Hamilelikte hangi enfeksiyonlara karşı aşı yapılabilir?

Başlatan мiŁenα., 17 Kasım , 2009, 10:22:51

« önceki - sonraki »

мiŁenα.

Grip, kabakulak, suçiçeği, Hepatit-B.... Bir kaçının ismini saydığımız bu hastalık etkenlerinin en temel özelliği bulaşıcı olması. Kimi havadan damlacık yoluyla, kimi temas kimi de cinsel ilişki ile bulaşabiliyor. Bulaştıktan sonra da çeşitli sağlık sorunlarına neden oluyor. Bu sorunlardan bazıları hafif bazıları ise önemli hatta yaşamsal tehdit içerecek kadar ciddi tehlikeler yaratabiliyor. Bu nedenle hem kendimizi hem de çocuklarımızı bu hastalıklardan koruma yollarını arıyoruz. İşte farklı enfeksiyon etkenlerine karşı geliştirilen farklı aşılar, bizi ciddi sonuçlardan koruyan en etkili yöntem. Bebekliğimizden itibaren tanıştığımız aşılar, anne karnındaki bebeğin sağlığı söz konusu olunca daha da önem kazanıyor. Anne adayının geçirdiği bazı enfeksiyonlar, bebeği doğrudan etkiliyor; gelişim geriliğinden sakat kalmaya hatta ölümüne bile enden olabiliyor. İşte bu nedenle annenin gerek hamilelik öncesi gerekse hamilelik sırasında bazı aşıları yaptırması şart. Ancak bu dönemde her aşının yapılmayacağının da bilinmesi gerekiyor. Peki hangi aşıları yaptırmalıyız diye soranlara yanıtı bu sayfalarda derledik...

HEPATİT-B
Hepatit B, bir virüs. Vücudun karaciğer dokusunda enfeksiyona yol açabiliyor. Eğer sizden bebeğinize geçerse, bebeğinizde ciddi karaciğer sorunlarına neden olması mümkün.
Hepatit B geçiren çocuklarda hastalığın çoğunlukla kronikleştiği gözleniyor. Bu da karaciğer yetmezliği, siroz ve karaciğer kanserine yakalanma riskini artırıyor.
Annedeki virüs bebeğe daha çok doğum sırasında ya da emzirirken geçiyor. Bu nedenle doğuma yakın bir dönemde kanınızda HbsAg (Hepatit B surface antigen yani yüzey antijeni) ölçümü yapılıyor. Sonuç pozitifse, yani virüse karşı bağışıklığınız yoksa Hepatit B aşısı ile birlikte ilk 48 saatte bebeğinize Hepatit B immun serumu verilmesi gerekiyor. Bu serum, bebeğinize Hepatit B bulaşmış olsa bile virüsleri yok etme özelliğine sahip.

İNFLUENZA (GRİP)
Gribi tanımayan yok gibi. Kolayca bulaşıyor ve solunum yollarında tahribata yol açıyor. Özellikle salgın bir hastalık olan gribin, kitlesel hastalanmalara ve dikkat edilmediğinde ölümlere yol açabilecek kadar ciddi sonuçları var.
Grip aşısı, anne adaylarında gerekli durumlarda uygulanabiliyor. Ancak hamileliğin her döneminde yapılmıyor. Özellikle hamileliğinin ilk üç ayını geçirmiş (14 haftalık veya daha fazla) adaylarına grip aşısı uygulanması öneriliyor. Aşı sonrası annede gelişen antikorlar bir miktar bebeğe de geçtiğinden yaşamının ilk aylarında onu gribe karşı koruyabiliyor.

KIZAMIK
Kızamık, genellikle ilkbahar döneminde ortaya çıkan, ateş ve döküntü ile seyreden, bulaşıcı bir hastalık. Yüzde ve boyunda başlayan döküntü, kol ve bacaklara doğru yayılma gösteriyor. Yaklaşık bir hafta içinde bu döküntüler kayboluyor. Ayrıca öksürük, burun akıntısı ve gözlerde kızarıklık da hastalığın diğer belirtileri arasında yer alıyor.

