28 Mart , 2024, 23:08:08

Haberler:

www.herseyibilen.co Durma! Merak ettiğin her konuda her soruyu sen de sor!


baba olmak...

Başlatan мiŁenα., 17 Ekim , 2009, 21:13:31

« önceki - sonraki »

мiŁenα.

Baba Olmak...

Toplumumuzda "baba" kavramına anneye verildiği kadar değer verilmez. Çünkü erkeklik gururunun ağır bastığı ve sevgi göstermenin bu gururu ayaklar altına aldığını düşünen bir toplumda yaşıyoruz. Oysa bunları düşünen erkeklerin, çocuklukta kendi babalarının da onlara sevgi göstermemesinden şikayetçi oldukları bir gerçek değil mi? Her çocuk baba sevgisini hissetmek ister. Babanın varlığı çocuğun ruhsal gelişimi için oldukça önemlidir. Sadece onlarla geçireceğiniz kısa bir sürede bile onların ne kadar da sizin sevginize muhtaç olduğunu anlayacaksınız; ve elbette onlar için eve ekmek getiren birinden daha değerli olduğunuzu da!

Baba olmak sorumluluk gerektiren bir şeydir ve bir erkeğin sorumluluklarının arttığını bilmesi onlara korkutucu gelmektedir. Modern dünyamızda baba olmak önemli bir görevdir. Görevdir çünkü kadınlarda ki içgüdü, erkeğin doğasında yoktur . Bir ebeveyn olmak ve bir çocuk büyütmek hakkında öğreneceği çok şey vardır. Bu bir iş değildir ki patronunuza beğendireceğiniz. Veya ucunda terfi olan bir proje! İyi bir baba-çocuk ilişkisi kurmak bir günde olacak bir iş asla değildir. Bu, temelleri sağlam ve güvene dayalı bir ilişki olmalıdır ki sağlıklı ve sonsuz olabilsin. Bunun için gerçekten zaman ve enerji harcamanız gerekecek. Eğer iyi bir baba olmak istiyorsanız sadece onu sağlıklı yetiştirmeniz ve onu "maddi varlığınızla" mutlu etmeniz yeterli değil, aynı zamanda onun hayatını "babasıyla" dolu geçirmesini sağlamalısınız.
Peki bunu nasıl sağlayacaksınız? Baba kavramının yeni doğanlarda içgüdüsel olarak gelişmemesi bebeğinizin suçu değil; ama bu kavramı geliştirmek sizin elinizde. Bir çocuğun annesine olan bağlılığının doğuştan gelmesi ise doğaldır. Düşünün bir kere, annesi onu dokuz ay karnında taşımış ve onu kendi kanıyla beslemiştir. İster istemez arada güçlü bir bağ vardır. Ve doğar doğmaz da bu bağ kopamaz; kopmasını da bekleyemezsiniz zaten. İşte burada babaya görev düşer. Babanın kendisini çocuğuna göstermesi gerekir! Çünkü siz ona yabancısınızdır. Annesinin o tek tanıdığı ve güvendiği varlığın yanında ki bu adam da kimdir? Yoksa annesiyle arasına giren biri midir? İşin böyle olmadığını ve sizin onun hayatının bir parçası olduğunuzu, onu çok sevdiğinizi ve bu kutsal ikili ilişkinin aslında üç kişiden oluşması gerektiğini ona göstermelisiniz. Örneğin, genelde annesinin yaptığı şeylerden bazılarını siz yaparak ona daha yakın olabilirsiniz; onu uyutmak, kucağında taşımak gibi.

Çocuğunuzla daha yakın olun ve ona daha fazla ilgi gösterin:

İyi bir baba-çocuk ilişkisi kurmak için eğlenceli, sevecen ve şefkate dayalı bir iletişim kurmayı öğrenmelisiniz. Böylece çocuğunuz size korkarak yaklaşmayacaktır. Mesela, çocuğunuzla onun sevdiği oyunları oynayabilir; onunla arkadaş olabilirsiniz. Ona öyle bir güven duygusu verin ki zor anlarında bunu başkalarıyla değil sizinle paylaşabileceğini öğrensin. Birbirinizle güvene ve saygıya dayanan bir ilişki kurmalısınız. Sizi korkacağı biri olarak asla görmemeli. Aranıza duvarlar örmeyin! Mesela asla ona yapamayacağınız şeyler için söz vermeyin. Çünkü söz verip de yapmadığınız her şey için, size olan güveni yavaş yavaş azalacaktır.
Çocuğunuz üstünde otorite kurmaya kalkmayın.Unutmayın ki, çocuğu otorite değil sevgi şekillendirecektir. Disiplin vermek için sevgiyi yok sayamazsınız. Onun saygısını kazanmalısınız ki sizin doğrularınızı kabul etsin. Örneğin, ona yapma dediğiniz şeyleri sizin de yapmamanız gerekir ki gerçekten bunun yapılmaması gerektiğini anlasın. Yani, sigaranın kötü bir şey olduğunu söyleyip ardından sigara içerseniz çocuğunuz ikileme düşecektir. Aradaki dengeyi çok iyi sağlamalısınız. Bunun için onunla konuşun ve onunla daha çok zaman geçirin. Göreceksiniz ki sizde bundan çok hoşlanacaksınız. Ona güvendiğinizi, onunla ilgilendiğinizi,ve onu sevdiğinizi gösterin.

Onun isteklerinize saygı duyun ve onu dinleyin:

Onun sizden farklı olduğunu ve onunda kendi kararları olabileceğini unutmayın. Devamlı onun yanlışlarını düzeltmekten vazgeçin ve daha anlayışlı, destekleyici, cesaretlendirici ve takdir edici olun. Ona "o" olduğu için saygı duyun. Ve sizin istediğiniz biri değil de kendi olmasına izin verin. Onu yönlendirin ama onu değiştirmeye çalışmayın; görüşlerine saygı duyun. Özellikle büyüdükçe ve kendini keşfetmeye başladıkça sizin isteklerinizle ve kendinize ait doğrularınızla onunkiler muhakkak çatışacaktır. Ona zorla sizin doğrularınızı empoze etmeye çalışmayın. Sadece ona gösterin o muhakkak görecektir. Bir şeyi yapma dedikçe o bunu yapmaktan daha çok hoşlanacaktır. Çocuğunuz kötü bir sözü öğrenmiş ve devamlı bunu tekrarlıyor olabilir. O bunun kötü olduğunun farkında bile değildir aslında. Sadece söylediği zaman aldığı tepki hoşuna gider- genelde insanlar gülerler! Bu da sizi çileden çıkarabilir. Oysa ona yaptığının doğru olmadığını, bunun kötü ve çirkin bir davranış olduğunu konuşarak anlatabilirsiniz. Bundan vazgeçecektir.

Yeterince zaman ayırıyor musunuz?

Sahip olduğunuz ağır iş ortamı ve hayat baskısının sorumlusu çocuklarınız değil. Aile ve iş arasında ki bağı dengelemelisiniz. Eve geldiğinizde artık o günü ya da bir sonrakini düşünmeyin. Artık önemli olan çocuğunuzla geçireceğiniz zaman olmalıdır. Eğer buna vaktini olmuyorsa ona sevginizi belli ettirecek hareketlerde mutlaka bulunmalısınız. Örneğin iş yoğunluğunuz arasında bulabildiğiniz bir an onu telefonla aramak gibi.
Unutmayın iyi bir baba çocuğunun sadece maddi ihtiyaçlarını karşılamakla olmaz. Çocuğunuzun sevgi ve ilgiden daha çok ihtiyaç duyduğu bir şey yoktur.



:love9: :love7: :love9:


mert_koc

tamam geldim burdan yanıtla ozaman

мiŁenα.

sen soruınu sor ...

froumda bılen cevaplasın.....

kusura bakma ozelden yazılanlara cevap vermıyorum . :icon_thumright:


:love9: :love7: :love9:


βαlκιz

özelden bıktık artık hadi ortaya konuş cevaplayalımmm  :caca: :caca:
:love3: güηвє güη вüуü∂üηüz ιçιм∂є,güηвє güη вüуüуσяѕυηυz şιм∂ι gözüмüη öηüη∂є  :love3:

Demet_dk