Show posts

This section allows you to view all posts made by this member. Note that you can only see posts made in areas you currently have access to.

Topics - -Butterfly-

21
SIMDI BEN 4 KELIMEDEN OLUSAN BIR CUMLE KURACAGIM  BENDEN SONRAKI ONA UYGUN BIR CUMLE KURARAK OYUNUMUZU ILERLETECEK ..


MESELA: YILBASINDA EVDE OLMAK CANINI
BENDEN SONRAKI SU SEKILDE DEVAM EDEBILIR : EPEYCE BIR SIKMISTI AMAAAAAAAAAA

SIMDI: BU SEKILDE 4 KELIMEDEN OLSUSAN CUMLELERLE DEVAM EDIYORUZ ..YILBASINDA EVDE OLMAK CANINI EPEYCE BIR SIKMITI AMAAAAAAAA ... DAN SIZ DEVAM EDIYORSUNUZ..


HERKESE IYI EGLENCELER.. :laughing7: ;D


22
Arkadaslar  simdi ben bir sey istiyecegim alttaki uyede benim istedigim seyin resmini bulacak ve ekleyecek ..

Ornek:  alttaki, canim kedi gormek istiyor...

kedi resmi geliyor..

alttaki uyenin cani inanilmaz nefis bir cikolatali pasta cekmis oda onu istiyor

alttaki uyede onun istedigi pastayi bulup resmini koyuyor ve bu busekilde devam ediyor..


simdi ben baslimm..(oyunu daha iyi anlaya bilmeniz adina ornek olmus aolsun

canim gelinlik ve damatlik giymis inek gormek istiyor   :toothy10: :ehi:

Dip not: istenilen resmi bulduktan sonra caninizin ne istedigini eklemeyi unutmayin..



23
 
ÖKSÜRÜK İÇİN
Elma kabuğu ve çekirdeği; Bir elmanın kabuğunu soyun, bir kaç da çekirdeğini koyun, birazcık ıhlamur, bir iki karanfil, belki bir tarçın kabuğu.Bir dilim de limon..Bunu üsüttügünüz günlerde sizde için sıcak sıcak ve bolca, ılık ılık çocuğunuza içirin (1 yaşından büyük çocuklar için balla tatlandırabilirsiniz).


ÖKSÜRÜK İÇİN
Büyükler için (çocuğunuza kullanmayın) bir tatlı kaşığı bala toz zencefili karıştırarak macun yapıp için (yiyin), boğazınıza çok iyi gelir.



 
ÖKSÜRÜK İÇİN
İki tatlı kaşığı dut pekmezine uygun miktarda karabiber katıp karıştırın ve günde bir kaşık verin. Bir iki güne kadar öksürük geçecektir.


ÖKSÜRÜK İÇİN
Okaliptüs, Hatmi çiçeği, Dal tarçın, Nane, Ihlamur, Meyankökü, Ada çayı, Kekik, Elma kabuğunu karıştırarak, demleme usulu çay yapın ve içirin. ! yaşından büyük bebekler için bal ile tatlandirilabilir. Daha küçük bebeklerde ise pekmez kullanılabilir.



 
ÖKSÜRÜK İÇİN
1 çay kaşığı karabiber , 1 tatlı kaşığı bal ile ile karıştırılarak verilir.Ardından da süt. Bu formül biz büyükler için de etkilidir.


ÖKSÜRÜK İÇİN
2 çorba kaşığı tereyağıyla 1 çorba kaşığı pekmezi azıcık (1 tatlı kaşığı suyla) kaynatın, ılıkken içirin...Hem çok lezzetli hem de öksürüğü şıp diye kesiyor. Aktarlardan bulunan "Havlıcan" kökü (1 taneyi 2 kere kaynatabilirsiniz), elma kabuğu, kabuk tarçın ve ıhlamur kaynatılarak balla tatlandırıp içirin.



 
ÖKSÜRÜK İÇİN
Elma kabuğu ve çekirdeği bir cezveye konur,içine biraz tarçın, bir tutam zencefil, bir tane karanfil, 2 çay kaşığı pekmez ilave edilir....Öksürüge birebir, hastaliga karsi da koruyucu......(hastalığı beklemeyin yani


ÖKSÜRÜK İÇİN
Ihlamurla ile ayva yaprağı beraber kaynatıp verilirse öksürük için iyi bir çözüm olabilir.



 
ÖKSÜRÜK İÇİN
Cezvede bir miktar kekiği kaynatıp içine bal koyup ılındığında bebişlere içirebilirsiniz.


ÖKSÜRÜK İÇİN
Nişastayı suyla kaynatıp içine limon yada portakal suyu koyun biraz da tatlandırmak için pekmez ekleyin. Bu karışımı ılık ılık içirin Öksürüğün hemen kesileceğini göreceksiniz.



 
ÖKSÜRÜK İÇİN
Kabukları ile elma, tarçın, zencefil, ıhlamur, ayva ve kabuklu limonu kaynatıp suyunu içirin. Göğsü yumuşatacaktır.


ÖKSÜRÜK İÇİN
Gece uykusuna yatırdıktan sonra öksüren ufaklığın sırtına oda sıcaklığında bıraktığınız balı sürün ve üzerini gazete ya da kağıt havlu ile kapatın. Sabaha kadar kalsın, belki gazetenin hışırtısından rahatsız olabilir ama 2-3 kez denendiğinde çok faydası görülecektir.



 
ÖKSÜRÜK İÇİN
1 baş beyaz soğan, 1 çay bardağı toz şeker; Soğan piyazlık doğranır ve çukur bir kaba konur. Toz şekerin tümü soğanın üzerini örtecek şekilde dökülür. 1 saat sonra çukur kapta soğanın üstüne kadar suyunu byraktığını göreceksiniz. Bu sudan istediginiz zaman , istediginiz sıklıkta en az 1 yemek kaşığı içmek gerekir.


ÖKSÜRÜK İÇİN
Kara turpun (mutlaka kara turp olsun) içini iri ceviz büyüklüğünde oyup içine 2 kaşık bal doldurun. 1 gün buzdolabında bekletin ama bir buzdolabı poşetinin içine koyun. Çünkü turp çok su salıyor ve etrafa akabilir. 1 gün sonra buzdolabından çıkarıp oda sıcaklığına gelince 1 kaç kaşık bu çocuklara verebilirsiniz. Tadı kötü değil onun için itiraz etmeden içeceklerdir. Birkaçgün tekrarlayın.



 
ÖKSÜRÜK İÇİN
Soğanı soyduktan sonra cücüğünü oy. Alttan yorgan iğnesiyle derin delikler aç.Bir çay fincanına yada bardağa soğanı oturt. Oyduğun kısma bal doldur.Bardağa süzüleni verebilirsin.Bu arada bal boşalınca bir kez daha balla doldur.İki kez balın süzülmesi yetarli. Sonra soğanı atabilirsin. Bu miktarı bir gün içinde tüketin. 2-3 gün yapıldığında yeterli oluyor zaten.


ÖKSÜRÜK İÇİN
1 çay kaşığı keten tohumunu cezvede su ile kaynatın ve bu suyu günde 3 kez 1 çay kaşığı kadar içirin



 
ÖKSÜRÜK İÇİN
Biraz zeytinyağını ısıtın, ve içine karabiber atarak pişirin, iyice yansın. Sonra ılınınca öksüren kişinin sırtına ve göğsüne sürüp ovun. Üzerine, hafif emince sıcak bez koyun ve giydirin.


ÖKSÜRÜK İÇİN
2-3 ayvanın cekirdeklerini cıkart.. cekirdekleri yarım bardak soğuk suya koy. 2-3 saat sonra suyun jele dönüştüğünü göreceksin. O jeli çayına, sütüne ilave ederek verebilirsin. Jeli kaynatma veya çok sıcak sıvıya atma çünkü içeriği bozulabilir... Jelin hepsini birden değil 1-2 çorba kasığı kadar ver



 
BURUN TIKANIKLIĞI İÇİN
Bir yemek kaşığı kadar çörek otu, kıyılmış 5 dal maydanoz ve 3 parmak büyüklüğünde kesilmiş kırmızı lahana. Hepsini havanda dövüp bir su bardağı suyla 10dakika kaynatın, soğutun, oda sıcaklığında her buruna uygun bir damlalıkla 3'er damla damlatın. İsterseniz önce kendiniz deneyin . Aynı gün çözüm oluyor.


BURUN TIKANIKLIĞI İÇİN
Bir tutam papatya, bir tutam nane ve ince doğranmış soğan , üzerine kaynar su, günde 3 kere, 5'er dakika buharı solunacak. Küçükler için uygulaması zor ama, büyükler yapılabilir, özellikle emziren ve ilaç alamayan anneler için.



 
BOĞAZ AĞRISI İÇİN
Tülbenti boğazına sarabilecek gibi banadana gibi katlayacaksın, ince ince dilimlediğin limonları diz, üzerine karabiber serp ve boğazına bağla, bir gece yada bir kaç saat bekle ve çıkar.


KARIN AĞRISI İÇİN
Soğandan kalınca bir halka kesip göbeğinin üstüne koyun ve bir bezle sarın, 1 saat sonra ağrı geçecektir.



 
KABIZLIK İÇİN
3-4 tane olgun kayısıyı yıkayın, çekirdeklerini çıkartın ve yumuşamaları için 10 dk.buharda pişirin (aynı işlem kuru kayısı ile de yapılır). Ymuşamış olan kayısıları blenderdan geçirin, blendırdan geçirdiğiniz kayısıları marmelat kıvamına getirecek kadar suyu orta ateşte kaynatın ve sonra bu suyu kayısıların üzerine döküp kavonoza koyup,sıkıca ağzını kapayın. Kabız olan bebeğinize her öğünden sonra 1 tatlı kaşığı verin. 4 aylık ve üzeri bebekler için uyugndur.


KABIZLIK İÇİN


KEPEK LAPASI: Birbuçuk su bardağı sebze suyuna birbuçuk çorba kaşığı kepek ile 1 çay kaşığı zeytinyağı ilave edilerek 15 dakika pişirilir. Gerekise süt (veya formül mama) ve rendelenmiş havuç eklenebilinir.






 
BEBEKLERDE GAZ SANCISI İÇ
1 litre suya, 1 demet dereotu atıp kaynatın. Bebişini çok seven anneler için eziyet verici olan kısmı ise bu karışımın suyunu günde 4-5 bardak için. Etkisini 2 gün içinde gösterecektir. Ve bebişiniz aldığı anne sütü sayesinde gaz sancılarına veda edecektir.


BEBEKLERDE GAZ SANCISI İÇ
1 bir kahve bardağı suda 1 çay kaşığı kimyon tohumu kaynatılıp bebeklere içirilir. Kimyon hazmıı kolaylaştırıyor. Ama toz kimyon değil, kimyon tohumu aktarda satılıyor.



 
ATEŞ İÇİN
Islak bezle silme: Mutlaka ılık su kullanılmalı (normal vücut ısısında ne daha sıcak nede daha soğuk) Soğuk su veya alkol hastalıktan kaynaklanan ateşi düşürmek yerine yükseltebilir ve vücutta titreme hissi yaratarak ısıyı arttırır.Boynu, yüzü,karnı,dizleri,dirsekleri,koltukaltı ve kasıkları silinmelidir.


ATEŞ İÇİN

Sirkeli Hamur ; Bir avuç un (ne kadar gerekiyorsa o kadar olabilir iki avuç da olabilir), bir tutam tuz ve boza kıvamına gelecek kadar sirke konur. Boza kıvamına geldiğinde bezlere dökülür ve bu bezler ateşi olan kişinin ayaklarına sarılır. Ateş bu şekilde ayaktan çıkar. Ayrıca başa ve koltuk altlarına da sirkeli soğuk sulu bez konur.



 
İSHAL İÇİN
İshal su kaybına neden olduğu için ishali kesmenin en iyi 3 yolu;

* Anne sütü (eğer veriyorsanız)
* Yoğurt - yağsız olması tercihtir (kase kase verilmesi tavsiye edilir)
* Reflor -(Dr.unuza danışın !) - ille de ilaç isterseniz su kaybını önlemek için miniğinizin yediklerine karıştırabilirsiniz...


İSHAL İÇİN


1 ölçek yağsız yoğurt- 1 ölçek pirinç suyu ( 1litre suya, 1 çorba kaşığı pirinç ile pişirilerek hazırlanır) karıştırılır ve bu karışımın 1 su bardağı kadar miktarına iki küçük kesme şeker ilave edilierek içirilir.






 
İSHAL İÇİN
TUZ-ŞEKER ERİYİĞİ:
5 su bardağı kaynatılmış soğutulmuş su
- 2 çorba kaşığı şeker
- 1 çay kaşığı tuz
- 1 çay kaşığı yemek karbonatı
( kaşıklar tepeleme silme arası olacak şekilde doldurulur)


DOĞAL ANTİBİYOTİK
Kuru soğanın suyunu sıkıp, balla karıştırıp hastalık belirtisi gosteren kisiye yediriniz. Buna turp suyu da eklenebilir. Vücutta yaptığı doğal antibiyotik etkisi sayesinde özellikle kışın nezle, gribe karşı koruyucu olacaktır.



 
CAM PARÇASI YUTULMASI DUR
Çocuğunuz cam parçası, ya da kırılabilecek bir şey yutarsa ne yapmak gerekir biliyor musunuz? Muzu ezip pamukla karıştırıyorsunuz ve çocuğa yediriyorsunuz. Pamuk lifleri camın etrafına dolanıp bağırsaklara zarar vermeden çıkmasını sağlıyor.


   
24
Burç Yorumları / BIR BEBEK BURCLARIDA BENDEN :)
26 Aralık , 2007, 09:30:17

YAY

Büyük oyuncaklara meraklı olur. Evde sessizlik varsa, bilin ki o bir muzurluk peşindedir. Yay bebekleri dikkat çekici ve hayat doludurlar. Değerli uykuları büyük bir ihtimalle onun bitip tükenmek bilmeyen istekleri yüzünden pek çok kez bölünebilir. Aralıklarla mama isterler, uyurken birisini görmekten mutlu olurlar. Büyüdüklerinde hareketlilikleri ve yaramazlıkları durulmaz. Yay çocuklarını teşhis etmek çok kolaydır. Bir şey istediklerinde ya da istedikleri yapılmadığında ağızlarını açıp avaz avaz bağırmaktan çekinmezler. Muzip ifadeleriyle ortalığı karıştırmayı çok severler. Tüm çocuklarda var olan patavatsızlık, yay çocuklarında had safhadadır. Sık sık anne, babasının yaptığı dedikoduları etrafa yetiştirerek büyüklerini zor durumda bırakabilirler. Ama her halleriyle çok sevimli ve cana yakındırlar.Hiç tanımasalar da heyecanla karşısındakinin boynuna atlayıp tatlı tatlı gülümseyip, saç, baş çeken çocukların çoğu yaydır. Konuşmayı çabuk öğrenir sonra da büyüklerini inanılmaz sorularla bunaltırlar. Yeni kavramaya başladıkları dünya, onlar için fantastik bir yerdir. Yay çocukları okulun zeki ve sosyal insanlarıdır. Spor aktivitelerinde çok başarılıdırlar. Kolay uyum sağlarlar ama ders çalışmayı pek sevmezler. Okuldaki başarı oranları vasattır. Yaratıcılıkla ilgili dallara teşvik edilmeleri iyi olur. Keskin hayal güçlerini serbest bırakmaları onları ileri götürecektir. O zaman gerçekten çalışkan çocuklar haline gelirler. Yaramaz ve meraklıdırlar fakat mantıklı bir açıklama getirildiğinde, neden öyle davranmaları gerektiğini anlar, inatçılık etmezler. Bu çocuklar sınırları zorlamaya şiddetli isteklidirler. Biraz disiplin edilmeleri gerekir. Ancak bu sayede sorumluluk sahibi olmasını öğrenecektir.


AİLE HAYATI: Ev, onlar için lunapark kadar eğlencelidir. Yay çocukları aile yaşamlarında sevimli, dürüst ve eğlencelidirler. Özgür ve sevgi dolu Yay çocuklarını basmakalıp kurallarla yetiştirmek yanlış olacaktır. Sevgi dolu halleriyle aile içinde gerçek sıcaklığın, güçlü bir mizaç anlayışının oluşmasını sağladıkları için, aynı ilgiyi ailenin diğer üyelerinden beklerler. Kişisel hürriyetleri olduğunu daha küçük yaşlarda kavrarlar. Sorumluluk almayı sevmeseler bile, yapılması gerekenin ne olduğunu aslında bilirler. Gözü açık Yay çocukları, kardeşleri varsa, anne-babasının ondan istediği şeyi kardeşlerine yaptıracak kadar uyanıktır. Evde kurallar ve bol yasaklar yoksa ondan mutlu olanı yok demektir.Yay kardeşleri arasında gürültücüdür ve bir numara olmaktan hoşlanırlar. Her an hareket halinde olan bu çocukları zapt etmek aileler tarafından zor olabilir. Kardeşleriyle sağlıklı ilişkileri vardır. Dikkatlidirler ve onlarla yakından ilgilenirler. Yay çocukları akrabaları dünyanın öbür ucunda bile olsa ziyaret etmek için elinden geleni yaparlar. Hareketli ve yerinde duramayan yay çocuğu, evlerinin arı kovanı gibi olmasından hoşlanırlar. Annelerine sormadan eve arkadaşlarını hatta akrabalarını bile davet ederler. Bu tutumları karşısında ebeveyni ters tepki verirse, kırılırlar fakat yaptıklarından da vazgeçmezler. Hep beraber tatile çıkmaktan, macera peşinde koşmaktan çok hoşlanırlar. Ailesiyle ilişkisi kuvvetli Yay çocuklarının büyüdükleri zaman aralarında sürtüşmeler çıkabilir. Çünkü çocuklarına fazlasıyla alışmış anne-babanın onu bir başkasıyla paylaşması zor olacaktır.

OGLAK

Zamanı çok iyi kullanır. Oğlak çocukları genelde sessiz, sakin, akıllı çocuklardır. Uslu ve düzenli bebeklerdir. Mama saatleri geciktiği zaman o sessiz çocuk bir anda çehre değiştirip, huysuzlaşabilir. Duygularını gözyaşlarıyla belli ederler. Eğer onları rutin bir düzene alıştırırsanız, uykunuzun sıkça bölünmeyeceğine emin olabilirsiniz. Zeki Oğlak çocuğunu oyalamak çok kolaydır. Renkli oyuncaklarla dolu bir oda onlar için yeterli olacaktır. Dakikalarca hiç sesi çıkmadan oynayabilirler. Küçük gülücüklerle etrafa mutluluk saçarlar. Söz dinleyen Oğlak çocuğu, anne-babasının sözünden çıkmamaya özen gösterir. İletişim konusunda herkese sevecen olmayan bu çocuklar, sevdikleri kişilere karşı açık ve güler yüzlü olurlar.Oğlak çocuğu okumaya çok heveslidir. Yeni bir şey öğrenmekten zevk alırlar. Genelde kendisinden büyük çocuklarla oynamayı tercih ederler. Biraz içine kapanık Oğlak çocukları bazen bir çocuk için fazla ciddi görünürler. Oynamaya, paylaşmaya, eğlenmeye teşvik edilirse, daha sosyal bireyler olurlar. Hırsları inanılmazdır, daha küçük yaşta, gelecek ve kariyer planları yapmaya başlarlar. Büyümeye fazla heveslidir. Ergenlik döneminde ikilemlere düşebilir ama bu dönemi atlatmaları zor olmayacaktır. Arkasına ailesinin desteğini alan Oğlaklar daha başarılı olurlar. Iyi bir arkadaş grubu ve yeteneklerini gösterebilecek bir alanda yetiştirilirse, kendine olan güvenleri artar. Şımarmaya çok meyilli, özellikle kız Oğlaklar çok konuşkan olabilirler.


AİLE HAYATI: Sevgi ve saygıya dayalı geleneksel aile ortamını ararlar. Hassas bir dayanışma içinde hem kendilerine hem de ailelerine büyük saygı gösterilmesini isterler. Oğlak çocukları küçük yaşlardan itibaren aile kökenlerini araştırıp, ortaya çıkarmaya hatta görüşmedikleri akrabalarına bile ulaşmaya çabalayabilirler. Oğlak burcu çocukları içe dönük ve çekingen olurlar. Kontrol altına almaya çalışıldıkça, evde gergin bir ortam yaratabilirler. Onlar büyüklerine karşı söz söylemektense surat asıp küsmeyi tercih ederler. Bu davranışları karşısındakileri bir süre sonra çileden çıkarabilir. Daha çok burunlarını kitaplara gömmeyi tercih ederler. Insanlarla sessiz, nazik bir ilişki kurmaya özen gösterirler.Konu ne olursa olsun sıkı bir destekleyicidirler. Sadıktırlar. Büyüdükten sonra aile toplantılarına ayrı bir önem verir bunu bir mirasın paylaşımı olarak görürler. Aynı zamanda aile kavramının büyüklüğüne ve devamına yürekten inanırlar. Kardeşleriyle ilişkileri çok olumludur fakat şakalara tahammülleri yoktur. Gururlarınla oynandığını zanneden bu çocukların hayatta her şeyin onların istediği gibi gitmeyeceğini öğrenmeleri biraz zaman alacaktır. Oğlak çocukları hayatta karşılarına çıkan her fırsatı değerlendirmek isterler. Zaten ebeveynlerde onların eğitimine ayrı bir özen gösterirler. Oğlak çocuğunun babası çok dikkatli olmalı ve fazla sert davranmamalıdır. Zamanla aile içi problemler çözülecek ve ilişkiler daha iyi bir hal alacaktır. Bunun için ebeveynler hatalardan ders almalı ve anlayışlı davranmalıdır.




BASAK

Matematiği çok küçük yaşta öğrenirMaddenin verdiği güven ve gücü okul sıralarında keşfederler. Başak bebekleri oldukça sessizdirler. Eğer doğru bir şekilde beslenirlerse bütün bir gece hiç ses çıkarmadan uyurlar. Küçük yaşlardan itibaren beyinleri yüksek bir tempo da çalışmaya başlar. Tembellikleri ve dağınıklıklarıyla etrafını şaşkına çevirebilir. Tüm sorunları, çevrelerinde olup bitenleri hızla analiz ederler. Yüksek bir kavrama güçleri vardır. Ama kendilerine olan güvenlerinde birtakım eksiklikler olabilir, bu nedenle teşvike ihtiyaç duyarlar. Büyüdükçe sevimlileşen bu çocuklar doğayı sever, açık havada oynanan oyunları tercih ederler. Zekalarından kaynaklanan bitmek tükenmek bilmeyen sorularına, daha küçükten ciddiye alıp cevap verilmelidir. Aksi takdirde çocuk önemsenmediğini düşünerek, içine kapanır ve zaten doğasında olan güvensizliği perçinlenir.Zihinleri tıpkı Ikizler çocukları gibi çok hızlı çalışır. Ders çalışmayı sevmeyen Başak çocuğu, ödüllendirme metodu ile okulu sevip başarılı öğrenciler arasına girecektir. Bu ödülün ve teşvikin derecesini ayarlamak anne-babalara düşecektir. Biraz sessiz, sakin görünen bu çocuklar aslında dost canlısı ve sıcaktır. Okul dışında yapacakları uğraşlar bulmak yüksek potansiyellerinin değerlendirilmesini sağlar. Doğru bir destekleme ve alakayla her alanda dikkate değer bir gelişme göstereceklerdir. Hayvanları çok seven bu çocuklara, küçük yaşta ona ait olan bir ev hayvanı almak, duygusal yönünü geliştirmesini sağlar.


AİLE HAYATI: Başak çocukları aile hayatında uyumlu ve söz dinleyen tavırlarıyla dikkat çekerler. Düzenli bir evde yaşamak isterler. Onlar için aile, anne, baba, kardeşlerle sınırlı bir kavram değildir. Tüm akrabalar hatta arkadaşlar o evin bir parçasıdır. Becerikli, çok yönlü, organizatör ruhlu ebeveynler onları çok kolay çekip çevirebilir. Başak çocuğu çeşitli aktivitelere beraber katılacağı bir babayla uzun ve neşeli saatler geçirebilir. Iyi bir iletişim onlar için önemlidir. Onların dostluğuna, arkadaşlığına ve güvenine ihtiyaçları vardır. Soğuk ve çekingen dursalar bile ailesine içten içe büyük sevgi beslerler. Yardımsever, arkadaşça ve genellikle organize etme yeteneği yüksek çocuklardır. Eğer dağınık biriyseniz, bu onların canını biraz sıkabilir. Genellikle kendilerine pek çok değişik ilgi alanı bulurlar, ailesi ile paylaşmaktan mutluluk duyarlar. Düşünceleri net ve açıktır. Kardeşleriyle duygularını paylaşmaya özen gösterirler. Dışa dönük, canlı, coşkulu aileler onlar için uygun olabilir. Ev işlerinde diğer aile bireylerine yardımı severler.

TERAZI

Hayata bakış açıları sevgi dolu ve neşelidir. Çok yönlü Teraziler, çocukluk yıllarında epey çekingendirler. Problemsiz bir bebeklik geçirirler. Uslu, yemek problemi olmayan ve fazla ağlamayan bebeklerdir. Rahatları yerinde ve gürültüsüz bir ortamda dakikalarca kendi kendilerine durabilirler. Hislerini kolay kolay açmayan Terazi çocukları, aslında sürekli bir sevgi beklerler. Anne ve babanın çok anlayışlı ve sabırlı olması çocuğu yavaş yavaş mahcupluktan sıyrılmasını sağlar. Bu çocuk, güzelliklere düşkün, duygulu, nazik, terbiyeli bir tiptir. Erken yaşta onun hangi konuya kabiliyeti olduğunu anlamak ve onu bu yönde geliştirmek çok yararlıdır. Özellikle anne, çocuğuna çok itina etmeli ve gelişme çağında ona sevgi, seks, vs.. konularında bilgi ve öğüt vermelidir. Böylece çocuk duygularıyla mantığı arasında daha iyi denge kurabilir. Bu sayede ergenlik çağında duygusal konularda hata yapması da önlenir.Terazi burcunda doğan çocuk, iyi yetiştirilir, ailesi tarafından takdir ve sevgi görürse ileride çok başarılı olacaktır. Terazi burcu çocukları genelde iyi huyludurlar. Barışçı yaklaşımları ve doğal çekicilikleri başkalarının da sevgilerini kazanırlar. Genellikle ağlamak yerine uymayı tercih ederler. Uyandıkları zaman yüz mimiklerinden tatlı bir rüya gördüklerini anlamanız hiçte güç değildir. Teraziler çevrelerine karşı çok hassastırlar. Sürekli bağıran ve tartışan aile büyüklerinden rahatsızlık duyarlar. Zekaları çok çabuk gelişir. Kısa zamanda çok geniş bir kelime hafızası oluşturlar. Terazi çocukları sosyalleşmeye okul yıllarında başlar, pek çok arkadaşını eve getirirler. Kararsızdırlar. Bu nedenle hızlı düşünme ve karar vermek için desteğe ihtiyaçları vardır. Sınırlarını doğru belirlemeleri, kendilerine olan güvenlerini ve karar verme yeteneklerini arttıracaktır.


AİLE HAYATI: Politik davranmayı çok iyi bildikleri için tüm aile bireyleriyle iyi anlaşırlar. Her şeyin yolunda gitmesini isteyen Teraziler, aile hayatında da belli bir uyum isterler. Parlak, eğlenceli ve barış dolu bir hayat onlar için önemlidir. Iyi bir üslupla yaklaşılsa bile tenkitten her çocuk gibi hoşlanmayan bir tavır sergilerler. Eleştirilmekten hiç hoşlanmadıkları için aniden karşısındakinin yaşına bakmaksızın küstahça cevap verirler. Bu nedenle ailelerin Terazi çocuklarına nasıl yaklaşmalarını bilmeleri zor olabilir. Ceza, disiplin getirse de bir süre sonra fayda etmemeye başlar. Çünkü o da ailenin ona duydukları sevgiyi gizli silah olarak kullanabilir. Beni cezalandırdığınıza göre sevmiyorsunuz diyerek odaya kapanabilir.Oldukça hassas ve alıngan olan Terazi çocuklarını doğru yönlendirmek ve disiplin uygulamak zordur. Anne, baba ve kardeşleriyle iyi vakit geçirmek için eğlenceli planlar yapılmasını beklerler. Sevdiği insanlar, sevdiği bir ortam ve sevdiği yemeklerle çok mutlu olurlar. Yakın akrabaları onlar için aynı zamanda yakın arkadaştır. Yaşı ne olursa olsun anne babaya gösterdiği davranışı sergiler. Işbirliğini severler. Diğer insanlarla olan ilişkileri iyidir. Genellikle tertipli ve düzenli olmalarına rağmen, işlerinin hep birileri tarafından yapılmasını isteyecek kadar da tembel olurlar. Her şey yolundaysa durup dururken problem yaratmazlar. Enerji ve coşku dolu kız kardeş veya erkek kardeşle geçinmeleri daha kolaydır. Paylaşmak konusunda her zaman aynı davranmasalar da kendilerine karışılmasından hoşlanmazlar. Büyüdüklerinde eleştirici bir tavır sergileyen anne-babaya cephe alabilirler. Onlar mesleğini seçerken, arkadaş edinirken, alışveriş yaparken veya sevgilisiyle gezmeye çıkarken izin almamaları gerektiğini düşünürler.



YENGEC


Özel ilgi göstermeniz gerekebilir. Iyi davranışları ve disiplin kurallarına uyumu ile tanınır. Yengeç bebekleri tombul, manalı bir surata sahiptirler. Bir günde pek çok duyguyu birden hissederler. Bir dakika önce agucuklar dağıtırken bir dakika sonra ne olduğu belirsiz bir surat ifadesi ile ağlamaya başlarlar. Sevdikleri insanlara karşı daha bebekliğinden itibaren iyi davranırlar. Onların kucağında oturmayı veya öpülüp kucaklanmaya ses çıkarmazlar. Fakat sevmedikleri bir insanın öpmesine bile tahammül etmeyerek avaz avaz bağırırlar. Bitmek tükenmek bilmeyen bir iştahları vardır. Bu nedenle annelerinin yemiyor söylemlerine maruz kalmazlar. Rahat bir koltuk ya da su dolu bir küvette saatlerce gülücükler dağıtarak oynayabilirler. Yengeç burcu çocukları, tıpkı büyük Yengeçler gibi neşeli mizaçlarına rağmen bir dakikaları bir dakikalarına uymaz. Çok hassas ve kırılgandırlar. Arkadaşlarıyla oynayıp eğlenirken, bir anda sessizleşip köşesine çekilebilir.Sert tavırlar Yengeç çocuğunun içine kapanıp dış dünyayla ilişkisini kesmesine sebep olur. Bu da onu mutsuz eder. Çocukluğunda yeterince ilgi ve sevgi gösterilirse, dış dünyaya karşı daha güvenli olacak, mizacında olan şüphe duygusu da zayıflayacaktır. Hayalperest ve yaratıcıdırlar. Kendilerini cümlelerle, resimle ya da müzik ile tanıtmak için çok fazla teşvike ihtiyaçları olacaktır. Dünyadaki olaylara karşı çok hassastırlar. Hayvanlara karşı büyük sevgi beslerler. Yengeç çocukları sevgiye diğer çocuklardan daha çok ihtiyaç duyarlar. Sevgiyle yaklaşılıp, şefkat gösterildiğinde çok rahat eğitilirler. Çok zengin olan hayal gücü, anlatılan, masal, hikayeler, oyunlarla daha da zenginleştirilirse, çocuğun içindeki sanatçı ruh, daha kolay açığa çıkacaktır.


AİLE HAYATI: Annelerine çok bağlı olan Yengeç çocukları, zaman zaman ana kuzusu diye alay konusu bile olabilirler. Yengeç çocukları dayanışmanın fazla olduğu bir ailenin parçası olmaktan mutluluk duyarlar. Her ortamda kendini korumasını ve savunmasını bilen insanlardır. Hayat boyu sürecek güçlü bağlar kurarlar. Aile bireylerinin arkadaşlarına güvenmesini beklerler. Yengeç insanları evinde her yerden olduğundan daha fazla mutlu olur. Anneleri onlar için örnek alınacak bir modeldir. Onun tavır ve davranışlarını taklit ederler. Zor anlarında yanında bulmak istediği tek kişi annesidir. Eğer onların korumacı tavrı baskıya dönüşürse, çocukta olumsuz etki bırakır. Küçük yaştan itibaren aile bireylerinin her birine çok fazla sevgi ve saygı göstermeye çalışırlar.Yengeç çocukları çok çabuk panik olurlar. Küçücük bir problem bile, onlarda bomba etkisi yaratabilir. Kötü bir not veya arkadaşlar arasında bir kavga, uykusuz geçen gecelere sebep olabilir. Onlar geçirdikleri kötü olayları tekrar tekrar yaşarlar. Bu durumda ailenin iyi gözlem yaparak çocuğunu dinlemesi ve onun ilgi alanını başka yöne kaydırması iyi olacaktır. Bu sayede onlar kendilerini güvende hissedeceklerdir. Yengeç çocukları, kız kardeş veya erkek kardeşleriyle iyi anlaşırlar. Eğer ruh halleri yerindeyse, onlarla birlikte bir şeyler yapmaktan zevk alırlar ama çoğunlukla yalnız kalmayı tercih ederler. Hassastırlar. Bazen dışa dönük ve otoriter akrabalarıyla sorunlar yaşayabilirler.

ASLAN


Kendini kral sanır! Bu burcun çocukları adeta bir enerji deposudur. Sürekli hareket halinde, oradan oraya koşturan minikler evin neşesidir. Aslan bebeklerinin parlak bir gülüşü ve tatlı bir halleri vardır. Aile büyüklerinin dikkatini çekene dek ağlayarak onların sabrını test ederler. Ebeveynler onları yuvalarının mutluluk kaynağı olarak görürüler. Küçük yaşlardan itibaren ailenin merkezinde olmak için gösterdikleri çaba sizi şaşırtabilir. Bu durumda her fırsatta göstereceğiniz ilgiyle onu şımartabilirsiniz. Bu küçük zorbalar, şirinliklerini dramatik kabiliyetleriyle birleştirmeyi ve bu gücü son zerresine kadar kullanmayı öyle iyi becerirler ki, muhatapları ona boyun eğdiğini fark etmeksizin, kayıtsız şartsız teslim olur. Bu yeteneklerini daha küçük yaşlarda etraflarındaki insanları yönetmekte kullanırlar. Arkadaşları, hatta anne ve babaları farkında olmadan, küçük Aslanın onlara biçtiği rolü oynar. Tabi bu arada yaralanıp berelenmeyi de ihmal etmezler. Açık havada oynanan hareketli oyunlardan zevk alan Aslan çocuğu sık sık kavgalara tutuşacak, mahalledeki çocuk gurubunun lideri olmaya çalışacaktır. Hayal güçleri zengindir, masal dinlemeyi ve anlatmayı severler. Zekaları ve tatlı dilleri sayesinde ihtiyaçları olan ilgiyi görmeyi hemen becerirler. Bu küçücük yumurcaklar giriştiği boyundan büyük işlerle herkesin neşe kaynağı olur. Herkesi, her şeyi taklit ederler. Onlar doğuştan rol yeteneğine sahiptir. Küçük yaşlarda anne ve babalarıyla flört ederler. Küçük Aslan kızı annesini, küçük Aslan erkeği de babasını taklit ederek, ilk aşklarını ebeveynleriyle yaşarlar. Çocuk Aslanlar da tıpkı büyükler gibi çevrelerindeki insanlardan farklı olduklarını düşünür, kendilerini çok beğenirler. Giyimlerine kuşamlarına düşkündürler. Onlar hiçbir zaman anne ve babalarıyla mağazaya girip onların beğendiği cici bicileri giyen çocuklarda olmazlar. Inatçıdırlar. Kendi istediklerini yapmak, giymek, oynamak tam onlara göredir.


AİLE HAYATI: Aslan burcu çocukları müthiş istek ve coşkularıyla aile bireyleriyle çok iyi ilişkiler kurarlar. Evlerinde sıcak bir atmosfer isterler. Zorlu kişilikleri vardır, bu nedenle zaman zaman ufak tartışmalara neden olan küçük Aslanlarla ev hayatı, her zaman hareketli ve renkli yaşanır. Komiklikler yapabilir ve herkesi eğlendirmek için uğraşırlar. Daha küçük yaşta deneyimlerini diğer aile bireyleriyle paylaşmaktan zevk alırlar. Bu olumlu yaklaşımları, aile ilişkilerini iyi bir yönde etkileyecektir. Aslan çocukları küçük yaşlarından itibaren ayakları üstünde durabilmeyi, güçlü olmayı isterler. Gururlu ve mağrur bu çocuklar, davranışlarıyla aile fertlerini şaşırtırlar.Genç Aslanlar kendilerine bir star gibi davranılmasını isterler ama çoğu zaman bunu gerçekleştirmek zordur. Onları zaman zaman frenleyecek sert ve otoriter bir aileye ihtiyaçları vardır. Tatlı sert bir destekleme gelecekleri açısından daha faydalı olacaktır. Çok gururludurlar, övgü ve rahatlatılamaya ihtiyaç duyarlar. Bitip tükenmek bilmeyen bir enerjiye sahipmiş gibi görünürler. Hayatın her alanında çok aktiftirler. Her an, her çeşit maceraya atılmak için beklerler. Onlarla iyi geçinen, sözlerine saygı duyan ve yanında kavga etmeyen anne-babaya güvenirler. Güçlü karakterli bu çocukların ebeveynleri ile geçinmeleri kolaydır. Ama yüksek sesle çıkışlar ve tenkit, onları olumsuz yönde etkileyecek aile ile iletişim kopukluğuna yol açacaktır. Aslan çocukları kardeşler arasında lider özelliğiyle ön plana çıkmak isterler. Fakat gerçek amaçları onlara ukalalık yapmak değil, sadece korumaktır. Okulda veya özel hayatlarında gözleri hep üzerlerinde olur. Genellikle diğer akrabalarıyla da arkadaş gibidirler.



IKIZLER

Zekalarını küçük yaşlarda ortaya koyarlar. Parlak gözleriyle kısa zamanda etraflarıyla ilgilenmeye başlarlar. İkizler çocukları, dikkatini çeken yerlere, yükseklere bir şekilde ulaşıp, dokunmaktan çok hoşlanırlar. Onların çift karakterli olduğu söylenir bu nedenle ebeveynleri onları anlamakta, tanımakta zorlanırlar. Bu burcun çocukları çok neşeli ve güler yüzlü olurlar. Devamlı hareket halindedirler, bulundukları yerin altını üstüne getirmekte hiç gecikmezler. İkizler burcunda doğan çocukların sanata olan merakı daha küçük yaşlarda başlar. Resim, müzik ya da dansa karşı çok yeteneklidirler. Çok zekidirler fakat çok çabuk sıkıldıklarından bir konu ile fazla ilgilenemezler. Bu da kolayca hata yapmalarına neden olabilir. Genelde az uyurlar. Bu, aile büyüklerinin. Özellikle geceleri kalkıp iyi olup olmadıklarını kontrol etmelerine sebep olur. Konuşmayı erken yaşta öğrenirler. Yeni kelimeleri büyük bir hızla hafızalarına yerleştirirler. Ikizler çocukları zeki ve kıskançtırlar. Hiç durmadan sorular sorarlar. Kendilerine bilgisayar ya da boyama gibi türlü uğraşlar edinirler. Genellikle sevgi dolu ve iyi huyludurlar ama disiplin gerektiği zaman bunun neden uygulandığını bilmeye ihtiyaçları vardır. Okul hayatları tembel oldukları için ebeveynleri için zor geçer. Ilgisini çabuk kaybettiği için sürekli özel dersler almak zorunda kalabilirler. Pratik zekası ile Ikizler istedikleri okul aktivitesinde başarılı olabilirler. Insanlarla olan iyi ilişkileri onları hayatta hızla yükseltir.


AİLE HAYATI: Büyük ve mutlu bir ailenin parçası olmaktan çok hoşlanırlar. Çok hareketli ama hassas Ikizler çocuklarının ailesinden beklediği, sürekli bir anlayış ve sevgidir. Ilgi alanları çabuk değişen bu çocukları oyalamak gerekir. Onlarla konuşmak, ruhlarının derinliğine inmek ve onları dinlemek hoşlarına gider. Tenkit yerine doğru yolu başka bir metot ile anlatmak daha iyi olacaktır. Eleştirilmekten çok sıkılan bu çocuklar dırdırcı ebeveyn karşısında ileride ailelerinden kopma eğilimi gösterebilirler. Eğlenceli ve destekleyici bir aile ortamı onlar için idealdir.Okul hayatında çıkabilecek sorunlarla da anne babasından destek almak isterler. Okulda başarılı olmak istemelerine rağmen çalışmak istemezler, bu davranışlarını da haklı gösterebilecekleri yollar ararlar. Hızlı ve çok konuşan ikizler, kız ve erkek kardeşlerini sorularıyla bunaltabilirler. Aile içinde hep onun sözü dinlensin, hep onun istedikleri yapılsın diye, ön plana atlarlar. Kalabalık bir aile toplantısında herkesin gözbebeği olmak isterler. Zeka yarışmaları ve çeşitli oyunlar oynamaktan hoşlanırlar. Iyi bir ruh halinde başarılı bir tartışmacıdırlar. Çünkü kelimelerle araları çok iyidir ve onlara istedikleri şekli rahatlıkla veririler. Doğal olarak çok sosyaldirler. Her zaman yeni arkadaşlar edinirler. Mutluluklarını kız kardeş veya erkek kardeşleri ile paylaşmaktan mutluluk duyarlar.




BOGA

Ders çalışması için çikolata ile kandırabilirsiniz Onun ruhuna giden yol sevgi, şefkat ve güzellikten geçer. Boğa bebekleri genelde her şeyden memnun olan bir yaratılışa sahiptirler. Mutlu ve gülen ifadeleri ile herkese kendilerini sevdirirler. Bebekliğinden itibaren dikkat çekici derecede kendilerinden emindirler. Bebeklere özgü olmayan sabırları vardır. Bu tutumları çoğu zaman anne-babaların şaşırmasına yol açabilir çünkü onlar karınlarının doyurulmasını sessizce bekler ya da gecenin bir vakti ellerinden geldiğince ağlamadan durup büyüklerinin kendileriyle ilgilenmesini beklerler. Beklediği ilgiyi göremezse sonunda avaz avaz bağırmayı ihmal etmezler. Boğa çocuğu cömert porsiyonlarla yemek isterler. Büyümeye başladıklarında sevecen, cana yakın, kucaklanmaktan, sevilip okşanmaktan, öpülmekten çok hoşlanan afacanlar haline gelirler. Çok fazla sevgi ve ilgi beklerler. Eğer istediği ilgi ve sevgiyi buluyorsa ebeveynlerine hiçbir sorun çıkarmazlar. Boğa çocukları tensel temastan çok hoşlanır. Fiziksel dokunuşlarla onu ne kadar çok sevdiğinizi görmeye ihtiyaçları vardır. İlerleyen çağlarda, sahiplenme istekleri su yüzüne çıkar.Kendilerine ait olan eşyaların farkına varınca bunları paylaşma güçlüğü çekebilirler. Özellikle kendine ve ailesine ait eşyaları paylaşmaktan hoşlanmayabilirler. Genellikle çalışmaktan, okula gitmekten hoşlanmayan bu çocukları ikna etmek için güzel renkli resimlerden, objelerden yararlanılabilir. Güzelliklere düşkün olan bu çocuklar yavaş yavaş okumaya, çalışmaya alışacaklardır. Okula alıştıktan sonra da birinciliği bırakmazlar. Disiplinli olan Boğalara ebeveynlerin ders çalış ikazında bulunmasına da gerek kalmaz. Geleceğe ait planlar yapmaya küçük yaşlarda başlarlar. Gariptir ki küçük yaşta ne olacaklarını ve kariyerlerini dikkatle seçmek isterler. Genç bir Boğa burcu insanını disipline etmek isterken gösterilecek en iyi yaklaşım, kibar bir yaklaşımdan ok direkt bir meydan okuma olmalıdır. Boğa gençleri her ne kadar bağımsız olmaktan hoşlansalar da aileleri tarafından sıkı bir desteğe ihtiyaç duyarlar. Inatçı ve dik kafalı olduklarından ipleri onların eline bırakmak kötü sonuçlar doğurabilir. Kendi bildiğini yapma yoluna giderler ve sonra büyüklerinin sözünü tutmayacak asi bir kişiliğe bürünebilirler.


AİLE HAYATI: Boğalar ailelerini hayatlarında yer alan ciddi bir kurum olarak görürler. Boğa burcu çocukları kendilerini, geleneksel bir aile atmosferi içinde çok daha rahat hissederler. Inatçı tutumlarıyla uzlaşmayı öğrendikleri takdirde, aile içi anlaşmazlıklar en aza indirgenebilir. Boğalar sevdikleri aile bireyleri ile birlikte olmaktan büyük haz duyarlar. Boğa çocukları için para kavramı çabuk gelişir. Verilen harçlığı disiplinli bir şekilde harcamayı daha okula başlamadan kavrayabilir. Paranın kumbarada artması onu rahatlatır ve heyecanlandırır. Biriktirdiği paranın, istediği pahalı oyuncağa kavuşmanın en emin yolu olduğunu bilir. Boğa çocuklarını pahalı ve etkileyici hediyelerle mutlu etmek kolaydır. Büyüyen genç Boğa yaratıcı ve eğlenceli kimliğini çevresine yayar. Esprileri beklenmedik bir anda ve doğru bir yorum şeklinde gelir. Boğa insanları akrabalarına da sıkı sıkıya bağlıdır. Kız kardeş ve erkek kardeşlerle arası iyidir ama çoğu zaman da katı bir tutum sergilerler. Bu durum zaman zaman sorunlar çıkartıp, iletişim kopukluklarına yol açabilir. Aslında söylemek istediğini bir türlü söyleyemediği için tatsızlıklar olur. Ailenin büyükleriyle de cana yakın tavırlarıyla iyi iletişim kurar. Aile kurumunun onun hayatındaki yeri yadsınamayacak kadar önemlidir. Boğalar büyüdüklerinde aileleri ile birlikte olmaktan daha fazla mutlu olurlar. Şefkat ve sevgi çerçevesinde başarılı ilişkiler kurarlar. Akrabalık ilişkileri daha gelişir ve gençlikteki kırgınlıklarından ve katılıklarından vazgeçebilirler. Onların katılıklarını törpüleyecek tek unsur zaman ve hayat tecrübeleridir.




AİLE HAYATI: Koç çocukları ailelerinden sürekli ilgi beklerler. Her yaştaki Koç çocuğu, kendi istekleriyle çatışmadığı sürece ailesinin tüm arzularını yerine getirmeye çalışır. genelde bencil bir yapısı bir yapısı vardır. Bu nedenle başlangıçta aile atmosferinin karşılıksızca veren ve alan atmosferinden yararlanmaya çalışır, ancak zamanla diğer aile bireylerinin isteklerine de önem vermeyi öğrenir. Koç çocukları ailesinden ilgi bekler, onların tüm enerji ve vakitlerinin kendisi için harcanmasını isterler. Aileler başlangıçta bu çok ilgi bekleyen çocuk ile iletişim kurmakta zorlanabilir. Ama çocuk biraz büyüyünce bundan zevk almaya başlarlar. Çocuklarıyla birlikte oynamanın onların duygusal gelişimleri üzerinde etkili olduğunu düşünürler. Onunla oyun oynayan bir baba ile saatlerce hiç sıkılmadan vakit geçirebilirler.Anne veya baba genç Koç lara değer verir, kendi çocukluk dönemlerini hatırlar ve bunlara göre davranışlarına yön verirlerse, ergenlik çağını problemsiz atlatırlar. Ama ebeveynler kendi istek ve kararlarını çocuklarına empoze etmeye çalışırlarsa inatçı Koç ile aralarında sürtüşme çıkabilir. Onlar herkesin kendi düşüncelerini ve hayat tarzını paylaşmak zorunda olmadığını kabul etmelidirler. Çocuklarının ilerde hayat mücadelesinde başarısız olmalarına neden olup, hayatlarında yıkıcı bir etki yaratabileceğini unutmamaları gerekir. Pek çok hareket ve heyecanın yanında Koçlar, kardeşleri arasında gürültücü, enerjik ve heyecanlı yapılarıyla bir numara olmak isterler. Kalabalık bir ailenin içindeyse, her yaşta tüm kardeşlerin katılacağı yarışmalar yaparak hep birinci olmak için çaba sarf ederler. Eğer işler yolunda gitmezse, anne-babalarından büyük bir destek beklerler. Bekledikleri desteği alamazlarsa küsebilirler. Arkadaş canlısı olan Koç çocukları için değer verdikleri dostları da gerçek aile fertleri sayılırlar. Onların yanında kendilerini mutlu ve rahat hissederler.



25
BEBEKLER TEKRARDAN COK HOSLANIRLARMIS BENDE  MADEM BEBEKLER TEKRARDAN  MUTLU OLUYOR VE BUNU EGLENCELI BULUYORLAR SIZLER ICIN TEKERLEMELERI EKLIM DEDIM... SIZIN BILDIKLERINIZ VARSA LUTFEN SIZDE BIZIMLE PAYLASIN OLURMUUUUUUU  :icon_thumright: CUNKU AYBERK TEKERLEMELERE BAYILIYORRRRRRRR  :love9:


MISTIK
Mustafa, Mıstık,
Arabaya kıstık,
Üç mum yaktık,
Seyrine baktık. 


LEYLEK
Leylek leylek havada,
Yumurtası tavada,
Gel bizim hayata,
Hayat kapısı kitli,
Leyleğin başı bitli,


KARGA
Karga karga "gak" dedi,
"Çık şu dala bak" dedi,
Karga seni tutarım,
Kanadını yolarım.





26
Bebeklerde Reflü


--------------------------------------------------------------------------------

Bebeklerin çoğu mama yedikten veya süt içtikten sonra yediklerini çıkarırlar. Bazı bebeklerde bu aşırıdır ve çok sık meydana gelir ve bu durumlarda bebeğin reflüsü olduğu söylenir. Bu durum midedeki yiyeceklerin yemek borusuna veya ağız içine geri atılmasıyla meydana gelir. İnsanların çoğunda mideden yemek borusuna reflü vardır, ama bunlar genelde hissedilmez ve farkına varmayız.

Bebeklerde yediklerini çok sık çıkardığında ebeveynler telaşlanarak doktora başvurma ihtiyacı duyarlar. Genelde bebekte barsaklarda bir tıkanıklık veya bir ülser olduğundan, süte alerjisi olduğundan şüphelenilir. Fakat bebeklerin ve çocukların çoğunda herhangi bir anatomik sorun yoktur ve çocuğun gastrointestinal sisteminin tam gelişmemiş olmasına bağlı olarak gelişir.

Reflüsü olan bebeklerin çoğu normal ve sağlıklı çocuklardır. Fakat nörolojik veya gelişimsel anomalisi olan çocuklarda reflü daha büyük bir sorun olmaktadır. Bu çocuklarda reflü çocuğun yeterli besin alamamasına bağlı gelişimini de engeller veya aspirasyon ve akciğer enfeksiyonuna yol açabilir.

Bebekler ve çocuklar dertlerini tam olarak anlatamadıklarından reflü belirtilerini tespit etmek zor olabilir. En sık belirtiler;

-          sık veya tekrarlayan kusmalar

-          göğüste yanma, gaz veya karın ağrısı,

görülebilir. Fakat bunun yanında daha nadir olarak aşağıdaki belirtiler de tespit edilebilir;

-          tekrarlayan kolik tarzda karın ağrıları,

-          sık gaz çıkarma,

-          beslenme sorunları,

-          gelişimde yavaşlama,

-          apne,

-          sık pnömoni (akciğer enfeksiyonu) atakları

görülebilir.

Nasıl tedavi ederiz?

Şunu unutmayın ki bebeklerin çoğunda reflü kendiliğinden düzelmektedir. Verilen tedavilerin çoğu reflüyü düzeltmez, sadece belirtileri geçirmeye yönelik tedavilerdir. Yeterli zaman verildiğinde reflü de kendiliğinden düzelecektir. Bebekler yaklaşık 6. ayda desteksiz oturmaya başladığında reflüsünü daha iyi olduğu görülecektir. Çocuk yaklaşık 12. ayda yürümeye başladığında bebeklerin çoğunda tamamen kaybolacaktır.

Pozisyon


















Reflüyü azaltmak için doğru pozisyon önemlidir. Bebekler yemek yedikten sonra karınları üzerine baş yukarıda olacak şekilde yatırarak tutmak reflüyü azaltacaktır. Fakat bebeklerin hepsi bu pozisyonda durmak istemezler ve ağlarlar, bu durumda bebeği sırt üstü başı biraz yukarıda olacak şekilde yatırmalıdır. Çocuğu bu şekilde tutacak yastıklar ve yataklar mevcuttur. Bu yastık ve yataklar yardımıyla çocuk istenilen pozisyonda tutulabilir. Bebeğin ağlaması reflüyü artırabilir, çocuklar ağlarken karın kaslarını kasarlar ve bol miktarda hava yutarlar. Bu durum reflüyü daha da artırır.

Diyet tedavisi

Anne sütü ile beslenen bebeklerde reflü belirtileri daha az görülmektedir.

Bebeklerde mama değişikliği yapıldığında genelde daha az reflüsü olduğu görülür, fakat bu durum genelde geçicidir. Genelde bebekler değişikliğe rağmen anne sütü bile olsa kusmaya devam ederler. Bazı ebeveynler tahıl ürünleriyle mamayı katılaştırarak vermeyi tercih ederler. Bu durumda mama ağırlaşarak çıkarılması daha zor olur. Fakat bu daha çok anne sütü ile beslenen bebeklerde zordur. Biberon ile beslemede de mama katılaştığı için zorluklar yaşanabilir. Bebek biberondan mamayı çekemediğinde daha fazla hava yutarak reflüyü artırabilir.

Katı yiyeceklerle ve kaşıkla beslenmeye geçildiğinde reflü daha az olacaktır. Katı yiyeceklerin çıkarılması daha zordur. Katı yiyeceklere erken başlandığında bebeklerin ileride daha alerjik bünyeli olacağına inanılır, fakat bunu ispatlayacak bir delil yoktur.

Ebeveynlere daha sık aralıklarla ve daha az mama veya süt ile beslemeleri önerilir. Fakat bebekler genelde az mamayı kabul etmeyerek ağlarlar. Bu durum reflüyü daha da kötüleştirebilir.

Çocukların yalancı emzik kullanmaları da reflü tedavisinde faydalı olabilir. Emzik çocukta tükrük salgısını artırır ve barsak hareketlerini artırarak reflü olasılığını azaltır.

Çocuğunu anne sütüyle besleyen annenin çok fazla kafeinli içecekler tüketmesi veya çocuğun sigara dumanına maruz kalması da çocukta reflü şikayetlerinin artmasına yol açacaktır.

İlaç Tedavisi 

İlaç tedavisi gereken çocuklarda antiasid tedavisi, H2 reseptör blokörleri, proton pompa inhibitörleri ve kullanılabilmektedir. Bu amaçla en çok kullanılan medikal ilaçlar;

alginatlı antiasidler (Gaviscon® infant toz),

H2 reseptör blokörleri (Zantac® süsp.),

ve bazen ek olarak prokinetik ajanlar (Motilium® süsp.)'dır.



Çocuklarda H2 reseptör blokörleri ve proton pompa inhibitörleri kullanılabilmektedir.

Cerrahi

Çocukların büyük çoğunluğunda reflü tedavisi için cerrahiye gerek kalmaz. Tedaviye gerek görülen çok az çocukta da en fazla uygulanan tedavi Nissen funduplikasyonudur. Bu ameliyatta midenin üst kısmı yemek borusunu çevresine sarılıyor. Böylece mide kasıldığında sarılan kısım da kasılarak yemek borusunu kapatıyor. 
27

KAN GURUBUNA GORE ASK..

Tek damlasi bile degerli olan, damarlarimizda tasidigimiz kan hakkinda neleri biliyoruz, ya bilmediklerimiz....Vücut agirliginin %7-8'ini kan olusturuyor. Tek bir damlasi bile bircok konuda etken.Cesitleri karakterimzi belirliyor, ozelliklerinin degismesi hastaliklara yol aciyor.

  Dikkat kan araniyor! Radyolardan sık sık duydugumuz bir anons bu. Belki, o anda bunun onemini dusunmeyiz ama, en basitinden bir yerimiz kanadiginda damlayan kanin ne derece degerli oldugunu anlariz. Hepimizin de bildigi gibi, kan vucudumuzdaki en onemli yapi taslarindan biri...

Damarlarimizda dolasan ve bircok hayati fonksiyonu bulunan bu kirmizi renkli sivinin en onemli gorevi hucrelere oksijen tasimasi...Ayrica hayati onemi olan maddeleri hucrelere tasiyor ve zararli olan metabolizma artiklarinin disari atilmasini sagliyor. Kan bedenimize canlilik vermek icin yaratilmis bir yasam sivisidir. Bedenimizde dolastigi surece onu isitir, sogutur, besler, korur, ona enerji verir ve icindeki zehirli maddelerin atilmasini saglar. Bedenimizdeki haberlesmenin neredeyse tamamini ustlenir. Ayrica damarlarda olusan her yırtıgı anında kapatır. Sistem boylelikle kendini surekli olarak yeniler.

Dunyada kan gruplarinin dagilimi:
O Rh pozitif, her 100 kisiden 40'i
O Rh negahtif, her 100 kisiden 7'si
A Rh pozitif, her 100 kisiden 34'u
A Rh negatif, her 100 kisiden 6'si
B Rh pozitif, her 100 kisiden 8'i
B Rh negatif, her 100 kisiden 1'i
AB Rh pozitif, her 100 kisiden 3'u
AB Rh negatif, her 100 kisiden 1'i

En eski kan grubu "0" grubu oldugu belirtiliyor, herkes O grubundayken insanlar cok kucuk bir alanda yasiyorlardi, ayni yemegi yiyor, ayni organizmalari doluyorlardi ve bu yuzden degisim gereksizdi.
Ancak nufus arttiginda ve gocler hizlandiginda degisimler ivme kazandi. Sonrasinda gelisen A ve B gruplarinin gecmisi ancak 15 bin - 25 bin yil oncesine uzaniyor. AB grubu ise cok yenidir. O grubu avci, A grubu ciftci, B grubu gocebe ve AB grubu ise modern olarak degerlendiriliyor.
Kan gruplarina gore kisilik tahlili
O grubu : Kendine guvenen, cesaret
A grubu : Sinirli ve hassas
B grubu : Uyumlu ve yaratici
AB grubu : En cekici ve ilginc

En cesur ve guclu "O" grubu:
Bu kan grubu tasiyan herkes gucu, dayanikliligi, kendine guveni, cesareti, sezgiyi ve tanri vergisi bir iyimserligi genetik hafizalarinda tasirlar. Melodik mizac ozelligine sahiptirler. Bunlar yasamin tadini en iyi cikaran, dunya nimetlerinden en genis bicimde yararlanan kisilerdir. Hayati bir melodi gibi yasar ve kavrarlar. Icinde bulunduklari ortama cok iyi uyum gosterirler. Tum insanlarla ve butun varliklarla anlasirlar. Onlara ters dusmeden, olumlu iliskiler kurmayi basararak yasarlar. Bu engin uyum duzeni icinde, onlerine sunulan olanaklardan rahatlikla yararlanirlar. Amacladiklari sonuca, buyuk ugraslara kalkismadan, kolayca ulasirlar. Onlarin bu basarilarindaki en buyuk etken, dis dunyayla sudaki hidrojenle oksijen gibi uyumlu olmalaridir.
Modaya, havaya, zamana hemen uyuverirler. Herhangi birine cok degisik ve ters gelebilecek bir ortam dusunelim. Onlar bu ortam icinde dagilip sasrimaz, urkup sinmez, bir koseye cekilip donup kalmazlar.
Hemen uyum gosterirler. Sivri ve uc dusunceleri, ayri fikirleri ve egilimleri yoktur. Saglikli bir bunye ve iyimserlikle desteklenmis liderlik ozellikleri (guc, etki- guvenilirlik) ve basari icin
gerekli guduler size kalan O grubu mirasidir.

En paylasimci "A" grubu
Kalabalik insan topluluklari ve yerlesik ama daha kirsal yasam gerilimleri bas edebilmek uzere ortaya cikmistir. Psikolojik ozelliklerin bazilar kalabalik insan topluluklari ve yerlesik ama daha
kirsal yasam gerilimleri bas edebilmek uzere ortaya cikmistir. Psikolojik ozelliklerinin bazilar, kalabalik cevresel kitlelerin ihtiyaclarina katlanabilmekle gelisir. Uyumlu mizac ozelligine
sahiptirler. Bu grup icinde yer alanlar, duyan, hisseden, surekli olarak arastiran, cevrelerindeki kisiler ile baglanti ve uyum saglamaya calisan kisilerdir. Dis dunyadaki tum degisikliklere karsi duyarlidirlar. Ancak asiri duyarliliklari, cevrelerinde buyuk uyum guclugune dustuklerinde onlarin geriye dogru kacmalarina ve iclerine kapanmalarina neden olur.

Uyumlular, icinde bulunduklari toplumun en ilgi cekici ve en renkli varliklaridir. Ancak dayanma ve uyum saglama yeteneklerinin yetersiz kaldigi ortam ve kosullarda cozulurler. Acinacak, zavalli insanlar olurlar. Buyuk bir olasilikla, bu olusumun icindeki bireyde olmasi gereken en onemli ozellik, paylasimci yapidir. Ilk A'lar, karmasik bir hayatin meydan okumalarina karsi duyarlidir, kurnaz, istekli ve akilli olmak zorundaydilar. Ancak butun bu niteliklerin tek bir yapida toplanmasi gerekiyordu. Belki de bu bugun bile A'larin daha gerilimli bir yapiya sahip olmalarinin bir nedenidir.
Sikintilarini iclerine atarlar. Fakat patladiklarinda da dikkatli olmalisiniz. O gruplarinin cok basarili oldugu gerilimli ve sikisik liderlik pozisyonlarina A'lar pek uygun degildir. Bu onlarin lider olmayacaklari anlamina gelmiyor. Ama icgudusel olarak, cikar gozeten liderligi istemezler. A grubunda diger druplardan daha az grip goruldugu bilinmektedir. Ayrica viruslerin etkisi, AB grubunda da diger gruplara gore daha azdir.

En uyumlu "B "grubu
Irkların karışması, yeni topraklar ve yabancı iklimlerle karşı karşıya kalan ilk B gruplarının yaşamlarını sürdürebilmek için uyumlu ve yaratıcı olmaları gerekiyordu.


B grupları yerleşik A grupları kadar düzenli ve uyumlu bir konfora gereksinim duymazken O grularından da daha az kararlılık sahibidirler. Bu özellikler B gruplarının her hücresinde mevcuttur. Biyolojik olarak B gruplar diğer gruplardan daha uyumludur. Ritimli mizaç özelliğine sahiptir. Davranışlarında akılcı, sistemli, düzenli ve iradelidir. Başkalarının tepki ve eğilimlerini dikkate almaksızın, kendi düşünce ve kararları doğrultusunda ilerler. Onu bir demiryolu üzerinde giden, önüne çıkan engelleri ezen veya birlikte sürükleyen bir lokamotife benzetebiliriz.

Çevrelerine egemen olmak ve yönetmek isterler. Gözüpek, inatçı, otoriter ve serttirler. Mantık ve irade, onlarda daima duygulardan daha önce gelir. Bu mizaca sahip bulunanların tipi, asker, uzman ve danışmandır.

Bir çok yönüyle B grupları bütün olası seçeneklerin en iyisine sahiptirler. A gruplarının zihinsel ve duygusal olarak uyarılmış edimlerinin yanı sıra O gruplarının saldırgan ve keskin fiziksel
tepkilerine ait öğeleri de içlerinde barındırırlar.

B gruplarının farklı kişiliklerle daha kolay ilişkiye girebilmelerinin nedeni, genetik doğaları gereği daha uyumlu olmalarındandır. Çünkü kendilerini rekabet ve savaşlara karşı daha az eğilimli hissederler. Onlar diğerlerinin bakış açısından da bakabilirler. Empati yetenekleri vardır.

En çekicisi "AB" grubu Bu grup sinirli ve hassas A´larla dengeli B´lerin birleşmesiyle oluşmuştur. Sonuç ise tinsel, yaşamın özellikle sonuçlarının pek farkında olmadıkları bir takım etkenlerini kucaklayan, biraz parça parça bir karakterdir. Kompleks mizaç özelliği gösterirler. diğer üç mizacın tüm özelliklerini, karmaşık ve karışık bir biçimde bu kümede yer alan kişilerde görülür. Bu üç özellik, farklı yoğunluklarla bir arada bulununca, kişi birbiriyle uyuşmaz eğilimlerin elinde adeta oyuncak olur.

Böyleleri, dengeleri için gerekli olan dinamik bir düzenleme, güçlü bir irade ve iyi bir disiplinle karşılaşana değin, çelişen, karmaşık duygu, düşünce ve eğilimlerin elinde bocalayan, kaprisli, kararsız ve tutarsız bir kişi olur çıkarlar. Bununla birlikte çevrelerine önem vermeleri, sosyal tutum ve yargıları önemsemeleri, mantıklı düşünme yetisine sahip olmaları gibi olumlu yönleri onları başarıya ulaştırabilir."

Çoğu kez onlar detaylarla uğraşıp kendilerini yormazlar. AB grubu, kan grupları arasında en çekici ve en ilginç olanıdır. Ama onların doğal karizması ardında hep kırık kalpler bırakır.

Kan grupları arasında AB çok ender görülür. A grubuyla B grubunun karışmasından meydana gelen bu kan grubuna dünya nüfusunun ancak %5 ´i dahildir.Ve de bu grup,kan gruplarının en yenisidir. Bundan 10-12 yüzyıl öncesine kadar böyle bir kan grubu yoktu. Doğudaki istilacı güçlerin batıdaki ülkeleri ele geçirmeleri üzerine farklı uluslar birbirlerine karıştılar. Doğuyla batı uygarlığının karışması sonucunda AB kan grubu ortaya çıktı. M.S. 900 yıllarından itibaren AB kan grubu oluştu. A ve B gruplarındaki Avrupalılar´ın evlilik yoluyla bir araya gelmedikleri kesindi. Ancak doğudan batıya akın başladıktan sonra farklı kan grupları birleşebildi.

Kan grubu-Kişilik ilişkisi

Kan gruplarının insan kişiliği ile yakından ilgisi olduğu anlaşıldı. Japon uzmanlar farklı kan gruplarının erkekler ve kadınlar üzerindeki etkilerini konu alan bi araştırmasının sonuçlarını açıklarken, "İnsan vücudunun kimyası ile kişilik arasında önemli bağlar var. Kan grupları bunlardan biri." dedi

A Grubu Kadını
Para harcamasını çok sever. Seksi iç çamaşırlarına düşkündür. Çocukları çok sever ve çocuk sahibi olduktan sonra eşini ihmal eder. Değişikliği seven biridir.

A Grubu Erkeği
Düzenli yaşamayı sever. İyi bir dost ve konuşmacıdır. Birlikte olacağı kadını seçerken çok titiz davranır.

B Grubu Kadını
İstek doludur. Sekse hiç hayır demez. Para konusunda eli ya çok açıktır ya da cimridir

B Grubu Erkeği
Özgürlüğünün sınırlanmasından nefret eder. Kadınlara saygısı sonsuzdur. Hep neşe dolu bir aileye sahip olmak ister. Yemek konusunda son derece titizdir.

AB Grubu Kadını
Erkeklerin yüreğini hoplatan elbiseler giymeye bayılır. Para konusunda tutumludur. Yemek pişirmekte, mükellef bir sofra hazırlamakta üzerine yoktur.

AB Grubu Erkeği
Aile içinde mutlaka sözünün dinlenmesini, isteklerinin yapılmasını ister. Hoşgörülü ve kararlıdır. En iyi aşıklar bu gruptan çıkar. Eşine ev işlerinde yardım etmekten çekinmez.

0 Grubu Kadını
Mutfak masraflarından kısarak kendine hoş elbiseler alır. Çocukları biraz ele avuca geldiğinde hemen çalışma hayatına dönmek, toplumdaki yerini almak ister. Yemek yapmakla fazla uğraşmak istemez. Pratik yemekleri tercih eder.

0 Grubu Erkeği
Aşık olduğu zaman birlikte olduğu kadını çok kıskanır. Kalabalığı sevmez. Son derece hareketli, çalışkan ve hırslıdır. Sevgilisine veya eşine sık-sık hediye almayı sever.


28
Kök hücre nedir?
Kök hücreler, insan vücudunda bulunan ve her türlü vücut hücresine dönüşebilen ana hücrelerdir. Nerede bir zedelenme veya onarım ihtiyacı varsa, oraya giderek gereken hücre tipine dönüşür ve hasarı onarırlar. Kalp krizi geçirende kalbe, karaciğer harabiyeti olanda karaciğere, kemiği kırılanda kırık hattına giderek gerekli tamiratı yaparlar. Hangi tip hücre ve dokuya ihtiyaç varsa ona dönüşürler. Vücutta en fazla olduğu zaman anne karnındaki bebeklik çağıdır. Daha sonra alınan yaşlarla beraber sayısı azalır. Nitekim, yaşlanmayla beraber doku, organ iyileşmelerinin daha yavaş ve güç olduğu da bilinen bir gerçektir.      
         
    Kök hücre nerelerde bulunur?
Kök hücreler, tüm vücut doku ve organlarında, kan dolaşımında bulunur. Fakat özellikle üç yerde daha fazladır. Bebeklerin göbek kordonu, kemik iliği ve damarlarımızda dolasan kan.
Tarihte ilk olarak kemik iliğinden ameliyatla alınan kök hücreler lösemi tedavisinde kullanılmıştır. Bu yöntem hala uygulanmakta ve cerrahi koşullar altında ameliyathanede yapılmaktadır. O nedenle bazı özel şartlara ve yetişmiş personele ihtiyaç vardır.
İlerleyen yıllarda vücutta dolaşan kandaki kök hücrelerin kullanilabileceği anlaşılmıştşr. Bunun için önce hastaya hormon verilerek kemik iliğindeki kök hücrelerin hızla çoğalıp kana geçmesi sağlanır. Daha sonra, filtre (aferez) yardımıyla kandan toplanır ve kalan kan vücuda geri verilir. Bu yöntem de hala uygulanmaktadır. Fakat bu yolla elde edilen kök hücre sayısı diğer yöntemlere göre daha azdır.
Son olarak, 80'li yılların başında, yeni doğan bebeklerin kordon kanında da kök hücrelerin bol miktarda bulunduğu ve bu hücrelerin tedavide kullanılabileceği fikri ortaya atılmıştır. Elde edilen kordon kanı belirli koşullar altında toplanıp dondurularak saklanabilmekte, daha sonra gerek duyulduğunda çözülerek kullanılmaktadır. İlk olarak Dr. David Harris, 1992 yılında oğlunun kordon kanını kendi laboratuvarında dondurarak sakladı. Daha sonra bu uygulamanın halka açması ile 1994 yılında dünyadaki ilk Kordon Kanı Bankası Amerika Birleşik Devletleri'nde kuruldu. Takip eden yıllar içinde dünya üzerinde birçok kordon kanı bankası kuruldu ve binlerce bebeğin kordon kanı bu bankalarda koruma altına alındı. Bahsi geçen yöntem kök hücre sağlama ve depolama açısından en kolay ve ucuz yöntemdir.  
         
 Göbek kordonu nedir, ne işe yarar?
Bebek, anne karnındaki yaşamında, göbek kordonu ile anne kanından beslenir. Bu beslenme direk olarak anne damarlarına bağlanarak değil, plasenta (bebeğin-eşi) aracılığı ile olur. Plasenta, bebek ile anne arasındaki besin ve oksijen alışverişini sağlayan bir yapıdır. Doğumdan hemen sonra, görevini tamamlayarak bebekle beraber rahim dışına atılır. Yani doğumdan sonra ne anne nede bebek için artık gerekmeyen bir dokudur ve çöpe atılır. Kordon kanı, bebeğin doğumundan sonra bebek-eşinin içinde kalan kandır. Bu kan kök hücre açısından son derece zengindir. Direk olarak anne veya bebekten kan alınmadığı için herhangi bir acı hissi veya komplikasyon riski yoktur.

Kordon kanındaki kök hücrenin avantajı
Yetişkin kemik iliğinden kök hücre elde etmek steril cerrahi işlemler gerektirir. Bu işlemlerin belli maddi külfetleri vardır ve bir hastalık veya ihtiyaç olmadan istek üzerine yapılan işlemler değildir. Ayrıca, radyasyon, kimyasallar ve enfeksiyonlar gibi dış etkenler nedeniyle ister istemez zarar görmektedirler. Bu durum daha sonra kök hücrelerin sağlıklı bir şekilde üretilmesi ve tedavide kullanılması açısından problem yaratabilmektedir.
Oysa göbek kordonundaki kandan elde edilen kök hücre, herhangi bir kimyasalla henüz karşılaşmamıştır. Bu işlemin anne ve bebek açısından hiçbir risk taşımaması, olası bir hastalık durumunda tedavinin kemik iliği nakline göre daha kolay ve ucuz olması kordon kaninin avantajıdır. Gerekli durumda çoğaltılması periferik kan kök hücrelerine nazaran daha kolay olmaktadır. Aile içinde doku uyumu daha fazladır. Doğumda alınan kordon kanı ilerde bebeğin kendisi için kullanılmasa da, anne, baba veya diğer kardeşlerden biri için hayat kurtarıcı olabilmektedir. Bu nedenle birçok anne baba adayı, doğum sırasında bebeğinin kordon kanını saklamak istemektedir.
     
         
    Kordon kanı hangi amaçlarla saklanır?
Kordon kanını dondurup saklamanın pek çok amacı vardır. Bunlardan ilki, bebeğin ilerde kök hücre tedavisi gerektirecek organ doku yaralanması, harabiyeti veye yaşlılığı gibi bir durumla kartşılaştığında, doku uyumu olan verici aramaya gerek kalmadan kendine ait sağlıklı bebeklik çağı kök hücreleriyle tedavi edilebilmesidir. Kişinin kendi hücre ve dokuları ile uyum sorunu olmayacağından, bu çok önemli bir avantajdır.
Diğer bir amaç, bebeğin kardeşlerinde ya da yakın akrabalarında çıkabilecek hastalıkların tedavisidir. 1988 yılında Fankoni Aplastik anemi hastalığı bulunan bir çocuğun ilk kez kordon kanı ile tedavi edilmesinden bu yana, yüzden fazla hasta bu yöntem ile tedavi edilmiştir.
Kemik iliğinden kök hücre ayıklama yöntemi, habis kan hastalıklarında ve bazı kanser türlerinde, sağlıklı kan miktarını yükseltmek için yoğun olarak kullanılmaktadır. Ancak, hastaların %70 ine uygun kemik iliği bulunamamaktadır. Oysa, göbek kordonundaki kandan elde edilen kök hücrede, (eğer saklanmışsa), uyum problemi ortadan kalkmaktadır. Günümüzde bu yeni yöntemden, kanser, Parkinson, Alzheimer gibi - şimdilik - 50'yi askin hastalığın tedavisinde faydalanılmaktadır. Dünya çapındaki yoğun araştırmalar yöntemin kullanım alanlarını hızla geliştirmektedir. Bu hastalıkların bazıları aşağıda gösterilmiştir.  
         
 Kordon kanı nasıl alınır?
Beklenen doğum tarihinden en az 1-2 hafta önce ilgili laboratuvar ve doğumu yaptıracak olan hekime durum bildirilmeli ve gerekli hazırlıkların yapılması sağlanmalıdır. Bu sayede gerekli ekipman ve belgeler doğum anında hazır bulundurulabilir.
Kordon kanını istenirse doğumu yaptıran hekim, istenirse Yaşam Bankası görevlisi doğum anında gelerek alacaktır. Doğumun vaginal veya sezaryan yoluyla olması işlemde bir fark yaratmaz.
Bebek doğduktan hemen sonra göbek kordonunun ortasina "klemp" (mandal) takılır ve göbek kordonu kesilir. Bebek yenidoğan doktoruna gerekli ilk kontroller için verilir. Geride kalan plasenta (eş) içindeki kan, Yaşam Bankası tarafından verilen özel torbaya alınır. Plasenta rahimden atılmadan kan alınmasının daha başarılı olduğu gösterilmiştir. Kanın yerçekimiyle kolayca alınması için torbanın plasentaya göre daha aşağıda tutulması faydalı olacaktır. Bu yöntem, ne anne ne bebeğe acı vermez, risk taşımaz, doğum sürecini etkilemez. Fazla zaman almayan, ortalama 5 dakika, süren kolay bir işlemdir. Ne kadar fazla kan toplanabilirse o kadar fazla kök hücre toplanmış demektir. Alinan kan ortalama 90 mL olmakla beraber, kabaca torbanın yarısına kadar olan kısmın dolmasi yeterli sayılır. Toplanan kan en geç 24-36 saat içinde laboratuvara ulaştırılmalıdır. KORDON KANI LABORATUVARA ULAŞINCAYA KADAR ODA SICAKLIĞINDA MUHAFAZA EDİLMELİDİR. Hava aşırı sıcak olmadığı müddetçe buz, kuru buz gibi soğutucular kullanmaya veya buzdolabına koymaya gerek yoktur. ASLA DEEPFREEZ'e konmamalıdır.      
       
    Kordon kanı nasıl saklanır?
Yaşam Bankasına ulaşan kordon kanı, ilerde olası bir kök hücre nakli için baz alınmak üzere, miktar, kök hücre sayısı ve mikrobik tetkikler açısından tetkik edilir. Daha sonra, değişik dondurma formüllerinden biri kullanılarak dondurulur ve sıvı azot tanklarına yerleştirilerek -196°C'de saklanır. Saklama süresi olarak belirlenmiş bir zaman bulunmamaktadir.  
       
 KORDON KANI KÖK HÜCRELERI KIM IÇIN KULLANILABİLİR?
Kordon kanı alınan bebeğin kendisi için kullanilabildiği gibi doku grubu uyduğu takdirde anne, baba ve diğer kardeşler için de kullanılabilir. Bilindiği gibi, doku grubu uyma ihtimali birinci derece akrabalar arasında en yüksektir.Bu oran en yüksek kardeşlerdedir.
29
Fıkralar / pastaci :))
14 Aralık , 2007, 21:59:14




Agop ile Eleni evlenirler ve cicim aylari bittikten sonra,
Agop eve gelip koltuğuna kurulur kurulmaz,
gazeteyi yüzüne çekip, Eleni'yle hiç ilgilenmez olmuş.
Günlerden bir gün Eleni Agop'tan ilgi beklentisi ile;
-'Bre Agoppp! Mutfağin penceresi bozuldu,yaparsiinn? '
Agop, gazeteyi yüzünden indirmiş, gayet sinirli bir şekilde;
-'Niye, ben pencereciiii? '
Ertesi gün Eleni yine ilgi görmek umuduyla,
-' Bre Agoppp, mutfakin muslugu bozuldu yaparsiinnn? '
Agop;
' Niye, ben muslukçiii? '
Bir sonraki gün ' Bre Agoppp, tuvaletin sifoni bozuldu, yaparsiinn? '
-'Niye, ben pokçii? '
Ertesi gün eve gelen Agop bir bakar herşey tamir edilmiş,
-' Kuzum Eleni bunlari sen yaptinn? '
-'Yoo..'
-'E, peki kim yapti? '
-'E, bilirisin, kapici Abdurrezzek'in bende gözi vardir, yaparmisin
dedim,oda dedi yaparim, ama bi şartla...'
Agop merak içinde sorar,
-' Neymiş? '
Eleni:
-' E, dedi bana, ya benimle yatarsin, yada bi pasta yaparsin.'
Agop rahatlar,
-' Peki kuzim, ne pastasi yaptin? '
Eleni sinirlenir;
-'Niye ben pastaciii?

30
Arkadaslar merak ediyorum bebekleriniz kacinci ayinda kac kilo aldi. Sanirim ayberk suanda  9-9.5 kg. arasinda diye tahmin ediyorum bu ay kontrolumuz var.Boyuda 4. ayinda 66 cm.di sanirim 70 olmusuzdur (tabiki benim tahminlerim  bunlar) .Hic doymuyor oglum  surekli mama versem surekli yiyecek hic durmdan gece gunduz mama yiyebilir.. Eger kacinci ayinda kac kilo-boy oldugunu hatirliyorsaniz bebeklerinizin yazarsaniz sevinirim  en azindan bir nebzede olsa icim rahatlar. sonradan gelen uyelerde  benim gibi  meraklarini giderir..

dogum kilosu-3.490
booyu- 49.5 cm.

1.ayinda -3.900 gr.
1.boy-52 cm.

2. ay kilo-5.400 gr.
2.boy- 54 cm.

(2. aydan sonra buardaki kontroller her 2 ayda bir)

4.ayda kilo-7.500 kg.
4. boy- 66 cm..

simdiki randevumuz 6. ayda bakalim ozman ne cikacak...
31
Karikatürler / Resimler / komik ilginc esimler
10 Aralık , 2007, 09:40:16
 :ehi: :toothy10:

[eklenti yönetici tarafından silindi]
32
yaa turkiyedeyken biz bu oyunu cok oynardik ve en populer oyunumuzdu  her hafta en az 2-3 defa arkadaslarla toplanir tabu oynardik.. gulmekten kirilirdik ..

sizde buldugum bir kac tabu diyalogu ekliyorumm..

gece geceee koptummm yaaa ayberk uyanmadi allahtan  :ehi: :toothy10: :toothy10: :ehi:
33
Sizin Seçtikleriniz / BENIM CANIM ARKADASLARIM !!!
28 Kasım , 2007, 03:16:43
Bu site uye olali cok uzun bir zaman olmadi ama bu site bana oyle guzel seyler kazandirdiki aslinda biraz da tesekkur amacli actim bu sayfayi..

Benim sevgili arkadaslarim ve dost olarak kabul gorduklerim zaten bu sayfaya yazacak olan herkes ya arkadasim yada dostumdur...

Benim canlarim ben allahin sansli kullarindan biri olarak goruyorum kendimi ne kadar sansliyimki  siz gibi melek insanlarla dolmus etrafim ne kadar sansliyimki  kotu gunumde bile beni yanliz birakmadiniz Sen Sevdam  moral kaynagim mutluluk dagiticim  Ozgulum guzel yurekli masumiyetim Aysegulum dert oratagim hepiniz canimsiniz.. bu liste daha boyle uzar gider... ismini eklemedigim  diger arkadaslarim sizleride cok seviyorum  inannin bana  ama bu 3 insan benim icin gercekten cok ozel  ve bunu yurekten soyluyorum umarim sizlerin adini yazmadim diye bana kirilmaz  vede gucenmezsiniz  ama unutmayin benim kalbim cok buyuk herkese yetecek kadar sevgi barindira biliyorum bu yurekte ... :love9: :love9: :love9: :love9:

EMINECIM sana ayrica tesekkur ederim... senin acmis oldugun bu forum sayesinde Madende hisediyorum kendimi oyle kiymetli ve oyle saf temiz  dostlarim varki sana yurekten kocaman bir  :opucuk: :opucuk: :opucuk:
34
Burcucum,

Senin dogum gunu ilk kutlama serefi bana nail oldu.. :hello2:
Yeni yasin saglik ,mutluluk ve ailenle beraberlik getirsin.
Umarim 32 yasina kadar yasamis oldugun tum guzelikler en az bir 50 yil daha  yakininda olsun ...

Iyiki dogdun BURCUUUUU iyiki dogdunnnnn iyiki dogdunnn iyikiii dogdunnn iyiki dogdun BURCUUUUUUUU :opucuk: :opucuk:

sana hediye olarak buradan ancak bunu vere biliyorum :flowers: sevgiyle kal....
35
kizlar bugun bir hamaratim bir hamaratim anlatamamm.. yarin sabahh aslinda bu sabah olmus misafirlerim gelecek   aksam onlar icin ne yapsam acaba diye dusunup durdum pogaca  ypmayi planliyordum annemde yufka al borek yapalim diyince once olur dedim ( usengeclikten) ama buranin  yufkalari  karton gibi  inanilmaz kalin  icimden borek yapsammi diye geciriyorum ama  kayinvalideme soylemiyorum  :suclu: sonra  dayanamadim  cunku hem yeni eve tasindigimiz icin ev gormeye , hem bebek gormeye, hemde gecmis olsuna geliyor misafirlerimiz :) aksam saat 6 olmustuki kendimi hamur yoguruken buldum :)) en son ogrendigim  carsaf boregini yapmaya karar verdim  arkasindan sevgili arkadasim  oznurda gelince ( ogreten kisi) hadi beraber yapalim  dedik ve  3 tepsi borek actik :)) tabiki ilk pisen bizeydi hemen yendi zaten (asagidaki resimdeki gibi) son piseni 2. piseni ona yolladim 3. tepsi hala buz dolabinda pismeyi bekliyor sabah icin hadi kahvalti icin borek yaptim ya kahvenin yanina ne verecegim diye dusundum bu sefer :) hado onun yaninada bir elma tart yapayimda tam olsun dedim :)) sonrasinda sabaha hazirlik sosileri hazirladim domates biberlerini dogradim vs. vs...  simdi dusunuyorum :))  acaba elmali tartin yanina bir sey dahami yapsaydim acaba diye :((
36
Bilmece / Bulmaca / Dahimisiniz?
16 Kasım , 2007, 10:26:09
Adamin kafasini 3 saniyede bulursaniz bir dahisin demektir  medikal arastirmalara gore..

Eger adamin kafasini 3 saniyede bulursan beyninin sag tarafi diger insanlara gore daha cok gelismis  demektir..

Eger adamin  kafasini  1 dakikada bulursa beyninin  sag tarafi normal insaninki gibi calisiyor demektir..

Eger  1 ile 3 dakika arasinda bulursan beyninin sag tarafi normalden yavas caliisyro demektir..

BU DURUMDA DAHA COK PROTEGIN ALMAN GEREKIR....!

[eklenti yönetici tarafından silindi]
37
ARKADASLAR BU SAYFAYI SEVGILI ARKADASIM AYSEGULUN  GUZEL TAVSIYESI SONUCU ACMIS BULUNMAKTAYIM...

ARKADASLAR LUTFEN OZEL TEBRIK KUTLAMA VS.. ILE ILGILI OZEL YAZISMALAR YAPMAYALIM BENIM ISTEGIM KIM BU SAYFAYA GELIRSE  OZEL SOHBETLER DISINDA SADECE BULMAK ISTEDIGI KONUYA ULASA BILSIN YADA SIZ SEVGILI ARKADASLARIMIN EDINMIS OLDUGU BILGILENICEGIMIZI DUSUNDUGUNUZ KONULARI BURAYA EKLEMENIZ..

YUKARIDA KURMUS OLDUGUM CUMLELERI GOZ ARDI ETMEYECEGINIZI DUSUNEREK ..HEPINIZI OPUYORUM... :opucuk: :opucuk:
38
AKADASLAR  BU SAYFADA SADECE BIZLERIN FAYDALANACAGI BILGILERIN OLMASINA SIZLERINDE BENIM KADAR OZEN GOSTERECEGINIZI DUSUNUYORUM VE MUMKUN OLDUGUNCA FIKIRLERINIZI YADA DUSUNCELERINIZI EKLEMEK YERINE  BILGILENDIRMEK ADINA  BILGILI OLDUGUNUZ KONULARI BURAYA EKLEMENIZI BEKLIYORUM.SIMDIDEN  GOSTEMIS OLDUGUNUZ ILGIYE TESEKKUR EDERIM....


NOT: LUTFEN GUNCEL SOHBETLERIMIZI YADA KUTLAMALARIMIZI KENDI SAYFALARIMIZDAN YAPALIM!!!!
39
      Bana 1 ay once sorsaydiniz. Derdin varmi yada sorunun? Yok allaha cok sukur derdim.Hekese gore degisiyor dertlerin ve sorunlarin buyuklugu belki.Sonucta hayat bu degilmi.Ama sunu anladim aclik,parasizlik vs.bunlar dert degilmis.Gercekte  hersey sagliga dayaliymis.Cok param olsa,sagligim olmamis neye yararki!

Parasizda olmuyor biliyorum.
Hersey parami peki?
Bence degil.Para amaclarimiza yakinlasmak icin bir kopru.Yasamimizi daim ettirmek icin bir arac.

Gercekten  sorunsuz insan varmi?

Peki ya sizin sorununuz ne?
40
YAAAA  ARKADASLAR DANDINI DANDINI DASTANADAN BASKA  NINI BILMIYORUM BEN UYDURUP UYDURUP BIRSEYLER SOYLUYORUM AMA  ACIKCASI BENDE COK MEMNUN DEGILIM  DEGISIK NINILER BILIYORSANIZ LUTFEN PAYLASIN :(( BEBEGIME UYDURUK NINILER SOYLEMEK ISTEMIYORUM ARTIKKK...