Hamilelikte kızamığa yakalanma riski düşük. Çünkü çocuk doğuracak yaşa gelmiş kadınların çoğu ya bu hastalığı geçirmişler ya da hastalığa karşı çocukken aşılanıyorlar. Zaten kızamık aşısının bebeğe zarar verebileceği düşünüldüğünden hamilelik döneminde uygulanmıyor. Hamile kalmadan önce uygulanması mümkün. Uzmanlar hamileliğin başlangıcından en az 28 gün önce olması gerektiğini belirtiyorlar.

Kızamıklı biriyle doğrudan temasınız olduysa ve bağışıklığınız yoksa, hastalığın kuluçka döneminde doktorunuz size gammaglobülin verebiliyor. Bu, hastalığın şiddetini azaltıyor.
Hamile bir kadın doğuma yakın bir zamanda hastalığa yakalanırsa yenidoğana da bu hastalık bulaşabiliyor. Bu riski göz önünde bulundurmak gerekiyor.

KIZAMIKÇIK
Kızamıkçık enfeksiyonunun en belirgin özelliği, yüzden başlayarak vücuda doğru yayılan cilt döküntüler. Bu döküntüler, virüsün vücuda girmesinden yaklaşık bir hafta sonra ortaya çıkıyor ve 3 ila 5 gün sürüyor. Bu döküntülere ateş, kırgınlık, eklem ağrıları, iştahsızlık da eşlik ediyor.
Kızamıkçık, anneden bebeğe bulaştığında ciddi sağlık sorunlarına yol açabilen bir hastalık. Enfeksiyonun bebeği etkilemesi durumunda aşağıdaki sorunlar ortaya çıkabiliyor:
• Katarakt, glokom gibi göz bulguları,
• Yapısal kalp hastalıkları,
• İşitme sinirinin etkilenmesine bağlı kalıcı sağırlık,
• Zeka geriliği,
• Rahim içi ve doğum sonrası gelişme geriliği,
• Karaciğer, akciğer ve dalak sorunları.

Hamilelik döneminde anne adayından bebeğe geçen kızamıkçık virüsünün etkileri daha ileriki dönemlerde de görülebiliyor. Bunun nedeni ise, virüsün yavaş ilerlemesi. Yavaş yavaş ilerleyen virüs, çocukluk çağında şeker hastalığı, tiroid bezi hastalıkları, ilerleyici beyin tutulumu, nörolojik tutulumlar ve sara hastalığı gibi hastalıklara neden olabiliyor.

Hamilelikte kızamıkçık enfeksiyonundan korunmanın en etkili yolu, hamilelikten önce vücudun virüse karşı bağışıklığı test ettirmek ve gerekli görüldüğünde aşılanmaktan geçiyor. Aksi taktirde hamilelikte kızamık aşısı yapılması önerilmiyor.

KABAKULAK
Tükürük bezlerinden özellikle parotis bezini tutarak enfeksiyon yapan kabakulak virüsüne, hamilelikte çok nadiren rastlanıyor. Çünkü günümüzde erişkinlerin çoğu ya hastalığı geçirmişler ya da çocukken aşılanmışlar. Eğer çevrenizde kabakulak olan varsa yine endişelenmeyin çünkü bulaşsa bile bağışıklık kazandığınız için size bulaşmaz.

Kabakulak aşısı da kızamık ve kızamıkçık aşıları gibi virüs ve bakterilerden yapılan canlı aşılardır. Bu nedenle hamilelere ve aşıdan sonraki üç ay içinde hamile kalmayı planlayanlara, bebeğe yapabileceği muhtemel yan etkilerinden dolayı önerilmiyor. Çünkü canlı aşılardaki virüs bebeğe geçebilir ve ona zarar verebiliyor.

TETANOZ
Tetanoz, clostridium denilen bir bakterinin vücuda girmesiyle oluşan bir enfeksiyon. Solunum yetmezliğine bağlı ölüme yol açabiliyor. Hastalık, steril olmayan ortamlardan bulaşabiliyor. Bu nedenle doğum yapacağınız yer ne kadar steril olsa da, bu aşıyı yaptırmakta fayda var.
Hamilelikte tetanoz aşısının yapılmasında herhangi bir sakınca yok. Daha önce tetanoza karşı aşılanmamış veya kısmen aşılanmış kadınların, mümkünse hamilelikten önce ya da hamilelikte toplam üç doz tetanoz aşısını tamamlamasında yarar var. Daha önce aşılanmış, ancak son 10 yılda bu aşıları olmamış kadınların ise, yeniden aşı olması gerekiyor.

SU ÇİÇEĞİ ve ZONA
Suçiçeği, çocukluk çağı hastalıklarından biri. Hamilelikte görülmesi ise son derece az. En belirgin özelliği, ciltteki döküntüler. Bu virüs hiçbir zaman vücuttan tam olarak atılmıyor. Bu gizli hücreler, vücut direncinin azaldığı durumlarda ya da yaşlılıkta zona adı verilen bir enfeksiyon şeklinde yeniden ortaya çıkabiliyorlar. Zona enfeksiyonuna hamilelik döneminde de rastlanıldığında, bebek herhangi bir zarar görmüyor.

Suçiçeği ise, hamilelikte bebeğe de bulaşarak doğumsal kusurlara neden olabiliyor. Doğumsal kusurların yanı sıra erken doğum ya da ölü doğuma sebebiyet verebiliyor.
Suçiçeği aşısı da hamilelik döneminde uygulamıyor çünkü aşı, canlı virüsün zayıflatılmış şekli. Ancak hamilelik başlamadan önce, antikor düzeyi bakılarak, enfeksiyon geçirmemiş kişilere uygulanmasında yarar var.

KOLERA
Kolera, genellikle dışkı bulaşmış kirli su ya da sularla yıkanmış gıdalar aracılığıyla bulaşıyor. 1-5 günlük kuluçka süresinden sonra kusma ve ağır ishale neden oluyor. Kolera geçiren kişiye tıbbi olarak müdahale edilmesi gerekiyor. Su kaybının önlenmesi ve bazı ilaçlarla tedavi edilen kolera için hamilelik döneminde aşı olunması önerilmiyor. Çünkü bebeğin üzerindeki yan etkileri hakkında yeterli bilgi yok.

TİFO
kirli içme suları ve pis yiyeceklerle bulaşıyor. Hastalığın etkeni Salmonella isimli bir bakteri. Bulaştıktan 7-15 gün kuluçka süresinde sonra belirtileri ortaya çıkıyor. Kalbi, beyni, böbrekleri, akciğerleri, karaciğeri, göz ve kulak sinirlerini etkiliyor. Ancak bu hastalığa karşı geliştirilen aşının hamilelik döneminde yapılması güvenli bulunmuyor. Çünkü bebeğin üzerindeki yan etkileri hakkında yeterli bilgi yok.

SARI HUMMA
sarı humma, kanamalarla seyreden ve son derece öldürücü bir viral hastalık. Sivri sinek, maymun gibi hayvanlardan kolayca geçiyor.


Ama ülkemizdeki anne adayları şanslı. Çünkü daha çok tropikal Afrika ve Amazon bölgelerinde görülüyor. Bu bölgelere hamilelik sırasında seyahat edecek annelerin dikkatli olmasında yarar var. Nedeni ise, aşının bebek üzerinde yan etkileri hakkında bilgi olmasa da hamilelik sırasında aşılanma önerilmiyor. Ancak seyahat zorunluysa anne adayının mutlaka aşılanması gerekiyor. Çünkü aşının riski, bulaşmasından çok daha az.


:love9: :love7: :love9: