Show posts

This section allows you to view all posts made by this member. Note that you can only see posts made in areas you currently have access to.

Topics - இܓiڪے†∂ηßﺙuℓ இܓ

221
Forumda En Çok Hangi Bölgeden Üye Var.?
222
Erkekte çekiciliği hangi unsur belirler? ::)
223
Birisi sizinle dalga geçse tepkiniz nasıl olurdu?  :sad1:
224
Ebu Hüreyre (r.a)'den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: "Kulun, Allah'a en yakın olduğu zaman secdede olduğu andır. Bu sebeple secdelerde çok dua edin." (Ebû Davud, Salat: 152; Müslim, Salat: 43)

arkadaşlar  secdede çok dua edelim  :amin: :amin: :amin:
225
Televizyon Kanalları Yayın Akışları / Sırat
08 Şubat , 2011, 04:36:27
Başrollerini Rutkay Aziz, Tardu Flordun, Caner Kurtaran, İlker Kızmaz, Burak Altay ve Aslı Bayram'ın paylaşacağı SIRAT çok yakında Star TV'de ekranlara gelecek.

Kendilerine ait çiftlikte hep beraber yaşayan, dışarıdan imrenilerek bakılan bir aile görünümündeki Sancaktar Ailesi için aslında hiçbir şey göründüğü gibi değildir. Çekişmeler, intikam duygusunun ezdiği tutkular, ihanet ve aşkın konu alınacağı dizide bu sıra dışı ailenin sürükleyici hikayesini izleyeceğiz.
Büyük bir titizlikle çekimlerine başlanan Sırat için Bursa'nın Gürsu ilçesinde özel bir çiftlik hazırlandı. Limon Yapım / Hayri Aslan yapımcılığında, yönetmenliğini Hatice Memiş'in üstlendiği dizi, bu çiftlik dışında Bursa'nın eşsiz mekanlarını da izleyicileriyle buluşturacak.
226
Yapımcılığını Yaşar İrvül, yönetmenliğini Murat Şeker'in gerçekleştirdiği İzmir Çetesi isimli dizinin başrol oyuncusu Kadir İnanır yeni dizisi hakkında iddialı konuştu. Yakın tarihte bir TV kanalında yayınlanacak olan İzmir Çetesi isimli dizide anahtarcı rolü ile bir esnafı canlandırdığını belirten İnanır, dizi senaryosunun kendine özgü hikayeden oluştuğunu belirterek rolü kabul ettiğini söyledi. Dizi hakkında bilgi veren İnanır, şöyle konuştu: "İzmir üzerine kurulu özgün bir hikaye. Bizim hikayemiz
hiçbir hikayeden etkilenmeye dayalı değil. Tamamen özgün bir hikaye olduğu için ben de beğendim ve rolü kabul ettim."

Başrollerini, Kadir İnanır, Mustafa Üstündağ, Kenan Ece, Selin Şekerci ve Erkan Sever'in paylaştığı 'İzmir Çetesi' adlı dizi yakında Star TV ekranlarında.
227
Diğer Tatlılar / Haytalya
08 Şubat , 2011, 04:12:47


Malzemeler: (2 kişilik)

Muhallebisi için:

    * 1 su bardağı su
    * 1 yemek kaşığı buğday nişastası

Şerbeti için:

    * 1 su bardağı vişne suyu
    * 2 yemek kaşığı (silme) şeker*
    * bir tutam tarçın
    * Süslemek için Antep fıstığı, fındık, badem v.b. (dilerseniz vişne reçeli)

* Ben vişne reçelini sulandırarak kullandığımdan şeker miktarı yeterli geldi, hazır vişne suyu için şeker miktarını dileğinize göre artırabilirsiniz.


ALINTI
228
Sütlü Tatlılar / Zerde ve Sütlaç
08 Şubat , 2011, 04:10:01




Sütlaç:

Malzemeler:

    * 1 lt. süt
    * 1 kahve fincanı pirinç
    * 2/3 bardak kaynar su

Hazırlanması:

    * Sütü ocağa koyup kaynatın, üzerine yıkadığınız pirinci ekleyip kısıt ateşte kaynatmaya devam edin
    * Pirinçler uzamaya başlayınca çok koyu olmamasını istiyorsanız eğer (pirincin cinsine göre) üzerine kaynar sudan ilave edin
    * Pirinçler iyice yumuşayıp piştikten sonra altını kapatıp kaselerin yarısına kadar paylaştırın
    * Tezgahın üzerine soğumaya bırakın, soğuduğu sırada zerdeyi hazırlayın

Zerde:
Malzemeler

    * 1 su bardağı pirinç
    * 8-10 bardak su
    * 4 su bardağı şeker
    * 1-2 y.k. gülsuyu
    * 1 y.k. haspir (safran)

Hazırlanması:

    * Pirinci yıkayıp 8 bardak su ve 1 bardak şekerini ekleyerek ocağa alın (8-10 bardak su olması pirincin su çekmesine bağlı olarak değişbilmesinden, ilk önce 8 bardak konuluyor, daha sonra pirincin durumuna göre kaynar su takviyesi yapılıyor)
    * Kaynamaya başlayınca kaynardan düşmeyecek vaziyette altını kısın ve pirinçler uzayıp pişmesine yakın geri kalan 3 bardak şekerini ekleyin (burada tavsiyem tadına bakarak şeker miktarını tamamlayın, ben yarım bardak eksik kullandım güzel oldu)
    * Pirinçler yumuşayıp şiştikçe su miktarı az gelebilir, duruma göre 1-2 bardak kaynar su ilavesi yapın
    * 1 yemek kaşığı safranı 2-3 yemek kaşığı sıcak suya ıslayın ve rengi çıkınca bir çay süzgecine delikleri kapatacak büyüklükte pamuk koyarak safranlı suyu süzgeçten geçirin. Süzdüğünüz sarı suyu zerdenin üzerine ekleyip bir-iki taşım kaynatın
    * Ocağın altını kapatıp gülsuyunu ilave edin. Soğumuş sütlaçların üzerine zerdeleri taksim edin.
    * Üzerini dövülmüş fıstık veya bademle süsleyebilirsiniz
229
Muhallebiler / Nişe ile bastık
08 Şubat , 2011, 04:06:37


Malzemeler (1 kişilik)

    * 1 kupa (250 ml) su
    * 1 tepeleme yemek kaşığı nişasta (mısır veya buğday)
    * 2-3 yemek kaşığı üzüm pekmezi (miktarı kendinize göre değiştirebilirsiniz)
    * Ceviz veya fıstık (ceviz öneririm)


Hazırlanması:

    * Derin bir tavaya suyu koyun, nişastayı ekleyip suyun içinde karıştırarak eritin.
    * Tavayı ocağa alın ve üzerine pekmezi ilave edip sürekli karıştırmaya devam edin.
    * Kaynamaya başlayıp kıvamı yoğunlaşınca altını kapatıp kaseye aktarın.
    * Ceviz veya fıstıkla süsleyip servis edin.


230
Sütlü Tatlılar / Kuymak
08 Şubat , 2011, 04:02:53


yeni doğum yapmış lohusa kadınlar için yapılır. Sütü artırdığı söyleniyor. Yeni anne ve bebeği ziyarete gelenlere de ikram edilir.

Kuymak
Malzemeler: (1 kase)

    * 1 yemek kaşığı un
    * 1 yemek kaşığı toz şeker
    * 1 su bardağı su veya süt
    * 1 silme tatlı kaşığı tereyağ

Hazırlanması:

    * Unu yağsız tavada hafif pembeleşene kadar kavurun. Altını kapatıp soğumasını bekleyin (soğumazsa ya da en azından ılımazsa topaklanır)
    * Soğuyan unun üzerine şekeri, suyu veya sütü döküp karıştırın.
    * Ocağın altını açıp karıştırarak pişirmeye başlayın.(Pişirme boyunca karıştırmayı bırakmayın)
    * Kaynadıktan sonra koyulaşıp muhallebi kıvamına gelene kadar pişirin
    * Kaseye alıp üzerine eritilmiş tereyağını ve fıstığı döküp sıcak servis edin.
231
Mantı ve Makarnalar / YOĞURTLU MAKARNA
08 Şubat , 2011, 03:56:24


Malzemeler:

    * 1/2 paketten biraz eksik makarna (mantı, midye veya yüzük şeklinde olanlardan)
    * 2 adet tavuk kalça
    * 3,5 su bardağı yoğurt (süzme yoğurt kullanıyorsanız eğer daha az kullanın)
    * 1 yumurta
    * 1 su bardağı haşlanmış nohut
    * sıvıyağ, kuru nane

Hazırlanması:

    * Tavuk kalçaları tencerede haşlayın
    * Haşlanan tavukları alıp suyuna makarnaları atıp haşlayın
    * Tavukları didikleyip makarnanın üzerine katın
    * Haşlanmış nohutunu katın
    * Derin bir kaba koyduğunuz yoğurdun üzerine 1 yumurta kırıp iyice çırpın.
    * Yoğurdun üzerine kepçe kepçe yemeğin sıcak suyundan koyup karıştırın. Yeterince sulanan yoğurdu yemeğin üzerine -yemeği karıştırarak- dökün. Bir süre karıştırarak pişirin. Kaynamadan altını kapatın.
    * Bir tavada yağı ısıtın, naneyi katıp altını kapatın
    * Yemeğin üzerine naneli sıvıyağı dökün.
232
Pilavlar / FİRİK PİLAVI
08 Şubat , 2011, 03:52:16


Firik, buğday başağından elde edilen bir tahıl. Buğday başakları henüz tam olgunlaşmamışken kesilip, kabuğunun yakılarak tanelerinin ayıklanması yöntemi ile elde ediliyor. Bu yüzden pişirilirken ve yenilirken hafif yanıksı bir kokusu ve tadı var bu pilava ayrı bir tat ve güzellik katıyor. İsli tadı seviyorsanız firik tam size göre.


Bir öğle yemeğinde yanında turşu, salata ve ayranla birlikte yemenizi tavsiye ederim.

Malzemeler (4 kişilik):

    * 1 su bardağı firik
    * 1 su bardağı bulgur
    * 1 yemek kaşığı biber+domates salçası
    * 1 orta soğan
    * yağ,tuz,karabiber
    * 4+1/2 bardak su

Hazırlanması:

    * Soğanı ince ince doğrayıp yağda soldurun, salçasını katıp kavurmaya devam edin.
    * Firiği ayıklayıp bulgur ile bir kapta karıştırdıktan sonra kavrulmuş soğan ve salçanın üzerine katıp kavurmaya devam edin
    * suyunu döküp, tuz ve isteğinize göre karabiberini katarak kaynadıktan sonra altını kısıp suyunu çekene kadar pişirin

Not: 1. Firik bulgurdan daha geç piştiği için bulgur pilavına katılan su miktarından daha fazla su kattım. 2. Firik pilavını kıymalı veya tavuklu da yapabilirsiniz. O şekilde daha çok tercih edilir.

Firik




233
Çorbalar / Alaca Çorba
08 Şubat , 2011, 03:44:43




Malzemeler:

    * 1 su bardağı döğme (aşurelik buğday/yarma)
    * 1/2 su bardağı nohut (veya eğer varsa 1 su bardağı haşlanmış nohut)
    * 1/2 su bardağı yeşil mercimek (ben koymadım)
    * 3-4 tane kuru biber (ben yazdan kuruttuğumuz dolmalık biberlerden kullandım)
    * 1,5 yemek kaşığı salça (biber+domates)
    * 1 büyük soğan
    * 1 tatlı kaşığı kuru tarhun
    * 1 çay kaşığı pulbiber
    * 1/2 çay bardağı (50 ml.) zeytinyağı
    * karabiber, su

Hazırlanması:

    * Dövmeyi bir gece önceden suya ıslayın (eğer pişmiş nohutunuz yoksa nohutu da bir gece önceden ıslayın, ıslatırken ılık su kullanın). Kuru biberleri de suda 1-2 dk. kaynatın ve onu da kaynadığı suda ıslı bekletin.
    * Dövme ve nohutunuzu yumuşayana kadar pişirin.
    * Önceden pişirdiğiniz nohut ve dövmeyi buzlukta saklayabilir, çorba yapacağınız zaman kullanabilirsiniz. Eğer pişmiş dövme ve nohut kullanacaksanız ikisini bir tencereye alıp üzerine sıcak su koyup aşağıdaki adımları takip edebilirsiniz.
    * Dövme ve nohutun üzerine biberi, yarım halka şeklinde doğradığınız soğanı, kullaniyorsanız (ayrı yerde pişirdiğiniz) yeşil mercimeği ve biraz suda ezdiğiniz salçayı ekleyin. (Suyu eksikse kaynar su ile tamamlayabilirsiniz.)
    * Yemek kaynadıktan sonra altını kısıp soğanlar yumuşayana kadar pişirin. Pişmesine yakın tuzunu ve karabiberini katın. Eğer salçası az gelirse tamamlayabilirsiniz.
    * Küçük bir tavada zeytinyağını ısıtın (iyi ısınsın). Bir kepçeye pulbiber ve tarhunu koyun. Kepçenin içine ısınmış yağı döküp çorbaya ilave edin.
234
Sebze Yemekleri / Doğrama
08 Şubat , 2011, 03:35:29


Malzemeler

    * 400-500 gr. parça et
    * 1 kg. patlıcan
    * 2 büyük soğan
    * 500 gr. domates
    * 2 adet sivri biber
    * 1 baş sarımsak
    * 1 bardak nohut
    * 1 yemek kaşığı salça (domates+biber)
    * sumak ekşisi (limon tuzu veya limon suyu da olabilir)
    * Sıvı yağ, nane, pulbiber, karabiber, tuz

Hazırlanması:

    * Parça eti yemeklik kuşbaşı doğrayıp biraz yağ ile önce kavurun, üzerine salçasını da ekleyip biraz da onunla birlikte kavurup yemeğe yetecek kadar su ilave edin ve önceden suya ısladığınız nohutu ekleyip pişirin (önceden haşlanmış nohutunuz varsa et piştikten sonra 1.5-2 bardak haşlanmış nohutunuzu ekleyebilirsiniz)
    * Et pişince üzerine yemeklik doğradığınız soğan, sivri biber, küp küp doğradığınız patlıcan, kabuğunu soyup küp küp doğradığınız domatesi, halka halka doğradığınız sarımsakları ekleyin (hiç biri kavrulmuyor etli suyun içine atılıyor) Baharatlarını, ekşisini de katıp patlıcanlar pişene kadar yemeği pişirin.
    * Yemek piştikten sonra ayrı bir tavaya biraz yağ ısıtın (etler kavrulurken yağ koyduğumuzdan yüzüne yağı az koyabiliriz). Yağ iyice ısındıktan sonra altını kapatıp içine nane ve kırmızı biber atıp yemeğin üzerine dökün.
235
Sebze Yemekleri / Pirpirim Aşı (semizotu)
08 Şubat , 2011, 03:32:02


Malzemeler:

    * 500 gr. pirpirim (semizotu), yaprak ve ince dalları ayıklanıp doğranmış
    * 1 su bardağı yeşil mercimek
    * 1/2 su bardağı bulgur
    * 2 yemek kaşığı (domates+biber) salçası (salçayı kendinize göre ayarlayabilirsiniz)
    * 3 adet soğan, halka halka doğranmış
    * 2 adet iri domates, iri küpler halinde doğranmış
    * 3 adet sivri biber, 2 cm uzunluğunda doğranmış
    * 8 diş sarımsak, ezilmiş
    * 1,5-2 su bardağı haşlanmış nohut (haşlanmış hali)
    * tuz, karabiber, nane
    * sumak ekşisi, limon tuzu veya limon
    * yağ, su

Hazırlanması:

    * Soğanlar halka halka doğranıp tencerede yağ ile birlikte biraz soldurulur, üzerine mercimek ilave edilip biraz su eklenerek mercimek az diri kalacak şekilde pişirilir.
    * Pirpirim, domates ve sivri biber pişen mercimeğin üzerine konur. Bulgur ve ayrı yerde pişirilmiş olan nohut da ilave edilir.
    * Tenceredeki malzemenin üzerine bastıracak kadar su ilave edilerek salçası eklenip ezilerek karıştırılır. Sarımsak katılır.
    * Yemek, pirpirim solup pişene kadar  kaynatılır.  (Suyu eksilirse kaynamış su ile daha sonra tamamlayabilirsiniz, yemeğin suyu çok olmamakla birlikte çorba gibi oluyor)
    * Tuzu, biberi eklenir, piştikten sonra ekşisi katılır ve altı kapatılır. Tavada yağ ısıtılıp (ısınan yağın altı kapatıldıktan sonra) biraz nane atılarak yemeğin yüzüne dökülür (yemeğin yağının fazla olmasını istemiyorsanız bu kısımda ek yağ kullanmadan naneyi direk yemeğin üzerine dökebilirsiniz)

not: dıyet yapanlara önerilir

236
Dışarıda nasıl çıplaklığın sınırları varsa evinizde de bazı sınırlar olmalı. Siz nasıl çırılçıplak dolaşmıyorsanız, çocuğunuza da bunu öğretmelisiniz. Evin bazı bölümlerinde; tuvalette, banyoda, odasında yalnız kalmak gerektiğini anlatmanız ve bir alışkanlık haline getirmesini sağlamak elinizde.

Çocuğun mahremiyet duygusunu öğrenmesi gerekir. Çocuklar genel olarak üç yaşından sonra bedeniyle ilgili bazı kuralları öğrenmeye başlar. Ancak bu konuda katı bir tutum almak onda suçluluk duygusu yaratacaktır. Evde çırılçıplak dolaşmak istediği zaman aşırı bir tepki gösterip, "çok ayıp, çok günah" gibi sözcükler kullanmayın. Bu soyut ifadeleri anlayabilecek durumda değildir.

Devir değişti. "Ayıp, günah" sözcüklerini daha az kullanır olduk. Artık, çıplaklığın en azından belirli ölçülerde açık giyinmenin ayıplandığı devirleri geride bıraktık. Ama ne mayo giymeniz nede mini etekle dolaşmanız çocuğunuzun merakını gidermek için yeterli olmayabilir. O, dış dünyayı tanımaya ve uyum göstermeye çalışırken en az kendi bedeni kadar, sizinkini de tanımak isteyecektir. Her şeyden önce merak eden çocuğunuzun normal bir gelişim süreci içinde olduğunu bilmeniz gerekir. Uzmanlar, sorularının cevaplanmadığı, ayıp ve yasaklara karşılanan çocuğun cevap aramaya devam edeceğini, ancak içe dönerek dışarı yansıtmayacağını belirtiyorlar.

Ancak, çıplak bedeninizi merak eden çocuğunuz karşısında, çıplaklığı bayağılaştırmadan kuracağınız iletişim çok önemli. Çünkü aşırı çıplaklık olarak nitelenebilecek davranışlar çocuğunuzun yanlış kanılar edinmesini sağlayabilir.

Aysel Karadam 5 yaşındaki oğlunun meraklı soruları karşısında bazen ne yapacağını şaşırdığını anlatıyor. "Odamda üstümü değiştirirken, aniden kapı açılıyor.Anlıyorum ki beni çıplak halde görmek istiyor. Birkaç kez kızdım. Ama bu işe yaramadı. Ara sıra da kucağıma oturup göğsüme dokunmaya çalıştığını fark ettim. Annelerin göğüslerinin neden büyük olduğunu anlamaya çalışıyordu. Özellikle televizyonda gördüğü mayolu görüntülerden sonra bana "Anne senin de böyle göğsün var değil mi?" diye sorular yöneltmeye başladı. "Kadınların niye göğüsleri var?" diyordu ardından. Anladım ki, o farklılıkları keşfetmeye çalışıyor. Önce, bebeklerin nasıl emdiklerini anlatmaya çalıştım. Belgesel fotoğraflar bu konuda işime yaradı. Bir koyunun kuzuyu, bir kedinin yavrusunu emziren fotoğraflarını gösterdim. Göğüslerin ne işe yaradığını anlamıştı ama görmek ve emin olmak istediğini biliyordum. Bir gün soyunurken sanki o yanımda yokmuş gibi davrandım. Buluzümü çıkardım.Beni atletimle gördü. Dikkatlice baktı ve güldü. Artık benim de diğer manken bayanlar gibi olduğuma kanaat getirdi. O günden sonra bir daha yatak odamın kapısını açma gereği duymadı."

Evde özel alanlar olduğunu bilmeli
Çocuk, doğduğu andan itibaren annesinin sıcaklığına ihtiyaç duyar. Annesiyle kuracağı tensel temas, onun kendisini huzurlu ve güvende hissetmesini sağlar. Bedensel dilin önemli olduğu çocukluk döneminde bu tensel yakınlığı hep arayacaktır. Sizi öpecek, kucağınıza oturacak, boynunuza sarılacak, saçınızı okşayacaktır. Bu temastan uzak tutulan çocuk sevilip sevilmediği konusunda kuşkular duyar. Ancak bu temasın da bir ölçüsü var. Anne çocuk yada baba çocuk ilişkilerinde de belirli dengeler söz konusudur ve bu dengeleri bazı kurallar sağlar.

Çocuğa kendinizi göstererek "Bak ben çıplak dolaşıyor muyum?" diyerek ikna edebilirsiniz. Giysilerin insanları nasıl koruduğunu da açıklayabilirsiniz. "Kilodunu giymezsen yerdeki mikroplar sana bulaşır ve hasta eder." Tarzında ancak ses tonunuza dikkat ederek yumuşak bir üslupla anlatmaya çalışın.Çocuğunuza 3-4 yaşından itibaren kendi giyinmesini ve giyinirken genel olarak odasında yalnız kalması gerektiğini anlatın. Özellikle misafirlerin yanında giyinilmemesi gerektiğini sık sık yineleyin. Odasında giyinen çocuğunuza kapısını ve penceresini kapalı tutmasını öğretmeye çalışın.

Eğer çocuğunuz 5-6 yaşlarındaysa giyinmek için odasında kalmak istediğinde ısrar ediyorsa, onu anlayışla karşılayın. Bu davranışı karşısında alaycı bir tutum takınmak doğru değildir. Bu dönemlerde çocuğun utangaç olması normal bir gelişimdir.

Çocuğunuzun tuvaletteyken kapısını kapalı tutması gerektiğini ve banyo yada tuvalete girmek istediğinde kapıyı mutlaka çalması gerektiğini öğretin. Böylece banyo ve tuvaletin özel bir alan olduğu fikri kafasına yerleşecektir. Eğer küçük yaşta ise ve lazımlığa tuvaletini yapıyorsa dikkat edeceğiniz nokta, lazımlığı herkesin görebileceği bir yere değil, yine banyoya koymanız gerektiğidir. Bu durumda banyonun kapısını sıkıca kapatmadan ne yaptığını görmek amacıyla aralık bırakabilirsiniz.

Kapıyı vurmasını öğretin
Eğer siz tuvalette yada banyoda iseniz, onun içeri girmesine izin vermeyin. Ancak merakını yenemeyen bazı çocuklar, aniden kapıyı açıp sizi görmek isteyebilirler. Böyle bir durumda yapacağınız şey aniden aşırı bir tepki olmamalı. Çünkü bu onda büyük bir suçluluk hissinin doğmasına neden olur. Çünkü kendi bedeninin çıplaklığını doğal karşılayan çocuk için sizi çıplak görmeyi de isteyebilir. Bu durumda ona banyo yada tuvalete girmeden önce mutlaka kapıyı çalması gerektiğini, içerideki kişi gel derse, gelebileceğini anlatın.

Çocuğunuz çeşitli yöntemler deneyebilir. Banyo kapısında size mutlaka bir şeyler anlatması gerektiğini söylediğinde dinleyemeyeceğiniz konusunda ısrar edin. "Banyodan sonra seni uzun uzun dinlerim" diyerek rahatlamasını sağlayın.

Banyodan sonra evin içinde çıplak olarak odanıza gitmeyin. Mutlaka üzerinize bornoz yada havlu alın. Çünkü sizin davranışınızı çocuğunuz tekrarlamak isteyebilir. Çıplak kalmanın ancak evin bazı bölümlerinde olması gerektiğini kavratmak için, sizin de davranışlarınıza dikkat etmeniz gerekir.

Bazı anne ve babalar çocuklarıyla birlikte yıkanır. Ancak bebeğinizin 18.ayından sonra bu alışkanlığı bırakmanız gerekir. Çünkü anne yada babayla bu denli bir yakınlaşma çocuğun sağlıklı duygusal gelişimi açısından hiç sağlıklı değildir. Çocuk kendi bedeniyle anne ve babasının bedeni arasında sınırlar olduğunu bilmek zorundadır. Aksi durumda çocuğun gerilmesine, kendi bağısız gelişimine fırsat tanımamış olursunuz.

Yatak odanız da en az tuvalet ve banyo kadar önemlidir. Çocuğunuza siz yatak odasındayken kapının vurulmadan girilmeyeceğini öğretin. "Ben giyiniyor olabilirim. Ve giyinirken yalnız kalmalıyım. Onun için ben istemeden sen giremezsin." diye açıklama yapmalısınız. Ancak, geceleri zaman zaman çeşitli nedenlerle yatak odanıza gelebileceğini düşünerek dikkatli olmanız gerekir. Özellikle çıplak yatmayı seviyorsanız, bu alışkanlığı değiştirmeniz çocuğunuz açısından oldukça önemlidir. Yatağınıza gelen çocuğunuzun sizi çıplak bulması farklı düşüncelere kapılmasına neden olabilir. Siz iyisi mi tedbiri elden bırakmayın.


(sağlıkvakfı)
alıntı
237
Eşinize Bağlı mısınız, Yoksa Bağımlı mı?  ::) ::)
238
Fıkralar / sosda ister misin ?
08 Şubat , 2011, 01:14:59
Elektrik supurgesi saticisi, bir apartman dairesinin
kapisini calmis,
kapiyi acan bayana:
- "Hanimefendi, bu elimde gormus oldugunuz kovanin
icinde at pisligi var!" demis ve bu bir kova pisligi evin icine dogru
...savurarak dokuvermis. Sonra da:
- "Hanimefendi, elimdeki elektrik supurgesi ile 10
dakika icinde bunu
temizleyemezsem, bu boku yiyecegim..!"
Kadin saticiya soyle bir bakmis
- "Beyefendi, ustune domates sosu da ister misiniz?
- "Neden sordunuz ?"
- "Elektrikler kesik de..!"  :ehi: :ehi: :ehi:
239
Sizin Seçtikleriniz / TEHLIKELI İLİŞKİLER
07 Şubat , 2011, 02:31:25


240
Fıkralar / Yalan Dedektörü..
07 Şubat , 2011, 02:08:50
Bi adam yalan dedektörü almış. Akşam yemeğinde denemek istemiş. Oğluna bugün nerdeydin demiş. Oğlu da okuldaydım diyince dedektör ötmüş. Sonra oğlu itiraf etmiş, erotik bi filme gitmiş sinemada. Babası da kızmış, oğluna " ben senin yaşındayken erotik nedir bilmezdim bile" demiş. Dedektör yine ötmüş. Bunu duyan anne gül...müş ve demiş ki " al işte senin oğlun" demiş. Dedektör yine ötmüş  :ehi: :ehi: :ehi: