22 Mayıs , 2024, 06:05:42

Haberler:

www.herseyibilen.co Durma! Merak ettiğin her konuda her soruyu sen de sor!


Show posts

This section allows you to view all posts made by this member. Note that you can only see posts made in areas you currently have access to.

Topics - ஐƸ̵̡Ӝ̵̨̄ƷeFSuNLuƸ̵̡Ӝ̵̨̄Ʒஐ

21
Sizin Seçtikleriniz / Bankayı şaşırtan imza
18 Aralık , 2009, 03:49:35

Bankayı şaşırtan imza

Rusya'da bir bankaya kredi için başvuran 34 yaşındaki Vladimir Kirlov'un bu talebi ilginç (!) imzası nedeniyle reddedildi

Zira, bankaya başvuran Kirlov'un belgelerinin üzerindeki imzası gülen surat şeklindeydi.
Banka yetkilileri bu imzayla kredi veremeyeceklerini belirtti.

Kirlov ise, "Pasaportumda ve kimlik kartımda bu imza kabul edilmişken, bankanın kabul etmemesini anlamıyorum" diye şaşkınlığını dile getirdi.
Adı açıklanmayan bankanın sözcüsü Oleg Pavloviç ise "Bir gülen surat çizimdir, imza değildir" açıklamasını yaptı.
22
Salatalar - Mezeler / kaşarlı kaşık salatası
08 Aralık , 2009, 03:13:23
bu bana özgü bi tarifdir damak tadıma güvendiğim için yazıyorum tarifimi
maydanoz
morul
kurusogan
yeşilsogan
domates
salatalık
kaşar
turp
vs..
arkadaşlar önce malzemeleri çok küçük dogruyoruz daha sonra kaşarı rendeleyip üzerine koyup nar ekşisini sirkesini limon suyunu seytin yagını koyup güzelce harmanlayıp saklama kabına koyup agzını kapatıp 1 saat dilendirdikten sonra servis ediyorum çok güzel oluyor afiye olsun
23
Çorbalar / cadı çorbası
08 Aralık , 2009, 03:06:55
kızlar başka yerde görmedim sizler belkim başka isimle duymuşsunuzdur bu tarifi
malzemelerim
evde bulunan herşey:D
1 tatlı kaşıgı mercimek
1tatlı kaşıgı bulgur
1 tatlı kaşıgı pirinç
1 tatlı kaşıgı tel şehriye
1 tatlı kaşıgı aşlık
1 çorba kaşıgı nohut
1 çorba kaşıgı kuru fasulye
1 patates
2 domates
2 biber
1 kuru sogan
istege göre baharat çeşitleri zevke göre degişiyor
şöle yapıyorumm soganı biberi ince dograyıp yagda kavurdukdan sonra dogradıgım domatesi ilave ettikten sonra salça koyup küp küp dogradıgım patatesleri ilave edip 1 litre kaynar suyu tencere koyuyorum daha sonra 1 tatlı kaşıgı ve çorba kaşıgı hazırladıgım tahıl çeşitlerini ilave ediyorum daha sonra ayrı bi tencerede kavurdugum tere yagının üstüne sevdiğim reyhan kırmızı pul biber nane az kızartıop diğer kaynayan tencveredki harcıma koyuyorum pişene kadar kontrol edip sıcak yada ılık servis ediyorum çok güzel bi tat ortaya çıkıyor tavsiye ederi arkadaşlar kış aylarında yaptıgım çorba  :icon_thumright:
24
Hobilerimiz / silkroadonline
07 Aralık , 2009, 20:58:12
benim en büyük hobim silkroadonline oynamak charı bota koyuyorum ardından diğer habimi yapıyorum örgü örmek tabi asyadan fırsat buldukça kızlar oynayan varmı benden başka merak ettim oynayanlar bilir çok zevkli ve güzel bi oyundur  :occasion5: :occasion5: :occasion5:
25
Protesto / şehitlerimiz!!
07 Aralık , 2009, 19:38:35
TOKAT REŞADİYEDE ÖLEN 7 ŞEHİTİMİZE ALLAHTAN RAHMET YAKINLARINA BAŞSAGLIGI DİLİYORUM 3 YARALI ASKESİMİZEDE ACİL ŞİFALAR DİLİYORUM

KAHROLSUN PKKK :cussing: :cussing: :cussing: :cussing:
26
edaaa yakında siteye girdiğinde seni tanıyamayacaz  gız günlük degişiyo nickini nerdeyse bi oylama yapalımda  hangisi daha çok istenirse onu kullanırsın artık  :ehi: :ehi: yazıyorum

balböcüğü

gurbetkuşu

küçüğüm

edam


ben balböcüğü olarak tanıdım  böcüm olarak kalsın diyorum  :icon_thumright:


not^^^seçilsin konuyu silecem^^

27









HERKESE İYİ BAYRAMLAR DİLEGİYLE  ♥ Kurban Bayramınız kutlu, yüreğiniz umutlu, umutlarınız atlı, sevdanız kanatlı, mutluluğunuz katlı, sofranız tatlı, mekânınız tahtlı, ömrünüz bahtlı olsun...   ♥ Küskünlerin barıştığı, sevenlerin bir araya geldiği, rahmet ve şefkat dolu günlerin en değerlilerinden olan Kurban Bayramınız kutlu olsun.

:opucuk: :opucuk: :opucuk:
28
isminizi yazın resminiz çizilsin başlıkdanda anlayacagınız gibi tek yapmanız gerekn isminizi yazmak çok eglenceli kolay gelsin ben yaptım bana çirkin bi şey çıkdı bakayım sizde ne çıkacak  :toothy10: :toothy10:          http://www.sketchswap.com/       ......................................................................... linki tıkladıktan sonra sketch swap olan yere fareyle kendin yada başkasının adını yazıyosun yazdıkdan sonrada  alt kısında submitdrawing yazan yeri tıklıyoruz resim geliyo    linki tıkladıkdan sonra sayfayı büyütünüz   
29
                                   
30
İlişkiler / ilginç şeyler
09 Kasım , 2009, 22:02:07
1. Suudi Arabistan´da bir kadın kocasına kahve yapmazsa bu boşanma nedenidir.

2. Bir köpekbalığı 100 milyon damla deniz suyu içindeki bir damla kanı hissedebilir.

3. Bır fare bir deveye oranla daha uzun sure susuzluğa dayanabilir.

4. insan midesi 2 haftada bir iç zarını yenilemek zorundadır aksi halde kendi kendini sindirir.

5. i harfinin üzerindeki noktaya ingilizler "Dedikodu" derler.

6. Bir bardak taze şampanyanın içine bir kuru üzüm atarsanız üzüm asansör gibi bardağın altından üstüne üstünden altına sürekli dolaşır.

7. Eğer ağzımıza attığımız bir şeye tükürüğümüz değmese onun tadını anlayamayız.

8. Erkek Peygamber Devesi dişinin kokusunu 7 mil öteden duyabilir.

9. George Washington evinin bahçesinde marijuana yetiştirirdi.

10 Zürafa kulağını 53 santim uzunluğundaki dili ile temizler.

11. Her insanın dilinin izi de parmak izi gibi farklıdır.

12. Tarihi fılm Ben Hur´da çekim ekibinin farketmediği kırmızı bir otomobil görünür.

13. Einstein 9 yaşına kadar düzgün konuşamamıştır. Ailesı onun özürlü olduğunu düşünmüştür.

14. Hergün doğan çocukların ortalama 12´si yanlış anne babaya verilmektedir.

15. Kağıt para sanıldığı gibi kağıttan değil pamuktan yapılır.1950´den önce kenevir, ağaç kabuğu ve marijuana yaprağı kullanılarak yapılırdı.

16. Çikolatanın köpekleri öldürdüğü doğrudur. Onların kalbine ve sinir sistemine zarar verir. Yarım kilo kadar çıkolata küçük bir köpeği öldürebilir.

17. Birçok ruj çeşidi balık pulu içerir.

18. Katil balinalar köpek balıklarının midesine alttan torpil gibi vurarak onları öldürür.

19. Donald Duck çizgi fılmleri Finlandiya´da yasaklanmıştır. Nedeni kahramanların don giymemesidir.

20. Ketçap 1830´lu yıllarda ilaç olarak satılırdı.

31
Sizin Seçtikleriniz / karpuzz:)
09 Kasım , 2009, 21:55:42
Bu karpuzları görenler gözlerine inanamıyor. Her biri zeytin kadar küçük ama fiyatı "büyük"

Güney Amerika'da bir ormanda keşfedildiler. Holandalı bir meraklı onları ülkesinde yetiştirmeyi başardı. Şimdi Avrupa'da piyasaya çıktı. İngiltere'de de dün piyasaya çıkan "Pepquino" adlı bu minik karpuzlar, görenleri şaşırttı. Tadını merak edenler, 250 gramına 10 sterlin ödeyerek meraklarını giderdi.Bir zeytinden biraz daha irice olan ortalama 3 santimlik "Pepquinolar", salatalık tadında ve çerez gibi yenilebiliyor. İngiltere'de, lüks restoran ve kafelerde içkinin yanında ya da yemekte servis ediliyor.
32
Sizin Seçtikleriniz / kravat
09 Kasım , 2009, 21:37:17
               
33
Sizin Seçtikleriniz / En kötü 10 korku
09 Kasım , 2009, 21:26:49
En kötü 10 korku
Herkesin zaman zaman korkular yaşadığı olmuştur. Bu korkuları fobi boyutuna ulaşan insan sayısı da oldukça çoktur. Ancak şimdi okuyacağınız korkular klasik 'yüksekten korkma' ya da 'kapalı alanda kalma korkusu' gibi fobilerden biraz daha farklı...


10. Nomofobi – Cep telefonu korkusu
Listenin son sırasında çünkü henüz bir korku değil. Çok saçma gibi dursa da İngiltere Posta İdaresi'nin yaptığı ankete göre İngilizlerin %53'ü kapsama alanı dışında olmaktan, telefon şarjının bitmesinden ya da telefonu evde unutmaktan endişe duyuyor.

9. Emetofobi – Kusma Korkusu
Bu korku düşünülenden daha fazla kişiyi etkiliyor. Korku, oldukça mantıksız ve kusan kişilerde ortaya çıkıyor. Araştırmalara göre kusmaktan korkan kişiler, kendilerini etkileyebilecek olaylara müdahele edemiyor. Korkunun diğer bir çeşidi ise kusan insanları görmek, duymak ya da kusmuk görmek ya da koklamak. Emetophobia olan kişiler besin zehirlenmesinden de korkuyorlar ve bu yüzden istedikleri herşeyi yiyemiyorlar. Karın ağrısı çektiklerinde hastaneye gitmiyorlar ve kadınlar hamile kalmayı istemiyorlar.

8. Ablütofobi – Duş alma korkusu
Bir diğer saçma korkudan olan Ablutophobia kişisel temizlik korkusudur. Bu korku, kişinin çocukluk zamanlarında duştayken ya da kişisel temizlik sırasında sorun yaşayan (örneğin ölen) kişileri görmesinden kaynaklanıyor. Araştırmaya göre duş almaktan korkanların büyük bir kısmı çocukluk zamanında televizyonda gördüklerinden sonra duş alamamaya başlamış.

7. Gefirofobi – Köprü üzerinde ya da suya yakın yerlerde yürüme korkusu
Araştırmalara göre Gephyrophobialı kişiler hangi yaşta olurlarsa olsunlar bir köprüde yaşanan sorundan dolayı köprü kullanmaktan çekiniyorlar. Buna köprülerin yıkılması ya da köprü üzerinde yaşanan bir kaza da etkili olabiliyor.

6. Jinofobi – Kadınlardan korkmak
Kadın düşmanlığıyla karıştırılmaması gereken bu korku, Amazonlu savaşçı kadınlar, geçmişteki ya da günümüzdeki cadı yakılmalarından kaynaklanıyor olabilir. Kadınlardan korkanlar aynı zamanda asosyal de oluyor ve evlerinden çıktıktan sonra kadınlardan uzak duruyor.

5. Fagofobi – Yutkunma korkusu
Bu korku çoğu zaman diğer koşullar ve korkulardan kaynaklanıyor. Yutkunmaktan korkan insanlar, yutkunmalarını engelleyen fiziksel bir sorun olmasa bile yutkunamadıklarını söylüyor. Öksürme korkusu da yutkunma korkusuyla bağlantılı ve nedenlerinden birisidir. Bu insanların yemeklerle sorunu yok ancak yutkunmaktan çekiniyorlar.

4. Tetrafobi – Dört sayısından korkmak
Bu korku daha çok doğu ülkelerinde bulunuyor çünkü Çince 'dört' ve 'ölüm' neredeyse aynı okunuyor. Aynı şey Japonca ve Korece için de geçerli. Bu, bir korkudan daha çok batıl bir inanç. Batı ülkelerindeki asansörlerde eski zamanlarda 13. katın bulunmaması gibi doğu ülkelerinde de 4. kat bulunmuyordu.

3. Koulrofobi – Palyaço korkusu
Çoğunlukla çocuklarda görülse de yetişkin insanlarda da karşılaşılan bu korku yüzün kapatılması ve insanın normalden farklı şekillere girmesinden kaynaklanıyor. Başka nedenleri ise hırsızların, saldırganların ve kötü amaçlı kişilerin yüzünü kapatmasıdır. Bu korkuya sahip olan kişiler palyaço görünce kendisini rahatısız ve tehlikede hissediyor.

2. Fobofobi – Korkmaktan korkmak
"Herhangi bir şeye karşı kendisinde korku gelişmesinden aşırı korkma, fobi kazanmaktan korkma, fobofobi" olarak sözlükte karşımıza çıkan iki numaralı korkumuz sinir bozuklukları ve yer korkularından kaynaklanıyor. Ancak genellikle herhangi bir şeyden korkma korkusundan kaynaklanıyor.

1. Otofobi – Kişinin kendisinden korkması
Yalnızlıktan doğan bir korkudur ve kişi tek başına kalmaktan kaçınır. Daha nadir bir versiyonu ise kendine güvenmemektir. Semptomları ağzın kuruması, mide bulantısı kalp çarpıntısı ve ayrılık hissiyatıdır. Kendinden korkanlar, yalnız kalınca kendine zarar vermekten korkuyor ve bir türlü kendini güvende hissedemiyor. Fobofobi gibi bu korku da nereye giderseniz gidin sizi takip ediyor.
__________________
alıntı :)
34
Sizin Seçtikleriniz / ilğinç...
09 Kasım , 2009, 21:02:29
      arabaya bayıldım :D  :toothy10: :toothy10:
35
Moda / evde babet tarzı patikler
09 Kasım , 2009, 20:19:47
                         :love9: :love9: :love9:
36
Sizin Seçtikleriniz / photofunia
09 Kasım , 2009, 19:44:45
arkadaşlar resimlerle oynayan yeni bi site buldum çok güzel  :flowers: :flowers:  tavsiye ederim          http://www.photofunia.com                                                                                                                                                                                                       
37
Tüm dünyada ilk kez 1994 yılında ticari olarak piyasaya sürülen GDO'lu ürünler, 1998 yılından bu yana, hiçbir denetime tabii tutulmadan Türkiye'ye giriyor.

Özellikle yılda iki milyon ton düzeyinde dışalıma konu olan GDO'lu mısır ve soyadan üretilen işlenmiş ürünler, 800'den fazla çeşitle tüketici sofrasına ulaşıyor. Hiçbir etiketleme yapılmadan satışa sunulan bu ürünler, halk sağlığını ciddi biçimde tehdit ediyor.

Tüketicinin bilgilenme hakkını ihlal eden ve halk sağlığını hiçe sayan bu durum, 10 yılı aşkın süredir tüm çarpıklığı ile sürerken, bu kez Ulusal Biyogüvenlik Kanun Tasarısı Taslağı'nın Bakanlar Kurulu'nda olduğu ve TBMM'ne sevkedilmek üzere imzaya açıldığı bilgisi basına yansıdı. Hükümet sözcüsü, konuyla ilgili konuşmasında, zaten ithalatı serbest olan ve tüketilen bu ürünlerin Türkiye'de ekimine de serbestlik getirileceğini ifade etti. Anlaşılıyor ki, şimdi sıra, GDO'lu tohumları Türkiye'nin temiz topraklarına ekmeye geldi...

Kamuoyundan bir sır gibi saklanan Tasarı Taslağı yasalaştığında, ortaya çıkacak durum şöyle özetlenebilir;

1) GDO'ların üretimi ve tüketimine izin verilecek,

2) Bu ürünlerin risk değerlendirmesi şirketlerin kontrolünde olacak,

3) GDO'lu ürünlerden zarar gören çiftçiler ve tüketiciler zararlarını ispat etmek zorunda bırakılacak, bu ürünlerin zararlı olmadığının ispatı şirketlerin üzerinde olmayacak,

4) Bu ürünleri ülkemize sokan veya üreten şirketlerin cezai sorumlulukları oldukça düşük olacak,

5) Zarara uğradığını iddia eden çiftçiler zamanaşımı tehdidi ile karşı karşıya kalacak,

6) Risk denetimine tabi bu ürünlerle ilgili bilgiler kamuoyuna açıklanmayacak, şirket sırrı olarak korunacak,

7) Tüketicilerin sağlıklı gıda tüketme hakları, küçük çocuklarla sınırlandırılacak, sadece küçük çocuk ürünlerinde GDO kullanılmayacak,

8) Ülkenin tüm genetik varlıkları şirketlerin kontrolü altına bırakılacak,

9) Çiftçiler, tohumluk ayırma haklarını yitirecek; tozlaşma vb. yollarla ürünlerine GDO bulaşmışsa şirketlere tazminat ödemek zorunda kalabilecekler,

10)Bu ürünlerin denetimi konusunda çiftçi, tüketici, ekoloji örgütlerinin; bağımsız bilimsel kurumların, meslek odalarının herhangi bir söz ve karar yetkisi olmayacak...

Yukarıda özetlenen tablo, öncelikle ülkemiz tarımını doğrudan üç - beş şirkete bağımlı hale getirecektir. GDO'lu tohum ve pestisitleri (zirai mücadele ilacı) üreten şirketler arasında yapılan evlilikler, bu sürecin tohum ve ilaç için üreticinin her geçen yıl bu şirketlere daha çok ödeme yapmak zorunda kalacağını göstermektedir. Çünkü terminatör teknolojisi ile üreme yeteneği alınmış tohumlar, üreticinin tohum ayırma hakkını da elinden almaktadır. Böylece tüm dünyada konvansiyonel ürünlere göre daha verimli olmadığı ve daha çok pestisit tükettiği kanıtlanmış olan GDO'lu tohumlar, temiz topraklarımızı ve üreticimizi, çokuluslu şirketlerin kar aracı haline getirecektir.

Sorunun bir diğer önemli boyutu, biyoçeşitliliğimizin ve çevresel değerlerimizin tahribidir. GDO'lu ürünlerden olacak gen kaçışları, hem kültür bitkilerini hem de bunların yabani akrabalarını kontamine edecek; bu tabloya eklenebilecek yatay gen kaçışları ile doğada geri dönüşümü olanaksız bir süreç başlamış olacaktır.

Tüketici ve halk sağlığı açısından da tablo vahimdir. GDO'lu ürünlerden işlenmiş gıda ürünlerinin sofralarımıza ulaşması, halkımızı daha da ağırlaşan alerjik reaksiyon, antibiyotik dayanıklılık, toksik etki, artan doğum anomalileri ve kısırlık gibi sağlık sorunları ile karşı karşıya bırakacaktır.

Oysa Avrupa Birliği, şirketlerin EFSA (Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi) üzerindeki artık gizlenemeyen etkilerin varlığına rağmen, topraklarının % 1'inden az olan bölümünde, yalnızca bir GDO'lu mısır türünün ekimine izin vermiş olup; Avusturya, Macaristan, Yunanistan, Almanya ve Fransa'nın peşpeşe gelen yasaklama kararlarıyla GDO'lu ekim alanları 165 bin hektardan 105 bin hektara daralmıştır. Üstelik bu üretimin % 80'i yalnızca bir ülkede, İspanya'da gerçekleştirilmektedir. Önümüzdeki dönemde, halk ve çevre sağlığı ile kamu yararı odaklı bu yasaklamaları n artarak süreceği öngörülmektedir.

Bunun yanında Avrupa Birliği'nde, içeriğinde % 0.9'dan fazla GDO'lu hammadde bulunan ürünlerin ancak etiketlenerek satışına izin verilmekte iken, halk sağlığı yanında, Türkiye'nin kendine özgü kültür ve inanç yapısına saygı gösterilme gereği duyulmadan, GDO'lu gıdaların serbestçe satışı gerçekleştirilmektedir.

Şimdi soruyoruz; bu Tasarı Taslağı kime hizmet etmektedir? Halkın GDO'lu ürünlere hiçbir talebi yokken, halkın örgütlerinden gizlenerek, hangi amaç ve nedenlerle bu düzenleme gündeme getirilmektedir? ..

Sonuç olarak, ülkenin onurlu ve namuslu çiftçileri, tüketicileri, ekoloji örgütleri, ziraat, çevre, gıda mühendisleri, birlikleri, kooperatifleri, siyasi partileri, demokratik kitle örgütlerinin bu barbarlık yasasına karşı direnmeleri en temel haklarıdır. Ülkemizi açlık ile terbiye etmeye girişenlere karşı, bu yasansın meclis gündemine gelmeden geri çekilmesini talep ediyoruz.

Bu ülkenin genetik varlıklarını, biyolojik çeşitliliğini, tohumlarını korumak, toplumsal barışın, adaletin olmazsa olmaz ön koşullarıdır. Bu doğrultuda, hemen hiç vakit kaybetmeden, toplum olarak vekil ettiklerimize bir kez daha sesleniyoruz, şirketlerin geleceğini değil, doğa ve toplum için biyolojik geleceğimizi koruyun. Bir an önce biyogüvenlik altyapısını oluşturun, bu konuda bütçeden bir pay ayırarak ülkemizde genetik kirlenmenin önünü alın. Çiftçilerin daha nitelikli ve sağlıklı üretim yapmasına yönelik örgütlenmeleri geliştirin. Tüketici ve ekoloji örgütleriyle, doğru ve açık bir bilgi paylaşım sürecini başlatın. Toplumun onayını almadan, apar topar hazırladığınız bu yasaya, bu ülkenin gerçek sahipleri olan bizler direneceğiz. Yok oluşumuzu seyretmektense, kendi kaderimizi belirlemeyi tercih edeceğiz.

GDO'YA HAYIR PLATFORMU BİLEŞENLERİ
38
Fıkralar / dönüşü olmasın lütfen
06 Kasım , 2009, 02:52:41
Aşağıdaki olay gerçekte yaşanmıştır...

AMERIKA'DA ÖLEN BIR KADIN IÇIN KILISEDE CENAZE TÖRENI DÜZENLENMISTI. TÖREN SONUNDA CENAZE GÖREVLILERI TABUTU TASIRKEN,TABUTUN ÖN BÖLÜMÜNÜ YANLISLIKLA KILISEDEKI SÜTUNLARDAN BIRINE ÇARPTILAR. BU ESNADA TABUTTAN BIR INILTI SESI DUYULDU. TABUT AÇILDI VE ÖLDÜGÜ SANILAN KADININ YASADIGI ANLASILDI.

BIR SÜRE HASTANEDE TEDAVI EDILEN KADIN IYILESTI VE 10 YIL DAHA YASADI.

10 YIL SONRA ÖLDÜGÜNDE ISE CENAZE TÖRENI YINE AYNI KILISEDE YAPILDI.

TÖREN SONRASI GÖREVLILER TABUTU TASIRKEN KILISEDEKI AYNI SÜTUNUN ÖNÜNE GELDIKLERINDE, ARKALARDAN ÖLEN KADININ KOCASININ SESI DUYULDU:

- LÜTFEN SÜTUNA DIKKAT EDIN 


39
Sizin Seçtikleriniz / dizi hataları
06 Kasım , 2009, 02:49:47
ZOR HEDEF
Dışı THY olan uçak içerde bir anda ONUR AIR 'e dönüşüyor.

ÇİÇEK TAKSİ
Dış çekimlerde Siena olan araçlar iç çekimlerde bir anda Şahin 'e dönüşüyor.

AYRILSAK DA BERABERİZ
Evdeki tüm eşyalar hacze uğruyor ve ev bomboş kalıyor. Ancak 2 insan bağrışırken evde tek bir yankı bile yok.

SÜPER BABA
Alim'in bilgisayarı varken yazılarını neden daktiloda yazıyor?
Evin küçük kızı Mine elektrik süpürgesiyle evi temizlerken telefon çalıyor ve o da süpürgeyi kapatıyor. Ancak süpürgenin sesi bir anda kesiliyor. Sesin azalarak kesilmesi lazım.

YILAN HİKAYESİ
Yolda yapılan çatışmalara rağmen arabalara hiçbir şey olmuyor.
Memoli araba sürerken devamlı cep telefonuyla konuşuyor. Yasak değil mi?
Zeyno ile Erkan'ın küçükken ağaca yaptıkları kalp, büyüdüklerinde değişiyor.
Rıza'ya yaptıkları baskında Kürşat, silahı bir tezgaha koyuyor. Almamasına rağmen bir sonraki sahnede silah hala onda.
Ambulans yolda ilerliyor ve aracın içinden arka kapısını görüyoruz. Ancak yolun ışıkları, arka camın sağından soluna doğru yansıyor. Galiba ambulans yan yan gidiyor.
Kürşat ve adamı otelin otoparkına iniyorlar. Sarı bir Seat'ı geçip önlerinde polisleri görüyorlar ve hemen polislere arkalarını dönüyorlar. Bu durumda Seat'ın önlerinde olması gerekir. Ama araba arkalarında ve polisler de o arabanın yanında.
Memoli ile Cem, Galeria'nın bulunduğu sahilde konuşuyorlar. Memoli "Gel şurada Galeria var, gidip birşeyler yiyelim" diyerek Galeria'nın tam zıt tarafını gösteriyor.

RUHSAR
Dizinin ilk bölümlerinde Menkıbe Hanım'ın Mazhar için bulduğu Melek, sonraki bölümlerde Generation'da çalışan Şelale oluyor. Ayrıca markette çalışan biri de ilerleyen bölümlerde Generation'da çalışmaya başlıyor.
Ruhsar'ın devamlı başvurduğu Gözüm Abla bilgisayarı sürekli "3, 4, 5, E, R" tuşlarıyla kontrol ediyor. Üstelik bu tuşlarla tüm alfabeyi de yazabiliyor. Ayrıca Gözüm Abla kapkalın olan defterden çok spesifik maddeleri içindekiler hiç bakmadan bile 2-3 sayfa çevirerek buluyor.

REYTİNG HAMDİ
Yarmagül'ün kullandığı dolmuşla, onun kız kardeşine asılan Takoz Selo'nun dolmuşu aynı. İkisinin de plakası 34 TZA 45.
Yarmagül "Ağırlığınca Altın" yarışmasına hazırlanırken kız kardeşi şıklı soruları "Meydan Larousse"dan soruyor.
Yarmagül'ün kullandığı dolmuşun rengi dışarıdan sarı ama içeriden beyaz.
Ayrıca Yarmagül, şoför koltuğunda değil, bir arkada oturuyor ve elinde direksiyona hiç benzemeyen birşey tutuyor.

EYVAH BABAM
Ece ve arkadaşı Metin otoparka geliyorlar. Metin arabanın kilidini açarak biniyor fakat Ece'nin kapısı açılmıyor, Metin kapıyı içerden açıyor. Ancak arabada merkezi kilit olmadığı halde saldırganlar kilitli olan arka kapılardan içeri nasıl giriyorlar?

İKİNCİ BAHAR
Vakkas, oğlu Medet'in kafasını su dolu bir tencereye batırıyor. Ancak, kafası tencereye giren Medet değil, kafası traş edilmiş bir başkası.

TATLI KAÇIKLAR
Rafet ile Saffet güya ölüyorlar ve gazeteden arkadaşı hoca kılığına girerek onlar için "Fatiha Suresi"ni okuyor ama yarım yamalak.
Saffet'in karısı Serap'ın cep telefonu çalıyor ve o da cevaplıyor. Ancak telefonun zil melodisi Ericsson, telefon ise Nokia.

KURT KAPANI
Kenan Kalav, fabrikanın otoparkında karşısından gelen arabanın sağına doğru yürüyor ama araba durduğunda o arabanın sol tarafında.

ÇILGIN BEDİŞ
Dede bir dergi okurken oğlu ise bir gazete okuyor. Ama dergi çevrilirken oluşan ses efekti, gazete efekti ile aynı.

40
Fıkralar / kızlar tuvalati):):)::):)):))))
06 Kasım , 2009, 02:46:28
olay bir okulun kizlar tuvaletinde geçiyor. Kizlar dudaklarina ruj sürüp tuvaletin aynasini öpüyorlar. Tabi akşama kadar ayna dudak figürleri içinde kaliyor. Hademe temizliyor ama nafile. Ertesi akşam yine ayni dert. Hademe bakiyor ki bu işin biteceği yok, müdüre haber veriyor. Müdür hademeyle konuşuyor ve kiz öğrencileri öğle teneffüsünde tuvalete çağiriyorlar. Müdür başliyor konuşmaya: - Bakin kizlar, siz böyle yapiyorsunuz ama bunu temizlemek bizim hademeye çok zor geliyor. isterseniz bir temizlesin de görün. Hademe, daha önceden anlaştiklari gibi uzun sapli firçayi aliyor, içerdeki tuvaletlerden birine giriyor, deliğe daldirip aynayi temizliyor. O günden sonra o okulun kizlar tuvaletindeki aynalarda bir dudak izine rastlayan olmuyor.