Show posts

This section allows you to view all posts made by this member. Note that you can only see posts made in areas you currently have access to.

Messages - pamuk&şekerim

1
slmlar bende 8 haftalık gebeyim benim zaten bel ağrısı problemim vardı ve tedavi görüyodumki gebe kaldım şimdiki ağrılarım zaten var ilerleyen zaman içinde ftr dr.una gidecem çünkü ilrde daha zorluyacak beni..
2
slm benimde kızım çok hırçın önceden böyle değildi uyandığında ağlamaz usluca etrafa bakardı şimdi öle bi bağırıyoki anneeee diye istediği olmssa kendini yerlere atıyo morarana kadar ağlıyo bu da benim sinirlerimi iyice bozuyo acaba bu çocukmu böle yoksa diğer çocuklarda bölemi????
3
Satmak İsteyenler / bebekler için tupperware
22 Ağustos , 2011, 02:56:30
Slm arkadaşlar ben kızıma almak için tupperware üye oldum ürünleri çok güzel zaten herkes biliyordur ihtiyacı olan varsa yardımcı olurum bu hafta çocuk ürünleri indirimde kaçırmayın kargo benden .
4
ben kahvaltıya başladığımda başladım vermeye ayrıca meyve püresine ve yoğurtada katıyorum önceden yoğurta karıştırılmaz diye biliyodum ama pekmez yoğurtla birlikte iyi bir kalsiyum kaynağı oluyomuş bilindiği gibi klasik bilgi demirden zengin olarak bilinir ama kalsiyum daha fazlaymış bu bilgiyi benal büyükgebizin bir yazısında okudumkendisi iştah uzmanı ben artık böyle yapıyorum deneyin bence..
5
slmlar bende önce burdan fikir aldım sonrada gittim aldım o kadar kararlıydımki yürüteç konusunda almıcaktım hep gel görki annem ve kayınvalidem burnumdan getirdiler bu çocuğun ayağı basmıyo diye bende elbette herşeyin bi zamanı var diyorum ama napalım kızımda çok sevdi Allahtan yürütcei kısacası tavsiye edebilirim..
6
selamlar bizde ek gıdalara başladık fakat kızım artık beni eskisi gibi emmiyo üzülüyorm sütten kesilirse diye çok korkuyorm.çok şükür ek gıdaların hepsini çok sevdi :nazar:bende aynen bu listeye uyuyorm ama biberon maması vermek şartmı çünkü ben beni emsin istiyorm.sadece gecelri 2 defa falan emiyo:( sizler nasıl ayarladınız bu emzirme işini..
7
Allah yardımcınız olsun çok geçmiş olsun acil şifalar versin rabbim..
8
bütün bebişlere ve annelerine çok geçmiş olsun.sizi çok ii anlıyorm benim kızımda 2 gün önce kanepeden düştü altını açtım, havalansın diyede açık bırakmıştm oda altı açılınca sevinçten çıldırıyo o esnada bende oda da arkam dönüktm  pat diye bir ses ve bebeğim çıldırmış gibi birden ağladı yerde kafa üstü düşmüş bir vaziyette hemen kucağıma alıp bağrıma bastım o ağladıkça benim kalbime bıçak saplanıyodu.Allahıma şükürler olsun okuduğum duaların hürmetine birşey olmadı.ben her zaman sağına soluna yastık koyarım o gün koymamıştm bana dersoldu.rabbim biz elimizden geldiğince koruyabiliyorz sen esirge sen koru ALLAHIM :amin:
9
valla bu yazı öncelikle beni rahatlattı elinize sağlık çünkü bende bu yazıdaki şeyleri uygulamıştm ve gerçektende doğru hamile olan anneler kesinlikle bu yazıyı okumaı derim.
10
Alıntı yapılan: ★ღ♥ღครк๓єlєợเღ♥ღ★ - 22 Eylül , 2010, 16:30:09
bu kundak ısınde ıs var bende kundaklıycam cocukları sımdı kımse yapmıyo ama ??? ??? ???
bencede kundaklayın tecrübeme dayanarak söylüyorum hem elleriyle kendini uyandrmaz hem anne karnını anımsatıyoya ondan
11
 geçenlerde bende bir sitede okudum bu yazıyı ne kadar doğru ya söyledikleri bizim yok eski usul yokyanlış dediğimiz şeyleri uyguluyo.bence bir bebeğin altı temiz karnı tok gazı çıkmışsa vs.ve en önemlisi seviliyo bolbol öpülüyosa fazla ağlıcanı düşünmüyorum. elhamdülillah  :nazar:kızımı gören herkes neden bu bebek ağlamıyo diyolar. :nazar:bizde elimizden geleni fazlasıyla yapıyoz yapıcazda.
12
bebeğim tv.de de izlemiştim yabancı hemşireler bebek bakıcıları bebekleri ve çocukları ağlatarak uyutuyorlardı ve ailelerede 7 gün içinde nasıl uyutabileceklerini öğretiyolardı.valla uygulayıp başaranları tebrikler..
13
bende şöyle bir yöntem denemiştim yara olan göğsümü makinayla sağdım emzirmedim. diğeri yara olamdığı için onu verdim buarada bolbolda krem sürünce çok şükür çabuk iyileşti.geçmiş olsun
14
 Çocuğunuzu, ağlatarak uyutmaya çalışmayın !

--------------------------------------------------------------------------------

Küçük yaşta çocuğu olan annelerin en çok zorlandığı konulardan biri çocukların "uyku düzeni"dir.

Küçücük bedenleri, sevimli yüzleri ve masum görüntüleri ile her an sevilmeye hazır bekleyen bu şirin dünyalılar, misafir oldukları ailenin birçok alışkanlığına tesir ettikleri gibi, uyku ve istirahat düzenlerini de etkiler. Aile içindeki bu değişiklik de özellikle anneleri bir hayli zorlar. "Çocuktan önceki" yaşantısında anneler, kendi "biyolojik ritminin" gerektirdiği gibi istirahat edebilme serbestliğine sahipken, "çocuktan sonraki" dönemde kendilerine bağlı bulunan bebeklerinin ihtiyaçlarını hesaba katmak zorunda kalırlar.

Günlük hayatın telaşı ile yorulan bir anne, tam dinlenmek üzere iken, bebeğinin uyanması ile tekrar onun ihtiyaçlarını karşılamaya koyulur. Böyle bir anne, uykusuz geçen günlerin verdiği sıkıntı ile gereğinden fazla tedirgin, huzursuz ve asabi bir hale gelebilir, hatta bu gerginlikler anne sütünün çekilmesine veya azalmasına da sebep olabilir. Bu durum gerek eşler arasındaki iletişimi ve gerekse anne ile çocuk arasındaki "tahammül" gücünü zayıflatmaya başlar. Bu kısırdöngü sonunda anne artık bebeği ile baş edemez hale gelir ve çocuk yetiştirmenin ne kadar da zor olduğundan şikâyet etmeye başlar.

Çocuğu kendi düzenimize uymaya zorlamalı mı?

Konu hakkında çalışmalar yapan uzmanlar, bir yandan annenin çaresizliğine dikkat çekerken diğer yandan da çocuğun masum ihtiyaçlarının giderilmesi arasında sıkışıp kalırlar. Bu yıpratıcı süreci aşmak için ise iki ayrı yöntemden biri annelere tavsiye edilir. İlk yöntem; "çocuğu anne ritmine uymaya zorlamak"tır. Annelerin genelde tercih ettiği bu yöntem, bebeğin uyku düzenini annenin günlük yaşantısına ayak uydurmaya zorlar. Yani, anne, bebek her ağladığında onun ihtiyaçlarına cevap vermek yerine, "vaktinde" oluşan istekleri gidermeye çalışır. Örneğin, bebek kendi yatağına yatmayı istemez ve akşam uykuya dalmakta zorluk çeker. Yalnız yatmaya alışkın olmadığı için de, ağlayarak anneyi yanına çağırır, anneye olan ihtiyacını gözyaşı ile dile getirir. Bu yönteme göre; bebek ne kadar ağlarsa ağlasın kayıtsız kalarak, annesinin geleceğine dair umudunu keseceği ve sonunda yorulup ağlamayı bırakarak uykuya dalacağı hesap edilir. Çocuk, her ne kadar ağıtları ile "anne n'olur gel" sinyali gönderse de anne, o ağıtlara duyarsız kalarak, "hayır benden umudunu kes gelmeyeceğim" demektedir. Çocuk günlerce süren bu ağlamalarının sonunda artık ağlamadan uyur ancak aslında annenin kendisine cevap vereceği umudunu yitirir; korkularını ve endişelerini kendi içine hapsederek uykuya dalmaya başlar. Peki, çocuğu ağlatarak ve anneye umudunu keserek uyutmak ne kadar doğrudur? Çocuklar bu ağlamalar sırasında ruhen incinmekte midir?

Ağlatarak uyutmak, çocuğun vicdanını katılaştırır

Henüz konuşma yeteneği olmayan bir bebek etrafı ile iletişimini "ağlayarak" gerçekleştirir. Bebeklerin ihtiyacı değiştikçe ağlama şekli de değişir. Örneğin; altını ıslatan çocuğun ağlaması ile korku ve endişe yaşayan çocuğun ağlaması birbirinden farklıdır. Eğer çocuklar ağlamayacak olsalardı, çocuk bakımı dünyanın en zor işi olurdu. Zira hiç ağlamayan bir çocuğun, ne zaman acıktığını anlamak ya da uykusunun gelip gelmediğini hesap etmek hemen hemen imkânsızdır. Normal şartlarda "hiçbir çocuk sebepsiz yere ağlamaz". Eğer çocuk ağlıyorsa mutlaka bir sebebi vardır. Anne-babanın görevi çocuğu susturmak değil, çocuğun ağlama sebebini bularak, ihtiyacını gidermektir.

Uyku düzeni sağlamak adına, onun ağlamalarına ilgisiz kalmak yanlış bir yöntemdir. Zira çocuk, içinde bulunduğu ailenin düzeninden habersiz olarak kendi bünyesinin ihtiyacı çerçevesinde uykuya dalar ve uyanır. Eğer anne, çocuğun uykuya dalma ve uyanma "ritmini" kendi yaşantısına uydurmaya zorlarsa, bebeğinin "biyolojik ritmini" bozmuş olur. Üstüne üstlük, bebeğin ağlayarak anneye iletmeye çalıştığı "korkuyorum anne" ya da "tedirginim anne, yanıma gel" mesajlarına ilgisiz kalmakla, çocuğunun bilinçaltına "annelere güvenilmez" düşüncesi yerleştirir. Hâlbuki bir çocuk için ilk ve tek güvenilecek kişi annedir. Eğer çocuk, en çok güvenilecek kişiye karşı daha bebeklik yıllarında güvensizlik duymaya başlarsa, vicdan duygusunun gelişiminin de önüne geçilmiş olur. Çocuk bu uygulamanın sonunda ağlayarak annesini çağırmaz belki, ama annesini çağırmaması bir çözümün değil, bir sorunun başlangıcını ifade eder ki, o da çocuğun vicdan duygusunun katılaşmaya başlamasıdır. * Uzman Pedagog

O halde ne yapmalı?

Çocuğu ağlatarak ve onun ihtiyaçlarına karşılık vermeyerek terbiye etmenin çocuğun ruh sağlığına zarar verdiği çok açıktır. Annenin yapması gerekli olan şey, bebeğinin biyolojik ritmini bozmadan, onun düzenine uymaya gayret etmektir. Çocuk, her korktuğunda, her endişe duyduğunda anneden teselli alabilmeli, her uyandığında annenin tebessüm eden çehresinin verdiği rahatlıkla yeniden uykuya dalabilmelidir. Çocuk, güven içinde, her defasında annesini yanında bulacağından emin olursa, bir süre sonra kendi başına yatmaya alışacaktır. İlk dört yaş, anne ile çocuk arasında güven atmosferinde geçmelidir.


ALINTIDIR
bende bu yazıyı okuyunca kesinlikle denemedim
15
benim için de kızım içinde birlikte vakit geçirdiğimiz en güzel anımız tabiki banyo kızım çok seviyo suyun sıcaklığı banyonun sıcaklığı ve kullandığınız ürünler uygun olduktan sonra bence banyoyu sevmeyecek bebiş yoktur öle değilmi ben kızıma sebamedin üm setini aldım doğduğundan beri kullanıyorum kesinlikle ne konak oldu ne alerji çok ii yağını banyodan önce sürüp güneşleniyoruz sonrada bıcı bıcı zamanı.aaa tabiki vikviiik öten ördeğimizide unutmuyoruz:)  :nazar: