KİTAP BEBEKLERIN DUNYASINA NE ZAMAN GİRMEYE BASLAR?

Başlatan -Butterfly-, 02 Ocak , 2008, 08:46:22

« önceki - sonraki »

-Butterfly-

02 Ocak , 2008, 08:46:22 Son düzenlenme: 02 Ocak , 2008, 08:50:31 Buse & Ayberk

Biz kitap okumayi seven bir aileyiz oglum henuz pek anlamasada  kitaplardan inanilmaz hoslaniyor ona masal okuken yanina uzandigimda ve resimlerine bakarken surati tam seyirlik  ;D  masallar bebeklerin hayal dunyasini genislettigi gibi ilerideki yaslarindada oneli bir yer tutugunu dusunuyorum ve arastirmalarim sonucundada   bunu destekleyen yazilarla karsilasmak hosuma gitti . umuyorumki oglumda iyi bir okur vede yazar olur  :love7:..



-Butterfly-

02 Ocak , 2008, 08:47:12 #1 Son düzenlenme: 02 Ocak , 2008, 08:51:28 Buse & Ayberk
 
Kitap Cocuklari


İnsan yavrusu için öğrenme faaliyeti doğumla başlar. Çocuğun gelişim düzeyine paralel olarak artarak devam eder. Başlangıçta etrafındaki dünyayı ve insanları, annesinin aracılığı ile tanımaya çalışan çocuk, daha sonra bu tanıma işini kendi duyu organları ile gerçekleştirmeye girişir. Bir süre sonra artık yalnızca kendi duyu organları da çocuğun çok karmaşık olan dış dünyayı tanıması ve anlaması için yeterli olmamaya başlar. Bu yüzden çocuk, çevresinde bulabildiği tüm araçları bu yolda kullanır. Etrafındaki insanların konuşmaları, kullanma alanına giren her türlü basılı malzeme (dergi, gazete, kitap), radyo, televizyon, video, sinema vb. çağdaş teknolojinin sağladığı tüm araçlar çocuğun yaşadığı dünya hakkındaki bilgilerini arttırmak, düşünce ufuklarını genişletmek için hizmete sunulmuş olan araçlardır.
Çağlar boyu insan topluluklarının ilgisini çeken, içerdiği konularla insanları etkileyen ve etkilemekte de devam edecek en etkin araçlardan biri olan kitap, doğal bir malzeme olmadığı halde, çocuğun çok erkenden dikkatini çekebilen eşya ve malzeme arasında önemli bir yer tutmaktadır.
Genellikle okul öncesi yıllar diye tanımlanan 0-5 yaş döneminde çocuklar günün büyük bir bölümünü yetişkinle birlikte, tek başlarına veya diğer çocuklarla birlikte oynayarak geçirirler. Çevrede gördükleri, elleyip dokunabildikleri her nesne onlar için bir oyun gereci sayılabilir. Bu gereç bazen bir bebek, bazen bir top veya tencere, bazen de annesi ile birlikte sayfalarını çevirip içindeki renkli resimlere baktığı kitaptır.
Yapılan araştırmalar genellikle, çocuğun okumaya ilgi duymasında aile ortamının büyük etkisi olduğunu ortaya koymaktadır. Evde hiç kitabı olmayan, anne ve babanın herhangi bir şey okduğunu görme olanağını bulamayan, okula gelinceye dek kitaba veya bir dergiye do-kunabilme, sayfalarını çevirip resimlerine bakabilme fırsatını bulamamış, kısacası kitap ve okumanın içinde yer almadığı bir ev ortamında büyüyen çocuğun, ilgi duyduğu nesne ve konular arasına kitap ve okumanın girmesi oldukça güçtür. Bu konuda, ailenin kitabı kullanma ve okuma alışkanlığının yanında dikkati çeken bir başka husus da, ailenin kendisi yeterli imkana sahip olmasa da kitaba ve okumaya değer vermesidir. Pek çok araştırma, anne babanın okumayı hayatının bir parçası haline getirmiş olması kadar olmasa da okula, kitaba, okumaya karşı olumlu tavrının çocuğun okumaya ilgi duymasında önemli bir faktör olduğunu göstermektedir. Sık sık sözü edilen "bilgi toplumu" olmanın ve bu toplumun aktif bir üyesi olabilmenin birinci şartının okuma yazma bilmek olduğunun bilincinde olan bir aile kendisi için sağlanamayan imkanları, çocukları için hazırlamanın da yollarını arayacaktır. 



-Butterfly-

 Okul öncesi çocuk kitabında nitelik anlayışı ne olmalıdır1?

  Çocuk okuma ve yazmayı ilkokulda öğrense de, çocukla kitap ilişkisi erken yaşta başlar. Okul öncesi çocuk
kitaplarında her yaş dönemi için hazırlanmış kitaplar vardır. Yaş dönemine uygun kitaplar seçilmesi gerektiği gibi, bu kitapların hazırlanmasını sağlayan yazar-çizer-yayıncı bütünlüğünde önemsenmesi gereken faktörler vardır.
Çocuğa oldukça kötü kağıda basılmış, özensiz çizilmiş resimli kitapları sunarsanız, çocuğun biçimlenmesinde estetik olgusu doğal olarak kötü gelişir (Tek etken olmasa bile).
Çocuk kitabı çizerinin bu konuda üzerine düşen önemli sorumlulukları vardır ve özünde bunun bilincinde olunması gerekir. Şöyle ki: Çevre düzenlemesi, objeler, giysi kültürü gibi kavram ve ideolojilerin doğru seçilmesi gerekmektedir.
Okul öncesine yönelik bir kitap resimlemesinde, çocuk kitabın resimlerine bakarken kendi yakın çevresinden bir şeyler görmek arayışında olduğundan bunu dikkate almalı ama, belli bir hayal gücünün oluşması için sınırlan hafifçe zorlamak da gerekir. Kitabın tasarımını yaparken çocuğun okuma ve resimleri inceleme bütünlüğünü bozacak grafik düzenlemelerden kaçınılmasına dikkat edilmelidir. Resim ve metin arasında bir kopukluk olmamasına özen gösterilmelidir. Aksi takdirde, bu kopukluk çocukta çelişkiler doğurabilir. Renk seçiminde ise, genelde parlak ve canlı renkler çocukların ilgisini çekmekle beraber resimlenen kompozisyonun içeriği dikkate alınmalıdır. Örneğin, kedi ve köpek arasında geçen bir kavganın resimlenmemde yanlış seçilen bir renk
(bolca kırmızı) şiddetin tanımlayıcısı ve çağrıştırıcısı olabilir.
Çocuklara kitabı sevdirmek ve kitaplarla içice yaşamasını sağlayabilmek amacından hareketle kitap aracılığı ile verilecek mesajların önemi kendiliğinden ortaya çıkmaktadır. Kitabın metni olmasa dahi, çizilen resimlerin de bir öyküsü, bütünlüğü olmalı ve öykü bir anlamda çocuğun kurgu gücüne bırakılmalıdır. Çocuğa ne anlatılmak, ne verilmek isteniyorsa bunun analizi iyi yapılmalıdır. Antoine De Saint Exupery'nin "Küçük Prens" adlı eserinin çocuklar için mi yoksa büyükler için mi yazılmış bir eser olduğu tartışmalı olsa da; kitap kahramanının kendisine çizilen koyunlara bakarak kimini hastalıklı zayıf, kimini çok yaşlı bulması ya da koça benzetmesi çocuktaki gözlem yeteneğine ve estetik anlayışına iyi bir örnek olarak gösterilebilir. Aynı kitaptan bir başka örnekse çocuğun hayal gücünü zorlamanın sınırlarım gösterebilir: Resimdeki şapka bir fili yutan boğa yılanından başka bir şey değildir. 



sevda

 :amin: busem çok okuyan ve belkide dediğin gibi yazar olurr nedersin.... ;) :flowers:

-Butterfly-

yazar olsun diye ugras vermem ama siki bir okur olmasi icin elimden geleni yaparrim sanirim okumak insanin ufkunu genisletiyor insani gelistiriyor umarim kitaplari severrrr  :love9:



sevda

 :amin: inşallah istediğin gibi olur güzelim ama sana bişey söyleyeyimmi çocuk aileden ne görürse birebir taklit yoluna gittiği için sanırım sen uğraş vermeden zaten iyi bir okur olucak güzelim... ;) :opucuk:

nagihan



-Butterfly-




merveyusra

benim kızım bir yaşında ona kitap aldım onunla kitap okumaya çalışıyorum ama o benim elimdeki kitabı alıp kendisi okumaya çalışıyor ben ona masal anlatmaya çalıştığımda da ya başka yere gidiyor yada o da benimle konuşuyor ne yapabilirim

°•.ℓανιηуα.•°

canım bizimki de ilk zamanlarda öyleydi. sanki beni dinlemiyor başka şeylerle ilgileniyor gibiydi.

ancak yanıldığımı şimdi daha iyi anlıyorum. çünkü artık ben kitap okurken kucağıma oturuyo ve kitaptaki resimlerde neler var bir bir sayıyo. mesela güneşi göstererek güneş,bulut,ağaç,çiçek,ot,araba vs... hepsini söylüyo.

anladım ki kitap okumak oğlumun dil gelişimini olumlu yönde etkilemiş.

sen seni dinlemiyor sanıyorsun ama aslında o radar gibi herşeyi kapıyo. pes etme. dinlemediğini düşünsen bile oku.



fıstık

Ben kızıma çok küçükken almaya başlamıştım

O kadar çok kitabı yırttı ki

Ama almaktan vazgeçmedim birçok şeyide kitaplardan öğrendi

Dinlemiyor gibi görünselerde başka şeylerle ilgilenselerde kulakları hep bizde oluyor  :icon_thumright: