Show posts

This section allows you to view all posts made by this member. Note that you can only see posts made in areas you currently have access to.

Topics - Mine'l Aşk

1
ERSAĞ NEDİR?


ERSAĞ, ÇEVRECİ DETERJANLARIYLA HAYATIMIZA SAĞLIK KATAN

YENİ NESİL ÜRÜNLERİYLE KİMYASALLARDAN BİZİ ARINDIRAN

ERSAĞ, ORGANİK SERTİFİKASI İLE TÜRKİYE'DE TEK

ERSAĞ, %100 ÜLKEMİZİN MALI

ERSAĞ, %94 BİTKİSEL İÇERİKLİ

SAĞLIKLI

YAŞANABİLİR BİR TÜRKİYE'Yİ HEDEFLEYEN

ERSAĞ TÜRKİYE'NİN BAĞRINDA..


ERSAĞ, DENİZLİ'DE KURULAN BİR TEMİZLİK VE KOZMETİK FİRMASIDIR...


ERSAĞ ÜRÜN AMBALAJLARI, HATTA AMBALAJINDA KULLANILAN MÜREKKEPLER  BİLE GERİ DÖNÜŞTÜRÜLEBİLİR MALZEMEDEN ÜRETİLMİŞTİR..


İÇİNDEKİ RİTHA BİTKİSİ SAYESİNDE ANTİBAKTERİYEL, YUMUŞATICI, KİREÇ ÖNLEYİCİ ÖZELLİKLERİ VE BUNUN GİBİ 55 ETKEN VARDIR. 


ÇEVREYİ, SUYU, HAVAYI, BEDENİMİZİ KİRLETMEYEN , TOPRAKLARIMIZI ÇORAKLAŞTIRMAYAN,FOSFAT İÇERMEYEN ERSAĞ'A EVET..

ERSAĞ'A ÜYE OLARAK BİR İŞ SAHİBİ  OLURSUNUZ.

KONSANTRE ÜRÜNLERİYLE KÂRA GEÇEREK, %33'E VARAN ÜYELİK İNDİRİMLERİNDEN FAYDALANIRSINIZ.

ÜYE OLDUNUZ 100 TL'LİK ÜRÜN ALDINIZ, %20 Kârla satarsınız, 25 TL'LİK ÜRÜN HEDİYE GELİR,DAHA İLK ALIŞVERİŞİNİZDE %40 Kâra geçersiniz.


IKİNCİ ALIŞVERİŞİNİZDE  100 TL'LİK ÜRÜN ALDINIZ, %10  DAHA EKSTRA İNDİRİMLE ALIRSINIZ,

%20 Kârla satarsınız,20 TL'LİK ÜRÜN HEDİYE GELİR, % 55 Kâra geçersiniz.


ALTINIZA ÜYE KAYDETTİNİZ, 10 TL HESABINIZDA BİRİKİR,

EKBİNİZLE BÜYÜR İNDİRİMLERİNİZİ  %15, %20 HATTA %33 İNDİRİMLE ALIRSINIZ,



TÜRKİYE'DE BAŞKA BÖYLE SİSTEM YOK..

EN İYİ NETWORK UYGULAMASIDIR

İKTİSATÇI ARKADAŞLARIN İNCELEMESİYLE, DİĞER SİSTEMLERE GÖRE %100 DAHA GÜVENLİDİR

ÜYELİK ÜCRETİ ÖDEMEZSİNİZ

ÇIKTIĞINIZ BASAMAKTAN DÜŞMEZSİNİZ.



NEDEN ERSAĞ ?

Kariyeriniz korunur, cironuz düşse de Ersağ 'da kariyerden düşmek yoktur,

Türkiye'de ilk ve tek olma özelliğine sahip ürünleri vardır. (Fosfat %0)

Ersağ, %21 değil, %24 ya da %25 değil, %33 performans primi  ve %9 a varan ve 3 derinlikte liderlik primleri ile en kazançlı marketing plana sahip olduğu için organizasyon kuran liderlere daha fazla kazandırır.

Yurt dışına ürün gönderebilme ve organizasyon kurma mümkündür (internasyonel),

Ersağ, Ürettiği ürünlerde kullandığı bitkileri ve içeriğini açıklayabilen tek şirkettir,

Yasal sıkıntıları olmayan, her türlü izin belgeleri ve analiz raporları mevcut,

İş tanıtım ve eğitim seminerleri desteğini veren bir şirket,


Ofis desteği

100 Lira üzeri alışverişlerde ortalama 20 Lira hediye ürün göndererek, satış kârı haricinde extra kazanç imkanı verir. 

NASIL PARA KAZANACAĞIM ?

Para kazanmaya başlamanız için öncelikle üye olmanız gerekir.

Böylece, Şirketimizden piyasada bulunmayan bu özellikli ürünleri %25 indirimli alma ve bu işi başkalarıyla paylaşarak onlarada iş imkânını sunma hakkını elde edersiniz.

ÜCRETSİZ ÜYE OLUP indirimli ürün almaya başlayabilirsiniz.

Organizasyon kurarak SINIRSIZ kazanmaya başlamak için indirimli fiyat üzerinden 100 Liralık ürün almanız yeterli olacaktır.

Hangi ürünleri alacağınıza siz karar verebilmektesiniz.

İşe yeni başlayan üyelerimize de ilk siparişlerinde 1 adet ürün hediye edilmektedir (Bütün siparişlerinizde her 100 Lira için 1 ürün hediyeniz var. 150TL sipariş için 3 hediye.

Hediye ürünler satılabilir standart ürünlerdendir


Bazı şirketlerde bulunan kariyer adı altında zorunlu olarak çektirilen MAL DEPOLAMA fiyaskosu sistemimizde YOKTUR.
2
Yaklaşık 4 ay oldu Ersağ Temizlik Ürünleri ile tanışalı..Çok mumnumun üye oldum hem kendim uygun fiyattan alıyorum hemde isteyenlere sipariş veriyorum...Ürünler bitkisel Hindistandan gelen Ritha bitkisi ile Denizlide yapılıyor... % 100 Türk Malı olduğu için fiyatlarıda uygun...Kokuları çok güzel...Kişisel bakım ürünlerinde ve temizlik ürünlerinde vazgeçilmezim oldu...Şiddetle tavsiye ediyorum hiç pişman olmazsınız...
3

"ne hasta bekler sabahi
ne taze oluyu mezar
ne de seytan bir gunahi
seni bekledigim kadar..."

kim bu beklenen? Kim bu kadar bekleten? Bir sevgili... kadın için erkek, erkek için bir kadın... yar...

"aşk bir uçurumdan düşmek gibidir..
o yüzden sevgiliye yâr denilir.."

Peki aşk?
Üç harfli bir kelime... ama henüz bir kitabın içine sığdırabilen olamamış bu üç harfli kelimeyi... şiirler biz anlatabiliriz demişler, ya anlayan çıkmamış ya da gücü yetmemiş kelimelerin...

"her ne var dünyada şerh eyler kalem;
Aşkı anlat derseniz çatlar o dem.
Aşkı tefsir et desek aciz beşer;
Aşkı tefsir etse ancak aşk eder."


Ahir zamanda yaşamanın en çetin sınavlarından birisi de hiç şüphesiz kadın-erkek ilişkileri. Bu konuda verilen fetvalar gayet açık. Haram helal dairesi net çizgilerle belirlenmiş. Fakat şeytan ve nefis adeta kendi aralarında yarışırcasına, bizlerin bu kalın hatlarla çizilmiş çizgileri görmememiz için ellerinden geleni yapıyorlar.
Ahir zamanda genç olmak; bardağın boş tarafıyla bakıldığında zulum, dolu tarafıyla bakıldığında rahmet...
Nefis sevilmeyi istiyor,ilgi görmeyi bekliyor, şeytan nefsin bu arzularını gerçekleştirmek için fırsatlar çıkarıyor karşısına... ve insan aldanıyor... aldanalım...aldanmalıyız ama aldandığımızın farkında olmalıyız ve tövbe kapılarına koşmalıyız. Farkına varmalıyız ardından; yirmi dört saat hangi sevgiliye ulaşabilirim? Hangi sevgili istediğim anda bana benden daha yakın olabilir? Hangi sevgili beni benden daha çok sevip düşünebilir? Hangi sevgili bana istediğim her şeyi ama her şeyi verebilir? Hangi sevgiliden kaybettiğim ayakkabı bağımı isteyebilirim?
Hiçbir beşer size bunları verebileceğinin bu imkanları sağlayabileceğinin garantisini veremez. Bir yerde tıkanır kalır,yetemez. Beşer size sadece yoldaş olabilir,sevgili değil.

"gecti istemem gelmeni
yoklugunda buldum seni
birak vehmimde golgeni
gelme artik neye yarar.."

Ve insan aldandığının farkındadır. Kays iken mecnun olur.

Belki mecnun olamayacağız,belki bu kadar derinden hissedemeyeceğiz ilahi aşkı, ama en azından düşmüşsek bu aşk(!) a ; Şirin'e kavuşmak için,Ferhat olup dağları delip sulara kavuşturalım susuz yerleri... temizleyelim içinden irin akan çeşmeleri... pervasızca harcamayalım,tüketmeyelim ilahı aşkın bir parçası olan beşeri aşkı... hakkını verebilelim, Allah için sevebilelim...
4
Her sıkıntının her başarısızlığın her derdin ilacı namaz ve istiğfardır. Allahü teâlâ günah işleyen bir kulunu muvaffak etmez.
* Allahü teâlâ günah işlemeyenlerden ve günah işlenmeyen yerlerden razıdır. Siz günah işlememeye ve arkadaşlarınızı günahtan korumaya çalışın.



* Allahü teâlâya sığınan hıfz-ı eman-ı ilahide olur.
* İhlas muhabbet ve itaat üçü ayrılmazsa feyz gelir. Ayrılırsa büyük zat feyz vermek istese de feyz gelmez.
* Allahü teâlâ bir kulundan razı olursa ona herşeyi vermiş demektir.


* Her şeyin her işin bir gayesi kıblesi vardır. Esas gaye imanla ölmek Allah demektir. Allah'ı unutarak iş yapan Cehennem ateşini talep etmektedir. Samimiyet varsa iyilikle tatlı dille bu hatırlatılmalı ona yardım etmeli.
* Müsafeha edince el ayrılmadan günahlar dökülür.
* Günah işlenmeyen yerde huzur vardır. Günah işlenirse huzursuzluk başlar. Günahlar kalbi sıkar Zikri ilahi ile meşgul olmak insana ferahlık verir günahlara karşı soğukluk getirir. Bir müslüman günah işlemese Cennet nimetleri başlar.
* Şeytan öfke anında aklı örter avucunun içine alır herşeyi yaptırır.
* Nice küçük amel niyetle büyür nice büyük amel ise niyetle küçülür





Fasıklar Allahü teâlânın sıfatlarına kâfirler ise Zatına düşmandırlar.
* Cömertlik et iyilikte bulun. Fakat başa kakma çünkü cömertliğin faydası sana aittir.
* Müslümanın ikramında şifa vardır. Hediye vermek de almak da sünnettir.
* İyiliği sayarak değil saçarak yapın!



* Eline diline beline sahip olana kötülükler uzak kalır.
* Göz iki kulak iki ağız tek çok görüp çok dinleyip az söylemek gerek.
* İçi aydın olan dışına ışık verir.
* İnsanın sözü hikmet bakışı ibret ve susması ders olmalı.




* Küçük bir delik büyük bir gemiyi batırır.
* Musibete sabırsızlık göstermek ondan da büyük musibettir.
* Nasihat tutmayanı musibet tutar.
* Zalim ölmek yerine mazlum olarak öl.


Bugün çürük olan yarın da çürük olur.
* İnsan hür iradesi ile uçağa gemiye otobüse binmekte serbesttir. Ama bindikten sonra kaptanın işine karışılmaz.
* İnsan yaşlandıkça beyin hücreleri yavaş yavaş ölmeye başlar. Bildiklerini unutur ilim kalmaz. En son kalb (yürek değil) hücreleri ölür. Çünkü kalbde sevgi vardır. Kalbinde bulunan sevgi ile ölür. Kalbinde hangi sevgi varsa onunla gider. Kalbdekiler unutulmaz. Allah sevgisi Peygamber sevgisi dine hizmet sevgisi...
* Niyet çok önemli; haramlardan kaçıp farzları yerine getiren dinimize hizmet niyetinde olanın her adımı zikir sayılır. Niyeti unutmamalı. Her sabah (Allah Rızası için ibadet ve dinime hizmet etmeye rızkımı helalinden kazanmaya) diye niyet edenin yaptığı her iş attığı her adım zikir sayılır.
* Nefsin gıdası haramdır nefs harama doymaz işledikçe işler. Ruhun gıdası ilim ve iyi haldir. Cahilin yani dinini bilmeyenin dini yoktur.
* Hiçbir şeyimizi beğenmeyeceğiz kendimizi ne kadar alçaltırsak o kadar yükseliriz ama cemiyet içinde değil makam ve mevkiimizin gerektirdiği şeyi muhafaza edecek kendimizi aşağılatmayacağız. Tevazu sahibi de olacağız cemiyetteki durumumuzu da muhafaza edeceğiz.



alıntı

5
Bugün sabah bebeğinim kakasında siyah iplik parçalarına benzer şeyler vardı..

Çok panikledim korktum...Doktora götürdük demir damlasından dedi...

Tahlilde de bir şey çıkmadı..

Ama kafam hala rahat değil...

Aynı durumu yaşayan var mı  :icon_scratch:
6
Kadının Günlüğüne yazdıkları:

Bugün üç yıl bitti.

Onun karşısına gelinlikle çıktığım günkü kadar mutlu...yum. Tanrım, onu ne kadar seviyorum.

Mükemmel bir erkek,cazibeli, yakışıklı, anlayışlı,sevecen, her şey var.

Bugün Cumartesi,bıraktım arkadaşlarıyla eğlensin.

En sevdiği yemek olan pastırmalı Kurufasulye ile pilav yapıyorum.

Pişti, demleniyor.

Banyo yaptım, en sevdiği kıyafeti giydim.

Yemekten sonra, şöminenin karşısına bir şişe kırmızı şarapla uzanacağız...

Eve geldi sonunda.
Beni öpüşü biraz soğuktu, aklı başka yerde sanki.

Aman Tanrım, yoksa?

Tüm cilvelerime rağmen, bana yanaşmadı. Arkadaşlarıyla ne yaptığını sordum, ağzında birşeyler geveledi.

Yemekte biraz keyfi yerine gelir gibi oldu, ama hala dalgın, hala uzak, hala kabuğuna çekilmiş.

Herhalde ÖTEKİNİ düşünüyor. Benden genç mi acaba?
İşyerindeki sarışın pazarlama temsilcisi olmasın?

Şöminenin karşısında şarabımızı yudumlarken, artık dayanamadım 'neyin var?'
diye sordum. Gülümsedi, zoraki bir gülümseme, acı dolu, uzaklık dolu.. 'Yok birşeyim' diye geçiştirdi.

O gürül gürül yanan aşkın bu kadar çabuk biteceğine inanamıyorum, daha dün bana ebediyete kadar benimle olmak istediğini söylüyordu.

Bugün aramızda iletişim kopukluğu başladı bile.

Belki de kilo alıyorum. Çok mu vır vır yapıyorum? Elini tuttum. Elimi okşadı,ama eller hissiz, parmak uçları soğuk... Stepe başlasam? Çocuk istesem? Yalan, yalan, yalan.

Kendimi kandırmaktan başka bir şey değil bunlar.
Bitti...Bittti...Bitti. Tanrım, ölmek istiyorum. Kendimi son kez onun kollarına attım. Ağlaya ağlaya uykuya dalmışım.

Kocanın Günlüğüne yazdıkları :


Öff be, GALATASARAY yine yenildi. Ama, kuru fasülye güzeldi.


......erkekler kalem gibidir......nekadar ince gözükseler de ham maddeleri odundur.
7
Çocuğunuzun zeki olmasını istiyorsanız, patates cipslerini bırakıp sebze-mevye yedirin.
Çikolata, cips ve keki fazla tüketmek çocukların zekasını olumsuz etkiliyor. İngiltere'deki Bristol Üniversitesinde yapılan bir araştırmanın sonucunda elde edilen bulgu bu...

14 bine yakın çocuk üzerinde yapılan araştırmada küçük yaşlarda aşırı yağ, şeker ve tuz bulunan işlenmiş gıdaları tüketen çocukların zeka seviyesi; balık, sebze ve meyve yiyenlere göre daha düşük çıktı.

Araştırmada 3 yaşında abur cubura dayalı beslenen çocukların 8 yaşına geldiklerinde IQ'ları sağlıklı beslenenlere göre ortalama sekiz puan daha düşük oluyor.

Çalışmada, özellikle beynin büyük bir hızla geliştiği 0-3 yaş arasında sağlıklı beslenmenin hayati önemde olduğu uyarısında bulunuluyor.

Bilimadamları, abur cubur tüketiminin sadece kiloya değil aynı zamanda zekanın gelişimine de olumsuz etkileri olduğuna dikkat çekerek ebeveynleri bilinçli olmaya çağırıyor.

Kaynak: Sağlık & Yaşam Dergisi
8
 
1. Peki
İşte en tehlikeli kelime: Peki Öyle bir... söyleriz ki kavgada o küçücük kelimeyi, öyle anlamlar yükleriz ki üzerine, o an her şeyi bırakıp gitmek isteriz. Avına saldıran bir kaplan kadar hırçın ama bir o kadar da sessiz oluruz. Peki dedik, kavga bitti sandın di mi?? Yok öyle bir şey.Peki demiş kadın matador karşısındaki boğadan bile daha tehlikelidir. Kırmızıyı kendine göster ve at kendini dışarı. Geriye dönerken (hadi ben kinder süt dilimi ile yumuşarım da) en sevdiği şeylerden almayı sakın unutma. Ama unutma bu seni affettirmez sadece sonunu biraz geciktirir o kadar



2. Tamam
Hele o tamamdan sonra susuyorsak, tehlike çanları çalıyor demektir. Her an büyük bir patlama olabilir. Sen her şeyin yoluna girdiğini sanabilirsin. Hazırlıklı ol, başın büyük belada. Fitil fitil gelecek her şey burnundan. Mümkünse göz önünde fazla bulunma, bir şeyler anlatmaya çalışma sakın, seni dinlemiyoruzdur. Zaten o yüzden tamam diyoruz ya. Ne anlatırsan anlat alacağın tek cevap tamamdır artık.



3. Anladım
Anladım çünkü çok zekiyiz.



4. Haklısın
Yok öyle bi şey. Haklı olan daima biziz. Haksız bile olsak bir yolunu bulup kendimizi haklı çıkartırız. Aen bile ne olduğunu anlamaz, kendinden utanırsın. Sadece seni oyalıyoruz, haklı olduğun büyüsüne kapılıp gevşediğin anda bütün silahlarımızla saldırıp seni haksız çıkartmak için. Haklı olan biziz. Unutma.



5. Bilmem
Tabii ki biliyorum.Sadece kızgınım ve bilmem diyerek konudan kaçıyorum. Ama sanma ki bu konu kapanacak. Bence sen de şimdi konuyu kapat ve daha ılımlı bi anda gündeme getir. Yoksa sen de farkındasın bildiğimizin.



6. Nasıl İstersen
Aman bunu ciddiye alıp istediğin şeyi yapma, tuzaktır bu. Hele bi yap, gör bakalım sadece süpürgesi eksik olan bir cadı çıkıyor mu karşına çıkmıyor mu? Atıyorum lcd ekran tv istedin kavga çıktı, sonunda sinirden sen bilirsin dedik. Getir bakalım o tv'yi eve, bozmak için elimizden gelen her şeyi yapmıyor muyuz??



7. Boşver
Sakın ha boşverme. Boşver dediğimiz şey, inan bizim için çok önemlidir yine sinirden demişizdir. Eğer sen boşverirsen daha da sinirleniriz. Dar ederiz dünyayı başınıza. Her kavgada gündem olur o şey. Sadece biraz bekle sakinleşelim.



8. Sen Bilirsin
Hayır herşeyi ben bilirim. Şu an çok sinirliyim o yüzden
seni baştan savma cevaplarla geçiştiriyorum. Sakın ha, havalara girme sen bilirsin dediğim için. Şu an o kadar iyi değilim, tek istediğim susman, o yüzden sen bilirsin.



9. Gerek Yok
Bunu genelde erkek açıklamama izin ver dediği zaman söyleriz.Gerek yok çünkü sen ne anlatırsan anlat ben yine bildiğimi okuyacağım. Senin söylediklerinden çok, benim düşünüp beynimde kurduklarım önemli şu an benim için. Gerek yok, sus sakinleşmemi bekle önce.Gerek yok.



10. Hı hı
Bu kelimeyi söylerken kesinlikle karşındakinin gözlerine bakmayız. Uzağa boş boş bakışlar atarak söyleriz ki o anlamsız iki heceye olabildiğince anlam yükleyelim. Dudakları birleştirip, başımızı yukarı aşağı sallayarak hı hıı bittin olum sen hissini uyandırırız karşı tarafa.
9
Moda / 2011 Nike Bayan Spor Ayakkabıları
01 Nisan , 2011, 00:08:57









10
Moda / Atalar 2011 İlkbahar Yaz Koleksiyonu
01 Nisan , 2011, 00:07:08






































































































11
Moda / Armine İlkbahar Yaz Kıyafetleri 2011
01 Nisan , 2011, 00:06:15










12
Moda / 2011 Zühre Pardesü Modelleri...
01 Nisan , 2011, 00:04:35












13
YABANCILAR KIRMIZI ISIKTA NEDEN DURUYOR?

Almanya'da bir dost ziyaretinden dönüyorduk.
Arabayi ben sürüyordum.
Yolun ilerisinde bir kaza oldugunu gördüm.
Ne olmus diye bakarken, birden dört yol agzinda oldugumuzu fark ettim. Isik kirmiziya dönmüs ve ben geçmistim.
Yapacak bir sey yoktu, olan olmustu.
Duramazdim, yola devam ettim.
Gece yarisindan sonraydi.
Saat 2 gibiydi.
Allah'tan, çevrede polis falan da yoktu.

Bu olayin üstünden bir hafta kadar geçmisti.
Bir mektup aldim; karakola çağırıyorlardi.
Gittim. Beni bir odaya aldilar.
"Bir konuda bilginize basvuracagiz. Size bir fotograf gösterecegiz. Bu araba sizin sirkete ait. Geçen hafta, su gün, saat 02:12'de su kavsakta kirmizi isikta geçerken kameraya yakalanmis. Bakin bakalim, direksiyondaki kisiyi taniyor musunuz?"
Fotografa baktim, "Pek taniyamadim bu kisiyi" dedim.
Bunun üzerine bir fotograf daha çikardilar.
Bu benim fotografimdi.
"Bu sizin fotografiniz, bunu yabancilar subesinden bulduk. Biz, otomobildeki kisi ile bu fotograftaki kisinin ayni oldugunu düsünüyoruz? Ne dersiniz?"
dediler.
"Cevap vermeden önce, isterseniz avukatinizla görüsünüz" diye
de eklediler.
"isterseniz size prosedürü anlatalim. Eger bu arabayi süren
ben degilim derseniz, sizi mahkemeye verecegiz. Mahkeme uzmanlara
basvuracak. Eger resimdeki kisi oldugunuz ispat edilirse para cezasi alacaksiniz. Bu ceza, eger arabayi sürenin siz oldugunu kabul ederseniz vereceginiz cezanin birkaç kati olacak. Bir de resmi makamlari oyalamaktan dolayi ayri bir cezaya maruz kalacaksiniz."
Düsündüm.
Avukatima soracak bir sey yoktu.
"Verin, bir daha bakayim fotografa" dedim.
Sonra da "Evet, bu arabadaki kisi benim" dedim.
Memnun oldular, "Dogru seçim yaptiniz" dediler.
Yüklü bir ceza ödedim.
Ama ehliyetime el koydular.
"Ne zaman alirim ehliyetimi geri?" diye sordugumda "Bizden haber bekleyiniz"
dediler.

Aradan bir hafta geçti.
Bir hastaneden davet aldim.
Beni göz klinigine çagiriyorlardi. Gittim.
Siki bir göz muayenesinden geçtim.
Sonra beni bir grup doktorun karsisina çikardilar.
Her biri benim raporu eline alip, "Renk körü degilsiniz. Gözünüzün saglam oldugunu biliyor musunuz? Ama kirmizi isikta geçmissiniz" dediler.
Artik bana ehliyetimi geri verecekler diye düsündüm.
Ama vermediler.
Aradan bir hafta, on gün geçti.
Yine hastaneden bir davet aldim; bu kez psikiyatri bölümünden.
Verilen tarihte hastaneye gittim.
Beni bir odaya aldilar.
Odada dört doktor vardi.
ilk doktor, "Raporunuza bakiyorum. Gözleriniz saglammis. Ama trafik isiklari
kirmiziya döndükten tam 58 saniye sonra geçmissiniz. Bunun yanlis
oldugunu biliyor musunuz?" diye sordu.
Ben de "Evet, yanlis? bir davranis" dedim.
Ayni seyi, diger doktorlar da aynen tekrarladi.
Ben de "Evet, yanlis bir davranis?" diye ayni cevabi verdim.
Artik bana ehliyetimi geri verecekler diye düsündüm.
Ama vermediler.

Aradan bir hafta, on gün gibi bir süre geçti.
Bir mektupla karakola davet aldim.
Gittim, sanirim artik ehliyetimi geri alacaktim.
Ama düsündügüm gibi olmadi.
"Sizi, trafige çikaracagiz" dediler.
Bana bir program verdiler.
Bu, günde iki saatlik, dört günlük bir programdi.
ilk gün gittim.
"Arabaya binin, sehir içinde dolasacagiz" dediler.
Benimle birlikte üç kisi daha bindi arabaya.
Hareket ettim.
ilk trafik isiklarinda durdum.
Yanimdaki görevli "Buna, trafik isigi denir.Kirmizida durulur. Sari
isik, kirmiziya dönüsü gösteren uyaridir. Anladiniz degil mi?" dedi.
Ben de tekrarladim "Evet, kirmizi da durulur. Sari isik, kirmiziya dönüsü
gösteren uyaridir."
Isik yesile döndügünde kalktim.
Görevli, "Yesil isikta da kalkilir. Degil mi?" dedi.
Ben de tekrar ettim, "Evet, yesil isikta kalkilir."
Yolda bir süre sonra kirmiziya dönen bir isiga rastladik.
Bu kez arkadaki görevlilerden birisi, "Buna, trafik isigi denir. Kirmizida durulur. Sari isik, kirmiziya dönüsü gösteren uyaridir. Anladiniz degil mi?" dedi.
Ben de tekrarladim, "Evet, kirmizi da durulur. Sari isik, kirmiziya dönüsü gösteren uyaridir." diye tekrar ettim.
Bu sahneyi iki saat süresince her isikta tekrarladik.
O günden sonraki üç günde de, yine arabama üç görevli bindi.
Her isikta ayni sahne usanilmadan tekrarlandi.
Ama sonunda ben de ehliyetimi geri aldim.

Yukarıdaki öyküyü Almanya'da yasayan bir Türk isadamindan dinledim.
"Sonuç ne oldu?" dedim.
Çok ciddi biçimde cevap verdi, "Ben artik kirmizida hep duruyorum."


Alıntı

14
Kurabiyeler - Bisküviler / Cocostar Kurabiye...
25 Şubat , 2011, 15:22:37


MALZEMELER
HAMUR İÇİN


250 gram margarin (yumuşamış)
2 yumurta (birinin akı iç malzemesine)
1 kahve fincanı kakao
1 su bardağı pudra şekeri
1 pkt kabartma tozu
1 pkt vanilya 
aldığı kadar un

İÇ HARCI İÇİN

2 su bardağı hindistancevizi
1su bardağı purda şekeri
1 yumurtanın akı (hamur malzemesinden alınacak)

ÜZERİNİ SÜSEMEK İÇİN

isterseniz hazı çikolata sosunu tarifindeki süt ölçüsünü yarıya indirip paketin tamamını ekleyerek koyu bir sos hazırlayabilirsiniz
istersenizde

1 yemek kaşığı nişasta
1 yemek kaşığı kakao
1 yemek kaşığı şeker
1 su bardağı süt

YAPILIŞI

Un hariç hamur için gerekli malzemelerin hepsikarıştırılır un eklenir ve kulak memesi yumuşaklığında bir hamur yoğurulur.
Ayrı bir kapta hindistancevizi, yumurta akı ve şekeri karıştırılır.hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar kopartarak yuvarlanır.
Hazırladığımız hamur ince olmasına dikkat ederek el ile çukurlaştırarak açılır.Hazırlanan iç harçtan içine bir tane konup hamur kapatılır.Çok ezmeden yuvarlak formu korumaya dikkat ederek el ile üzerine hafifce bastırılır.

180 dereceli önceden ısıtılmış fırında pişirilir

Üst süsleme malzemelerini karıştırarak pişirip ve soğumaya bırakılır.

Soğuyan kurabiyelerin üzerini soğuyan üst süsleme malzemesi ile istenilen şekilde süslenir.

(ucu sivri sıkma torbasıyla, ince uçlu bir huniyle ya da kalın bir poşete açacağınız küçük bir delikle yapabilirsiniz)

AFİYET OLSUN...


15
Bu sabah kalktığımdan beri çok kötüyüm...Eşim gripti sanırım ondan geçti...
Onu bebeğe yaklaştırmıyorum ama ben mecbur emzirdiğim için heran dip dibeyim...Emzirmeye ara vermem gerekir mi acaba...Bebeğime geçer mi???İlaçta alamıyorum emzirdiğim için...
16
Bu hareketler doğum sonrası kendini bırakan kaslarınızın toparlanmasını sağlayacak
Bu egzersizler doğumdan sonra gevşeyen kaslarınızın güçlenmesine ve vücudunuzun hamilelik öncesi zarif formuna geri dönmesine yardımcı olacak Egzersizlere her hareketi 8 kez tekrarlayarak başlayın ve günden güne arttırarak 12'ye çıkartın


1 Sırtüstü yere uzanın, ayaklarınızı kalçanıza doğru çekin ve bu durumda kalçanız üzerinde sağa sola dönün Arada bir bacaklarınızı uzatarak dinlenin Bu egzersiz belinizin incelmesine yardımcı olacak
2 Sırtüstü yere yatın ve kollarınızı yana doğru açın Daha sonra kollarınızı çapraz olarak üst üste getirirken soluk verin Ağır ağır indirirkense derin bir soluk alın Nefesinizi ağır ve kontrollü olarak vermeniz bu harekette önemlidir Bu hareket kan dolaşımınızın hızlanmasına yardımcı olur
3 Sırtüstü yatın ve bir bacağınızı vücudunuzun üstüne doğru çekin Bacağı ellerinizle sıkıca kavrayıp, göğsünüze doğru bastırın Kalça ve karın kaslarınızı da gererek, sırtınızın alt kısmını yere bastırın Doğrulup dinlendikten sonra, hareketi diğer bacağınızla tekrarlayın

4 Sırtüstü yere yatarak dizlerinizi kırın Ayaklarınız yere basık ve kollarınız iki yana açık olsun Bu durumda vücudunuzu omuzlarınızla destekleyerek yükseltmeye çalışın Altıya kadar sayarak yüksekte tutun Başlangıç pozisyonuna dönerek dinlenin

5 Sırtüstü yere yatarak dizlerinizi kırın Ayaklarınızı birleştirin Başınızı kaldırın ve belinizden itibaren vücudunuzu öne doğru eğin Ellerinizle dizlerinize dokunurken, karnınızı içeri çekin Başınızı ve kollarınızu indirin

6 Sırtüstü yere yatıp bacağınızı dik açı oluşturana kadar kaldırın Aynı hareketi diğer bacağınızla tekarlayın Kendinizi güçlü hissettiğiniz anda, iki bacağınızı kaldırmayı deneyin.
17
Cildinizdeki yağ oranı yükseldiğinde siyah nokta problemiyle karşılaşabilirsiniz. Özellikle yağlı ciltlerin sıkça karşılaştığı sorunlardan biri olan siyah noktalar beslenme ve çevresel faktörlere göre oluşabilmektedir.
Siyah Noktaları Kolayca Temizlemenin Bir Diğer Yolu!
Burun çene ve alın bölgesindeki siyah noktaları temizlemek için doğal yöntemleri tercih edebilirsiniz.Derinlemesine temizlik özelliği olan elma sirkesi; siyah noktaların temizliği için etkili bir yöntem. Düzenli kullanımda sadece 2 haftada siyah noktalarınızdan tamamen kurtulabilirsiniz.

Kolay bulunabilir malzemelerle pratik yöntemle uygulayabileceğiniz elma sirkesi formülü cildinize parlaklık kazandıracak!

Elma Sirkesi Buharı

Malzemeler

3 yemek kaşığı elma sirkesi

Yarım su bardağı su

Hazırlanışı ve Uygulaması

Orta boy bir cezvede su ve sirkeyi karıştırın.

Cezveyi ocağın üzerine alıp bir taşım kaynatın.

Kaynamış karışımı geniş bir kaba alın.

Öne doğru eğilerek yüzünüzü elma sirkesi buharına tutun.

Buhar kaybını önlemek için başınızın üzerinden yanlara doğru gelecek havlu örtün.

15 dakika bu şekilde bekleyin.

Uygulama sonrası kaynattığınız elma sirkesi karışımıyla yüzünüzü silin.

Ilık suyla durulayıp yumuşak hareketlerle kurulayın.

Elma sirkesi buharını haftada 2 kez uygulayabilirsiniz. Özellikle gece uyumadan önce yaparsanız daha etkili sonuç alabilirsiniz.
18
Bebeklerinize hangi emziği veriyorsunuz kauçuk emzik mi yoksa silikon emzik mi??

"Kauçuk emziklerin bebek tükürüğüyle teması, N-nitrosamin denilen çok tehlikeli bir maddeyi ortaya çıkarıyor. Piyasadaki emziklere inceleme geliyor" diye birşey duydum benim bebeğimin emziğide kauçuk doğal olduğu için onu tercih etmiştik şimdi bunu duyunca tedirgin oldum...

Bu konuda bilgisi olanlar paylaşırsa sevinirim..


19
Sizin Seçtikleriniz / Yüzük Parmağımız...
31 Ekim , 2010, 23:40:54
Baş parmak anne ve babamızı işaret parmağı kardeşlerimizi orta parmak kendimizi dördüncü parmak yani yüzük parmağı eşimizi küçük parmak da çocuklarımızı temsil ediyor. Peki eşimizi başka bir deyişle hayatımızın aşkını temsil etmesi için neden dördüncü parmak seçilmiş? Bunu anlamak için ellerimizi kullanarak bir test yapmalıyız. Bu test için ellerimizi resimdeki pozisyondaki gibi birleştirelim..

TESTiN KURALI:

Ellerimiz bu pozisyondayken

Uçları birbirine değen parmaklarımızı sırasıyla birbirinden ayıracağız..

İki parmağı birbirinden ayırırken diğer parmaklar birbirinden asla ayrılmayacak.

Ayrılan parmakları tekrar birleştirip sonra sıradaki parmakları birbirinden ayıracağız. Orta parmak kendimizi simgelediği için onları ayırmıyoruz.

Bu şekilde yaptığımız zaman dördüncü parmaklar olan yüzük parmaklarının birbirinden ayrılmadığını göreceksiniz.

Anne babamız, kardeşlerimiz ve çocuklarımızla hayatımızın belli bir bölümünde ayrılırız ama gerçek aşkımızla hayatımızın sonuna kadar beraber kalırız. Dördüncü parmakların ayrılmaması bu durumu temsil ediyor ve bu sebeple yüzük parmağı oluyor.




Başka bir bilgi ise;


Hepimiz biliyoruz ki; alyansın sağ elin dördüncü parmağında olması nişanlılık, sol elin dördüncü parmağında olması evliliği simgeler.Nikahın gerçekleşmesi nişanlılık döneminin sona ermesi sonucu yüzük sağ elin dördüncü parmağından sol elin dördüncü parmağına geçer.Bunun nedenini merak etmiştim hep.Birgün tesadüf eseri gazetede bunula ilgili bir yazı okudum.Yüzük takmak eski Mısır medeniyetine dayanıyormuş.İlk evlilik yüzüğünü eski mısır prensesi 'Nefertiti' takmış.Mısırlılara  göre; sol elin dördüncü parmağından başlayıp, kalbe kadar hiç kesilmeden giden bir damar varmış.Bu  damara 'vena amoris' yani aşk damarı deniliyormuş.Yüzyıllar sonra anlaşılmış ki;  kesilmeden  kalbe kadar giden tek damar evlilik yüzüğünü taktığımız parmaktaymış.Diğer parmaklarımızda böyle bir damar yokmuş.
20
Burç Yorumları / Ampul Ve Burçlar...
31 Ekim , 2010, 23:16:48
Bir ampulü değiştirmek için kaç KOÇ gerekir?

Bir tane yeter. İşi ciddiye alırlar.
Hiç gerekmez, "Koç"lar karanlıktan korkmaz.
Bir tane yeter. İş ki elinizde bol yedek ampul bulunsun (hafif sakarlık).

Bir ampulü değiştirmek için kaç BOĞA gerekir?

Bir. Sadece kendisine mükafat vereceğinize söz verin.
Hiç, "Boğa"lar hiçbirşey değişsin istemez.
Bir. Ancak, yanmış ampulün gerçekten hiçbir işe yaramayacağına ikna etmeniz gerekir.

Bir ampulü değiştirmek için kaç İKİZLER gerekir?

İki. Ayrıca elinde cep telefonu, danışacağı bir arkadaşı ve "Ampül Değiştirme El Kitabı" şarttır.
İki. Ancak ampül değiştirmeleri bir hafta sürer, ama ampulü değiştirdikten sonra size Fransızca dersi verirler ve paranızı nereye yatırmanız gerektiğini anlatırlar.
İki. Ancak kimin ampulü değistireceği tartışması o kadar uzun sürer ki, ampul asla değişmez.

Bir ampulü değiştirmek için kaç YENGEÇ gerekir?

Sadece bir. Ve lakin değiştirmekle iyi yapıp yapmadığını anlamak için bir hafta terapiye gider.
Bir. Ama değiştirirken sinirden lambayı kırar.
Hiç. Bunu bir problem olarak görür ve yatağa düşer.

Bir ampulü değiştirmek için kaç ASLAN gerekir?

Hiç. Aslan, danışmanlarını arar ve "Ampul değişsin" emrini verir.
Bir. Ampulü tutar ve dünya etrafında döner.
Hiç. Aslan kendi işığını yeterli bulur.

Bir ampulü değiştirmek için kaç BAŞAK gerekir?

Sürekli başkasının ampullerini değiştirdiklerinden kendi ampullerini değiştiremezler.
1.000.000.000 kadar, bunun hata payı 0.000.0000.001 olabilir.
Hmmm, bunun kutusu nerede, son kullanım tarihi neydi bakalım. Ben niye bu markayı almıştım ki? Yoksa taşınsak mı?

Bir ampulü değiştirmek için kaç TERAZİ gerekir?

Bir, belki de iki. Tam çıkaramadım. Sen ne dersin?
Niye değiştirelim ki, karanlık romantik oluyor.
Gerçekten bilemiyorum, belki ampule sormak lazım. Ayrıca normal bir ampul ise tek başıma değiştirebilirim de, özel bir ampul ise iki olmakta fayda var.

Bir ampulü değiştirmek için kaç AKREP gerekir?

Hiç, karanlıkta yaşarlar.
Ne soruyorsun, sen polis misin?
Bu bilgi kesinkes gizli bilgidir ve sadece emir komuta zinciri içinde aktarılır.

Bir ampulü değiştirmek için kaç YAY gerekir?

Şimdi biz Kaş'ta bir tatil geçirmiştik, tamam mı...
Hayat güzel, güneş pırıl pırıl, karnım aç. Ne ampulü yahu?
Takmayacaksın, takarsan yanmaz. Bak takma, yanacak.

Bir ampulü değiştirmek için kaç OĞLAK gerekir?

Hiç. Oğlakların yeni ampul alacak parası olmaz, masraf gösterirlerse o başka.
Çocukca işlerle uğraşmıyorum.
Şimdi değiştiririz, yarın yanmayacağı ne malum?

Bir ampulü değiştirmek için kaç BALIK gerekir?

Ne ampulü?
Elektrikler mi kesildi, yoksa saat 21'mi oldu?
Benim için aydınlık şekerim...