20 Nisan , 2024, 04:11:26

Haberler:

www.herseyibilen.co Durma! Merak ettiğin her konuda her soruyu sen de sor!


Mübarek Meyve İncir

Başlatan βαlκιz, 02 Mayıs , 2011, 17:27:17

« önceki - sonraki »

βαlκιz

İncir, Kur'ân'da adına müstakil sure bulunan ve üzerine yemin edilen bir meyvedir. Peygamber Efendimiz (sas)'in kendisine ikram edilen inciri yediği ve "Yiyin, şayet cennetten inme bir meyve bulunduğunu söyleseydim, işte bu derdim." dediği rivayet edilmektedir. Hristiyan ve Musevî kaynaklarında da adından söz edilen incir, beşbin yıldan beri Anadolu ve Akdeniz'in çeşitli bölgelerinde hasadı yapılan bir bitkidir.

Sümerler ve eski Mısırlılar zamanında da yetiştirildiğini bildiren kaynaklar bulunmaktadır. İncirin anavatanı Anadolu'dur.

Buradan Akdeniz ülkelerine, Orta Doğu'ya, Hindistan'a ve Çin'e yayılmıştır. Amerika'ya da Türkiye'den gitmiştir. 1882 yılında İzmir'den Kaliforniya'ya götürülen incir fidanlarının yetiştirilmesi başarılı olmamış ve l901 yılında Amerikalı ziraat uzmanları mevzuyu araştırmak üzere tekrar İzmir'e gelmişlerdir. Bu sefer götürülen fidanların yetiştirilmesi başarılı olmuş ve incir ABD'nin diğer eyaletlerine de yayılmıştır.

Ülkemizde en çok Aydın ve İzmir illerinde yetiştirilmektedir. İncirin yetiştirilmesi için en elverişli bölgeler Büyük ve Küçük Menderes havzalarıdır. Ülkemizde dokuz milyonu meyve verebilen on milyona yakın incir ağacı bulunmakta ve otuzbin aile geçimini incirden sağlamaktadır. İncirin tamamı sıcak bölgelerde yetişebilen sekizyüze yakın çeşidi bulunur.

En çok yetiştirilen türü olan "sarılop", büyüklüğü, tadı, etli oluşu, açık rengi, yumuşak kabuğu, kokusu ve kurutmaya elverişli olması sebebiyle tercih edilir. Ülkemizde yılda 250-300 bin ton civarında taze incir üretilmektedir. Bu miktardaki üretim, taze incir üreten ülkeler içerisinde Türkiye'yi birinci sıraya çıkarmıştır. Dünyadaki diğer önemli taze incir üreticileri sırasıyla Mısır, Fas ve Yunanistan'dır.

Ülkemizdeki yıllık kuru incir üretimi ise 48-50 bin ton civarında olup, dünya çapında üretilen kuru incirin % 50-55'ini teşkil etmektedir. Yıllık kırkbin ton civarındaki ihracatı ile dünya kuru incir piyasasında Türkiye'nin payı % 60 civarındadır. Kuru incirin 100 gramında yaklaşık 52,9-59,1 gram karbonhidrat, 5,8-18,5 gram lif, 3,6-4,3 gram protein, yaklaşık 1,3 gram yağ, 126-280 mg kalsiyum, 3,6-4,2 mg demir, 640-1000 mg potasyum, 34-87 mg sodyum, 59-92 mg magnezyum, 0,24-0,31 mg bakır ve çeşitli vitaminler bulunur.

Doymuş yağ ve kolesterol bulunmaz. Yüz gram kuru incir yaklaşık olarak 215-274 kalori enerji verir. Düşük sodyum, düşük yağ, yüksek lif ve yüksek mineral oranları ile incir sağlık açısından çok faydalı bir meyvedir. Bu maddelerden başka, besin değeri olmayan ancak hastalıkların oluşumunu engellediği ve tedavisinde rol aldığı düşünülen polifenoller, fitosterol, lanosterol ve stigmasterol gibi maddeleri de bulundurur. Kuru incirin vitamin ve mineral açısından çoğu meyveden daha zengin olduğu görülmektedir.

Bu minerallerden olan bakır, bağırsaklardan demir emilimini artırması açısından ayrı bir önem taşımaktadır. Bu özelliği sebebiyle; kansızlıkta, gelişme çağı ve hamilelik gibi demire ihtiyacın arttığı durumlarda diyette bulundurulması tavsiye edilmektedir. İncirde süttekinden daha fazla kalsiyum bulunduğunun ve incirin bu mineral için de iyi bir kaynak olduğunun bilinmesinde fayda vardır. İncirin yapısında bulunan glikoz ve fruktoz şekerlerinin sindirimleri kolay ve kont-rollüdür.

İspanyol araştırmacılar Serraclara ve arkadaşları şeker hastalarının diyetine eklenen incirin, bu hastalarda görülen ve önemli bir problem olan yemek sonrası ani kan şekeri artışını kontrol altına aldığını gözlemişlerdir. İncirin yapısında bulunan nebatî lifler de önemlidir.

Bu liflerin yaklaşık % 30'unun suda eriyebilen türden olması bilhassa mühimdir. Bu lifler meyvenin yapısında bulunan maddelerin bağırsaklarda kontrollü bir şekilde salınmasını ve emilmesini sağlayarak açlık hissini azaltmakta, kan şekeri ve kolesterolün kontrol altına alınmasına yardımcı olmaktadır.

Bu yüzden incir aşırı şişmanlığın tedavisi için hazırlanan diyet listelerinde bulunan bir meyvedir. Uzun süreli kabızlık çekenler de zaman içinde kolon kanseri riskinin artacağını söyleyen araştırmalar dikkate alındığında, sabah aç karına yenilen incirin bağırsakları hareketlendirmesi ve buna bağlı olarak bağırsakların temizlenmesi gerçekleşir ki, bu mühim bir şeydir. İncirin yapısında bulunan besin değeri olmayan maddeler giderek daha çok tanınmakta ve ehemmiyetleri daha iyi anlaşılmaktadır.

Bu maddelerin önde gelenlerinden kısaca bahsetmek incirin önemini kavramak açısından faydalı olacaktır.


Polifenoller: Polifenoller kanser oluşumunu çeşitli yollardan engelleyen maddelerdir. Bu tesirlerini kanser yapıcı maddelerin aktivasyonunu engelleyerek, serbest radikallerin tesirlerini, hücrelerin farklılaşmasını ve çoğalmasına mani olarak gösterdikleri sanılmaktadır. Polifenollerin mühim bir faydası da kandaki yağların damarlarda ve kalbte kalıcı zararlar ortaya çıkarmasına mani olmalarıdır. İncirin l00 gramında 1090-1100 miligram polifenol bulunmaktadır.

Bu oran diğer meyvelerden çok daha fazladır. Scranton Üniversitesi'nde yapılan değerlendirmelerde, incirdeki polifenol miktarının en çok tüketilen 21 sebzedekinin veya 12 meyvedekinin veya 10 içecektekinin toplamından daha fazla olduğu bildirilmektedir. Açıkça görülüyor ki incirin kanser ve kalb hastalıklarından korunmada önemli görevleri vardır.

Benzaldehit: Bu madde son dönemdeki kanser hastalarında kullanılan bir ilâç olarak da tıpta yerini almıştır. Özellikle yassı hücreli kanserlerin tedavisinde kullanılmaktadır.

Kumarinler: Bu maddeler uçucudur ve incirin kuru ağırlığının binde beşini oluşturur. İncirdeki kumarinler furanokumarinler denilen alt gruba ait olup şu ana kadar beş tanesi saf halde elde edilmiştir. Bu maddeler özellikle çeşitli deri kanserlerinin tedavisinde henüz deney seviyesinde kullanılmaktadır.

Fitosterol, Lanosterol ve Stigmasterol: Bu maddelerin kandaki kolesterolü düşürdüğü ve ayrıca LDL denilen yağ cinsinin vücutta oluşturacağı zararlı tesirleri önlediği sanılmaktadır. Bu durum yeni çalışmalarla da desteklenirse kalb ve damar hastalarının tedavisinde incir tavsiye edilmeye başlanabilecektir.

Omega-3 ve Omega-6 esansiyel yağ asitleri: Kolesterol yapımını azaltan ve kandaki zararlı yağların hastalık yapıcı tesirlerini önleyen koruyucu maddelerdendir. İncirin yağ metabolizması üzerindeki faydalarını inceleyen çalışmalar devam etmektedir. İspanya'nın Extremadura Üniversitesi'nden Perez ve arkadaşları karın içine incir distilatı vererek yaptıkları deneysel çalışmada, incirin farelerde yağ metabolizmasını etkileyen madde ya da maddeler taşıdığı neticesine varmışlardır.

Yine aynı üniversitede Canal ve arkadaşları tarafından yapılan başka bir çalışmada deney maksadıyla şeker hastalığı oluşturulan farelerde incir distilatının hem kan şekerini, hem de kolesterolünü düşürdüğü gözlenmiştir.

İncirin sadece meyvesi değil, diğer bazı bölümleri de şifalıdır. İncir ağacının reçinesinden elde edilen bazı maddeler bilhassa araştırma konusudur.


Güney Kore'nin Hayat ve Çevre Bilimleri Lâboratuarı araştırmacılarından Hunseung Kang ve arkadaşları, incir ağacından elde edilen reçinenin hususiyetlerini incelemişler ve kauçuk ağacından elde edilen reçine ile karşılaştırmışlardır. Bilindiği gibi kauçuk ağacından elde edilen reçine günümüzde sonda, kateter ve cerrahî eldiven gibi çeşitli tıbbî malzemelerin yapımında kullanılmaktadır.

Bu tıbbî malzemelerin kullanımı sırasında ortaya çıkabilen önemli problemlerden birisi hastalarda ve sağlık personelinde ortaya çıkan alerjidir. Kang ve arkadaşları incir ağacından elde edilen reçineden yapılan tıbbî malzemenin daha az alerjik olduğunu ileri sürmekte ve incir reçinesinin kauçuk reçinesine alternatif olabileceğini bildirmektedirler.

İsrail'in Hebrew Üniversitesi'nden Rubov ve arkadaşları incir reçinesinden elde edilen bazı maddelerin bazı kanser hücreleri üzerinde öldürücü tesir yaptığını müşahade etmişlerdir.

Anadolu halk tıbbında yüzyıllardır kullanılan kurutulmuş incir yaprağı ve taze incirin dalından koparıldığı anda kopma yerinden sızan süt görünümü ve kıvamındaki sıvının da ilmî araştırmalara mevzu olması yeni ilaçların keşfine kapı aralayabilir.

Sonuç olarak incir; potasyum ve kalsiyum, vitamin ve bitkisel lifler açısından zengin olması, düşük sodyum ve yağ ihtiva etmesi, kolesterol bulundurmaması sebebiyle çok değerli bir meyvedir. Bunun yanı sıra kanser ve kalb hastalıkları başta olmak üzere, çeşitli hastalıkların oluşumunu engelleyebilen maddeler taşıması açısından da önem taşımaktadır. Kur'ân'da, zeytinle birlikte adına yemin edilen bir meyve olması sebebiyle, incir üzerinde çok durulmalı ve bir araştırma mevzuu olmalıdır
Dr. Musa SARAÇOĞLU Sızıntı Dergisi   
 
:love3: güηвє güη вüуü∂üηüz ιçιм∂є,güηвє güη вüуüуσяѕυηυz şιм∂ι gözüмüη öηüη∂є  :love3: