28 Mart , 2024, 16:46:02

Haberler:

www.herseyibilen.co Durma! Merak ettiğin her konuda her soruyu sen de sor!


KLİP SENDROMU

Başlatan βαlκιz, 28 Şubat , 2011, 10:18:40

« önceki - sonraki »

βαlκιz

  Psikiyatristlere göre; televizyon kanallarındaki müzik kliplerini sürekli izleyen 0 ile 3 yaş arası bebekler, hayata ilk adımı atamıyor.

Sosyalleşme temellerinin atıldığı bu dönemde uğradıkları, "Klip bombardımanı" nedeniyle minikler isimlerini bile öğrenemiyorlar.

Ses ile ağız hareketleri arasında bağlantı kurarak, dış dünyaya ilk adımlarını atmaları gereken, 0-3 yaş döneminde aldıkları hasarla, "hayata başlama" şansı azalan çocuklar, ancak "özel" eğitimle en başa dönebiliyorlar. Tıp literatüründe Klip sendromu olarak yerini alan bu "gerileme" ile ilgili Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Prof. Dr. Yankı Yazgan, "Çocuklara bu dönemde klip seyrettirmek şeker hastası bir çocuğa şeker yedirmeye benziyor" yorumunu yapıyor. Televizyon karşısına oturtulup, "Müzik kulağı gelişsin" diye klip seyrettirilen tüm 0-3 yaş arası bebekleri etkisi altına alan bu sendrom, kimi çocuklarda hafif, kimi çocuklarda ağır tahribat yaparak kendini gösteriyor. Her kesimden yüzlerce aile çocuklarındaki konuşamama, tepkisizlik, ilgisizlik, konsantrasyon bozukluğu gibi şikayetlerle doktorların kapısını aşındırıyor.

Çocukların oyalanması ya da sakinleşmesi için sürekli televizyonlardaki kliplerin karşısına oturtulduklarına dikkat çeken Prof. Dr. Yazgan, "Sosyalleşmenin temelleri üç yaşına kadar atılır. Klip karşısında bırakılan çocuk, yalnız başına hiçbir şey yapılmadan bırakılan çocukla eşdeğerde büyütülüyor demektir. Televizyon hiçbir zaman çocuklar için iletişim aracı olamaz. ıletişim kurmaktan uzak büyüyen çocuklar sonraki dönemde özel eğitim görmek zorunda kalıyorlar" diyor.

ıFADE GÜÇLÜĞÜ YARATIYOR

Genetik olarak risk taşıyan çocuklarda kliplerin bu riski çok daha yukarı taşıdığını vurgulayan Prof. Dr. Yankı Yazgan'a göre kliplere maruz kaldıkları için iletişim becerileri gelişemeyen çocuklar bir noktadan sonra gözetim altına alınmak zorunda kalınıyor. Televizyonun ilişkiye girilebilen bir araç olmadığının altını ısrarla çizen Yankı Yazgan, "Çocuklar görsel olarak öğrenmeye daha yatkın oldukları için kliplere ilgi duyuyorlar ancak, bu onların anlama ve ifade güçlüğüne kapılmasına neden oluyor" diyor.

Genetik olarak risk taşıyan çocuklarda kliplerin iletişim becerileri konusunda ciddi hasarlar bıraktığına değinen Prof. Dr. Yankı Yazgan, "Çocukların bu dönemde anne ve babalarıyla, çevreleriyle iletişim kurmaya ihtiyacı vardır. Kliplerle baş başa bırakmak onların bu ihtiyaçlarını durdurmak anlamına gelir" diyor. Prof. Dr. Yankı Yazgan, hastalığın teşhisinin ardından çocukların durumlarının incelenerek tedavi sürecinin başlatıldığını kaydediyor; "Genetik riski düşük olan çocuklarda tedavi sonrası olumlu gelişme sağlanıyor ancak yüksek olanlarda sıkı bir özel eğitim programı gerekiyor. Çocuklar bu dönem içinde kliplerden tamamıyla uzaklaştırılıyorlar"

DOKTORLAR UYARIYOR

Doktorların da bu konuda uyarıları var. "Klip bebekleri"nin "Otizm"e giden süreçte mutlaka bazı işaretler verdiklerini ifade ederek anne- babaların duyarlı olmaları gerektiğini belirtiyorlar ve kolayca fark edilebilecek bir kaç , "işaret" sıralıyorlar.

* Göz göze gelmemeye çalışır.

* Yüz ifadesi ciddidir, donuktur ya da hüzünlü gibidir

* ılgilendiği şeyi parmakla göstermez

* Yaşıtlarından uzak durur, yanlarına sokulmaz

* Aşırı utangaç gibidir, anne babasına yapışır

* Garip parmak hareketleri yapar ya da ellerini uzatıp çevirerek bakar.

* Orta derecedeki ağrıları umursamaz görünür.

* Yeni ortamlarda bulunmak istemez, alışkın olduğu ayrıntıları arar.

* Kendi kurduğu düzenin bozulmasından çok rahatsız olur.   

 
::) :icon_scratch:
alıntııdır
:love3: güηвє güη вüуü∂üηüz ιçιм∂є,güηвє güη вüуüуσяѕυηυz şιм∂ι gözüмüη öηüη∂є  :love3:

DER!N






βαlκιz

:love3: güηвє güη вüуü∂üηüz ιçιм∂є,güηвє güη вüуüуσяѕυηυz şιм∂ι gözüмüη öηüη∂є  :love3: