiniz. Neyse ki bu sene çok şanslısınız çünkü bu senenin modası bol ya da bel altından bollaşan elbiseler. Bol gelen elbise ve gömleklerinizin beline kemer takarak daraltabilirsiniz.

Hamilelik süresince ayaklarınız şişmişse zaten eski ayakkabılarınız bol geliyor olabilir. Son aylarda giydiğiniz kıyafetler gerçekten çok bol geliyorsa hamile olan arkadaşlarınıza ya da tanıdıklarınıza ihtiyaçları olup olmadığını sorun. Eski kıyafetlerinizden kurtulmak moralinizi biraz daha düzeltecektir.

Yeni anne olduğunuz için bebeğinizle ilgilenmekten kendinize zaman ayıramayabilirsiniz bu da sizi biraz depresif yapabilir. Bu psikolojiden az da olsa kurtulmak için giymeyeceğiniz kıyafetleri gardırobunuzdan hemen çıkarın. Şu andan itibaren yeni anne stilinizi oluşturmaya başlıyorsunuz, hazır mısınız?

Gardırop temizliğini bebeğiniz uykudayken yapabilirsiniz. Elinize kocaman bir torba alın ve hamilelik öncesi ve sonrası giymediğiniz bütün ayakkabılarınız koyun. Daha sonra aynı işlemi gardırobunuz için yapın.

Hamilelik döneminde giydiğiniz bazı kıyafetleri bir süre daha giyebilirsiniz. Mesela tayt ve gömlekler bu sezonun en son modası. Hem tayt giyerek rahat edersiniz hem de bol bir gömlekle kemeri belinize takarak modern bir görünüm sağlayabilirsiniz. hamilelik döneminde aldığınız elbiseleri de yine aynı şekilde kemerle daraltabilirsiniz. (Resimdeki Bella Mom markalı elbiseniz varsa, kolayca doğum sonrası da kullanabilirsiniz.) Ayakkabı olarak da babetleri tercih edebilirsiniz. Çünkü ayaklarınız henüz eski haline gelmemiş olabilir; yarı şiş ayaklarınızı babet giyerek rahat ettirebilirsiniz.

Yeni anneliğin en zor bölümü memelerinizden devamlı süt gelmesidir. Bu yüzden yanınızda her zaman ekstra bir sutyen pedi bulundurun. Tabii bundan dolayı dar bluzlar giymekten kaçının, çünkü bazen kıyafetinize geçebilir. Hamilelik döneminden kalan sevdiğiniz kıyafetler varsa zamanınız olduğunda daraltmak için terziye verin. Böylece onları atmak zorunda da kalmazsınız. Eski kilonuza gelinceye kadar ufak tefek kıyafet problemi yaşabilirsiniz ama hamilelik dönemine oranla çok daha kolay kombinler yapabilirsiniz.
3
Sizin Seçtikleriniz / Dr. Phil 'in Testi
17 Temmuz , 2008, 00:38:46
Dr. Phil'in Testi


*Dr. Phil bu testten 55 puan aldı. Bu testi Oprah (Winfrey) üzerinde denediğinde Oprah'ın puanı 38 oldu.

Bazı inanlar bu dökümanı bulabilmek için önemli paralar harcıyorlar.Okumaya devam edin,çok ilginç bulacaksınız! 

Üzerinde çok fazla düşünmeden cevaplamaya çalışın!

Test çok doğru sonuçlar veriyor ve sadece 2 dakika dolayında vaktinizi alıyor!


Cevaplar eskiden kim olduğunuzla değil,şu anda kim olduğunuzla igilidir.
Bir kağıt ve kalemi yanınızda hazır bulundurun.



Bu test şu anda birçok büyük işletmenin İnsan Kaynakları departmaları tarafından kullanılan gerçek bir testtir ve kendilerine çalışanları ve gelecekteki çalışan adayları hakkında daha derin bilgi edinme imaknı tanımaktadır. 


Testte 10 adet soru bulunmaktasır.Kaleminizi ve kağıdınızı hazır bulundurup,cevaplarınızı not alın. 

   Kağıdınızı 1'den 10'a kadar numaralandırın.
Test'e başlayın 

1. Kendinizi en iyi hissettiğiniz zamanlar hangisidir? 
a) Sabahları 

    b) Öğleden sonra ve akşamüstü   

    c) Geceyarısı



2. Genelde nasıl yürürsünüz

a) Uzun adımlarla , hızlıca   

    b) Kısa adımlarla, hızlıca   

    c)Kafa yukarıda,yavaşça

    d) Kafa aşağıda, yavaşça

    e) Çok yavaş


3.İnsanlarla konusurken,

a) Kollarınızı bağlarsınız 

    b ) Ellerinizi yumru haline getirirsiniz   

    c) Bir veya iki eliniz baldırınızda veya cebinizde olur

d) Konustuğunuz insana dokunursunuz

   e) Kulağınızla oynar,çenenize dokunur,saçlarınızı okşarsınız

4. Dinlenirken..
 

    a)Ayaklarınız dizlerinizden kırılmış yanyana halde oturursunuz   

    b) Bacak bacak üstüne atıp oturursunuz

    c) Bacaklarınızı uzatıp oturusunuz

    d) Bir ayağınızla bağdaş kurarak oturursunuz



5. Birşey sizi gerçekten eğlendirdiğinde reaksiyorunuz... 

a) Büyük bir kahkaha olur   

    b) Daha sessiz bir kahkaha olur   

    c) Kibar bir kahkaha olur   

    d) Naif bir gülümseme olur

 

6. Bir partiye veya sosyal ortama girdiğinizde..

a) Herkezin sizi farkedeceği şekilde sesli bir giriş yaparsınız 

    b) Sessiz bir giriş yapıp,etrafta bir tanıdık ararsınız

    c)Çok sessiz bir giriş yapıp,farkedilmemeye çalışırsınız.

7. Çok yoğun olarak çalıştığınız veya bir şeye konsantre olduğunuz bir anda bir dış etken tarafından dikkatiniz dağıtılırsa.. 


a) Anlayışla karşılarsınız

    b) Çok rahatsız hissedersiniz   

    c) İki uç arasında gidip gelirsiniz
8. Aşağıdaki renlerden hangisini en çok seversiniz.


a) Kırmızı veya Portakal rengi

              b) Siyah

    c) sarı veya açık mavi       d) yeşil 

    e) koyu mavi veya mor         f) beyaz   

    g) kahverengi veya gri


9. Akşam yataktayken ve uykuya dalacağınız o son anlarda...

a) Sırtüstü gerilip yatarsınız 



    b) Yüzüstü yatarsınız

    c) Bir yanınıza dönüp yatarsınız

    d) Bir kolunuzun üzerine yatarsınız

    e) Kafanız yastık/Yorganın altında yatarsınız


10. Genellikle rüyanızda..


a) düştüğünüzü görürsünüz

    b) kavga ettiğinizi görürsünüz

    c) birini veya birşeyi ararsınız 

    d) uçarsınız veya yüzersiniz

    e) genellikle rüya görmezsiniz

    f) rüyalarınız hep iyi rüyalardır

PUANLAR


1. (a) 2  (b) 4  (c) 6

2. (a) 6  (b) 4  (c) 7  (d) 2    (e) 1

3. (a) 4  (b) 2  (c) 5  (d) 7  (e) 6

4. (a) 4  (b) 6  (c) 2  (d) 1

5. (a) 6  (b) 4  (c) 3  (d) 5  (e) 2
      6.  (a) 6  (b) 4  (c) 2

7.  (a) 6  (b) 2  (c) 4

8.  (a) 6  (b) 7  (c) 5  (d)4 (e) 3  (f) 2  (g) 1

9. (a) 7  (b) 6  (c) 4  (d) 2  (e) 1

10. (a) 4  (b) 2  (c) 3  (d) 5  (e) 6  (f) 1
Şimdi toplam puanınızı hesaplayın


60 PUAN USTU


    İnsanlar sizi dikkatli yaklaşılacak biri olarak görüyor.Others see you as someone they should "handle with care." Kibirli,benmerkezli ve otoriter biri olarak biliniyorsunuz.İnsanlar size hayranlık duyabilir ve sizin gibi olmak isteyebilir fakat size her zaman güvenmezler ve sizinle içten bir ilişki kurma konusunda tereddüt ederler..

51 - 60 ARASI


İnsanlar sizi heyecan verici,havalı,etkin bir kişiliği olan,doğal bir lider,her zaman en doğrusu olmasa da çabuk karar alabilen biri olarak görüyor.Sizi herşeyi en az bir kez denemek isteyecek,risk alan,cesur ve maceraperest biri olarak görüyorlar.Yaydığınız bu elektrik yüzünden sizinle birlikte olmaktan hoşlanıyorlar...


41 - 50 ARASI

    İnsanlar sizi canlı,güleryüzlü,eğlenceli,pratik,ilgiçekici,her zaman ilgi odağı olan ama her zaman dengeli biri olarak görüyor.Bunların yanında nazik,düşünceli,anlayışlı ve onları her zaman neşelendiren ve yardımcı olmaya çalışan biri olarak görüyorlar.



31 - 40 ARASI

    İnsanlar sizi duyarlı,temkinli,dikkatli ve pratik biri olarak görüyor.Akıllı,yetenekli,ama mütevazi bir olduğunuzu düşünüyorlar.Çok çabuk arkadaş edinen bir değilsiniz fakat olan arkadaşlarınıza çok bağlı olan ve aynı bağlılığı karşıdan da bekleyen birisiniz.Sizi iyi tanıma şansına sahip olan biri,arkadaşalarınıza olan güveninizi kırmanın çok zor olduğunu ama bu güven kırıldığında da tamirinin eşit derecede zor olduğunu görür.

21 - 30 ARASI

    Arkadaşlarınız sizi haddinden fazla titiz bir olarak görüyor.Çok temkinli,dikkatli ve ağır adımlarla yürüyen biri olduğunuzu düşünüyorlar.Tepkisel olarak bir ani reaksiyon vermeniz onları çok şaşırtır çünkü beklentikleri sizin herşeyi tüm açılardan dikkatlice değerlendirip sonra genelde karşıt bir karar vermenizdir. Bu reaksiyonun kısmen sizin temkinli doğanızdan kaynaklandığını düşünürler.

21 PUAN ALTI

    İnsanlar sizi utangaç,sinirli,kararsız,arkasının tplanmasına ihtiyaç duyan,hiçbir sorumluluk almak istemeyen ve kararları hep başkalarına bırakan biri olarak görüyor.Kendi kendinize hiç yoktan üzüntüler yaratan birisiniz.Bazı insanlar sizi sıkıcı buluyor.Sadece sizi çok iyi tanıyan kişiler sıkıcı biri olmadığınızı biliyor.


-Dr.Phil
4
Sağlık Haberleri / Gebelik ve Egzersiz
14 Temmuz , 2008, 17:02:52
Kadının yaşamında en çok stres yaratan durumların başında gebelik gelir. Gebelik hem psikolojik hem de fiziksel olarak kadında çok büyük değişikliklere neden olur. Bu 280 günlük dönemde yapılacak egzersizler hem genel sağlık açısından hem de doğuma hazırlık açısından oldukça önemlidir.Gebelikte egzersize başlamak için genelde yapılanın aksine son 3 ayı beklemek gereksizdir. Aslında ideali gebelik planlandığında egzersizlere de başlamaktır. Bu sayede kişi kendini daha rahat hisseder ve gebelik fikrine daha kolay hazırlanabilir. Gebelik esnasında yapılan düzenli egzersiz kişinin duruş bozukluklarının giderilmesine yardımcı olur, eylem ve doğum esnasında görev yapan kas gruplarını güçlendirir, gebeliğe bağlı bazı rahatsızlıkları giderir ve halsizlik, yorgunluk şikayetlerini azaltır.

Gebelik esnasında 3 kas grubunun çalıştırılması önemlidir. Bunlar sırt, karın ve kasık kaslarıdır.

Karın kaslarının kuvvetlendirilmesi artan ağırlığın daha kolay taşınmasına yardımcı olur
Pelvis kaslarının güçlenmesi doğum esnasında vajinanın daha kolay esnemesi ve dolayısı ile ileriki dönemde rahim sarkması, idrar tutamama gibi problemlerin daha az görülmesine yardımcı olur.
Sırt kaslarının güçlendirilmesi bel ağrılarını azaltır ve duruş bozukluğu olmasını engeller.
Gebelikte ne tür egzersizler yapılabilir?
Geçmiş dönemlerde gebe kadınların kendilerini çok fazla yormamaları ve mümkün olduğunca istirahat etmeleri düşüncesi hakimdi. Oysa egzersiz ile istirahat birbirini tamamlayan etmenlerdir ve egzersiz yorgunluk sebebi değildir. Gebe bir kadının yapabileceği egzersizler kişinin gebelik öncesi genel sağlık durumuna ve aktivitesine bağlıdır. Gebelikte bazı sprolar şu şekildedir.

Yürüyüş: Gebelik öncesi spor yapmayanlarda yürüyüş iyi bir başlangıç şeklidir.
Koşu: Gebelik süresince her an koşu yapılabilir. Çok fazla terlememek ve yeterli miktarda sıvı almak önemlidir. Koşu esnasında çok fazla yorulmamak gerekir.
Yüzme: Gebelik esnasında yapılabilecek en güzel spordur. Yüzme esnasında suyun kaldırma gücü sayesinde denge mükemmel bir şekilde sağlanır ve vücuttaki pekçok kas grubu çalıştırılmış olur.
Dalış: Gebelikte önerilmez
Tenis: Gebelik öncesi aktif şekilde tenis oynayanlar gebeliği tehdit eden herhangi bir anormal durum olmadıkça bu spora devam edebilirler. Gebelik ilerledikçe denge sağlamak güçleşeceğinden son dönemlerde pek önerilmez.
Kayak: Yüksek süratlerde düşme tehlikesi bulunduğundan gebelik esnasında gerek su kayağı gerekse kar kayağı önerilemez. Ayrıca büyük oranda dengeye bağlı sporlar olduğundan gebeliğin ileri dönemlerinde sakıncalıdır.
Dağcılık, trekking: Yüksek yerlerde oksijen konsatrasyonu azaldığından erken doğuma neden olabilir. Düşme tehlikesi yüksektir. Bu nedenle önerilmez.

Öneriler
Terleme ve soğuma son derece önemlidir. Egzersize yavaş yavaş başlamalı ve aynı şekilde birden bırakmak yerine yavaş yavaş sonlandırılmalıdır. Asıl önemli olan düzenli olarak egzersiz yapmaktır. Uzun bir süre spora ara vermek sadece yorgunluk yaratır ne gebelik ne de genel sağlık durumu açısından önem arz etmez. Spor esnasında vücüdu çok fazla zorlamamak gerekir.

Gerek egzersizden önce gerekse sonra bol miktarda sıvı almak gereklidir. Bu vücudun su açığı yaşamasına engel olur.

Ağrı
Kanama
Baygınlık hissi
Düzensiz kalp atımları
Kasık ağrısı
Yürümede güçlük
Düşme
Göz kararması
gibi durumların varlığında hemen spora son verilmeli ve hekim ile temasa geçilmelidir
5
Anne Olmak İstiyorum / en uygun doğum yaşı
14 Temmuz , 2008, 16:59:20
En uygun yaşlar 20 ile 30 arasıdır. Doğum aralıklarının en az 2 yıl olmasını sağlayarak hem kendinizi hem de bebeğin sağlığını daha iyi koruyabilirsiniz. 35 yaş üzerindeki annelerde problemli gebelik riski yüksektir, ancak sağlıklı ve kendine dikkat eden annelerde bu risk azalır. 18 yaşından küçük kadınlarda ise ölü doğum ve düşük kilolu bebek doğurma riski yüksektir.

Fertilite (doğurganlık) her kadın için farklıdır. Eğer anneniz erken bir yaşta menopoza girip doğurganlığını kaybettiyse,bunun sizin içinde böyle olması muhtemeldir.Hatta ailede ki diğer kadınlarda da benzer durumlar söz konusudur.Tıpta bilinen bir gerçek erken menopozun kalıtsal olduğu ve kız ile annenin bu konuda aynı kaderi paylaştığıdır.

Ayrıca doğurganlık yaşla birlikte azalmaktadır.20 yaşında doğum kontrol yöntemi kullanmayan, düzenli ilişkiye giren ve bir çocuk isteyenlerin %20'si başarıya ulaşıyor. Bu oran 30 yaşında %15'e ve 35 yaşında %10'a iniyor. 40 yaşında ise bu oran %5.

35 yaşından sonra anne olmak

Hamilelik hangi yaşta olursa olsun risksiz değildir ama yaşın ilerlemesi ile bu riskler artar. Bu risklerin en önemlisi Down sendromlu bir çocuk doğurmaktır. Down sendromlu görülme sıklığı annenin yaşı ile beraber artar. Bu risk anne 20 yaşındayken 10000 de 1; anne 35 yaşındayken 1000 de 3, anne 40 yaşındayken ise 100 de 1'dir. Down sedromu ve başka kromozomsal anormalliklerin yaşlı annelerde daha sık olmasının nedeni annenin yumurtalarının yaşlanması ve zaman içinde zararlı madde, kimyasal, röntgen ve enfeksiyonlara daha çok maruz kalmasından olduğu düşünülmektedir.

Down sendromunun tedavisi olmamakla beraber doğum öncesi tanı yöntemleri ile rahim içinde tanısı konabilmekte ve gerekirse gebelik sonlandırılmaktadır. Yaşı 35'in üzerinde olan annelerde yüksek tansiyon, şeker hastalığı, kalp damar hastalığı gelişme riski artmıştır. Ayrıca düşük, erken doğum ve doğum sonrası kanama daha sıktır.

İlerlemiş yaş, anne adayını tek başına yüksek riskliler kategorisine sokmaz.Ama bir çok bireysel riskin toplamı bunu yapar. Yaşı ileri anne risk etmenlerini en aza indirmek için çaba gösterir ve doktoru ile işbirliği içerisinde olursa sağlıklı bebek doğurma şansı çok artar.

Geç yaşta anne olmanın artılarıda vardır. Bu kadınlar iyi eğitimlidir, işleri, mevkileri vardır ve daha olgundurlar; bu da onları iyi anne yapar. Daha ileri yaşta ve görmüş geçirmiş olduklarından; genç annelere göre, bebeğe bağlanıp kalmaktan daha az yakınırlar
6
Kendinizi artık çocuk yapmaya hazır hissediyorsanız cinsel hayatınızı yeniden programlayın. Adetleri düzenli olan bir kadında hamile kalmak için en uygun dönem, adetin ilk gününden itibaren 11 ila 17'nci günler arasıdır. Eğer bu günlerde cinsel ilişkiye girerseniz hamile kalma şansınız artar..

ANNELİĞE ADIM ADIM HAZIRLANIN
* Çocuk yapmaya hazır mısınız?
* Peki istediğiniz günden hemen sonra hamile kalabilir misiniz?
* Doğum kontrol yöntemini keser kesmez hamile kalmak mümkün mü?
* Hamilelik planlanmalı mı yoksa sürpriz şekilde ortaya çıkmasını mı beklemek lazım?
* Kız ya da erkek çocuk yapmanın kuralları var mı?
* Anne olmaya fiziki olarak hazır mısınız, şu sıralar neler yiyorsunuz?
* Acaba test mi yaptırmalısınız?
* Doğurganlığı artırıcı özel yöntemler var mı?
Hamileliğe sizi adım adım hazırlayacak tüm formülleri konunun uzmanı doktorlar verdi.
Bu hafta boyunca GÜNAYDIN'da...

Marmara Üniversitesi Kadın Sağlığı ve Hastalıkları Öğretim Üyesi Prof. Dr. Neşe Kavak; hamileliğe hazırlanma yöntemlerini anlattı:

* Sizce en sağlıklısı planlı hamilelik mi, yoksa sürpriz olanı mı?
Planlı hamilelik hem kadın hem de bebek için en sağlıklısıdır. Doğum kontrol hapını bırakır bırakmaz hamile kalan kişilerin bebeklerinde kromozom anomalisi olma ihtimali yüksek olduğu için, hapların bırakılmasından en az 3 ay sonra hamile kalınmalıdır.

* Bir kadın hamileliğe kaç ay önceden hazırlanmalı?
Öncelikle kadın fiziksel ve ruhsal açıdan anneliğe hazır olmalı. Özellikle doğum kontrol hapları kullanan kadınlar en az 3 ay önce hapları bırakmalı, geçen sürede kontrollü cinsel ilişkide bulunmalı. Hamile kalmadan 2 ay öncesinden başlayıp, hamileliğin ilk 3 ayında da devam edecek şekilde günde 0.4 mg. folik asit kullanımı, bebekte sinir sisteminde problem olma ihtimalini yüzde 80 azaltır. Eğer annenin daha önce böyle problemli bebeği varsa folik asit kullanımının günde 4 mg. olması gerekir. Bir ailede daha önceden sinir sistemi sorunlu bebek varsa; bir sonraki gebelikte kadının yine aynı problemle bebek doğurma ihtimali yüzde 3-5 daha fazla artmıştır.

YATAKTA BİRAZ BEKLEYİN
* Hamileliğe hazırlık için neler yapmalı?
Anne adayı üç ay öncesinden genel bir check-up'tan geçip, smear testi ve jinekolojik muayene yaptırmalı. Türk kadınlarının büyük kısmında anemi (kansızlık) olduğu için anemi araştırması yapılmalı. Anemisi varsa hamilelik öncesi normal seviyeye getirilmeli. Enfeksiyon hastalıkları açısından da anne adayı taranmalı. Hepatit B, C, HIV ve kızamıkçık virüsleri bizim için gebelikteki en büyük sorunlardır. Eğer annenin kızamıkçık açısından bağışıklığı yoksa mutlaka kızamıkçık aşısı yapılmalı. Bu da hamile kalmadan en az 6 ay önce planlanmalı. Eğer hamilelikte kızamıkçık geçirilirse; bebekte ağır sakatlıklara yol açmaması için gebeliğin sonlandırılması gerekebilir. Bu arada kadın sigara ve alkol gibi alışkanlıklardan kendini uzaklaştırmalı. Eğer ağır bir iş hayatında çalışıyorsa bunu yeniden organize etmeli.

* Ne sürede çocuk olmazsa çift sorun olduğundan şüphelenmeli?
Normalde bir sene korunmamasına rağmen çiftin çocuğu olmamışsa 'neden olmuyor' diye araştırmaya başlaması gerekiyor. Anne ve babanın yaşı eğer 35 ve üzerinde ise gebe kalma süresi 6-8 aya iner. Sonrasında zaman kaybedilmeden uzman bir hekimden yardım alınmalı.

* Çocuk sahibi olmak için ne zaman seks yapmalı?
Adetleri düzenli olan bir kadında, hamile kalmak için en uygun dönem; adetin ilk gününden itibaren 11 ila 17'nci günler arasıdır. Bu günlerde cinsel ilişkiye girmek hamile kalma olasılığını arttırır. Cinsel ilişkiden sonra hemen yataktan kalmamak, vajinanın yıkanmaması gibi yöntemler de hamileliğin oluşmasında etkilidir.

HER GECE SEKS GEREKMEZ
* Her gün seks yapmak çocuk ihtimalini artırır mı?
Önemli olan kadının yumurtlama dönemine yakın günlerde cinsel ilişkinin yaşanmasıdır. Her gece ya da gün aşırı seks yapılması, sonucu etkilemez. Adetleri düzensiz olan kadınlarda yumurtlama gününü tam olarak tayin etmek güç olabilir. O zaman vücut sıcaklığını ölçmek, işe yarayan bir işlem olabilir. Yumurtlamadan hemen sonra vücut sıcaklığı arttığı için adet dönemi test edilebilir. Bunu takiben 11 ila 17'nci günler arasında cinsel ilişkiye girildiğinde gebelik elde edilme olasılığı yükselir.

* Çocuk yapmak için özel afrodizyaklar faydalı olur mu?
Birtakım bilimsel araştırmalar; kız çocuk isteyen anne babaların hamile kalınmadan 4-5 ay önce vitamin ağırlıklı beslenmesinin etkili olduğunu gösterdi. Hem anne hem babanın protein ağırlıklı diyet yapmasının ise çiftin erkek çocuk ihtimalini arttırdığı söyleniyor.

7
Anne Olmak İstiyorum / Folik Asit
14 Temmuz , 2008, 16:55:53
Hamilelikte folik asit kullanın   
Güncel Haberler - 

Bu hastalık hamileliğin ilk üç ayında omuriliğin kapanıp bir tüp haline gelmesi sırasında oluşan bir problem. Bunun sonucunda omurilik belli bir bölgede kapanıp tüp haline gelemediği için üzerindeki anatomik tabakalar oluşamıyor. Bu sebeple bebek sırtında açık bir bölge ile doğuyor. Acıbadem Hastanesi Pediatrik Beyin Cerrahisi'nden Prof. Dr. Memet Özek "Spina bifida, santral sinir sisteminin en zor vakalarından biridir. Bir insanın hayatta kalabildiği en ağır sinir sistemi olayıdır." diyor. Ancak maalesef ülkemizde her 1000 bebekten biri spina bifidalı olarak doğuyor. Oysa ki bu hastalıktan korunmak hiç de zor değil. Tek yapmanız gereken planlı bir hamilelik dönemi geçirmek. Hamilelikten önceki 3 ay ve hamileliğin ilk 3 ayında folik asit alarak bebeğinizi yaşam boyu etkileyecek bir hastalıktan korumanız mümkün.
Türkiye'nin Sorunu
Spina bifida ülkemizde gerçek bir sağlık problemi olarak kabul ediliyor. Prof. Dr. Memet Özek bu durumun geri kalmışlığın bir göstergesi olduğunu söyleyerek şöyle devam ediyor: "Bu hastalık bir ülkede sağlık sisteminin geri olduğunu ölçmek için bakılacak iki, üç faktörden biri. Bizdeki 1000'de 1 oranı çok yüksek bir oran. Bugün Danimarka'da son 8 senede böyle doğmuş bir bebek yok. Oysa Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi klinik serisinde son 7 senede 500'den fazla ameliyat yapıldı. Bu, çok ciddi bir rakamdır. Bizim hekim olarak ana hedefimiz bu bebeklerin doğmaması için koruyucu tedbirleri almaktır."
Planlı Hamilelik Şart
Spina bifidanın en önemli sebebi folik asit eksikliği. Bu eksiklik yüzünden hamileliğin 1. ayının sonunda omuriliğin sergilemesi gereken gelişme olamıyor. Böylece o kısım açıkta kalıyor. Bunun tedbiri nedir? Tabii ki planlı hamilelik. Bir kadın hamile olduğunu ilk bir ay içinde fark ediyor. O andan sonra kiloyla da folik asit alınsa zaten geç kalınmış oluyor. Peki ne yapmalı? Elbette, hamileliğin üç ay öncesinden folik asit almaya başlamalı ve gebeliğin ilk üç ayında da devam ettirmeli. Böylece spina bifida konusunda bir ölçüde garanti sağlanmış olabilir.
Karşılaşılan Sorunlar
Spina Bifida hamileliğin ilk trimesterinde omuriliğin kapanıp bir tüp haline gelmesi sırasında oluşan bir sorun. Bu hastalarda omurilikle birlikte beyinde de bazı problemler görülüyor ve bu çocukların ömür boyu yakın takibi gerekiyor. Bu hastalıkta erken müdahalenin şart olduğunu belirten Prof. Dr. Özek "ilk 36 saat içinde bu bebekler kesinlikle ameliyat edilmelidir. Çünkü omuriliğin ortamla ilişkili olması beyin omurilik sıvısının dış ortamla ilişkili olması demektir. Burasının mikrop kapması ise bebeğin menenjit olmasına neden olur. Onun menenjit olması bir dolu sorunla doğmuş bu bebeğin yeni bir sorunla veya ek sorunlarla boğuşması anlamına gelir" diyor.
Ameliyat Sonrası Bakım
Spina bifida ile doğan çocukların yaşamını devam ettirebilmesinin yolu ilk 36 saatte ameliyat olmasından geçiyor. Türkiye'de bu tip ameliyatlar başta Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi olmak üzere üniversite hastanelerinde yapılıyor. Acıbadem Hastanesi'nde de bu ameliyat başarıyla uygulanmakta. Prof. Dr. Özek ameliyat kadar ameliyat sonrası bakımın da önemine değinerek şunları söylüyor: " Bu bebeklere ameliyat sırasında uygulanması gereken anestezi son derece mühimdir. Biz anestezi konusunda uzman bir ekiple çalışıyoruz. Ameliyat sonrasında bakım için yeterli teknik donanıma sahip yenidoğan bakım ünitesi gereklidir. Bu hizmetler her hastalığa çözüm bulabilen bir hastaneyim dememizi sağlıyor."
Doğum Öncesi Tanı
Doğum öncesi tetkiklerde sadece ultrasona bakarak bu hastalığın tanısını koymak her zaman mümkün olmuyor. Anne adayı defalarca ultrasona girdiği halde sorun fark edilmiyor. Prof. Dr. Özek, gebeliğin 4. ayından itibaren tanı konulabildiğini belirterek şunları söylüyor: "Durum fark edildiğinde gebeliğin sonlandırılıp sonlandırılmaması kararı anne babaya aittir.

8
1.mide bulantısı,baş dönmesi
2.yorgunluk ve sürekli uyku hali
3.alt karında şişkinlik
4.akıntının artması
5.göğüslerin şişmesi hassasiyet
6.göğüs uçlarının renginin koyulaşması
7.sık sık idrara çıkma
8.bel ağrısı
9.ağızda kuruluk
10.ağızda metal tadı hissetmek
11.kokulara aşırı hassasiyet
12.iştah artması
13.mide yanması
14.idrar kokusunda değişme
15.kasıkta batma,kramp
16.gazlı olmak
17.eklemlerin ağrıması
9
Halen çocuk sahibi olmayı düşünmeseniz bile üreme yeteneğinizi olumsuz etkileyebilecek faktörleri bilmeli ve bunlara karşı önlem almalısınız.

Vücut ağırlığı diet ve egzersiz
Bu önlemlerin en başında gelenlerden birisi vücut ağırlığı, diet ve egzersiz arasındaki dengenin sağlanmasıdır. Uygun diet ve egzersiz optimal üreme fonksiyonu için son derece önemlidir.

Belirgin derecede düşük kilolu ya da aşırı şişman kadınlar gebe kalmada güçlükler yaşayabilir. Kadınlık hormonu olan östrojenin büyük kısmı yumurtalıklarda üretilir. Ancak yağ dokusu da küçümsenemeyecek bir östrojen kaynağıdır. Vücudunuzda bulunan östrojenin yüzde 30'u yağ hücrelerinizde sentezlenir.

Döllenme olayı hassas hormonal dengelerin rol aldığı karmaşık bir olaydır. Bu olayın başarı ile sonuçlanabilmesi için stabil bir hormonal durum gereklidir. Bu nedenle az ya da fazla kiloların infertiliteye neden olması şaşırtıcı bir durum değildir.

Normalin yüzde 10-15 altında ya da üstünde olan vücut ağırlığı üreme sistemini kökten etkileyebilir. Bunun en güzel örneği beslenme bozukluğu olan aşırı zayıf kişilerde adet kanamalarının düzensiz oluşudur. Bu düzensiz kanamalar genelde anovülasyon yani yumurtlamanın olmaması ile birarada seyreder. Maraton koşucuları, yüzücüler gibi ağır sporlar ile uğraşan kadınların pek çoğunda adet düzensizlikleri ve dolayısıyle infertilite sorunu mevcuttur.

Sigarayı bırakın
Genel sağlık sorunlarının yanısıra sigara üreme sağlığı ve dinamikleri açısından da son derece zararlı bir alışkanlıktır. Özellikle erkeklerde sperm sayılarında anlamlı düşüklüğe neden olabilir. Benzer şekilde kadında yumurta kalitesini de bozabilir. Yapılan araştırmalar sigara kullanan kadınların hamile kalmaları için geçen süre sigara kullanmayanlara göre belirgin derecede uzamaktadır.

Alkolden uzak durun
Sigara gibi alkol de hem kadın hem erkekte üreme potansiyelini olumsuz etkileyen bir faktördür. Özellikle erkekte sperm sayısını azaltabilir.

Kullandığınız ilaçları gözden geçirin?
Değişik hastalıklar için kullanılan ilaçlar da fertiliteyi etkileyebilir. Özellikle ülser ve tansiyon ilaçlarının sperm sayıları üzerine etkili olduğu bilinmektedir. Eğer bu tür bir ilaç kullanıyorsanız doktorunuzla bu konuyu mutlaka görüşmelisiniz. Öte yandan özellikle eczanelerde reçetesiz satılan bazı ilaçlar da erken dönemdeki bir hamileliği olumsuz şekilde etkileyebilir. Eğer hamile kalmayı planlıyorsanız ve bu nedenle korunmayı bıraktıysanız herhangi bir ilacı kullanırken çok dikatli olmalısınız. Böyle bir durumda ilaç kullanmanız gerektiğinde jinekoloğunuzun fikrini almaktan asla çekinmeyin.

İllegaliteden kaçının
İllegalite tanımı altına pekçok faktör sokulabilir. Yurdumuzda çok yaygın olmasa da özellikle gelişmiş ülkelerde madde ve uyuşturucu bağımlılığı oldukça önemli bir sorundur. Marijuana gibi uyuşturucular ya da sporcuların kullandığı doping ilaçları sperm sayı ve hareketliliğini azaltabilir.

Üreme potansiyelini olumusuz etkileyen en önemli faktörlerden birisi cinsel yolla bulaşan hastalıklarıdır. Erkekler genelde bu hastalıkar için taşıyıcı görevi görürler. İyi tanımadığı bilmediği bir kadın ile ilişkiye giren bir erkek enfeksiyonu eşine taşıyabilir. Kadında ciddi pelvik enfeksiyon gelişmesi durumunda karın içinde yapışıklıklar ve tüplerde tıkanıklık sonucu infertilite gelişebilir. Evli kişilerde sadakat fertiliteyi korumada ön sıralarda yer alan önemli bir faktördür.

Bekar kişiler ise ister kadın olsun isterse erkek mutlaka cinsel yolla bulaşan hastalıklara karşı önlem almalıdır. Bazıları ölümcül olabilen bu hastalıklardan korunmanın en etkili yolu prezervatiftir.

Kafein alımınızı azaltın
Çay, kahve, kolalı içecekler, çikolata gibi maddelerin içinde bulunan kafeinin aşırı miktarlarda alınması gebelik şansını azaltmaktadır.

İlişki sıklığı
Cinsel ilişki sıklığı üreme yeteneğini direk etkileyen faktörlerden birisidir. İlişki ne kadar sık olursa gebelik şansı o derece yüksek olur. Burada kastedilen her gün girilen ilişki değildir. Bu sperm sayı ve kalitesini azaltır. İdeal olan ovülasyona yakın günlerde gün aşırı ilişkiye girmektir. Günümüzde hem erkeğin hem de kadının çalışma hayatı içinde olması, mesleki stres ve kaygılar nedeni ile cinsel güdülerde ve istekte azalma çoğu çiftin ortak yakınmasıdır. Bu nedenlerle ilişki daha ziyade hafta sonları olmaktadır. Doğal olarak bu çiftlerin gebelik elde etmesi gecikecek ve büyük olasılıkla çift infertilite nedeni ile hekime başvurmak zorunda kalacaktır.

İlişkinin zamanlaması
İlişkinin sıklığı yanısıra zamanlaması da son derece önemlidir. İnsan dışında hemen hemen bütün canlılar yumurtlama dönemini bilirler. Östrus ya da kızgınlık dönemi olarak adlandırılan bu devrede cinsel istekleri artar ve çiftleşirler. Oysa insanlarda durum farklıdır. Kadında belirgin bir kızgınlık dönemi yoktur ve pek çok kadın yumurtlama dönemini fark edemez. Çeşitli yöntemler ile kadının adet düzeni saptanır ve ovülasyon dönemi tespit edilebilir. Fertil dönem denilen gebe kalma olasılığının yüksek olduğu dönemde bu nedenle gün aşırı ilişki önerilir.

Pozisyon ve teknik
Cinsel ilişki ve fertilite arasındaki bağ ile ilgili son nokta uygun şekilde ilişkide bulunmaktır. Doğada çok değişik hayvan türleri vardır ve bunların herbiri soyunu devam ettirmek için farklı mekanizmalar geliştirmiştir. Örneğin domuzlar sperm açısından çok cimridirer. Erkeğin penisi spiral şeklindedir ve dişinin vajinasına adeta vidalanır. Bu sayede tek bir sperm bile boşa gitmez.

İnsanlarda bu tarz mekanizmalar mevcut değildir. Gerçekte bu tür tekniklere gerek de yoktur.

İlişki sonrası semenin vajina dışına kaçması son derece normaldir. Pek çok kadın bunu gebelik şansı açısından olumsuz bir faktör olarak yorumlar. Yine bu olayı fark ettiklerinde doğru şekilde ilişkide bulunamadıklarını ya da vücutlarının spermi kabul etmediğini düşünürler.Ancak bu doğru değildir. Semenin dışarı gelmesi ilişkinin uygun şekilde yapıldığının göstergesidir. Meninin vajina içine boşaldığını gösterir. Gerçekte siz sadece dışarı akanı görürsünüz içeride kalan ve tüplere doğru yolculuğa başlayanları göremezsiniz.

Çocuk isteyen çiftlerde genelde önerilen erkeğin üstte olduğu pozisyonlardır. İlişki sonrası kadının en az 5 dakika sırt üstü yatması ve vajinal duştan kaçınması da diğer öneriler arasındadır. İlişki esnasında kayganlığı sağlamak amacı ile kullanılan yapay maddeler spermler üzerinde ölümcül etki yaratabileceğinden önerilmez. Çok gerek duyuluyor ise petrol bazlı olanlar yerine sıvı parafin ya da su bazlı kayganlaştırıcılar tercih edilmelidir.

Kariyer ve üremenin dengelenmesi
İnfertiltenin geçmişe göre daha sık görülmesinin nedenlerinden birisi de kadınların çalışma hayatı içinde daha fazla yer almalarıdır. Çoğu kadın çocuk sahibi olmak için işinde yükselmeyi beklemekte bu nedenle de yaşı ilerlemektedir. Yine pek çok işveren -ki buna çok büyük holdingler de dahildir- işe alacakları bayan personele belirli bir süre gebe kalmama kısıtlaması getirmektedir.

Zaman geçtikçe kadının üreme potansiyeli azalmakta ve dolayısı ile infertilite daha sık karşımıza çıkmaktadır. Aslına bakılırsa bebek sahibi olmak için en uygun zaman diye birşey söz konusu değildir. Kadının üreme potansiyeli 20-30 yaş arasında zirvededir. 30 yaştan sonra azalan bu potansiyel 35 yaşından sonra keskin ve hızlı bir düşüş gösterir.

Bebek sahibi olmak için en uygun zaman oldukça kişisel bir karardır. Ancak çeşitli nedenler ile çocuk sahibi olmayı geciktiren ya da geciktirmeyi düşünen çiftlerin karşısında başka bir problem daha vardır: Sosyal baskılar.

Hemen her toplumda özellikle aile büyükleri biran önce torun sahibi olmak için baskı kurma eğilimindedir. Medyada yer alan ve çiftlerin biran önce bebek sahibi olmasını öneren yazılar da benzer şekilde baskı unsurudur. Tüm bu faktörlerin etkisi ile yeni evli ya da uzun süre etkili yöntemlerle korunmuş çiftler daha infertilite sınıfına girmedikleri halde sırf kadın 30 yaşına geldi diye doktor doktor dolaşabilmekteler.

Üreme potansiyeli azalıyor mu?

Bu soru hem konu ile ilgilenen hekimlerin hem de olayla direk ilgili olan çiftlerin cevabını aradığı sorulardan biridir. Cevap kesin değildir ancak muhtelemelen önerme doğrudur. Kadının evlenme yaşının artması, cinsel özgürlük ile birlikte cinsel yolla bulaşan hastalık oranlarındaki yükselme, nedeni bilinmemekle birlikte erkekte sperm sayısındaki global azalma bu durumun nedeni olabilir.

Sperm sayılarındaki azalma ilginç bir global gözlemdir. Gerçekten de son 15-20 yılda tüm dünyada yaygın olarak sperm sayılarında bir azalma eğilimi dikkati çekilmektedir. Bu durumun çevresel kirlenmeden mi yoksa modern yaşamın yüklediği stresden mi kaynaklandığı belli değildir.

Sevindirici olan ise üreme potansiyeli üzerindeki bunca olumsuzluğa karşın, yardımla üreme tekniklerindeki gelişmeler ve buna bağlı olarak artan başarı oranlarıdır. Yine modern insanın infertiliteyi tabu olmaktan çıkarması ve tedavi alternatiflerini bilinçli bir şekilde değerlendirmesi de kayda değer bir ilerlemedir.
10
 Erkek kıyafetleri giydiğimizde kimse bize dönüp bakmaz.
2- "Damsız girilmez" yazısı bizim için hiçbir şey ifade etmiyor.
3- "Kas yapacağım" diye kasmamıza gerek yok.
4- Kas gücü gerektirecek işleri zevkle yapacak birilerini her zaman buluruz.
5- Dünya yerle bir olsa da, önce kadınlar ve çocuklar!
6-Çirkin bile olsak kendimizi makyajla güzelleştirebiliriz.
7- Sünnet olmayız.
8- Kısa boy mu? Topuklu ayakkabılar ne güne duruyor?
9- Yaşımız ne olursa olsun sokakta gezinirken pamuk
helva ve elma sekeri yiyebiliriz.
10- Her sabah tıraş olmak zorunda değiliz.
11- Genellikle istediğimizi almamamız için söylememiz yeterlidir.
12- Blue-jean'lerimizin çeşitli kısımları diğer taraflarına göre dengesiz biçimde beyazlamaz.
13- Bebeklik albümlerimiz sırtüstü çıplak resimlerimizle dolu değil.
14- Horlamıyoruz.
15- Birbirimize beklenmedik eşek şakaları yapma adetimiz yoktur.
16- Arada bir yemek yapabilir, kötü de olsa herkese yedirebiliriz.
17- Tükürmeyiz...
18- Ayaklarımız kokmaz.
19- Sevinince, üzülünce, korkunca çığlık atabiliriz.
20- Aradığınız adresi, kaybolmadan önce sormayı akıl edebiliriz.
22- Hayatimizin hiçbir döneminde kravat takmak zorunda değiliz.
23- Aksesuar kullanabiliyoruz.
24- Yağmurda şemsiyesiz kalmayız.
25- Kol saatimizin ayni zamanda hesap makinesi, takometre, barometre, termometre ve radyo olması şart değil. 26- İstemezsek hesap ödemeyebiliriz.
27- Yürürken ceplerimizden bozuk para, anahtar, çakmak vs.
sesleri gelmez...
28- Gece, şartlar ne olursa olsun evimize bırakılırız.29- Kel olmuyoruz.
30- Toplu taşıma araçlarında ayakta kalmayız.
31- İstediğimiz her yerde ve her koşulda ağlayabiliriz
12
'Yollarda kamyonlar, dillerde sizin sözünüz dolaşsın'


HOROZ Lojistik 65'inci yılında Kamyon Arkası Yazı Yarışması düzenlemiş.

"Daha önce duyulmamış ve görülmemiş kamyon arkası yazıları" gerekçeli yarışmaya 5 bin 750 kişi katılmış.

Kazananlara ödülleri Horoz Lojistik 65. Yıl Kutlama Gecesi'nde verilecek.

Yarışmanın sloganı şu: Yollarda Kamyonlar, Dillerde Sizin Sözünüz Dolaşsın!

KAZANAN SÖZLER

Birinci: "Kamyon Çeker 10 - 20 Ton, Gönlüm Çeker Paris Hilton."

İkinci: "Hayatımı Yazsam, Duble Yol Olur..."

Üçüncü: "Araman İçin İlla Hata mı Yapmam Gerekir?"

Mansiyon 1: "Küresel Isınmaya Karşı Su Tankerlerine Geçiş Üstünlüğü Verilsin."

Mansiyon 2: "İyi Mazot Selülit Yapmaz."

Mansiyon 3: "Gazla Uçabilirsin, Ama Frenle Konamazsın!.."

Mansiyon 4: "Bas Gaza, Frene, Debriyaja... Götür Ver Parayı Vergiye, Stopaja."

Mansiyon 5: "Ne Müslüm'den Ne de Orhan'dan, Sevdiğim Tek Parça 'Yedek Parça'."
[/i][/color][/i][/b]
13
Satmak İsteyenler / Dondolino
12 Temmuz , 2008, 01:01:57
arkadaşlar oğlum cok az kullandı ve cok temiz yeni gibi diyebilirim almak isteyen arkadaşlar olursa özelden mesaj atabilirler...

14
Hemşeriler :) / Kayserili yok mu?
11 Temmuz , 2008, 15:51:49
kayserili annlere nerdesiniz   :director:
15
Tanışma Bölümü / biz geldik
11 Temmuz , 2008, 15:44:06
merhaba anneler
ben kayseriden zehra 9,5 aylık oğlum var
iyi paylaşımlar :flowers: