1 Yaş Ebeveynlerine Pratik Bilgiler ve Öneriler

Başlatan ponçik, 04 Ağustos , 2007, 10:10:43

« önceki - sonraki »

ponçik

1 YAŞ EBEVEYNLERİNE BAZI PRATİK BİLGİLER VE ÖNERİLER

Çocuğunun doğumu ile anne babalar bambaşka bir hayat sürmeye başlarlar. İlk ayların o emzirme, gaz çıkarma, uyku düzenini oturtma, geceleri kalkarak nefesini kontrol etme döneminin hafiflemesi ile birlikte bambaşka bir kapı açılır önlerinde. İlk yaşın bu keyifli dönemlerini bir gözden geçirelim.

 

Sürünme-Emekleme dönemi

·        Bağımsızlaşmaya başlar ama sürekli olarak da sizin desteğinizin sürdüğünü bilmeye ihtiyacı vardır. Giderek etrafında olup bitenlerin bir parçası olmayı daha çok arzu eder.

·        Sürekli keşif halindedir. İlgisini çeken nesnelere uzanır, alır ve ağzına götürür. (Dikkat: Evinizi kazalara karşı önlemler almak üzere gözden geçirme ve düzenleme vaktiniz geldi demektir. Bu iş için en iyisi dizlerinizin üzerine çökün ve emekleyerek evi bir gezin. Ne çok tuzak olduğunu göreceksiniz.)

·        Çocuğunuz sürekli yeni şeyler denemektedir. Bu yeni denemeler yüzünden de sık sık hayal kırıklıkları yaşar. Niyetleri becerilerinden çok daha hızlı gelişmiştir.

·        Bu dönemin başladığının ilk işaretlerinden birisi çocuğun ayaklarını ve ayak parmaklarını keşfetmesidir. Bu keşiflerle vücudunun sınırlarını gözlemlemeye ve kendisinin etrafındakilerin bir uzantısı değil, ayrı bir birey olduğunu hissetmeye başlar. Mümkün olduğunca çoraplarını çıkarın. Ve o güzelim ayaklarını keşfetmesine izin verin.

·        En büyük keşiflerinden birisi de karın üstü yatarken, sırtüstü dönmesidir. (Ama bu işin tersini henüz yapamaz). Bu nedenle onu pek çok kez sırtüstü dönmüş sinirli bir şekilde yatarken ve bağırırken bulabilirsiniz.

·        Çocuğunuz döndükçe ve hareket ettikçe etrafında yeni şeyler keşfedecektir.. Bu keşifler onu o nesnelere doğru ilerlemeye yönlendirecektir. Nesnelere uzanma hevesi de ilk sürünme-emekleme hareketini doğuracaktır. İleride gördüğü nesneye uzanma çabaları genellikle başarılı olamayacaktır. Çünkü ileri gitmeye çalışırken kendi gerilemiş bulacaktır. Ama kısa süre sonra hızla ileri doğru ilerlemeye başlayacaktır.

·        Çocuğunuz büyük ihtimalle emeklerken kazara kendini oturur pozisyonda bulacak ve buna çok şaşıracaktır. Bu işin nasıl olduğunu tam anlamasa da değişik pozisyonlara girerek aynı sonuca (oturur pozisyona) ulaşmaya çalışacaktır.

·        Bu dönemin sonunda çocukların pek çoğu, yine kazara, kendini titreyen bacaklarının üzerinde bulacaktır. Ayağa nasıl kalktığını bilemeden bu duruma şok olacaktır ve tekrar nasıl oturur pozisyona döneceğini bilemediği için büyük ihtimalle ağlayacaktır. Zaten bu işi bir süre daha denemeyecektir.

·        Bu dönem çocukları artık "gözlemci"den çok "araştırmacı"dırlar. Onlara keşfetmeleri için değişik materyaller verir. Çıngıraklardan çok hoşlanırlar. Kağıtları buruşturmayı çok severler. Ona vereceğiniz oyuncakların çocuk tarafından kolayca tutulabilir, kaldırılabilir olmasına dikkat edin.

