Eşe yatak cezası vermek doğru mu?

Başlatan мiŁenα., 21 Haziran , 2010, 13:41:04

« önceki - sonraki »

tweety0555

ya nıye oluyor problem o ne ben yapvarım nede o bana yalvarsın oyle bır amacım yok..ama cook uzuluyorum bu bır gercek...en guzel gecemesı gereken zamnlarımız tatsızlıkla gecıyor... :crybaby2: :crybaby2:



SABIRTAŞI

HAKLISIN CANIM EN GÜZEL YAŞAMAMIZ GEREKEN ZAMANLAR DAYIZ..... :love9: :love9: :love9: :love9:İNŞALLAH İYİ OLURSUNUZDA BİRDAHADA EŞİN ÖYLE YAPIP ÜZMEZ SENİ DAİMİ MUTLULUK SİZİNLE OLSUN İNŞALLAH...... :love9: :love9: :love9: :love9:

**fatoş**

Alıntı yapılan: tweety0555 - 21 Haziran , 2010, 16:41:26
ayyy hayran kaldım vallahı ne super evlılıklerınız var  ::)
vallahı 9 yıllım evlıyım coook yatak ayırmısımdır cunkı ben dgıl o asla hayatta gelıpte yatakta barısmaz barısmak ıcın tennezul bıle etmez esıme yenı evlıyken hayır dedıgımde benı uckuruna sahıp olamayan erkeklerle sakın bır tutma ben bu ısı kafamda bıtırırım sen 1 yıl ıstemesem senın yanına gelmem bununla ceza veremezsın bana dedı  :honk:
ama ben kızgınken yatkta ıstemıyorum...gercı eskısı gıbı ayırmıyıorum ama ona yemek yaomam onun sevdıklerını ogluma  ve kenıdme yaparım ona vermem camasırlarını yıkamam vs vs..bız ıkımızde coook ınatız :k06:


valla aynı bizi tarif etmişsin eşimle kendimi görür gibi oldummm  :k06:



tweety0555

türümüzün tek örnnegı olmadıgımıza sevındım :ehi: :ehi:



**fatoş**

Alıntı yapılan: tweety0555 - 21 Haziran , 2010, 18:25:22
türümüzün tek örnnegı olmadıgımıza sevındım :ehi: :ehi:


yok yok merak etme bizden çook varr  :toothy10: :toothy10:

tweety0555

hahahah offf yaaaa soyle alttan alabılen sakınce ve mantıklıca olayları analız edıp sakın olabılsem ah bır olabılsem ah konusmadan durabılsem ah bır sussam :ehi: :ehi: :ehi:



**fatoş**

valla öyle şu ağzımdan çıkanları duyabilsem bazen tartışırken bi susabilsem yok ama illa cevap verecem iyice büyütecem olayı :toothy10: :toothy10: ama eskiden böyle değildik yaa ilk yıllarda evliliğimizin birbirimizi kırmamak için özen gösterirdik şimdi tınlamıyoruz pekk ::)

tweety0555

ayyy haklsın vallahı ama dıyorum ya ben susarsam ezılıyormusum gıbı gelıyor halbukı susmakta en buyuk ceza onlara ama bız haklıken haksız durumuna dusunuyoruz



❤ հმzεlἶო ❤

sanirim hepimizin sorunlari benzer :D
zaten normal olanda budur, hic sorunum yok super evliligim diyene inanmam zaten.
bende cok yatak ayiririm. bazanda ayni yatakta sirtimizi doner yatariz. ama
sabah kalktigimizda sariliyo buluruz birbirimizi.
cok komik oluyo  :ehi:
aslinda kucucuk seyleri buyutup olay yapiyoruz
ertesi gun konu neydi onu bile hatirlayamiyorum
ama bebek konusunda yeteri destegi esimden alamamam beni delirtiyor hergun  :cussing:
  :nazar: :nazar: :love9: :love9:

**fatoş**

Alıntı yapılan: tweety0555 - 21 Haziran , 2010, 18:41:10
ayyy haklsın vallahı ama dıyorum ya ben susarsam ezılıyormusum gıbı gelıyor halbukı susmakta en buyuk ceza onlara ama bız haklıken haksız durumuna dusunuyoruz

aynen valla cevap vermezsem sanki ço kbüyük bi kaybım olacak gibi kendimden ödün veriyormuşum gibi gelir illa cevap vericem sonuna kadar uzatıcam yoksa ölürümm :toothy10: :ehi:

мiŁenα.

özlemcm takma kafana canım.
Yakında beraber olcaz biz ikimiz birbirimizden fırsat bulup kocaları takmayız bie :toothy10:
Eşinin canı sıkkındır sana denk gelip patlamıştır.,
Onların yüküde farklı gün boyu dışrda ne oldu ne bitti bilemeyiz.
Zor onların işide tabiki bizimde ama en azından kendşçocugumuzla evimimizle sorunumuz onların daha farklı :-\


:love9: :love7: :love9:


elif35

2 hafta sonra 2 yılımız biticek çoookk kavga ettik küstük ama yatağı hiç ayırmadık yatağa gireriz ama sırt sırta yatarız ne sarılma ne muhabbet ne de başka bişey bu 3-4 gün gider sonra bir şekilde barışıyoruz zaten yatağı ayırmam ayırdım diyelim eşim kucağına aldığı gibi yatağa atar beni hiç sevmez öyle şeyi sırt sırta bile yatsak o yatakta beraber yatılıcak annesi ve babasının evlilikleri hep sorunluymuş onlar gibi olmak istemiyorum diyor 2-3 gün küs kaldıkmı yatağa girince bakıyorum arkadan yavaş yavaş sarılmaya başlar öper seni çok seviyorum falan tabi benim yelkenler hemen suya  :ehi: :ehi: eee sonra gerisi malum  :ehi: :ehi: bazen diyordum küsmü kalsam barışınca ben zararlı çıkıyorum  :ehi: :ehi:



.:.Zamansız.:.

Alıntı yapılan: elif35 - 23 Haziran , 2010, 11:53:18
2 hafta sonra 2 yılımız biticek çoookk kavga ettik küstük ama yatağı hiç ayırmadık yatağa gireriz ama sırt sırta yatarız ne sarılma ne muhabbet ne de başka bişey bu 3-4 gün gider sonra bir şekilde barışıyoruz zaten yatağı ayırmam ayırdım diyelim eşim kucağına aldığı gibi yatağa atar beni hiç sevmez öyle şeyi sırt sırta bile yatsak o yatakta beraber yatılıcak annesi ve babasının evlilikleri hep sorunluymuş onlar gibi olmak istemiyorum diyor 2-3 gün küs kaldıkmı yatağa girince bakıyorum arkadan yavaş yavaş sarılmaya başlar öper seni çok seviyorum falan tabi benim yelkenler hemen suya  :ehi: :ehi: eee sonra gerisi malum  :ehi: :ehi: bazen diyordum küsmü kalsam barışınca ben zararlı çıkıyorum  :ehi: :ehi:

:ehi: alemsin yaa ne diyim

.:.Zamansız.:.

güzel bi yazı kızlar :D

EVLİLİK VE AŞK

Pırıl pırıl ütülü giysili, misler gibi parfüm kokulu,

saçları taralı, dişleri fırçalanmış adamı / kadını

sevmek kolaydır.



Aslında aşk, aynı insanı, sabahın körü uykudan

uyandırdığındaki en sinirli hali ile de kabul

edebilmek, aynı tuvaleti bir dakika arayla

kullanabilmek, diz yapmış pijamalarla kanapede

yastıklara sarılıp sızmışken bile şevkatle

okşayabilmektir.



Buna katlanamayanlar zaten aşık değillerdir.



Bu durumda evlilik hoşlandığın insana karşı olan

duygularını öldürüyor diyebiliriz.



Zira aşıksan, aynı havayı solumak bile zevk verir. hep

beraber olmak istersin. banyodan gelen su sesi bile

onun evde olduğunun işaretidir ve huzur verir.



Ütülediğin gömleğin ona ne kadar çok yakışacağını

düşünürsün.



Pişirdiğin yemeği ne çok seveceğini hayal edersin.



Bin tane ayakkabısı varken binbirinciye sahip olmaktan

mutlu olacak diye, istediğin gömleği satın almaktan

vazgeçersin.



Zamanla almaktan çok, birşeyler vermekten mutluluk

duyduğunu keşfedersin.



Eğer kadın evlilikte ikinize yemek pişirecek, dolabı

düzenleyip ütüyü yapacak bir anne olacak görülüyorsa,

o kadının saçlarının hiç yağlanmadığı ve adamın

geceleri terlemediği düşünülüyorsa, asla kavga

edilmeyecek ve lavabo tamir edilirken dahi gülüşüp

öpüşülecek zannediliyorsa zaten beklenti bir evlilik

değil, bir amerikan filmini yaşamaktır.



Bu hayallerle yola çıkıldığında, damat ilk gece

gelinin saçlarından onbin firkete sökmeye

çalıştığında, gelin ise damat firketeleri çıkaramayıp

"s.... .m böyle kuaförü" diye söylendiğinde zaten

evlilik sandıkları şey çatırdamaya başlayacaktır.



Evlilik; sadece aşk değildir.



Evlilik; ev arkadaşlığı, kankalık, sırdaşlık, ortak

hesaba sahip mudilik, ayrı kökenlerin birleşmesi, başı

hatırlanmayan bir akrabalık ilişkisidir.



Aşk bu ilişkide tutkuyu sağlar ama zaten tek başına

ayakta tutamaz.



Aşıksanız ateşli sevişmeler yaşarsınız ama kış

akşamları evde konyak içip geyik yapamayabilirsiniz.



Hala canınız sıkıldığında onu değil de annenizi

arıyorsanız, yalan olmuştur o evlilik.



Aşk evlilikte gider gelir. halıya kola döktüğünde aşk

biter, ama o, halıyı temizleyebilirse gene aşık

olunur.



O aradaki sinir evresini aşabilenler ellinci yıla

kadeh kaldıranlardır.



Tahammül edemeyenler ise ikinci evlilikten sonra artık

evliliğin yalan olduğuna inanacaklardır.



Zafer, direnenlerin olur.



Can DÜNDAR

.:.Zamansız.:.

bi tane daha :D

Can Dündar'dan Evlilik

Evlilik, inanmadığım halde içerisinde 17 seneyi
bitirdiğim bir kurum benim için..
17 senede (abartmıyorum) 40 çift arkadaşımın son
verdiği kurum aynı zamanda da...
Evliliğimin bu kadar uzun sürmesinin gizi belki de
kuruma inanmamaktan geçiyor.
Evliliği toplumun dayattığı şekilde
yaşamamaktan...
Nedir bu dayatmalar?
Erkeğin muhakkak kadından yasça büyük olması, eğitim
seviyesinin erkeğin lehine yada en azından eşit
olması

bunların sadece ikisi...
Olmaz, yürümez diyor toplum... Erkek yaşça büyük
olmalı ki, kadına "höt" dediğinde oturmalı kadın...

Yada yumuşatıyorlar; efendim kadın erkekten önce
çöktüğü için (hani doğum felan) küçük olmalıymış
yaşı...
Eğitimde de böyle.. Kadının çok okumuşu bilmiş
olurmuş, evde kalmakmış layıkı....
Eşim benden 2 yaş büyük; ne "höt" dememe gerek kaldı
17 senede, ne de benden önce çöktü...

Yıllar içinde ben yaşlandıkça o gençleşti, "oo
Can bey kapmışınız çıtırı" esprilerine muhatap
dahi oldum.
Eşim 3 üniversite bitirdi; ben bir taneyi 9 senede
bitirdim..

Ne o bana bilmişlik tasladı, ne ben ona ezik
baktım...
Kulağa gelen müzik tekse de, onu oluşturan notalar
farklıdır der Halil Cibran...
Bunu unutmadık biz. Ben konuşurken o dinledi,
Ben dinlerken o konuştu 17 sene.

O öfkeliyken ben, ben öfkeliyken o "haklısın
bitanem..." dedik,

Öfke bitip fırtına durulduğunda "ama bir de böyle
düşün" de dedik fikrimizi savunurken.

Farklı insanlar olarak görmedik birbirimizi,
aynı amaç için savaşan neferlerdik bu hayatta...
Asla bilmedik ne kadar para kazandığımızı, ortak
cüzdanımızdan gerektiği kadar aldık..

Ne kadar çalarsa çalsın masanın üstünde telefon,
kim bu saatte arayan karşı cins diye sorgulamadık da
ama...
Sevginin en büyük dostuydu bizim için "güven"... Ve
güvenin ardına saklanmış bir "saygı" vardı daima...
Ne kavgalar, ne badireler atlattık 17 senede...

Eee ülkeler neler gördü, biz çekirdek aile mi
sütliman yaşayacaktık...

Öyle bir girdik ki birbirimize, ben ilk kez
odamın dışında yattım bir gece, misafir odasında...
Gece yarısı kapı açıldı, eşim "ne yapıyosun burda?"
diye sordu kapının eşiğinden,
"uyuyorum" dedim buz gibi bi sesle...
Gitti, gelmesi 1 dakikasını almıştı elinde
yastıkla... "kay yana" dedi daracık yatakta.
"ne yapıyosun?" dediğimde "benim yerim senin yanın,
sen gelmezsen ben gelirim" dedi...
Anladım ki o gece, en uzun kavgamız yat saatine
kadar sürecek...
Ve bence doğrusu da bu...
Özen gösterdik o günden sonra, evin her yerinde
kavga ettik, yatak odamız hariç..

Kırsak da zaman zaman kalplerimizi, asla kin
tutmadık birbirimize...
Toplum kurallarıyla oynasaydık bu oyunu belki de 41
inci çift olacaktık o listede...

Ama oyunun kurallarını biz koyduk... Ne de olsa
bizim oyunumuzdu, oynanan...
Evlilik; hesapsız içine dalınması gereken bir oyun
bence...
Topluma kulaklarını tıkayarak hem de... Ne benim, ne
de bizim sözlerimizle...
Sadece gönlünüzden geçtiğince...
Dediği gibi Ataol Behramoğlu'nun;
"...Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var: Yaşadın
mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara, göğe, bütün evrene
karışırcasına. Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata
sunulmuş bir armağandır.
Ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana..."

can dündar