09 Mayıs , 2024, 13:35:25

Haberler:

www.herseyibilen.co Durma! Merak ettiğin her konuda her soruyu sen de sor!


Epidural Anestezi (Ağrısız Doğum)

Başlatan Emine, 12 Ocak , 2007, 22:15:38

« önceki - sonraki »

mirayım

05 Mart , 2007, 11:33:15 #30 Son düzenlenme: 05 Mart , 2007, 11:36:52 mirayım
kızlar ben bu lansioh kremi duydum çok faydalı olduğunu komşumda kullandı önermişti banada ben doktoruma yazırayımmı ssk lıyım çünkü yoksa gidip hemen eczaneden alayımmı yani ssk karşılıyormu bu kremi daha fazla zaman kaybetmesem iyi olucak. . .

birde epidural normal doğum yapacağımdan günümü bekliyorum doktorum dediki uyuştunca ağrı duymuyorsun fakat sancılarını hissediyorsun sen hissetmezsen kim ıkınıp bebeği itecek dedi ama okuduklarımda da 4 cm açılma olduğunda hemen anestezi uygulanıyormuş e hatta doktor ben sancıyı uyuşukluktan duymasam bile benim sancımın göründüğü o monitöre bakıp ıkınmamı söylüyormuş adını unuttum şimdi . . .

epidural normal yapan varsa şuna bi açıklık getirsin ya lütfen arkadaşlar  :icon_scratch:




Tebessüm :)

canım ssk nın karşıladığını sanmıyorum, kozmetiğe giriyor olabilir. ben kullandım, özellikle ilk günler çok fydasını gördüm. küçük boyunu almıştık, 17ytl idi sanırım ama tam emin değilim.sen de küçük boyunu al çünkü sonradan lazım olmuyor. ;)

mirayım

tamam evet eflatun bi kutusu var 17-18 ytl falan demişlerdi ben bakayım bugün evden çıkabilirsem



Almiş'inAnniş'i

http://saglik.milliyet.com.tr/detay.asp?id=2152
 
 
Normal doğumun gücü

Tıbbi zorunluluk olmamasına rağmen sezaryenle yapılan doğum oranı özel hastanelerin teşviki ve kadınların istekleriyle artmakta...

2 Mart 2007 Cuma

Barış Gündoğan

Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Oktay Kadayıfçı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de yılda yaklaşık 1,5 milyon doğum gerçekleştiğini bunun yüzde 41'inin ise sezaryenle yapıldığını söyledi.
     
Bilindiğinin aksine sezaryenle doğumda anne ve bebek ölüm riskinin daha yüksek olduğunu belirten Kadayıfçı, her sezaryenle doğum sonrası ölüm riskinin de iki kat arttığını söyledi.
     
Türkiye'de doğumdan önce ve hemen sonraki dönemlerde ölüm oranının binde 20 civarında olduğunu vurgulayan Kadayıfçı, "İkinci kez sezaryenle yapılan doğumlarda bu oran binde 40'a çıkıyor, yani 30 bine yakın çocuk ölüyor" dedi.
     
   
Dünyada anne isteğiyle sezaryen kabul edilmiyor
     
Kadayıfçı, başta ABD olmak üzere batılı ülkelerde anne isteğiyle sezaryen yapılmadığını, ancak Türkiye'de anne isteğiyle bu doğumun, gereklilik olmaması durumunda bile kolayca yapıldığını söyledi.
     
Anne isteğiyle yapılan sezaryenin "Tıbbi bir hata" olduğunu savunan Kadayıfçı, "Kadınlar normal doğumun nasıl olacağı konusunda eğitilmediği için korkuyor, doğum kanalında yırtıklar olacağına inanıyor. Bunun yerine (karnımda çizgi önemli değil) diyor. Yani çocuğun çıkarı ile annenin çıkarı çatışıyor.
     
Sakat riskinin de arttığı sezaryende sonraki nesillerin sağlığı da tehlikeye atılıyor" dedi.
     
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre kabul edilebilir sezaryen oranının yüzde 5-15 arasında değiştiğini kaydeden Kadayıfçı, Türkiye'deki oranın ise normal şartlarda yüzde 10'ların altında olması gerektiğini söyledi.
     
Normal doğumun gücü

Sağlık Bakanlığının, sezaryeni desteklemediğini ve kontrol altına almak için projeler geliştirdiğini vurgulayan Kadayıfçı, bilinçsiz yapılan sezaryenler nedeniyle milli ekonominin de kayıp yaşadığını söyledi.

Normal doğumların kadınlara hiç bir zararının bulunmadığını belirten Kadayıfçı, normal doğum yapan anne ile çocuk arasındaki sevgi bağının ise daha da güçlü olduğunu söyledi.

Hekimler olarak babaların da doğumlara girmesi taraftarı olduklarını anlatan Kadayıfçı, "Çocuğun kolay yapılmadığını anlayan babanın, hem eşine hem de çocuğuna olan sevgisi artıyor" dedi.
     
Moda oldu

Adana Tabip Odası Başkanı Osman Küçükosmanoğlu ise, eğitim düzeyi arttıkça, sezaryenle yapılan doğumların da arttığını belirterek, "Sezaryenle doğum kadınlar arasında adeta moda oldu" dedi.
     
Kadınların estetik kaygılar ve kolay olduğuna inandığı için sezaryeni istediklerini vurgulayan Küçükosmanoğlu, bazı kadınların doğacak çocuğunun burcunu belirleyecek şekilde sezaryen tarihi aldığını ileri sürdü.
     
Sağlıkta moda olmayacağını belirten Küçükosmanoğlu, sezaryenin ancak istisnai durumlarda yapılması gerektiğine dikkati çekti.
       
Özel hastaneler teşvik ediyor

Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) Adana Şube Başkanı Mehmet Antmen de, sezaryenin özel sağlık kuruluşları tarafından özellikle teşvik edildiğini ileri sürerek, doğum yapacak kadınların ise yanlış yönlendirildiğini iddia etti.
     
Antmen, normal yapılacak doğumun 700-800 YTL civarında olduğunu, ancak cerrahi müdahaleyle bu rakamın 2-3 bin YTL'ye kadar çıktığını belirterek, "Özel hastaneler ticarethane mantığıyla insana para kazanılacak bir meta gözüyle bakıyorlar. Kazanacakları paraya göre endikasyon (tıbbi gereklilik) teşhisi koyuyorlar. Toplumumuzda doktorlara güven üst düzeyde olduğu için, yeterli parası olmasa da insanlar mecburen sezaryeni kabul ediyor" diye konuştu.
     

Antmen, son yıllarda devlet hastanelerinde uygulanan "performans" sisteminin de sezaryen oranının artmasında etkili olduğunu iddia ederek, performans üzerinden döner sermaye alan doktorların daha fazla müdahale için kolay yolu seçtiklerini ileri sürdü.
     
Avrupa Birliği ülkelerinde performans sistemi uygulanmadığı için sezaryenin yüzde 10'larda olduğunu belirten Antmen, bu uygulamaya son verilmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.

mumkule

Alıntı yapılan: mirayım - 05 Mart , 2007, 11:33:15
kızlar ben bu lansioh kremi duydum çok faydalı olduğunu komşumda kullandı önermişti banada ben doktoruma yazırayımmı ssk lıyım çünkü yoksa gidip hemen eczaneden alayımmı yani ssk karşılıyormu bu kremi daha fazla zaman kaybetmesem iyi olucak. . .

birde epidural normal doğum yapacağımdan günümü bekliyorum doktorum dediki uyuştunca ağrı duymuyorsun fakat sancılarını hissediyorsun sen hissetmezsen kim ıkınıp bebeği itecek dedi ama okuduklarımda da 4 cm açılma olduğunda hemen anestezi uygulanıyormuş e hatta doktor ben sancıyı uyuşukluktan duymasam bile benim sancımın göründüğü o monitöre bakıp ıkınmamı söylüyormuş adını unuttum şimdi . . .

epidural normal yapan varsa şuna bi açıklık getirsin ya lütfen arkadaşlar  :icon_scratch:



Doktorun doğru söylemiş. Ben epidural ile normal doğum yaptım. Sancıyı tamamen yok etmek yerine dayanılabilir düzeye düşürdüler bende. Yine de bazı sancı aralıklarını hissetmedim. O yüzden doktorum "sancın geldi ıkın" dediğinde derin bir nefes alıp kuvvetlice ıkındım.

Sana da koay doğumlar diliyorum. İnşallah bebeğini sağlıkla kucağına alırsın  :binkybaby:




nagihan

razi hanım copy  faste olayı heeeeee.  :caca: sen benle dalga geçerken iyiydi. bu arada bu linki hatırlıyorum bir yerden ama nerden  :ehi:


Alıntı yapılan: safakrazi - 06 Mart , 2007, 15:46:59
http://saglik.milliyet.com.tr/detay.asp?id=2152
 
 
Normal doğumun gücü

Tıbbi zorunluluk olmamasına rağmen sezaryenle yapılan doğum oranı özel hastanelerin teşviki ve kadınların istekleriyle artmakta...

2 Mart 2007 Cuma

Barış Gündoğan

Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Oktay Kadayıfçı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de yılda yaklaşık 1,5 milyon doğum gerçekleştiğini bunun yüzde 41'inin ise sezaryenle yapıldığını söyledi.
     
Bilindiğinin aksine sezaryenle doğumda anne ve bebek ölüm riskinin daha yüksek olduğunu belirten Kadayıfçı, her sezaryenle doğum sonrası ölüm riskinin de iki kat arttığını söyledi.
     
Türkiye'de doğumdan önce ve hemen sonraki dönemlerde ölüm oranının binde 20 civarında olduğunu vurgulayan Kadayıfçı, "İkinci kez sezaryenle yapılan doğumlarda bu oran binde 40'a çıkıyor, yani 30 bine yakın çocuk ölüyor" dedi.
     
   
Dünyada anne isteğiyle sezaryen kabul edilmiyor
     
Kadayıfçı, başta ABD olmak üzere batılı ülkelerde anne isteğiyle sezaryen yapılmadığını, ancak Türkiye'de anne isteğiyle bu doğumun, gereklilik olmaması durumunda bile kolayca yapıldığını söyledi.
     
Anne isteğiyle yapılan sezaryenin "Tıbbi bir hata" olduğunu savunan Kadayıfçı, "Kadınlar normal doğumun nasıl olacağı konusunda eğitilmediği için korkuyor, doğum kanalında yırtıklar olacağına inanıyor. Bunun yerine (karnımda çizgi önemli değil) diyor. Yani çocuğun çıkarı ile annenin çıkarı çatışıyor.
     
Sakat riskinin de arttığı sezaryende sonraki nesillerin sağlığı da tehlikeye atılıyor" dedi.
     
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre kabul edilebilir sezaryen oranının yüzde 5-15 arasında değiştiğini kaydeden Kadayıfçı, Türkiye'deki oranın ise normal şartlarda yüzde 10'ların altında olması gerektiğini söyledi.
     
Normal doğumun gücü

Sağlık Bakanlığının, sezaryeni desteklemediğini ve kontrol altına almak için projeler geliştirdiğini vurgulayan Kadayıfçı, bilinçsiz yapılan sezaryenler nedeniyle milli ekonominin de kayıp yaşadığını söyledi.

Normal doğumların kadınlara hiç bir zararının bulunmadığını belirten Kadayıfçı, normal doğum yapan anne ile çocuk arasındaki sevgi bağının ise daha da güçlü olduğunu söyledi.

Hekimler olarak babaların da doğumlara girmesi taraftarı olduklarını anlatan Kadayıfçı, "Çocuğun kolay yapılmadığını anlayan babanın, hem eşine hem de çocuğuna olan sevgisi artıyor" dedi.
     
Moda oldu

Adana Tabip Odası Başkanı Osman Küçükosmanoğlu ise, eğitim düzeyi arttıkça, sezaryenle yapılan doğumların da arttığını belirterek, "Sezaryenle doğum kadınlar arasında adeta moda oldu" dedi.
     
Kadınların estetik kaygılar ve kolay olduğuna inandığı için sezaryeni istediklerini vurgulayan Küçükosmanoğlu, bazı kadınların doğacak çocuğunun burcunu belirleyecek şekilde sezaryen tarihi aldığını ileri sürdü.
     
Sağlıkta moda olmayacağını belirten Küçükosmanoğlu, sezaryenin ancak istisnai durumlarda yapılması gerektiğine dikkati çekti.
       
Özel hastaneler teşvik ediyor

Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) Adana Şube Başkanı Mehmet Antmen de, sezaryenin özel sağlık kuruluşları tarafından özellikle teşvik edildiğini ileri sürerek, doğum yapacak kadınların ise yanlış yönlendirildiğini iddia etti.
     
Antmen, normal yapılacak doğumun 700-800 YTL civarında olduğunu, ancak cerrahi müdahaleyle bu rakamın 2-3 bin YTL'ye kadar çıktığını belirterek, "Özel hastaneler ticarethane mantığıyla insana para kazanılacak bir meta gözüyle bakıyorlar. Kazanacakları paraya göre endikasyon (tıbbi gereklilik) teşhisi koyuyorlar. Toplumumuzda doktorlara güven üst düzeyde olduğu için, yeterli parası olmasa da insanlar mecburen sezaryeni kabul ediyor" diye konuştu.
     

Antmen, son yıllarda devlet hastanelerinde uygulanan "performans" sisteminin de sezaryen oranının artmasında etkili olduğunu iddia ederek, performans üzerinden döner sermaye alan doktorların daha fazla müdahale için kolay yolu seçtiklerini ileri sürdü.
     
Avrupa Birliği ülkelerinde performans sistemi uygulanmadığı için sezaryenin yüzde 10'larda olduğunu belirten Antmen, bu uygulamaya son verilmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.



Almiş'inAnniş'i

aaaaaa öyle mi yapmışım?  :icon_scratch: hiç farkında değilim  :tongue3:

Tebessüm :)

iyi hoş güzel de sezeryanı bu kadar kötülemenin de alemi yok. benim oğlum gelmeye niyetli değildi, günümüz geçti, günlerce dr a taşındık, ne açılma var ne çocuğun başı kanala oturmuş,plesenta iyice kireçlenmiş, napsaydık bıraksaydık da ölsemiydi yavrum karnımda. bu gibi zorunlu durumlarda sezeryan can almaz aksine can verir hem anneye hem de bebeğe. yanlışmıyım.

jbdun

haklısın canım,ben de o kadar normal istememe rağmen nstde kalp atışlarının sürekli aynı çıkması sebebiyle,bebeğimin sıkıntıda olduğunu söyledi drumuz ve sez oldum.
Keyfi olan sez.a karşıyım ama bazı durumlarda da kurtarıcı oluyor, bizde olduğu gibi ;)

Almiş'inAnniş'i

hayır ayşegül tabiki onu kast etmiyor. sadece işin kolayına kaçmaya çalışanlar için yazılmış bu yazı zaten orda diyor ki "moda oldu artık" müdehale edilmesi gereken durumlar için sezeryan tercih edilmeli, hastanın keyfine göre yapılmamalı diyor.

Alıntı yapılan: ayşegül - 10 Mart , 2007, 21:27:38
iyi hoş güzel de sezeryanı bu kadar kötülemenin de alemi yok. benim oğlum gelmeye niyetli değildi, günümüz geçti, günlerce dr a taşındık, ne açılma var ne çocuğun başı kanala oturmuş,plesenta iyice kireçlenmiş, napsaydık bıraksaydık da ölsemiydi yavrum karnımda. bu gibi zorunlu durumlarda sezeryan can almaz aksine can verir hem anneye hem de bebeğe. yanlışmıyım.

melisim

evet kizlar avrupada gercekten zor durumda kalinmadikca sezeryan yapilamiyor.kendimden biliyorum.iki sorunum oldu hamilelik ve dogumla ilgili ama yinede sezeryan yapmadilar.ilki dogum zamanimin 10 gün gecmesiydi.bebek ters dönmüstü ama neden bilinmez dogmuyordu 10 gün zorla beklettiler beni her gecen gün daha zordu benim icin. ama sezeryani dile bile getirmediler.ilaclarla sanci verdiler sonunda sancim bercekten basladi yollar acikti ama bebek ters oldugu halde asagiya inmiyordu hatta kalp atislARi bile zayiflamisti oksijen gitmiyordu ona.bana oksijen verdiler 12 saat ugrastik kac saat boyunca kendimi siktigimi bile hatirlamiyorum ama sonunda bebegim sag salim dogdu ve yarim saat sonra kendi kendime ayaga kalkabiliyordum :)

epidural konusuna gelince bende yapildi cünkü bedenim kaskati kesilmisti.agrilarin tamamini almiyor evet ama agirligi azaliyor.sancilar gidiyor ama bebegin asagiya dogru hareket ederken olusan gerilme agrilari oldugu gibi kaliyor.yalniz kimi kadinlar bacaklarini 8 saatekadar hissetmeyebiliyor ama bende hic bacak uyusmasi olmamisti.ve sirt agrilarini uzunca bir süre cekebiliyorsunuz.ama yinede iyi bir alternatif bence
HER YENI GÜN GÜZEL BIR GÜLÜCÜK,HER GÜLÜCÜK YENI BIR UMUT BENIM ICIN...

emel..

istanbul da epidural anesteziyi başarıyla uyguladığını düşündüğünüz bir hastane var mı?

seyda

kuzenim Capa da oldu ama kocasi orda doktor hatta anestezist onunki biraz özel hasta muamelesi oldu ama cok memnundu tabi siradan bi hasta olarak devlet hastanesi nasil olur bilmem :icon_scratch:

emel..

teşekkür ederim seyda. epiduralde asıl önemli olan anestesizt miş diye duymuştum zaten. kuzenin vıp olmuştur bence :-[ sıradan bi hasta olarak çok endişeliyim :'(

Almiş'inAnniş'i

çapa özel hastane değil ama dim  ???
devlet hastaneleri de epidural doğum yaptırıyolar mı?  ::)