·        Bu dönemdeki çocuklar sosyalleşmeye başlar. Sizinleyken oyunlar başlatmaya , sizin başlattığınız oyundan mutluysa da bunu sürdürmek istediğini belli etmeye başlar. Siz onu taklit ettiğinizde o da keyifle davranışını sürdürür.

·        Tanıdığı kişileri tanımadıklarından ayırmaya başlar. Kimi zaman tanımadığı kişilere özellikle de ebeveynlerinden birisi yanında değilse tepki gösterir.

·        Sizin yanından uzaklaşmanızdan hoşlanmaz. Geri dönüp dönmeyeceğinizden emin değildir. Odadan her çıkışınızda sürekli ve düzeli olarak "mamanı yapmaya, mutfağa gidiyorum. Hemen geri geleceğim" gibi bir açıklama yapın. Bunu yaparken güvenli bir ses tonu kullanın. Çocuk tabii ki bu sözlerinizi anlamayacak ama sürekli olarak sizden böyle bir söz duyup, kısa süreliğine terk edilip sonra yine size kavuşunca olayı anlamaya ve kabullenmeye başlayacaktır. Ancak tabii ki ondan uzak durduğunuz sürenin mümkün olduğunca kısa olmasına dikkat edin. Yaşananların bir bölümü çocuğun kendisinin sizden ayrı bir birey olduğunu ve ikinizin birbirinizin bir uzantısı olmadığınızı anlaması ile ilgilidir.

·        Sizin ayrı bir birey olduğunuzu anlamaya başlayınca sizi de incelemeye değer bir yaratık olarak görecektir. Özellikle yüzünüzle ilgilenecektir. Yüzünüzün bölümlerini inceleyecek ellerini gözünüze , ağzınıza sokmaya çalışacaktır. (Birkaç sene önce birisi size bundan büyük keyif alacağınızı söylese inanır mıydınız?)

·        Bu dönemde banyo çocuklar için çok büyük bir keyif, sizin için de onunla neşeli oyunlar oynamanız için iyi bir fırsattır.

·        Bu dönemde çocuklar kendilerini aynada görmekten çok hoşlanır ve uzun uzun kendilerini seyrederler.

·        Çocuğunuz sosyalleştikçe dilin önemini de kavramaya başlar. Önceleri kendi çıkarttığı sesleri tekrarlayan çocuk bu dönemde sizin çıkardığınız sesleri çok basit anlamda taklit etmeye başlar. Siz ise onunla hep konuşun. Yaptığınız işleri anlatın.

·        Daha küçükken üstü örtülen veya gözden uzaklaştırılan bir nesnenin kaybolduğunu sana çocuklar artık nesnenin bir bölümü örtük olduğunda veya çocuğun gözü önünde üstü örtüldüğünde onunu yine de orada olduğun anlamaya başlar. (Zihinsel gelişimin çok önemli bir basamağı. Ne kadar alıştırma yaparsanız yapın bu beceriyi hızlandıramazsınız. Çocuk bunu zamanı gelince kendi anlayacak.)

·        Bu dönem çocukları ilgilerini çeken bir şey bulduklarında kimi zaman 30 dakika boyunca uğraşlarını sürdürürler. (Boşuna sevinmeyin bu nadiren olur)

 

Bazı öneriler:

·        Çocuğunuz yatağındayken, oyun parkındayken veya mama sandalyesinde otururken sürekli oyuncaklarını aşağı atacaktır. Her seferinde onları kaldırmaktan yorulabilirsiniz.  Mümkün olan oyuncakları iple bir yerlere bağlamak bir fikir olabilir. Tabii ki çocuk ipi çekerek oyuncakları yukarı çekmeyi henüz akıl edemez ama siz bunu yaptıkça zamanla öğrenecektir.

·        Karşısına bir ayna koyun. Kendini incelesin, hayran hayran seyretsin.

·        Çocuğunuz karın üzeri yatarken eliyle ulaşabileceği noktanın azıcık ilerisine çok sevdiği bir nesneyi koyun ve izleyin. Uzanamıyor ve hayal kırıklığı yaşıyorsa zorlamayın biraz yaklaştırın (yine de biraz uzanmasını gerektirecek bir mesafeye). Bir süre nesneleri bu mesafede tutun. Daha sonra biraz daha uzağa koyarsınız.

·        Konuşun, konuşun, konuşun: Gündelik işlerinizi yaparken hep ne yaptığınızı anlatın. (Canlı yayın spikerleri gibi. Dikkat edin bazen alışkanlık haline gelebiliyor) İki oyuncak ahize alın. Birini kendi kulağınıza birini de çocuğunuzun kulağına tutarak ona verin. Onun çıkardığı sesleri taklit edin. Bir süre sonra siz de değişik bir ses çıkartın. Bakalım bu kez o taklit edecek mi?

·        Mobil oyuncakları yattığı yerden elleri veya ayakları ile hareket ettirebileceği yerlere koyun ve çocuğunuzu altına yatırın.

·        Fış fış kayıkçı gibi ritmik ve belli ama basit hareketleri olan şarkıları sık sık söyleyin ve buna uygun hareketleri yapın.

·        Kitap okuyun. Okuma alışkanlığının temellerini atın.

 

Sıralama dönemi:

·        Sıralamaya başlayan çocuklar bir yere tutunarak ayağa kalkar, tutunarak ilerler. Bu sayede artık pek çok yeni şeye uzanabilir (yani tehlikeler de artar)

·        Bu dönemde çocuklar değişik şeylere yoğunlaşırlar. Kimisi nesneler ile ilgilidir. Onları eller, tadar, vurur, atar, inceler. Kimisi hareket ile ilgilidir. Bedeni ile neler yapacağını araştırır. Oturmaya, emekleyerek ilerlemeye, ayakta durmaya, sıralamaya çalışır. Kimisi ise insanlarla birlikte olmaya bayılır. Birisi ile beraberken oyunlar oynar, neşelenir, ahbaplık arar. (Sizinki neye ilgi duyuyor?)

·        Çocukların öğrenme şekilleri de farklıdır. Kimi yeni bir beceriyi sürekli olarak, bıkmadan, usanmadan dener. Sürekli alıştırma yapar. Kimisi ise sanki o yeni beceri ile hiç ilgilenmiyormuş gibi davranır. Denemelere girişmez. Bir süre sonra aniden sanki onca zaman hazır olmayı beklemiş gibi aniden yeni becerisini sergiler.

·        Çocuklar bu dönemde daha bağımsız gibidirler. İlgilerini çeken bir şey ile uzun süreler size ihtiyaç duymadan uğraşabilirler ama bir yandan da size çok daha fazla ihtiyaç duyarlar. Çünkü becermeye çalıştıkları her yeni şey için sizin fiziksel ve duygusal desteğinizi ararlar. Bizler de yeni ve riskli bir işe niyetlendiğimizde sevdiğimiz birinin desteğini aramaz mıyız?

·        Her çocuk farklıdır. Ebeveynlerin görevi çocuklarının ilgi duyduğu şeyleri anlamak, çocuklarının becerebildikleri şeyleri keşfetmek ve bunlara yoğunlaşmaktır. Çocukların beceremedikleri şeyleri onlara öğretmeye çalışmak sizin için hayal kırıklığına onun için kalıcı zararlara yol açar.

·        Çocukların fiziksel becerilerinin gelişmesi iki şeye birden bağlıdır. Vücutlarının buna hazır olması ve yetişkinler tarafından desteklenmeleri.

·        Çocuğunuz hala kendi vücudu ile yakından ilgilidir. Bezi değiştirilirken veya banyoda cinsel organlarını keşfetmeye çalışır. Doğal ve olması gereken bir incelemedir bu. Kendi vücudu ile ilgili sağlıklı bir izleniminin oluşması için sizin de bu keşifleri doğal karşılamanız gerekir.

·        Ayağa kalkmak ve sıralamak için çocukların hem kaslarının yeterince gelişmesi hem de yeni bir dengenin oluşması gereklidir.

·        Ayakta durmaya ve sıralamaya başlayan çocukların hayatına yeni bir boyut eklenir (sizinkinin de!): Yukarıdaki eşyalar. Keşfedecek yeni pek çok şey onları bekler. (Örtülere, tabak, çanağa, kesici eşyalara, kimyasal maddelere dikkat. Yaklaşık 120 cm.in altındaki her şeyi bir risk olarak düşünün.

·        Bu dönemde yapmaktan en çok hoşlandıkları şeylerden biri eşyaları düşürmek, onları fırlatmaktır. Bir nesneyi fırlatmak onlar için çok önemli ve eğlenceli bir beceridir. Siz ona yemek yedirmeye çalışırken kaşığı,  yemekleri fırlatması hoşunuza gitmeyebilir ama bunu sizi kızdırmak için yapmadığını bilin. Böyle bir zamanda yemeği biraz erteleyin, ona fırlatmaktan zevk alabileceği bir şeyler verin. Bırakın biraz eğlensin yemeğe sonra devam edersiniz.

·        Çocuğunuz seçimler ve planlar yapmaya başlamıştır (zihinsel açıdan muhteşem bir gelişme)

·        Nesneleri bir elinden diğerine geçirmeye, kutulara bir şeylerle doldurup boşaltmaya bayılır.

·        Çocuğunuzun bu kadar yoğun ve hareketli olduğu günler akşam olunca yorgun düşmesini beklersiniz ama akşamları bitkin halde olan siz olursunuz. Kimi çocuk akşamları bir türlü sakinleşip durulamaz. Böyle çocukların kucakta sallanarak, ninni söylenerek, sırtı okşanarak sakinleştirilmeleri gerekecektir.

·        Şimdiye kadar destekleyen ve bir şeyler sağlayan kimliğinizin yanına bir yenisinin eklenmesi gerekecektir: Sınırlar koyan.

·        Çocuğunuz size göre istenmeyen bir davranışta bulunduğunda önce nedenini anlamaya çalışın. Sizinle yeni bir oyun başlatmaya çalışıyor olabilir, "bunu yaparsam ne olur?" sorusunun cevabını arıyor olabilir. Yeni gelişen bir becerisini yanlış nesneler ile deniyor olabilir.....

·        Böyle bir sorunla karşılaşınca önce ilgisini başka bir şeye çekmeye çalışın. Yere bir şeyler atmak istiyorsa elma dilimleri yerine mandallar verin. Ve mandallarla bir süre oynamasına izin verin. Yemeğini sonra yedirirsiniz.

·        Kimi zaman ise ne enerjiniz ne de zamanının ona bu zamanı ayırmaya yetmeyecek. Veya yapmaya çalıştığı şey onun için tehlikeli olabilecek şeyler olabilir. O zaman sakin ama kesin bir ses tonu ile "hayır" deme vaktiniz gelmiştir.

·        "Hayır" demeni kuralları:  "Hayır" derken nedenini anlatın. Şu anda anlamaz ama hem sizin hem de onun içim önemli bir alışkanlık haline gelmelidir. Çocuk yaptığı hareketin neden yapılmaması gerektiğini duymaya siz de anlatmaya alışmalısınız. Açıklamalarınızı kısa tutun. Gerekmedikçe hayır demeyin. (Temel bir prensip: önemli bir zarar görmeyecekse bırakın denesin. Nelerin tehlikeli olabileceğini kendisinin de anlaması önemli) Hayır'larınız tutarlı olsun. Bir kez izin verilen, bir başka sefer engellenen şeyler çocuğun aklını karıştırır. "Hayır" demektense önceden alabileceğiniz önlemlerin neler olabileceğini düşünün. Masa örtüsüne tutunmak istediğinde "hayır" diye bağırarak engel olmaya çalışacağınıza masa örtüsünü bir süre kullanmamayı düşünün.

