Show posts

This section allows you to view all posts made by this member. Note that you can only see posts made in areas you currently have access to.

Topics - semsen24

1


Aleovera ürünlerini ve daha birçok Alman markası olan ürünleri indirimli almak isterseniz. Ürün sipariş vererek Üyeliğinizi hiç bir üyelik ücreti ödemenden alabiliyorsunuz. Çevrenizdekilere %40'a kadar karla satabilir ve kendinize gelir sağlaya bilirsiniz.
LR'ın hedefi ve sorumluluğu, dünyanın neresinde yaşarsa yaşasın, her insana yaşam kalitesini iyileştirmesi için fırsat vermektir: Yenilikçi ve ekonomik ürünlerle, satış iş ortakları için cazip bir iş modeli ile, tüm çalışanlar için çeşitli perspektiflerle ve LR'ın yaptığı her şeyde mükemmel kalite ve uzmanlık ile sizler için ulaşılması gerçek olan hayalleri gerçekleştirmenizi sağlar. Tüm Bilgi ve Sorularınız İçin Bizim İle İletişime Geçin
mail adresim: [email protected]
2
AMWAY Jel Fırın Temizleyicisi

Her zaman ardında temiz bir fırın bırakır!

Fırın temizliğini güçleştiren, temizlenmesi çok zor yağ ve şeker lekelerinde güçlü etki.
Sert, pişmiş yiyecekleri, yağ ve şeker bazlı lekeleri hızla yumuşatır, söker ve eritir
Aşındırıcı olmayan, kalın jel her yüzeye eşit oranda tutunarak kalın, yanmış yiyecek kabuklarını yumuşatacak ve sökecek gerekli temas zamanını sağlar.
Uygulanması kolaydır. Zorlu ovma, kazıma veya fırçalama işlemine gerek kalmaz.
Çocukların açamayacağı kapak ek güvenlik sağlar.
Kullanım Alanları

Gazlı veya elektrikli emaye fırın içlerinde, fırın raflarında, barbekü tepsilerinde döner ızgaralarında kullanılabilir. (Uyarılara dikkat ediniz.)

Kullanım Şekli

1. Kullanmadan önce iyice çalkalayın. (Çalkalamadan önce kapağın sıkıca kapalı olmasına dikkat edin.)

2. Lastik veya plastik eldiven kullanın, uygun göz/yüz koruma gereci takın.

3. Fırın raflarını ve sökülebilen diğer parçaları çıkarın.

4. Fırının dibine küçük bir kase koyun. Fırın Temizleyicisini kaba dökün.

5. Temizleyiciyi fırının iç yüzeyine bir fırça ile uygulayın. Önce arka iç yüzeyi, sonra yanları, altı ve en son da üst bölümü ürünle kaplayın.

6. Rafları ve diğer parçaları fırına geri koyun ve onları da temizleyici ile kaplayın.

7. 30 dakika bekleyin. (Çok kirli bölgeler için tekrar uygulama gerekebilir.)

8. Jöleli kalıntıları sıcak suya batırılmış bir sünger veya bezle silin.

9. Su-sirke karışımına batırılmış bir kumaşla üstten alta doğru çalışarak durulayın.

İnanın Yengem Aspiratörünü yağları çıkaramıyorum diye değiştirmeyi düşünüyordu. Bu ürünü tavsiye ettim. İnanılmaz memnun kaldı ve sonucu gören komşularından bile sipariş geldi bana. Gerçekten mükemmel bir ürün Tek sorun çelik yüzeylerde uygulanması tavsiye edilmiyor.

3
Gıda / ALERJİK ASTIM VE ASTIMA KESTANE BALI
18 Nisan , 2012, 17:55:00
Arkadalar benim yaşadığım bir tecrübeyi sizlerle paylaşmak isterim. Çalıştığım için her zaman siteye griş yapamıyorum. Belkide bu sene ilk girişim ola bilir. İnan işyerimdeki yoğunluk, Evde beni bekleyen işler, 2 çocuk ve 1 de eş :) ve bunlar dışında uğraştığım ek işler...
Benim kızım 2,5 yaşına kadar hiç antibiyotik kullanmamış ve 17 ay anne sütü emmiş bir çocuktu. Fakat 2,5 yaşında önce ufak bir soğuk algınlığı gibi başlayan bir rahatsızlıktan 2 ay sonra aniden bir atak geçirdi çocuğum. Kalp atışı 150-200 gördü 3 gün hastanede yattık. İlkgün anlatılmaz bir şekilde geçti. Doktorlar sürekli koşuşturuyor. Hiç bir açıklama yapılmıyor. Ama gerçekten çok ilgilendiler Doktorlar Bu arada Tepecik Araştırma hastanesinde kaldık. Çocuk için ilk defa bu hastaneye geliyordum ve bukadar ilgi beklemiyordum doğrusu. Sonuç olarak kızıma Alerjik astım başlangıcı teşhisi konuldu. Bu ne neden olanda sanırım 3 ay önce evimize taktırdığımız klima oldu çünkü ondan önce hiç bir şikayeti olmamıştı kızımın. 6 yaşına kadar tekrarlamazsa atlata bileceğini söylediler. 6 Yaşına kadar bir şey olmadı çok dikkat ettik. Fakat 6 Yaşında kaplıcaya gittik ve 3 gün bir anda aynı şikayetle karşılaştık. Orada  dr. götürüp makina kiralayarak tekrar tedaviye başladık. Fakat ben bunu kabullenemiyordum. 6 Yaşına kadar tekrarlamamıştı tam bitecekti tekrar başa döndük diye yedim bitirdim kendimi. En sonunda araştırıken Kestane balını buldum. Bursa da çalışan Bölge müdürümüzden rica ettim bana doğal ürünler satan bir şarküteriden alıp gönderdi ve her sabah bir tatlı kaşığı aç karnına yedirmeye başladım. Allahıma binlerce şükür ki o günden sonra 1.5 yıldır herşey yolunda umarım nazar değdirmem.
4
Hamur Tatlıları / ETİMEK TATLISI
18 Nisan , 2012, 17:25:26
Malzemeler
Su bardağı + 1 çay bardağı toz şeker
2 su bardağı su
1 paket etimek
5 su bardağı süt (1 Su bardağı krem şanti için )
2 çay bardağı un
1 paket vanilya
1 paket krem şanti
Yapılışı 2 su bardağı toz şekeri tencerede Kısık ateşte üzerine hiç su eklemeden rengi kahverengileşinceye kadar kavuruyoruz daha sonra 2 su bardağı suyu ilave edip şeker eriyinceye kadar kaynatıyoruz.
1 paket etimeği orta boy bir tepsiye dizip hazırlamış olduğumuz şerbeti üzerine döküyoruz ve dinlenmeye bırakıyoruz. Kalan 1 çay bardağı şekeri sütü ve unu karıştırarak muhallebi kıvamına getiriyoruz içine vanilyayı ekliyoruz, biraz dinlerdikten sonra etimeklerin üzerine hazırladığımız muhallebiyi döküyoruz. Krem şantiyi hazırlayıp soğuyan tatlının üzerini krem şantiyle kaplıyoruz. Üzerini de ceviz, hindistan cevizi, fındık, badem, antep fıstığı veya çeşitli mevsim mevyeleriyle süsleyerek ikram ediyoruz. Afiyet
5
Bebekler ile Müdürler Arasındaki Benzerlikler

Yaşama farklı açılardan baktığımızda ilgisizmiş gibi gözüken şeyler arasında birtakım benzerlikler bulabiliriz. Şimdi sizlere bir bebek ile aklı başında, ağır oturaklı bir müdür arasında benzerlik olup olmadığını sorsam, muhtemelen fazla benzerlik olmadığını söylersiniz. Okuduğum, ancak şu an kaynağım hatırlayamadığım bir makalede bir kadın yazar, bebeklerin ve müdürlerin birbirlerine benzediği, her ikisinin de istekleri hemen yerine getirilmezse kıyameti kopardıkları, bu yüzden bebek büyüten annelerin müdürlerini daha iyi idare edebildiklerini belirtmişti. Bu görüşü geliştirerek aşağıdaki maddeleri oluşturdum. Bebeğiniz ile müdürünüz arasındaki benzerlikler:
(Bebeklerin şımarmamalan, müdürlerin ise alınmamaları dileğiyle...)


  • Her ikisine de sahip olduğunuzda, başlangıçta çok sevinirsiniz, ancak ileride başınıza neler açabileceklerini düşünemezsiniz.



  • ikisi de çok sabırsızdır, isteklerinin hemen yerine  getirilmesini isterler. İstekleri hemen olmazsa bağırıp  çağırmaya, ortalığı birbirine katmaya başlarlar.


  • İkisinin de belleği zayıftır; bir gün önce onlar için yaptığınız onca şeyin önemi yoktur.

  • Her ikisinin de arada gazını almalısınız.

  • İkisi de size teşekkür etmez.

  • Siz ikisine de çok şey verdiğinizi düşünürsünüz. Onlar ise size açıkça bir şey vermemektedir. Siz "seviyor ama belli etmiyor" diye kendinizi rahatlatırsınız.

  • İkisi de size kötü davranır, tırmalarlar, hatta fırsat verirseniz sizi ısırırlar. Siz çocuğunuza bakıp "Büyüyünce geçer", amirinize bakıp "Bir gün değerimi anlayacak" dersiniz. Ama o gün hiç gelmez; çocuk büyür ergen olur, yüzünüze kapıyı çarpar, amiriniz yaşlanır, yüzünüze dosyaları fırlatır.

  • Bebeğiniz de amiriniz de sizin empatik becerinizi geliştirir. Bebeğinizin ağlamasının gaz ağlaması mı, yoksa acıkma ağlaması mı olduğunu kısa sürede kavrarsınız. Amirinizin hoşnutsuzluğunun işten mi, yoksa kendinden mi kaynaklandığını da kısa sürede öğrenirsiniz.

  • Her ikisinin de yüzünde tebessüm belirtisi ararsınız. Bebeğiniz yüz kaslarını hafifçe oynattığında "Bana gü-İ lümsüyor!" diye bağırırsınız. Benzer şekilde amirinizin de yüzüne bakıp "Bugün bana hafifçe gülümsedi galiba" dersiniz.
       

  • ikisinin de kelimelerinden anlam çıkarmaya çalışırsınız. Bebeğiniz "A..." dediğinde 'Anne dedi", "B..." İ dediğinde "Baba dedi" diye heyecanlanırsınız. Müdürünüz ise "T..." dediğinde teşekkür ettiğini düşünürsünüz.

  • Bazen herikisindende bıktığınız düşûncesi geçer aklınızdan ama hemen suçluluk duyar, günah işlediğinizi düşünürsünüz, "Allah eksikliklerini göstermesin" dersiniz.

  • Herikiside ben merkezcidir(ego-santriktir);sizin tek işinizin kendisi olduğunu düşünür. Her ikisi de sizin kendinize ait bir özel yaşamınız olduğundan haber sizdir. Gecenin bir yansında bebeğiniz pıtır pıtır gelip eşinizle aranıza girer, müdürünüz ise cep telefonunuzu sürekli açık tutmanızı ister, böylece o da "gecedir, özeli dir" demeden yatak odanıza girmiş olur.

Yukarıdaki on iki maddeyi düşünmek neye yarar, bence olaya bebeklere ve müdürlerefarklı bir bakış tarzıdır, yaşamınızı yeniden yapılandırmada bir başlangıç olabilir, en azından örtülü öfkenizi tüketir.
Üstün Dökmen hocamızın Küçük şeyler (2) kitabından alıntıdır.

Birde şunu paylaşmak isterim bizim firmada çok samimi bir arkadaşım bunu tüm müdürler dahil tabii patron hariç herkeze mail ile gönderdi sonra sizce ne oldu ......
6
Antioksidanlar Ve Hayatımızdaki Önemi


Aldığımız oksijen hayatımız için çok önemli olmasının yanı sıra zaman zaman insan vücudu için tehlikeler de arz etmektedir. Vücudumuzda çeşitli nedenlerle normal biyokimyasal fonksiyonlar anormal hale gelip çevredeki molekülleri okside eder ve bu moleküller oksidan olarak adlandırılırlar.
Antioksidan denilince oksidasyonu önleyen veya geciktiren maddeler akla gelir. Bunun yanı sıra antioksidan, hücrelerde açığa çıkan ve hücreler üzerinde toksin etkisi yapan serbest oksijene karşı koyan bileşiklere verilen genel isimdir. Oksidan moleküller kanser, damarsal yapı bozuklukları, yaşlanma gibi etkiler ortaya çıkarırlar. Antioksidanlar ise bu etkileri ortadan kaldırmak için çalışırlar.
Antioksidanlar
1.   Vücudumuzda doğal halde - glutation peroksidaz enzimi, nükleik asitler, albumin, seruloplazmin, haptoglobulin, hemopeksin süperoksit dismütaz (SOD), katalaz, glikoz6 fosfat dehidrogenaz enzimleri olarak bulunur. Bu maddeler vücutta bulunur, besin tüketimi ile alınmazlar.
2.   Besinlerle alınan ve vücudumuzu koruyan antioksidan maddeler de şunlardır: Karotnoidler (Avitamini aktivitesi gösterir), E vitamini, C vitamini, polifenoller, Alfa Lipoik Asit, Likopen, Selenyum, Kalsiyum Koenzim Q10 ve Flavonoidler ,
Bazı Antioksidanları inceleyecek olursak;
   Karoteonidler
Serbest radikallerin oluşumunu önleyen antioksidan etkiye sahip A vitamini öncülleridirler (provitamin A). Kandaki karetonid miktarı ile oksidatif hasarın önlemesi arasında kuvvetli bir ilişki vardır. Karoteneitlerin biyoyararlılığı diyetteki yağ, protein, E vitamini tarafından etkilenmektedir. Vücutta üretilmedikleri için turuncu, sarı, kırmızı renkli meyve ve sebzeler en iyi kaynaklardır.
•   Likopen
Karotenle aynı aileden olup domates, karpuz ve kırmızı greyfurt vb. kırmızı renkli meyvelere rengini veren kırmızı renkli bir pigmenttir. Likopen de vücudu serbest radikallerin etkilerinden korur ve özellikle antioksidan savunma sistemini güçlendirir. Yapılan çalışmalarla likopen kaynaklarından zengin beslenmenin prostat kanserini önemli ölçüde azalttığı veya böyle beslenen insanlarda prostat kanserininin daha az görüldüğü saptanmıştır. Ayrıca dejeneratif göz hastalıklarını azaltma, osteoporoza karşı koruma vb. yararları da mevcuttur.
•   E vitamini
E vitamini bilinen en eski antioksidandır. Serbest radikalleri yakalayarak kanser riskini azaltır, kalp ve damar hastalıkları ve iltihabi hastalıklarda etkili olur. Yağların oksitlenmesini önler ve kromozom hasarını azaltır. Fındık, ayçiçeği, yeşil yapraklı sebzeler en iyi kaynaklarıdır.
•   C vitamini
C vitaminin kuvvetli antioksidan etkiye sahip olduğu, yapılan çalışmalarla birçok kanser türünün engellenmesinde etkili olduğu ve DNA hasarını azatlığı görülmüştür.
•   Koenzim Q10
Antioksidan özelliği bulunan Koenzim Q10 tüm hücre zarlarında ve yağları taşıyan proteinlerin yapısında bulunur. Koenzim Q10'nin vücudumuzda yapılabilmesi için B6 vitaminine ihtiyaç vardır.
Kırmızı et, tavuk eti, balık, soya fasulyesi, soya yağı, ceviz, badem sebze ve meyvelerde Q10 vardır. Koenzim Q10 Kardiyomiyopati Mitokondrial Damar sertliğini azaltma gibi etkileri mevcuttur.
•   Selenyum
Yağ asitlerinin oksitlenmesini engeller. E vitamini etkisi gösterir fakat yüksek dozda alınması tümör büyütücü etki gösterir.
•   Flavonoidler
Karsinojen maddelerden vücudu korur. Sebze ve meyvelere renk veren pigmentlerin bileşikleridir.
•   Kalsiyum
Bağırsaklardaki yabancı maddelerin karsinojenik etkisini azaltır. Kemik ve kalın bağırsak kanseri riskini azaltır. Az yağlı süt, sert peynir, balıklar ve kurubaklagiller en iyi kaynaklardır.
•   Alfa lipoik Asit
Alfa lipoik asit bitki, hayvan ve insanlar tarafından yapılabilen, ayrıca dışarıdan da alınan doğal bir maddedir. Bazı enzimlerin çalışması için gerekli olduğu gibi kuvvetli bir antioksidandır. Hem suda ve hem de yağda eriyebilme özelliği nedeniyle birçok dokuya ulaşabilir..
Yapılan çalışmalarla kan şekerini regüle ettiği özellikle şeker hastalarında sinir hasarını önlediği gözlenmiştir. Ayrıca cilt sağlığını koruduğu gibi ve sinir dokusundan salınan büyüme faktörünü artırmaktadır. Alfa lipoik asit sakatatlarda brokoli ıspanak, domates, Brüksel lahanası ve yumurta sarısında vardır.
Antioksidanların hangi durumlarda kullanılmalı?
Oksidatif stresin arttığı sigara içimi, aşırı egzersiz, tozlu ortamlar, aşırı güneş ışığı, oksijen yoğun ortamlar, ilaç toksisitesi, oküler kanamalar, travmalar, kolesterol yüksekliği, şeker hastalığı ve şeker hastalığının ortaya çıkardığı komplikasyonlarda antioksidan içeriği yüksek bol sebze ve meyve tüketerek antioksidanlar açısından zengin beslenme sağlanabilmektedir.
Diyetisyen Şengül Üre
1970 Çorlu doğumludur. İlk, orta ve lise eğitimini Çorlu'da tamamladıktan sonra 1987-1991 yılları arasında Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik bölümünden mezun oldu. 1991-2001 yılları arasında bebek beslenmesi üzerinde faaliyet gösteren bir mama firmasında Eğitim Müdürü ve Ürün Müdürü olarak çalıştı. 2001-2006 Şubat ayı arasında Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde Beslenme ve Diyet Uzmanı olarak görev yaptı. Halen Diyet İnfo Beslenme ve Diyet Danışmanlığı Merkezi'nde hizmet vermeye devam etmektedir.
7
Öyküler / İki Dost ve Bir Kuş
17 Ağustos , 2010, 16:54:46
Arkadaşlar bu ara serviste işe gelip giderken kitap okumaya başladım yine... Uzun zamandır çocuklardan fırsat bulamıyorum diye okuyamıyordum. Üstün dökmenin Küçük şeyler adlı kitabından bir öyküyü sizinle patlaşmak isterim fırsat bulursanız okumanızı tavsiye ederim....
Bir zamanlar bir ülkede iki arkadaş varmış. İkisi de pek haylazmış, üstelik sürekli gevezelik ederlermiş. Çevrelerindeki büyükler bunlara o kadar çok "Evladım az ve öz konuşun" demişler ki, sonunda adları Az ve Öz kalmış.

Az, çok haylazmış; Öz de haylazmış ama, iyi kötü ucun­dan kenarından okurmuş. Eski Yunan'dan, Eski Roma'dan, eski Türkler'den kitaplar okurmuş Öz. Ezop'u bile tanırmış. (Yüz yüze görüşmemişler ama kalpten tanışmış, o kısa, kam­bur, kekeme, ama tatlı dilli Ezop ustayla.)

Neyse lafı uzatmayalım, Az ile Öz günlerden bir gün kö­tü işlere bulaşmışlar, kötü adamlarla dalaşmışlar. Ve bir gün olanlar olmuş. Haydutlar Az ile Öz'ü gözlerini bağlayıp kaçırmışlar. Öyle az öteye değil; bir araca bindirip günlerce uzaktaki bir yere götürmüşler. Taştan bir odaya kapatmışlar ve gözlerindeki bağları ancak burada çözmüşler.

Odanın duvarında ufak bir demirli pencere varmış. Bu pencereden bakınca yalnızca gökyüzü gözüküyormuş. Böylece iki arkadaş, nerede oldukları konusunda en küçük bir bilgi edinemeden, günlerin yorgunluğuyla soğuk taşlara çökmüşler.

Öz hemen uyumuş. Az, ne olur ne olmaz diye uyumadan beklemiş. Bir süre sonra Öz uyanmış ve Az'a, "Ben uyurken ne oldu?" diye sormuş. Az, hiçbir şey olmadığını söylemiş. Öz, "Hiçbir şey duymadın mı, görmedin mi?" demiş. Az, "Hayır, sadece pencereye bir kuş kondu," demiş. Öz heyecanla, "Nasıl bir kuştu?" diye sormuş. Az, "Bilmiyorum, dikkat etmedim, basbayağı bir kuştu, tam göremedim, sadece gagası gözüktü," demiş. Öz, "Gagası nasıldı?" diye devam etmiş. Az, "Ne bile­yim, dikkat etmedim," demiş.

Öz bu duruma çok üzülmüş. "Hay ben sana ne diyeyim; eğer o kuşun gagasına dikkatli baksaydın, şimdi nerede ol­duğumuzu bilebilirdik," demiş. Az, "Saçma, gaga çok küçük bir şey. Ona bakıp nerede bulunduğumuzu nasıl anlayabiliriz ki?" diye yanıtlamış.

Öz, "Bu dünyada küçük şeyler yoktur. Bakmasını bilen göz için her şeyin bir anlamı vardır," demiş ve devam etmiş:

"Bak, eğer kuşun gagası uzunsa bizi Alma'nın (Alma yo­la çıktıkları kasabaymış) kuzeydoğusundaki bataklık bölge­ye getirmişler demektir. Uzun gagalı kuşlar suyun dibindeki solucanları, küçük kabukları toplar çünkü. Eğer kuşun gaga­sı, kısa, ince ve sivri ise ağaç kabuklarındaki böcekleri yiyor dur; Söğüt Bülbülü'dür örneğin. Bu durumda bizi güneyde­ki ormanlık bölgeye getirmişlerdir. Eğer gagası eğri, çapraz uçlu ise, çam kozalaklarının pullarını ayıran bir çapraz gaga­dır. Bu durumda batıdaki çamlık bölgeye getirmişlerdir bizi. Eğer gagası kısa, kalın, güçlü ise tohumların, yemişlerin sert kabuklarını kırıyordur. Bu durumda Alma'nın kuzeybatısın-dayız demektir. Nerede bulunduğumuzu bilmekse kurtulma yolunda ilk adım olabilir."

Az, duydukları karşısında hayretler içinde kalmış, Öz'e, "Küçük bir şeyden böyle büyük sonuçlar çıkarabileceğini hiç düşünmemiştim, iyi de bütün bunları şimdiye kadar ni­çin bana öğretmedin?" diye sormuş. Öz, "Şimdiye kadar böy­lesine zor durumda hiç kalmadık da o yüzden. Bu dünyada her durumda işe yarayacak küçük bilgiler vardır. Uygun du­rumda uygun bilgiyi kullanırsan büyük sonuçlar çıkar ortaya. Küçük, büyüğün anasıdır. Azlık çokluğun özüdür," demiş.

Kıssadan Hisse:

Büyük şeylere küçük adımlarla ulaşılır. Ve insan, bede­nine ve dünyaya hapsedilmiştir; taştan bir hücrede gibidir. Çevresindeki pek çok küçük şeyi fark ettikten sonra özgürlü­ğüne kavuşabilir. Bir gün yıldızlara ulaşabilmek için, bugün yeryüzündeki her şeyi değerlendirmeniz gerekir. Azlık çoklu­ğun özüdür. Ve bir de şu: Evren, bir bütündür, tektir. Belki bu yüzden evrende birbiriyle tamamen ilişkisiz iki şey yoktur. İlişkileri görebildiğinizde, evren kalbini açar size. işte, Az ile Öz'ün öyküsü bunları anlatıyor bize.

8
Fıkralar / bABA VE OĞLU
05 Haziran , 2009, 10:44:47
Adam oğlunun odasının önünden geçerken hayretle bakakaldı.
Yatağı güzelce toplanmıştı ve odası hiç olmadığı kadar derli toplu
görünüyordu.
Sonra adam yastığın üzerine bırakılmış mektup zarfını farketti.
Üzerinde -Babama- yazıyordu.
Aklından geçen bin bir kötü düşünceyle mektup zarfını açtı ve
titreyen elleriyle mektubu okudu:
Sevgili baba;
Sana bu satırları derin bir pişmanlık ve üzüntü içinde yazıyorum.
Kız arkadaşımla kaçmak zorundaydım çünkü seni ve annemi yaşanacak
rezaletten uzak tutmak istedim. Gerçek tutku ve aşkı ben jale ile
buldum ve o öyle tatlı ki anlatamam... Şunu biliyordum siz onun
vücudunun her yerine taktığı küpeleri, derisine işlettiği dövmeleri,
kendine has o çılgın giyim tarzını asla ama asla onaylamayacaktınız ve
tabi benden çok büyük olmasıda bir sorundu. Fakat benim için bunlar
değildi gerçek tutku ve gerçek aşk... Baba jale hamile!
Jale'nin dediğine göre çok mutlu olacağız. Ormanda kendine ait bir
karavanı ve tüm kış yetecek kadarda yakacağı var. Bir sürü çocuğa
sahip olma düşüncesi rüyalarımızı süslüyor. Jale benim gözlerimi esrar
gerçeğine açtı ve artık biliyorum ki esrar kimseye zarar vermez. Esrar
yetiştirecek ve insanlara pazarlayacağız ve yine bu sayede ihtiyacımız
olan kokoin ve ekstaziye ulaşacağız.

Artık tam anlamıyla bilime yalvarıyoruz dualar ediyoruz şu AIDSin
çaresi bulunsun ve Jale sağlığına kavuşsun diye.....

O kesinlikle iyileşmeyi hakediyor.

Endişelenmeyi bırak baba ben 15 yaşındayım ve kendi başımın çaresine
bakabilirim..
Eminim birgün geri döneceğiz ve sen kendi torunlarını
tanıyacak,seveceksin
Oğlun.....

NOT: Baba yazdığım mektubun tek kelimesi bile doğru değil. Ben
Mehmet'lerdeyim.
Sadece sana; masamın üzerinde seni bekleyen karneden daha kötü
şeylerin olduğunu hatırlatmak istedim.baba
9
Fıkralar / Öğretmene Bir Soru
28 Ekim , 2008, 09:45:31
Üniversite son sınıf öğrencisi yazılı sınavından kalınca doğru hocasına gider:
-"Siz sınıfta bırakarak hayata atılmamı önlüyor ve beni cezalandırıyorsunuz. İşin bu yanını hiç düşündünüz mü?"
-"Tabii düşündüm. Hocanın görevi bilgiyi ölçmek, yeterli olmayanı sınıfta bırakmak değil mi?"
-"İyi. O zaman size bir teklifim var. Bir soru da ben size soracağım.
Doğru cevabı verirseniz, ben kötü notumu kabul edip sınıfta kalacağım. Bilemezseniz, notumu düzeltecek ve sınıfı geçirteceksiniz.

Hocanın keyfi yerinde.Teklifi kabul eder. Ve öğrenci sorar:
-"Yasal olup, mantıklı olmayan nedir? Mantıklı olup, yasal olmayan nedir? Ve de ne mantıklı ne de yasal olmayan nedir?"

Hoca uzun uzun düşünür ama cevabı bulamaz. İddia gereği öğrencisine iyi not vererek sınıfı geçirir. Ama aklı da soruda kalır. Sonunda sınıfın en iyi öğrencisini çağırır, olayı anlatır ve sorunun yanıtını bilip bilmediğini sorar. Öğrenci hemen cevap verir:

-"Siz 65 yaşındasınız ve 23 yaşında bir kadınla evlisiniz. Bu yasal ama mantıklı değil.

Karınızın 25 yaşında bir sevgilisi var. Bu mantıklı ama yasal değil.

Siz karınızın sevgilisini, zayıf alıp sınıfta kalması gerekirken not verip mezun ediyorsunuz.Bu da, ne mantıklı ne de yasal." :hieyt: :hieyt: :hieyt:
10
Diyet / Zayıflama Sırları
24 Ekim , 2008, 09:17:04
Zayıflama Sırları
28 Temmuz 2008 Pazartesi

Yaz sıcakları ile birlikte sanırım çoğumuz kendimizi rahat bıraktık. Kalorili beslenmeye başladınız ve kendinizi bıraktıysanız üzülmeyin. Eğer bir kez yemeye başladınız ve duramıyorsanız endişenmeyi bırakın.

Hep kendime yarın başlıycam derim ama ertesi gün devam ederim. Hiç kimse hayatının sonuna kadar diet yapamaz, ya da kurallara uygun beslenemez. Bugün sabah uyandınız ve kendinize baktınız fazlalıklarınız var ama siz hala devam ediyorsunuz .. Bazı zamanlar tüm hırslarımı yiyeceklerden çıkardığımı hissediyorum. Konuştuğum pek çok kişinin sorunu şu öncelikle kilolu oldukları için kendilerini suçluyorlar ve sevmiyorlar. Eğer siz kendinizi sevmezseniz başkaları sizi nasıl sevecek. Eğer kendinizle mutlu ve uyumluysanız, etrafınıza öyle bir enerji yayacaksınız. Düşünün kendinizi güzel ve güvenli hissettiğiniz zamanları, o kadar mutlu olursunuzki, başkaları bunu hisseder ve size saygı ve özen hissetmeye başlarlar. Hiç kimse mutsuz ve kendisine özen göstermeyen biriyle birlikte olamk istemez. Herkes neşenin ve güvenin olduğu yeri tercih eder. Bir seçim yapın bu sabah yeniden başlayın.

Öncelikli olan sizsiniz. Fazla kilolarınızdan dolayı affedin kendinizi ve karar verdiğiniz zaman inanın çok çabuk kurtulacaksınız. Siz vücuduza karşı öfkeliyken, onun direnç gösterip karşı koyması metobolizmanın yavaş çalışması ve kilo vermemeniz söz konusu. Bunun için kendinizle uyum içinde olmanız gerekli. Size birkaç yol anlatıcam. Diet reçeteleri ve uzman yazılarını kim takip edebiliyor ki. Hayatım boyunca elimde listeyle diet yapamadım. Bazı basit formullerle ve motivasyonla gitmeyi tercih ederim. Öncelikle kendinizi herzaman motive edin. Eğer yemeye ve kilo almaya başladıysanız erteleyip, başkalarını suçlayıp devam etmeyin. Mazeretler herzaman vardır. Yalnız değilsiniz sizin yaşadığınız sorunları yaşayan milyonlarca insan var.

Hepimiz sırayla farklı deneyimlerden ve acılardan geçiyoruz. Dün ne kadar kötü göründüğünüzü unutun olduğunuz yerden başlayın. Bir öğün ya da gün boyu kaçırdıysanız hemen önlem alın. Öncelikle aktarlardan aldığınız tomurcuk yeşil çayı bol tüketirseniz metobolizmanız çalışacak. Çok yemek yediğimde hemen 3 fincan yeşil çay içerim ama tomurcuk olanı tercih edin. Çok güzel bir yemek yemeden önce hep bu yemeğin kaç dakika süreceğini ve sonrasında nasıl görüneceğimi düşünürüm. Diet yaptığınızı kimseye söylemeyin bu kez sizinle uğraşmaya ve motivasyonunuzu düşürmeye çalışırlar. Sizin yerinize başkası kilo veremez ve sizi başkası sizden daha çok sevemez. Yaz sıcaklarında kilo vermek ve selilüt problerinizden kurtulmak istiyorsanız 3.5 litre su için. Ben sürekli bitki çayları ve su içiyorum ve siz de içtikce farkedeceksiniz.

Rezene, biberiye ve anason çayı ünlülerin güzellik sırrıdır. Ayrıca rezene biberiye ve susam yağını sürerseniz, selülitlerinizden kurtulabilirsiniz. Gün boyu asla aç kalmayın çünkü uzun süre aç kalırsanız daha çok yiyeceklere saldırırsınız.

Üç öğün yemek ve aralarda 5 kez atıştırısanız dengeyi sağlarsınız. Daha fazla sebze yerseniz ve yagsız proteinleri tercih ederseniz sizin için çok kolay olacak. Öğün aralarınada bol salatalık( kalorisi yok denecek kadar azdır) şeftali, kayısı ve elma yiyebilirsiniz. Karpuz kavun ve kirazdan uzak durmaya çalışın çünkü şeker oranları yüksektir. Light yoğurt , yumurtanın beyazı, yagsız kırmızı et balık tavuk ve hindi tercih edebilirsiz. Kendinizi rahat hissedin ve mutlu beslenin.Çok özel olduğunuzu unutmayım. Sevgilerimle
kaynak: m
Zayıflama Sırları
28 Temmuz 2008 Pazartesi

Yaz sıcakları ile birlikte sanırım çoğumuz kendimizi rahat bıraktık. Kalorili beslenmeye başladınız ve kendinizi bıraktıysanız üzülmeyin. Eğer bir kez yemeye başladınız ve duramıyorsanız endişenmeyi bırakın.

Hep kendime yarın başlıycam derim ama ertesi gün devam ederim. Hiç kimse hayatının sonuna kadar diet yapamaz, ya da kurallara uygun beslenemez. Bugün sabah uyandınız ve kendinize baktınız fazlalıklarınız var ama siz hala devam ediyorsunuz .. Bazı zamanlar tüm hırslarımı yiyeceklerden çıkardığımı hissediyorum. Konuştuğum pek çok kişinin sorunu şu öncelikle kilolu oldukları için kendilerini suçluyorlar ve sevmiyorlar. Eğer siz kendinizi sevmezseniz başkaları sizi nasıl sevecek. Eğer kendinizle mutlu ve uyumluysanız, etrafınıza öyle bir enerji yayacaksınız. Düşünün kendinizi güzel ve güvenli hissettiğiniz zamanları, o kadar mutlu olursunuzki, başkaları bunu hisseder ve size saygı ve özen hissetmeye başlarlar. Hiç kimse mutsuz ve kendisine özen göstermeyen biriyle birlikte olamk istemez. Herkes neşenin ve güvenin olduğu yeri tercih eder. Bir seçim yapın bu sabah yeniden başlayın.

Öncelikli olan sizsiniz. Fazla kilolarınızdan dolayı affedin kendinizi ve karar verdiğiniz zaman inanın çok çabuk kurtulacaksınız. Siz vücuduza karşı öfkeliyken, onun direnç gösterip karşı koyması metobolizmanın yavaş çalışması ve kilo vermemeniz söz konusu. Bunun için kendinizle uyum içinde olmanız gerekli. Size birkaç yol anlatıcam. Diet reçeteleri ve uzman yazılarını kim takip edebiliyor ki. Hayatım boyunca elimde listeyle diet yapamadım. Bazı basit formullerle ve motivasyonla gitmeyi tercih ederim. Öncelikle kendinizi herzaman motive edin. Eğer yemeye ve kilo almaya başladıysanız erteleyip, başkalarını suçlayıp devam etmeyin. Mazeretler herzaman vardır. Yalnız değilsiniz sizin yaşadığınız sorunları yaşayan milyonlarca insan var.

Hepimiz sırayla farklı deneyimlerden ve acılardan geçiyoruz. Dün ne kadar kötü göründüğünüzü unutun olduğunuz yerden başlayın. Bir öğün ya da gün boyu kaçırdıysanız hemen önlem alın. Öncelikle aktarlardan aldığınız tomurcuk yeşil çayı bol tüketirseniz metobolizmanız çalışacak. Çok yemek yediğimde hemen 3 fincan yeşil çay içerim ama tomurcuk olanı tercih edin. Çok güzel bir yemek yemeden önce hep bu yemeğin kaç dakika süreceğini ve sonrasında nasıl görüneceğimi düşünürüm. Diet yaptığınızı kimseye söylemeyin bu kez sizinle uğraşmaya ve motivasyonunuzu düşürmeye çalışırlar. Sizin yerinize başkası kilo veremez ve sizi başkası sizden daha çok sevemez. Yaz sıcaklarında kilo vermek ve selilüt problerinizden kurtulmak istiyorsanız 3.5 litre su için. Ben sürekli bitki çayları ve su içiyorum ve siz de içtikce farkedeceksiniz.

Rezene, biberiye ve anason çayı ünlülerin güzellik sırrıdır. Ayrıca rezene biberiye ve susam yağını sürerseniz, selülitlerinizden kurtulabilirsiniz. Gün boyu asla aç kalmayın çünkü uzun süre aç kalırsanız daha çok yiyeceklere saldırırsınız.

Üç öğün yemek ve aralarda 5 kez atıştırısanız dengeyi sağlarsınız. Daha fazla sebze yerseniz ve yagsız proteinleri tercih ederseniz sizin için çok kolay olacak. Öğün aralarınada bol salatalık( kalorisi yok denecek kadar azdır) şeftali, kayısı ve elma yiyebilirsiniz. Karpuz kavun ve kirazdan uzak durmaya çalışın çünkü şeker oranları yüksektir. Light yoğurt , yumurtanın beyazı, yagsız kırmızı et balık tavuk ve hindi tercih edebilirsiz. Kendinizi rahat hissedin ve mutlu beslenin.Çok özel olduğunuzu unutmayım. Sevgilerimle


Kaynak: Mynet
Meltem Şarkışlalı

11
Sizin Seçtikleriniz / Krizden korunmanın yolu
24 Ekim , 2008, 09:07:35
Beş yaşında idim.
Rahmetli babaannem pirinç
ayıklıyordu.
Bir tane yere düştü.
Babaannem eğildi,
aramaya başladı.
Sağa bakıyor, sola bakıyor,
bulmaya çalışıyordu .
Çocukluk iste, :hello2: -Aman babaanne dedim.
- Bir pirinç tanesi için bu
kadar caba harcamaya, yorulmaya değer mi?
Rahmetli ilk defa
sertleşti bana karşı, öfkeyle doğruldu.
-Sen oturduğun yerden
ahkâm kesiyorsun, ' dedi.
- Hiç pirinç üretilirken
gördün mü? İnsanlar ne kadar zorluk çekiyorlar. Bir
pirinç tanesinde kaç insanin göz nuru, alın
teri, emeği, çilesi var biliyor musun?'
Utancımdan kıpkırmızı
olmuştum.

Aradan yıllar geçti.
Hukuk Fakültesinde
öğrenciyim.
Alain'in proposlarini okuyorum.
Birden
irkildim.
Babaannemi hatırladım.
Alain, bir insan
yerde bir iğne görüp de eğilip almazsa, bütün uygarlığa
karşı ihanet etmiş olur diyordu.
İlave ediyordu.
Bir iğnenin üretiminde binlerce insanin alın
teri, göz nuru, el emeği vardır diyordu.

On dokuz
yıl evveldi.
Stockholm'e gitmiştim.
Bir otele
indim.
Geceydi.
Sabahleyin, traş olmak i çin
lavaboya gittiğimde, aynanın yanında ilginç bir not
gördüm.
'Lütfen traştan sonra jiletinizi çöpe atmayın,
yanda bir kutu var oraya bırakın, bir tek jiletle dahi olsa, İsveç
çelik sanayisine yardımcı olun' diyordu.
Doğrusu hayretler
içinde kaldım.
Çocukluğumdan beri çelik eşya denince
akla İsveç çeliği gelir.
Birçok
eşya üzerinde' İsveç çeliğinden yapılmıştır'
diye yazardı.
İste o ülke, kullanılmış bir tek ufacık
jiletin bile çöpe gitmesini istemiyor, ona sahip çıkıyor,
gelen turistlere rica yollu uyarıda
bulunuyordu.

İsviçre'de zaman zaman, belli periyotlarda
radyolar, televizyonlar bir haberi duyurur.
'Şu tarihte, su
saatte, adamlarımız gelecek.
Siz lütfen hazırlığınızı yapın.
Okumadığınız,
ilgilenmediğiniz, kullanmadığınız ne kadar kitap, dergi, gazete varsa,
kâğıt, ambalaj, kutu varsa, velev ki, bir ilaç prospektüsü dahi ols a,
kapının önüne koyun. İsviçre'nin kalkınmasına yardımcı olun. Fazla
ağaç ziyanına engel olun.'

Japonlar son derece sade,
basit, yalın mütevazı yasayan insanlardır.
Evlerini
mobilya ile eşya ile dolduranlar Japonlara göre ruhen tekamül
edememiş, hayatın manasını anlayamamış, zavallı
kimselerdir.
Böyleleriyle; evini mezat
salonuna çevirmiş zavallı, diye
eğlenirler.
Bir insanin gösteriş için eşyanın esiri olması
ne kadar acıdır.
Vaktiyle Japon ekonomisi darboğazdan
geçiyor. İç borçlar, dış borçlar gırtlağı aşıyor.
Zamanın
başbakanı meclisi toplar.
Kürsüye çıkar.
Durumu
olanca açıklığı ve teh likeleri ile anlatır ve;

-Şu andan itibaren der,

-Tanrı şahidim olsun ki, Japonların iç ve
dış borçları son kuruşuna kadar ödenmeden, pirinçten başka
bir şey yemeyeceğim.
-Şu üstümdeki elbiseden
başka elbise giymeyeceğim.
Dediklerini yapar, en üstten en
alta bir israftan kaçınma kampanyası açılır.
Japonya
bütün borçlarını öder. Bu durumun toplumun
bütün kesimlerini, tek istisna olmadan
kapsadığını söylemeye gerek yok.
Geçenlerde
Japon imparatorunun sarayını gördüm.
Yarabbim, ne kadar
sade, ne kadar mütevazı, ne kadar gösterişten uzak...


*Gerekmediği halde elektriği yakmakla, suyu kapamadan bos
yere akıtmakta , gece çamurlu ayakkabılarımızı temizlemeden yatmakla,
yemek yediğimiz kapları yıkamadan bırakmakla biz de zalimler sınıfına
geçmiyor muyuz?

*Hayat çok ince, akil almaz incelikte
ipliklerle örülmüştür. Her şey o kadar birbirine bağlıdır
ki, İlk okul okuma kitabımızdaki bir sözü hiç unutmadım.

Bir mıh(çivi) bir nalı kurtarır.
Bir nal bir atı, bir
at bir komutanı,
Bir komutan bir orduyu,
Bir ordu bir
ülkeyi kurtarır diyordu..

Maddi durumumuz ne olursa olsun,
ister zengin olalım ister fakir, hepimiz çok dikkatli olmak
zorundayız.
Burada parayı da, maddiyatı da aşan büyük bir edep
ve incelik vardır


Acaba Kaç Kişimiz bu denilenleri uygulayabilir. Önümüzde olası bir kriz var iken düşüncelerimizi paylaşmaya nedersiniz?

:hieyt: :hello2: :hieyt:
12
arkadaşlar internet üzerinden yeni bir iş imkanı daha
internet üzerinden risksiz bir iş
http://www.superteklif.com/SuperUye/SuperUyeFormu.aspx?bid=924f6c3d-8741-4935-8272-d54e559e7b07 bu adres üzerinden
üyelik sağlayarak hiçbir ücret ödemeden gelen reklamları okuyorsunuz. Kazandığınız puanlar birikince para olarak hesabınıza yatıyor. Nekadar üye kazandırırsanız onların okuduğu reklamlar üzerindende kazanç sağlıyorsunuz. Yanlız sizden tek ricam benim davetim üzerinden üye olmanız. Yoksa ben kazanç sağlayamıyorum yanlızca site kazanıyor.
hiç bir risk yok ben 6 aydır üyeyim
13
KREMALI MANTARLI BİFTEK-(İNCİK) 12 porsiyon

Bu tarifi ister biftek ile isterseniz kemiksiz tavuk incik ile de yapabilirsiniz
Bir alternatif daha patates yerine kabak da kullanabilirsiniz.
Bir kare borcam’a yaptığım zaman
1,5 - 2 kg et
1 paket mantar çorbası
1 paket 200ml krema
½ çay bardağı kadar zeytin yağ
5-6 adet orta boy patates (yada 1,5 kg kabak)
250 gr kaşar peyniri
Patatesler için bir tutam tuz.

Hazırlanışı:
Etleri fazla yağlı yağlı olmayacak şekilde yağlayarak borcama sıralayalım. Üzerine 1 paket mantar çorbasını toz haliyle dökelim. Etleri Sakın tuzlamayın. Çorbanın tuzu etler için yeterli oluyor. Üzerine çok az kaşar rendesi ilave edelim. Üzerine 5-6 adet patatesi rendeleyelim ve patatesleri biraz tuzlayalım.Rendelediğimiz patateslerin üzerine 1 paket kremamızı her tarafına gelecek şekilde dökelim. Paketin içine su doldurarak 1 paket de su ilave ettikden sonra üzerini alüminyum folyo ile kaplayarak 175 C de yaklaşık 90 dk pişirelim. Etleri kontol edeli piştilerse üzerine kalan kaşarı dökerek 2-3 dk daha fırında üzeri açık şekilde pişirelim ve sıcak olarak servis yapalım. Afiyet olsun
Püf noktaları: Patatesi asla suyun içine rendeleyerek bekletmeyin. Kabak kullanırsanız su ilave etmeye gerek yok. Kabağın saldığı su yeterli oluyor. 

14
Ben ek iş ve hobi olarak  Amway ürünlerinin satışını yapıyorum. Ama Ben satış yapmasını çok seviyorum ve sattığım ürünlerin beğenilmesİ, bana ayrı bir haz veriyor. Adını duydunuz mu bilmiyorum ama ürünler gerçekten %100 müşteri memmnuniyeti sağlayan süper doğal ürünler. Temizlik maddesinden tutunda, kozmetik ürünler, su arıtma cihazı ve Bir çok doğal ilaç içeren bir marka. Tüm ürünleri iddalı fakat kozmatik ürünleri ARTISTRY markasıyla dünyada en iyi ilk dört marka arasında yer alıyor Ürünleri kendinizde kullandığınıda kalitesini ve faydalarını görünce daha inanarak tanıttığnız için daha başarılı oluyorsunuz.
Eğer bu ürünler, sistem hakkında bilgi almak ister ve bende ek iş olarak yapmak istiyorum derseniz bana yazabilirsiniz. e-mail adresim [email protected]





Saygılarımla

15
 Sevgili Arkadaşlar

24 Mayıs cumartesi günü İzmir Ege Palas'da İhtiyacınız olan aklınıza gelebilecek  bir çok ürünün tanıtımının yapılacağı (Tekstil-giyim ve çeyizlik, Kozmetik, Temizlik ürünleri, Terlik, Bijuteri ürünlerini içeren) bir toplantı düzenlenecektir. (Satışı olan Markalardan bazıları Kom, I&D, Minteks, Motif, Morera, L'rouge, ve daha bir çoğu)Toplantı Sonucunda ürünlerin kalitesini ve markalarını görüp bende bunların satışını yaparım diyen arkadaşların üyelik işlemleri yapılarak gurubumuza katılımı sağlanacak. Sattığınız tüm ürünlerden %30-%20 kadar gelir sağlayacaksınız. Üstelik 10 kişilik kendini grubunuzu da kurabilirseniz ekibinizin satışların dan da %5 prim kazanacaksınız. Daha detaylı bilgi ve ürünleri görmeniz için gelmenizi tavsiye ederim Eğer ilgilenirseniz Bana Cuma gününe kadar [email protected] e-mail adresime adınızı ve size ulaşabileceğim telefon bilgilerinizi yazarsanız. Ben kaydınızı alarak toplantı saati ile ilgili bilgi vereceğim.
16
Satmak İsteyenler / AMWAY ÜRÜNLERİ
17 Ocak , 2008, 15:37:55
AMWAY'İN İHTİYAÇ DUYDUĞUNUZ TÜM ÜRÜNLERTEMİN EDİLEBİLİR. üSTELİK KENDİ İŞİMİ YAPMAK İSTİYORUM DERSENİZ. üYE OLARAK GİRİŞİNİZ YAPILA BİLİNİR. BÖYLELİKLE İHTİYACINIZ OLAN ÜRÜNLERİ ALIRKEN KAZANÇDA SAĞLAMIŞ OLURSUNUZ. ÜRÜNLERİ DENEYENLER BİR DAHA KALİTESİNDEN VAZGEÇEMİYOR. iNCELEMEK İSTERSENİZ.
www.amway.com.tr adresinden sistem ve ürünler ile ilgili detaylı bilgi alabilirsiniz. Takıldığınız konular hakkında, ilgilendiğiniz ürünler için yada üyelik için [email protected] adresine yazabilirsiniz.
17
arkadaşlar acil olarak bir konuda desteğinizi bekliyorum
Kızım ve ben İş bankasının www.isbank.com.tr  sitesinde düzenlediği
Bir yarışmaya katıldık eğer katagorilerde 1. olursak kumbara fonu hediye edilecek
Biz bu yarışnaya 3 katagoride katılıyoruz. Hadi oyun oynayalım(1 video), ne iyi yaptım(2 video) ve hayallerim katagorilerinde(1 metin) her bilgisayardan 1 oy hakkınız var (her katagori ve  için 1oy verebiliyorsunuz)
Bu değerli oylarınızı bizden esirgemiyeceğini düşünerek sizden desteğinizi bekliyorum. Kullanıcı adımız rumuz semsen
Tek yapmanız gereken http://cocuklarimizvehayallerimiz.isbank.com.tr/
adresine yada www.isbank.com.tr üzerinden belirtiğim katagorilerden semsen rumuzuyla yayınlananlara tıklayarak 1 kez oy vermeniz. Eğer forumdaki arkadaşlardan da yardım sağlaya bilirsek iyi olcak şimdiden teşekkür ederim
Sema Şenkaş
Sena Şenkaş