29 Nisan , 2024, 22:37:22

Haberler:

www.herseyibilen.co Durma! Merak ettiğin her konuda her soruyu sen de sor!


Show posts

This section allows you to view all posts made by this member. Note that you can only see posts made in areas you currently have access to.

Messages - ponçik

286
Muhabbet Odası / Ynt: Maksat Muhabbet
22 Ocak , 2014, 16:52:16
 :ehi: benimki ilk hamileliğimden alışkın
hatta eşli olarak hala görüştüğümüz aile dostlarımız oldular  :opucuk:

arkadaş ortamında nerden tanışıyorsunuz diye sorduklarında internetten deyince komik geliyordu eskiden, şimdi herkes sanal ortama alıştı  :icon_thumright:
287
Yaşasın Hamileyim :) / Ynt: Hamileyim :-):-)
22 Ocak , 2014, 16:31:20
Hayırlı olsun canım bu ay epey hamiş haberi aldık, inşalah diğer bekleyen arkadaşlar da muradına ererler
oğlun 2 yaşında sanırım , yeni bebeğini ne zaman öğrendin, kaç haftalık  :hello2:
288
Bebeğim Doğdu :) / Ynt: Oğluşum Doğdu
22 Ocak , 2014, 16:28:15
Ayşecim kavuştun mu küçük prensinle, doyasıya kucakladın mı  :love9:
289
Muhabbet Odası / Ynt: Maksat Muhabbet
22 Ocak , 2014, 16:27:16
Bugün de mesai amma uzadı , günler uzadıkça geçmek bilmiyor sanki  :suclu:
Ayşem ne yaptı acaba oğlunu doya doya kollarına aldımı ki
290
Çok güzel bilgiler canım  :icon_thumright:

Alıntı yapılan: zen_s - 22 Ocak , 2014, 16:19:50
Ben haftada bir gün hiç akşam yemeği yemiyorum. Amerikalılar buna Dinner Cancelling diyorlar,
akşam yemeği iptali. Bu yeni bir anti-aging uygulamasıdır. Günlük kalori kısıtlaması, üzerinde en
çok araştırma yapılmış ve yararlılığı kanıtlanmış anti-aging uygulamasıdır.
En kolay ve hızlı kilo verme yolu akşam yemeğinin iptalidir.

bir gün akşam yemeğini atlasam gece yarısı karnımdaki gurultuların sesinden uyuyamam heralde  :ehi:

291
Pedagog Dr. Melda Alantar'a göre yüksek düzeyde stres hormonları bebeğin beyin gelişimini olumsuz etkiler...

* Stresten uzak durmak için anne adayları günlük programlarını sadeleştirmeli, fiziksel etkinlik yapmalı ve rahatlama alıştırmalarıyla sakinleşmeye çalışmalıdırlar.

* Hafif fiziksel etkinlikler daha az hamilelik sancısı ve sorunuyla ilişkilendirilmektedir.

* Günde yarım saat müzik dinlemek anne adayının stres ve depresyonunu azaltmaktadır. Evde müzik dinlemenin faydası, bebeğin rahimde çeşitli seslerle uyarılmasıdır. Araştırmalar müziğin çocuğun beyin gelişimini olumlu olarak etkilediğini ortaya koymaktadır.

* Müzik yeteneğinin matematik, satranç, mühendislik yeteneğiyle bağlantılı olduğu düşünülmektedir.

* Annenin hamilelik sırasındaki endişe ve çöküntüsü erken doğumla, düşük doğum ağırlığı ve bebeğin özel bakım ünitesine alınmasıyla ilişkilidir. Yüksek düzeyde stres hormonları beyin gelişimini, baş çevresini ve doğum kilosunu olumsuz etkiler.

* Araştırmalar bebeklerin doğum kilosu ve baş büyüklüğü arttıkça zekanın yükseldiğini ortaya çıkarmaktadır.

* Doğumdan sonra annenin endişe ve çöküntüsüne maruz kalan bebekler gelişim ölçeklerinde daha düşük puanlar almakta, daha fazla uyku ve beslenme sorunu yaşamakta, anneyle daha az etkileşim kurmaktadırlar.

* Araştırmalar annenin endişesinin çocukta karışık elliliğe yol açtığını göstermektedir. Karışık ellilik yani çocuğun sağ ve sol elini kullanma özelliği disleksi (okumada öğrenme bozukluğu), otizm ve dikkat eksikliği gibi nörogelişimsel sorunlarla da ilişkilendirilmektedir.

* Annelik stresinin testosteron üretimini etkileyerek, erkek fetüsü kadınsı özellikler geliştirmek konusunda dürtebileceği hakkında bir kuram geliştirilmiştir.


alıntıdır
http://www.bebisler.com/hamilelik/hamilelik-ve-stres/Stres--hamilelikte-bebe%C4%9Fin-ki%C5%9Filik-ve-zeka-geli%C5%9Fimini-etkiliyor/765992
292
Alıntıİşte son üç aylık devre için öneriler

Eşiniz için;

Eğer mümkünse eşinizle birlikte bebeğinizin yatağını, mobilyalarını, giysilerini hazırlayın.

Doğum hakkında alacağınız en az iki filmi birlikte seyredin.

Ona doğumda yanında olacağınızı bilmesi gerektiğini söyleyin.

Doğumun yapılacağı yeri gezin.

Kendiniz için;

Doğumu planlamaya başlayın. Doğum ve sonrası için çalışma saatlerinizi kontrol edin, uykusuz geçecek geceler için hazırlıklı olun.
İki yeni baba ile bebeklerinin doğumu ile ilgili tecrübeleri hakkında konuşun
.

Eşim bu konularda çok duyarlı davranıyor sağolsun, ilk kızımızda da , gerek hamileyken gerek doğumdan sonra çok yardımını gördüm Allah razı olsun ondan  :love3:
293
Baba Oluyorum / Babalar Doğuma Girmeli mi?
22 Ocak , 2014, 16:16:30
Babanın doğuma girmesinin anneye bir yararı var mı?
Uzun vadede eşlerin ilişkisine nasıl yansır? Baba - bebek ilişkisini ne yönde etkiler? İşte tüm bu soruların cevaplarını Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof.Dr.Emine Zinnur Kılıç'a danıştık.

Babanın doğuma girmesi

Babaların doğum girmesi giderek daha sık karşılaştığımız bir durum. Ancak bu her babanın doğuma girmesi gerektiği anlamını taşımamalıdır. Bazı anneler babanın yanlarında bulunmasını rahatlatıcı bulurken bazıları bunun kendileri için ek bir stres faktörü olacağını düşünerek babayı istemeyebilirler. Babanın doğuma girmesine ilişkin kararı anne-baba ve doğumu yaptıracak olan hekim birlikte almalıdır. Kadın-doğum uzmanlarının da bu konuda farklı yaklaşımları olabilir. Doğumda öncelikle anne ve bebeğin sağlığı ön planda gelir. Uzman için odadaki babanın varlığı dikkat dağıtıcı olacaksa uzman babayı almak istemeyebilir, çünkü doğum anında bütün dikkat ve özenin öncelikle anne ve bebeğe gösterilmesi gerekir. Ayrıca, babaların doğum sırasında içerde olmasının annenin hormon düzeylerinde değişikliğe neden olup doğumu geciktirdiğini ileri süren görüşler de vardır.

Eşlerin ilişkisine etkisi

Doğum zamanın çok önemli olduğu, hijyenik kouşulların ve annenin stres düzeyinin çok önem kazandığı bir olaydır. Bu sürece baba eğer pozitif etkisi olacaksa katılabilir. Bu da babanın kişiliğine göre değişir. Baba eğer kendisi aşırı heyecanlı, stresli ise anneye ya da doktora müdahele etme eğilimi taşıyorsa ya da örneğin kan fobisi gibi kendisinin rahatsızlanmasına neden olabilecek bir durumu varsa doğuma girmemelidir. Bazı annelerin doğumda babayı rahatlatmaya çalışmaktan kendilerini unuttuklarını bildirdikleri de olur. Babanın doğuma girmesi kararı ancak eşler kendilerine, ilişkilerine ve hekimlerine tümüyle güveniyorlarsa verilecek bir karardır. Doğum sırasında süreci kameraya almak ya da fotoğraf çekmek gibi işlemler son zamanda giderek yaygınlaşmaktadır, ancak bu işlemler de eğer anneyi huzursuz edecekse ve doğum sürecinin doğallığını bozacaksa yapılmamalıdır. Zorlukları birlikte atlatmak, doğum gibi zor ve önemli bir anda birbirine destek olabilmek tabii ki eşler arası bağı güçlendirir, karşılıklı güveni arttırır. Yaşamı ortak paylaşma duygusunu pekiştirir.

Baba bebek ilişkisi

Doğuma giren bir çok baba için bebeğini doğduğu anda görmek anne ve bebeğin çektiği sıkıntı ve rahatlama sürecinin bir parçası olmak hayat boyu unutulmayacak bir deneyimdir. Baba bebek bağının ilk andan itibaren kurulmasını sağlar. Baba bebeğin ne kadar çaresiz ve kendisine muhtaç olduğunu hisseder, ilk anda ona bağlanır. Baba ve bebek arasındaki bağ aileyi bekleyen zor bir dönemin eşler tarafından birlikte daha kolay aşılmasını sağlar.


alıntıdır
http://www.bebisler.com/dogum/doguma-hazirlik/Babalar-do%C4%9Fuma-girmeli-mi/729339
294
Sütünüzü sağmak şişkinliği alarak rahatlamanızı sağlar.

Bir bebeğin en önemli besini anne sütüdür. Tüm anneler bebeğini emzirmek ister. Ancak bazı nedenler bebeğin sürekli emzirilmesine olanak sağlamayabilir. Bazı durumlarda sütün sağılması gerekir. Sütün nasıl sağılması gerektiğini tüm emziren annelerin bilmesi gerekir. Birçok durumlarda sütün sağılması gerekebilir:

* Tıkanık, şiş memeyi rahatlatmak,

* Çökük bir meme başından emmeyi öğreninceye kadar bebeği beslemek,

* Memeyi istemeyen bir bebeği, emmekten hoşlanmayı öğrenene kadar besleme,

* Düşük doğum tartılı ve kuvvetli ememeyen bir bebeği beslemek,

* Yeterli ememeyen hasta bir bebeği beslemek,

* Anne ya da bebek hasta ise sütün akmasını önlemek,

Elle boşaltma, süt sağmak için en iyi yoldur. Alet gerektirmez ve anne her zaman elle boşaltma işlemini yapabilir. Sütün sağılacağı kabın temiz olması gerekir. Bunun için geniş ağızlı bir fincan veya bardak seçilir. Kap su ve sabun ile yıkanır, daha sonra kaynatılır ya da kaba kaynar su konur ve birkaç dakika bekletildikten sonra boşaltılır. Kaynar su mikropların çoğunu yok edecektir.

Anne süt nasıl saklanır?
Temizliğe dikkat edilerek sağılan anne sütü oda sıcaklığında 12 saat, buzdolabında bir hafta kalabilir. Sütün saklanması özellikle çalışan anneler için yararlıdır. Annenin evde olmadığı saatlerde saatler de bebeğe bu süt verilir. Anne iş yerinde de sütünü sağarak evine getirebilir. Böylece evden uzakta olduğu sırada sütün memeden boşa akması önlenmiş olur.
Yar. Doç. Dr. Vefik Arıca


alıntıdır
http://www.bebisler.com/bebek/bebek-sagligi/Hangi-durumlarda-anne-s%C3%BCt%C3%BC-sa%C4%9F%C4%B1l%C4%B1r/1086271
295
Gözlerini ovalayan bebeğin her zaman uykuya ihtiyacı yoktur.

Bebekler henüz kendilerini değişik durum ve ortamlara adapte edemezler. Buna rağmen yüz ifadelerinden neler hissettikleri anlaşılabilir. Gerçekten çok mutlu oldukları anlarda, karınları tok ve gerçekten huzurlu olduklarında ya da ilgi beklediklerinde bebeklerin yüzlerinde bir gülümseme veya üzüntü belirebilir. Fakat bazen yanlış anlaşılmalar da olabilir.

Gözlerini ovalayan ve esneyen bebeklerin, her zaman uykuya ihtiyaçları yoktur. Bu durum genellikle bebeğin çok fazla zorlandığını gösterir ve şu anlamı taşır: "Lütfen şimdi beni biraz rahat bırakın. Dinlenmeye ihtiyacım var, halim kalmadı."

Bebekler de rol yapabiliyor

Bebekler gerçekten de harika rol yapabilirler. Fakat aynı zamanda etraflarındaki insanların yüz ifadelerini de çok dikkatli bir şekilde izlerler. Bebekler yetişkinlerin yüzlerinde gördükleri farklı ifadeleri inanılmaz bir benzerlikle tekrar edebilirler. Ayrıca bebeklerin huzurlu oldukları yüzlerinden okunabilir. Aileleri derinden etkileyen ağlamalar için genelde geçerli olan açıklamalar yapılamaz. Bebek ailenin ilgisine karşılık hala ağlıyorsa ağlamaların nedeni bebeğin açlık hissetmesinden, susamış olmasından veya sancı çekiyor olmasından kaynaklanabilir.
Benimle oynar mısın?
Bebekler bir kelime konuşamazken bile hissettikleri birçok şeyi gösterebilir veya istedikleri birçok şeyi anlatabilirler. Altları değiştirilirken kocaman gözlerle anne veya babalarına bakar ve ağızlarını "O" şeklinde yuvarlayan bebeklerin istekleri hep aynıdır. Bebeklerin yüzlerindeki bu ifade "hadi oynayın benimle" anlamını taşır.

Bebekler daha ilk günlerden itibaren ailelerine mutlu veya mutsuz olduklarını, oyun oynamak veya rahat bırakılmak istediklerini gösterebilirler. Çünkü rol yapmak ve mimiklerle bazı durumları ifade edebilmek insanların doğasında vardır. Ayrıca vücut dili uluslararası geçerliliği olan bir ifade şeklidir.
Anne-baba ve bebek arasındaki iletişim sadece "iyi zaman geçirmek" açısından değerlendirilemez. Bebeğin büyülü bakışları onun her zaman koruma altında olmasını ve ailenin bebeğe her zaman ilgili olmasını sağlar. Ayrıca hiçbir yetişkin bebeklerin şirin mimiklerine karşı duyarsız olamaz.

Bebek konusunda hala tereddüt yaşayan yeni anne-babalar bile bebeklerinin şirin gülümsemelerine ya da üzgün, çaresiz bakışlarına duyarsız kalamaz. Buna rağmen bazı anlar vardır ki, aileler bunların ne anlama geldiğini anlamakta zorlanırlar. Henüz iki haftalık bir bebeğin gülümsemesi, hiçbir sebep olmadan alnını kırıştırması ya da sinirli bir şekilde dudaklarını ısırması gibi.

İki haftalık bir bebeğin bu davranışlarının belli bir nedeni yoktur. Uzmanlar bunun refleks hareketine bağlı olarak veya kendiliğinden ortaya çıkan mimikler olduğunu belirtir. Aynı zamanda ufak bebeklerin yüz kaslarının bu şekilde güçlendiği düşünülür. Bazı uzmanlar ise bebeklerin dudak ve dil hareketlerini emme refleksine bağlar ve bebeklerin bu hareketlerle olumlu veya olumsuz tepkiler verdiği düşünülür.
Bebek büyüyüp, çevresini daha iyi görmeye başladıkça, etrafında gelişen olaylara daha çok tepki vermeye ve anne-babanın mimiklerini daha güzel taklit etmeye başlar.

Bebekler 5.-6. haftalarında gerçekten ailelerinin gülmelerine tepki göstererek gülümserler. Anne-babaların bebeklerinin yüz ifadelerini anlayabilmeleri için iletişim kitapları okumuş olmaları gerekmez. Ayrıca bebeklerin mimiklerini anlamak için onları izlemek yeterli olur.
Zamanla aileler bebeklerini anlamaya ve hangi davranışın can sıkıntısı, sinir, yalnızlık veya açlık anlamına geldiğini öğrenirler.

Eda Yelkenci Koçak
Uzman Pedagog



alıntıdır http://www.bebisler.com/bebek/bebek-sagligi/Bebe%C4%9Finizin-bak%C4%B1%C5%9Flar%C4%B1-ne-anlat%C4%B1yor/1086035
296
Bebeklerin beslenmeleri ve uyku düzenleri kadar uyku pozisyonları da önemlidir.

Bebeklerin sağlığını doğrudan etkileyebilen beslenme ve diğer alışkanlıkları kadar, uyku pozisyonlarına da dikkat etmek bebeğin sağlığı ve yaşam kalitesi açısından büyük önem taşıyor. Bebeklerin uygun pozisyon ve şartlarda uyumaması, sağlık açısından önemli tehditleri de beraberinde getirerek, bebeklerle birlikte anne babalarında da uykusunu kaçırabiliyor.

Geçmişte bebekler yüz üstü yatırılırdı. Bu pozisyon, Ani Bebek Ölümleri Sendromu'nu tetikleyebildiğinden günümüzde anne babalara önerilmez. Bu ihtimal yüzde yüz kesinlik ifade etmiyor olsa da, bebeğin sağlığı ve dolayısıyla da hayatı söz konusu olduğundan risk alınmaması önerilir. Bu risk, bebeğin yüz üstü pozisyonda yatması esnasında nefes yollarının kapanması ihtimaliyle kendini gösterir. Bebek yüz üstü yatırılmasa dahi, yan yatırıldığında kendi kendine yüz üstü dönmesi riski söz konusudur. Bu ihtimali sıfırlamak için bebeğin sırt üstü pozisyonda uyuması sağlanmalıdır.
Bazı ebeveynler, bebeğin kusmuğuyla boğulması korkusu yüzünden bebeklerini sırt üstü yatırmayabilir. Bu görüşe sahip anne babalar, bebeklerini yüz üst yatırmayı tercih edebilir. Fakat sırt üstü yatış pozisyonunda bebeğin kusarak boğulması riski oldukça azdır ve yüz üstü yatış pozisyonunda Ani Bebek Ölümleri Sendromu riski çok daha yüksektir.
Bebekler gün içerisinde farklı saatlerde yüz üst yatırılabilir, başları ve vücudu farklı yönlere çevrilebilir. Ancak uyku saatlerinde pozisyon olarak sırt üstü önerilir.

Bebeklerin uyurken kusarak boğulmaları mümkün mü?
Yetişkinlere oranla daha savunmasız olan bebekler; kusmuklarını, anne sütünü ya da suyu hızla yutabilir ve öksürük basıncıyla geri itebilir. Bu nedenle anne babalar, bebeklerinin kusarak boğulmaları konusunda büyük endişe yaşayabilir. Bebekler ilk 3-4 aylık dönemde, kusmuklarını kendileri dışarı itme yetisine sahip olmadıklarından boğulma riski olabilmektedir. Ancak bu risk, 3. aydan itibaren giderek azalır. Uzmanlar bu riski ilk 3 ayda en aza indirmek için anne babalara bebeklerini sırt üstü ancak yan pozisyonda konumlandırmalarını önerir.
Bebekler kendi rahat ettikleri uyku pozisyonunda ısrar edebiliyor
İlk aylarda zamanla daha çok hareketlenmeye ve uykusunda dönmeye başlayan bebekler, kendi rahat ettikleri uyku pozisyonunu elde etmek için direnebilir. Ancak anne babalar bebek hangi pozisyona yönelirse yönelsin, bebekleri sağlık açısından en güvenilir uyku pozisyonu olan sırt üstü yatırmaya özen göstermelidir.
Bebekler sırt üstüne alıştırma döneminde ilk başlarda huzursuzluk yaşayabilir, bu nedenle uykuları bölünebilir ve pozisyonu yadırgayabilir. Fakat ebeveynler sırt üstü yatış pozisyonunun bebekler için en uygun ve sağlıklı pozisyon olduğunu bilmeli, bebeğin huzursuz olması gibi nedenlerle yüz üstü ve benzeri pozisyonlara geçmemelidir.

Bebekler kendi yataklarında uyumalı
Anne babalar bebeklerinin güvende olduğunu bilmek, bebeğin ihtiyaçlarına daha hızlı cevap verebilmek gibi nedenlerle bebekleriyle uyumayı tercih edebilir. Ancak yatakta boğulma riski nedeniyle, bebeklerin kendi yataklarında yatması gerekir. Bebekle birlikte uyuma, bebeklerin kazayla boğulması riski artırabilir; bu riske yataktaki yastıklar, çarşaf ve yorgan neden olabilir. Yastık sayısının iki ve üzerinde olması da bu riskin artması anlamına gelir. Bebeklerin kendi yataklarında yatmalarına dikkat edilmeli, bebeğin uyku pozisyonunun hayati riskleri ortadan kaldırma açısından büyük önem taşıdığı unutulmamalıdır.


alıntıdır http://www.bebisler.com/bebek/bebek-sagligi/Bebekler-g%C3%B6zleriyle-konu%C5%9Fur/1086034
297
evet maalesef buradaki pek çok üye başka bir siteye takılıyor artık, bazılarını online görüyorum, sadece okuyup çıkıyorlar , yorum yapmıyorlar
herkes bir koşturmaca içinde sanırım forum aktif olmayınca kimse de girip yourm yapmak istemiyor
hatta bazen ben bile  :dontknow:
298
en azından günlüğüne gelen başka üyeler faydalanır  :icon_thumright:
299
Ben de bulantılarım olduğu ilk 4 ayda doğru düzgün kilo alamadım ama 5.ayda 5 kilo birden alıp rekor kırdım  :ehi: