Show posts

This section allows you to view all posts made by this member. Note that you can only see posts made in areas you currently have access to.

Messages - pınar

16
İnşallah ayşegül, Allah herkese yavrusunu sağ salim kucağına almasını nasip etsin.
17
Bizde 4. ayda başlayanlardanız. Önce yoğurt,meyve püresi,meyve suyu ve sebze çorbası ile başladık.
18
selam çitlenbik
Benim kızım 08 ekim 2005 doğumlu adı Naz. Kral faruk ve seninle tanıştığımıza memnun olduk.Sen bana göre daha tecrübeli bir annesin öğreneceğim çok şey olacak. sevgiler
19
Bende bebeğini çok az emzirebilen annelerdenim bu yüzden seni çok iyi anlıyorum çitlenbik. Bu tür yazıları okuyunca yada emzirme ile ilgili bir konu geçtiğinde  hep içimi çekiyorum. Keşke bende doya doya emzirebilseydim diye :( ama emineciğiminde dediği gibi kızımın çok sağlıklı bir bebek olduğunu görünce içim rahatlıyor ve şükür ediyorum. Hatta ben çok şanslı olduğumuda düşünüyorum. Emziremediğim halde kızım 15 aylık maşallah bu zamana kadar hafif bir burun akıntısı dışında hiç hasta olmadı umarım hep böyle devam eder.
20
Otistik bozukluğun genel anlamda belirgin belirtileri olmasına karşın, bazı durumlarda anne babalar tarafından geç farkedilebilmektedir. Otistik bozukluk, ilk 36 ayda bazı belirtiler vererek yavaş yavaş kendini göstermeye başlar. Normalde bebeklerin gelişim dönemleri içerisinde bebeklerin anne veya diğer insanlar ile iletişim ve etkileşim şekli önemlidir. Bebek ilk doğduğu andan itibaren etrafı ile iletişim ve etkileşime girmek ister . Bu iletişim ve etkileşim; göz ile nesneleri ve insanları takip ederek, agulama ile sinyal vererek, karşısındakine gülümsemede bulunarak, göz kontağı kurarak olabilir. Otistik bozukluğun başlangıcının, ilk 36 aydaki belli bir normal gelişim döneminden sonra görülebileceği gibi, doğumdan itibaren bazı belirtiler ile birlikte de görülebilir.

Otistik bozukluğu olan çocuklarda üç temel belirti vardır. Bunlardan birincisi iletişim alanındadır. Yani konuşma, jest ve mimikler vb, araçlar ve etraf ile iletişimin olmaması veya çok kısıtlı ve sınırlı olmasıdır. Aileler çoğunlukla çocuklarını ''konuşmuyor'' diye kulak-burun-boğaz hekimine veya çocuk hastalıkları hekimine götürürler. Daha sonra da, yapılan tetkiklerin normal çıkması ile çocuk psikiyatristlerine giderler. İkinci bozulan alan ise çevre ve diğer insanlar ile etkileşim alanıdır. Yani çocuk başkaları ile duygularını, başarılarını, sevinçlerini paylaşmaz ve etrafındaki insanlar ile karşılıklı etkileşime girmek istemez. Zaten otizmin kelime anlamına uygun olarak '' kendi halinde, kendi kabuğunda" davranır. İnsanların duygusal değişiklikleri ve sinyalleri onları etkilemez veya çok sınırlı olarak etkileşim görülür. Yaşıtlarının yanına gitmez, onlar ile ilgilenmezler. Üçüncü temel bozulma alanı ise ısrarla  tekrarlayan davranışlar ( dönme, sallanma, zıplama vb.) ve çok sınırlı olan ilgi alanıdır. Bu durumdaki bir çocuk çamaşır makinasının dönen merdanesi karşısında saatlerce oturup bakabilir veya bir arabanın tekerleğini saatlerce çevirebilir veya bir eşyanın parçası ile saatlerce oturup uğraşabilir.
Ek olarak ayak ucunda yürüme, yandan bakış, ağrıya dayanıklılık, yemek konusunda gıda seçimi vb belirtiler ile otistik çocuk diğer çocuklardan kolaylıkla ayırt edilir. Otizmin temel tedavisi eğitim olmakla birlikte erken tanı ve hastalığa başka sorunların eşlik edip etmediği önemlidir.

Önemli olan anne babaların bu konuda uyanık olarak erken tanı ve tedavi açısından bilgili olmalarıdır.

Uzm.Dr. Esra Özaydın
21
edacım bu arada görüntü dondurma fikri çok hoşuma gitti. Gerektiği yerlerde uygulayacağım. :icon_thumright:
22
Arkadaşlar çocukların tv de önemli olan ne izlediği değil.. Reklamları bile izliyor olsalar bu günde toplam 40 dakikalık süreyi geçmemeli diyor doktorlar, zaten bu yaş dönemindeki çocuklar en çok reklamlar ve kliplerle ilgilenirlermiş. Bazı anneler çocuğu kliplerin karşısında gülüyor, oynuyor, eğleniyor diye izleme saatine kısıtlama koymuyorlar.Yada reklamların karşısında oturuyor bende rahat işlerimi hallediyorum diye düşünüyorlar. Benim çok yakın bir akrabam bu şekilde düşünüyordu. Ama kızı malesef şuanda otistik. Allah hepimizin çocuklarını bu tür rahatsızlıklardan korusun..
23
Eminecim forum çok güzel olmuş. Bende hemen üye oldum. Emeği geçen herkesi tebrik ediyorum. Hayırlı uğurlu olsun...  ;)
24
merhaba arkadaşlar

benim 15 aylık Naz adında bir kızım var. Forumdaki bu bölüm bizim için, eminecim yazıyı okuyunca bende tv ile ilgili yaşadığımız bazı olumsuzlukları anlatmak istedim. Naz yaşını yeni doldurduğu zamanlarda tv açık olduğunda özellikle reklamlar çıktığında gözünü ayırmadan izlemeye başladı. tv nin olmadığı bir odadaysak ve reklamların başladığını duyduysa hemen tv nin olduğu odaya koşar ve karşısına otururdu. bu bir süre böyle devam etti. Ama bir süre sonra beni çok rahatsız etti. Doktora danıştığımda "tv ve bilgisayar günde 40 dk. kadar izlenmeli daha fazlası zararlı bu yaş döneminde" dedi.Bizde eşimle karar verdik.Tv nin açık olduğu saatleri en aza indirdik.Biz gündüzleri 40 dk lık süremizi kullanıyoruz. Babamız geldikten sonra Naz akşam uykusuna yatana kadar tv izlemiyoruz. Hep beraber oyun oynuyoruz. Çok zevkli vakit geçiriyoruz.Yaklaşık 1,5 aydır bu böyle devam ediyor. Ve hayatımızdan çok memnunuz işin güzel kısmıda Naz artık eskisi gibi reklamları izlemiyor hatta tv ye bakmıyor onun için önemli değil. Buda bizim başarımızı gösteriyor. Herkese tavsiyem bu yaşlarda çocuklarımıza bu kısıtlamaları getirmeliyiz bence çünkü ilerleyen yaşlarda çok gecikmiş olunabiliyor. O kadar çok çocuk biliyorum ki bilgisayarın ve tv önünden kalkmıyorlar. Anneler babalar söz geçiremiyor. 0-3 yaş arası bu eğitim için çok önemli..Güzel paylaşımlar dileğiyle..