Son İletiler

Sayfa1 2 3 4 5 6 7 8 9 10
1
Din Bilgisi / BAŞÖRTÜSÜ KONUSUNDA, SİZLERİ D...
Son İleti Gönderen halukgta - 29 Eylül , 2023, 16:26:20
Bizler dinimiz ve inancımız adına gerçeklerin, doğruların arayışında mıyız, önce bunun kararını vermeliyiz. Yoksa kendimize büyüklerimizden, atalarımızdan öğrendiğimiz bilgiler ışığında bir yol tutmuş, aman kimse dokunmasın zihniyetinde mi yaşıyoruz. Allah Kur'an'da bizlerin her konuda, ayetleri anlamaya çalışırken de düşünmemizi, özellikle aklımızı kullanmamızı bizlerden ister. Kanıtımızın delilimizin, Kur'an'dan olması konusunda ikaz eder. Aklını kullanmayanları da, pislik içinde bırakacağını, onları cezalandıracağını söyler. Madem Allah bizlerin özellikle ayetleri anlamaya çalışırken, aklımızı, mantığımızı kullanmamızı, düşünmemizi emrediyor ve kesin, çelişkisiz, açık yani Muhkem kanıt yalnız Kur'an'dır diyor, gelin kadınlarda başörtüsünün Allah'ın emri olup olmadığını, birlikte Allah'ın kitabı Kur'an'a bakarak, danışarak düşünelim ve araştıralım. Önce size, konuyu daha iyi anlayabilmeniz için, bir örnek vermek istiyorum. Bu örnek üzerinden, Kur'an'da başörtüsüne delil gösterilen bir cümleyle, verdiğim örneği mukayese edelim ve ayetten Allah bizlerden ne istiyor onu anlamaya çalışalım, Allah'ın izniyle.

Evinize geldiğinizde, yoğurt almayı unuttuğunuzu fark ettiniz ve kızınıza, kızım yoğurt almayı unutmuşum, çok yorgunum ben gidemeyeceğim, bir çırpıda eteğini, gömleğini, ayakkabını giy ve bakkaldan bir yoğurt alıp geliver dediniz. Bu durumda siz kızınızdan, ne istemiş oldunuz? Yoğurdun alınıp gelmesini mi, yoksa onun yanında mutlaka eteğini, gömleğini, ayakkabısını da giymesini istemiş olur musunuz? Yani kızınız yoğurt almaya giderken, eteğini değil de pantolonunu giyip yoğurt almaya gitse, ya da gömleği yerine kazağını giyerse, sizin isteğinize ters bir durum oluşturur mu? Bu soruma, şöyle cevap vereceğinize eminim. Ben kızımdan yoğurt almasını istedim, kıyafeti o an hangisi uygunsa onu giyip gidebilir, benim kızımdan istediğim yoğurdun alınmasıdır. Yoğurdu alırken giyeceği kıyafet, o an kendisine kalmıştır diye cevap verirsiniz.

ÖNEMLİ OLAN AMAÇTIR, BİZDEN İSTENENDİR. AMACI, İSTENENİ YERİNE GETİRMEK İÇİN, FARKLI KAYNAKLAR, ARAÇLAR KULLANMAK KİŞİYE KALMIŞTIR. Zaten isteneni yerine getirmek zamanla, çağın getirdiği imkânlarla da, değişiklik arz eder. ÖRNEĞİN ALLAH HACCI İLAN ET, GEREK YAYA, GEREK YORGUN DEVE SIRTLARINDA HACCA GİTSİNLER DER. BUGÜN HANGİMİZ HACCA, YAYA YA DA DEVE SIRTLARINDA GİDERİZ, YA DA HACCA DEVEYLE GİDİLMEZSE, HAC KABUL OLMAZ DİYENİMİZ VAR MI ARAMIZDA? Demek ki önemli olan emrin yerine getirilmesiymiş, ARAÇ ZAMANLA DEĞİŞEBİLİYORMUŞ.

Şimdide gelelim kadının başını örtmesinin Allah'ın, Kur'an'ın emri olup olmadığı konusuna. Önce şunu açık yüreklilikle söyleyebilirim ki, ALLAH'IN KUR'AN'DA, MUHKEM YANİ AÇIK BİR ŞEKİLDE, ASLA KADIN SAÇINI ÖRTMELİDİR DİYE BİR EMRİ YOKTUR. Düşündürücü değil mi, Allah böyle bir emir vermiş olsaydı, açıkça Kur'an'da belirtirdi, düşüncesini her nedense ne gündeme getiren var, nede sorgulayan. Allah bizlerin sorumlu olduğu ayetlerin, MUHKEM yani şüpheye düşmeyecek, tartışmayacak kadar açık ve net olduğunu söylüyorsa, bu konuda da Allah MUHKEM yani açık bir hüküm vermesi gerekmez mi? Peki başörtüsü emrini, Kur'an'dan hangi bilgiye, ayete dayandırılarak delil gösteriliyor, şimdide ona bakalım.

Nur suresi 31. ayette geçen HIMAR kelimesine, aslında anlamı örtü olmasına rağmen, bu kelimenin anlamı, başörtüsüdür diye tercüme edilmesinden kaynaklanıyor ve bu kelime toplumu tedirgin etmeye yetiyor. Bizde bu kelimenin anlamının başörtüsü olduğunu kabul ederek yazalım ve Allah'ın bu ayette başın örtülmesini mi emrediyor, yoksa ayette farklı bir emir mi var, onu anlamaya çalışalım. Ayette bir kelimenin anlamını değiştirseniz bile, Allah'ın hükmünü değiştiremezsiniz. ÇÜNKÜ ALLAH, BİZ KUR'AN'DA HÜKÜMLERİMİZİ NİCE ÖRNEKLERLE AÇIKLADIK, İZAH ETTİK, DEĞİŞİK ÖRNEKLER VERDİK DİYE BİZLERİ UYARIR. Lütfen yazımın başında verdiğim, yoğurt örneğini unutmayalım ve aynı mantıkla ayeti düşünelim. Başörtüsünün Allah emri olduğuna delil gösterilen, Nur 31. ayette geçen tek cümleyi, sizlere birkaç tercümeden/mealden yazmak istiyorum.

"BAŞÖRTÜLERİNİ, YAKALARININ ÜZERİNE (KADAR) ÖRTSÜNLER. " "BAŞÖRTÜLERİNİ (GÖĞÜS) YIRTMAÇLARININ ÜSTÜNE KOYSUNLAR." "ÖRTÜLERİNİ/BAŞÖRTÜLERİNİ GÖĞÜS YIRTMAÇLARININ ÜZERİNE VURSUNLAR." "ÖRTÜLERİNİ GÖĞÜSLERİNİN ÜZERİNE KAPASINLAR."

Dikkat ederseniz, Allah'ın ayette emri, GÖĞÜS AÇIKLIĞININ, DEKOLTESİNİN ÖRTÜLMESİ OLDUĞU AÇIKÇA ANLAŞILIYOR.  Bu durumda verilen emri, başörtüsü ile değil de farklı bir örtüyle örtmesi sizce mümkün değil midir? Başörtüsüne delil bu ayette, bu cümleyi gösterenler, evet bu cümlede başın örtülme emri açıkça yok, göğsün dikkat çekici dekolte açıklığı örtülmesi emrediliyor. AMA DOLAYLI OLARAK TA, BAŞIN ÖRTÜLME EMRİ VERİLİYOR DİYE AÇIKLAMA YAPILIYOR. Bazı kardeşlerimizde, başın örtülme emrini Kur'an'ın açıkça vermesine gerek yok, çünkü o günkü toplumda, kadının başı zaten örtülüydü diyebilecek kadar, zorlama delil yaratabiliyorlar. Madem Rabbimiz ayetler üzerinde düşünün, aklınızı kullanın diye emir vermiş, gelin bu söylenenler üzerinde, Kur'an'ı referans alarak düşünelim. Önce hatırlayalım, Allah Kur'an'da bizlerin sorumlu tutulacağımıza hükmettiği ayetlerin bir kısmını açık değil de, dolaylı bir şekilde gönderdiğini söylüyor mu? Bunun mümkün olmadığını görüyoruz ve bakın ne diyor Rabbimiz.

Bakara 99: Andolsun, BİZ SANA APAÇIK AYETLER İNDİRDİK. Bunları ancak fasıklar inkâr eder. (Diyanet meali)

Enam 126: Bu, Rabbinin dosdoğru yoludur. ŞÜPHESİZ DÜŞÜNÜP ÖĞÜT ALACAK BİR TOPLUM İÇİN, AYETLERİ AYRI AYRI AÇIKLADIK.(Diyanet meali)

Hud 1: Elif Lâm Râ. Bu öyle bir kitaptır ki, ayetleri muhkem kılınmış, sonra da her şeyden haberdar olan hikmet sahibi Allah tarafından AYETLERİ AYRINTILI OLARAK AÇIKLANMIŞTIR. (Elmalı meali)

Bunlar gibi birçok ayet örnek verebiliriz ki, Kur'an nice örneklerle bizzat ayetlerini açıkladığını ve sorumlu olduğumuz dinin anası olan MUHKEM ayetlerin, anlaşılması için örnekler verildiğinden bahsediyor. Ama bizler bunca ayetleri görmezden gelip, Nur suresi 31. ayette, Allah başın örtülme emrini açıkça vermeyip, dolaylı emir verdiğini söyleyebiliyoruz. İŞİN İLGİNÇ OLANI İSE, BU AYETTE DOLAYLI BİR EMİR, HÜKÜM VERMİŞ OLSAYDI ALLAH, KUR'AN'IN DİĞER AYETLERİNDE BU EMRİNİ AÇIKLAMASI GEREKTİĞİNİ BİLE DÜŞÜNMEK İSTEMİYORUZ. ÇÜNKÜ NEFİSLERİMİZ YANLIŞ, BATIL İNANÇLARIMIZA TESLİM OLUYOR, İTİRAZ ETMİYOR, DÜŞÜNMEMİZİ ENGELLİYOR. ALLAH BİR AYETİNDE, BAKIN NE DİYOR BU KONUDA BİZLERE.

Kehf 54: Andolsun, BİZ BU KUR'AN'DA İNSANLAR İÇİN HER TÜRLÜ MİSALİ DEĞİŞİK ŞEKİLLERDE AÇIKLADIK. Fakat insan tartışmaya her şeyden daha çok düşkündür. (Diyanet meali)

Bu ayete iman ediyorsak eğer bir Müslüman olarak, şu soruyu kendimize mutlaka sormalıyız. Madem Allah bizlerin sorumlu olacağı konularda, türlü misaller, örnekler vermiş ve açıklamış konuları, bu durumda Nur suresi 31. ayetin bir cümlesinde, dolaylı olarak verdiğini iddia ettikleri kadının başını örtme emrini, NİÇİN KUR'AN'IN DİĞER AYETLERİNDE, MUHKEM YANİ AÇIK BİR ÖRNEKLE BİZLERE BİLDİRİP, "KADINLAR SAÇLARINI MUTLAKA ÖRTMELİDİR, EŞİ DIŞINDA GÖSTERMEMELİDİR" NEDEN DEMEMİŞTİR? BU SORUYU NEDEN KENDİMİZE SORMUYORUZ? Çünkü Kur'an'ın hiçbir yerinde Allah, kadın saçını örtmelidir, kimseye göstermemelidir, bu benim emrimdir diye bir hüküm vermemiştir. SİZCE ALLAH AÇIKÇA VERMEDİĞİ BİR HÜKÜMDEN, KULLARINI SORUMLU TUTAR MI?  Şunu da lütfen düşünelim. Sizce saç kılı insanlara cazip gelipte, erkekleri tahrik eder mi? Mümkün değil. Eğer öyle olsaydı, kadınları da erkeklerin sacı, aynı duygularla etkilemesi gerekirdi. Tabiata baktığınızda Allah, insan yada hayvanın bedenlerinde kılı BİR ÖRTÜ, KORUMA GÖREVİ olarak yaratmıştır.

Arap kadınlarının başlarının örtmesini örnek gösterip, bizim için başka emre gerek yok, Arap kadınları örtüyorsa, bu bizim için Allah emridir demek, aklı ve Kur'an'ı kullanmadan, sorgusuzca itaat etmektir ki, BU BİZİ FASIKLARIN YOLUNA SAPTIRIR. İlginç olan Arap toplumunda, iklim ve gelenekleri gereği erkeklerinde başları örtülüdür, ama ondan bahseden bile yok. Sanırım erkek baskısı İslam'ı şekillendirmiş,  ama bu gerçeği bizler hala fark edemedik. Bakara suresi 99. ayette ne diyordu Allah? Size apaçık ayetler indirdik diyor ve apaçık oluşunu inkâr edip, ayetleri görmemezlikten gelenlerinde, fasık yani Allah'ın emirlerine riayet etmeyen, batılın sözlerine inananlardan olursunuz diyor.

Allah'ın Resulünün döneminde, Araplarda kadının başının örtülmesi, kadının ÖZGÜR olduğunun simgesiydi. Onun içinde cariyeler Müslüman bile olsalar, başlarını örtmelerine izin verilmezdi. Yalnız bu bilgiden yola çıkarak, sizleri düşünmeye davet ediyorum. Allah'ın elçisi, O örnek insan, Nur suresi 31. ayeti tüm Müslümanlara tebliğ ederken acaba, özgür kadınlar artık bu ayetin indirildiği andan itibaren başlarını da örtmelidir, bu Allah emridir, ama Müslüman olan cariyeler, başını örtemez diye ayeti tebliğ etmiş olabileceğine, sizler inanıyor musunuz? Eğer bu mümkün değil, çünkü Allah'ın emirleri iman eden herkesi kapsar diyorsanız, lütfen bu konuyu bir kez daha düşünün. Çünkü cariyelerin Müslüman bile olsalar, başlarını örtmelerine izin verilmiyordu.  Nedeni sokakta gezerken, cariyemi özgür kadın mı ayrımı, daha rahat yapılsın diye. 

Bu ve buna benzer konulu yazıları yazmaktaki amacım, başörtüsünü kadınlarımızın takmaması, çıkarması adına elbette değildir. Başörtüsü bazı toplumlarda, iklimlerde, çalışma ortamlarında gerekli ve zaruridir, hatta GELENEĞİMİZİN BİR PARÇASIDIR. Amacım Allah emretmediği halde, bu Allah katındandır, Allah emridir demenin, büyük bir günah ALLAH'A İFTİRA olabileceği düşüncesinden yola çıkarak, gerçekleri anlamaya çalışmak, doğrularla buluşmak adınadır çabam.

Allah kadın ya da erkeğin, namuslu iffetli giyinmek şartıyla, giyim şekline asla karışmamasının çok önemli nedeni, kişilerin inançlarının dışarıdan giyinişlerinden, fark edilmemesi adınadır. Çünkü iman Allah ile kulu arasındadır. Başörtüsü konusu İslam toplumunda kanayan bir yara hailine dönüştü. İran'daki kadınların isyanları, devleti yönetenlerin inatla baskısı bizlere ders olmalıdır. Allah cümlemizi Kur'an gerçeklerinin farkında olan, halis kulları arasına alması dileklerimle.

Saygılarımla

Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/
2
Din Bilgisi / ALLAH’IN BİZ KULLARINDAN ÖNCEL...
Son İleti Gönderen halukgta - 24 Eylül , 2023, 12:02:03
Bu makalemde sizlerin, üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim konu,  Hz. Muhammed'in ÜMMİ olmasına, yani hiçbir kitap Ehline tabi olmamasına rağmen, acaba neden onu seçerek Resulü yapmıştır. Bu gerçeği fark etmeyelim diye, ÜMMİ kelimesinin anlamını bile toplumdan gizleyerek, Ümmi okuma yazma bilmeyen anlamında diyerek, Allah'ın Resulüne iftira bile atmayı göze almışlardır. Allah başka bir Resul göndermeyeceğini bildirmiştir, bu kesinleşmiş Allah emridir. Hz. Muhammed ten sonra Resul gönderecek olsaydı Allah, sizce bugün kendilerini bilmem hangi mezhepten kabul edenlerin, cemaat ya da tarikatların arasından, Resul seçer miydi? Lütfen bu sorumu yalnız Kur'an'ı rehber alarak düşünelim.  Çünkü Allah Şura suresi 52. Ayetinde Hz. Muhammed için ne diyordu? "SEN DAHA ÖNCE, KİTAP NEDİR, İMAN NEDİR BİLMEZDİN" Hiçbir inanca tabi olmayan bir kulunu Allah, sizce neden ve  hangi özelliklerini takdir ederek, güven elçisi olarak Resul seçmiş olabilir? Burası çok önemli, onun için bu konuyu mutlaka Kur'an'dan doğru anlamayız ki, Resulün yolundan gidebilelim, onu örnek alabilelim. Sizce de çok düşündürücü değil mi? Bu soruyu her nedense hiç sormazlar. Çünkü bazılarının işine gelmez de ondan. Sanırım bu konudan alacağımız çok ama çok büyük bir dersler var. Allah Resulümde sizler için, çok önemli örnekler vardır diye boşuna demiyor.

Sanırım bizler, Kitap Ehlinin yaptığı yanlışları tekrar ediyoruz ve ALLAH'IN BİZ KULLARINDAN ÖNCELİKLİ OLARAK NELERİ İSTEDİĞİNİ, NASIL BİR KUL, İNSAN OLMAMIZI BEKLEDİĞİNİ, HALA ANLAYAMADIK. Lütfen düşünün, Allah kendisine güven Elçisi seçerken, daha önce indirdiği din, batıl ve hurafeler ile yaşandığı için, ona tabi olmayan bir kulunu, Resul olarak seçmiş. Peki neden? Gelin Allah'ın öncelikle bizlerden istediği özellikleri, şartları Kur'an'dan doğru öğrenelim ki, bizlerde Allah'ın istediği kulları arasında olalım. Demek ki Allah ilk önce bizlerden bolca namaz kılan, oruç tutan, hacca gidenler olmamızdan önce, çok önemli farklı şeyleri yerine getirmemizi istiyor. Elbette namazımızı da kılacağız, orucumuzu da tutacağız, bunlar çok önemli ibadetler, ama Allah'ın tüm bunlardan önce bizlerden istediği çok önemli bir şey olmalı. Hatırlatırım Allah'ın Resulü olmadan önce Hz. Muhammed, daha önce indirilen dinin emri olan saydığımım ibadetleri yerine getirmediğini Kur'an'dan öğreniyoruz.  Ne diyordu Rabbimiz Kur'an'da, sen daha önce din iman nedir bilmezdin, seni doğru yola biz ilettik. Bu gerçekleri görmezden gelirsek, hatta toplumdan gizlersek, ALLAH'IN BİZLERDEN İMAN ETMİŞ BİR MÜSLÜMAN OLARAK, ÖNCELİKLE İSTEDİKLERİNİ ANLAYAMAYIZ. Anlayamazsak Maun suresinde, Allah'ın uyardığı iman edenlerden oluruz.

Demek ki Allah'ın Resulünden alacağımız ilk örneklik, din adına her söylenene inanmadan, araştırıp HAK OLAN, GERÇEK OLANIN PEŞİNDEN GİTMENİN, ALLAH KATINDA ÇOK ÖNEMLİ OLDUĞUNU ANLIYORUZ. Hz. Muhammed O örnek insan, Allah'ın indirdiği dinden uzaklaşmış, atalarının inancını Allah'ın dini diye yaşayanlara asla tabi olmayıp, gerçeklerin arayışında olması, Allah'ın takdirini kazandığını anlıyoruz. Eğer bizler Allah'ın Resulünü örnek alacaksak, ÖNCE BU ÖRNEKLİĞİNİ HAYATIMIZA GEÇİRMELİYİZ Kİ, İMANIMIZI YAŞAMAYA DOĞRU YERDEN, DOĞRU KAYNAKTAN BAŞLAYABİLELİM. Eğer Resulün bu örnekliğini atlayarak İslam'ı yaşamaya başlarsak, asla imanımızdan emin olamayız ve Allah'ın sevgili kulları arasında da olamayız. Emin olmadan yaşadığımız inancımızın da karşılığını Allah'tan göremeyiz.

Demek ki Allah, Hz. Muhammed'i Resul seçmesinin ilk nedeni, BATILA, HURAFEYE VE ATALARININ DİNİNE TABİ OLMAKTANSA, ALLAH'IN GERÇEK DİNİNİN ARAYIŞINDA OLMAK, ALLAH KATINDA DAHA MAKBUL, DAHA DOĞRU BİR DAVRANIŞ OLDUĞUNU ANLIYORUZ. Onun için Allah bizleri Kur'an'da uyarıyor ve sakın emin olmadığınız sanı, rivayet bilgilerin ardına düşmeyin, yalnız Kur'an'ın ipine sarılın, çünkü sizleri Kur'an'dan hesaba çekeceğim diye üstüne basa basa bizleri uyarıyor. Aynı uyarılar Kitap Ehline 'de yapılmıştı ama onlar bu uyarıları ne yazı ki, dikkate almadıkları anlaşılıyor. Peki, bizler günümüzde bu uyarıları dikkate alıyor muyuz? Çok üzgünüm ama Kitap Ehlinin yaptığı yanlışları bizlerde yapıyor ve Kur'an'ın sınırlarını sakın aşmayın diye uyaran Allah'a inat, YALNIZ KUR'AN İLE İSLAM YAŞANMAZ DİYE BAŞLAYIP, İPİN UCUNUN NERELERE GİDECEĞİNİ TAHMİN BİLE EDEMEDİĞİMİZ, BİR YOLUN YOLCUSU OLUYORUZ. Bu yolu izleyenler, Allah'ın Resulünü örnek almayanlardır.

Allah Kur'an'da Resulünün, başka hangi özelliklerinden bahsediyor ve bizlere örnek gösteriyor, gelin şimdide onlara bakalım. Ahzab suresi 21. Ayetinde Allah, Resulünü bizlere örnek gösterirken bakın ne diyor. "ANDOLSUN, ALLAH'IN RESÛLÜNDE SİZİN İÇİN; ALLAH'A VE AHİRET GÜNÜNE KAVUŞMAYI UMAN, ALLAH'I ÇOK ZİKREDEN KİMSELER İÇİN, GÜZEL BİR ÖRNEK VARDIR." Kitap Ehli işte bu uyarıyı hayatlarına geçirmeyip, Allah'ın yanında kendilerine VELİLER, EFENDİLER, ŞEFAATÇILAR edindiklerinden, yalnız Allah'ı anarak onu zikretmeleri gerekirken aralarına koydukları ve bunlar Allah dostudur dedikleri kişilerle birlikte Allah'ı anıyorlardı. O örnek insan, Hz. Muhammed asla bu hatayı yapmamış ve gerçeklerin arayışında, sürekli yüzünü gökyüzüne dönerek, kendisini doğru bir yola yönlendirmesi için yalnız Allah'a dua ediyor ve yalnız Allah'ı zikrediyormuş. Peki, bizler Resulün bu güzel örnekliğini hayatımıza geçirip, yalnız Allah'ı VELİ edinip, ondan mı yardım istiyoruz? Yoksa kendimize VELİLER, EFENDİLER, GAVSLAR EDİNİP ONLARIN ARACILIĞIYLA MI ALLAH'TAN YARDIM DİLİYORUZ, NE DERSİNİZ?

Allah'ın Resulünün Kur'an'da, daha başka hangi güzel davranışlarını Allah örnek gösteriyor, onlara bakalım şimdide. Allah'ın Resulü nasıl bir karakter sahibiymiş ona bakalım. "SEN ELBETTE, YÜCE BİR AHLAK ÜZERESİN." (Kalem 4) Bakın Allah'ın kullarından istediği öncelikli özelliklerinden biriside, iyi bir Ahlak sahibi olmakmış. Bunlar bir Müslüman için, olmazsa olmaz özellikler. İyi ahlak sahibi olduğu için, çevresinde ADALETLİ olmakla tanınıyormuş. İşte sizlere örnek alınacak başka bir özellik. Sizce bizler bu örnekliği hayatımıza geçirebiliyor muyuz? Adaletli miyiz? Yoksa adaleti, bizim gibi inananlara mı layık görüyoruz? Bakın Resulün örnek alınacak başka bir özelliği. "SİZİN SIKINTIYA UĞRAMANIZ, ONA ÇOK AĞIR GELİR. O, SİZE ÇOK DÜŞKÜNDÜR; MÜMİNLERE KARŞI ÇOK ŞEFKATLİDİR, MERHAMETLİDİR."(Tevbe 128) Hangimiz komşumuzun, arkadaşımızın, din kardeşimizin zor bir durumunda böyle davranış ve duygu içinde oluyoruz? İnsanlara karşı YUMUŞAK davranan, insanları kırmayan bir ahlakının olduğunu görüyoruz. Allah'ın Resulünün sabırlı ve insanların düşüncelerine saygılı olduğunu, onların fikirlerinden istifade ettiğini Kur'an'dan öğreniyoruz. GÜNÜMÜZDE BİZLER, DIŞ GÖRÜNÜŞÜ ŞÖYLE YA DA BÖYLE OLAN İYİ MÜSLÜMANDIR DİYEREK, İSLAM'I ŞEKİLSEL HALE DÖNÜŞTÜRDÜK. YANİ KENDİ DİN ANLAYAŞIMIZA GÖRE, DİNİN İÇİNİ BOŞALTTIK. HATTA İNSANLARIN İNANÇLARINI YARGILAYIP, ONLARI İNANÇSIZ KÂFİR İLAN ETTİK, TABİ BÖYLE YAPTIĞMIZ İÇİN, GENÇLERİ DİNDEN SOĞUTTUK. Sizce Kitap Ehli Resul olmadan önce, kendilerine tabi olmayan Hz. Muhammed için, nasıl ön yargılarda bulunup, hakkında neler, neler söylemiştir lütfen bir düşünün. Çünkü bizden olmayanlar, bizim gibi inanmayanlara, bizlerin söylediklerini düşündüğümüzde, bizlerin Kur'an'ı hiç rehber almadığımız anlaşılıyor. Ama Allah Kitap Ehli arasından değil, batıla tabi olmaktansa, gerçeklerin arayışında olan Hz. Muhammed'i kendisine Resul olarak, güven elçisi seçmiştir.

Allah'ın Resulüne 40 yaşlarında Allah tarafından, Resuldük tebliğ etmeden önce ÜMMİ olduğuna ve Kitap Ehline tabi olmadığına göre, DİNİ KONULARDA HİÇ BİR ŞEYİ, HAYATINA GEÇİRMEDİĞİNİ VE İSLAM'I YALNIZ KUR'AN'DAN ÖĞRENDİĞİNİ ANLIYORUZ. Hz. Muhammed, O örnek insan Resul olarak görevlendirildikten sonrada, daha önceki ALLAH'IN DOĞRU YOLUNU arayışını, devam ettirdiğini yine Kur'an'dan anlıyoruz. Kitap Ehli ile Allah'ın Resulünün arasında geçen bir konu, Kur'an'da Araf suresi 203. Ayetinde özellikle veriliyor ki, bizlerde Resulün yolundan bu örnek ışığında gidebilelim. Ayeti hatırlayalım.

Araf 203: ONLARA BİR AYET GETİRMEDİĞİN ZAMAN, "SEN BİR TANE DERLESEYDİN YA!" DERLER. DE Kİ: "BEN ANCAK RABBİM TARAFINDAN BANA VAHYOLUNANA UYARIM. BU KİTAP, RABBİNİZDEN GELEN GÖZ AÇICI BELGELER OLUP, İNANMIŞ BİR TOPLUMA REHBER VE RAHMETTİR." (Bayraktar Bayraklı)

Bizlerin Allah'ın Resulünün, bu örnekliğini ne yazık ki günümüzde hayatımıza geçiremediğimiz, çok açık anlaşılıyor.  Kitap Ehlinden bazıları Allah'ın Resulüne,  Allah'ın indirdiği vahiyler arasında görmek istediklerini göremediklerinde, "SEN BİR TANE DERLESEYDİN YA!" dediklerini görüyoruz. Buradan da anlıyoruz ki, Allah'ın Resulü Allah'ın vah yetmediği hiçbir konuya, kendisi ilave yapmamış, yapılmasını isteyenlere de bakın nasıl cevap vermiş. "BEN ANCAK RABBİM TARAFINDAN BANA VAHYOLUNANA UYARIM. BU KİTAP, RABBİNİZDEN GELEN GÖZ AÇICI BELGELER OLUP, İNANMIŞ BİR TOPLUMA REHBER VE RAHMETTİR." Peki bizler bu ayetten ders aldık mı? Hiç sanmıyorum, çünkü bizler Kur'an'da her bilgi detaylı yoktur diyerek, Resulünün Allah'ın dine ilaveler yapabileceğine inandırıldık. Çünkü Kur'an ile bağımızı kuramadık. Hatırlayınız lütfen Allah, ben Resulüme emretmediğim bir konuyu, Resulüm buda Allah emridir deseydi, onun şah damarını keserdik, diye uyardığı ayeti lütfen unutmayalım. UNUTURSAK,  BATILI HURAFEYİ DİN ZANNETMEYE DEVAM EDERİZ.

Allah'ın Resulünü, örnek göstermesinin çok önemli bir nedeni de anlıyoruz. Tekrar etmek istiyorum, Resul Allah'ın vahyine asla hiçbir ilave yapmamış ve Allah'tan ne geldiyse ona iman edip, yalnız Onu ümmetine tebliğ etmiştir. Peki, bizler Allah'ın Resulünün bu güzel tavrını hayatımıza geçirip, örnek alıyor muyuz? YALNIZ KUR'AN İLE İSLAM YAŞANMAZ, RESULÜN HADİSLERİ OLMASAYDI KUR'AN KAPALI KALIRDI DİYENLER, SİZCE RESULÜMÜ ÖRNEK ALIYORLAR, YOKSA CAHİLİYE DEVRİNDEKİ KİTAP EHLİNİN İNANCINIMI? Bu sorumun cevabını her Müslüman, kendi nefsine vermelidir. Çünkü herkes hesabını tek başına Allah'a verecek. Hatırlatırım hesabımızı vereceğimiz Kitabın Allah, YALNIZ KUR'AN OLDUĞUNU ŞİMDİDEN APAÇIK BİZLERE BİLDİRİYOR.

Dilerim Allah'ın Resulünün, İslam'ı yaşarken izlediği yol ve yöntemini,  Kur'an'dan örnek alan ve onun yolundan gidebilmek için çaba harcayan, batılı ve rivayetleri hayatından uzaklaştıran, Allah'ın azınlık halis kullarından oluruz.

Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/
3
Din Bilgisi / BAŞÖRTÜSÜ KONUSUNU KUR'AN DAN,...
Son İleti Gönderen halukgta - 20 Eylül , 2023, 18:50:58

Başörtüsü konusu İslam toplumu içinde, öyle bir çözümsüz ve kangren haline gelmiştir ki, karşılıklı konuşmalar, tartışmalar hatta Kur'an'dan verilen örnek ayetler üzerinde, bir türlü uzlaşma sağlanamamıştır. Peki, bu anlaşmazlığın ana sebebi nedir, bunu hiç düşünüyor muyuz? MADEM ALLAH'IN AYETLERİ MUHKEM, YANİ ŞÜPHE DUYULMAYACAK KADAR AÇIK VE İZAH EDİLMİŞ, NEDEN BU KONU HAKKINDA HALA TARTIŞIYORUZ VE ANLAŞAMIYORUZ? Hatırlatırım Allah ayetlerini, asla dolaylı değil, muhkem yani herkesin anlayacağı şekilde apaçık gönderdim diyor. Allah Kur'an'da, KADINLAR SAÇINI MUTLAKA ÖRTMELİDİR, DİYE BİR HÜKÜM VARSA, BUNU TARTIŞMANIN HİÇ BİR ANLAMI YOK DEMEKTİR. Eğer böyle bir emir MUHKEM bir şekilde yoksa, bunu hala neden tartışıyoruz? Cahiliye devrinde, Ehli kitabın yaptığı çok büyük yanlışa örnek verirken Rabbimiz, bakın nasıl bir uyarı yapıyor bizlere. Bu ayette Allah'ın ne anlatmak istediğini doğru anlarsak, her konuda aynı mantığı yürüterek, daha dikkatli olarak, hakka batıl karıştırmadan, Allah'ın kitabından en doğru şekilde faydalanabiliriz.

Bakara 59: Fakat zalimler, KENDİLERİNE SÖYLENENLERİ BAŞKA SÖZLERLE DEĞİŞTİRDİLER. Bunun üzerine biz, yapmakta oldukları kötülükler sebebiyle, zalimlerin üzerine gökten acı bir azap indirdik (Diyanet vakfı meali)

Allah'ın gönderdiği kitaplara inandığını söyleyen bazı zalimler inkârcılar, batıl yolcuları bakın ne yapıyormuş. ALLAH'IN EMİRLERİNİ KENDİLERİNE SÖYLENENLERİ, BAŞKA SÖZLERLE DEĞİŞTİRDİLER DİYOR. Bizlerde eğer Allah'ın ayetleri üzerinde, anlatılan verilen hükmün dışında, değişiklikler yapmaya kalkar da, ALLAH'IN AÇIKÇA SÖYLEDİKLERİNİN ANLAMLARINI DEĞİŞTİRMEYE KALKAR, İLAVELER YAPARSAK, HATTA ASLINDA BUNU DA, ŞUNU DA ALLAH DOLAYLI EMREDİYOR DERSEK, ZALİMLERDEN VE KÂFİRLERDEN OLURUZ. Lütfen yazımızın konusu olan başörtüsü konusunu da, bu uyarı ayet doğrultusunda düşünelim.

Allah Hud suresi 1. ayetinde, BİZ AYETLERİ ÖNCE MUHKEM KILDIK, YANİ HERKESİN ANLAYACAĞI ŞEKİLDE TARTIŞMASIZ SİZLERE APAÇIK BİLDİRDİK, DAHA SONRADA ÇOK İLGİNÇTİR, AYRINTILI HALE GETİRDİK, YANİ BİRÇOK ÖRNEKLERLE AÇIKLADIK DİYOR. Hud suresi 2. ayetinde ise bunun nedenini açıklıyor ve diyor ki; BAŞKASINA DEĞİL, YALNIZ ALLAH'A KULLUK EDESİNİZ DİYE BÖYLE YAPTIK.  Yani bir başkasına ve onların sözlerine muhtaç olmayasınız diye, sizlere Kur'an'ı apaçık anlattık diyor. Anlattık diyor ama, bizler bu uyarıları asla dikkate almıyoruz ve Kur'an'ı yeterli görmüyoruz. Kur'an özet bilgi verir, detaylı değildir Diyoruz. Buna inanınca , dine yapılan beşeri ilaveleri de Kur'an'da var mı yok mu diye araştırma gereği de duymuyoruz. Neden derseniz, Kur'an'da atalarımızın ve mezheplerin inancını göremediğimizde, kendi inancımızı Kur'an'a ilave etmeye çalışıyoruz da ondan. Başın örtülmesi tüm toplumlarda gelenektir. Bu geleneği dinin emri gibi göstermek isteyenler, ne yazı ki Allah'ın ayetleri ile oynayarak, ona ilave etmeye çalışıyorlar, lütfen bu tuzağa düşmeyelim.

Başörtüsünün Allah emri olduğunu anlatanlar, Kur'an'da Nur suresi 31. ayet ve Ahzab suresi 59. ayeti örnek verirler. BU İKİ AYETTEN ÖYLE ANLAMLAR ÇIKARTIRLAR Kİ, ALLAH'IN AYETİNİ OKUDUĞUNUZDA ASLA BÖYLE BİR HÜKÜM, ANLAM ÇIKARTAMAZSINIZ. LÜTFEN SİZLER TARAFSIZ, DİKKATLE OKUYUN. Her iki ayette geçen HIMAR ve CİLBAP kelimesine YORUMLAR YAPIP öyle anlamlar veriyorlar ki, işte Allah bu kelimelerle kadın başını örtmelidir, hatta çarşaf giymelidir, peçe takmalıdır emrini verdiğini dahi söylemektedirler. Halbuki MUHKEM yani apaçık bir ayete asla yorum yaparak, aslında Allah şunu da dolaylı olarak emrediyor diyemeyiz. Hani Allah detaylı açıklamıştı ayetlerini. Hani ayetler muhkemdi, apaçık anlaşılıyordu. Yoksa aramızda HÂŞÂ, ayetlerde Allah'ın anlatamadığını, anlatmaya cesaret edenler mi var. Madem bu iki ayette, kadının başını örtme emrini Allah veriyor, bizler neden bu ayetleri okuduğumuzda, böyle bir hüküm anlayamıyoruz da, tartışıyoruz? HANİ ALLAH AYETLERİ ÖNCE MUHKEM KILMIŞTI, DAHA SONRA DETAYLI AÇIKLAMIŞTI, NE OLDU ALLAH'IN VERDİĞİ BİLGİ, AÇIKLAMA? Ayetlere iman etmiyor muyuz yoksa? Rivayetler daha mı ağır basıyor.

Ne yazık ki bizler, ayetleri kendi nefislerimiz doğrultusunda, inandığımız yanlış bilgiler ışığında anlamaya devam ettiğimiz sürece, ALLAH'IN NE DEDİĞİNİ DEĞİL, İNSANLARIN, ALİM VELİ DEDİĞİMİZ KİŞİLERİN VE MEZHEPLERİN NE SÖYLEDİKLERİNİ ANLAMAYA DEVAM EDERİZ. Buda bizleri, şeytanın ve şeytanlaşmış insanların kucağına doğru itmeye devam edecektir. Allah birçok ayetinde, şefaat tümden bana aittir, hiçbir şefaatin fayda etmediği o günden sakının diye uyardığı halde, bizler geleneklerin ve beşeri FIKIH inancının etkisiyle, Allah'ın tam tersi sözlerine inanmakta sakınca görmüyoruz ve şefaatçiler ediniyoruz. Yine Allah kadınların regli, ay hali konusunu anlatırken Kur'an'da, kadınlar bu haldeyken onlarla cinsel ilişkiye girmeyin, bu durum bittikten yani temizlendikten sonra cinsel ilişkiye girin emrini apaçık verir. Bizler ayetlerde geçen kelimelere, ayette olmayan öyle anlamlar verip, Allah'ın ayetlerinin anlamını öyle değiştiriyoruz ki, kadınlar bu haldeyken kirlidir, cünüp tur ne oruç tutabilir, nede namaz kılabilir, ibadet yapamaz diyebiliyoruz. Bu ayete hangi mantıkla bakıyorsak, ne yazık ki Kur'an'da başörtüsüne delil gösterdiğimiz ayetlere de, aynı yanlış mantıkla bakıyor ve ayeti anlamaya çalışıyoruz. Ne yazık ki bizler adeta Yahudileştirilmiş Müslümanlar olmuşuz, bunun farkında bile değiliz. Yahudilerin inancını araştırırsanız, yaşadığımızı onca batılın, nereden geldiğini daha iyi anlayacaksınız. Allah ayetlerimi MUHKEM yani apaçık gönderdim diyorsa, bizler bu ayetlere asla yorumlar yapıp, aslında bu ayette Allah, dolaylı olarak şunu yada bunu da emrediyor asla diyemeyiz. BU DÜŞÜNCE AYETİN MUHKEM OLMA ÖZELLİĞİNE TERS DÜŞER.  Bu hatayı yaparsak, Allah'a iftira etmiş olduğumuz gibi, kendimizide kandırmış oluruz.

ALLAH KUR'AN'DA ASLA, MUHKEM BİR ŞEKİLDE, KADIN SAÇINI ÖRTMELİDİR, KADIN SAÇININ BİR TELİNİ BİLE GÖSTERMEMELİDİR, DİYE HÜKÜM VERMEDİĞİ HALDE, BİZLER ADETA ALLAH'A İNATLA, KADININ SAÇINI ÖRTMESİ, ALLAH EMRİDİR DİYEBİLİYORUZ. HİÇ BİRİMİZ, AÇIKÇA BU EMRİ BANA KUR'AN'DA GÖSTERİN, DEME CESARETİNİ GÖSTEREMİYOR. GELENEK VE BATIL BİZLERİ NE YAZIK Kİ ESİR ALMIŞ, AMA HABERİMİZ YOK. Çünkü her şeyin Kur'an'da, apaçık olmadığı öğretildi bizlere de ondan. Daha da ilginci, Arap kültürünü, din diye topluma anlattılar. Sakal bırakmanın sevap olduğuna inanan bir topluma, Arap kültüründe kadının saçlarının örtmesinin, çok önemli bir simge olduğunu, Allah'ın emri değil, bunun geleneklerinden ve ülkenin ikliminden kaynaklandığını anlatmak, neredeyse mümkün olmuyor.

Araplarda kadının saçının örtmesi, ÖZGÜR KADININ SİMGESİYDİ. ONUN İÇİN CARİYE KADINLAR, MÜSLÜMAN BİLE OLSALAR, ASLA BAŞLARINI ÖRTEMEZDİ. Dışarıda gezerken cariyemi, özgür kadın mı anlaşılsın diye. Hatta Allah'ın Resulünün zamanında NUR suresi 31. ayet ve Ahzap 59. ayet indirildikten sonrada bu gelenek devam etti ve Müslüman olan cariyeler  başlarını örtemedi. DEMEK Kİ BU İKİ AYETTEN ALLAH'IN RESULÜ VE O GÜN MÜSLÜMAN OLANLAR, KADIN BAŞINI MUTLAKA ÖRTMELİDİR EMRİNİ ALMAMIŞLAR Kİ, MÜSLÜMAN CARİYELER SİZDE BAŞINI ÖRTÜN DEMEMİŞLER. Bizler geleneksel İslam'ın öyle etkisindeyiz ki, Allah'ın Kur'an'da böyle açık bir emrinin olması gerekmediğini, zaten Kur'an indirildiğinde, Arap kadınlarının başlarının kapalı olduğu söylenmektedir. Hatırlatmak isterim Kur'an yalnız Arap toplumuna değil, tüm toplumlara ve tüm zamana hitap edecek şekilde indirilmiştir. AYRICA BİZLER, KUR'AN'IN AÇIK HÜKÜMLERİNDEN SORUMLUYUZ, BAHSEDİLMEYEN, AÇIKLANMAYAN BİLGİLERDEN DEĞİL. Çok ilginç olanı ise, başörtüsünün Allah emri olduğunu savunanlar, Kur'an'dan açık bir delil gösteremedikleri için, Ehli kitabın ellerinde bulunan kitaplardan delil gösterebiliyorlar. Evet, bugün adına Tevrat dedikleri kitapta, kadınların çarşaf giydiği ve peçe taktıkları yazar. Benzeri bir başörtüsü de, Hıristiyanların ellerindeki İncil dedikleri kitaplarda yazar. SORMAK İSTERİM, BİZLER SORUMLU OLDUĞUMUZ KİTABI ŞAŞIRDIK MI YOKSA. Neden sormuyoruz, Ehli kitabın inandıkları kitaplarda yazanlar, neden Kur'an'da yazmıyor? Bu kadar basit bir soruyu, düşünmüyor değiliz elbette. DÜŞÜNÜYORUZ, AMA ŞEYTANLARIN TUTSAKLIĞINDA KALMIŞ NEFİSLERİMİZ, AKLIMIZI KULLANMAYA, GERÇEKLERİ ORTAYA ÇIKARMAYA YALNIZ KUR'AN'I İZLEMEMİZE İZİN VERMİYOR. HATIRLATIRIM ALLAH BİZLERİ, YALNIZ KUR'AN'DAN SORUMLU TUTACAĞINA AYETİNDE HÜKMETMİŞ VE BİZLERİN YALNIZ KUR'AN'IN İPİNE SARILMAMIZI EMRETMİŞTİR, GEÇMİŞTE İNDİRİLEN KİTAPLARA DEĞİL.

Lütfen Kur'an'ın şu gerçeğini, asla unutmayalım, unutursak aldatılanlardan oluruz.  ALLAH  HÜKÜMLERİMİ MUHKEM, AÇIK VE NİCE ÖRNEKLERLE VERDİK Kİ, BATILIN VE ALDATICILARIN ARDINA DÜŞMEYESİNİZ DİYORSA, ALLAH SÖZÜNDE DURANDIR. BUNU UNUTMAYALIM VE YALNIZ ALLAH'A GÜVENELİM, RİVAYETLERE DEĞİL. Başörtüsünün Allah emri olduğunu iddia edenler lütfen delilinizi, Allah'ın apaçık hükmünü gösteriniz. Allah'ın haram demediği bir şeye haram diyerek, günahların en büyüğünü işlemeyelim. Allah'ın uyarılarını hatırlayalım.

Nahl 116: Dillerinizin uydurduğu yalana dayanarak «BU HELÂLDİR, ŞU DA HARAMDIR» DEMEYİN, ÇÜNKÜ ALLAH'A KARŞI YALAN UYDURMUŞ OLUYORSUNUZ. Kuşkusuz Allah'a karşı yalan uyduranlar kurtuluşa eremezler.  ( Diyanet vakfı meali)

Nahl 64: Sana kitabı, ANCAK AYRILIĞA DÜŞTÜKLERİ ŞEYLERİ ONLARA AÇIKLAMAN İÇİN ve iman eden bir topluma doğru yolu gösterici ve rahmet olarak indirdik. (Diyanet meali)

Ali İmran 105: KENDİLERİNE APAÇIK DELİLLER GELDİKTEN SONRA, parçalanıp ayrılığa düşenler gibi olmayın. İşte bunlar için büyük bir azap vardır. ( Elmalı meali)

Araf 174: Hakka dönsünler diye İŞTE ÂYETLERİ BÖYLECE AYRI AYRI AÇIKLIYORUZ. (Diyanet meali)

Allah'ın bu ayetlerini, uyarılarını tebliğ alıp, iman ettiğimizi söylüyorsak, Allah'ın açıkça haram demediği bir şeye asla haramdır, günahtır diyemeyiz. Nahl 64. ayette bakın ne diyor. Ayrılığa düştüğünüz bir konuda, açıklanması için Kur'an detaylı indirilmiştir. ŞİMDİDE KONUMUZLA İLGİLİ DÜŞÜNELİM. NEREDE, HANGİ AYETTE ALLAH'IN BÖYLE BİR HÜKMÜ VAR. KADINLAR BAŞLARINI ÖRTMELİDİR DİYE, HANGİ AYETTE YAZIYOR?  Allah apaçık delil getirdikten sonra, parçalanıp bölünmeyin diyor. Bölünenler için azap vereceği uyarısını yapıyor. HANİ NEREDE, APAÇIK BAŞÖRTÜSÜ DELİLİ KUR'AN'DA? Nur suresi 31. ayeti delil gösterenler, ayette aslında göğsün örtülmesi emrediliyor ama, DOLAYLI OLARAK DA BAŞIN ÖRTÜLME EMRİ VAR DİYEREK, AYETTE OLMAYAN BİR HÜKMÜ İLAVE EDENLERE SORMAK İSTERİM.  MADEM BU AYETTE AÇIK DEĞİL, DOLAYLI BAŞÖRTÜSÜ EMRİ VAR, ALLAH NİCE ÖRNEKLERLE AÇIKLADIK DEDİĞİNE GÖRE, BAŞKA BİR AYETİNDE NEDEN DOLAYLI EMRİNİ, MUHKEM YANİ AÇIK HALDE BİZ KULLARINA BİLDİRİP, KADIN SAÇINI ÖRTMELİDİR DEMEMİŞ.  Bu soruyu sorduğumuzda her nedense cevap veremiyorlar, çünkü amaçları gerçeklerle buluşmak değil, batıl inançlarını Kur'an'a ilave etmek.

Lütfen hesap günü pişman olmak istemiyorsak, inancımızı Kur'an ışığında yaşayalım. Ayetleri de rivayetler ışığında, kelimelere farklı anlamlar vererek değil, Allah'ın apaçık dediği, ayetlerinden istifade ederek anlayalım. Yoksa inanın mahşer günü çok üzülürüz. Bu konu hakkında kadınlarımızın, çok daha dikkatli araştırması, aktif olması gerekirken, ne yazık ki onlardan büyük bir çaba görememek beni üzüyor.

Saygılarımla

Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/
4
Din Bilgisi / İSLAM’I YAŞARKEN YANLIŞ YERDEN...
Son İleti Gönderen halukgta - 20 Eylül , 2023, 12:46:10
Müslümanlar olarak bizler, nerede çok büyük yanlışlar yapıyoruz da, İslam toplumu olarak ne huzuru, ne mutluluğu nede adaletli bir düzeni bir türlü kuramıyoruz. Hâlbuki elimizde Allah'ın bizlere yol gösterici, rehber olsun diye gönderdiği, Allah'ın korumasındaki Kur'an var. SANIRIM BİZLERİN EN BÜYÜK HATASI, KİME GÜVENECEĞİMİZE ÖNCE DOĞRU KARAR VEREMEDİĞİMİZDEN KAYNAKLANIYOR. Sizlere sorsam ve desem ki, bu dünyada kendinize yol gösterici rehber olarak, kimi ya da neyi seçtiniz desem, bana nasıl cevap verirsiniz?

Sanırım bir Müslüman olarak hepimiz, rehberimiz Kur'an'dır Allah'a güveniyoruz, çünkü Allah'ın Resulü de yalnız Allah'a güvenmişti diye cevap verirsiniz. Bunu söyleyen bizlerin, gerçekten söylediğimizi hayatımıza geçirip, yalnız Allah'ın vahyi Kur'an'ı mı rehber alıyoruz? Bunu gönülden ve içten mi söylüyoruz, yoksa dilimizin alışkanlığından mı? Gelin kendi inancımızı, kimi ya da kimleri rehber edindiğimizi, ön yargılardan kurtulup sınayalım. Bakalım imanımızın gereğini, yerine getiriyor muyuz?

Bizler, Allah'ın sizleri Kur'an'dan sorumlu tutacağım hükmünü, çok fazla dikkate almadığımız ve göz ardı ettiğimiz için, bizlere yalnız Kur'an ile İslam yaşanmaz dediklerinde, onlara inanmış itiraz etmemişiz. Peki nelere, kimlere inanmış ve güvenmişiz? ALLAH'IN RESULÜNÜN ONAYINDAN GEÇMEYEN, HATTA HABERİ BİLE OLMAMA İHTİMALİ ÇOK YÜKSEK OLAN, VEFATINDAN EN AZ 200 YIL SONRA, BİRİLERİ TARAFINDAN YİNE RİVAYET YOLLA TOPLUMA ULAŞMIŞ SÖZLERİ/HADİSLERİ KAYDA ALMIŞ, RİVAYET YOLLA BİZLERE ULAŞMIŞ SÖZ/HADİSLERLE, TARİHİ KAYNAKLARDA GEÇEN OLAYLARIN YORUMLARIYLA, BİRDE MEZHEPLERİN FIKIH İNANCIYLA, İSLAM'I EN DOĞRU YAŞAYACAĞIMIZA İNANDIRILMIŞIZ. Hani bizler Kur'an'a iman etmiştik? Hani Kur'an'dan sorumluyduk, hani yalnız Allah Kur'an'ın ipine sarılın, sakın emin olmadığınız rivayet, sanı bilgilerin ardına düşmeyin diye uyarıyordu, ne oldu onlarca Allah'ın ayetlerinin hükmü?

Allah'ın Resulü Kur'an'da, ben sizleri yalnız Kur'an ile uyarma görevi aldım demiyor muydu? Demek ki Resul yalnız Kur'an'a iman etmiş ki, Kur'an ayetinde yalnız Kur'an ile sizleri uyardım diyor. Ne yazık ki bizler, Allah'ın ayetlerine gözlerimizi kapatmış, adeta onları UNUTURCASINA İslam'ı yaşadığımızı zannediyoruz. Unutmayalım lütfen, Allah ayetlerimi unutanları görmezden gelenleri, MAHŞER GÜNÜ BENDE ONLARI UNUTACAĞIM DİYOR. İSLAM DİNİ TARİHİ BİLGİLER VE RİVAYETLERLE ASLA YAŞANMAZ. ÇÜNKÜ TARİH KESİN BİLGİ DEĞİLDİR. YENİ BİR BULGU ORTAYA ÇIKAR VE TARİH KAYITLARI DEĞİŞİR. RİVAYETLERLE İSE DİN HİÇ YAŞANMAZ. DİN KUR'AN'DIR VE YALNIZ ONUNLA YAŞANIR. UNUTMAYALIM DİN ŞAKAYA GELMEZ.

Allah'ın Kitabı Kur'an'ı rehber edinen ve onun yolunu izleyen Müslümansak, KUR'AN'I ALLAH'IN İSTEDİĞİ GİBİ DİKKATLE ANLAYARAK, DÜŞÜNEREK VE AYETLERİ ÖZÜMSEYEREK OKUMUŞ OLMAMIZ GEREKİR. Bunu yapıyor muyuz? Cevabınızı duyar gibiyim. Ülkemizin yüzde 90'ı Kur'an'ı anladığı dilden bir kez bile okumamış olma ihtimali çok yüksek.  Bu durumda bizlerin Allah'ın rehberi Kur'an'ın yolunu izlediğimizi, onu rehber edindiğimizi asla söyleyemeyiz. Demek bizler Allah'ın çizdiği yoldan değil, edindiğimiz Velilerin ve güvendiğimiz kişilerin yolundan gidiyoruz. BAKIN GENEL ÇOĞUNLUĞUMUZUN DAHA BAŞTAN, İNANCIMIZI YANLIŞ VE HATALI YOLDAN YAŞADIĞIMIZ, ÇOK AÇIK ANLAŞILIYOR. Allah'ın Rehberinden habersiz, doğruluğundan asla emin olamayacağımız, insanların rivayet söylemleri ile imanını yaşayanlar, asla ben Allah'ın kitabını rehber edindim, onun yolunda gidiyorum diyemez. Daha doğrusu bunu söylemeye hakkı yoktur. Okulda aldığımız eğitimi düşünün lütfen, hangimiz o dersin kitabını bizzat okumadan, dersini çalışmadan, arkadaşının anlattıkları ile imtihana gireriz? Bakın bizler özel hayatımızda bile yapmadığımız mantık dışı bir yöntemi, EBEDİ HAYATIMIZ İNANCIMIZ, İMTİHANIMIZ İÇİN SORGUSUZ YAPABİLİYORUZ. Aklın ve mantığın kabul etmediği bu hatayı yapan, mahşer günü sonucuna da katlanmasını bilmelidir.

Bir inşaat yaparken, eğer atılması gereken ilk adımları önce atmayıp, farklı yerden başlarsak binayı yapmaya, o bine asla ayakta kalamaz. Ne yazık ki bizlerde imanımızın temellerini doğru atamadıysak, O iman kalplerimize asla yerleşmez. Tıpkı Kur'an'da örneği verilen, bedevilerin inancı gibi. Küçük bir çocuğu düşünün. Hangi ülkede doğmuşsa o lisanı, dili öğrenir ve o ülkenin kültürünü yaşar. Hala aramızda, Arap kıyafetlerini din zanneden kardeşlerimiz var. Ne yazık ki bizlerde imanımızı aynı yanlış yol ve yöntemle yaşıyoruz ve büyüklerimiz bize ne anlatmışsa, hiç sorgulamadan doğru diye yaşıyoruz. Allah tüm kullarını bu konuda uyarıyor ve diyor ki, ben sizleri tek bir ümmet yapmadım, farklı yarattım. AMA İNANCINIZI YAŞARKEN NE OLURSA OLSUN, BENİM SİZLERE YOL GÖSTERDİĞİM VAHYİME UYARAK, HAYATLARINIZI YAŞAYIN.

Bizler Kur'an'dan bu gerçekleri hiç tebliğ almadık, çünkü Kur'an'ı yani ALLAH'IN MESAJLARINI ANLAYARAK HİÇ OKUMADIK. DAHA DOĞRUSU ÖZELLİKLE OKUTMADILAR Kİ, ANLATILAN BATILI, ATALAR DİNİNİ GERÇEK DİN ZANNEDELİM. Sanırım bu yol ve yöntem bizlerin birazda işine gelmiş. Çünkü imtihana hazırlanmak, Kur'an'ı bir öğrenci misali anlayarak ve düşünerek okumak, anlamaya çalışmak yani biraz zaman harcamak, bu bize zor gelmiş olmalı ki, itirazda eden çok fazla olmamış. Evimize aldığımız elektronik cihaz bozulmasın diye, kullanma kılavuzunu okuyan bizler, geleceğimizin garantisi olan Kur'an'ı, bir kez bile anlayarak okumuyorsak, bizler bu dünyaya körü körüne bağlanmış, gerçeklerle yüzleşmek istemiyoruz demektir. Şöyle düşünmüşüz. Çok güvendiğim şu kişi bana âlim, veli, Allah dostu bir insan gibi görünüyor, o bana Kur'an'ı anlatsın, onun yolunu izlersem doğru yolda olurum düşüncesi, ne yazık ki İslam toplumlarını, Allah'ın yolundan saptırıp, TAĞUTLARIN VE DİNİ GEÇİM KAYNAĞI YAPANLARIN TUZAĞINA DÜŞÜRMÜŞ. Çok yakın geçmişte, Allah dostu diye inandıkları bir zalim menfaati, çıkarları için kendisine güvenenleri nasıl ülkesine, din kardeşlerine ihanet ettirdiğini gördük. Peki ders aldık mı? Hiç sanmıyorum.

Onların tuzağına düşenlerin, bu bataklıktan kurtulması da zaten mümkün olamaz. Çünkü bu kişiler, güçlerine güç katabilmek için kendilerine inanıp güvenenlere, SEN KUR'AN'I ANLAYAMAZSIN. SAKIN KUR'AN'IN TERCÜMESİNDEN OKUMA, GÜNAHA GİRERSİN DİYEREK, MÜSLÜMAN'IN ALLAH İLE BULUŞMASININ ÖNÜNE, YÜKSEK BİR DUVAR ÖRDÜLER. Allah'ın mesajları ile buluşamayanlar, Allah'a ve onun nurlu kitabına karşı atılan bu iftirayı araştırmadan, doğru kabul etmek zorunda kaldılar. BUNU SÖYLEYENDE, İNANANDA ALLAH'A ŞİRK KOŞTIUĞUNU, ASLA BU DÜNYADA ANLAYAMAYACAKTIR. Bu insanların Mahşer günüde, yüzleri simsiyah olanların safında olacağını unutmamalıdırlar.

Yaptığımız bu hatalardan, şunu çok açık anlıyoruz. Bizler üşengeçliğimizden ve aklımızı kullanmadığımızdan, KUR'AN'DAN HABERSİZ KALMIŞ, ALLAH'IN MESAJLARINI, UYARILARINI TEBLİĞ ALAMAMIŞIZ. DAHA DOĞRUSU, ALLAH'IN GERÇEKLERİ İLE YÜZLEŞMEKTEN KORKMUŞUZ. ÇOK DAHA KÖTÜSÜ DİN VE İMAN KONUSUNDA, YALNIZ ALLAH'A, ALLAH'IN KİTABINA GÜVENMEMİZ GEREKİRKEN, HİÇ BİR ŞEYDEN HABERSİZ, ADETA HEM KÖR HEM SAĞIRLAR GİBİ, NE SÖYLENİRSE DÜŞÜNMEDEN İNANMIŞIZ.

DAHA AÇIKÇASI BİZLER İSLAM'I YAŞARKEN, ALLAH'A DEĞİL, EDİNDİĞİMİZ VE GÜVENDİĞİMİZ VELİ, GAVS DEDİĞİMİZ KİŞİLERİN ANLATTIĞI, HATTA RESULE AİT OLDUĞU İDDİA EDİLEN, RİVAYET VE SANI SÖZLERE/HADİSLERE GÜVENİP,  İSLAM'I YAŞADIĞIMIZI ZANNEDİYORUZ.

SONUÇ ORTADA. NE SÖYLEDİĞİNİ, NEYE İNANDIĞINI VE İNANDIĞI DİNİN ALLAH'IN DİNİ OLDUĞUNDAN ASLA EMİN OLMAYAN, BİR TOPLUM OLDUK. Böyle bir toplumun Allah, dualarına karşılık verir mi? Artık bu topluma ne söylersen, onu din zannedecektir. Adeta hipnoz olmuş bir toplum gibi. Böyle bir toplum devenin sidiğinin bile şifa olduğuna inandırılmışsa, artık o toplum Allah'ın yolundan sapmış TAĞUTLARIN VE DİN TACİRLERİNİN YOLUNDAN GİDİYOR DEMEKTİR. Bu düzenin bozulmasını istemeyen cemaat ve tarikat liderlerinin yaşamına mal ve servetine şöyle bir bakın lütfen. Hiçbir mesleği olmayan, hayatlarında yaşamak için çalışmamış çaba göstermemiş, ama altlarında en lüks arabalarla gezen, en lüks evlerde oturanlar, yiyip içenler SİZE KUR'AN GERÇEKLERİNİ ANLATIP, KENDİLERİNDEN UZAKLAŞIP, YALNIZ ALLAH'I VELİ EDİNİP, YALNIZ KUR'AN'A SARILMANIZI İSTERLERMİ? Elbette istemezler. Onlardan ayrılmamanız için, Allah'a bile şirk koşmaktan korkmayanlar, bizleri aldatmak için şunu dahi söyleyebiliyorlar.

Allah güvenilecek VELİNİZ yalnız benim. Şefaat tümden bana aittir, hiçbir şefaatin olmadığı O günden sakının diye uyardığı ve sizlere gönderdiğim yalnız Kur'an'a sarılın dediği halde, kendilerini VELİ, GAVS, ÂLİM ilan edenler şeyhimiz, gavsımız bizleri mahşer günü şefaatiyle onurlandıracak, bizlere yardım edecek demiyorlar mı? Hatta kendisinden başka Veli edinmemizi yasaklayan Allah'a inat, VELİSİ OLMAYANIN VELİSİ ŞEYTANDIR DİYEREK, BU KİŞİLER MÜRİTLERİNİ ALLAH İLE ALDATMIYORLAR MI? Hâlbuki Allah İslam dininde ruhban sınıfının olmadığını, her insanın bizzat elde Kur'an Allah ile baş başa olduğunu açıkça söylediği halde, ne yazık ki gözler perdeli, gönüller mühürlü olunca, bu gerçekler fark edilmiyor.

Üzgünüm yaşanan İslam, Allah'ın yolundan öyle sapmış ki, bazı kişilere o sapkınlığı anlatmak, gerçekleri görmesini sağlamak, neredeyse mümkün değil. Ama her Müslümana düşen hiç yılmadan, batılın ve rivayetlerin etkisinden uzak, YALNIZ ALLAH'A ONUN KİTABI KUR'AN'A GÜVENİP, ONUN VAHYİ İLE TÜM İNSANLARI UYARMAK, KUR'AN'A DAVET ETMEK OLMALIDIR. Dilerim bu davete icabet eden, yalnız Allah'ın ipine sarılan ve yalnız ALLAH'A GÜVENEN doğruların, gerçeklerin arayışında olan, Allah'ın halis kulları arasında oluruz.

Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK

Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/
5
Din Bilgisi / KUR’AN’IN UYARDIĞI TAĞUT GERÇE...
Son İleti Gönderen halukgta - 17 Eylül , 2023, 12:16:12
Değerli dostlarım, bu makalemde sizlerin, Maide suresi 60. Ayetinde, Allah'ın bizleri uyarıp, dikkatimizi çekmeye çalıştığı, bizlerinde günümüzde aynı hataları yaptığı, çok önemli bir ayeti hatırlatmak ve sizlerin bu ayet üzerinde, Kur'an bütünlüğünde düşünmenize vesile olmak istiyorum. Önce ayeti yazalım.

Maide 60: DE Kİ: "ALLAH KATINDA YERİ BUNDAN DAHA (FECİ OLAN ASIL) KÖTÜLÜĞÜ SİZE BİLDİREYİM Mİ? ALLAH'IN LANETLEDİĞİ VE GAZAP ETTİĞİ, ARALARINDAN (AHLAKEN ÂDETA) MAYMUNLAR, DOMUZ (GİBİ OLAN)LAR VE TAĞUT (AZGIN) DENEN MÜŞRİKLER VAR YA, YERİ EN KÖTÜ OLAN VE DOĞRU YOLDAN TAMAMEN SAPANLAR İŞTE BUNLARDIR." (Mehmet Okuyan)

Allah'ın kızdığı ve affetmeyeceği, mahşer günüde şiddetle cezalandıracağı kullarının, kimler olduğunu bizlere şimdiden bildiriyor. Bu konu ile ilgili ayette verdiği örneklerde, çok ilginç ve düşündürücüdür. Ayetin ilk cümlesinden başlayalım. Allah Resulüne, kullarımı şunları söyle diyerek, bakın ne diyor. Allah'ın katında en büyük günahı, sizlere haber vereyim mi diyor. Demek ki bu konu, çok ama çok önemli. Bir Müslüman bu uyarıyı dikkate almazsa, hesap günü örneğini verdiği hayvanlar gibi olur diyor.

Bakın Allah'ın lanetlediği, cezalandıracağı, affetmeyeceği kullarının nasıl bir hata yaptığından bahsediyor. ÖNCE ŞUNU HATIRLATMAK İSTERİM. SAYDIĞI YANLIŞLARI YAPANLARIN TAMAMI, ALLAH'A İMAN ETTİĞİNİ SÖYLEYEN İNSANLAR. Bu yanlışı yapanlar Müşrikler. Müşrik olabilmek için önce iman edeceksin, daha sonrada bu imanın gereklerini yerine getirmeyerek, Müşrik olacaksın. Bu ayetin çok önemli uyarısını, bu düşüncenin ışığında lütfen anlamaya çalışalım. Allah'ın lanetlediği O kullarını Allah, MAYMUNLARA VE DOMUZLARA benzetiyor. Bu benzetmeyi Allah'ın neden yaptığını, bu hayvanların yaşantısını, davranışlarını düşünerek, doğru anlayalım ki, bu insanlara Allah'ın nasıl çok kızdığını ve mahşer günü çok çetin cezalandıracağını da, doğru anlayabilelim.

Allah benzetme yaparak maymuna, domuza benzettiği kullarının yaptığı O büyük hatalarını da ayette açıklıyor ve diyor ki, ONLAR TAĞUTUN PEŞİ SIRA GİDENLERDİR. Yani iman ettiklerini söyledikleri halde, imanlarının gereğini yerine getirmeyip YALNIZ ALLAH'A KUL OLMAYAN, ONUN YANINDA AZMIŞ, SINIRI AŞMIŞ İNSANLARIN ARDI SIRA GİDİP, ONLARA ADETA KUL OLMUŞLARDIR DİYOR. Ayetin sonunda, doğru yolda giderken, Allah'ın çizdiği sınırların dışına çıkarak, TAĞUTUN sözlerine kanarak yoldan sapanlar, ALLAH'IN LANETLEDİĞİ İNSANLARDIR, DİYEDE SON NOKTAYI KOYUYOR.

Günümüzde aynı yanlışları yapan bazı kardeşlerimize bu ve benzeri ayetleri kendilerine hatırlattığımızda, üstlerine hiç alınmadan, bu ayetler Kitap Ehline hitap ediyor bize değil diyebiliyorlar. HÂLBUKİ KUR'AN'IN TAMAMI ZATEN, KİTAP EHLİNİN YAPTIĞI YANLIŞLARA ÖRNEK VERİP, BİZLERİNDE AYNI HATAYA DÜŞMEMİZİ ENGELLEMEK ADINA KUR'AN'DA BAHSEDİLMİŞTİR. Allah Kur'an'da iman ettiğini söyleyenler için, Yusuf 106. ayetinde ne diyordu hatırlayalım. "ONLARIN ÇOĞU ANCAK, ORTAK KOŞARAK ALLAH'A İMAN EDERLER." Allah işte böyle kullarına, Tağut'un ardı sıra gidenlerdir diyor. Hatırlatırım Allah, şirk dışında her kulunun günahını, affedebileceği müjdesini veriyor. Eğer bizler, Allah'ın tek elinde olan bir yetkisini, gücünü, yaratılmış bir beşere de vermeye çalışıyorsak, Allah'a şirk koşuyor ve O kişiyi Allah'ın yanında İlahlaştırmış oluyoruz. Lütfen bu hatayı yapmayalım. Şunu da unutmayalım, GÜCÜ ELİNDE BULUNDURAN YETKİLİDİR, İLAHTIR. ONUN İÇİN ALLAH, HÜKMÜME HİÇ KİMSEYİ ORTAK ETMEM DİYOR.

Sizlere günümüzde, Kur'an'ın verdiği örneklerden yola çıkarak, tağutun kimler olabileceğini ve bizlerin bu hatayı yapıp yamadığımızı anlayabilmemiz için, birkaç örnek vermek istiyorum. TAĞUT İMAN EDENLERİ KENDİLERİNE BAĞLAMAYA ÇALIŞAN, KENDİSİNİN VELİ, GAVS, ALİM, ALLAH DOSTU OLDUĞUNA İNANDIRANDIR. ONLARI ALLAH İLE ALDATAN, KENDİSİNİN ALLAH'IN KATINDA ŞEFAATÇİ OLDUĞUNA İNANDIRIP, ALLAH'IN YANINDA KENDİSİNE DE KULLUK ETTİKLERİNDE, ONLARA HEM BU DÜNYADA, HEM DE MAHŞER GÜNÜNDE, YARDIM-ŞEFAAT EDECEĞİNİ SÖYLEYEN KİŞİLERDİR. HALBUKİ ALLAH YALNIZ BANA KULLUK EDİN, YALNIZ BENDEN YARDIM DİLEYİN, SAKIN BENDEN BAŞKA VELİLER EDİNİP, ONLARDAN ŞEFAAT-YARDIM BEKLEMEYİN, ÇÜNKÜ ŞEFAAT TÜMDEN BANA AİTTİR DEMİYOR MUYDU? Bakın Kitap Ehlinin yaptığı bu hatayı Allah ayetinde, nasıl apaçık bizlere anlatıyor ki aynı hatayı bizlerde yapmayalım.

Nisa 60: SANA İNDİRİLENE VE SENDEN ÖNCE İNDİRİLENLERE İNANDIKLARINI İLERİ SÜRENLERİ, GÖRMEDİN Mİ? TÂĞUT'A İNANMAMALARI KENDİLERİNE EMROLUNDUĞU HALDE, TÂĞUT'UN ÖNÜNDE MUHAKEMELEŞMEK İSTİYORLAR. HÂLBUKİ ŞEYTAN ONLARI BÜSBÜTÜN SAPTIRMAK İSTİYOR.  (Diyanet vakfı meali)

Sanırım bu ayet, TAĞUT sözüyle kimlerden bahsettiğini ve ne amaçla söylediğini çok güzel anlatıyor. Ayetin özüne ve nasıl bir ders almamız gerektiğine gelince. Allah, İman ettiğini söyleyen kullarıma ben, Resuller aracılığıyla, TAĞUT konusunda uyardığım halde, kullarım bu sözümü, uyarımı dikkate almayıp, atalarının batıl ve sanı inançlarını yaşayabilmek için, UYARDIĞIM AYETLERİMİ GÖRMEZDEN GELDİLER, UNUTMUŞ GİBİ DAVRANDILAR DİYOR. ÇOK DAHA İLGİNCİ, BENİM VERDİĞİM HÜKÜMLERLE, BENİM ŞERİATIMA, KANUNLARIMA UYARAK KARARLAR VERMELERİ GEREKİRKEN, ALLAH'IN KUR'AN'DA KOYDUĞU SINIRLARI AŞARAK, İNSANLARI ALLAH İLE ALDATANLARIN HÜKÜM VE BATIL KANUNLARI İLE YAŞAMAYI SEÇTİKLERİ, ÇOK DİKKAT ÇEKİCİ BİR ÖRNEKLE ANLATILIYOR.

Ne yazık ki bizler günümüzde, Allah'ın Kur'an'da emrettiği açıklama yaptığı, hatta sorumlu tuttuğu Kur'an'ın sınırlarını yeterli görmeyip aşarak, kendimize TAĞUTLAR edindik. Çünkü Tağut insanları kendilerine bağlayabilmek için, sen Kur'an'dan anlayamazsın, Kur'an'da her bilgi detaylı yok türünden yalanlarla, insanları kandırır. Onların hükümleri ile muhakeme edilmemiz gerektiğine inandırırlar. Allah Kur'an'da ne emrediyorsa TAM TERSİNİ, EDİNDİKLERİ VE GÜVENDİKLERİ TAĞUTLAR, ONLARA DİNİN EMRİ DİYE ÖĞRETTİLER.  Hatta bu TAĞUTLAR onlara, YALNIZ KUR'AN İLE İSLAM'I YAŞAYAMAZSINIZ DİYEREK, ALLAH'IN SINIRLARINI AŞIP, İSLAM'IN-KUR'AN'IN DAİRESİ DIŞINA ÇIKMALARINI SAĞLIYORLAR. Allah açıkça sakın Kur'an'ın sınırlarını aşmayın, yalnız Kur'an'ın ipine sarılın diye uyardığı halde, Allah'a değil TAĞUTLARIN öğretilerine inanmayı, daha uygun görüyorlar.

Lütfen şunu unutmayalım. ALLAH'IN KUR'AN'DA KOYDUĞU SINIRLARI AŞMANIZA NEDEN OLAN, HER TÜRLÜ BİLGİ, RİVAYET, SÖZ-HADİS, BİZLERİ TAĞUTLARIN KUCAĞINA DOĞRU GÖTÜRÜR. KUR'AN'IN KOYDUĞU SINIRLARI TANIYAN, AŞMAYAN VE YALNIZ KUR'AN'A SARILAN İSE TAĞUTLARDAN UZAK KALIR. BÖYLECE ALLAH'IN HALİS KULLARI ARASINDA OLUR.

"TAĞUT'TAN, ONA KULLUK ETMEKTEN KAÇINAN VE İÇTENLİKLE ALLAH'A YÖNELENLER İÇİN MÜJDE VARDIR. O HÂLDE, KULLARIMI MÜJDELE!" (Zümer 17)

"KENDİLERİNE VAHİYDEN BİR PAY VERİLENLERİ GÖRMÜYOR MUSUN? (ALLAH'IN KELÂMINA SIRT DÖNÜP) HURAFEYE, TAĞUTA PUTLAŞTIRILMIŞ AZGINLARA İNANIYORLAR VE MÜŞRİKLERİN MÜMİNLERDEN DAHA DOĞRU BİR YOLDA OLDUĞUNU İDDİA EDİYORLAR." (Nisa 51)

Tekrar hatırlatmak isterim. MÜŞRİK, Allah'a iman ettiği halde, Allah'ın tek elinde olduğu yetkileri, güvendiği Veli, âlim, Allah dostu dediği kişilere vererek, adeta onları Allah'ın yanında İlahlaştıranlara Allah, MÜŞRİK oldular diyor. DİLERİM KUR'AN GERÇEKLERİNİN FARKINDA OLAN, ALLAH'IN AZINLIK HALİS KULLARI ARASINDA OLURUZ. ATALARIMIZIN RİVAYET VE SANI İNANCINI İNATLA YAŞAYABİLMEK İÇİN, ALLAH'IN BAZI AYETLERİNİ GÖRMEZDEN GELİP UNUTURCASINA YAŞAYANLAR, BU GERÇEKLERİ ASLA GÖREMİYECEKLERDİR. ÇÜNKÜ ALLAH ONLARIN GÖZLERİNE PERDE ÇEKERİM, KULAKLARINI VE KALPLERİNİ MÜHÜRLERİM DİYOR.

Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/
6
Din Bilgisi / TAHA SURESİ 123-124-125-126. A...
Son İleti Gönderen halukgta - 14 Eylül , 2023, 10:39:41
Bu makalemde sizlere, çok önemli bazı ayetleri hatırlatmak istiyorum. Rabbimiz biz kullarına, önemli bir uyarısını Kur'an, Hz. Âdem örneğinden yola çıkarak, öyle bir örnekle anlatıyor ki, zerre kadar aklını kullanan, günümüzde yaşanan İslam toplumunun neden YOKLUK, ADALETTEN UZAK, ACI VE KEDER İÇİNDE OLDUĞUNU bizlerin gözlerimizin önüne adeta seriyor. Lütfen Allah'ın bu uyarısını, ulaşabildiğimiz tüm kardeşlerimize hatırlatalım ki, İslam'ı yaşarken yaptığımız O büyük yanlışımızı, emanetimizi teslim etmeden önce farkına varalım, hatamızdan dönelim. Bu makalemde sizlere Allah'ın Taha suresi 123 ve devamındaki ayetlerde bizleri, nasıl uyarıyor onu hatırlatmaya çalışacağım. Önce ayeti yazalım.

Taha 123: (Allah) ŞÖYLE DEMİŞTİ: "BİRBİRİNİZE DÜŞMAN OLARAK HEPİNİZ ORADAN (BAHÇEDEN) İNİN! ARTIK BENDEN SİZE BİR HİDAYET GELDİĞİNDE, KİM HİDAYETİME UYARSA SAPMAYACAK VE SIKINTI ÇEKMEYECEKTİR. (Mehmet Okuyan meali)

Bakın Allah bizleri uyarıya,  Hz. Âdemden başlıyor ve onun yaptığı bir yanlışı örnek veriyor. Biliyorsunuz Hz. Âdem ve eşi cennet bahçesinde, Allah'ın bir uyarısına uymayarak bir hata yapıyor ve Allah bu hatalarının sonucunda cennet bahçesinden çıkartıyordu. Lütfen bu örnek üzerinde dikkatle düşünelim. Bu örnekte Allah bir hüküm veriyor, yasak koyuyor ve o yasak göz ardı edilerek, hükmün dışına çıkılıyor. Yazdığım ve devamında yazacağım ayetleri de lütfen, bu merkezde anlamaya çalışalım. Şimdide yazdığım ayetin devamına bakalım.

 "HER KİM DE BENİM ZİKRİMDEN YÜZ ÇEVİRİRSE, MUTLAKA ONA DAR BİR GEÇİM VARDIR. BİR DE ONU KIYAMET GÜNÜNDE KÖR OLARAK HAŞREDERİZ." (TAHA 124)

Bakın Allah bu uyarıyı, aslında genel anlamda yapıyor bizlere. Ama bu ayeti, bir öncesi ayetle de bağlantılı anlamalıyız ki doğru anlayabilelim. Demek ki ilk, Hz. Âdem ve eşi bu uyarıya muhatap. Allah her kim benim zikrimden yani vahyimden, ayetlerimden, verdiğim hükümlerimden yüz çevirirse, ona dar bir geçim yani fakirlik, yoksulluk veririm diyor. En sonunda da vahyimi, mesajımı görmezden gelip ve böylece yüz çevirirse yani batıl ve hurafeye inanırsa, KIYAMET GÜNÜNDE ONU KÖR OLARAK HAŞREDERİZ DİYOR. Sizlere sormak isterim, hangimiz mahşer günü kör olarak haşredilmek, tekrar canlanmak ister? EĞER İSTEMİYORSAK, ATALARININ RİVAYET İNANÇLARINA DEĞİL, ALLAH'IN BU UYARILARINA LÜTFEN KULAK VERELİM.

Taha suresi 124. Ayeti okuyan bazı kardeşlerimiz, bu ayet kâfirler inkârcılar içindir, bizler Kur'an'a yani Allah'ın zikrine iman ettik diyorlar. Hâlbuki örnek verilen bu uyarıya lütfen dikkat ediniz. Hz. Âdem ve eşi Allah'a iman etmiyor muydu? Elbette ediyordu. Peki nasıl bir günah işlemişti de Allah, cennet bahçesinden onları uzaklaştırmıştı, işte bunu anlamak istemeyenler, BU BÜYÜK HATAYI BİZZAT YAŞAMAKTAN, ASLA KURTULAMAZLAR. BU UYARILAR, HİÇ İMAN ETMEYENLERE DEĞİL, KENDİLERİNİN ALLAH'A İMAN ETTİĞİNİ SÖYLEYENLERE HİTABEN VERİLEN UYARI ÖRNEKLERİDİR. Bu konuyu çok daha net anlayabilmemiz için, ayetin devamını da okuyalım.

Taha 125: O DA ŞÖYLE DER: "RABBİM! DÜNYADA GÖREN BİR KİMSE OLDUĞUM HÂLDE, NİÇİN BENİ KÖR OLARAK HAŞRETTİN?" (Diyanet meali)

Taha 126: ALLAH, "EVET, ÖYLE. AYETLERİMİZ SANA GELDİ DE SEN ONLARI UNUTTUN. AYNI ŞEKİLDE BUGÜN DE SEN UNUTULUYORSUN" DER. (Diyanet meali)

Hatırlarsanız 124. Ayetinde, Allah,  ZİKRİMDEN yani vahyimden yüz çevirenleri, kıyamet günü kör olarak hasrederim diyordu. Devamında yani 125. Ayetinde de Allah konuya açıklık getirip, MAHŞER GÜNÜNÜ ADETA KARŞIMIZA GETİRİP, İBRET ALMAMIZI İSTİYOR ve ne diyor? Allah kör olarak haşredilenlerin itirazlarına karşı, bakın ne söyleyeceğini, şimdiden bizlere bildiriyor ki, O büyük hatayı bizlerde yapmayalım. "RABBİM! DÜNYADA GÖREN BİR KİMSE OLDUĞUM HÂLDE, NİÇİN BENİ KÖR OLARAK HAŞRETTİN?" Bakın kör olarak haşredilenler yani tekrar canlandırılanlar, BİZ DÜNYADA GERÇEKLERİ GÖREN YANİ İMAN EDENLERDENDİK, NEDEN BİZİ BÖYLE YARATTIN DİYECEKLER. Buradan da şunu çok açık anlıyoruz.  Bu cezaya layık olanlar, iman ettiğini söyleyenler ama bu iman edenler, Kur'an'ın Yusuf suresi 106. Ayetinde örnek verdiği kişiler. Ne diyordu Allah bu ayetinde? "ONLARIN ÇOĞU ALLAH'A ANCAK, ORTAK KOŞARAK İNANIRLAR." İşte Allah böyle kullarım, benim vahyimle yani gönderdiğim kitap Kur'an ile yetinmeyip, hatta onca ayetimi görmezden gelip uyarılarımı dinlemeyip atalarının batıl, rivayet ve sanı inançları için, bu bilgiler olmadan yalnız Kur'an ile İslam yaşanmaz diyerek, Kur'an'ın önüne rivayetleri koyarak yaşayanlar, KUR'AN'DAN YÜZ ÇEVİRMİŞ, GÖRMEZDEN GELMİŞLERDİR. MAHŞER GÜNÜ BUNLARI, KÖR OLARAK HAŞREDECEĞİM DİYOR ALLAH.

Kur'an'a iman ettiğimizi söylediğimiz halde, Kur'an'dan nasıl yüz çevrilir, görmezden gelinir onu anlamaya devam edelim. Allah birçok ayetinde şefaat tümden bana aittir, hiçbir şefaatin olmadığı o günden sakının dediği halde, nasıl olurda Allah'ın dışından şefaatçiler olduğuna inanırız. Hâlbuki Zümer suresi 43. Ayetinde Allah, çok net kesin bir örnekle ne diyordu hatırlayalım. "YOKSA ALLAH'TAN BAŞKA ŞEFAATÇİLER Mİ EDİNDİLER? DE Kİ: "HİÇBİR ŞEYE GÜÇLERİ YETMESE VE DÜŞÜNEMİYOR OLSALAR DA MI?" Bunca açık ayetleri görmezden gelip, yüz çevirip bazı ayetleri tahrif ederek, anlamını saptırıp diğer ayetlerle çelişmesini önemsemeyerek, bakın Allah bu ayetinde bazı VELİ kişilere de şefaat yetkisi vermiştir diye inanıyorsa, İŞTE BUNLAR ALLAH'IN ZİKRİNDEN YÜZ ÇEVİRMİŞ, GÖZ ARDI ETMİŞ VE BÖYLECE, ALLAH'A ŞİRK KOŞARAK İMAN EDENLERİN SAFINDA OLMUŞ DEMEKTİR. Allah bunu yapanları asla affetmem diyor.

Taha suresi 126. Ayetinde, bu konuya çok daha net açıklama getiriyor Rabbimiz.  Biz iman etmiştik, neden bizi kör haşrettin diye soranlara verdiği cevap, adeta bizlerin günümüzde yaptığımız yanlışlarımıza cevap veriyor ve bakın ne diyor. "ALLAH "EVET, ÖYLE. AYETLERİMİZ SANA GELDİ DE SEN ONLARI UNUTTUN." Bakın inkâr ettin demiyor, UNUTTUN diyor. Şükürler olsun Rabbimize, aklını kullanana nede güzel örnekler veriyor şimdiden bizlere. Allah bu hatayı yapan kullarına açıklama getiriyor. Sen iman ettiğini zannettin,  ama iman kalbine yerleşmemişti. Çünkü benim vahyimi ciddiye almadın, onu kendine yol gösterici rehber olarak yeterli görmedin. Sakın emin olmadığın rivayet ve sanı bilgilerin ardına düşme, sana gönderdiğim vahyimin ipine sarıl, sana Kur'an yetecektir, çünkü sizleri Kur'an'dan/vahyimden sorumlu tutacağım dediğim halde, benim uyarılarımı ciddiye almayıp, benden başka edindiğin VELİLERİN sözlerine güvenip inandın, böylece BENİM VAHYİMİ, UNUTTUN HATATINDAN ÇIKARDIN diye Rabbimiz uyarıyor. YAŞADIĞIN İMTİHANINI, BENİM VAHYİMLE YAŞAMADIĞIN İÇİN, BENDE SENİ HUZURUMA GELDİĞİNDE UNUTTUM, YARDIM ETMİYORUM DİYOR. Zikir ehli Kur'an'ın diğer ayetlerinden, şu uyarıyı da almış olması gerekir. Güvendiğiniz veli edindiğiniz, size yardımcı olacağınızı zannettiğiniz o kişiler, hadi sizlere bu gün yardım etsin bakalım diye uyardığını da, sanırım hatırlamışsınızdır.

Değerli dostlarım.  Günümüz İslam toplumunun içler acısı halinin nedenlerini, çok açık anlatan bu uyarıları, lütfen dikkate alalım. Allah iman ettiğini söyledikleri halde, Allah'ın zikrini ikinci plana atarak yani UNUTARAK, yada unutmuş gibi yaşayarak, atalarından intikal eden rivayet ve sanı sözler/hadislerle inancını yaşayanları, bende unuturum, onlara dar yani fakir, yoksul bir geçim veririm diyor. BİR BAŞKA DEYİŞLE ONLARIN DUALARINA, KARŞILIK VERMEM YARDIM ETMEM DİYOR RABBİMİZ.

Dilerim Kur'an gerçeklerinin farkına varan, Allah'ın berisinden veliler, gavslar, efendiler edinmeden yalnız Allah'ın ipine sarılan, ALLAH'IN ZİKRİ KUR'AN İÇİN, KUR'AN ÖZET BİLGİLER VERİR, RESULÜN RİVAYET HADİSLERİ VE FIKIH OLMASAYDI, KUR'AN KAPALI KALIR ANLAŞILMAZDI DEMEDEN, YALNIZ ALLAH'IN İPİNE SARILAN, ALLAH'IN HALİS KULLARINDAN OLURUZ.

Hatırlatmak isterim. Bu sözleri söyleyen ve bu hataları yapanlar, ALLAH'IN ZİKRİNDEN YÜZ ÇEVİRİP batılı, Kur'an'ın önüne geçirip, ALLAH'IN AYETLERİNİ UNUTANLARDIR.

Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/
7
Gangaur Realtech is a professionally managed organisation specializing in real estate services where integrated services are provided by professionals to its clients seeking increased value by owning, occupying or investing in real estate.   ketone monitor
8
Doğumdan Sonra Bebekle İlgili Konular / Ynt: BEBEĞİM AZ BALGAM KUSTU
Son İleti Gönderen Eastojamson - 09 Eylül , 2023, 18:34:12
i am for the first time here. I found this board and I in finding It truly helpful & it helped me out a lot. I hope to present something back and help others such as you helped me.   Zonnepanelen Dessel
9
Doğumdan Sonra Bebekle İlgili Konular / Ynt: BEBEĞİM AZ BALGAM KUSTU
Son İleti Gönderen Eastojamson - 09 Eylül , 2023, 18:33:13
Your site is truly cool and this is an extraordinary moving article.   Zonnepanelen Grimbergen
10
Doğumdan Sonra Bebekle İlgili Konular / Ynt: BEBEĞİM AZ BALGAM KUSTU
Son İleti Gönderen Eastojamson - 09 Eylül , 2023, 18:30:37
This is such a great resource that you are providing and you give it away for free.   Zonnepanelen Duffel
Sayfa1 2 3 4 5 6 7 8 9 10