·        Geçişlere dikkat edin. Çocuğunuz neşe içinde oyun oynarken siz istediğiniz anda oturup yemek yemeğe başlayamaz, veya yatağa gidemez. Sakinleşeceği geçiş zamanlarına ihtiyacı vardır. Sakince kucağa almak, ona bir şarkı söylemek, yemek veya uyku ile ilgili bir kitap okumak hem onu sakinleştirecek hem de bir sonraki işe hazırlayacaktır.

·        Yakın zamana kadar nesneler ile ilişkisi nesneye veya duruma göre değişiklikler gösteren çocuk artık amaçlı hareket etmeye başlar. Ve "şunu yaparsam ne olur, peki bir de bunu yaparsam ne olur?" şeklinde denemelere girişir. Böyle durumlarda onu inceleyin ve yüzündeki konsantrasyonu ve yarattığı etkinin sonuçlarını gördüğü zamanki tatmini görün.

·        Önceleri hep yere yakın olan çocuğunu sıralamaya başlayınca yüksekten korkmaya başlayabilir. Atılıp, tutulmaktan, havaya kaldırılmaktan çekinebilir. Merak etmeyin geçecek. Sakın zorlamayın.

·        Çocuğunuz taklitler yapmaya başlayacaktır. Telefonu eline alarak sizin gibi "konuştuğunu" görebilirsiniz. Veya bebeğine annelik edebilir.

·        Bu dönemde çocuğun sadece oynayacağı pek çok malzemeye değil, sizinle oynamaya da ihtiyacı olacaktır. Özel oyunlar bulmaya çalışmayın. Onun ne yaptığın gözlemleyin ve onun yaptıklarını taklit edin. Bir süre sonra oyuna bir şeyler ekleyebilirsiniz.

·        Çocuğunuzun düzene ihtiyacı var. Her ne kadar bu düzeni istemiyormuş gibi davransa da düzenli bir kalkma, yemek yeme, uyuma rutinine gereksinim duyar. Çocuklar düzenin getirdiği sınırları hissetmez ise tedirgin olurlar.

·        Günlük bir büzen kurulurken çocuğun özellikleri, evdeki kişilerin ihtiyaçları, eve gidiş geliş saatleri dikkate alınmalıdır. Kurulan düzen değişmez olmamalı ama uyulan bir düzen olmalıdır.

·        Çocuğunuz kimi zaman düzeninize itiraz edebilir. Yemek zamanı, veya banyo zamanı itirazlar edip işbirliğine yanaşmayabilir. Ancak aslında ihtiyacı olan şey sizin sakin ama kararlı bir şekilde düzeninizi korumanızdır.

·        Çocuğunuz çevresi ile ilgili önemli bir bilgi repertuarına sahip olmaya başlamıştır. Ama yine de bu bilgiler çok sağlam değildir. Çevresindeki şeylerde önemli değişiklikler onu rahatsız eder. Yani, saçınızda radikal değişiklikler, ev eşyalarını yenilenmesi gibi şeyleri çok gerekli değilse biraz daha erteleyin...

·        Bu yaş çocukları kendilerinden biraz daha büyük çocukları taklit etmeye bayılır. Ağabeyler, ablalar, büyük komşu çocukları dikkatle izlenir ve iyi veya kötü pek çok davranışı taklit edilir.

·        Çocuklar bu dönemde sürekli olarak sesler çıkarırlar. Bu seslerde kelimeler yoktur ama tonlamalar, tonlamaya uygun yüz ifadeleri yer almaya başlar. Onun çıkardığı sesleri taklit etmenize bayılır. Siz birisi ile konuşurken o da mutlaka konuşmaya katılmaya çalışır. (Kendinizi iki sohbeti birden idare ederken bulursunuz. Bu iş yıllarca devam edecek....)

·        Nesnelerin adını öğrenmeye bayılır. Nesneleri gösterip adını söyledikçe o da size nesneleri gösterir ve adını söylemenizi bekler. Bir süre sonra siz nesnenin adını söyleyince o da onu göstermeye başlar.

 

Bazı öneriler:

·        Oyuncaklarına ip bağlayın ve uzakça bir yere koyun. Neler yapacağını gözleyin. Bir süre sonra ipi biraz çekip nesnenin yakınlaştığını görmesini sağlayın. Bakalım neler yapacak...

·        Çevresindeki her şeyin adını söyleyin. Özellikle yüzünüzün bölümleri çok ilgisini çeker. Ayna karşısına geçin. Sıra ile bölümleri gösterip adını söyleyin. Onun gösterdiklerinin adını söyleyin. Sonra "burnun nerede?" gibi sorular sorabilirsiniz. (Bunun imtihan değil oyun olduğunu unutmayın. Yoksa başarısızlık duygusunun tohumlarını atmış olursunuz.)

·        Kutular, kavanozlar, çantalar, kapaklar, kaseler ve bunların içlerine doldurulabilecek eşyalar... Hiçbir oyuncak bu dönemde bunların yerini tutmaz.  Bırakın açıp kapamaya çalışsın, doldursun boşaltsın....

·        İç içe giren kutular. Birkaç değişik boy birbirinin için girebilen kutular, ölçme kapları ilgisini çok çeker. Buna uygun oyuncaklardan da çok hoşlanırlar. Önceleri kapların hepsini verirseniz zorlanabilir. 3-4 kap başlangıç için iyidir.

·        Daha başlamadı iseniz hemen kitap okumaya başlayın. İçinde sadece tek tek nesne resimleri olan kitaplar kadar kafiyeli kısa hikayeleri dinlemek ve incelemekten çok hoşlanacaktır.

·        Toplarla oynayın: Top bu dönemde pek çok açıdan çok ilgilerini çekecektir. Zamanla karşılıklı olarak oturup, bacaklarınızı iki yana açarak birbirinize top atabilirsiniz.

·        Kolay gelsin, iyi eğlenceler J

   

EN ÖNEMLİ NOT: Çocuğunuzun hayatının en önemli dönemi 0-3 yaş arasıdır. Zihinsel ve kişilik gelişiminin en önemli bölümü bu dönemde oluşur. Bu dönem için yapabileceğiniz en önemli şey onunla sevgi ve güvene dayalı bir ilişki durmak ve onu desteklemektir. Koşullarını ne olursa olsun yaşadığınız her şeyin keyfini çıkarmaya çalışın.
Ne onun, ne de sizin için bu dönem bir daha geri dönmeyecek. [/b]   

Suzan ÖZKÖK




 



bahar_tuğra

Gonca çok güzel bi yazı beni çok aydınlattı teşekkürler :flowers:

ponçik

NE DEMEK BAHARCIM , BU TÜR BİLGİLERİ HEPİMİZ BİRBİRİMİZLE PAYLAŞIRSAK DAHA BİLİNÇLİ ANNE-BABA OLUYORUZ
BENCE BÜTÜN ANNE-BABALRIN (EN AZINDAN BİZİM DÖNEMİN) BU YAZIYI OKUMALARI VE İLETMELERİ FAYDALI OLACAKTIR  :icon_thumright:



zeytince



jbdun

goncacım şimdi gördüm burasını ama müsait olduğum bi zaman muhakkak okuycam, çok tşkler yazı için :opucuk: