09 Ekim , 2024, 04:22:59

Haberler:

www.herseyibilen.co Durma! Merak ettiğin her konuda her soruyu sen de sor!


Son İletiler

Sayfa1 2 3 4 5 6 7 8 9 10
1
Özbəkistandakı Goldbet Casino hər bir oyunçunun öz zövqünə uyğun nəsə tapa biləcəyi unikal oyun müəssisəsidir. Kazinonun açıq virtual məkanı sizi evinizin rahatlığını tərk etmədən həyəcan və ehtiras dünyasına qərq olmağa dəvət edir.

Goldbet-in əsas üstünlüklərindən biri onun bütün kateqoriyalı oyunçular üçün geniş oyun seçimidir. Tercihlərinizdən asılı olmayaraq, burada mütləq sizi maraqlandıran bir şey tapacaqsınız. Blackjack və rulet kimi klassik oyunlardan tutmuş müasir canlı diler oyun şoularına qədər Goldbet Casino çoxlu əyləncə variantları təklif edir.

Yeni oyunçular üçün Goldbet açılış şərəfinə xüsusi bonus təqdim edir - promosyon kodundan istifadə edərək ilk depozitə 250%. Bu, oynamağa başlamaq üçün böyük stimul və qazanmaq şansınızı artırmaq üçün bir fürsətdir. Bundan əlavə, Goldbet kazinosu ziyarətçilərini ən aşağı minimum depozit tələbləri ilə sevindirir - cəmi 30.000 som. Bu, Goldbet-də oynamağı çox sayda oyunçu üçün əlçatan və cəlbedici edir.

Goldbet-in diqqəti canlı oyunlara yönəlib ki, bu da sizə birbaşa evinizdən real kazino atmosferini yaşamağa imkan verir. Canlı diler oyunlarında siz digər oyunçularla qarşılıqlı əlaqədə olarkən və qumar müəssisəsinin həyəcanından və atmosferindən həzz alaraq kart və ya rulet oynamaqdan həzz ala bilərsiniz.

Unutmayın ki, Goldbet-də sevimli oyunlarınızı istədiyiniz zaman, istənilən yerdə oynamağa imkan verən mobil proqram var. Bundan əlavə, oyunları həqiqətən mərc etməzdən əvvəl sınamaq istəyənlər üçün oyunların pulsuz demo versiyaları mövcuddur.

Beləliklə, Özbəkistandakı Goldbet Casino təcrübə səviyyəsindən asılı olmayaraq bütün qumar həvəskarları üçün ideal yerdir. Başlanğıc oyunçular bonuslar və aşağı depozit tələbləri ilə özlərini rahat hiss edə bilərlər, təcrübəli oyunçular isə çoxlu maraqlı oyunlar və maraqlı əyləncə fürsətləri tapacaqlar. Goldbet dünyasına dalın və həyəcanı birinci əldən yaşayın!
2
Din Bilgisi / Maide Suresi 38. Ayet. Hırsızı...
Son İleti Gönderen halukgta - 06 Ekim , 2024, 12:19:55
Bu makalemde, sizlerin üzerinde dikkatle düşünmenize vesile olmak istediğim ayet, Maide suresi 38. Ayet olacak. Allah Kur'an'da bizlerin düşünmemizi ve aklımızı özellikle kullanmamız konusunda çok fazla uyarı ayet indirmiştir. Hatta Yunus suresi 100. Ayetinde, bu konuya dikkat çekmek için bakın ne diyor. "O, AKILLARINI KULLANMAYANLARI, PİSLİĞE/REZİLLİĞE MAHKÛM EDER." Demek ki bizlerin imtihanımızdaki en önemli unsur, Kur'an'ın yanında aklımızı kullanmamızmış. Yani Kur'an bizi aklımızla vahyi onaylamaya yönlendiriyor. Madem Allah ayetler üzerinde, bizlerin dikkatle düşünmemizi istiyor, gelin Kur'an bütünlüğünde düşünmediğimizde, asla doğru anlayamayacağımız bir ayeti, birlikte Allah'ın istediği yol ve yöntemle anlamaya çalışalım. Çünkü bu ayete öyle bir anlam veriliyor ki, Allah'ın adaletine  tamamen ters düştüğümüz gibi, akıl mantık kabul etmiyor. Ayet Maide suresi 38. Ayet, önce yazalım.

Maide 38: YAPTIKLARINA BİR KARŞILIK VE ALLAH'TAN CAYDIRICI BİR MÜEYYİDE OLMAK ÜZERE, HIRSIZ ERKEK İLE HIRSIZ KADININ ELLERİNİ KESİN. ALLAH, MUTLAK GÜÇ SAHİBİDİR, HÜKÜM VE HİKMET SAHİBİDİR. (Diyanet meali)

Bu ayeti yazıldığı gibi anlarsak, Allah hırsızın her iki elini de kesmesini istiyor diyebiliriz. Dikkat ederseniz elini demiyor, ellerini diyor. Lütfen hatırlayınız Allah Rum 58. Ayetinde ayetleri konusunda ne diyordu? "BİZ BU KUR'AN'DA İNSANLARA HER TÜRLÜ ÖRNEĞİ VERDİK." Yine İsra 89. Ayetinde aynı konuda bakın ne diyor Rabbimiz. "YEMİN OLSUN Kİ BİZ BU KUR'AN'DA İNSANLARA HER TÜRLÜ ÖRNEĞİ ÇEŞİTLİ ŞEKİLLERDE ANLATTIK." Bu ve benzeri ayetlere iman ediyor musunuz diye sorsam, elbette iman ediyoruz diyeceksiniz. İman sözde olmaz yaşayarak olur. Elbette  Rabbimize güveniyoruz, bu durumda Allah bu ayette eğer, hırsızın bizzat fiziki olarak elini kesin emrini verdiyse, bu konuda detaylı bilgileride vermiş olması gerekir. Vermemişse, ellerini kesin hükmünün fiziki değil, mecazi anlamı olması gerekir.

Bu bilgiler ışığında, hemen Allah'ın emrettiği gibi bu ayet üzerinde düşünmeye başlayalım ama Kur'an'ın ışında düşünmek şartıyla. İlk sorumuzu soralım, madem Rabbimiz hırsızlık yapanın elini fiziksel olarak kesin dediğine inanıyoruz, hırsız ne çaldığında ya da değeri ne kadar olduğunda, elini değil lütfen dikkat ELLERİNİ kesmeliyiz? Neden tek elini değil de iki elini keselim, türünden onlarca soru gelir aklınıza. Hiç fark etmez, ne çalarsa çalsın ellerini kesin diye anlarsak, zalimlerden olduğumuz gibi, ALLAH'I VE ONUN ADALETİNİ, ZERRE KADAR ANLAMAMIŞ OLURUZ. Ne yazık ki bizler Allah'ı, Kur'an'dan tanımadık, bizlere anlatılan rivayetlerden, sanı bilgilerden tanıdığımız için yanlış tanıdık. Böyle olunca Allah'ın vermesi mümkün olmayan hükümleri, Allah'a nispet etmekten çekinmedik. Peki, bu sorulara Kur'an'da herhangi bir açıklama, detay var mı? Elbette yok. O zaman Allah hırsızın ellerini kesin sözünden, farklı bir şeyi kast ettiği anlaşılıyor. Bunu Kur'an bütünlüğünde anlamaya çalışmalıyız. Bu kişinin iki elini kesersek, yaptığına pişman olup tövbe ederse, bu kişi bir daha kendi kendisine bakamaz, bir başkasına muhtaç yaşar. Kadın olduğunu düşündüğünde, belki de çocukları için yaptığı hırsızlığı düşünün, bu kadının ellerini keserseniz çocuklarına nasıl bakacak onları doyuracak, bunları da mı düşünemiyoruz? Akıl devre dışı kalınca, demek ki insan her şeyi yapabiliyor düşünebiliyor. Allah'ın adaleti, bağışlayıcılığı böyle bir hükmün yerine getirilmesine izin veriyor mu? Bu soruma Kur'an'dan cevap aramadan önce, bu ayetin devamına bakalım. "KİM BU HAKSIZ DAVRANIŞINDAN SONRA TÖVBE EDER VE HALİNİ DÜZELTİRSE, BİLSİN Kİ ALLAH ONUN TÖVBESİNİ KABUL EDER. ŞÜPHE YOK Kİ ALLAH ÇOK BAĞIŞLAYICI, ÇOK ESİRGEYİCİDİR."

Bakın konu, farklı bir boyuta geldi. Hırsız böyle bir hırsızlık bir daha yapmayacağına dair tövbe ederse Allah'a, Allah onu bağışlayacağını söylüyor. Allah hiçbir detay vermeden, açıklama yapmadan hırsızın elini kesin demiş olduğunu bir an düşünelim. Allah'tan özür dileyen bağışlanmak isteyen kulunu da, Allah'ın affettiğini kabul edelim, ama İKİ EL KESİLDİ VE GERİDE GELMESİ MÜMKÜN DEĞİL. Sizce Allah'ın bağışlayıcılığına, adaletine uygun düşer mi bu söylediklerim? Asla uygun düşmez. Peki neden? Çünkü Allah'ın adaletinde bizlere tavsiye ettiği, KISAS VARDIR DA ONDAN.

Bakara suresi 179. Ayetinde bu konuya açıklık getirirken şöyle der. "EY AKIL SAHİPLERİ! KISASTA SİZİN İÇİN HAYAT VARDIR. UMULUR Kİ SAKINIRSINIZ." Bakın Rabbimizin adaleti KISAS. Bizlerinde bu yolu izlememizi, böylece HAYAT bulmamızı ve adaletin sağlanmasını istiyor. Peki, yüce Rabbimiz kısas konusunda nasıl bir bilgi veriyor bizlere? Gerçekten ne çalarsa çalsın, o hırsızın ellerini kesin diyecek bir kısas açıklamasını mı yapıyor, gelin ona bakalım. ALLAH NEDEN AKLINIZI KULLANIN DİYOR, ONU DAHA İYİ ANLAYALIM. AKLINI KULLANMAYANLARINDA KENDİLERİNE, NASIL KENDİ ELLERİYLE AZAP ETTİKLERİNİ GÖRELİM.

Nahl 126: EĞER CEZA VERECEKSENİZ, SİZE YAPILANIN MİSLİYLE CEZALANDIRIN. EĞER SABREDERSENİZ, ELBETTE BU, SABREDENLER İÇİN DAHA HAYIRLIDIR. (Diyanet meali)

Bakın Allah suç işleyenlere, hangi ölçüde ceza vermemiz gerektiğini ne güzel açıklıyor. Vereceğiniz ceza, suçlunun işlediği suçun misliyle, yani aynı ölçüde değerde bir ceza verin diyor. Devamında ise Yüce Rabbimizin şefkatini görüyoruz. O suçu cezalandırmadan, ona tavsiyelerde bulunup, ikaz edip bağışlar ceza vermezseniz, o sizin için daha hayırlıdır diyor. Ama bizler bu ve benzeri güzel davranışları görmezden gelip, ALLAH'I ZERRE KADAR KUR'AN'DAN TANIYAMADIĞIMIZ İÇİN, ayette geçen ELLERİN KESİLMESİ deyimini, açıklanmamış asla hiçbir detayı verilmemiş fiziki bir kesmeye dönüştürürsek, AKLINI ZERRE KADAR KULLANMAYANLARIN DÜŞTÜĞÜ HATAYA DÜŞERİZ.

Allah gerçekten üstüne basa basa, aklınızı kullanın yoksa pislik, rezillik peşinizi bırakmaz diye boşuna demiyor. İNSANIN ELLERİ ÖZGÜRLÜĞÜDÜR VE HER NE YAPARSA ELLERİYLE YAPAR. POLİS SUÇLU BİR İNSANI YAKALADIĞINDA, ÖNCE  ELLERİNİ BAĞLAR. ÇÜNKÜ İNSANIN ELLERİ GÜÇ KAYNAĞIIDIR. ÖNCE ONU KULLANMASINI ENGELLER. ALLAH DA AYETİNDE BUNU SÖYLÜYOR. HIRSIZLIK YAPANIN GÜCÜNÜ KESİN, YANİ ELLERİYLE HIRSIZLIK YAPAMAYACAK, PİŞMAN OLACAĞI BİR ORTAMI HAZIRLAYIN ONA DİYOR. Böyle bir ceza vermek istiyorsanız, onu belirli bir müddet hapsedersiniz ve böylece bu kişinin gücünü kuvvetini kesmiş olursunuz. Bunu anlamak çok mu zor? ALLAH'A VE KUR'AN'A BÖYLE BİR ADALETSİZ HÜKMÜ, NASIL YAKIŞTIRABİLİYORUZ? BU KADAR MI AKIL DEVRE DIŞI, DOĞRUSU ANLAMAKTA ZORLUK ÇEKİYORUM. Allah birçok kez,  yemin olsun ki bu dini, Kur'an'ı sizler için kolaylaştırdım diyecek, ama hiç bir detay vermeden, açıklama yapmadan ne çalındığında elleri kesilir bilgi dahi vermeden, tek elini de değil, hırsızın iki elini de kesin diyecek öylemi? Bu yanlışımız bizlerin, Allah'ı Kur'an'dan hala hiç ama hiç tanıyamadığımızı gösteriyor. Çok yazık.

Kur'an da geçen bazı deyimler vardır, AYAKLARINI KAYDIRDI. AYAKLARIMIZI YERE SAĞLAM BASTIR. ADALETİ DİMDİK AYAKTA TUTMAK. KÖKÜNÜ KESMEK. SAĞIR KESİLMEK. KULAK KESİLMEK. ARDINI ARKASINI KESMEK. KÖKLERİ KESİLMEK. SİMSİYAH KESİLMEK. ÜMİDİ KESMEK. Kur'an bu yöntemi çok kullanır, dikkatimizi çekmek istediği konularda. Üzerinde düşünerek, Kur'an bütünlüğünde verdiği örnekler yoluyla, ayetleri anlamamızı sağlar. Tabi düşünüp aklını kullanana. İşte bizleri Allah böyle imtihan ediyor, ama farkında bile değiliz.

İsterseniz Kur'an bütünlüğünde, bu konuda düşünmeye devam edelim. Allah zina yapan kadın ya da erkek, her ikisinin de nasıl cezalandırılacağı konusunda örneğini vermiştir. Sizce zina yapmak Allah katında, hırsızlık yapmaktan daha hafif bir suç olabilir mi? Birinde iki elini de keseceksin ve asla bir daha geri gelmeyecek, ömür boyu bir başkasına muhtaç yaşayacaksın, diğerinde yüz celde vurulacak, bir müddet sonra acı ve varsa yara geçecek. ALLAH BOŞUNA AKLINI KULLAN EY KULLARIM DEMİYOR. Aklını kullanmayana, istediğiniz kadar Kur'an'dan örnek verin fayda etmeyecektir. Çünkü böyle kişiler, Allah'ın kitabı Kur'an'ın güdümünde değil, atalarının rivayet inançlarının güdümünde, kendi elleriyle yarattığı dini yaşıyor demektir.

Dilerim rivayetlerin ve sanı bilgilerin ışığında olmadan akıl ve Kur'an merkezli Allah'ın ayetlerini anlamaya çalışan, Allah'ın azınlık sevgili kulları arasında oluruz. Ben Allah'ın önerdiği gibi, Maide suresi 38. Ayeti Kur'an merkezli düşündüğümde, bu gerçekleri gördüm. Yazdıklarım benim Kur'an'dan anladıklarımdır ve yalnız beni bağlar. Sizlere düşen, imtihanınız gereği yalnız Kur'an ayetleri üzerinde düşünüp, yazdıklarımı Kur'an'ın bütünlüğünde değerlendirmelisiniz. Kur'an'a onay veriyorsa doğrudur vermiyorsa bende yanılıyorum demektir. Çünkü hepimiz insanız, hata yapabiliriz. Müslümana düşen, din kardeşini yalnız Kur'an ile uyarmaktır.

Saygılarımla

Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/
3
Din Bilgisi / İmtihanımızda, Kaybedenlerden ...
Son İleti Gönderen halukgta - 05 Ekim , 2024, 08:52:10
Allah Asr suresinde, iman ettiğini söyleyen kullarım, birbirine Hak olanı, YANİ YALNIZ ALLAH KATINDAN GELENİ, KUR'AN'I TAVSİYE ETMEDİĞİ SURECE ZİYANDADIR diyor. Çünkü hak olanın yalnız Allah katından geldiğini yine Kur'an'da bildiriyor. Bizler böylemi yapıyoruz? Rabbimiz iman ettiğini söyleyen kullarını uyarmak için, "ONLARIN ÇOĞU ALLAH'A, ANCAK ORTAK/ŞİRK KOŞARAK İNANIRLAR" diyerek, iman ettiğini zannedenlerin, nasıl büyük bir yanılgı içinde oldukları uyarısını yapıyor. Tabi bir başka ayetinde de kendisine ŞİRK/ORTAK KOŞANIDA AFFETMEYECEĞİ bilgisini veriyor. Peki, bizler böyle büyük hatalar yapıyor muyuz? İnancımızı Kur'an ile sorguladık mı? Gelin sorgulayalım.

Bizler yalnız Allah'ın katından gelen HAK olan Kur'an'a mı iman ediyoruz? Yoksa yalnız Kur'an ile İslam yaşanmaz, KUR'AN+RESULÜN SÜNNETİ+MEZHEP İMAMLARININ İCHATLARI ile birlikte mi yaşanır diyoruz. Eğer bunu söylüyorsak, Allah'ın uyardığı gibi ZİYANDAYIZ yani kaybedenlerdeniz demektir.

Allah ayetlerinde bizleri uyarıp, ben hükmüme hiç kimseyi ortak etmem, hüküm verenlerin en hayırlısı benim. Sakın kendinize VELİLER, EVLİYALAR edinmeyin, güvenilecek VELİNİZ yalnız benim diye uyardığı halde, velisi olmayanın velisi şeytandır diye inanıyorsak, BİZLER HEM ZİYANDAYIZ, HEMDE ALLAH'A ŞİRK KOŞUYORUZ DEMEKTİR.

Rabbimiz şefaat tümden bana aittir, hiç bir şefaatin olmadığı O günden sakının diye ikaz ettiği halde, ayetlerde geçen kelimelerin anlamlarını değiştirip, eğip bükerek KENDİMİZE GAVSLAR, ALLAH DOSTLARI İLAN ETTİĞİMİZ KİŞİLERİ VELİ EDİNİYORSAK, ZİYANDAYIZ kaybedenlerdeniz, Allah'a şirk koşanların safındayız demektir.

Allah, Resulüne verdiği görev ve yetkisini bizlere anlatırken; "RASULE DÜŞEN, APAÇIK TEBLİĞDEN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİLDİR." (Ankebut 18) "BİZ RASULLERİ, SADECE MÜJDELEYİCİLER VE UYARICILAR OLARAK GÖNDERİRİZ."  (Kehf 56) "SENİN GÖREVİN SADECE TEBLİĞ ETMEKTİR." (Rad 40) diye apaçık bildirdikten sonra bizler, ne yani Allah Resulünü postacı diye mi gönderdi, Resulünün de Kur'an'ın misli kadar dinde hüküm koyma yetkisi vardır diye inanıyorsak,  BİZLER ZİYANDAYIZ KAYBEDENLERDENİZ, ALLAH'A RESULÜNÜ EŞ TUTARAK, ŞİRK KOŞUYORUZ DEMEKTİR.

Allah'ın Resulü Kur'an'da çok açık ve net, "BEN SİZİ ANCAK VAHY İLE UYARIYORUM" dediği halde, Allah'ın Resulüne atfen söylenen her rivayet hadisi, Kur'an süzgecinden geçirmeden inanıyorsak, bizler hem Allah'ın Resulüne iftira atarak ZİYANDA oluyoruz, hem de Allah'a şirk koşuyoruz demektir. İMTİHANIMIZDA KAYBEDENLERDEN OLMAK İSTEMİYORSAK, ALLAH'IN ÖNERDİĞİ GİBİ, BATILDAN RİVAYETLERDEN UZAK, YALNIZ KUR'AN'IN İPİNE SARILMALIYIZ. BU EMRİ VEREN RABBİMİZ. BUNU YETERLİ GÖRMEYİP, KENDİSİNE TUTUNACAK BAŞKA İPLER ARAYAN ZİYANDADIR, KAYBEDENLERİN SAFINDADIR.

Allah zekât konusunda Kur'an'da detaylı bilgiler verip, kullarını hayır yapmaya zekât vermeye teşvik ettikten sonra, Bakara suresi 215. Ayetinde bu konuya açıklama getirip, Allah yolunda ne harcayacaklarını sana soruyorlar deyip, çok basit ve anlaşılır bir şekilde ne diyordu? "İHTİYAÇTAN ARTA KALANI, YA DA HAYIR OLARAK HARCAYABİLECEĞİNİZ HER ŞEY" şeklinde bir açıklama yaparak, kullarını zor durumda bırakmadan, ama bizleri adeta imtihan edercesine bizzat vereceğimiz zekât ve hayırlarımızın miktarını bizlere bıraktığı halde, bunu bir eksiklikmiş gibi görüp ne diyoruz? "ALLAH KUR'AN'DA NE KADAR ZEKÂT VERECEĞİMİZİ BİLE YAZMAMIŞ, DEMEK Kİ KUR'AN'DA HER BİLGİ OLMUYORMUŞ" Bunu söylüyorsak bizler inanın ZİYANDAYIZ, KAYBEDENLER ARASINDAYIZ DEMEKTİR.

Yine namaz konusunda Allah Kur'an'da çok detaylı bilgi verip, savaşta ya da çok zor bir anımızda, kısaltılmış namazın bizzat Kur'an'da Resulü üzerinden örnek verip, bizim deyimizle bir rekât olduğu açıklamasını yapar. Ama normal bir zamanda, Allah'ın huzuruna durup ondan yardım isteyip, onu zikrederek şanını yücelttiğimiz salat/namaz konusunda asla bir sınırlama yapmadığı, bizlere bıraktığı halde, bizler bunu da adeta bir eksiklik gibi görüp ne diyoruz? "YALNIZ KUR'AN İLE İSLAM'IN YAŞANACAĞINI SÖYLEYENLER, SABAH NAMAZININ, AKŞAM NAMAZININ REKÂT SAYILARINI GÖSTERİN BAKALIM KUR'AN'DA", demiyorlar mı? Nisa suresi 103. Ayetinde, tehlikenin olmadığı güvenli bir zamanda salatı/namazı bakın nasıl yerine getirin diyor. "SÜKÛNET BULDUĞUNUZDA, SALATI/NAMAZI/DUAYI TAM BİR BİÇİMDE YERİNE GETİRİN." Peki, siz bu ayetten, açıklamadan ne anladınız? Rekât sayısı yok. Yani uzunluğu konusunda, herhangi bir sınır koymamış Allah. Sükûnet içinde Allah'ın huzurunda kalabileceğiniz kadar diyor.  Bu durumda demek ki her şey Kur'an'da olmuyormuş mu dememiz lazım, yoksa tehlike anında kısaltılan namazın sınırını belirlemiş, ama rahat bir anımızda namazın uzunluğunu kısalığını Allah, bize bırakmış dememiz gerekmez mi? Hatırlatırım Rabbimiz, biz kitapta hiçbir eksik bırakmadık, nice örneklerle açıkladık ve kolaylaştırdık. Yok mu düşünen aklını kullanan diyor.  BİZLER DÜŞÜNMEYİ BİR KENARA BIRAKIP, HAŞA ALLAH'IN ADETA EKSİKLERİNİ TAMAMLAMAYA ÇALIŞIYOR GİBİ DAVRANIYORUZ. Böyle yapanların Allah ZİYANDA olduklarını ve kendisine ŞİRK koştuklarını söylüyor.

Allah Ali İmran 103. Ayetinde, bakın bizlerin yalnız nereye sarılmamızı emrediyor. "HEP BİRLİKTE ALLAH'IN İPİNE, KUR'AN'A SIMSIKI SARILIN. PARÇALANIP BÖLÜNMEYİN." Bu ayetinde Allah inancımızı, imanımızı yaşarken, bizlerin Allah ile kulu arasına hiç kimseyi sokmadan yaşamamızı istiyor. Biz kulları ve Allah'ın vahyi Kur'an. Yani Allah ile kulu arasında hiç kimse yok. Hatırlatırım Allah'ın Resulünün görevini Allah açıklarken, nasıl bilgi veriyordu? "SENİN GÖREVİN SADECE TEBLİĞ ETMEKTİR." (Rad 40)" Yani Resul bizlere Allah ile aramızda aracılık bile yapmıyor. Onun görevi yalnız tebliğ etmektir. Hatırlatırım bunu ben söylemiyorum, Allah söylüyor Kur'an'da. Bunu söyleyince ne söylüyorlardı hatırlayalım. "NE YANİ ALLAH, RESULÜNÜ POSTACI DİYEMİ GÖNDERDİ?" Bunu söyleyenlere şunu söylemek isterim. Mahşer günü bu sözleri Allah'a söylersiniz. Allah'ım Resul göndermişsin ama yetkisi yok.  Bu nasıl olur desiniz. Çünkü Allah Resulüne, yalnız tebliğ etme görevini vermiş. Tüm bu gerçeklere gözlerimizi kapatıp, atalarımızın batıl inancını yaşayabilmek için ayetleri görmezden geliyorsak, BİZLER ZİYANDAYIZ, KAYBEDENLERİN SAFINDAYIZ DEMEKTİR.

Araf suresi 171. Ayetinde Allah, geçmiş toplumları bakın nasıl uyardığını söylüyor, acaba bizler bu uyarıdan ders alabildik mi? "SİZE VERDİĞİMİZ KİTABI KUVVETLE TUTUNUZ VE İÇİNDEKİNİ HATIRINIZDAN ÇIKARMAYINIZ Kİ, KORUNABİLESİNİZ" DEDİK. Ne yazık ki, bizden önceki Kitap Ehlinin yaptığı hataları bizlerde tekrar ettik ve Allah'ın bizlere indirdiği Kur'an'ı bilerde yeterli görmedik, hatta atalarından kendilerine rivayet edilen sözler/hadisler olmasaydı Kur'an'ın kapalı kalıp, anlaşılamayacağını bile söyledik, söylemeye devam ediyoruz. Bu hataları yapanlar, Allah'ın uyarılarından ders almayıp, ZİYANDA OLUP ALLAH'A ŞİRK KOŞANLARDIR.

Aklını kullanan bir Müslüman, başkalarının yanlışlarından, hatalarından ders alıp, aynı hataları yapmaz. Aklını kullanmayan ise başkalarının yaptığı yanlışları bizzat yapar öyle ders alır. ONUN İÇİN ALLAH DÜŞÜN, AKLINI KULLAN DİYOR BİZLERE. Dilerim Allah ile kendisi arasına hiçbir aracı koymadan, yalnız Allah'ı VELİ edinen, YALNIZ ALLAH'IN İPİNE SARILAN, ALLAH'IN AZINLIK HALİS KULLARI ARASINDA OLURUZ.

Saygılarımla

Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/
4
İyi günler! Bu, bir uzmana başvurmanın en iyi çözüm olduğu bir çözüm için çok karmaşık bir konudur. Hiçbir şeyi karıştırmamak için yalnızca yetkili bir doktorun bu durumu anlamanıza izin vereceğini düşünüyorum. Böyle bir olayın daha da ağır sonuçlara yol açmaması için bunun mümkün olduğu kadar çabuk yapılması gerektiğine inanıyorum. Ancak genel olarak bazen bazı doktorlar bağımlılığı doğru yöne yönlendirmeyi tavsiye ediyor. Belki farklı ama aynı zamanda heyecan verici bir şey yapın: resim yapmak, boks yapmak. Ama aynı casinodaki oyunlardan para kazanan birçok insan tanıyorum örneğin https://aviatoroyna.casino/ . Bu yüzden nasıl doğru tepki vereceğimi bilmiyorum.
5
I really enjoy reading and also appreciate your work.   seo
6
I think I have never seen such blogs ever before that has complete things with all details which I want. So kindly update this ever for us.   Zonnepanelen installaties
7
This is a great inspiring article.I am pretty much pleased with your good work.You put really very helpful information...   Zonnepanelen te Hasselt
8
I would like to thank you for the efforts you have made in writing this article. I am hoping the same best work from you in the future as well..   Zonnepanelen te Bierbeek
9
This is a great post. I like this topic.This site has lots of advantage.I found many interesting things from this site. It helps me in many ways.Thanks for posting this again.   Zonnepanelen te Hasselt
10
I read that Post and got it fine and informative. Please share more like that...   Zonnepanelen te Gingelom
Sayfa1 2 3 4 5 6 7 8 9 10